Historique

tehlikede

Sens de "tehlikede" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 18 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	tehlikede	endangered adj.
2	General	tehlikede	in a bad way adj.
3	General	tehlikede	on the line adj.
4	General	tehlikede	up adj.
5	General	tehlikede	in danger adv.
6	General	tehlikede	at stake adv.
7	General	tehlikede	at risk adv.
8	General	tehlikede	in distress adv.
9	General	tehlikede	in peril of prep.
Colloquial
10	Colloquial	tehlikede	in jeopardy adj.
11	Colloquial	tehlikede	on the spot expr.
12	Colloquial	tehlikede	out on a limb expr.
13	Colloquial	tehlikede	at hazard expr.
Idioms
14	Idioms	tehlikede	between wind and water adv.
15	Idioms	tehlikede	on thin ice expr.
16	Idioms	tehlikede	in dickie's meadow [uk] expr.
17	Idioms	tehlikede	in the tube expr.
18	Idioms	tehlikede	in harm's way expr.

Sens de "tehlikede" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 52 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	tehlikede olma	insecurity n.
2	General	tehlikede olma	insafety n.
3	General	tehlikede olma	corner n.
4	General	tehlikede olma	periclitation [obsolete] n.
5	General	tehlikede olmak	hang in the balance v.
6	General	tehlikede olmak	be at risk v.
7	General	tehlikede olmak	be on the line v.
8	General	tehlikede olmak	be in danger v.
9	General	tehlikede bulunmak	be in danger v.
10	General	tehlikede bulunmak	be in peril v.
11	General	tehlikede bulunmak	be at stake v.
12	General	tehlikede olmak	be in distress v.
13	General	tehlikede olmak	periclitate [obsolete] v.
14	General	tehlikede olan	insecure adj.
15	General	artık tehlikede değil	out of the wood adj.
16	General	artık tehlikede değil	out of the woods adj.
17	General	çok/kritik tehlikede	critically endangered adj.
18	General	tehlikede olmayan	unendangered adj.
19	General	herkesin önünde ve tehlikede olan	on the line adj.
20	General	tehlikede olmayan	in the clear adv.
21	General	herkesin önünde ve tehlikede	on the line adv.
Phrases
22	Phrases	hayatı tehlikede	in jeopardy of his life expr.
23	Phrases	(bir şeyden dolayı) tehlikede	at risk (from/of something) expr.
Colloquial
24	Colloquial	ilişkileri tehlikede olmak	be on the rocks v.
25	Colloquial	tehlikede olmak	be at hazard v.
26	Colloquial	tehlikede olmak	be at risk v.
27	Colloquial	tehlikede olmak	be in danger v.
Idioms
28	Idioms	tehlikede olmak	get in harm's way v.
29	Idioms	tehlikede olmak	be in jeopardy v.
30	Idioms	tehlikede olmak	be in harm's way v.
31	Idioms	sürekli canının tehlikede olduğundan korkmak	go in fear of (one's) life v.
32	Idioms	canının tehlikede olduğundan korkmak	be in fear of one's life v.
33	Idioms	hayatının tehlikede olduğundan korkmak	be in fear of one's life v.
34	Idioms	canının tehlikede olduğundan korkmak	go in fear of one's life v.
35	Idioms	hayatının tehlikede olduğundan korkmak	go in fear of one's life v.
36	Idioms	tehlikede/risk alarak hareket etmek	sail near the wind v.
37	Idioms	tehlikede olmak	be on the skids v.
38	Idioms	her an tehlikede	the sword of damocles hangs over someone's head expr.
39	Idioms	her an tehlikede	damocles' sword hangs over (one) expr.
40	Idioms	her an tehlikede	damocles' sword hangs over (one's) head expr.
Speaking
41	Speaking	balinaların soyu neden tehlikede?	why are whales endangered? expr.
42	Speaking	hayatının tehlikede olduğunu söylüyor	he says his life's in danger expr.
43	Speaking	hayatlarımız tehlikede	our lives are in danger expr.
44	Speaking	tehlikede miyiz?	are we in danger? expr.
Trade/Economic
45	Trade/Economic	tehlikede navlun	freight at risk n.
Law
46	Law	tehlikede bulunanları kendi haline bırakma	abandonment of persons in danger n.
Medical
47	Medical	bağışıklığı tehlikede	immunocompromised adj.
Marine Biology
48	Marine Biology	vantuz balıkları familyasına ait, nesli tehlikede olan bir balık	cui-ui (chasmistes cujus) n.
Military
49	Military	(ingiltere'de) silahsız polis memurlarının tehlikede olduğu durumlarda ateşli silahla müdahale etmek üzere eğitilmiş bir polis birimi	armed response unit n.
Slang
50	Slang	tehlikede olan	boned adj.
51	Slang	(birinin) itibarı, geçimi, sağlığı tehlikede	(one's) ass is on the line expr.
52	Slang	(birinin) itibarı, geçimi, sağlığı tehlikede	(one's) butt is on the line expr.