İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | bin i. | çöp kutusu | ||
Is it possible to recover a file deleted from the bin? Çöp kutusundan silinen bir dosyayı kurtarmak mümkün mü? More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | bin i. | kutu | ||
Please put your waste in the bins outside. Lütfen çöplerinizi dışarıdaki kutulara atın. More Sentences |
||||
Genel | bin i. | bidon | ||
Our wheelie bin was stolen. Çöp bidonumuz çalındı. More Sentences |
||||
Genel | bin i. | çöp tenekesi | ||
Throw the egg shells in the organic rubbish bin. Yumurta kabuklarını organik çöp tenekesine atın. More Sentences |
||||
Genel | bin i. | teneke | ||
Genel | bin i. | sandık | ||
Genel | bin i. | yer | ||
Genel | bin i. | tahıl saklamak için kullanılan kap | ||
Genel | bin i. | çöp kovası | ||
Genel | bin i. | ambar | ||
Genel | bin i. | kömürlük | ||
Genel | bin i. | tımarhane | ||
Genel | bin i. | küçük depo | ||
Genel | bin i. | ekmek kutusu | ||
Genel | bin i. | kav | ||
Genel | bin i. | şarap mahzeni | ||
Genel | bin i. | şarap şişesi | ||
Genel | bin i. | bankalara ve tasarruf kurumlarına verilen iki bölümlü bir tanımlayıcı numara | ||
Genel | bin i. | hindistan'a özgü üflemeli bir çalgı | ||
Genel | bin i. | (arap isimlerinde) oğlu | ||
Genel | bin f. | ambarlamak | ||
Genel | bin f. | çöpe atmak | ||
Genel | bin f. | mahzende saklamak | ||
Chat Usage | ||||
Chatleşme Dili | bin i. | (kısaca) being | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | bin i. | ambar | ||
Ticaret/Ekonomi | bin f. | ambara koymak | ||
Technical | ||||
Teknik | bin i. | bunker | ||
Teknik | bin i. | depo | ||
Teknik | bin i. | dökme gereç deposu | ||
Teknik | bin i. | kap | ||
Teknik | bin i. | kutu | ||
Teknik | bin i. | sandık | ||
Teknik | bin i. | silo | ||
Teknik | bin i. | sele | ||
Teknik | bin i. | teneke | ||
Computer | ||||
Bilgisayar | bin i. | ikilik | ||
Bilgisayar | bin i. | kutu | ||
Bilgisayar | bin i. | sepet | ||
Food Engineering | ||||
Gıda | bin i. | silo | ||
Statistics | ||||
İstatistik | bin i. | çizgi grafiğinde kesikli aralıklar | ||
İstatistik | bin f. | sürekli verileri aralıklı gruplara ayırmak | ||
Agriculture | ||||
Tarım | bin i. | ambar | ||
Tarım | bin f. | ambara koymak | ||
Music | ||||
Müzik | bin i. | hindistan'a özgü telli bir çalgı | ||
British Slang | ||||
İngiliz Argosu | bin f. | atmak |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | bin | thousand i. | ||
A net EUR 25.7 thousand million in appropriations are available for those three years. Bu üç yıl için net 25.7 bin milyon Avro ödenek mevcuttur. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | bin | thousand i. | ||
Two thousand and two will also be a very important year for the enlargement of the European Union. İki bin iki yılı aynı zamanda Avrupa Birliği'nin genişlemesi açısından da çok önemli bir yıl olacak. More Sentences |
||||
Genel | bin | a thousand i. | ||
And there are now around a thousand of them. Ve şu anda bunlardan yaklaşık bin tane var. More Sentences |
||||
Genel | bin | chiliad i. | ||
Genel | bin | one thousand i. | ||
Genel | bin | millenary i. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | bin | k i. | ||
Konuşma Dili | bin | k i. | ||
Abbreviation | ||||
Kısaltma | bin | thsd i. | ||
Slang | ||||
Argo | bin | thou i. | ||
Argo | bin | a thou i. |