çalarak - Türkçe İngilizce Sözlük

çalarak

"çalarak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çalarak burglariously zf.
çalarak filchingly zf.

"çalarak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 56 sonuç

Türkçe İngilizce
General
(polis) korna çalarak arabayı durdurmak gong f.
boru çalarak ilan etmek trumpet f.
ıslık çalarak yuhalamak hiss f.
düdük çalarak çağırmak pipe f.
çalarak haber vermek toll f.
çan çalarak insanları kiliseye çağırmak toll in f.
çanı ağır ağır çalarak bildirmek knell f.
çanı ağır ağır çalarak çağrı yapmak knell f.
borazan çalarak uyarmak wind f.
ıslık çalarak çağırmak whistle f.
ıslık çalarak işaret vermek whistle f.
ıslık çalarak yönlendirmek whistle f.
müzik aleti çalarak etkilemek rock [us] f.
(şarkıyı) sürekli çalarak tanıtmak plug f.
sürekli çalarak şarkının reklamını yapmak plug f.
siren çalarak ilerlemek siren f.
karnı zil çalarak famishedly zf.
ahenkle çalarak (saat) chimingly zf.
kara çalarak calumniously zf.
kara çalarak slanderously zf.
kırmızıya çalarak ruddily zf.
canlı rock müzik çalarak in concert zf.
Phrasals
zil çalarak kutlamak ring in f.
(şahini) ıslık çalarak salmak whistle off f.
(birine/bir şeye) ıslıkla/ıslık çalarak tezahürat etmek whistle at (someone or something) f.
Idioms
etekleri zil çalarak/zil takıp oynayarak gelmek/gitmek/hazır bulunmak be there with bells on f.
bir yere gitmeyi etekleri zil çalarak beklemek be there with bells on f.
yaşamını sebze/meyve toplayarak/çalarak idame ettirmek live off the land f.
(gösteriyi) ıslık çalarak duraklatmak blow dead f.
etekleri zil çalarak/zil takıp oynayarak gelmek/gitmek/katılmak go with bells on f.
farklı telden çalarak at cross purposes expr.
Politics
tencere tava çalarak yapılan protesto eylemi cacerolada i.
tencere tava çalarak yapılan protesto eylemi cacerolazo i.
tencere tava çalarak yapılan protesto eylemi casserole i.
Military
davul ya da trampet çalarak düşmanı barış görüşmesine davet etme chamade i.
Hunting
av borusu çalarak köpekleri çağırmak recheat f.
Music
(müzik akorunu arpejdeki gibi) tonları ayrı ayrı çalarak bölmek break f.
müzik aleti çalarak üretmek strike f.
müzik aleti çalarak çıkarmak strike f.
çok kuvvetli çalarak very loudly zf.
çok hızlı çalarak very loudly zf.
çok kuvvetli çalarak fortissimo zf.
çok hızlı çalarak fortissimo zf.
çok hafifçe çalarak very softly zf.
keman çalarak violinistically zf.
mutlaka çalarak obbligato zf.
görkemli şekilde çalarak grandioso zf.
tutkulu bir şekilde çalarak con amore zf.
yayı köprüye yakın çalarak ponticello zf.
sıkıştırmadan ve çabuk çalarak sciolto zf.
fortissimodan güçlü çalarak fortississimo zf.
mümkün olduğunca güçlü çalarak fortississimo zf.
Archaic
(melodiyi) çalarak ya da söyleyerek icra etmek touch f.
hoş bir şekilde arp çalarak dikkat çekmek harp f.
Slang
kişinin kimlik numarasını gizlice not edip kartını çalarak para çekme biçimindeki dolandırıcılık card surfing i.
(bir enstrümanı iyi çalarak) ağlatmak blow up a storm f.