whistle - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

whistle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"whistle" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 34 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
whistle i. ıslık
whistle i. düdük sesi
whistle i. düdük
whistle i. ıslık sesi
whistle f. ıslık çalmak
whistle f. düdük çalmak
whistle f. uğuldamak
General
whistle i. vınlama
whistle i. rüzgarın sesi
whistle i. ıslık sesi
whistle i. ıslık
whistle i. düdüklü
whistle i. düdük sesi
whistle i. düdük
whistle f. uğuldamak
whistle f. vınlamak
whistle f. düdük çalmak
whistle f. ıslık çalmak
whistle f. ötmek
whistle f. havadaki hızlı geçişten kaynaklanan ıslık sesi ile hareket etmek
whistle f. ıslık çalarak çağırmak
whistle f. ıslık çalarak işaret vermek
whistle f. ıslık çalarak yönlendirmek
Technical
whistle i. buhar düdüğü
whistle f. düdük çalmak
whistle f. ıslık çalmak
Sport
whistle i. düdük
whistle f. kural ihlalini bildirmek
whistle f. (basketbol veya hokey oyuncusunu) kural ihlali cezası vermek
Music
whistle i. düdük
whistle i. fifre
Engineering
whistle f. buharın küçük bir açıklıktan çıkmasıyla tiz ses çıkarmak
Ornithology
whistle f. (kuş) insan ıslığına benzeyen tiz ses çıkarmak
Slang
whistle i. takım elbise

"whistle" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 288 sonuç

İngilizce Türkçe
General
whistle stop i. küçük istasyon
whistle buoy i. şamandıra
tin whistle i. oyuncak düdük
reed whistle i. dillidüdük
alarm whistle cap i. düdük başlığı
final whistle i. bitiş düdüğü
party whistle i. parti düdüğü
signal whistle i. sinyal düdüğü
whistle register i. en tiz ses tonu
dog whistle i. köpek düdüğü
dog whistle i. köpek eğitim düdüğü
dog whistle i. köpek sessiz eğitim düdüğü
dog whistle i. köpeksavar
dog whistle i. köpek kovucu
factory whistle i. fabrikalarda işe başlama ve bitirme zamanını duyurmak için çalınan ıslık
whistle blower i. kuruluş içindeki kanuna aykırı uygulamaları kamuya veya yetkili makamlara ifşa eden kimse
whistle stop i. içinde küçük tren istasyonu bulunan kasaba
whistle-blowing i. (birini) ispiyonlama
whistle-blowing i. (birini) ele verme
whistle-blowing i. (bir şeye) son verme
whistle-stop i. (demiryolu hattı boyunca yer alan) küçük ve önemsiz kasaba
wolf-whistle i. ıslıkla yapılan kurt çağrısı
boat whistle i. tekne uyarı ıslığı
dog-whistle i. köpek ıslığı
dog-whistle i. köpek eğitiminde kullanılan ıslık
penny whistle i. teneke düdük
whistle to f. ıslıkla çağırmak
blow the whistle on f. ilan etmek
give a whistle f. ıslık çalmak
wet one's whistle f. içki içmek
whistle to f. ıslık çalmak (birine)
blow the whistle on f. ele vermek
whistle to f. birine ıslık çalmak
whistle to f. ıslıklamak
blow the whistle on f. itiraz etmek
blow a whistle f. düdük çalmak
whistle up f. destek aramak
whistle for it f. avucunu yalamak
wet someone's whistle f. kafayı çekmek
whistle in the dark f. korkmuyormuş gibi davranmak
whistle at f. arkasından ıslık çalmak
blow the final whistle f. maçın bitiş düdüğünü çalmak
whistle [obsolete] f. fısıldamak
whistle [obsolete] f. kulağına söylemek
whistle-stop f. birkaç duraktan oluşan bir yolculuğa çıkmak
wolf whistle f. (birinin arkasından) ıslık çalmak
whistle-stop f. bir dizi küçük istasyon kasabasını ziyaret etmek
whistle-stop f. küçük istasyon kasabalarında sahneye çıkmak
whistle-stop f. küçük istasyon kasabalarında konuşma yapmak
Phrasals
whistle off f. (şahini) ıslık çalarak salmak
whistle off f. salıvermek
whistle off f. terk etmek
whistle off f. reddetmek
whistle off f. kovmak
whistle off f. bırakmak
whistle for f. boşuna aramak
whistle for f. boşuna beklemek
whistle up f. ıslıkla çağırmak
whistle at (someone or something) f. (birine/bir şeye) ıslık çalmak (beğendiğini göstermek/laf atmak için)
whistle at (someone or something) f. (birine/bir şeye) ıslıkla/ıslık çalarak tezahürat etmek
Proverb
don't whistle before you are out of the woods dereyi görmeden paçayı sıvama
don't whistle before you are out of the woods eline geçmeden/almadan rahatlama
don't whistle before you are out of the woods sonuç kesinleşmeden oldu/geçti/bitti deme
don't whistle before you are out of the woods dereyi geçmeden oh deme/attan inme
don't whistle before you are out of the woods ayı görmeden bayram etme
don't whistle before you are out of the woods bekle her şey iyice yoluna girsin
never whistle before you are out of the woods dereyi geçmeden oh deme/attan inme
never whistle before you are out of the woods ayı görmeden bayram etme
never whistle before you are out of the woods bekle her şey iyice yoluna girsin
don't whistle till you are out of the woods dereyi görmeden paçayı sıvama
don't whistle till you are out of the woods eline geçmeden/almadan rahatlama
don't whistle till you are out of the woods sonuç kesinleşmeden oldu/geçti/bitti deme
don't whistle till you are out of the woods dereyi geçmeden oh deme/attan inme
don't whistle till you are out of the woods ayı görmeden bayram etme
don't whistle until you are out of the woods dereyi görmeden paçayı sıvama
don't whistle until you are out of the woods eline geçmeden/almadan rahatlama
don't whistle until you are out of the woods sonuç kesinleşmeden oldu/geçti/bitti deme
don't whistle until you are out of the woods dereyi geçmeden oh deme/attan inme
don't whistle until you are out of the woods ayı görmeden bayram etme
never whistle till you are out of the woods daha paçayı kurtarmadan o kadar sevinme
never whistle till you are out of the woods tamamen çözülmeden problemi ortadan kalkmış sayma
never whistle till you are out of the woods bekle her şey iyice yoluna girsin
never whistle till you are out of the woods ayı görmeden bayram etme
never whistle till you are out of the woods dereyi geçmeden oh deme/attan inme
never whistle until you are out of the woods daha paçayı kurtarmadan o kadar sevinme
never whistle until you are out of the woods tamamen çözülmeden problemi ortadan kalkmış sayma
never whistle until you are out of the woods bekle her şey iyice yoluna girsin
never whistle until you are out of the woods ayı görmeden bayram etme
never whistle until you are out of the woods dereyi geçmeden oh deme/attan inme
Colloquial
dog whistle i. köpek düdüğü siyasetinde kullanılan sözcük veya deyim
dog whistle i. genel dinleyicinin ilgisini çekmeyen ancak hedef dinleyiciye mesajı ileten sözcük veya deyim
dog whistle i. satır arasına mesaj gizleyen sözcük veya deyim
dog whistle i. hedefe mesaj veren sözcük veya deyim
dog whistle i. iletişimde kullanılan kodlu sözcük veya deyim
dog whistle i. köpek düdüğü taktiği
dog whistle i. köpek düdüğü siyaseti
dog whistle i. kodlu anlatım taktiği
dog whistle i. dolaylı anlatım taktiği
dog-whistle s. kodlu (sözcük veya terim)
dog-whistle s. dolaylı (ifade)
she/he can whistle for it! expr. avucunu yalar!
you can whistle for it! expr. avucunu yalarsın!
Idioms
a whistle-stop tour i. aynı dönem içerisinde birçok yere yapılan ziyaret
whistle in the wind f. nafile yere gayret harcamak
whistle in the wind f. boşa kürek çekmek
whistle a different tune f. ağız değiştirmek
whistle a different tune f. birine tutumunu (iyi yönde) değiştirmek
be (as) clean as a whistle f. hiçbir suçu olmamak
be (as) clean as a whistle f. hiçbir pis işe bulaşmamış olmak
be (as) clean as a whistle f. hiçbir illegal faaliyette yer almamış olmak
be (as) clean as a whistle f. o taraklarda bezi olmamak
whistle for it f. avucunu yalamak
wet one's whistle f. boğazını ıslatmak
blow the whistle on f. durdurmak
blow the whistle on f. ele vermek
wet one's whistle f. gırtlağını ıslatmak
blow the whistle on f. ihbar etmek
wet one's whistle f. içki içmek
blow a whistle f. ihbar etmek
blow a whistle f. ispiyonlamak
whistle in the dark f. kafadan sallamak
whistle in the dark f. korkmuyormuş gibi görünmek/davranmak
wet one's whistle f. kafayı çekmek
blow the whistle on f. kesmek
whistle in the dark f. kafadan atmak
whistle in the dark f. karanlıkta ıslık çalmak
whistle in the dark f. karanlıkta (korkmadığını göstermek için) ıslık çalmak
whistle in the dark f. korktuğunu belli etmemek
blow the whistle on f. sona erdirmek
be as clean as a whistle f. tertemiz olmak
whistle in the dark f. tahminde bulunmak
can just whistle for something f. üstüne bir bardak soğuk su içmek
whistle for something f. üstüne bir bardak su içmek
pay too dearly for (one's) whistle f. sonu hüsran olan bir işe çok fazla para ve emek harcamak
whistle (one) down the wind f. birini salmak/salıvermek
whistle (one) down the wind f. birini terk etmek
whistle (one) down the wind f. birine yol vermek (terk etmek)
whistle (one) down the wind f. birini karalamak
whistle (one) down the wind f. birine çamur atmak/iftira atmak
whistle (one) down the wind f. birini kötülemek
whistle (one) down the wind f. adına leke çalmak
whistle a different tune f. yaklaşımını değiştirmek
whistle a different tune f. fikrini/görüşünü değiştirmek
whistle (something) down the wind [old-fashioned] f. (bir şeyi) ziyan etmek
whistle (something) down the wind [old-fashioned] f. (bir şeyi) boşa harcamak
whistle (something) down the wind [old-fashioned] f. (bir şeyi) suistimal etmek
whistle (something) down the wind [old-fashioned] f. (bir şeyi) kötüye kullanmak
whistle (something) down the wind [old-fashioned] f. (bir şeyi) hor kullanmak
whistle (something) down the wind [old-fashioned] f. (bir şeyi) bir köşeye atmak
whistle (something) down the wind [old-fashioned] f. (bir şeyi) kaybetmek
whistle (something) down the wind [old-fashioned] f. (bir şeyi) tüketmek
whistle something down the wind f. bir şeyi salmak/salıvermek
whistle something down the wind f. bir şeyi koyuvermek
whistle something down the wind f. bir şeyi akışına bırakmak
whistle something down the wind f. bir şeyi serbest bırakmak
whistle something down the wind f. bir şeyi oluruna bırakmak
blow the whistle (on someone) f. (polise, yetkililere) bildirmek
blow the whistle (on someone) f. (polise, yetkililere) şikayet etmek
blow the whistle (on someone) f. ihbar etmek
blow the whistle (on) (someone or something) f. (biri/bir şey hakkındaki) skandalı açığa çıkartmak
blow the whistle (on) (someone or something) f. (biri/bir şey hakkındaki) rezaleti gözler önüne sermek
blow the whistle (on) (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) ipliğini pazara çıkarmak
blow the whistle (on) (someone) f. (birini) ispiyonlamak
blow the whistle (on) (someone) f. (birini) ele vermek
blow the whistle (on) (someone) f. (birini) ifşa etmek
blow the whistle (on) (someone) f. (birinin) ipliğini pazara çıkarmak
blow the whistle on someone/something f. birini/bir şeyi ((polise, yetkililere) bildirmek
blow the whistle on someone/something f. birini/bir şeyi (polise, yetkililere) şikayet etmek
blow the whistle on someone/something f. birini/bir şeyi ihbar etmek
blow the whistle on someone/something f. birini/bir şeyi ispiyonlamak
blow the whistle on someone/something f. birini/bir şeyi ele vermek
blow the whistle on someone/something f. birinin/bir şeyin ipliğini pazara çıkarmak
can whistle for f. avucunu yalamak
can whistle for f. üstüne bir bardak soğuk su içmek
can whistle for f. rüyasında görmek
whistle past the graveyard f. zor bir durumda soğukkanlılığını korumak
whistle past the graveyard f. endişesini/kaygısını gizlemek
whistle past the graveyard f. sakinmiş gibi yapmak
whistle-stop s. çok kısa ve acele
(as) clean as a whistle s. tertipli
(as) clean as a whistle s. düzenli
(as) clean as a whistle s. jilet gibi
(as) clean as a whistle s. derli toplu
(as) clean as a whistle s. hiçbir suçu olmayan
(as) clean as a whistle s. hiçbir pis işe bulaşmamış olan
(as) clean as a whistle s. o taraklarda bezi olmayan
(as) clean as a whistle s. tertemiz olan
(as) clean as a whistle s. masum olan
worth the whistle s. tezahürata değer
(as) clean as a whistle zf. tamamen
(as) clean as a whistle zf. bütünüyle
(as) clean as a whistle zf. komple
(as) clean as a whistle zf. toptan
(as) clean as a whistle zf. tümden
(as) slick as a whistle zf. bir çırpıda
as slick as a whistle expr. çok hızlı
as slick as a whistle expr. çok seri
slick as a whistle expr. çok hızlı
slick as a whistle expr. çok seri
clean as a whistle expr. gıcır gıcır
as clean as a whistle expr. gıcır gıcır
as slick as a whistle expr. jet gibi
as clean as a whistle expr. pırıl pırıl
clean as a whistle expr. pirüpak
clean as a whistle expr. saf
as clean as a whistle expr. pirüpak
as clean as a whistle expr. saf
as slick as a whistle expr. son sürat
as slick as a whistle expr. şimşek gibi
clean as a whistle expr. pırıl pırıl
clean as a whistle expr. sütten çıkma ak kaşık
as clean as a whistle expr. tertemiz
as clean as a whistle expr. temiz
as clean as a whistle expr. tiril tiril
clean as a whistle expr. tertemiz
as clean as a whistle expr. yepyeni
clean as a whistle expr. yepyeni
don't whistle before you are out of the woods expr. paçayı kurtarmadan o kadar sevinme
not worth a whistle expr. değmez
not worth a whistle expr. değersiz
not worth a whistle expr. işe yaramaz
not worth a whistle expr. önemsiz
not worth a whistle expr. beş para etmez
not worth a whistle expr. kıytırık
not worth a whistle expr. tırt
not worth a whistle expr. kıymetsiz
(one) can whistle for it expr. (biri) avucunu yalar
(one) can whistle for it expr. (biri) avucunu yalasın
(one) can whistle for it expr. (biri) üstüne bir bardak soğuk su içsin
(one) can whistle for it expr. (biri) rüyasında görür
Speaking
you can whistle for it expr. üstüne bir bardak soğuk su iç
Trade/Economic
whistle-blowing policy i. bilgi uçurma politikası
whistle-blower i. işyerinde yönetimle ilgili bir usulsüzlüğü iç ve dış kaynaklara duyuran işçi
Politics
whistle-blower i. kuruluş içindeki kanuna aykırı uygulamaları kamuya veya yetkili makamlara ifşa eden kimse
whistle stop i. siyasi adayın küçük bir kasabada (peronda) sahneye çıkması
whistle stop i. trenin arka platformundan yapılan kısa siyasi konuşma
whistle-stop i. (seçim kampanyası sırasında) peronda yapılan kısa konuşma
whistle-stop tour i. seçim kampanyası kapsamında bir adayın bir dizi küçük kasabayı ziyaret ettiği turne
dog-whistle i. siyasetçinin ima yolu ile yalnızca belirli bir kesime dokundurduğu beyan
dog-whistle i. imalı beyan
whistle-stop f. (seçim kampanyası çalışması olarak) tüm ara istasyonlarda durarak tur yapmak
whistle-stop f. küçük kasabalara kısa ziyaretler yaparak seçim kampanyası yürütmek
dog-whistle f. köpek düdüğü siyaseti yapmak
dog-whistle f. sadece muhatabının anlayacağı ideolojik imalar kullanarak siyaset yapmak
Tourism
whistle stop i. az sayıda ve kısa süreli molası olan çok hızlı tur veya gezi
Technical
alarm whistle cap i. alarm düdük başlığı
whistle steam i. düdük buharı
whistle valve i. düdüklü vana
whistle valve i. düdük valfi
electric whistle i. elektrikli düdük
heterodyne whistle i. heterodin ıslığı
whistle valve i. ıslıklı vana
Electric
heterodyne whistle i. heterodin ıslığı
Railway
whistle stop i. küçük tren istasyonu
train whistle i. tren düdüğü
air whistle i. tren düdüğü
Marine
certificate for the whistle i. düdük sertifikası
whistle buoy i. ıslık sesi çıkaran şamandıra
Medical
nose whistle i. burun ıslığı
galton whistle i. galton düdücü
Zoology
whistle pig i. dağ sıçanı
Linguistics
whistle speech i. fısıltılı konuşma
Sport
final whistle i. bitiş düdüğü
starting whistle i. çıkış düdüğü
referee's whistle i. hakem düdüğü
slow whistle i. (kural ihlalini haber veren) geç çalınan hakem düdüğü
slow whistle i. hakemin geç düdük çalması
Football
final whistle i. maçın son düdüğü
final whistle i. son düdük
Music
tin whistle i. düdükle flüt arası bir enstrüman
penny whistle i. düdükle flüt arası bir enstrüman
willow whistle i. söğüt dalından düdük
Theatre
whistle-stop i. (tiyatro turnesi sırasında) küçük bir kasabadaki kısa süreli sahneye çıkış
Ornithology
whistle duck i. altıngöz
Slang
a wolf whistle i. güzel bir kadının arkasından çalınan ıslık
whistle blower i. ispiyoncu
whistle (rap slang) i. silah
whistle (rap slang) i. tabanca
meat whistle i. penis
meat whistle i. sik
meat whistle i. çük
meat whistle i. yarak
whistle dixie f. gerçekçi olmayan toz pembe hayaller kurmak
whistle dixie f. gerçekçi olmayan umut verici fanteziler kurmak
wet your whistle [old-fashioned] f. içki içmek
wet your whistle [old-fashioned] f. kafayı çekmek
British Slang
whistle (and flute) (cockney rhyming slang) i. takım elbise
blow the whistle f. ispiyonlamak