|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
| Genel |
|
| 1 |
Genel |
surface area i.
|
yüzölçümü |
|
Some of these regions are larger, in terms of surface area and population, than the small Member States.
Bu bölgelerden bazıları yüzölçümü ve nüfus bakımından küçük Üye Devletlerden daha büyüktür.
More Sentences
|
| 2 |
Genel |
open area i.
|
açık alan |
|
Due to the fleet concentration in the open areas, vulnerable areas are being over-fished.
Filonun açık alanlarda yoğunlaşması nedeniyle hassas alanlar aşırı avlanmaktadır.
More Sentences
|
| 3 |
Genel |
penalty area i.
|
ceza sahası |
|
In the 21st minute of the first half, Prso was brought down inside the Japanese penalty area.
İlk yarının 21. dakikasında Prso, Japon ceza sahası içinde yere düşürüldü.
More Sentences
|
| 4 |
Genel |
production area i.
|
üretim alanı |
|
Today we serve local and international markets in our 26000 m2 production area.
Bugün 26000 m2 üretim alanımızda yerel ve uluslararası pazarlara hizmet vermekteyiz.
More Sentences
|
| 5 |
Genel |
marginal area i.
|
marjinal alan |
|
Many border regions are already marginal areas with large structural deficits.
Birçok sınır bölgesi zaten büyük yapısal açıkları olan marjinal alanlardır.
More Sentences
|
| 6 |
Genel |
catchment area i.
|
havza |
|
On a territorial level, there is competition for the overlapping catchment areas (such as Alsace-Lorraine).
Bölgesel düzeyde, örtüşen havza alanları (Alsace-Lorraine gibi) için rekabet vardır.
More Sentences
|
|
|
| 7 |
Genel |
service area i.
|
hizmet alanı |
|
We see the Patient Services area as a profession.
Hasta Hizmetleri alanını bir meslek olarak görüyoruz.
More Sentences
|
| 8 |
Genel |
surrounding area i.
|
etraf |
|
The surrounding area was very quiet.
Etraf çok sessizdi.
More Sentences
|
| 9 |
Genel |
application area i.
|
uygulama alanı |
|
The focus of the application areas is on industrial applications where signals are transmitted to the PCB.
Uygulama alanlarının odak noktası, sinyallerin PCB'ye iletildiği endüstriyel uygulamalardır.
More Sentences
|
| 10 |
Genel |
tourist area i.
|
turistik bölge |
|
Thousands of troops and police guard tourist areas of the French capital.
Binlerce asker ve polis, Fransız başkentinin turistik bölgelerini koruyor.
More Sentences
|
| 11 |
Genel |
coverage area i.
|
kapsama alanı |
|
Though efficient for personal use, the coverage area is limited.
Kişisel kullanım için verimli olsa da kapsama alanı sınırlıdır.
More Sentences
|
| 12 |
Genel |
residential area i.
|
yerleşim bölgesi |
|
In a residential area, it is often used as an additional locking device.
Bir yerleşim bölgesinde, genellikle ek bir kilitleme cihazı olarak kullanılır.
More Sentences
|
| 13 |
Genel |
rural area i.
|
kırsal alan |
|
These units would be built in rural areas.
Bu birimler kırsal alanlarda inşa edilecektir.
More Sentences
|
| 14 |
Genel |
conservation area i.
|
koruma alanı |
|
It is a conservation area because of its endemic plants and traditional wooden houses.
Endemik bitkileri ve geleneksel ahşap evleri nedeniyle koruma alanıdır.
More Sentences
|
| 15 |
Genel |
urban area i.
|
kentsel alan |
|
I tabled an amendment which requested the inclusion of urban areas in the final paragraph.
Son paragrafa kentsel alanların da dahil edilmesini talep eden bir değişiklik önergesi verdim.
More Sentences
|
| 16 |
Genel |
area of activity i.
|
faaliyet alanı |
|
Our opinion sets out a few points from our area of activity on which we would like clarification.
Görüşümüz, faaliyet alanımızla ilgili olarak açıklığa kavuşturulmasını istediğimiz birkaç noktayı ortaya koymaktadır.
More Sentences
|
| 17 |
Genel |
area of interests i.
|
ilgi alanı |
|
Another area of interest for the enlarged Europe is its eastern borders.
Genişleyen Avrupa için bir diğer ilgi alanı da doğu sınırlarıdır.
More Sentences
|
| 18 |
Genel |
closed area i.
|
kapalı alan |
|
It is mostly applied in closed areas.
Çoğunlukla kapalı alanlarda uygulanır.
More Sentences
|
| 19 |
Genel |
low pressure area i.
|
alçak basınç alanı |
|
A low pressure area covers all of Scandinavia with alternating wind and rain.
Alçak basınç alanı İskandinavya'nın tamamını dönüşümlü rüzgar ve yağmurla kaplar.
More Sentences
|
| 20 |
Genel |
geographical area i.
|
coğrafi alan |
|
We also approve of the proposal that members should be drawn from a broad geographical area.
Üyelerin geniş bir coğrafi alandan seçilmesi önerisini de onaylıyoruz.
More Sentences
|
| 21 |
Genel |
coastal area i.
|
kıyı bölgesi |
|
That is what I am constantly asked as a Member for a coastal area.
Bir kıyı bölgesi üyesi olarak bana sürekli sorulan şey budur.
More Sentences
|
| 22 |
Genel |
restricted area i.
|
yasak bölge |
|
You're in a restricted area.
Yasak bölgedesin.
More Sentences
|
| 23 |
Genel |
unit area i.
|
birim alan |
|
Mangroves, which store more carbon per unit area than most tropical forests, are moving towards the poles.
Birim alan başına çoğu tropik ormandan daha fazla karbon depolayan mangrovlar kutuplara doğru ilerliyor.
More Sentences
|
| 24 |
Genel |
area of expertise i.
|
uzmanlık alanı |
|
Her areas of expertise are international relations, European studies and international political economy.
Uzmanlık alanları uluslararası ilişkiler, Avrupa çalışmaları ve uluslararası politik ekonomidir.
More Sentences
|
| 25 |
Genel |
sensitive area i.
|
hassas alan |
|
Without this balance, no progress would be possible in this sensitive area.
Bu denge olmadan bu hassas alanda ilerleme kaydedilmesi mümkün olmayacaktır.
More Sentences
|
| 26 |
Genel |
technical area i.
|
teknik alan |
|
A player or substitute who has been sent off must leave the vicinity of the pitch and the technical area.
İhraç edilen oyuncu veya yedek oyuncu sahanın çevresini ve teknik alanı terk etmelidir.
More Sentences
|
| 27 |
Genel |
working area i.
|
çalışma alanı |
|
The President presented four major working areas for the next six-month period.
Başkan önümüzdeki altı aylık dönem için dört ana çalışma alanı sundu.
More Sentences
|
| 28 |
Genel |
sensitive area i.
|
hassas bölge |
|
I would therefore like to ask colleagues to recognise the importance of boxes in scientifically sensitive areas.
Bu nedenle meslektaşlarımdan bilimsel açıdan hassas bölgelerdeki kutuların önemini kabul etmelerini rica ediyorum.
More Sentences
|
| 29 |
Genel |
non-smoking area i.
|
sigara içilmeyen yer |
|
I hate people who smoke in non-smoking areas.
Sigara içilmeyen yerlerde sigara içen insanlardan nefret ediyorum.
More Sentences
|
| 30 |
Genel |
parking area i.
|
otopark |
|
We will be expanding the parking area.
Otopark alanını genişleteceğiz.
More Sentences
|
| 31 |
Genel |
safe area i.
|
güvenli alan |
|
Where is the nearest safe area that has respirable air?
Solunabilir havaya sahip en yakın güvenli alan nerede?
More Sentences
|
| 32 |
Genel |
area of use i.
|
kullanım alanı |
|
With Kärcher original accessories, you can optimise the power and extend the areas of use of your cleaning machines.
Kärcher orijinal aksesuarları ile temizlik makinelerinizin gücünü optimize edebilir ve kullanım alanlarını genişletebilirsiniz.
More Sentences
|
| 33 |
Genel |
subject area i.
|
konu alanı |
|
Ulrichsweb covers more than 900 subject areas.
Ulrichsweb 900'den fazla konu alanını kapsamaktadır.
More Sentences
|
| 34 |
Genel |
picnic area i.
|
piknik alanı |
|
When you walk up the picnic areas, you reach the waterfall.
Piknik alanlarından yukarı doğru yürüdüğünüzde şelaleye ulaşıyorsunuz.
More Sentences
|
| 35 |
Genel |
smoking area i.
|
sigara içilen alan |
|
Neither Members nor anyone else should smoke anywhere other than in the designated smoking areas.
Ne Üyeler ne de bir başkası belirlenmiş sigara içme alanları dışında herhangi bir yerde sigara içmemelidir.
More Sentences
|
| 36 |
Genel |
the target area i.
|
hedef bölge |
|
With sophisticated technology, strong energy is delivered directly to the target area.
Gelişmiş teknoloji ile güçlü enerji doğrudan hedef bölgeye iletilir.
More Sentences
|
| 37 |
Genel |
sitting area i.
|
oturma alanı |
|
There is a small sitting area in each room.
Her odada küçük bir oturma alanı bulunmaktadır.
More Sentences
|
| 38 |
Genel |
disaster area i.
|
felaket bölgesi |
|
That applies not just to the disaster areas in Germany and Austria.
Bu sadece Almanya ve Avusturya'daki felaket bölgeleri için geçerli değildir.
More Sentences
|
| 39 |
Genel |
disaster area i.
|
afet bölgesi |
|
The Red Cross constantly supplies food to the disaster areas.
Kızıl Haç afet bölgelerine sürekli olarak gıda sağlar.
More Sentences
|
| 40 |
Genel |
research area i.
|
araştırma alanı |
|
The European Framework Programme is an aspect of the European Research Area.
Avrupa Taslak Programı, Avrupa Araştırma Alanı'nın bir parçasıdır.
More Sentences
|
| 41 |
Genel |
genital area i.
|
genital bölge |
|
Genital areas are the most delicate areas of our body.
Genital bölgeler vücudumuzun en hassas bölgeleridir.
More Sentences
|
| 42 |
Genel |
area of specialization i.
|
uzmanlık alanı |
|
Molecular biology is a related area of specialization in marine biology.
Moleküler biyoloji, deniz biyolojisinde ilgili bir uzmanlık alanıdır.
More Sentences
|
| 43 |
Genel |
area of law i.
|
hukuk alanı |
|
Attorneys specialize in an area of law, such as contracts, criminal cases, or patent litigation.
Avukatlar, sözleşmeler, ceza davaları veya patent davaları gibi bir hukuk alanında uzmanlaşmıştır.
More Sentences
|
| 44 |
Genel |
tropical area i.
|
tropik bölge |
|
They are found in Australia, the Philippines and other tropical areas.
Avustralya, Filipinler ve diğer tropik bölgelerde bulunurlar.
More Sentences
|
| 45 |
Genel |
area of development i.
|
gelişim alanı |
|
It is a development area that follows a parallel course with other areas of development of the person and is connected.
Kişinin diğer gelişim alanları ile paralel bir seyir izleyen ve bağlantılı olan bir gelişim alanıdır.
More Sentences
|
| 46 |
Genel |
camping area i.
|
kamp alanı |
|
The sea of the camping area is really beautiful.
Kamp alanının denizi gerçekten çok güzel.
More Sentences
|
|
|
| 47 |
Genel |
area of expertise i.
|
uzmanlık alanı |
|
That's not my husband's area of expertise.
Bu kocamın uzmanlık alanı değil.
More Sentences
|
| 48 |
Genel |
suburban area i.
|
banliyö |
|
Dan was assigned to patrol a suburban area.
Dan banliyö bölgesinde devriye gezmekle görevlendirildi.
More Sentences
|
| Deyim |
|
| 49 |
Deyim |
disaster area i.
|
felaket bölgesi |
|
There were three hundred cardboard boxes filled with old clothes ready to be sent to the disaster area.
Felaket bölgesine gönderilmek üzere eski giysilerle dolu üç yüz karton kutu vardı.
More Sentences
|
| Ticaret/Ekonomi |
|
| 50 |
Ticaret/Ekonomi |
customs area i.
|
gümrük alanı |
|
In the customs area, there is almost full alignment.
Gümrükler alanında, hemen hemen tam uyumlulaşma vardır.
More Sentences
|
| 51 |
Ticaret/Ekonomi |
industrial area i.
|
sanayi alanı |
|
Industrial areas are being transformed into office blocks.
Sanayi alanları ofis bloklarına dönüştürülüyor.
More Sentences
|
| 52 |
Ticaret/Ekonomi |
area of activity i.
|
faaliyet alanı |
|
The fact is that the United States is not a partner in any area of activity.
Gerçek şu ki, Amerika Birleşik Devletleri hiçbir faaliyet alanında ortak değildir.
More Sentences
|
| 53 |
Ticaret/Ekonomi |
port area i.
|
liman bölgesi |
|
Especially in the port area of the city.
Özellikle şehrin liman bölgesinde.
More Sentences
|
| 54 |
Ticaret/Ekonomi |
free-trade area i.
|
serbest ticaret bölgesi |
|
The free-trade area will bring about profound changes to Lebanese commerce.
Serbest ticaret bölgesi Lübnan ticaretine köklü değişiklikler getirecektir.
More Sentences
|
| 55 |
Ticaret/Ekonomi |
area of employment i.
|
istihdam alanı |
|
As I have already said, we are still facing a difficult situation in the area of employment.
Daha önce de söylediğim gibi, istihdam alanında hala zor bir durumla karşı karşıyayız.
More Sentences
|
| 56 |
Ticaret/Ekonomi |
indoor area i.
|
kapalı alan |
|
The indoor area of the apartment is 87 m2, and the area of the balcony with garden is 15 m2.
Dairenin kapalı alanı 87 m2, bahçeli balkon alanı ise 15 m2'dir.
More Sentences
|
| 57 |
Ticaret/Ekonomi |
exhibition area i.
|
sergi alanı |
|
We recommend buying tickets for the Portikus exhibition area and the Sculpture Museum.
Portikus sergi alanı ve Heykel Müzesi için bilet almanızı öneririz.
More Sentences
|
| 58 |
Ticaret/Ekonomi |
euro area i.
|
euro bölgesi |
|
The three biggest economies in the euro area, however, have not done enough up till now.
Ancak Euro bölgesinin en büyük üç ekonomisi bugüne kadar yeterince çaba sarf etmedi.
More Sentences
|
| 59 |
Ticaret/Ekonomi |
rural area i.
|
kırsal alan |
|
We agree that the rural areas should be seen as targeted units.
Kırsal alanların hedeflenen birimler olarak görülmesi gerektiği konusunda hemfikiriz.
More Sentences
|
| 60 |
Ticaret/Ekonomi |
spread (the area) f.
|
alana yayılmak |
|
Spread as thinly as that, this sum will not be very effective in preventing fires.
Bu kadar geniş bir alana yayılan bu meblağ yangınların önlenmesinde çok etkili olmayacaktır.
More Sentences
|
| Genel |
|
| 61 |
Genel |
disposal area i.
|
boşaltım yeri |
|
| 62 |
Genel |
area unit i.
|
yüzölçümü birimi |
|
| 63 |
Genel |
protected area i.
|
koruma alanı |
|
| 64 |
Genel |
service area i.
|
servis alanı |
|
| 65 |
Genel |
development promotion area i.
|
gelişim teşvikli alan |
|
| 66 |
Genel |
catchment area i.
|
kapma havzası |
|
| 67 |
Genel |
catchment area i.
|
kaynak havzası |
|
| 68 |
Genel |
bordering area i.
|
çevre alan |
|
| 69 |
Genel |
unrestricted area i.
|
serbest alan |
|
| 70 |
Genel |
nesting area i.
|
yuva alanı |
|
| 71 |
Genel |
area recommended for improvement i.
|
iyileştirme tavsiye edilen alan |
|
| 72 |
Genel |
designated area i.
|
tayin edilen bölge |
|
| 73 |
Genel |
service area i.
|
yakıt almak veya dinlenmek için otoyol kenarlarında bulunan alan |
|
| 74 |
Genel |
traffic conference area i.
|
trafik konferans bölgesi |
|
| 75 |
Genel |
high pressure area i.
|
yüksek basınç alanı |
|
| 76 |
Genel |
emergency response planning area i.
|
acil müdahale planlama alanı |
|
| 77 |
Genel |
the security of the main entrance area of the building i.
|
bina önü güvenliği |
|
| 78 |
Genel |
depth area duration analysis i.
|
derin alan süre araştırması |
|
| 79 |
Genel |
hotel area i.
|
otel bölgesi |
|
| 80 |
Genel |
expertise area i.
|
ihtisas konusu |
|
| 81 |
Genel |
area 3 i.
|
bölge 3 |
|
| 82 |
Genel |
level area i.
|
düz alan |
|
| 83 |
Genel |
assembly area i.
|
toplanma alanı |
|
| 84 |
Genel |
dune area i.
|
kumul yöresi |
|
| 85 |
Genel |
area ratio i.
|
alan oranı |
|
| 86 |
Genel |
area of special observation i.
|
özel gözlem alanı |
|
| 87 |
Genel |
area requiring corrective action i.
|
düzeltilmeye muhtaç kısım |
|
| 88 |
Genel |
emergency planning area i.
|
acil durum planlama alanı |
|
| 89 |
Genel |
area manager i.
|
bölge müdürü |
|
| 90 |
Genel |
staging area i.
|
depo alanı |
|
| 91 |
Genel |
slum area i.
|
yoksul yer |
|
| 92 |
Genel |
service area i.
|
tesis |
|
| 93 |
Genel |
favored area i.
|
kayrılan alan |
|
| 94 |
Genel |
catchment area i.
|
beslenme havzası |
|
| 95 |
Genel |
storage area networks i.
|
veri depolama ağı |
|
| 96 |
Genel |
marsh area i.
|
bataklık alan |
|
| 97 |
Genel |
list area i.
|
liste alanı |
|
| 98 |
Genel |
hardship area i.
|
mahrumiyet bölgesi |
|
| 99 |
Genel |
conservation area i.
|
zarar veya istenmeyen değişimlere karşı korunan bölge |
|
| 100 |
Genel |
drainage area i.
|
drenaj alanı |
|
| 101 |
Genel |
nature reserve area i.
|
tabiatı koruma alanı |
|
| 102 |
Genel |
scenic area i.
|
görmeye değer manzara |
|
| 103 |
Genel |
remote area i.
|
sapa yer |
|
| 104 |
Genel |
pacific area i.
|
pasifik bölgesi |
|
| 105 |
Genel |
regulated area i.
|
düzenlenmiş alan |
|
| 106 |
Genel |
Wildlife protection area i.
|
yaban hayatı koruma sahası |
|
| 107 |
Genel |
area 2 i.
|
bölge 2 |
|
| 108 |
Genel |
landing area i.
|
iniş sahası |
|
| 109 |
Genel |
gross floor area i.
|
toplam zemin alanı |
|
| 110 |
Genel |
area 3 i.
|
uzakdoğu, avustralya, yeni zelanda ve pasifik adalarını kapsayan iata bölgesi |
|
| 111 |
Genel |
limited area i.
|
kısıtlanmış bölge |
|
| 112 |
Genel |
impact area i.
|
etki alanı |
|
| 113 |
Genel |
area for the protection of wildlife i.
|
yaban hayatı koruma sahası |
|
| 114 |
Genel |
special environmental area i.
|
özel çevre koruma alanı |
|
| 115 |
Genel |
area of precipitation i.
|
yağış alanı |
|
| 116 |
Genel |
holding area i.
|
bekleme sahası |
|
| 117 |
Genel |
wetland area i.
|
sulak alan |
|
| 118 |
Genel |
area shaded by a building i.
|
bina gölgeleme alanı |
|
| 119 |
Genel |
pilot area i.
|
pilot bölge |
|
| 120 |
Genel |
pasture area i.
|
mera alanı |
|
| 121 |
Genel |
catchment area/basin i.
|
beslenme bölgesi |
|
| 122 |
Genel |
rural area i.
|
kır |
|
| 123 |
Genel |
catchment area i.
|
birikme havzası |
|
| 124 |
Genel |
irrigation area i.
|
sulama alanı |
|
| 125 |
Genel |
execution area i.
|
uygulama alanı |
|
| 126 |
Genel |
area board i.
|
bölge sağlık müdürlüğü |
|
| 127 |
Genel |
triangular area i.
|
üçgensel bölge |
|
| 128 |
Genel |
area of focus i.
|
faaliyet alanı |
|
| 129 |
Genel |
network local area i.
|
ağ yerel alanı |
|
| 130 |
Genel |
storage area i.
|
depo alanı |
|
| 131 |
Genel |
lateral area i.
|
yanal alan |
|
| 132 |
Genel |
target area i.
|
hedef alanı |
|
| 133 |
Genel |
exhibition area i.
|
sergi sahası |
|
| 134 |
Genel |
area 1 i.
|
bölge 1 |
|
| 135 |
Genel |
caved area i.
|
göçük alan |
|
| 136 |
Genel |
landing area i.
|
iniş alanı |
|
| 137 |
Genel |
migration area i.
|
göç alanı |
|
| 138 |
Genel |
area code i.
|
bölge kodu |
|
| 139 |
Genel |
congested area i.
|
aşırı nüfuslu bölge |
|
| 140 |
Genel |
total floor area of a building i.
|
bina toplam oturma alanı |
|
| 141 |
Genel |
underground shopping area i.
|
yeraltı alışveriş merkezi |
|
| 142 |
Genel |
primitive area i.
|
doğal yöre |
|
| 143 |
Genel |
tourism and recreation area i.
|
turistik ve eğlenme araçlı alan |
|
| 144 |
Genel |
critical area i.
|
kritik alan |
|
| 145 |
Genel |
area director i.
|
bölge müdürü |
|
| 146 |
Genel |
permanent water area i.
|
sürekli su alanı |
|
| 147 |
Genel |
recreation area i.
|
rekreasyon sahası |
|
| 148 |
Genel |
traffic conference area i.
|
dünyanın ana havayolu rotalarını üç bölgeye ayıran iata'nın resmi sınıflaması |
|
| 149 |
Genel |
hazardous area i.
|
tehlikeli bölge |
|
| 150 |
Genel |
area of usage i.
|
kullanım alanı |
|
| 151 |
Genel |
grade 1 natural site area i.
|
1. derece doğal sit alanı |
|
| 152 |
Genel |
a service area i.
|
a yayın alanı |
|
| 153 |
Genel |
restricted area i.
|
kontrollü giriş sağlanan alan |
|
| 154 |
Genel |
catchment area i.
|
beslenme bölgesi |
|
| 155 |
Genel |
launch area i.
|
hedef alanı |
|
| 156 |
Genel |
development area i.
|
pilot bölge |
|
| 157 |
Genel |
production area i.
|
üretim sahası |
|
| 158 |
Genel |
disaster area survey team i.
|
afet inceleme ekibi |
|
| 159 |
Genel |
cultivated area i.
|
tarım alanı |
|
| 160 |
Genel |
picnic area i.
|
piknik yeri |
|
| 161 |
Genel |
green area i.
|
yeşillik alan |
|
| 162 |
Genel |
natural hazard area analysis i.
|
doğal tehlike alanı analizi |
|
| 163 |
Genel |
prohibited area i.
|
yasak bölge |
|
| 164 |
Genel |
catchment area i.
|
su toplama sahası |
|
| 165 |
Genel |
parking area i.
|
park yeri |
|
| 166 |
Genel |
local area network i.
|
yerel ağlar |
|
| 167 |
Genel |
catchment area i.
|
tutma havzası |
|
| 168 |
Genel |
key area i.
|
kilit bölge |
|
| 169 |
Genel |
rest area i.
|
arabaların kısa süreli duraklama yapabilecekleri cep |
|
| 170 |
Genel |
zoning area i.
|
imar alanı |
|
| 171 |
Genel |
rain area i.
|
yağmur bölgesi |
|
| 172 |
Genel |
floor area i.
|
yüz ölçüsü |
|
| 173 |
Genel |
residence area i.
|
meskun bölge |
|
| 174 |
Genel |
circular area i.
|
çembersel bölge |
|
| 175 |
Genel |
baltimore metropolitan area i.
|
baltimore metropolitan alanı |
|
| 176 |
Genel |
caribbean area i.
|
karayip bölgesi |
|
| 177 |
Genel |
estuarine area conservation i.
|
haliç bölgesi korunması |
|
| 178 |
Genel |
wide area i.
|
geniş coğrafya |
|
| 179 |
Genel |
london metropolitan area i.
|
londra metropoliten alanı |
|
| 180 |
Genel |
new york metropolitan area i.
|
new york metropolitan alanı |
|
| 181 |
Genel |
assembly area i.
|
içtima alanı |
|
| 182 |
Genel |
measurement of ground area i.
|
arazi ölçüm |
|
| 183 |
Genel |
evacuation (of people, an area) i.
|
bir bölgenin tahliye edilmesi |
|
| 184 |
Genel |
area of interest i.
|
ilgi alanı |
|
| 185 |
Genel |
disposal area i.
|
boşaltma yeri |
|
| 186 |
Genel |
protected area i.
|
sit alanı |
|
| 187 |
Genel |
area sales representative i.
|
bölge satış sorumlusu |
|
| 188 |
Genel |
rest area i.
|
konaklama tesisi |
|
| 189 |
Genel |
strict wilderness area i.
|
mutlak koruma alanı |
|
| 190 |
Genel |
sanctuary preservation area i.
|
mutlak koruma alanı |
|
| 191 |
Genel |
preservation area i.
|
mutlak koruma alanı |
|
| 192 |
Genel |
strict protected area i.
|
mutlak koruma alanı |
|
| 193 |
Genel |
small industrial area i.
|
küçük sanayi sitesi |
|
| 194 |
Genel |
grey area i.
|
boz alan |
|
| 195 |
Genel |
grey area i.
|
gri saha |
|
| 196 |
Genel |
greenhouse area i.
|
sera alanı |
|
| 197 |
Genel |
area of activity i.
|
faaliyet konusu |
|
| 198 |
Genel |
closed area i.
|
yasak alan |
|
| 199 |
Genel |
damaged area i.
|
bozuk alan |
|
| 200 |
Genel |
effective area i.
|
etkili alan |
|
| 201 |
Genel |
effective area i.
|
etkin alan |
|
| 202 |
Genel |
exchange area i.
|
santral hizmet bölgesi |
|
| 203 |
Genel |
working area i.
|
iş alanı |
|
| 204 |
Genel |
extension area i.
|
gelişme alanı |
|
| 205 |
Genel |
equal-area i.
|
eşit yüzölçümü |
|
| 206 |
Genel |
built-up area i.
|
meskun yer |
|
| 207 |
Genel |
built-up area i.
|
yerleşim alanı |
|
| 208 |
Genel |
high-hazard area i.
|
yüksek tehlikeye maruz coğrafi alan |
|
| 209 |
Genel |
built-up area i.
|
yapılaşmış alan |
|
| 210 |
Genel |
no-go area i.
|
yetkili olmayanların girmelerinin yasak olduğu alan |
|
| 211 |
Genel |
gross area i.
|
brüt alan |
|
| 212 |
Genel |
face area i.
|
ön yüz |
|
| 213 |
Genel |
area 2 i.
|
avrupa, ortadoğu ve afrika'yı kapsayan iata bölgesi |
|
| 214 |
Genel |
area 1 i.
|
kuzey, orta ve güney amerika'yı kapsayan iata bölgesi |
|
| 215 |
Genel |
shared area i.
|
ortak kullanım alanı |
|
| 216 |
Genel |
communal area i.
|
ortak kullanım alanı |
|
| 217 |
Genel |
level area i.
|
düzlük |
|
| 218 |
Genel |
level area i.
|
düz yer |
|
| 219 |
Genel |
level area i.
|
düz arazi |
|
| 220 |
Genel |
area of a triangle i.
|
(bir) üçgenin alanı |
|
| 221 |
Genel |
off-limits area i.
|
hudut dışı alan |
|
| 222 |
Genel |
safe area i.
|
güvenlikli alan |
|
| 223 |
Genel |
safe area i.
|
güvenilir alan |
|
| 224 |
Genel |
waiting area i.
|
bekleme odası |
|
| 225 |
Genel |
virgin area i.
|
bakir alan |
|
| 226 |
Genel |
unbuilt area i.
|
yapılanmamış arsa |
|
| 227 |
Genel |
waiting area i.
|
bekleme salonu |
|
| 228 |
Genel |
residential area i.
|
meskun bölge |
|
| 229 |
Genel |
apparent area i.
|
belirgin alan |
|
| 230 |
Genel |
apparent area i.
|
görünür alan |
|
| 231 |
Genel |
area cleaning i.
|
mıntıka temizliği |
|
| 232 |
Genel |
forestry area i.
|
ormanlık bölge |
|
| 233 |
Genel |
concert area i.
|
konser alanı |
|
| 234 |
Genel |
mobilization area i.
|
mobilizasyon alanı |
|
| 235 |
Genel |
usage area i.
|
kullanım alanı |
|
| 236 |
Genel |
subject area i.
|
konu bölümü |
|
| 237 |
Genel |
work area plan i.
|
çalışma alanı krokisi |
|
| 238 |
Genel |
resting area i.
|
dinlenme yeri |
|
| 239 |
Genel |
open air area i.
|
üstü açık alan |
|
| 240 |
Genel |
outdoor area i.
|
üstü açık alan |
|
| 241 |
Genel |
main living area i.
|
esas yaşama alanı |
|
| 242 |
Genel |
picnic area i.
|
mesire alanı |
|
| 243 |
Genel |
ceremony area i.
|
seremoni alanı |
|
| 244 |
Genel |
ceremony area i.
|
tören alanı |
|
| 245 |
Genel |
unpopulated area i.
|
nüfusun olmadığı bölge |
|
| 246 |
Genel |
snow covered area i.
|
karla kaplı alan |
|
| 247 |
Genel |
unexplored area i.
|
keşfedilmemiş alan |
|
| 248 |
Genel |
undiscovered area i.
|
keşfedilmemiş alan |
|
| 249 |
Genel |
natural protected area i.
|
doğal sit alanı |
|
| 250 |
Genel |
proposed area of research i.
|
önerilen araştırma alanı/konusu |
|
| 251 |
Genel |
target area i.
|
hedef bölge |
|
| 252 |
Genel |
no smoking area i.
|
sigara içilmesi yasak bölge |
|
| 253 |
Genel |
non-smoking area i.
|
sigara içilmesi yasak bölge |
|
| 254 |
Genel |
area of expertise i.
|
uzlanım dalı |
|
| 255 |
Genel |
area of expertise i.
|
uzlanım alanı |
|
| 256 |
Genel |
growth area i.
|
gelişim sahası |
|
| 257 |
Genel |
growth area i.
|
gelişme bölgesi |
|
| 258 |
Genel |
area of social responsibility i.
|
sosyal sorumluluk alanı |
|
| 259 |
Genel |
total pile mass per unit area i.
|
birim alan başına toplam hav kütlesi |
|
| 260 |
Genel |
tourist area i.
|
turist bölgesi |
|
| 261 |
Genel |
area rug i.
|
parça halı |
|
| 262 |
Genel |
area studies i.
|
bölge/alan çalışmaları |
|
| 263 |
Genel |
area studies i.
|
bölge/alan araştırmaları |
|
| 264 |
Genel |
drop-off and pick-up area i.
|
yolcu indirme/bindirme alanı |
|
| 265 |
Genel |
urban area i.
|
mücavir alan |
|
| 266 |
Genel |
archaeological area i.
|
arkeolojik bölge |
|
| 267 |
Genel |
display area i.
|
tanıtım alanı |
|
| 268 |
Genel |
coverage area i.
|
kapsama bölgesi |
|
| 269 |
Genel |
coastal region/area i.
|
sahil kesimi |
|
| 270 |
Genel |
area of utilization i.
|
kullanım alanı |
|
| 271 |
Genel |
area study i.
|
alan araştırması |
|
| 272 |
Genel |
area code i.
|
telefon kodu |
|
| 273 |
Genel |
distressed area i.
|
fakirliğin yoğun olduğu bölge |
|
| 274 |
Genel |
malaria-infested area i.
|
sıtmanın bulaştığı bölge |
|
| 275 |
Genel |
malaria-infested area i.
|
sıtmanın vurduğu bölge |
|
| 276 |
Genel |
loading area i.
|
yükleme bölümü/alanı |
|
| 277 |
Genel |
recreation area i.
|
mesire yeri |
|
| 278 |
Genel |
security restricted area i.
|
güvenlik tahditli alan |
|
| 279 |
Genel |
reading area i.
|
okuma salonu |
|
| 280 |
Genel |
designated area i.
|
belirlenmiş/belirlenen alan |
|
| 281 |
Genel |
grass area i.
|
çim alan |
|
| 282 |
Genel |
scientific area i.
|
bilimsel alan |
|
| 283 |
Genel |
scientific area i.
|
bilim alanı |
|
| 284 |
Genel |
area code i.
|
il kodu |
|
| 285 |
Genel |
total area of surface i.
|
yüzeyin toplam alanı |
|
| 286 |
Genel |
foyer area i.
|
fuaye alanı |
|
| 287 |
Genel |
intimate area i.
|
özel bölge |
|
| 288 |
Genel |
intimate area i.
|
genital bölge |
|
| 289 |
Genel |
land area i.
|
arsa alanı |
|
| 290 |
Genel |
key area i.
|
can alıcı nokta |
|
| 291 |
Genel |
lay down area i.
|
stok/depolama alanı |
|
| 292 |
Genel |
genital area i.
|
intim bölgesi |
|
| 293 |
Genel |
conservation area i.
|
koruma altına alınmış bölge |
|
| 294 |
Genel |
occupied area i.
|
işgal alanı |
|
| 295 |
Genel |
tiny area i.
|
küçük alan |
|
| 296 |
Genel |
camping area i.
|
kamp yeri/alanı |
|
| 297 |
Genel |
catchment area i.
|
bir kurum tarafından hizmet verilen yakın alan/çevre (okul, hastane, sosyal hizmetler vs.) |
|
| 298 |
Genel |
responsible area i.
|
sorumlu alan |
|
| 299 |
Genel |
pergamon multi-layered cultural landscape area i.
|
pergamon çok katmanlı kültürel peyzaj alanı |
|
| 300 |
Genel |
nearest inhabited area i.
|
en yakın yerleşim |
|
| 301 |
Genel |
nearest inhabited area i.
|
en yakın yerleşim bölgesi |
|
| 302 |
Genel |
wilderness area i.
|
yasalarla koruma altında olup eğlence ve endüstriyel amaçlı kullanımı kısıtlı olan bölge |
|
| 303 |
Genel |
breakfast area i.
|
(evde) kahvaltı yeri |
|
| 304 |
Genel |
affluent area i.
|
varlıklı bölge |
|
| 305 |
Genel |
departure area i.
|
gidiş alanı |
|
| 306 |
Genel |
departure area i.
|
giden yolcu bölümü |
|
| 307 |
Genel |
dining area i.
|
yemek yenen alan |
|
| 308 |
Genel |
dining area i.
|
ziyafet için ayrılan alan |
|
| 309 |
Genel |
dining area i.
|
akşam yemeği yenen yer |
|
| 310 |
Genel |
culture area i.
|
ortak kültürel özelliklere sahip coğrafi alan |
|
| 311 |
Genel |
seating area i.
|
oturma yerleri bulunan alan |
|
| 312 |
Genel |
welcoming area i.
|
karşılama alanı |
|
| 313 |
Genel |
submarine exercise area coordinator i.
|
denizaltı eğitim sahası koordinatörü |
|
| 314 |
Genel |
submarine operations area i.
|
denizaltı harekat sahası |
|
| 315 |
Genel |
suburban area i.
|
yörekent |
|
| 316 |
Genel |
suburban area i.
|
şehir dışındaki yerleşim bölgesi |
|
| 317 |
Genel |
resort area i.
|
tatil bölgesi |
|
| 318 |
Genel |
resort area i.
|
turistlerin uğrak yeri |
|
| 319 |
Genel |
wooded area i.
|
ağaçlık alan |
|
| 320 |
Genel |
fleed the area f.
|
olay yerinden kaçmak |
|
| 321 |
Genel |
patrol the area f.
|
kol gezmek |
|
| 322 |
Genel |
leave it out of the coverage area f.
|
kapsama alanı dışında bırakmak |
|
| 323 |
Genel |
fall into one’s area of responsibility f.
|
görev alanına girmek |
|
| 324 |
Genel |
spread on a large area f.
|
geniş alana yayılmak |
|
| 325 |
Genel |
reports of sporadic clashes poured from the area f.
|
bölgeden yer yer çatışma haberleri gelmek |
|
| 326 |
Genel |
live within one's assigned area f.
|
kendisine tahsis edilen/verilen alan/bölge içerisinde/dahilinde yaşamak |
|
| 327 |
Genel |
search the area extensively f.
|
bölgeyi iyice aramak |
|
| 328 |
Genel |
contain the damage to a small area f.
|
zararı küçük bir alan(l)a sınırlamak |
|
| 329 |
Genel |
select an area of interest f.
|
bir ilgi alanı seçmek |
|
| 330 |
Genel |
come within one's area of expertise f.
|
uzmanlık alanına girmek |
|
| 331 |
Genel |
doesn't come within one's area of expertise f.
|
uzmanlık alanına girmemek |
|
| 332 |
Genel |
doesn't fall within one's area of expertise f.
|
uzmanlık alanına girmemek |
|
| 333 |
Genel |
fall within one's area of expertise f.
|
uzmanlık alanına girmek |
|
| 334 |
Genel |
cross the ball into the penalty area f.
|
ceza sahasına orta yapmak |
|
| 335 |
Genel |
be within one's area of interest f.
|
ilgi alanına girmek |
|
| 336 |
Genel |
cordon off the area f.
|
bölgeyi güvenlik çemberine almak |
|
| 337 |
Genel |
of equal area s.
|
eşit yüzölçümünde |
|
| 338 |
Genel |
area-weighted s.
|
alan ağırlıklı |
|
| 339 |
Genel |
in the academic area zf.
|
akademik alanda |
|
| 340 |
Genel |
in the design field/area zf.
|
tasarım alanında |
|
| 341 |
Genel |
in a particular area zf.
|
belirli bir alan içinde |
|
| 342 |
Genel |
at the project area zf.
|
proje mahallinde |
|
| 343 |
Genel |
cmsa (consolidated metropolitan statistical area) kısalt.
|
birleştirilmiş istatistiksel bölge |
|
| İfadeler |
|
| 344 |
İfadeler |
in confined area zf.
|
sınırlı alanda |
|
| 345 |
İfadeler |
in confined area zf.
|
dar alanda |
|
| Deyim |
|
| 346 |
Deyim |
grey area i.
|
bir konunun belirsiz bölümü |
|
| 347 |
Deyim |
a disaster area i.
|
(oda vb. gibi) karman çorman ve düzensiz yer |
|
| 348 |
Deyim |
a gray area i.
|
belirsiz alan/saha |
|
| 349 |
Deyim |
gray area i.
|
hakkında emin olunamayan şey |
|
| 350 |
Deyim |
gray area i.
|
ikilemde kalınan konu |
|
| 351 |
Deyim |
grey area i.
|
ikilemde kalınan konu |
|
| 352 |
Deyim |
grey area i.
|
hakkında emin olunamayan şey |
|
| 353 |
Deyim |
disaster area i.
|
afet bölgesi |
|
| 354 |
Deyim |
a disaster area i.
|
çıfıt çarşısı |
|
| 355 |
Deyim |
a disaster area i.
|
dağınık yer |
|
| 356 |
Deyim |
a disaster area i.
|
karman çorman olmuş yer |
|
| 357 |
Deyim |
disaster area i.
|
tehlike bölgesi |
|
| 358 |
Deyim |
disaster area i.
|
çıfıt çarşısı |
|
| 359 |
Deyim |
a disaster area i.
|
fiyaskoyla sonuçlanacak durum |
|
| 360 |
Deyim |
disaster area i.
|
karman çorman olmuş yer |
|
| 361 |
Deyim |
a disaster area i.
|
felaket bölgesi |
|
| 362 |
Deyim |
a disaster area i.
|
afet bölgesi |
|
| 363 |
Deyim |
disaster area i.
|
dağınık yer |
|
| 364 |
Deyim |
disaster area i.
|
fiyaskoyla sonuçlanacak durum/fikir/plan |
|
| 365 |
Deyim |
disaster area i.
|
çöplüğe dönmüş yer |
|
| 366 |
Deyim |
kiss and cry area i.
|
ağlayıp öpücük yollama yeri/alanı |
|
| 367 |
Deyim |
kiss and cry area i.
|
puanlarını bekleme yeri/alanı |
|
| 368 |
Deyim |
kiss and cry area i.
|
buz pateninde kayakçıların gösteriden sonra alacakları puanları bekledikleri yer |
|
| 369 |
Deyim |
kiss and cry area i.
|
(buz pateni) puanları bekleme yeri |
|
| 370 |
Deyim |
disaster area i.
|
kötü organize edilmiş fikir |
|
| 371 |
Deyim |
disaster area i.
|
kötü planlanmış durum |
|
| 372 |
Deyim |
a grey area i.
|
arada kalmış/net olmayan bir alan |
|
| 373 |
Deyim |
a grey area i.
|
belirsiz alan/saha |
|
| 374 |
Deyim |
a no-go area i.
|
tehlikeli bir bölge |
|
| 375 |
Deyim |
a no-go area i.
|
herkesin girişine açık olmayan bir bölge |
|
| 376 |
Deyim |
a no-go area i.
|
erişimi sınırlı bir alan |
|
| 377 |
Deyim |
a no-go area i.
|
yasak bölge |
|
| 378 |
Deyim |
a no-go area [uk] i.
|
polisin/askerin (bile) giremediği bir yer (semt/mahalle) |
|
| 379 |
Deyim |
a no-go area i.
|
gidilmesi/girilmesi tehlikeli olan bir bölge |
|
| 380 |
Deyim |
a no-go area i.
|
yetkili olmayanların girmesinin yasak olduğu bir bölge |
|
| 381 |
Deyim |
area of influence i.
|
kontrol alanı |
|
| 382 |
Deyim |
area of influence i.
|
etki alanı |
|
| 383 |
Deyim |
area of influence i.
|
nüfuz alanı |
|
| Konuşma |
|
| 384 |
Konuşma |
the most painful area i.
|
en acı veren bölge |
|
| 385 |
Konuşma |
which area of the city do you live in? expr.
|
şehrin hangi bölgesinde yaşıyorsun? |
|
| 386 |
Konuşma |
you're out of my area here expr.
|
bu beni aşar |
|
| 387 |
Konuşma |
it's out of my area expr.
|
bu beni aşar |
|
| 388 |
Konuşma |
there was another shooting in the area last night expr.
|
dün gece aynı bölgede bir cinayet daha işlendi |
|
| 389 |
Konuşma |
did you see anyone else in the area? expr.
|
bölgede başkasını gördünüz mü? |
|
| 390 |
Konuşma |
this matter doesn't come within my area of expertise expr.
|
bu konu benim uzmanlık alanıma girmiyor |
|
| 391 |
Konuşma |
this matter doesn't fall within my area of expertise expr.
|
bu konu benim uzmanlık alanıma girmiyor |
|
| 392 |
Konuşma |
what is your area of specialization? expr.
|
uzmanlık alanın nedir? |
|
| 393 |
Konuşma |
is there anything in this area worth seeing? expr.
|
bu bölgede görülmeye değer bir yer var mı? |
|
| 394 |
Konuşma |
it's my area of expertise expr.
|
benim uzmanlık alanımdır |
|
| Ticaret/Ekonomi |
|
| 395 |
Ticaret/Ekonomi |
area of job freedom i.
|
tüm kısıtlamalar uygulandıktan sonra görevliye kalan serbest hareket alanı |
|
| 396 |
Ticaret/Ekonomi |
unguarded area i.
|
korumasız alan |
|
| 397 |
Ticaret/Ekonomi |
area of job freedom i.
|
iş alanı serbestliği |
|
| 398 |
Ticaret/Ekonomi |
customs area i.
|
gümrüğün coğrafi bölgesi |
|
| 399 |
Ticaret/Ekonomi |
unguarded area i.
|
bekçisiz alan |
|
| 400 |
Ticaret/Ekonomi |
north america free trading area i.
|
nafta |
|
| 401 |
Ticaret/Ekonomi |
optimal currency area i.
|
optimum para alanı |
|
| 402 |
Ticaret/Ekonomi |
guarded area i.
|
serbest bölge gibi etrafı korunmuş alan |
|
| 403 |
Ticaret/Ekonomi |
sterling area i.
|
para birimleri ingiltere'ninkine bağlı olan ve aralarında olağan kur kontrollerinin işlemediği ülkeler için kullanılan eski terim |
|
| 404 |
Ticaret/Ekonomi |
common currency area i.
|
ortak para alanı |
|
| 405 |
Ticaret/Ekonomi |
north american free trade area i.
|
kuzey amerika serbest ticaret bölgesi |
|
| 406 |
Ticaret/Ekonomi |
marketing area i.
|
malların pazarlandığı bölge |
|
| 407 |
Ticaret/Ekonomi |
single area payment scheme i.
|
tek alan ödemesi programı |
|
| 408 |
Ticaret/Ekonomi |
booth area i.
|
stand alanı |
|
| 409 |
Ticaret/Ekonomi |
sterling area i.
|
sterlin bölgesi |
|
| 410 |
Ticaret/Ekonomi |
booth area i.
|
stant alanı |
|
| 411 |
Ticaret/Ekonomi |
free trade area i.
|
serbest ticaret bölgesi |
|
| 412 |
Ticaret/Ekonomi |
optimum monetary area i.
|
optimum para alanı |
|
| 413 |
Ticaret/Ekonomi |
marketing area i.
|
pazarlama bölgesi |
|
| 414 |
Ticaret/Ekonomi |
area agreement i.
|
toplu sözleşme |
|
| 415 |
Ticaret/Ekonomi |
common exchange area i.
|
ortak para alanı |
|
| 416 |
Ticaret/Ekonomi |
guarded area i.
|
korumalı alan |
|
| 417 |
Ticaret/Ekonomi |
sterling area i.
|
sterlin sahası |
|
| 418 |
Ticaret/Ekonomi |
regulated area i.
|
düzenlenmiş alan |
|
| 419 |
Ticaret/Ekonomi |
regulatory area i.
|
düzenlenmiş alan |
|
| 420 |
Ticaret/Ekonomi |
regulatory area i.
|
zorunlu alan |
|
| 421 |
Ticaret/Ekonomi |
voluntary area i.
|
gönüllü alan |
|
| 422 |
Ticaret/Ekonomi |
backward area i.
|
gelişmemiş bölge |
|
| 423 |
Ticaret/Ekonomi |
development area i.
|
geliştirme bölgesi |
|
| 424 |
Ticaret/Ekonomi |
depressed area i.
|
geri bölge |
|
| 425 |
Ticaret/Ekonomi |
customs area i.
|
gümrük bölgesi |
|
| 426 |
Ticaret/Ekonomi |
optimum service area i.
|
optimum hizmet alanı |
|
| 427 |
Ticaret/Ekonomi |
free area i.
|
serbest bölge |
|
| 428 |
Ticaret/Ekonomi |
trading area i.
|
ticari alan |
|
| 429 |
Ticaret/Ekonomi |
free trade area i.
|
serbest bölge |
|
| 430 |
Ticaret/Ekonomi |
selling area i.
|
satış yeri |
|
| 431 |
Ticaret/Ekonomi |
sales area i.
|
satış bölgesi |
|
| 432 |
Ticaret/Ekonomi |
distressed area i.
|
yoğun işsizlik bölgesi |
|
| 433 |
Ticaret/Ekonomi |
free trade area of the americas i.
|
amerika kıtası serbest ticaret bölgesi |
|
| 434 |
Ticaret/Ekonomi |
operational area i.
|
işletme sahası |
|
| 435 |
Ticaret/Ekonomi |
activity-area i.
|
faaliyet alanı |
|
| 436 |
Ticaret/Ekonomi |
non-regulated area i.
|
düzenlenmemiş alan |
|
| 437 |
Ticaret/Ekonomi |
one-stage area sampling i.
|
tek aşamalı alan örneklemesi |
|
| 438 |
Ticaret/Ekonomi |
non-harmonised area i.
|
düzenlenmemiş alan |
|
| 439 |
Ticaret/Ekonomi |
dollar area i.
|
dolar sahası |
|
| 440 |
Ticaret/Ekonomi |
work area i.
|
iş alanı |
|
| 441 |
Ticaret/Ekonomi |
area of activity i.
|
iştigal konusu |
|
| 442 |
Ticaret/Ekonomi |
work area i.
|
çalışma alanı |
|
| 443 |
Ticaret/Ekonomi |
area of concern i.
|
iştigal konusu |
|
| 444 |
Ticaret/Ekonomi |
labour market area i.
|
iş ve işçi piyasasının genişliği |
|
| 445 |
Ticaret/Ekonomi |
labour market area i.
|
işçi piyasası |
|
| 446 |
Ticaret/Ekonomi |
shipment area i.
|
sevkiyat alanı |
|
| 447 |
Ticaret/Ekonomi |
despatch area i.
|
sevkiyat alanı |
|
| 448 |
Ticaret/Ekonomi |
handling area i.
|
elleçleme bölgesi |
|
| 449 |
Ticaret/Ekonomi |
employment area i.
|
istihdam alanı |
|
| 450 |
Ticaret/Ekonomi |
area wide bargaining i.
|
tüm bölgeyi kapsayan toplu görüşmeler |
|
| 451 |
Ticaret/Ekonomi |
critical area i.
|
kritik saha |
|
| 452 |
Ticaret/Ekonomi |
customs area i.
|
gümrük sahası |
|
| 453 |
Ticaret/Ekonomi |
trading area i.
|
ticaret bölgesi |
|
| 454 |
Ticaret/Ekonomi |
area sampling i.
|
bölge örneklemesi |
|
| 455 |
Ticaret/Ekonomi |
area sample i.
|
bölge örneği |
|
| 456 |
Ticaret/Ekonomi |
area agreement i.
|
bölge sözleşmesi |
|
| 457 |
Ticaret/Ekonomi |
area of assessment i.
|
değerlendirme alanı |
|
| 458 |
Ticaret/Ekonomi |
area of assessment i.
|
değerlendirme sahası |
|
| 459 |
Ticaret/Ekonomi |
project implementation area i.
|
proje uygulama alanı |
|
| 460 |
Ticaret/Ekonomi |
business area i.
|
iş bölgesi |
|
| 461 |
Ticaret/Ekonomi |
customs area i.
|
gümrükleme yeri |
|
| 462 |
Ticaret/Ekonomi |
global data area i.
|
global veri alanı |
|
| 463 |
Ticaret/Ekonomi |
global data area i.
|
küresel veri alanı |
|
| 464 |
Ticaret/Ekonomi |
area of investigation i.
|
inceleme alanı |
|
| 465 |
Ticaret/Ekonomi |
exhibition area i.
|
sergileme alanı |
|
| 466 |
Ticaret/Ekonomi |
major area of activity i.
|
ana faaliyet konusu |
|
| 467 |
Ticaret/Ekonomi |
main area of activity i.
|
ana faaliyet konusu |
|
| 468 |
Ticaret/Ekonomi |
net lettable area i.
|
kiralanabilir net alan |
|
| 469 |
Ticaret/Ekonomi |
area sales manager i.
|
bölge satış müdürü |
|
| 470 |
Ticaret/Ekonomi |
net leasable area i.
|
kiralanabilir net alan |
|
| 471 |
Ticaret/Ekonomi |
net rentable area i.
|
kiralanabilir net alan |
|
| 472 |
Ticaret/Ekonomi |
rentable area i.
|
kiralanabilir alan |
|
| 473 |
Ticaret/Ekonomi |
leasable area i.
|
kiralanabilir alan |
|
| 474 |
Ticaret/Ekonomi |
borrow area i.
|
ariyet sahası/alanı |
|
| 475 |
Ticaret/Ekonomi |
area of responsibility i.
|
sorumluluk alanı |
|
| 476 |
Ticaret/Ekonomi |
area of responsibility i.
|
mesuliyet sahası |
|
| 477 |
Ticaret/Ekonomi |
retail area manager i.
|
perakende bölge müdürü |
|
| 478 |
Ticaret/Ekonomi |
area of common prosperity i.
|
ortak refah alanı |
|
| 479 |
Ticaret/Ekonomi |
central business area i.
|
merkezi iş bölgesi |
|
| 480 |
Ticaret/Ekonomi |
central business area i.
|
merkezi ticaret bölgesi |
|
| 481 |
Ticaret/Ekonomi |
area manager i.
|
bölge yöneticisi |
|
| 482 |
Ticaret/Ekonomi |
area of profession i.
|
meslek alanı |
|
| 483 |
Ticaret/Ekonomi |
area of residence i.
|
yaşanan bölge |
|
| 484 |
Ticaret/Ekonomi |
corporate area i.
|
kurumsal bölge |
|
| 485 |
Ticaret/Ekonomi |
investment area i.
|
yatırım alanı |
|
| 486 |
Ticaret/Ekonomi |
area of investment i.
|
yatırım alanı |
|
| 487 |
Ticaret/Ekonomi |
customs bonded area i.
|
gümrüklü saha |
|
| 488 |
Ticaret/Ekonomi |
bonded area i.
|
gümrüklü saha |
|
| 489 |
Ticaret/Ekonomi |
cultivation area i.
|
ekili alan |
|
| 490 |
Ticaret/Ekonomi |
Agreement on the European Economic Area i.
|
avrupa ekonomik alanı anlaşması |
|
| 491 |
Ticaret/Ekonomi |
trade area i.
|
ticaret alanı |
|
| 492 |
Ticaret/Ekonomi |
north american free trade area i.
|
kuzey amerika serbest ticaret alanı |
|
| 493 |
Ticaret/Ekonomi |
optimal currency area i.
|
optimal para alanı |
|
| 494 |
Ticaret/Ekonomi |
muster area i.
|
(iş yerinde) tahliye sonrası toplanma alanı |
|
| 495 |
Ticaret/Ekonomi |
single euro payments area (sepa) i.
|
avrupa tek ödeme alanı |
|
| 496 |
Ticaret/Ekonomi |
support area i.
|
(düşen bir piyasada) sabit kalan fiyat seviyesi |
|
| 497 |
Ticaret/Ekonomi |
european free trading area kısalt.
|
efta |
|
| Hukuk |
|
| 498 |
Hukuk |
front line area assembly i.
|
ileri toplama merkezi |
|
| 499 |
Hukuk |
adjacent area i.
|
mücavir alan |
|
| 500 |
Hukuk |
area of jurisdiction i.
|
kaza dairesi |
|