boşluk - Türkçe İngilizce Sözlük

boşluk

"boşluk" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 126 sonuç

Türkçe İngilizce
Yaygın Kullanım
boşluk vacancy i.
This is rarely a higher cost than vacancy loss, but don't think you won't experience it from time to time.
Bu nadiren boşluk kaybından daha yüksek bir maliyettir, ancak zaman zaman bunu yaşamayacağınızı düşünmeyin.

More Sentences
boşluk gap i.
There's a gap between her two front teeth.
İki ön dişinin arasında bir boşluk var.

More Sentences
boşluk blank i.
Please sign the blank at the bottom of the page.
Lütfen sayfanın altındaki boşluğu imzalayın.

More Sentences
boşluk cavity i.
In some cases, another substance may be used to fill the cavity.
Bazı durumlarda boşluğu doldurmak için başka bir madde kullanılabilir.

More Sentences
boşluk space i.
The cat hid in the space between the wall and the sofa.
Kedi duvarla kanepe arasındaki boşluğa saklandı.

More Sentences
boşluk emptiness i.
It stands alone in the vast emptiness.
Kocaman bir boşlukta tek başına duruyor.

More Sentences
boşluk yard i.
Genel
boşluk abyss i.
She thought she was in the abyss of pain.
Acı dolu bir boşlukta olduğunu düşünüyordu.

More Sentences
boşluk nothingness i.
The vast desert was a seemingly endless expanse of nothingness.
Uçsuz bucaksız çöl, görünüşte sonsuz bir boşluk gibiydi.

More Sentences
boşluk slack i.
If calculations are correct there is considerably less slack in the agriculture budget.
Eğer hesaplamalar doğruysa tarım bütçesinde çok daha az boşluk var.

More Sentences
boşluk hiatus i.
The hiatus in the text was due to a typo.
Metindeki boşluk bir yazım hatasından kaynaklanıyor.

More Sentences
boşluk emptiness i.
Emptiness is a symptom that you are not living creatively.
Boşluk, yaratıcı bir şekilde yaşamadığınızın bir belirtisidir.

More Sentences
boşluk hole i.
Her father's death caused a big hole in her life.
Babasının ölümü hayatında büyük bir boşluk yarattı.

More Sentences
boşluk slot i.
If Sabena cannot fill those slots then others should be allowed to use them.
Sabena bu boşlukları dolduramazsa başkalarının kullanmasına izin verilmelidir.

More Sentences
boşluk lacuna i.
The context of the tablet is unknown due to the lacunas.
Boşluklardan dolayı tabletin içeriği bilinmemektedir.

More Sentences
boşluk vacuum i.
Quitting the gym has created a vacuum in my life.
Spor salonunu bırakmak hayatımda bir boşluk yarattı.

More Sentences
boşluk hollow i.
The upper part must be positioned in the hollow of the shoulder.
Üst kısım omuz boşluğuna yerleştirilmelidir.

More Sentences
boşluk pocket i.
The plane has hit several air pockets.
Uçak birkaç hava boşluğuna isabet etti.

More Sentences
boşluk play i.
Don't leave any play in the rope.
İpte boşluk bırakmayın.

More Sentences
boşluk void i.
He stood at the edge of the chasm and looked into the void.
Uçurumun kenarında durdu ve boşluğa baktı.

More Sentences
boşluk void i.
Nothing seemed to fill the void left by the death of her husband.
Kocasının vefatının açtığı boşluğu hiçbir şey dolduramıyordu sanki.

More Sentences
boşluk break i.
We could see the full Moon through a break in the clouds.
Bulutların arasındaki boşluktan dolunayı görebiliyorduk.

More Sentences
Siyasal
boşluk vacancy i.
His resignation left a vacancy in the cabinet.
İstifası kabinede bir boşluk yarattı.

More Sentences
Teknik
boşluk cavity i.
The rotor seals tightly against the stator as it rotates, forming a set of fixed-size cavities in between.
Rotor dönerken statora sıkıca yapışır ve arada bir dizi sabit boyutlu boşluk oluşturur.

More Sentences
boşluk vacuum i.
Pension systems cannot be reformed in a vacuum.
Emeklilik sistemleri bir boşlukta reforme edilemez.

More Sentences
boşluk pocket i.
The plane has hit several air pockets.
Uçak birkaç hava boşluğuna çarptı.

More Sentences
boşluk space i.
Please leave a space after the area code.
Lütfen alan kodundan sonra boşluk bırakınız.

More Sentences
Bilgisayar
boşluk white space i.
Increase or decrease white space between sentences and paragraphs.
Cümleler ve paragraflar arasındaki boşlukları artırın veya azaltın.

More Sentences
Mekanik
boşluk void i.
Other political forces masquerading as NGOs have rushed into the void that has been left.
STK kılığına bürünmüş diğer siyasi güçler, bırakılan boşluğa koştular.

More Sentences
İnşaat
boşluk vacancy i.
They filled the vacancy by appointment.
Boşluğu atama ile doldurdular.

More Sentences
boşluk hollow i.
There is nothing to fill up the hollow space deep within me.
İçimdeki boşluğu dolduracak hiçbir şey yok.

More Sentences
boşluk void i.
I did not want to leave a void.
Bir boşluk bırakmak istemedim.

More Sentences
Otomotiv
boşluk gap i.
It requires a sustained political and financial commitment to cover the gap between rhetoric and reality.
Retorik ile gerçeklik arasındaki boşluğu kapatmak için sürekli bir siyasi ve mali taahhüt gerekir.

More Sentences
Gıda
boşluk void i.
How can I fill the void within?
İçimdeki boşluğu nasıl doldurabilirim?

More Sentences
Genel
boşluk lacunae i.
boşluk gulf i.
boşluk inanition i.
boşluk area i.
boşluk wilderness i.
boşluk inanity i.
boşluk chasm i.
boşluk separation i.
boşluk daylight i.
boşluk inaneness i.
boşluk desideratum i.
boşluk blankness i.
boşluk purposelessness i.
boşluk exhaustion i.
boşluk blanking i.
boşluk null i.
boşluk hollowness i.
boşluk idleness i.
boşluk nullity i.
boşluk yawning i.
boşluk clear i.
boşluk chamber i.
boşluk slackness i.
boşluk sinus i.
boşluk futileness i.
boşluk foramen i.
boşluk vacuity i.
boşluk vacancies i.
boşluk opening i.
boşluk clearance i.
boşluk interim i.
boşluk looseness i.
boşluk recess i.
boşluk cavitation i.
boşluk dip i.
boşluk abime i.
boşluk air i.
boşluk recession i.
boşluk lacune i.
boşluk chaos [obsolete] i.
boşluk chaun [obsolete] i.
boşluk vanity i.
boşluk espace [obsolete] i.
boşluk voidance i.
boşluk voidness i.
boşluk vacance [scotland] i.
boşluk vorago i.
boşluk holler i.
boşluk lisne i.
boşluk gape i.
boşluk rictus i.
boşluk desideration i.
boşluk overture i.
boşluk inane i.
boşluk insatisfaction [obsolete] i.
boşluk fistule [rare] i.
boşluk holwe [obsolete] s.
Konuşma Dili
boşluk gaping hole i.
Teknik
boşluk clearance i.
boşluk cavernous i.
boşluk yard i.
boşluk recess i.
boşluk backlash i.
boşluk margin i.
boşluk spacing i.
boşluk well i.
boşluk play i.
boşluk ws (white space) kısalt.
Bilgisayar
boşluk whitespace i.
boşluk gap width i.
Telekom
boşluk backlash i.
İnşaat
boşluk cavern i.
boşluk rough opening i.
boşluk spalling i.
boşluk porosity i.
boşluk pore i.
Otomotiv
boşluk free play i.
boşluk clearance i.
boşluk backlash i.
boşluk land i.
boşluk clearance i.
boşluk free play i.
boşluk lash i.
Anatomi
boşluk recess i.
boşluk fosse i.
Geometri
boşluk lacunarity i.
Fizik
boşluk voidage i.
Tarım
boşluk pore i.
Dilbilim
boşluk cavity i.
Coğrafya
boşluk clove i.
Jeoloji
boşluk clearance i.
Eski Kullanım
boşluk abysm i.

"boşluk" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Genel
harfin kapladığı boşluk space i.
The word ‘love’ takes up four spaces.
Love' kelimesi dört boşluk kaplıyor.

More Sentences
boşluk doldurmak fill a gap f.
LaSalle was created to fill a gap between Cadillac and Buick.
LaSalle, Cadillac ve Buick arasındaki boşluğu doldurmak için yaratıldı.

More Sentences
Hukuk
yasal boşluk loophole i.
The lawyer is very good at finding loopholes.
Avukat yasal boşlukları bulmakta çok iyi.

More Sentences
yasal boşluk legal vacuum i.
Mobile gambling is popular but exists in a bizarre legal vacuum.
Mobil kumar popülerdir ancak tuhaf bir yasal boşlukta mevcuttur.

More Sentences
Medya
(televizyon, radyo) boşluk doldurucu parça filler i.
Her final album incorporates ten singles and two tracks of filler.
Son albümü on single ve iki tane de boşluk doldurucu parça içeriyor.

More Sentences
Genel
bölünemez boşluk non breaking space i.
boşluk pompası vacuum pump i.
büyük boşluk vast i.
boşluk oranı vacancy rate i.
kültürel boşluk cultural lag i.
sayfa kenarındaki boşluk margin i.
yeniden boşluk verme respace i.
yıldızlar ve gezegenler arasındaki boşluk outer space i.
hukukta boşluk lacunae in law i.
iki diş arasındaki boşluk diastemata i.
boşluk verme interleaving i.
demografik boşluk demographic gap i.
kelime arası boşluk tracking i.
boşluk payı headroom i.
boşluk bırakma marginal release i.
atmosfer ve dışındaki boşluk aerospace i.
epidural boşluk epidural cavity i.
beceri boşluk analizi skill gap analysis i.
boşluk oluşumu cavitation i.
boşluk açısı clearance angle i.
boşluk hacmi clearance volume i.
içkulaktaki girintili boşluk labyrinth i.
bölünemez boşluk nonbreak space i.
arasında boşluk olmayan iki kişilik koltuk bench seat i.
derin boşluk yawning gap i.
ahlaki boşluk moral emptiness i.
bilimsel boşluk scientific gap i.
bilimsel boşluk science gap i.
geriye kalan alan (boşluk) remaining space i.
duygusal boşluk emotional emptiness i.
duygusal boşluk emotional void i.
üzerine süt veya krema eklenebilmesi için kahve fincanında bırakılan boşluk room for cream i.
boşluk hissi sense of space i.
boşluk pompası air pump i.
geminin üst güvertesinde, pruva direği ile orta direk arasındaki boşluk the booms i.
derin boşluk yawn i.
sonsuz derinlik/boşluk yawn i.
dizler birleşik olarak durulduğunda uyluklar arasında kalan boşluk thigh gap i.
boşluk hissi feeling of emptiness i.
top ateşlemek için kale surunda veya siperinde açılan boşluk embrasure i.
sonsuz boşluk vast i.
atın dişleri arasında at dizgininin metal bölümünün girdiği boşluk bar i.
çıkıntı köşesindeki boşluk jog i.
tabloda bir sıranın tamamının kaldırılmasıyla oluşan boşluk lane i.
zihinsel boşluk vacancy i.
çok geniş boşluk vastitude i.
boşluk ifadesi empty state i.
bir sayfadaki basılı ve yazılı materyalin çevresinde yer alan boşluk margent i.
kuşatıcı ve koruyucu boşluk womb i.
bir şeyi saran boşluk womb i.
bir şeyi içeren boşluk womb i.
kaçış yolu olarak kullanılan boşluk veya deliğe benzer şey meuse i.
boşluk payı headroom i.
bilye oyunlarında bilyenin oynanacağı küçük boşluk hole i.
yasada boşluk hole i.
marangoz rendesinin bıçağının ön tarafında yer alan, talaşların geçtiği boşluk mouth i.
(mengene) aletin kesmeye veya sıkmaya yarayan uçları arasındaki boşluk mouth i.
olta kancasının ucu ile sapı arasındaki boşluk gape i.
açık ağızdaki orta kenarlar arasındaki boşluk gape i.
kapalı yumuşakça kabuğu arasındaki boşluk gape i.
iki bulut kütlesi arasındaki boşluk rift i.
ayırma görevi gören aşılamaz veya bağlantı yapılamaz boşluk gulf i.
aşırı dolu bir mekanın boşluk olmayan bölümü overflow i.
bordürler arasındaki boşluk road i.
boşluk doldurma infill i.
sonsuz boşluk infinity i.
aynı rota üzerinde giden iki ardışık eleman arasındaki boşluk column gap i.
çentikli boşluk indention i.
yazıda boşluk dolduran gereksiz cümle padding i.
zıt yöndeki boşluk counter opening i.
zıt yöndeki boşluk counteropening i.
boşluk dönemi interlunation i.
askeri birlik unsurları arasındaki (enine) boşluk interval i.
basılı harfler arasındaki boşluk interspace i.
birbiriyle ilişkili iki vücut parçası arasındaki boşluk interspace i.
parmak izindeki çizgiler arasındaki izole küçük boşluk island i.
parmak izindeki çizgiler arasındaki izole küçük boşluk islet i.
silah çakmak kilidinde yer alan küçük boşluk pan i.
basılmış materyali çevreleyen cetvel veya boşluk panel i.
posta pulundaki boşluk panel i.
sonradan eklenecek bir şeye yer açmak için klavyeyle geçici olarak bırakılan boşluk deadwood i.
roma tiyatrosunda seçkin kişilerin oturduğu yarım daire biçimli boşluk orchestra i.
her bir bölümü madde ile dolu olan boşluk plenum i.
(eskrimde) saldırılacak bir boşluk yaratmak amacıyla rakibin kılıcına baskı uygulama press i.
küçük boşluk slimness i.
dar boşluk slip i.
duygusal boşluk emotional gap i.
tavla tahtasında boşluk point i.
(gazete veya dergide) boşluk dolduran kısa yazı space-filler i.
yaşayan bir germ hücresindeki varsayımsal boşluk syngenesis i.
(yazıda) boşluk space i.
boşluk yaratmak make a gap f.
boşluk bırakmak space f.
boşluk bırakmak leave a blank f.
boşluk bırakmak tolerate f.
boşluk bırakmak space out f.
yeniden boşluk vermek respace f.
boşluk hissetmek feel hollow f.
boşluk hissetmek feel the void inside f.
boşluk hissetmek feel empty f.
arkasında boşluk bırakarak bir notun arkasına isim yazmak indorse in blank f.
yükü aşağıdaki taraf boşluk bırakacak şekilde bir tarafa sıkıştırmak hang f.
kenarında boşluk bırakmak margin f.
boşluk açmak vestibule f.
yanlış şekilde boşluk bırakmak misspace f.
fazla boşluk bırakmak overset f.
arada boşluk oluşturmak interspace f.
(blastuladan gastrula oluşumunda) önceden katı olan yapının içinde boşluk oluşacak şekilde katlanmak invaginate f.
boşluk ile ilgili voraginous s.
(adres, başlık, paragraf) soldan boşluk bırakılmadan yazılmış block s.
boşluk hissine sahip olan hollow s.
içinde boşluk olan hollow-hearted s.
boşluk bırakan discontinuous [obsolete] s.
içinde plenum bulunan (boşluk) plenum s.
boşluk yaratıcı spacing s.
genellikle emir belirten cümlelerde kullanılan boşluk doldurucu sözcük once [dialect] zf.
(popüler müzikte) boşluk dolduran hece oh ünl.
boşluk, oyuk anlamı veren ön ek cel- ök.
boşluk anlamı veren ön ek celo- ök.
boşluk anlamı veren ön ek coelo- ök.
boşluk anlamı veren son ek -coele snk.
boşluk anlamı veren son ek -coel snk.
boşluk anlamı veren son ek -cele snk.
boşluk dolduran pekiştirici bir ifade gee exclam.
Öbek Fiiller
bir şeyde boşluk yaratmak free up f.
aralık/boşluk kalmayacak şekilde doldurmak cube out f.
her şeyi boşluk kalmayacak şekilde yap-boz gibi yerleştirmek cube out f.
içinde boşluk yaratmak/oluşturmak hollow out f.
baskı birimleri arasındaki boşluk malzemesini azaltmak close up f.
Atasözü
doğa/tabiat boşluktan nefret eder (boşluk istemez) nature abhors a vacuum
Konuşma Dili
tatlı boşluk sweet doing nothing i.
tatlı boşluk pleasant idleness i.
tatlı boşluk dolce far niente i.
yamaçta su akışını sağlamak için yol boyunca yapılmış küçük bir sırt veya boşluk thank-you-ma'am i.
dalganın boşluk oluşturan iç kısmı barrel [australia] i.
kıyafetin kapalı haldeki kapama yerleri arasındaki boşluk gaposis i.
arasında boşluk bırakmak space out f.
Deyim
toplam boşluk hacmi total porosity i.
rakipler arasındaki kapanmaz boşluk clear blue water [uk] i.
hiç boşluk olmamak/kalmamak be stuffed to the gills f.
Ticaret/Ekonomi
grafik üzerinde boşluk bırakan kur sıçramaları breakaway gap i.
boşluk analizi gap analysis i.
hukuki boşluk legal gap i.
fıçıda kalan boşluk wantage i.
finansal boşluk financial slack i.
piyasada boşluk gap in the market i.
Hukuk
yasal boşluk legal loophole i.
yasal boşluk legal hole i.
yasal boşluk lacunae in law i.
yasada boşluk lacunae in law i.
hukuksal boşluk lacunae in law i.
hukukta boşluk lacunae in law i.
boşluk doldurmak için düşük navlunla alınan yük berth cargo i.
kanunda boşluk gap in law i.
yasal boşluk legal gap i.
hukuksal boşluk legal loophole i.
kanundaki boşluk legal loophole i.
yasadaki boşluk legal loophole i.
hukuksal boşluk legal gap i.
yasadaki boşluk legal gap i.
kanundaki boşluk legal gap i.
yasal boşluk legal gap i.
hakimin (hukuki boşluk durumunda) içtihat yoluyla hukuk/kural yaratması interstitial law-making i.
Siyasal
yasal boşluk casus omissus i.
boşluk analizi gap analysis i.
siyasi boşluk political vacuum i.
Medya
gazete veya dergi sayfasında boşluk doldurmak için kullanılan yazı filler i.
(televizyon, radyo) boşluk doldurucu parça fill i.
Teknik
tabii boşluk oranı natural void ratio i.
boşluk suyu void water i.
radyal iç boşluk radial internal clearance i.
boşluk yüzdesi percentage of voids i.
bir elektronik cihazda enerjinin elektronlara aktarıldığı elektrotlar arasındaki boşluk interaction space i.
iç boşluk internal clearance i.
boşluk çapı pore radius i.
duvarda yapılan boşluk niche i.
boşluk suyu basınçölçeri pore water pressure meter i.
boşluk akımı cavern flow i.
boşluk bastırma space suppression i.
knudsen boşluk ölçeri knudsen gage i.
boşluk oranı voids ratio i.
kayıtlararası boşluk interrecord gap i.
boşluk empedansı cavity impedance i.
boşluk suyu akımı flow of water through the voids i.
boşluk suyu basıncının büyüklüğü intensity of the i.
boşluk tüpü crookes tube i.
boşluk basıncı ölçümü pore pressure measurement i.
boşluk kodu space code i.
boşluk akımı space current i.
supap boşluk ayarı the clearance for valves i.
maddeler arasındaki küçük boşluk interstice i.
boşluk düzeyi blanking level i.
boşluk çubuğu space bar i.
boşluk suyunun kaçması outflow of i.
boşluk listesi space list i.
eksenel ve radyal boşluk radial clearance and axial clearance i.
boşluk basıncı vacuum pressure i.
radyal boşluk radial clearance i.
mutlak boşluk absolute vacuum i.
boşluk giderici yay clearance compensation spring i.
boşluk suyu muhtevası pore water content i.
agregatın boşluk yüzdesi percent voids aggregate only i.
çimento boşluk oranı void cement ratio i.
boşluk karakteri space character i.
eksenel boşluk axial clearance i.
ölü boşluk dead space i.
kritik boşluk oranı critical void ratio i.
yan boşluk side clearance i.
boşluk yazdırmama space suppression i.
bloklararası boşluk interblock gap i.
koaksiyel boşluk coaxial cavity i.
boşluk dağılımı pore distribution i.
boşluk hacmi clearance volume i.
asfaltla dolu boşluk yüzdesi percent voids filled with asphalt i.
boşluk yüksekliği opening height i.
boşluk rezonatörü cavity resonator i.
boşluk damıtması vacuum distillation i.
koaksiyal boşluk coaxial cavity i.
bileşik boşluk composite blanking i.
borusal boşluk tubular cavity i.
boşluk çapı diameter of the voids i.
halkasal boşluk annular space i.
boşluk sıvısı pore fluids i.
boşluk suyu basıncı ölçümü measurement of the pore water pressure i.
boşluk suyunun süreksizliği discontinuity of the pore water i.
alt boşluk hacmi bottom clearance volume i.
elektronik boşluk suyu basınç ölçeri electronic pore pressure meter i.
boşluk açısı clearance angle i.
boşluk cidarları pore walls i.
su boşluk oranı water void ratio i.
boşluk suyu pore water i.
kenar dışı boşluk outside margin i.
otomatik boşluk ayarı self adjusting i.
boşluk ayar pulu thrust washer i.
boşluk suyu pore moisture i.
boşluk suyu gerilmesi tension in the pore water i.
vakum ya da boşluk avansı vacuum advance i.
boşluk modu cavity mode i.
boşluk suyu basınçlarının dağılışı distribution of pore water pressure i.
boşluk hacmi pore space i.
boşluk suyu basıncı tension in the pore water i.
üst boşluk top margin i.
boşluk tesiri cavity effect i.
boşluk sinyali blanking pulse i.
boşluk gönderme testi blank transmission test i.
alt boşluk bottom clearance i.
içinde hiçbir şey olmayan boşluk vacuum i.
boşluk frekansmetresi cavity frequency meter i.
darbe boşluk oranı mark space ratio i.
boşluk göstergesi clearance indicator i.
boşluk göstergesi gap indicator i.
boşluk göstergesi empty space indicator i.
boşluk büyüklüğü opening size i.
salt boşluk absolute vacuum i.
boşluk modları cavity modes i.
boşluk mastarı clearance gauge i.
boşluk ölçeği clearance gauge i.
boşluk yan yükseltisi coaming i.
kısmi boşluk partial vacuum i.
doluluk boşluk oranı duty cycle i.
minimum boşluk minimum clearance i.
boşluk ölçeği feeler gauge i.
serbest boşluk free span i.
boşluk suyu basıncında azalma decrease in the pore-water pressure i.
boşluk celisi free-space impedance i.
boşluk empedansı free-space impedance i.
boşluk oranı basınç eğrisi void ratio-pressure curve i.
resüdüel boşluk suyu basıncı residual pore-water pressure i.
basınç-boşluk oranı eğrisi pressure-void ratio curve i.
darbe boşluk oranı pulse-duty factor i.
negatif boşluk suyu basıncı negative pore-water pressure i.
boşluk oranı-zaman eğrisi void ratio-time curve i.
boşluk suyu basınç ölçeri pore-water pressure gage i.
istenen boşluk hard space i.
boşluk payı headroom i.
alt boşluk bottom margin i.
sıfır boşluk ayarlayıcısının bilya tutucusu ball retainer i.
havanın geçebileceği boşluk air passage i.
müsaade edilen boşluk allowable clearance i.
ortalama boşluk average clearance i.
makinede boşluk veya salgı backlash i.
izin verilen boşluk admissible play i.
negatif boşluk suyu basıncı negative pore water pressure i.
boşluk yüzdesi percentage void i.
yüzde boşluk percentage void i.
boşluk basıncı pore pressure i.
boşluk içitimi void grouting i.
boşluk oranı void ratio i.
kesme boşluk zarfı cutting spacer sleeve i.
ayberisi boşluk cislunar space i.
dönme boşluk çapı turning clearance diameter i.
boşluk açma deneyi hollow drill testing i.
boşluk oluşumu void formation i.
boşluk oranı void space i.
boşluk oluşumu vacuolation i.
boşluk birleşmesi void coalescence i.
boşluk içeriği void content i.
merdanelerarası boşluk root gap i.
çok küçük boşluk microvoid i.
yan boşluk lateral spacing i.
normal boşluk kategorisi normal clearance category i.
eksenel boşluk axial play i.
ara boşluk interstitial spaces i.
sıfır boşluk zero clearance i.
bitümlü deney numunelerinin boşluk özellikleri void characteristics of bituminous specimens i.
kalıpların boşluk boyutları die cavity dimensions i.
aktif boşluk kontrolü active clearance control i.
(patlayıcıda) boşluk ve çatlaklar voids and fissures i.
boşluk açısı relief angle i.
boşluk alma cihazı take-up i.
testere dişinin altındaki boşluk throat i.
delme, kesme gibi makinelerde yapılan işin boyutunu sınırlayan derin boşluk throat i.
altıgen boşluk hexagonal hollow i.
birbirine bitişik olan hareketli aksamların arasındaki boşluk, gevşeklik veya oynama payı lash i.
bir cihazın çalışmaya başlaması veya düzensiz bir şekilde hareket etmesi ile, hareketli aksamlarının arasındaki boşluk veya gevşeklik kaynaklı ortaya çıkan gıcırtılı ses veya sarsıntı lash i.
boşluk doldurma, güçlendirme amaçlarıyla kullanılan küçük tahta parçaları blocking i.
bazı üfleme cam kapların içindeki boşluk blow i.
geminin iki güvertesi arasındaki boşluk headroom i.
sıvı veya yumuşak bir maddeye şekil vermeye yarayan boşluk moulder i.
düz ince teller arasında bulunan boşluk dent i.
elektrik kablolarının gizlendiği dolabın bariyerleri ve yanları arasındaki boşluk gutter i.
kesilmemiş pul tabakaları arasındaki geniş boşluk gutter i.
kalıbın tepesinde hava çıkması veya fazladan metal eklenmesi için bırakılan boşluk riser i.
katılaşma sırasında döküm yapılan metalde oluşabilen boşluk pipe i.
içinde bir şeyin döndüğü soket veya boşluk cup i.
kirişin dış elemanları üzerindeki boşluk panel i.
kiriş örgüsü içinde yer alan boşluk panel i.
büyük metal klişe gövdesi veya stereotip/elektrikli klişe tabanında boşluk ya da oyuk bölüm core i.
pres gibi makinelerde merdaneler arası boşluk daylight i.
pres vb. makinelerde merdaneler arası boşluk daylight i.
geminin makine dairesinin üzerinde bulunan, demir kafesle kapatılmış dikey boşluk fiddley i.
döküm kalıbının içinde yer alan büyük boşluk pocket i.
boşluk veya açıklık içermeyen yapı solid i.
ray makarasında ara boşluk step i.
aralarında boşluk bırakmak interspace f.
(kesme takımına) boşluk açısı vermek relieve f.
Bilgisayar
aralardaki boşluk space between i.
boşluk eşliği space parity i.
sonrasında boşluk space after i.
sonra boşluk space after i.
boşluk aralık bırakma spacing i.
boşluk çubuğu spacebar i.
sütunlar arası boşluk space between columns i.
boşluk bırakma spacing i.
yan boşluk side margin i.
sağdaki boşluk space on right i.
ara boşluk space between i.
tek boşluk single space i.
sonraki boşluk space after i.
ince boşluk thin space i.
kalın boşluk thick space i.
üçlü boşluk triple spacing i.
yazının sağındaki boşluk trailing space i.
sıfır boşluk zero space i.
düşey boşluk vertical spacing i.
3b boşluk 3d space i.
otomatik boşluk auto space i.
otomatik boşluk auto spaces i.
boşluk karakteri blank character i.
ctrl+boşluk çubuğu ctrl+space i.
kısa boşluk en space i.
çift boşluk double space i.
kısa boşluk em space i.
doluluk boşluk oranı duty cycle i.
uzun boşluk em space i.
uzun boşluk en space i.
boşluk derinliği gap depth i.
istenen boşluk hard space i.
boşluk genişliği gap width i.
öbekler arası boşluk interblock gap i.
öbeklerarası boşluk interblock gap i.
iç boşluk internal space i.
sol kenar boşluk imi left margin marker i.
istenen boşluk nonbreak space i.
bölünemez boşluk nonbreaking space i.
birden fazla boşluk multiple spaces i.
bölünemez boşluk nonbreak space i.
boşluk hatası null error i.
orantılı boşluk proportional spacing i.
nk boşluk pt space i.
boşluk gönderme testi blank transmission test i.
bloklararası boşluk interblock gap i.
kayıtlararası boşluk interrecord gap i.
otomatik boşluk ayarlama auto-spacing i.
otomatik boşluk auto-space i.
işaret boşluk oranı mark-to-space ratio i.
tek boşluk kutusu single-space box i.
bölünemez boşluk non-breaking space i.
bölünemez boşluk non-break space i.
boşluk tuşu spacebar i.
iç boşluk padding i.
boşluk karakteri blank i.
etrafındaki boşluk da dahil olmak üzere tüm karakterlerin eşit genişliğe sahip olduğu yazı tipi monospaced type i.
(veri depolamada) boşluk dolduran boyutsuz materyal padding i.
önce boşluk space before expr.
öncesinde boşluk space before expr.
önceki boşluk space before expr.
boşluk ekle add space expr.
sayfa aralarında boşluk yok no breaks between pages expr.
öncesinde boşluk yok no space before expr.
önde boşluk yok no space before expr.
arasında boşluk olmadan with no space within expr.
Bilişim
boşluk karakteri blank character i.
doluluk boşluk yüzdesi duty cycle i.
bölünemez boşluk hard space i.
tutanaklar arası boşluk record gap i.
öndeki boşluk leading space i.
bölünemez boşluk non-breaking space i.
beyaz boşluk whitespace i.
boşluk çubuğu space bar i.
boşluk karakteri space character i.
sol boşluk left margin i.
öbeklerarası boşluk interblock gap i.
bölünemez boşluk nonbreak space i.
istenen boşluk hard space i.
bölünemez boşluk nonbreaking space i.
yan boşluk margin i.
boşluk kodu space code i.
Telekom
boşluk bölmeli anahtarlama space-division switching i.
darbelere boşluk verme pulse interleaving i.
boşluk kaybı free-space loss i.
boşluk frekans ölçeri cavity frequency meter i.
boşluk rezonatörü cavity resonator i.
boşluk verme interleaving i.
yasal boşluk loophole i.
iyonosferik yansımada, frekanslı radyo dalgalarının hareket etmesine yarayan boşluk radio window i.
Elektrik
koaksiyal boşluk coaxial cavity i.
boşluk rezonatörü cavity resonator i.
darbe/boşluk oranı mark/space ratio i.
boşluk rezonatörü cavity i.
elektrik devresinde boşluk oluşturma break i.
elektrik arkının pozitif karbon elektrotunda oluşturduğu boşluk crater i.
elektriğin geçemediği bir boşluk içeren open s.
Mekanik
kabul edilebilir maksimum boşluk admissible clearance i.
uç boşluk açısı end clearance angle i.
perçin eksenleri arasındaki boşluk back pitch i.
arka boşluk açısı tool back clearance i.
boşluk açısı clearance angle i.
nesnelerin küçük ölçekli boşluk, kalınlık, çap gibi özelliklerini hassas şekilde ölçen vidalı bir alet micrometer caliper i.
nesnelerin küçük ölçekli boşluk, kalınlık, çap gibi özelliklerini hassas şekilde ölçen vidalı bir alet micrometer calliper i.
Televizyon
boşluk sinyali blanking pulse i.
boşluk düzeyi blanking level i.
bileşik boşluk composite blanking i.
Tekstil
üst üste kumaşların iki paralel dikiş çizgisiyle dikilmesinden oluşan, içine çubuk veya ip yerleştirilebilen boşluk casing i.
Mimarlık
tonozun birleşim noktaları arasındaki boşluk ya da bölme cell i.
surun alt kısmı ile hendeğin dik kısmı arasında kalan dar boşluk relais i.
tonozun nervürleri ve mahyaları arasındaki boşluk veya bölme web i.
kubbe veya kemerin altındaki belirli noktalarda çıkarılan seslerin uzak noktalardan duyulduğu boşluk whispering dome i.
kubbe veya kemerin altındaki belirli noktalarda çıkarılan seslerin uzak noktalardan duyulduğu boşluk whispering gallery i.
metopun dikey ekseninden gelen boşluk ditriglyph i.
üçüz yivler arasında yer alan boşluk femur i.
modilyonlar arası boşluk intermodillion i.
İnşaat
kılcal boşluk capillar void i.
asfalt boşluk oranı asphalt void ratio i.
boşluk miktarı tespit cihazı void measurement device i.
boşluk halkası vacancy loop i.
boşluk doldurma infilling i.
boşluk kümesi vacancy cluster i.
boşluk rendesi hollow plane i.
duvarda yapılan boşluk niche i.
boşluk macunu gap-filling glue i.
boşluk büyüklüğü opening size i.
beton kagir birimlerin boşluk alanı yüzdesi percentage area of voids in concrete masonry units i.
kapiler boşluk capillary break i.
serbest boşluk suyu free pore water i.
boşluk suyu basıncı pore water pressure i.
ahşap, sıva gibi yüzeylerdeki boşluk ve çatlakları doldurmak için kullanılan yarı katı karışım filler i.
gemi çerçevesinin keresteleri arasındaki boşluk room i.
yapı elemanında bir diğer parçanın yerleştirilmesi için açılan boşluk housing i.
boşluk doldurmak infill f.
içinde boşluk olan hollow s.
Otomotiv
pompa keçe boşluk pulu pump seal spacer i.
silindirlerle pistonlar arasındaki boşluk clearance i.
boşluk ayar halkası thrust ring i.
ana mil boşluk ayar pulu mainshaft thrust shim i.
boşluk ayar pulu spacer washer i.
boşluk kontrolü clearance inspection i.
boşluk halkası spacer ring i.
alt boşluk yüksekliği ground clearance i.
boşluk ayar segmanı thrust ring i.
boşluk ölçme şeridi plastigage strip i.
kapı boşluk fitili door aperture weatherstrip i.
birbiriyle ilişkili olarak çalışan iki parça arasındaki boşluk backlash i.
boşluk oranı void ratio i.
boşluk değeri end play i.
eksenel boşluk axial play i.
ana mil boşluk ölçme seti mainshaft clearance inspection tool set i.
boşluk ara parçası spacer i.
segman arka boşluk piston ring back clearance i.
sıfır boşluk zero lash i.
hidrolik boşluk ayarlayıcı hydraulic lash adjuster i.
doluluk boşluk oranı duty cycle i.
arka boşluk backspacing i.
supap sapı boşluk kepi valve stem lash cap i.
supap sapı ve kılavuzu arasındaki boşluk stem-to-guide clearance i.