blank - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

blank

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"blank" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 125 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
blank i. boşluk
blank s. boş
General
blank i. boş kağıt
blank i. piyangoda boş numara
blank i. hedef
blank i. boş numara
blank i. anlamsızlık
blank i. yazısız kağıt
blank i. kurusıkı fişek
blank i. boş yer
blank i. işlenmemiş parça
blank i. açık yer
blank i. hedefin ortası
blank i. değeri taş sahibi tarafından belirlenebilen işaretsiz domino taşı
blank i. yokluk
blank i. bir şeyin olmadığı yer
blank i. noktasız domino taşı
blank i. bir parçanın noktasız bölümü
blank f. çıkarmak
blank f. feshetmek
blank f. silmek
blank f. sövmek
blank f. bulamamak
blank f. hatırlayamamak
blank f. sönmek
blank f. azalarak yok olmak
blank f. lanet etmek
blank f. tire işaretiyle göstermek
blank f. boş hale gelmek
blank s. manasız
blank s. anlamsız
blank s. şaşırmış
blank s. ifadesiz
blank s. açık
blank s. şaşkın
blank s. beyaz
blank s. tam
blank s. boş
blank s. yazısız
blank s. kör
blank s. işlenmemiş
blank s. sağır
blank s. solgun
blank s. dalgın
blank s. bitmemiş
blank s. işlenmesi tamamlanmamış
blank s. mutlak
blank s. kesin
blank s. tam
blank s. süssüz
blank s. tekdüze
blank s. fikirsiz
blank s. ilhamsız
blank s. verimsiz
blank s. kısır
blank s. ses kaydı veya görüntü içermeyen
blank s. kapısız (duvar)
blank s. penceresiz (duvar)
blank s. düz
blank s. bir veya birden fazla harfin çıkarıldığını gösterecek şekilde boşluklu
blank s. kötü bir kelime yerine kullanılan
blank s. verilmek istenmeyen bilgi yerine kullanılan
blank s. hareketsiz
blank s. ayırt edici özelliği bulunmayan
blank s. sıradan
blank s. sonuçsuz
Trade/Economic
blank i. doldurulacak yerleri boş veya açık bırakılmış belge
blank i. eskiden kullanılan bir fransız madeni parası
blank i. eski bir ağırlık birimi
blank i. boş çek
blank s. açık
Industry
blank i. işlenmeye hazır malzeme parçası
blank f. malzemeyi işleme hazırlamak için dövmek, delmek, kalıplamak veya kesmek
Media
blank s. bir ingilliz yarışma programı
Technical
blank i. ham metal
blank i. işlenmemiş optik cam
blank i. taslak
blank i. delik tapası
blank i. açıklık kapatma levhası
blank i. alet haline getirilmemiş taş veya kabuk
blank i. metal parçaları takılmak üzere kesilmemiş ahşap dipçik
blank i. damgalanmak üzere kesilmiş ve hazırlanmış metal parçası
blank i. kayıt yapılmamış disk
blank i. standart mukavva
blank f. kapak ile kapatmak
blank s. kritik bileşenlerden yoksun
blank s. (analiz, farmakolojik deney) boş bir maddenin kullanımını içeren
Computer
blank i. boşluk karakteri
Mechanic
blank i. kütük malzeme
Radio
blank f. radyo ve televizyon sinyalini kısa süreliğine tespit edilemez hale getirmek
blank f. (sinyal) silmek
Architecture
blank s. düz yüzeyli
blank s. yüzeyi işlenmemiş
Automotive
blank s. boş
Medical
blank s. kör
Food Engineering
blank i. kör
blank s. açık
blank s. boş
Chemistry
blank i. kör alma
Hunting
blank s. kurusıkı
Sport
blank f. rakibin puan almasını engellemek
Card
blank i. boş el
blank s. kartsız
blank s. elinde kart olmayan
blank s. değerli kart içermeyen
blank s. değersiz
Printery
blank i. bir veya birden fazla harfin çıkarıldığını gösteren bir işaret
blank s. yaldızlama, mürekkepleme veya renklendirme yapılmadan damgalanmış veya şekillendirilmiş
Archaic
blank i. kafiyesiz şiir
blank i. eski bir ingiliz gümüş parası
blank i. eski bir fransız madeni parası
blank f. hükümsüz kılmak
blank f. etkisiz kılmak
blank f. set çekmek
blank f. engellemek
blank f. sinirlendirmek
blank f. huzurunu bozmak
blank f. afallatmak
blank s. renksiz
blank s. kaynaksız
blank s. cevapsız
blank s. endişeli
blank s. afallamış
British Slang
blank f. görmezden gelmek
blank f. yok saymak

"blank" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 433 sonuç

İngilizce Türkçe
General
blank throw i. gele
blank signature i. açık imza
blank back i. arkası boş
blank cartridge i. kurusıkı fişek
blank bill i. açık senet
blank cartridge i. boş kartuş
blank credit i. açık kredi
point blank i. aşikar
blank verse i. kafiyesiz şiir
blank verse i. kafiyesiz on heceli nazım şekli
blank expression i. boş ifade
blank door i. kör kapı
blank door i. yalancı kapı
blank check i. tam yetki
blank firing gun i. kurusıkı tabanca
blank stare i. boş bakış
blank cartridge i. mermisiz kovan
the next blank page i. bir sonraki boş sayfa
blank tape i. boş kaset
blank face i. ifadesiz surat/yüz
blank stairs i. (uzun süredir kullanılmayan) hiçbir yere çıkmayan merdiven
blank slate i. beyaz/boş sayfa
blank cartridge pistol i. kurusıkı tabanca
gunstock blank i. dipçik taslağı
blank slate i. boş levha
blank paper i. boş kağıt
leave a blank f. boşluk bırakmak
blank out f. kaldırmak
draw a blank f. avucunu yalamak
draw a blank f. hava almak
give someone a blank check f. açık çek vermek
give someone a blank check f. açık bono vermek
totally blank somebody f. tanımamazlıktan gelmek
draw a blank f. boş çıkmak (piyangoda)
endorse in blank f. beyaz ciro vermek
leave a page blank f. bir sayfayı boş bırakmak
sign a blank check f. açık çek imzalamak
leave blank f. boş bırakmak
indorse in blank f. arkasında boşluk bırakarak bir notun arkasına isim yazmak
blank (off) f. girişini kapatmak
blank (off) f. girişini engellemek
blank (out) f. levhadan kalıpla kesilerek çıkarmak
blank (out) f. boşlukla doldurmak
blank (out) f. belirsizleşmek
blank (out) f. sönmek
blank (out) f. zayıflamak
blank (out) f. kafası karışmak
point blank s. açık
in blank s. açık
point blank s. dolaysız
point blank s. yakından
point-blank s. yatay olarak ateşlenen
point-blank s. kesin
point-blank s. yakın mesafeden yapılan
point-blank s. çok yakın geçen
point-blank s. dolaysız
point-blank s. yakın menzilli
point-blank s. açık
blankety-blank s. lanet olası
blankety-blank s. kahrolasıca
blankety-blank s. sefil
blankety-blank s. aptal
in blank s. önemli kısmı başkası tarafından sağlanan
point-blank zf. yatay olarak
point-blank zf. çok yakından
point-blank zf. kesin olarak
point-blank zf. doğrudan doğruya
point-blank zf. dolaysız olarak
point-blank zf. açıkça
point blank zf. açıkça
at point-blank range zf. çok kısa mesafeden
point-blank zf. kısa mesafeden
point-blank zf. doğrudan
point-blank zf. direkt
Phrasals
blank on (something) f. aniden bir şeyi unutmak
blank on (something) f. aklından tamamen çıkmak
blank on (something) f. nutku tutulmak
blank on f. aniden bir şeyi unutmak
blank on f. aklından tamamen çıkmak
blank on f. nutku tutulmak
go blank f. bayılmak
go blank f. bilincini kaybetmek
go blank f. etraf kararmak
go blank f. gözleri kararmak
go blank f. kararmak
blank on f. hatırlayamamak
blank out f. aklına getirmemek
blank out f. aklından çıkarmak
blank out f. üstünü çizmek
blank out f. üstünü karalamak
blank out f. üstünü kapatmak
blank out f. gizlemek
blank something out f. bir şeyi silmek
blank something out f. bir şeyi kaldırmak
blank something out f. unutmak
blank something out f. aklından silmek
Phrases
intentionally left blank expr. bu madde boş bırakılmıştır
Colloquial
blank wall i. aşılamaz engel
one's mind goes blank f. beyni durmak
one's mind went blank f. beyni durmak
point-blank s. dobra dobra
point-blank s. dolaysız
point-blank s. direkt
Idioms
blank canvas i. siyah tuval
blank canvas i. boş levha
blank look on (one's) face i. bomboş bir ifade
blank look on (one's) face i. ifadesiz bir surat
blank look on (one's) face i. boş bakışlar
a blank cheque i. tam izin ya da özgürlük
blank look on (one's) face i. (birinin) yüzündeki boş ifade
blank look on (one's) face i. alık surat
blank look on (one's) face i. (birinin) yüzündeki anlamamış gibi bir ifade
blank look on (one's) face i. (birinin) yüzündeki kayıtsız/umursamaz ifade
ask (one) point-blank f. dobra dobra/kıvırtmadan istemek
tell (one) point-blank f. dobra dobra/kıvırtmadan söylemek
ask (one) point-blank f. lafını sakınmadan ve doğrudan sormak/istemek
ask (one) point-blank f. lafı dolandırmadan/doğrudan konuya girmek
ask (one) point-blank f. pat diye sormak
tell (one) point-blank f. lafını sakınmadan ve doğrudan söylemek
tell (one) point-blank f. lafı dolandırmadan/doğrudan konuya girmek
tell (one) point-blank f. pat diye söylemek
give someone a blank look f. birisine boş boş bakmak
give someone a blank stare f. birine boş boş bakmak
give someone a blank check f. bir kimseye istediği gibi davranma yetkisi vermek
give someone a blank stare f. birisine boş boş bakmak
give someone a blank look f. birine boş boş bakmak
give someone a blank check f. birisine açık çek vermek
give someone a blank look f. birisine bön bön bakmak
give someone a blank look f. bön bön bakmak
give a blank check to someone f. birisine açık çek vermek
give a blank check to someone f. bir kimseye istediği gibi davranma yetkisi vermek
one's mind goes blank f. beyni durmak
draw a blank f. başarısız olmak
give someone a blank stare f. birisine bön bön bakmak
draw a blank f. bulamamak
draw a blank f. çuvallamak
be shot at point-blank range f. çok kısa mesafeden vurulmak
draw a blank f. hava almak
draw a blank f. hiçbir şey elde edememek
draw a blank f. hatırlayamamak
go blank f. ifadesizleşmek
fire blank f. kuru sıkı atmak
draw a blank f. üstüne bir bardak su içmek
tell (one) point-blank f. açıkça/direkt söylemek
tell (one) point-blank f. lafını esirgemeden söylemek
tell (one) point-blank f. açık sözlülükle söylemek
tell (one) point-blank f. olduğu gibi söylemek
look blank f. boş bakmak
look blank f. boş boş bakmak
look blank f. bir duygu belirtisi göstermemek
look blank f. şaşkın şaşkın bakmak
look blank f. ifadesiz olmak
look blank f. dili tutulmak
look blank f. söyleyecek söz bulamamak
look blank f. bunalmış görünmek
(one's) mind goes blank f. bir anda her şeyi unutmak
(one's) mind goes blank f. bildiklerini bir anda unutmak
ask (or tell) someone point-blank f. birine direkt sormak, söylemek
ask (or tell) someone point-blank f. birine dobra dobra sormak, söylemek
ask (or tell) someone point-blank f. birine lafı dolandırmadan sormak, söylemek
ask (or tell) someone point-blank f. birine pat diye sormak, söylemek
ask (or tell) someone point-blank f. birine doğrudan sormak, söylemek
ask (or tell) someone point-blank f. birine açıkça/direkt sormak, söylemek
ask someone point-blank f. birine direkt sormak
ask someone point-blank f. birine dobra dobra sormak
ask someone point-blank f. birine lafı dolandırmadan sormak
ask someone point-blank f. birine pat diye sormak
ask someone point-blank f. birine doğrudan sormak
ask someone point-blank f. birine açıkça/direkt sormak
ask someone point-blank f. birine olduğu gibi sormak
ask someone point-blank f. birine lafı kıvırtmadan sormak
fill in the blank f. boşluğu doldurmak
fill in the blank f. parçaları birleştirmek
fill in the blank f. çözmek
fill in the blank f. anlamak
fill in the blank f. cevabı bulmak
give (one) a blank check f. (birine) açık çek vermek
give (one) a blank check f. (birine) istediğini yapma özgürlüğü vermek/tanımak
give (one) a blank check f. (birine) tam yetki vermek
give (one) a blank check f. (birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
give a blank check f. açık çek vermek
give a blank check f. açık bono vermek
give a blank check f. istediği gibi davranma yetkisi vermek
give a blank check f. istediğini yapma özgürlüğü vermek/tanımak
give a blank check f. tam yetki vermek
give a blank check to (one) f. (birine) açık çek vermek
give a blank check to (one) f. (birine) istediğini yapma özgürlüğü vermek/tanımak
give a blank check to (one) f. (birine) tam yetki vermek
give a blank check to (one) f. (birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
give a blank look f. bön bön bakmak
give a blank look f. boş boş bakmak
blank canvas zf. boş sayfa
blank canvas zf. temiz sayfa
blank canvas zf. boş tuval
blank canvas zf. temiz tuval
blank canvas zf. boş bir tuval gibi
Speaking
my mind went blank expr. beynim durdu
my mind goes blank expr. beynim durdu
Trade/Economic
blank acceptance i. açığa kabul
a blank check i. açık çek
acceptance in blank i. açık kabul
blank cheque i. açık çek
blank acceptance i. açıktan açığa kabul
blank credit i. açık kredi
blank acceptance i. açık kabul
blank check i. açık çek
credit in blank i. açık kredi
a blank cheque i. açık çek
signature in blank i. açığa imza
blank signature i. açığa imza
blank promissory note i. açık bono
blank bill i. açık bono
blank endorsement i. açık bölge
indorsement in blank i. açık ciro
blank endorsement i. açık ciro
endorsement in blank i. açık ciro
draft endorsed in blank i. açık ciro edilmiş poliçe
assignment in blank i. açık devir
drawing in blank i. açık keşide
blank bill i. açık poliçe
blank policy i. açık poliçe
blank promissory note i. açık senet
assignment in blank i. açık temlik
blank back bill of lading i. arkası boş konşimento
application blank i. başvuru formu
application blank i. başvuru kağıdı
blank endorsement i. beyaz ciro
indorsement in blank i. beyaz ciro
endorsement in blank i. beyaz ciro
blank promissory note i. boş senet
endorsed in blank i. beyaz ciro
acceptance in blank i. beyaz kabul
blank transfer i. beyaz temlik
blank bill of lading i. boş konşimento
blank promissory note i. emre yazılı açık senet
blank credit i. güvence olmaksızın açılan kredi
credit in blank i. güvence aranmayan kredi
blank check i. isim veya tutar yazılı olmayan çek
credit in blank i. karşılıksız borç
credit in blank i. karşılıksız kredi
acceptance in blank i. karşılıksız kabul
blank credit i. kabul kredisi
blank acceptance i. poliçenin açık kabulü
blank endorsement i. poliçenin ciro edilen kişinin ismi yazılmaksızın imza edilmesi
blank credit i. sadece borçlunun imzasına dayanan kredi
order blank i. sipariş formu
blank deed i. tapu sözleşmesi formu
blank letter of attorney i. tam yetki belgesi
blank credit i. teminatsız kredi
blank letter of attorney i. tam salahiyetname
endorsement in blank i. açık ciro
endorsement in blank i. beyaz ciro
endorsed in blank s. açık ciro edilen
endorsed in blank s. açık ciro edilmiş
endorsed in blank s. beyaz ciro edilmiş
Law
acceptance in blank i. açık kabul
blank check i. açık çek
blank signature i. açığa imza
blank endorsement i. açık ciro
drawing in blank i. açık keşide
blank bill i. açık senet
assignment in blank i. beyaza temlik
blank signature i. beyaza imza
blank recordable media i. boş taşıyıcı materyal
blank endorsement i. beyaz ciro
acceptance in blank i. beyaz kabul
acceptance in blank i. karşılığı olmadan kabul
acceptance in blank i. karşılıksız kabul
blank bar i. tecavüz edildiği iddia edilen yere davalının tayin edilmesini isteyen defi
blank indorsement i. beyaz ciro
blank indorsement i. açık ciro
Politics
blank ballot paper i. boş oy kağıdı
blank ballot paper i. boş oy pusulası
blank vote i. boş oy
Insurance
blank draft i. açık çek
Technical
key blank i. anahtar boşluğu
blank detail specification i. boş detay özelliği
sample blank i. boş numune
optical blank i. biçimlenmemiş optik cam
blank drawing i. boşluklu resim
blank detail specification i. boş detay özellikleri
blank detail specification standard i. boş detay özellik standardı
blank cartridge i. boş mermi
blank groove i. boş oluk
blank groove i. boş yiv
blank transmission test i. boşluk gönderme testi
fork blank i. çatal boşluğu
blank off i. conta
blank nut i. dişsiz somun
blank seam i. ebüşör katlanması
blank tear i. ebüşör çapağı
blank table i. ebüşör tablası
blank key i. ham anahtar
gear blank i. ham dişli
beam blank i. ışın saptırma dizisi
gear blank i. işlenmemiş dişli
blank seam i. kaba kalıp izi
dirty blank i. kir yarası
beam blank i. kiriş kütüğü
blank vat i. kör tüp
blank flange i. kör flanş
blank arcade i. körkemer dizisi
blank key i. kör anahtar
blank plate i. kör plaka
blank cartridge i. kuru sıkı
limit of blank i. kör numunedeki sınır
blank vat i. kör küp
blank sample i. kör örnek
blank flange i. kör ektekeri
blank test i. kör deney
lever blank i. levye boşluğu
blank bullet i. manevra fişeği
piston rod blank i. piston kolu boşluğu
blank holder i. pot çemberi
leaky blank i. sızıntı boşluğu
blank out i. silmek
blank nitriding i. taslak nitrürleme
blank carburizing i. taslak karbonlama
plug blank i. tapa boşluğu
blank holder i. taslak tutucu
blank nitriding i. yalancı nitrürleme
blank carburizing i. yalancı karbonlama
beam blank i. yarmalı kabakütük
blank tire i. içi boş lastik
coin blank i. madeni para haline getirilmeye hazır düz metal disk
file blank i. eğe yapmak için şekillendirilmeye hazır ham çelik parça
blank solution i. şahit çözelti
blank out f. iptal etmek
blank out f. karartmak
blank off f. sızdırmazlığın sağlanması amacı ile tapa gibi maddeler uygulamak
Computer
blank transmission test i. boşluk gönderme testi
blank document i. boş belge
blank pot i. boş pot
blank binder i. boş cilt
blank page i. boş sayfa
blank bkgrd gif i. boş arkaplan gif
blank book fold i. boş kitap katlaması
blank character i. boşluk karakteri
blank form i. boş form
blank cd i. boş cd
blank presentation i. boş sunu
blank character i. boş karakter
blank password i. boş parola
blank restore i. boş geri yükleme
blank disk i. boş disk
blank tent card i. boş çadır kart
blank series i. boş seri
blank poster i. boş poster
blank web site i. boş web sitesi
blank window i. boş pencere
blank backup i. boş yedek
blank disk i. biçimlendirilmemiş disk
blank banner i. boş büyük başlık
blank database i. boş veritabanı
blank line i. boş satır
blank workbook i. boş çalışma kitabı
blank space i. boş alan
blank postcard i. boş kartpostal
blank media i. boş ortam
blank workbook i. boş çalışma sayfası
blank screen i. boş ekran
blank web page i. boş web sayfası
blank full page i. boş tam sayfa
blank out f. karartmak
blank out f. silmek
not blank s. boş değil
intentionally left blank s. bilerek boş bırakılmış
intentionally left blank s. özellikle boş bırakılmış
intentionally left blank s. kasten boş bırakılmış
use blank expr. boş kullan
ignore blank expr. boşluğu yoksay
no blank lines expr. boş satır yok
blank for now expr. şimdilik boş
Informatics
blank character i. boşluk karakteri
blank number line i. boş sayı doğrusu
Textile
blank vat i. kör tüp
Construction
blank wall i. geçiş yeri olmayan duvar
blank wall i. kör duvar
blank window i. körpencere
blank window i. yalancı pencere
Automotive
blank flange i. kör flanş
Aeronautic
blank gore parachute i. parçalı panolu paraşüt
Marine
blank sailing i. geminin bir uğrak noktasını ya da belli bir noktadan sonraki tüm uğraklarını (uğrayacağı limanları) iptal etmesi
Medical
blank titration i. boş titrasyon
blank titration i. kör titrasyon
blank corrections i. kör düzeltmeler
blank cartridge gun injury i. kuru sıkı tabanca yaralanması
Optics
multifocal lens blank i. çok odaklı mercek boşluğu
progressive power lens blank i. progresif güçlü mercek boşluğu
single vision lens blank i. tek görüşlü mercek boşluğu
semi-finished spectacle lens blank i. yarı tamamlanmış gözlük mercek boşluğu
Chemistry
blank solution i. boş çözelti
blank solution i. kör çözelti
blank determination i. tanık deney
Military
blank file i. boş dizi
blank ballot i. boş oy pusulası
blank firing adapter i. boş ateşleme adaptörü
blank fire powder i. dumansız barut
point-blank range i. ilk hız mesafesi
blank cartridge i. kuru sıkı fişek
blank cartridge i. kurusıkı
blank cartridge i. kurusıkı fişek
blank firing adapter i. manevra başlığı
blank-firing attachment i. manevra başlığı
blank attachment i. manevra başlığı
blank adapter i. manevra başlığı
blank ammunition i. manevra cephanesi
blank-firing attachment i. manevra cihazı
blank ammunition i. manevra hartucu
blank attachment i. manevra cihazı
blank cartridge i. manevra mermisi
blank adapter i. manevra cihazı
blank firing adapter i. manevra cihazı
point-blank range i. sabit nişangah mesafesi
blank cartridge i. talim fişeği
preference blank i. tercih formu
point-blank i. merminin/füzenin gideceği mesafe
point-blank i. mermi/füze menzili
point-blank i. mermi/füzenin düşmeye başladığı nokta
point-blank i. hedefe yapılan atış
point-blank i. hedef atışı
point-blank shot i. hedefe yapılan atış
point-blank shot i. hedef atışı
Hunting
blank firing device i. kurusıkı atan cihaz
blank shell i. boş silah kovanı
Bookbindery
blank tooling i. (kitap ciltleme, deri işleme) el aletiyle bezeme
Archaic
point-blank zf. tamamıyla
point-blank zf. bütünüyle
point-blank zf. büsbütün olarak
Slang
blank out f. beyni durmak
go blank f. beyni durmak
blank out f. unutmak
go blank f. unutmak