bird - Türkçe İngilizce Sözlük

bird

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"bird" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 39 sonuç

İngilizce Türkçe
Yaygın Kullanım
bird i. kuş
The wild birds damaged the crops.
Yabani kuşlar mahsullere zarar verdi.

More Sentences
Genel
bird i. kuş
The bird directive and the habitat directive epitomise biodiversity protection.
Kuş yönergesi ve habitat yönergesi biyolojik çeşitliliğin korunmasını özetlemektedir.

More Sentences
Konuşma Dili
bird i. piliç (kız anlamında)
Generally, birds work in pubs as waitresses.
Genelde piliçler barlarda garson olarak çalışıyor.

More Sentences
Zooloji
bird i. kuş
This was a project financed with EU funds in which the bird and habitat directives were not respected.
Bu, kuş ve habitat direktiflerine riayet edilmeyen AB fonlarıyla finanse edilen bir projeydi.

More Sentences
Genel
bird i. manita
bird i. adam
bird i. tip
bird i. kız
bird i. atış poligonunda vurulmak üzere fırlatılan kil disk
bird i. oldukça zeki veya başarılı kimse
bird i. türünün hayranlık uyandıran bir örneği
bird f. kuş gözlemciliği yapmak
bird f. kuş avlamak
Konuşma Dili
bird i. kadın
bird i. kız
bird i. dudaklarla yapılan alaycı ses
bird i. tip
bird i. tipin biri
bird i. tuhaf/garip kimse
bird i. orta parmak hareketi
bird i. uçak
bird i. yüz dolar
Deyim
bird i. yuh çekme
bird i. yuhalama
Havacılık
bird i. roket
bird i. uydu
bird i. uzay gemisi
Mutfak
bird i. sarma
bird i. kuş eti
bird i. kümes hayvanı eti
Silah/Atıcılık
bird i. av kuşu
bird i. keklik
Spor
bird i. badminton topu
bird i. bir deliğe par sayısından bir eksik yapılan skor
Eski Kullanım
bird i. kümes hayvanının yavrusu
Argo
bird i. işten kovulma
İngiliz Argosu
bird i. cezaevinde yatılan süre
bird i. kız
bird i. yavru (kız anlamında)

"bird" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Yaygın Kullanım
bird-scarer i. korkuluk
Genel
bird of prey i. yırtıcı kuş
The hawk is a bird of prey.
Şahin bir yırtıcı kuştur.

More Sentences
bird of prey i. alıcı kuş
Eagles, falcons and hawks are birds of prey.
Kartallar, doğanlar ve şahinler alıcı kuşlardır.

More Sentences
migratory bird i. göçmen kuş
The reason for my decision is Malta's persistence in shooting migratory birds.
Kararımın nedeni Malta'nın göçmen kuşları vurma konusundaki ısrarıdır.

More Sentences
bird watcher i. kuş gözlemcisi
Kovada Lake is an important point for bird watchers as well.
Kovada Gölü kuş gözlemcileri için de önemli bir noktadır.

More Sentences
bird food i. kuş yemi
Go buy some bird food.
Git biraz kuş yemi satın al.

More Sentences
bird sanctuary i. kuş cenneti
This is a bird sanctuary.
Burası bir kuş cenneti.

More Sentences
sea bird i. deniz kuşu
The most visible effect of oil pollution is the death of sea birds.
Petrol kirliliğinin en gözle görülür etkisi deniz kuşlarının ölümüdür.

More Sentences
bird flu i. kuş gribi
Is the bird flu eradicated?
Kuş gribinin kökü kazındı mı?

More Sentences
game bird i. av kuşu
Turkey is rich in wild animals, insects and game birds.
Türkiye yabani hayvanlar, böcekler ve av kuşları açısından zengindir.

More Sentences
water bird i. su kuşu
Bundala National Park is an internationally important wintering ground for migratory water birds in Sri Lanka.
Bundala Milli Parkı, Sri Lanka'daki göçmen su kuşları için uluslararası öneme sahip bir kışlama alanıdır.

More Sentences
bird cage i. kuş kafesi
He thought that it was like a bird cage.
Onun bir kuş kafesi gibi olduğunu düşündü.

More Sentences
tropical bird i. tropikal kuş
Toucans are tropical birds.
Tukanlar tropikal kuşlardır.

More Sentences
injured bird i. yaralı kuş
The injured bird fell to the ground.
Yaralı kuş yere düştü.

More Sentences
small bird i. küçük kuş
I wonder whether we feel today that all the institutions of the EU have done enough to let the small bird sing.
Bugün AB'nin tüm kurumlarının küçük kuşun ötmesi için yeterince çaba sarf edip etmediğini merak ediyorum.

More Sentences
bird feeder i. kuş yemliği
The hungry birds were eating from the bird feeder.
Aç kuşlar kuş yemliğinden yiyorlardı.

More Sentences
bird-watching i. kuş gözlemciliği
The reserve is the perfect spot for bird-watching.
Rezerv kuş gözlemciliği için mükemmel bir mekandır.

More Sentences
catch a bird f. kuş yakalamak
No need to be able to fly to catch a bird.
Kuş yakalamak için uçmaya gerek yok.

More Sentences
Konuşma Dili
an early bird i. erkenci
You are an early bird.
Erkencisin.

More Sentences
a baby bird i. yavru bir kuş
Walking in the park, I found a baby bird.
Parkta yürürken yavru bir kuş buldum.

More Sentences
Deyim
a little bird i. kuşlar (söyledi)
A little bird told me that.
Bunu bana kuşlar söyledi.

More Sentences
a little bird i. küçük bir kuş (söyledi)
A little bird told me that.
Bunu bana küçük bir kuş söyledi.

More Sentences
Turizm
bird watching i. kuş gözlemciliği
Alcatraz Island is great place for bird watching.
Alcatraz Adası kuş gözlemciliği için harika bir yerdir.

More Sentences
Zooloji
bird species i. kuş türleri
West Nile virus has been detected in a variety of bird species.
Batı Nil virüsü çeşitli kuş türlerinde tespit edilmiştir.

More Sentences
wading bird i. dalıcı kuş
Are flamingos wading birds?
Flamingolar dalıcı kuşlar mıdır?

More Sentences
water bird i. su kuşu
A goose is a water bird.
Kaz bir su kuşudur.

More Sentences
flightless bird i. uçamayan kuş
Penguins are a well-known example of flightless birds.
Penguenler uçamayan kuşların iyi bilinen bir örneğidir.

More Sentences
Genel
gallows bird i. asılacak adam
gallows bird i. idamlık
bird dog i. av köpeği
bird of paradise i. cennetkuşu
decoy bird i. çığırtkan kuş
gooney bird i. albatros
early bird i. erkenci
mocking bird i. alaycıkuş
butcher bird i. örümcek kuşu
crumpet bird i. yavru
bird fodder i. kuş yemi
decoy bird i. çığırtkan
bird watching i. kuş gözleme
old bird i. deneyimli kimse
aquatic bird i. su kuşu
bird in the hand i. çantada keklik
humming bird i. sinekkuşu
bird fancier i. kuşbaz
bird cherry i. kuşkirazı
bird nest i. aşiyan
tropic bird i. fayton
bird of passage i. göçmen kuş
corvine bird i. karga
bird sanctuary i. kuşların avlanması yasak olan yer
bird family i. kuş familyası
policeman bird i. muhbir
bird of passage i. göçebe kimse
bird spider i. yerörümceği
scrub bird i. çalı kuşu
ant bird i. karınca kuşu
young bird i. kuş yavrusu
european bird cherry i. gelinfeneri
bird shot i. saçma
lyre bird i. lir kuşu
tropic bird i. tropik kuş
singing bird i. ötücü kuş
a bird in a tree i. ağaçtaki kuş
bird bath i. kuş banyosu
bird watching i. gözleyerek kuşları inceleme
bird screen i. kuş teli
bird watching i. kuş gözlemi
bird calls i. kuş sesleri
a bird in a gilded cage i. altın kafesteki kuş
night bird i. gece kuşu
sea bird i. denizkuşu
flying bird i. uçan kuş
a migratory bird i. göçmen kuş
bird lake i. kuş gölü
manyas bird paradise i. manyas kuş cenneti
ornamental bird i. süs kuşu
bird shot i. av saçması
bird sanctuary i. kuş korunağı
marine bird i. deniz kuşu
bird hunter i. kuş avcısı
young bird i. yavru kuş
bird expert i. kuş uzmanı
wise bird i. baykuş
bird cage apron i. kafes tülü
bird trap i. kuş kapanı
canary bird i. kanarya
dolly bird i. cicili bicili kız
dolly bird i. süslü kadın
izmir bird paradise i. izmir kuş cenneti
bird course i. (kanada) eğitim kurumunda kolay olduğu düşünülen ders
liver bird i. liverpool kulübünün arması
liver bird i. yarı karabatak yarı kartal olan mitolojik bir kuş
early bird dinner i. belli günlerde ve saatler arasında (müşterilere yönelik) ucuz/indirimli akşam yemeği
bird nest i. kuş yuvası
bird droppings i. kuş pisliği
bird seller i. kuşçu
bird seller i. kuş satıcısı
bird wing i. kuş kanadı
bird droppings i. kuş pisliği
bird head i. kuş kafası
bird box i. kuş evi
messenger bird i. haberci kuş
call bird i. tuzak kuşu
call bird i. diğer kuşları tuzağa düşürmek için eğitilmiş kuş
bird call i. cıvıltı
bird of peace i. barış kuşu
bird table i. kuş besleme masası
bird-nesting i. yumurtalarını çalmak için kuş yuvası arama
bird [obsolete] i. hayvan yavrusu
bird [obsolete] i. enik
bird dog i. (dedektif gibi) iz süren kimse
bird call i. kuş sesi
bird feed i. kuş yemi
bird of peace i. güvercin
bird call i. kuş sesi taklidi
bird [obsolete] i. çocuk
bird-watching i. yaban kuşlarının doğal yaşam ortamlarında gözlemlenmesi
bird-watcher i. kuş gözlemcisi
bird-spotter i. kuş gözlemcisi
blue bird i. küçük kızlara yönelik bir kamp olan blue birds üyesi
stuffed bird i. doldurulmuş kuş
life bird i. daha önce görülmemiş olup kuş gözlemcisinin tür listesine eklenen kuş türü
pie bird i. turtaların ortasına konulan kuş şeklindeki seramik biblo
paper bird i. kağıttan kuş
give somebody the bird f. ıslıklamak
give somebody the bird f. yuhalamak
eat like a bird f. çok yavaş yemek
eat like a bird f. çok az yemek
(a bird) to land on a branch f. (kuş vb.) dala konmak
bird-dog f. takip etmek
be bird-dogging f. takipçisi olmak
bird-dog f. takipte olmak
bird-dog f. takipçisi olmak
be bird-dogging f. takip etmek
be bird-dogging f. takipte olmak
build a bird house f. kuş kulübesi yapmak
build a bird house f. kuş kulübesi inşa etmek
bird-nest f. kuş yuvası toplamak
bird-watch f. kuş gözlemciliği yapmak
bird-brained s. aptal
bird-brained s. kuş beyinli
bird-eyed s. ürkek
bird-eyed s. kuş gözlü
bird-witted s. konudan konuya atlayan
bird-witted s. bir konuya odaklanamayan
bird-witted s. maymun iştahlı
bird-witted s. dikkati kolayca dağılan
like a bird zf. kuş misali
Atasözü
early bird catches the worm erken kalkan yol alır
early bird catches the worm atı alan üsküdarı geçti
the early bird gets the worm erken kalkan yol alır
god builds a nest-for the homeless bird garip kuşun yuvasını allah yapar
bird in the hand is worth two in the bush eldeki bir kuş daldaki iki kuştan iyidir
bird in the hand is worth two in the bush elde edilmiş olan şey elde edilememiş güzel şeylerden daha iyidir
the early bird catches the worm erken kalkan çok yol alır
the early bird catches the worm erken davranan yol alır
the early bird catches the worm erken kalkan yol alır
early bird catches the worm erken kalkan kazanır
a bird in the hand is worth two in the bush eldeki serçe damdaki güvercinden iyidir
it's an ill bird that fouls its own nest sadece aptal bir insan yaşadığı yeri çöplüğe çevirip berbat eder
early bird gets the worm erken kalkan çabuk yol alır
every bird flies with its own wings her kuş kendi kanadıyla uçar
every bird flies with its own wings her kuş kendi kanatlarıyla uçar
Konuşma Dili
bird brain i. aptal
bird-brain i. kuş beyinli
bird brain i. geri zekalı
bird brain i. salak
an early bird i. sabah kuşu
an early bird i. çok erken kalkan insan
bird of passage i. oradan oraya göçen kişi
bird of passage i. göçmen kişi
bird of passage i. göçmen kuş
bird of passage i. gezgin kişi
bird-scarer i. bostan korkuluğu
home bird i. ev kuşu
home bird i. evine veya ailesine düşkün kimse
night bird i. gecelerin adamı
night bird i. geceleri uyumayıp oturan kimse
night bird i. gece sokaklarda gezen külhanbeyi
nerd bird i. san jose (silikon vadisi) ve seattle gibi yüksek teknoloji şirketlerinin yoğun olduğu abd şehirleri arasında düzenli doğrudan uçuş yapan yolcu uçağı
odd bird i. acayip tip
odd bird i. eksantrik
odd bird i. tuhaf tip
strange bird i. acayip tip
strange bird i. ilginç kimse
odd bird i. uçuk
strange bird i. tuhaf tip
strange bird i. eksantrik
odd bird i. ilginç kimse
strange bird i. uçuk
jail bird i. hapishane kuşu
jail bird i. hapishane gediklisi
bird dog i. (spor) yetenek avcısı
dicky-bird i. minik kuş
dickey-bird i. minik kuş
dicky-bird i. küçük kuş
dickey bird i. küçük kuş
dicky bird i. küçük kuş
dickey-bird i. küçük kuş
bird-dog f. birini izlemek
bird-dog f. salmamak
bird-dog f. başka bir erkeğin kız arkadaşıyla kaçmak
bird-dog f. kuyruğuna takılmak
bird-dog f. başkasının sevgilisine aşık olmak
bird-dog f. peşine takılmak
bird-dog f. askıntı olmak
bird-dog f. gözetlemek
bird-dog f. yakasına yapışmak
bird-dog f. asılmak
bird-dog f. salça olmak
bird-dog f. rahat bırakmamak
flip (one) the bird f. (birine) hareket çekmek
flip (one) the bird f. (birine) el hareketi çekmek
flip (one) the bird f. (birine) orta parmağıyla hareket çekmek
flip (one) the bird f. (birine) orta parmağını göstermek
free as the bird expr. kuşlar gibi hür
Deyim
a little bird told me i. kuşlar söyledi
old bird i. eski kurt
bird of ill omen i. meymenetsiz
bird of ill omen i. gittiği yere uğursuzluk getiren kişi
bird of ill omen i. uğursuz kişi
rare bird i. benzersiz kimse
rare bird i. çok farklı tip
old bird i. eski kulağı kesiklerden
old bird i. kulağı kesik
bird-brain i. kuş beyinli
a bird dog i. av köpeği
bird watcher i. dikizci
bird in (one's) bosom i. canı gönülden yemin
bird watcher i. kadınları gözetleyen adam
bird watcher i. röntgenci
bird of (one's) own brain i. gizli düşünce/fikir
bird of (one's) own brain i. içindeki sır
bird of (one's) own brain i. birisinin herkesten sakladığı düşüncesi
bird of (one's) own brain i. herkesten saklanan sır
bird in (one's) bosom i. tüm kalbiyle yemin
bird in (one's) bosom i. yürekten yemin
bird in (one's) bosom [obsolete] i. yürekten yemin etme
bird in (one's) bosom [obsolete] i. canı gönülden yemin etme
bird in (one's) bosom [obsolete] i. tüm kalbiyle yemin etme
bird of (one's) own brain [obsolete] i. (birinin) aklındaki/kafasındaki gizli düşünce/fikir/gizler/sırlar
bird of (one's) own brain [obsolete] i. aklından/kafasından geçen düşünce/fikir
a little bird i. (kim olduğu söylenmeyen bir haberci anlamında) kuşlar
a bird in the hand i. çantada keklik
a bird in the hand i. eldeki serçe
a bird in hand i. sahip olunan şey
a bird of passage i. gezgin kişi
a bird in hand i. mevcutta olan şey
a bird of passage i. göçebe kimse
a bird of passage i. yeri yurdu belli olmayan kimse
a bird in the hand i. mevcutta olan şey
a bird in the hand i. elde bulunan şey
a bird of passage i. sabit bir yeri yurdu olmayan kimse
a bird of passage i. oradan oraya göçen kişi
a bird in hand i. elde bulunan şey
a bird in hand i. eldeki serçe
a bird of passage i. göçmen kişi
a bird in the hand i. sahip olunan şey
a little bird i. ismi lazım değil biri
a rare bird i. benzersiz kimse/şey
a rare bird i. sıra dışı kimse/şey
a rare bird i. ender rastlanan bir tip/şey
a rare bird i. çok farklı tip/şey
a rare bird i. alışılmışın dışında kimse/şey
a rare bird i. eşi benzeri az bulunur bir tip/şey
a bird in the hand i. elde bulunan şey
bird in the hand i. eldeki/elde edilmiş hak
bird in the hand i. ele geçmiş fırsat
a bird in the hand i. eldeki serçe
a bird in the hand i. sahip olunan şey
a bird in the hand i. çantada keklik
a bird in the hand i. eldeki serçe (damdaki güvercinden iyidir)
a bird in the hand i. mevcutta olan şey
bird in the hand i. eldeki fırsat
a bird in the hand i. bugünkü tavuk (yarınki kazdan iyidir)
(feathered) oof-bird [obsolete] i. kazanç kapısı
(feathered) oof-bird [obsolete] i. para kaynağı
(feathered) oof-bird [obsolete] i. para kapısı
(feathered) oof-bird [obsolete] i. köşeyi dönme şansı/kapısı
free bird i. bir bağı/sorumluluğu olmayan kimse
free bird i. bir manisi olmayan kimse
free bird i. müsait kimse
free bird i. serbest kimse
free bird i. özgür kimse
free bird i. boşta kimse
the bird [uk] i. işten atılma
the bird [uk] i. tekmeyi yeme
the bird [uk] i. ıslıklama
the bird [uk] i. ıslıkla protesto
the bird [uk] i. yuhalama
the bird [uk] i. kovulma
eat like a bird f. kuş gibi yemek
give the bird f. el kol hareketi çekmek
flip the bird f. el kol hareketi çekmek
flip the bird f. el işareti yapmak
give the bird f. el işareti yapmak
flip the bird f. orta parmağını göstermek
give the bird f. orta parmağını göstermek
flip someone the bird f. el hareketi yapmak
sing like a bird f. kuş gibi ötmek
flip someone the bird f. el hareketi çekmek
sing like a bird f. bülbül gibi ötmek
flip someone the bird f. orta parmağını göstermek
give someone the bird f. orta parmağını göstermek
give someone the bird f. el hareketi çekmek
give someone the bird f. el hareketi yapmak
flip someone the bird f. orta parmak göstermek
flip someone the bird f. hareket çekmek
give somebody the bird f. birisine el hareketi çekmek
give somebody the bird f. birisine orta parmağını göstermek
flip someone the bird f. birisine orta parmağını göstermek
flip someone the bird f. birisine el hareketi çekmek
eat like a bird f. az yemek
eat like a bird f. azıcık yemek
early bird special f. indirimli yemek
hear a bird sing f. gizli konuşmaları duymak
hear a bird sing f. (gizli durum) kulağına çalınmak
give someone the bird f. yuh çekmek
shoot (one) the bird f. orta parmak hareketi yapmak
have a bird f. rahatsız olmak
give someone the bird [us] f. orta parmak hareketi yapmak
not say a dicky bird [uk] f. ses etmemek
give (one) the bird f. yuh çekmek
have a bird f. telaşlanmak
have a bird f. dumura uğramak
not say a dicky bird [uk] f. gıkını çıkarmamak
give (one) the bird f. yuhalamak
give (one) the bird f. orta parmak hareketi yapmak
shoot (one) the bird f. hareket çekmek
flip/give/shoot somebody the bird f. orta parmak hareketi yapmak
flip/give/shoot somebody the bird f. hareket çekmek
give someone the bird [us] f. hareket çekmek
give someone the bird f. yuhalamak
have a bird f. üzülmek
have a bird f. kahrolmak
not hear a dicky bird [uk] f. ses seda çıkmamak
have a bird f. sarsılmak
give someone (or get) the bird [uk] f. yuh çekmek
give (one) the bird f. hareket çekmek
not say a dicky bird [uk] f. çıtı çıkmamak
have a bird f. altüst olmak
not hear a dicky bird [uk] f. çıt çıkmamak
give someone (or get) the bird [uk] f. yuhalamak
not hear a dicky bird [uk] f. hiçbir şey duymamak
get the bird f. kovulmak
be (like) a bird in a gilded cage f. altın kafeste bir kuş olmak
flush out the bird f. kuşu saklandığı yerden çıkarmak
flush out the bird f. kuşu korkutup saklandığı yerden çıkmasını sağlamak
the early bird gets the worm expr. sona kalan dona kalır
a bird in the hand is worth two in the bush expr. bugunkü tavuk yarınki kazdan iyidir
bird in the hand is worth two in the bush expr. eldeki bir kuş daldaki iki kuştan iyidir
a bird in the hand is worth two in the bush expr. bugünün tavuğu yarının kazından iyidir
early bird gets the worm expr. sona kalan dona kalır
as free as a bird expr. kuş gibi özgür
as free as a bird expr. kuş gibi hür
as free as bird expr. kuş gibi özgür
as free as bird expr. kuşlar kadar özgür
the bird has flown expr. buhar oldu
the bird has flown expr. kayıplara karıştı
the bird has flown expr. sırra kadem bastı
the bird has flown expr. kuş oldu uçtu
like a bird expr. yağ gibi
like a bird expr. tıkır tıkır
as free as a bird expr. kuş kadar özgür
a sharp old bird expr. eşi bulunmaz
free as a bird expr. dertsiz tasasız
on the bird expr. yayında
on the bird expr. yayınlanan
for early bird saving expr. erken kayıt avantajı için
a little bird whispered in my ear expr. bana kuşlar söyledi
as free as a bird expr. kuş kadar hür
not a dicky bird expr. bir kelime bile (söylemedi)
not a dicky bird expr. tek kelime (etmedi)
not a dicky bird expr. bir kelime bile (söylemedi)
not a dicky bird expr. tek kelime (etmedi)
a home bird expr. ev kuşu
the bird has flown expr. kayıplara karıştı
the bird has flown expr. kuş oldu uçtu
the bird has flown expr. buhar oldu
the bird has flown expr. sırra kadem bastı
Ticaret/Ekonomi
early-bird price i. erken alım fiyatı
early-bird price i. ilk teklif fiyatı
early-bird price i. erken rezervasyon fiyatı
early-bird price i. geliş fiyatı
early-bird price i. açılış fiyatı
bird dog i. satış için potansiyel müşteri bulan kimse
Siyasal
state bird i. (abd) resmi eyalet kuşu
state bird i. abd eyaletinin resmi sembolü olarak seçilmiş kuş
Teknik
water-bird i. su kuşu
bird-caging system i. tel elemanlarının kablo boyunca belirli aralıklarla birbirinden ayrılarak ve nodal noktalarda birleştirilerek oluşturulduğu kafes sistemi
electric bird deterrent system i. elektrikli kuş caydırıcı / uzaklaştırıcı sistem
bird repeller i. kuş kovucu cihaz
solar bird repeller i. kuş kovucu
bird repeller i. kuş savar
solar bird repeller i. güneş enerjili kuş kovma/uzaklaştırma cihazı
solar bird repeller i. kuş kovucu cihaz
bird repeller i. kuş kovucu
solar bird repeller i. güneş enerjisi ile çalışan ve zararlı kuşların uzaklaştırılması amacıyla kullanılan bir cihaz
bird ringing i. kuş halkalama
bird banding i. kuş halkalama
fire bird i. ateş kuşu
Elektrik
bird-caging i. elektrik devrelerinin lehimlenmesi aşamasında karşılaşılan hatalardan biri
bird-caging i. çoklu kablolarda lehimin tellerin arasına fazlaca girip topaklanması ve o bölgeyi kafes gibi genişletip çevresinde kırılmaya neden olabilmesi
bird-caging i. tel elemanlarının kablo boyunca belirli aralıklarla birbirinden ayrılarak ve nodal noktalarda birleştirilerek oluşturulduğu kafes sistemi
Boyacılık
love bird i. yoğun sarımsı yeşil bir renk tonu
love bird i. cennet papağanı rengi
Havacılık
bird strike i. uçağın kuşlarla çarpışması
bird-strike i. uçağın kuşlarla çarpışması
Denizcilik
shore bird i. sahil kuşu
Medikal
bird breeder lung i. kuş yetiştiricisi hastalığı
bird breeder lung i. güvercin besleyicisi hastalığı
bird fancier’s lung disease i. kuş besleyicisi hastalığı
Patoloji
bird malaria i. yabani kuşlarda ve kümes hayvanlarında görülen, fizyolojik olarak sıtmaya benzeyen ateşli bir hastalık
bird malaria i. kuş sıtması
Parazitbilim
bird louse i. kuş biti
bird tick i. hippoboscidae familyasına ait kuş paraziti uçan bir böcek
bird tick i. kuş paraziti olan iki kanatlı bir böcek
bird tick i. argasidae familyasına ait çeşitli kuş kenelerine verilen ad
bird tick i. kuş kenesi
Veterinerlik
bird influenza i. kuş gribi
bird influenza i. tavuk vebası
bird flu i. kuş gribi
bird flu i. tavuk vebası
Mutfak
bird nest shaped pastry with nuts in thick syrup i. bülbül yuvası
Biyoloji
h5n1 bird flu virus i. kuş gribi
Deniz Biyolojisi
fish-eating bird i. balık yiyen kuş
fish-eating bird i. balıkla beslenen kuş
Gökbilim
early bird i. avrupa ile amerika'yı birbirine bağlayan çok sayıda ticari iletişim uydusundan her biri
Zooloji
honey guide bird i. bal kuşu
boatswain bird i. lostromo kuşu
booby bird i. sümsük kuşu
secretary bird i. katip kuşu
humming bird i. bir tür ötücü kuş
limicoline bird i. göçmen kuş
limicoline bird i. sahil kuşu
shore bird i. sahil kuşu
oscine bird i. ispinoz
humming-bird moth i. atmaca güvesi
wading bird i. yağmurkuşu
water bird i. sukuşu
bird watcher i. ornitolog
bird watcher i. kuşbilimci
moor-bird i. orman tavuğu
wading bird i. su kıyısında yaşayan balıkla beslenen uzun bacaklı kuş
oscine bird i. ardıçkuşu
bird of passage i. göçmen kuş
weaver bird i. dokumacı kuşu
weaver bird i. dokumacıkuşu
myna bird i. mina kuşu
mynah bird i. mina kuşu
mynah bird i. çekirgekuşu veya sığırcıkgillerden insan seslerini taklit edebilen güneydoğu asyaya özgü bir kuş
myna bird i. çekirgekuşu veya sığırcıkgillerden insan seslerini taklit edebilen güneydoğu asyaya özgü bir kuş
passeriform bird i. tüneyen ve ötücü kuşların bir grubu
mocking bird i. başka kuşların seslerini taklit eden kuş
indigo bird i. çivit çintesi
adjutant bird i. hint leyleği
java rice bird i. java serçesi
java rice bird i. java pirinç kuşu
java rice bird i. java ispinozu
chipping bird i. bir tür amerikan serçesi
bird-footed dinosaur i. kısa ön uzun arka bacaklı bir dinozor türü
quetzal bird i. orta ve güney amerika'ya özgü bir kuş
dodo bird i. dodo kuşu
dodo bird i. dodo
umbrella bird i. şemsiye kuşu
glacier bird i. buzul kuşu
baltimore bird i. sarı asma kuşu
banana bird (icterus leucopteryx) i. muz ile beslenen bir amerikan kuşu
baltimore bird i. sarı asma kuşu
tailor bird i. terzi kuşu
rufous-necked weaver bird (pyromelana taha) i. kızıl boyunlu dokumacı kuşu
tailor bird i. terzi kuşu
tamis bird i. beç tavuğu
bird spider i. theraphosidae familyasından olan böcek
bird spider i. tarantula
bird eater i. kuşyiyen
Botanik
bird-of-paradise flower i. cennetkuşu çiçeği
bird of paradise flower i. cennet kuşu
bird vetch i. kuş fiği
bird vetch i. yabani fiğ
bird of paradise i. parlak turuncu veya kırmızı çiçekleri olan tropikal bir çalı
canary bird flower i. kanarya sarısı çiçekleri olan bir sarmaşık
bird pepper (capsicum frutescens baccatum) i. dik konik şekilli, çok küçük ve çok acı meyveler veren kırmızı, sarı veya mor biber türü
bird pepper (capsicum baccatum) i. dik konik şekilli, çok küçük ve çok acı meyveler veren kırmızı, sarı veya mor biber türü
bird bills i. kuzey amerika'da yetişen gösterişli çiçekleri olan bir bitki
bird–foot violet i. kuşayağı menekşe
bird–foot violet i. abd'nin doğusunda yetişen derin kesikli yaprakları ve soluk mavi-mor renkli çiçekleri olan yaygın bir menekşe
common bird cherry i. gelinfeneri
common bird cherry i. kuş kirazı
european bird cherry (prunus padus) i. kuş kirazı
bird–of–paradise flower i. cennet kuşu çalısı
bird–of–paradise flower i. zamparabıyığı
bird pepper i. capsicum cinsine ait bir bitkinin küçük kırmızı acı biberi
bird-of-paradise i. turna gagası
bird-on-the-wing i. kuzey amerika'ya özgü pembe çiçekli çok yıllık bir sütotu
bird cherry i. beyaz çiçekleri ve küçük, siyah ve acı meyveleri olan bir kiraz ağacı
bird cherry i. küçük beyaz çiçekli küçük ve genellikle çalımsı bir amerikan yabani kirazı
bird–of–paradise flower i. aslanbıyığı
bird of paradise i. bodur akasya