boğulmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

boğulmak



"boğulmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 30 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
boğulmak choke f.
boğulmak suffocate f.
General
boğulmak strangle f.
boğulmak be drowned f.
boğulmak stifle f.
boğulmak get drowned f.
boğulmak choke on f.
boğulmak smother f.
boğulmak swim f.
boğulmak be inundated f.
boğulmak drown f.
boğulmak suffocate f.
boğulmak choke f.
boğulmak asphyxy [rare] f.
boğulmak engulf f.
boğulmak quackle f.
boğulmak masker [dialect] f.
boğulmak querken [dialect] f.
boğulmak choak [obsolete] f.
boğulmak gulp f.
boğulmak stive f.
boğulmak strangulate f.
Phrasals
boğulmak drown in (something) f.
boğulmak drown in something f.
Technical
boğulmak choke f.
Automotive
boğulmak flood f.
Medical
boğulmak asphyxiate f.
Pathology
boğulmak worry [obsolete] f.
Slang
boğulmak feed the fishes [uk] f.
boğulmak feed the fishes [uk] f.

"boğulmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 101 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
suda boğulmak drown f.
General
boğulmak suretiyle ölüm suffocation i.
boğulmak (motor) be flooded f.
teferruata boğulmak pettifog f.
boğulmak (suda) drown f.
gözyaşlarına boğulmak move to tears f.
boğulmak (motor) sputter f.
gözyaşlarına boğulmak melt into tears f.
boğulmak (motor) splutter f.
hıçkırıklara boğulmak sob f.
suda boğulmak drown f.
sıcaktan boğulmak stew f.
boğulmak (dumandan/havasızlıktan) smother f.
suda boğulmak be drowned f.
içinde boğulmak be swamped with f.
gözyaşlarına boğulmak burst into tears f.
kahkahaya boğulmak burst into loud laughter f.
kahkahaya boğulmak guffaw f.
(suda) boğulmak drown f.
-e boğulmak be overwhelmed with f.
-e boğulmak burst into f.
yasa boğulmak deplore f.
kahkahalara boğulmak convulsed with laughter f.
gözyaşlarına boğulmak break into tears f.
...'ye boğulmak be flooded with ... f.
hıçkırıklara boğulmak collapse in sobs f.
kahkahaya boğulmak goster f.
(belirli bir duyguya) boğulmak dissolve f.
(suda) boğulmak drenche f.
düşüncesine boğulmak possess [obsolete] f.
teferruata boğulmak fog f.
kahkahalara boğulmak chortle f.
kahkahalara boğulmak guffaw f.
Phrasals
gözyaşına/yaşlara/kahkahaya boğulmak break out with (something) f.
gözyaşına/yaşlara/kahkahaya boğulmak break out with something f.
(bilgisayar/işlemci) boğulmak veya teklemek throttle down f.
bir sıvıda boğulmak drown in (something) f.
bir şeyin yoğunluğu altında ezilmek/boğulmak drown in (something) f.
bir sıvıda boğulmak drown in something f.
bolca olan bir şeye boğulmak drown in something f.
bir şeyin içinde boğulmak drown in something f.
-e boğulmak erupt into (something) f.
altında boğulmak snow under f.
kahkahalara) boğulmak break into f.
bir anda (göz yaşlarına, kahkahalara) boğulmak break into something f.
gözyaşlarına/yaşlara/kahkahaya boğulmak break out with f.
kahkahalara/gözyaşlarına boğulmak break up f.
(bir şeye) boğulmak burst into (something) f.
(bir şeye) boğulmak burst out into (something) f.
kahkahaya boğulmak break (into) f.
(bir şey) yüzünden boğulmak choke on (something) f.
-e boğulmak erupt into f.
(bir şeye) boğulmak explode with (something) f.
Colloquial
alkole boğulmak crook one's elbow f.
alkole boğulmak crook the elbow f.
(kahkahalara) boğulmak fall about the place (laughing) f.
kahkahalara boğulmak yock it up f.
kahkahalara boğulmak yok it up f.
Idioms
kahkahaya boğulmak be laughing in the aisles f.
ayrıntılar içinde boğulmak cannot see the forest for the trees f.
ayrıntılar içinde boğulmak can't see the wood for the trees f.
ayrıntılar içinde boğulmak not able to see the forest for the trees f.
ayrıntılar içinde boğulmak can't see the forest for the trees f.
ayrıntılar içinde boğulmak cannot see the wood for the trees f.
gözyaşlarına boğulmak break out into tears f.
gözyaşlarına boğulmak break out in tears f.
gözyaşlarına boğulmak break in tears f.
gözyaşlarına boğulmak break into tears f.
gözyaşlarına boğulmak burst out crying f.
göz yaşlarına boğulmak break into tears f.
işe boğulmak be snowed under f.
kahkahalara boğulmak crack up f.
kahkahaya boğulmak collapse in laughter f.
kahkahalara boğulmak burst out laughing f.
kahkahalara boğulmak burst out into laughter f.
kahkaya boğulmak burst into laughs f.
kahkahalara boğulmak burst into laugh f.
okyanusta yüzüp derede boğulmak but over molehills f.
okyanusu geçip derede boğulmak not to stumble over mountains but over molehills f.
kahkahalara boğulmak be in fits f.
(bir şeyin) içinde boğulmak be up to (one's) chin in (something) f.
bir şeyin içinde boğulmak be up to your ears in something f.
(bir şeye, işe) boğulmak be snowed under (with something) f.
(bir şeylerin) içinde boğulmak be up to (one's) eyes in (something) f.
(bir şeylerin) içinde boğulmak be up to (one's) neck in (something) f.
bir şeylerin içinde boğulmak be up to your neck in something f.
bir şeylerin içinde boğulmak be in something up to your neck f.
bir şeylerin içinde boğulmak be up to your eyes in something f.
bir şeylerin içinde boğulmak be up to your eyeballs in something f.
kendi derdinde boğulmak stew in (one's) own broth f.
ayrıntılar içinde boğulmak can't see the forest for the trees f.
ayrıntılar içinde boğulmak can't see the woods for the trees f.
ayrıntılar içinde boğulmak can't see the wood for the trees f.
Archaic
hıçkırıklara boğulmak snob f.
Slang
kahkahalara boğulmak bust out laughing f.
kahkahalara boğulmak bust a gut f.
kahkahalara boğulmak bust a gut laughing f.
kahkahalara boğulmak split a gut f.
bir şeye boğulmak bust out f.
kahkahalara boğulmak bust (one's) gut f.
kahkahalara boğulmak split one's gut f.