davul - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

davul



"davul" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 14 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
davul drum i.
General
davul timpani i.
davul atabal i.
davul drum i.
Art
davul drum i.
Music
davul tambour i.
davul tympan i.
davul membranophone i.
davul timpan i.
davul tympani i.
davul tympany i.
davul timpano i.
Slang
davul hides i.
davul skin i.

"davul" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 153 sonuç

Türkçe İngilizce
General
davul sargı drum winding i.
davul sesi drumbeat i.
davul sesi drum i.
sciaenidae familyasından davul sesi çıkaran bir çeşit balık drumfish i.
davul sopası drumstick i.
tenor davul tenor drum i.
davul sesi roll i.
davul çalma drumming i.
davul sesi tum i.
davul tokmağı drumstick i.
çalmak davul beat i.
davul derisi drum head i.
davul sesi rub-a-dub i.
büyük davul bass drum i.
zurna ve davul shawm-and-drum i.
omuza takılan bant şeklinde askı (davul vb taşımak için) baldric i.
davul sesi rataplan i.
hızlı davul sesi paradiddle i.
hızlı davul sesi drum roll i.
davul zarı drumhead i.
davul zarı drum skin i.
davul sesi touk i.
davul sesi tuck i.
davul sesini andıran ses tuck i.
(davul derisi gibi) gergin deri tympan i.
davul derisi head i.
davul derisi head i.
gök gürlemesinden daha alçak davul sesi ruffle i.
çelik davul pan i.
pan davul çalışılan kapalı alan panyard [caribbean] i.
bas davul pedalı pedal i.
davul çalmak shout something from the rooftops f.
davul çalmak drum f.
çalmak (davul) beat f.
davul çalmak play drums f.
davul çalmak beat the drum f.
patırtı şeklinde çalmak (davul) ruffle f.
davul ritmiyle işaret vermek beat f.
(davul) vurmak beat f.
davul gibi bloated s.
davul gibi şişmiş bloated s.
davul sesi çıkaran tom-tom s.
gerilmemiş (davul) unbraced [obsolete] s.
gergin olmayan (davul) unbraced [obsolete] s.
teksesli (davul) uniphonous s.
davul biçimli drum-like s.
davul biçimli drum-shaped s.
Phrases
davul zurnayla with a flourish of trumpets expr.
Proverb
anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az a word is enough to the wise
anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az a word to the wise in enough
anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az a word to the wise is enough, and many words won't fill a bushel
anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az a word to the wise is enough
anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az a word to the wise is enough
anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az a nod is as good as a wink to a blind horse
anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az a word to the wise is sufficient
davul bile dengi dengine çalar birds of a feather flock together
davul bile dengi dengine birds of a feather flock together
davul bile dengi dengine vurur birds of a feather flock together
anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az a nod is as good as a wink to a blind man
davul bile dengi dengine çalar birds of a feather fly together
davul bile dengi dengine birds of a feather fly together
davul bile dengi dengine vurur birds of a feather fly together
anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az a nod is as good as a wink to a blind bat
Idioms
davul zurna flourish of trumpets i.
davul zurnayla duyurmak beat a drum f.
davul gibi gergin (as) tight as a drum s.
davul gibi gergin/gerilmiş tight as a drum s.
Technical
davul-tampon-ip tekniği drum-buffer-rope technique i.
ufak davul tambour i.
uzun davul tambourine i.
davul derisine benzeyen tympaniform s.
Marine Biology
davul şamandıra drum buoy i.
sciaenidae familyasına ait davul sesi çıkaran bir balık striped drum (equetus pulcher) i.
dik uzun sırt yüzgeci olan siyah-beyaz bir davul balığı jackknife-fish (equetus lanceolatus) i.
sciaenidae familyasından olup davul sesi çıkaran bir balık organ fish i.
History
(geçmişte ingiltere'de) halkın milis kuvvetlerine koşum takımı, davul, boya ve benzeri ürünleri her yıl vergi olarak vermesi trophy money i.
geçmişte her yıl ingiltere'de halkın milis kuvvetlerine koşum takımı, davul, boya ve benzeri ürünleri vergi olarak vermesi trophy tax i.
Military
askerleri toplanmaya çağıran davul sesi rappel [obsolete] i.
davul ya da trampet çalarak düşmanı barış görüşmesine davet etme chamade i.
gün batımında bayrağın indirilmesine işaret eden borazan veya davul çağrısı retreat i.
gün batımında bayrak indirme emrini veren davul sesi drumbeat i.
düşmanla müzakere etmek amacıyla sinyal olarak davul çalmak beat a parley f.
Art
çerçeveli davul frame drum i.
Music
baskın davul ritimlerinin yer aldığı reggae müzik türü nyahbinghi i.
afrika'da bir tür davul ngoma [east african] i.
meksika'ya özgü aztek kökenli bir davul teponaxtle i.
meksika'ya özgü aztek kökenli bir davul teponaxtli i.
endonezya'ya özgü çerçeveli davul veya tef terbang i.
monoton davul sesi tom-tom i.
tenor davul tom-tom i.
bas/perküsyon davul trap drum i.
samilerin şamanizm veya büyü amaçlarıyla çaldığı davul troll-drum i.
pirinçten yapılan davul tusch i.
davul seti tymbalon i.
davul seti timbal i.
davul bageti tymp stick i.
bas davul bass drum i.
büyüklüğü ve tonu farklılık gösteren, birlikte çalınan bir çift davul tabla i.
birbirinden farklı boyut ve sese sahip çift davul tabla i.
çelik davul steelpan i.
davul derisi drumhead i.
davul çemberi drum circle i.
davul veya boru sesi tuck i.
davul tokmağı drumstick i.
davul veya trampet çalıcısı drummer i.
davul derisi drum head i.
davul derisi drum skin i.
davul ritim bilgisayarı drumcomputer i.
davul sopası drumstick i.
davul çalınması drumbeat i.
irlanda müziğine özgü bir tür davul bodhran i.
kalın ses veren büyük davul bass-drum i.
kasnak vuruş (davul) rimshot i.
kuzey hindistan'da yaygın olan küçük bir tür davul tabla i.
kuzey afrika'daki mağribilerin çalınan bir davul atabal i.
kuzey afrika'da mağribi halkının çaldığı bir davul çeşidi attabal i.
kuzey afrika'da mağribi halkının çaldığı bir davul çeşidi atabal i.
1980'li yıllarda elektronik davul aletlerinin kullanıldığı rap veya hip hop müziği bass music i.
flamenko müziğinde kullanılan davul benzeri bir enstrüman zambomba i.
martinik adası'na özgü bir davul çalma tarzı belair i.
davul kordonunu gerilimini değiştirmek için kayan deri halka brace i.
hint müziğinde kullanılan bir tür davul mridang i.
çift başlı büyük bir davul türü gran casa i.
guadeloupe adası'nın davul temelli müzik tarzı gwo ka i.
ojibva yerlilerinin kullandığı bir davul türü onagon i.
davul sesi ruba-dub i.
el ile çalınan davul tipi bir müzik aleti conga i.
el ile çalınan davul tipi bir müzik aleti conga drum i.
hindistan'a özgü, özellikle pencap'ta yaygın bir tür çift taraflı davul dhol i.
bas davul gran cassa i.
belirsiz bas bir sese sahip büyük bir davul gran cassa i.
iki tarafına da vurulan büyük bir davul çeşidi double drum i.
vuruştan önce iki hızlı çarpma notasının çalındığı üçlü davul vuruşu drag i.
bas gitar ve davul sesi ağırlıklı, yüksek tempolu bir elektronik dans müziği drum 'n' bass i.
bas gitar ve davul sesi ağırlıklı, yüksek tempolu bir elektronik dans müziği drum-and-bass i.
davul vuruşu drumbeat i.
bas gitar ve davul sesi ağırlıklı, yüksek tempolu bir elektronik dans müziği drum'n'bass i.
kısa davul seslerinin art arda hızla sıralanması drumroll i.
davul vuruşu dub i.
dört temel vuruştan oluşan bir davul ritmi paradiddle i.
ilki çok hızlı çarpma notası olan iki vuruşlu davul temposu flam i.
davul tokmağı beater i.
davul sopası stick i.
bir davul sopası kullanma yöntemi sticking i.
(davul çalarken) baget kullanımı stickwork i.
(davul çalarken) sopa kullanımı stickwork i.
davul çalmak tympanize [obsolete] f.
davul derisi haline getirmek tympanize [obsolete] f.
kısa vuruşla davul çalmak roll f.
hızlı davul vuruşlarıyla ses çıkarmak dub f.
davul çalmak play the drums f.
Theatre
genellikle komedyenin yaptığı şakayı vurgulamak için kasnak vuruşundan veya zil sesinden sonra kullanılan hızlı ve kesik davul sesi rimshot i.
Archaic
alçak davul sesi ruff i.