Geçmiş

dağılmış

"dağılmış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	dağılmış	strewn s.
2	Genel	dağılmış	untidy s.
3	Genel	dağılmış	diffuse s.
4	Genel	dağılmış	spread s.
5	Genel	dağılmış	dissipated s.
6	Genel	dağılmış	effuse s.
7	Genel	dağılmış	distributed s.
8	Genel	dağılmış	decayed s.
9	Genel	dağılmış	overstrewn s.
10	Genel	dağılmış	disperse s.
11	Genel	dağılmış	dissipate [obsolete] s.
12	Genel	dağılmış	dissolved s.
13	Genel	dağılmış	pandiculated s.
14	Genel	dağılmış	scattery s.
15	Genel	dağılmış	seminate s.
16	Genel	dağılmış	sporty s.
17	Genel	dağılmış	spread-out s.
Colloquial
18	Konuşma Dili	dağılmış	gone moggy [south africa] s.
19	Konuşma Dili	dağılmış	in a dwaal expr.
Idioms
20	Deyim	dağılmış	all sixes and nines s.
21	Deyim	dağılmış	shot to pieces expr.
22	Deyim	dağılmış	at the high port expr.
23	Deyim	dağılmış	in shreds expr.
Trade/Economic
24	Ticaret/Ekonomi	dağılmış	scattered s.
Computer
25	Bilgisayar	dağılmış	distributed s.
Medical
26	Medikal	dağılmış	disseminated s.
Biochemistry
27	Biyokimya	dağılmış	dispersed s.
Slang
28	Argo	dağılmış	shot to the curb f.
29	Argo	dağılmış	trashed s.
30	Argo	dağılmış	who shot john [us] expr.
Modern Slang
31	Modern Argo	dağılmış	all dicked up s.
32	Modern Argo	dağılmış	all jammed up s.
33	Modern Argo	dağılmış	all fucked up s.

"dağılmış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 120 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	dağılmış veri tabanları	distributed databases i.
2	Genel	parçaları dağılmış görünüş	exploded view i.
3	Genel	kağıt tomarından dışarıya dağılmış kağıtlar	casse paper i.
4	Genel	bir düzleme dağılmış belirli sayıdaki noktanın veya cismin her birine uzaklığının toplamı minimum olacak şekilde yerleştirilmiş nokta	median point i.
5	Genel	etrafa dağılmış miktar	scatter i.
6	Genel	düzensiz dağılmış grup	sprawl i.
7	Genel	her yere dağılmış şey	strew i.
8	Genel	düzensiz bir şekilde etrafa dağılmış olmak	straggle f.
9	Genel	rüzgardan dağılmış	windblown s.
10	Genel	parçalara ayrılıp dağılmış	disintegrated s.
11	Genel	-den dikkati dağılmış	distracted by s.
12	Genel	dikkati dağılmış	éperdu s.
13	Genel	dikkati dağılmış	éperdue s.
14	Genel	saçları rüzgardan dağılmış (kimse)	windblown s.
15	Genel	(boşanma nedeniyle) dağılmış	broken s.
16	Genel	eşit dağılmış küçük parçacıklara indirgenen	homogenized s.
17	Genel	eşit dağılmış küçük parçacıklara indirgenen	homogenised s.
18	Genel	dağılmış (grup)	disbanded s.
19	Genel	seyrek dağılmış	open s.
20	Genel	dikkati ve ilgisi dağılmış	disoriented s.
21	Genel	dikkati dağılmış	distraughted s.
22	Genel	dağılmış bir vaziyette	scatteredly zf.
23	Genel	dağılmış halde	distributively zf.
Phrases
24	İfadeler	düzensiz dağılmış	ever which way expr.
25	İfadeler	düzensiz dağılmış	every which where expr.
Colloquial
26	Konuşma Dili	dağılmış aile	broken home i.
27	Konuşma Dili	şapka takmaktan kaynaklı dağılmış saç	hat hair i.
28	Konuşma Dili	ağzı burnu dağılmış/kırılmış	bruised and battered s.
29	Konuşma Dili	üzüntüden dağılmış	(all) tore up s.
30	Konuşma Dili	üzüntüden dağılmış	(all) torn up s.
31	Konuşma Dili	(bir şeye) üzülmekten dağılmış	all tore up (about something) s.
32	Konuşma Dili	(bir şeye) üzülmekten dağılmış	all tore up (about something) s.
Idioms
33	Deyim	dağılmış halde	a hot mess [us] i.
34	Deyim	dağılmış hikaye	kudzu plot i.
35	Deyim	dört bir yana dağılmış olmak	be scattered to the four winds f.
36	Deyim	dört bir tarafa dağılmış olmak	be scattered to the four winds f.
37	Deyim	dağılmış görünmek	look as if (one) has been pulled through a hedge backward f.
38	Deyim	dağılmış görünmek	look as if (one) has been pulled through a hedge backwards f.
39	Deyim	dört yana dağılmış	scattered from here to breakfast s.
40	Deyim	her yere dağılmış	scattered from here to breakfast s.
41	Deyim	dört bir yanına dağılmış	scattered from here to breakfast s.
42	Deyim	dört bir tarafına dağılmış/yayılmış	scattered from here to breakfast s.
43	Deyim	bir daha toplanması zor olacak/uzun süre alacak şekilde dağılmış	scattered from here to breakfast s.
44	Deyim	dört bir yana dağılmış	all over the lot s.
45	Deyim	sağa sola saçılmış/dağılmış	all over the lot s.
46	Deyim	bir çok yere dağılmış	all over the lot s.
47	Deyim	kafası dağılmış/dağınık	all over the shop [uk] s.
48	Deyim	dört bir yana dağılmış	all over the lot s.
49	Deyim	sağa sola saçılmış/dağılmış	all over the lot s.
50	Deyim	bir çok yere dağılmış	all over the lot s.
51	Deyim	kafası dağılmış/dağınık	all over the shop [uk] s.
52	Deyim	hallaç pamuğu gibi etrafa dağılmış halde	all over the place like a mad woman's custard [uk] expr.
53	Deyim	etrafa dağılmış halde	all over the place like a mad woman's custard [uk] expr.
54	Deyim	geniş bir alana dağılmış	all over the map expr.
55	Deyim	planlaması, düşünceleri, iletişimi dağılmış	all over the map expr.
56	Deyim	planlaması, düşünceleri, iletişimi her yöne dağılmış	all over the map expr.
57	Deyim	planlaması, düşünceleri, iletişimi dört bir yana dağılmış	all over the map expr.
Trade/Economic
58	Ticaret/Ekonomi	dağılmış gecikme	distributed lay i.
59	Ticaret/Ekonomi	orta gelirlilerin yaşadığı bölgelere dağılmış ve düşük gelirlilere verilen (toplu konutlar)	scatter-site s.
Politics
60	Siyasal	çeşitli adaylara az miktarda dağılmış (oylar)	scattering s.
Technical
61	Teknik	dağılmış sabit	distributed constant i.
62	Teknik	dağılmış devre	distributed network i.
63	Teknik	dağılmış radyasyon	backscatter i.
64	Teknik	dağılmış kapasite	distributed capacitance i.
65	Teknik	düzgün dağılmış yük	uniform load i.
66	Teknik	düzgün (dağılmış) yük	uniform load i.
67	Teknik	sıvılarda dağılmış parçacıklar	particles dispersed in liquids i.
68	Teknik	üniform olmayan halde dağılmış yük	unequally distributed load i.
69	Teknik	üniform dağılmış sürsaj	uniformly distributed surcharge i.
70	Teknik	ortama dağılmış maddeden oluşan sistem	disperse system i.
71	Teknik	bir başka maddenin içine koloidal şekilde dağılmış madde	dispersing phase i.
72	Teknik	ortama dağılmış maddeden oluşan sistem	dispersoid i.
73	Teknik	manyetize çelik çubuğun ekseni boyunca dağılmış bir dizi kutup	consequent points i.
74	Teknik	(dağılım sisteminde) ortama dağılmış damlacık ve parçacıklar evresi	internal phase i.
75	Teknik	bağımsız özdeşçe dağılmış	independent identically distributed s.
76	Teknik	bağlanmamış ve dağılmış (kağıt)	wild s.
77	Teknik	bağımsız özdeşçe dağılmış	iid (independent identically distributed) kısalt.
Computer
78	Bilgisayar	dağılmış parametreli dizge	distributed parameter system i.
79	Bilgisayar	dağılmış işletim sistemleri	distributed operating systems  i.
80	Bilgisayar	dağılmış bilgi işlem	decentralized data processing i.
81	Bilgisayar	dağılmış sistemler	distributed systems i.
82	Bilgisayar	bağımsız özdeşçe dağılmış	independent identically distributed s.
83	Bilgisayar	dikey dağılmış	vertical distributed s.
Informatics
84	Bilişim	dağılmış parametreli sistem	distributed parameter system i.
Electric
85	Elektrik	dağılmış devre	distributed network i.
86	Elektrik	dağılmış kapasite	distributed capacitance i.
87	Elektrik	dağılmış sabit	distributed constant i.
Textile
88	Tekstil	dağılmış yağ miktarı	scattered oil i.
Construction
89	İnşaat	dağılmış yük	distributed load i.
Optics
90	Optik	kırılarak dağılmış (ışık yansıması)	diffuse s.
Statistics
91	İstatistik	bağımsız özdeşçe dağılmış	iid (independent identically distributed) kısalt.
Physics
92	Fizik	dağılmış madde	dispersion i.
Chemistry
93	Kimya	gazın içine dağılmış akışkan parçacıklarından oluşan asıltı	fog i.
Biology
94	Biyoloji	ökaryotik hücrelerin sitoplazmasına dağılmış halde bulunan ve aktin içeren ipliksi proteinler	microfilament i.
95	Biyoloji	gövde boyunca dağılmış alg hücrelerine sahip olan	homoeomerous s.
96	Biyoloji	sarısı homojen dağılmış (yumurta)	homolecithal s.
97	Biyoloji	(yumurta) sarısı eşit dağılmış	isolecithal s.
Zoology
98	Zooloji	abd'nin doğusunda engebeli zeminde geniş bir alana dağılmış olan yılan türü	banded rattlesnake (crotalus horridus horridus) i.
99	Zooloji	abd'nin doğusunda engebeli zeminde geniş bir alana dağılmış olan yılan türü	timber rattlesnake i.
100	Zooloji	dar ağızlı kara kurbağalarını ve hypopachus cinsi kurbağaları içeren, dünyanın pek çok yerine dağılmış bir familya	microhylidae i.
101	Zooloji	dar ağızlı kara kurbağalarını ve hypopachus cinsi kurbağaları içeren, dünyanın pek çok yerine dağılmış bir familya	brevicipitidae i.
102	Zooloji	dar ağızlı kara kurbağalarını ve hypopachus cinsi kurbağaları içeren, dünyanın pek çok yerine dağılmış bir familya	family brevicipitidae i.
103	Zooloji	dar ağızlı kara kurbağalarını ve hypopachus cinsi kurbağaları içeren, dünyanın pek çok yerine dağılmış bir familya	family microhylidae i.
Geography
104	Coğrafya	hint okyanusu ve büyük okyanus'ta asya ve avustralya arasında dağılmış adalar topluluğu	east indies i.
105	Coğrafya	hint okyanusu ve büyük okyanus'ta asya ve avustralya arasında dağılmış adalar topluluğu	east india i.
106	Coğrafya	hint okyanusu ve büyük okyanus'ta asya ve avustralya arasında dağılmış adalar topluluğu	east indies i.
Art
107	Sanat	(yazılı yapıtlar) dağılmış kalıntılar ve parçalar	disjecta membra i.
Archaic
108	Eski Kullanım	dikkati dağılmış	bestraught s.
Ornithology
109	Kuşbilim	sarısı düzensiz bir şekilde dağılmış (kuş yumurtası)	heterolecithal s.
Slang
110	Argo	dağılmış görünmek	look as if (one) has been dragged through a hedge backward f.
111	Argo	dağılmış görünmek	look as if (one) has been dragged through a hedge backwards f.
112	Argo	dağılmış görünmek	look like (one) has been dragged through a hedge backward f.
113	Argo	dağılmış görünmek	look like (one) has been dragged through a hedge backwards f.
114	Argo	(üzüntüden, alkolden) dağılmış/dağıtmış	tore down s.
115	Argo	yakası paçası dağılmış	rasty s.
116	Argo	yakası paçası dağılmış	scrungy s.
117	Argo	kafası dağılmış/dağınık	all over the shop expr.
118	Argo	kafası dağılmış/dağınık	all over the show expr.
119	Argo	kafası dağılmış/dağınık	all over the shop expr.
120	Argo	kafası dağılmış/dağınık	all over the show expr.