do up - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

do up

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"do up" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 23 sonuç

İngilizce Türkçe
General
do up f. yormak
do up f. tamir etmek
do up f. bağlamak
do up f. paketlemek
do up f. sarmak
do up f. iliklemek
do up f. restore etmek
do up f. ip bağlamak
do up f. iyi biçimde yapmak
do up f. güzelleştirmek
do up f. kravat bağlamak
do up f. onarmak
Phrasals
do up f. yetiştirmek
do up f. toparlanmak
do up f. layıkıyla başarmak
do up f. temizlemek
do up f. giyilmeye hazır hale getirmek
do up f. yenilemek
do up f. giydirmek
do up f. süslemek
do up f. yıpratmak
do up f. aşındırmak
do up f. sıkıca bağlamak

"do up" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 111 sonuç

İngilizce Türkçe
General
up-do i. saçı tepeden toplama
up-do i. üstten bağlamalı saç modeli
do up the buckle f. toka takmak
straighten up and do as one is supposed to do f. yola gelmek
make (someone) straighten up and do as he is supposed to do f. yola getirmek
do the washing-up f. bulaşık yıkamak
do up shoelace f. ayakkabı bağlamak
hurry up and do something f. hemen/çabuk olup bir şeyler yapmak
Colloquial
do someone or something up f. birini/bir şeyi süslemek
do someone or something up f. birini/bir şeyi güzelleştirmek
do something up f. bir şeyi iliklemek
do something up f. bir şeyi bağlamak
do something up f. bir şeyin fermuarını çekmek
do something up f. bir kıyafeti kapatmak
do something up f. bir şeyi paketlemek
do something up f. bir şeyi sarmak
do something up f. bir şeyi hediye paketi yapmak
do something up f. bir şeyi düzenlemek, tamir etmek
do something up f. bir şeyi temizlemek, pişirmek
do something up f. bir şeyi düzeltmek
up and (do something) expr. bir anda (bir şey yapmak)
up and (do something) expr. beklenmedik şekilde/bir anda (bir şey yapmak)
up and (do something) expr. kalkıp (bir şey yapmak)
up and (do something) expr. ansızın (bir şey yapmak)
up and (do something) expr. aniden (bir şey yapmak)
up and (do something) expr. birdenbire (bir şey yapmak)
where do I sign up? expr. nereden kayıt yaptırıyoruz? (kinayeli)
where do I sign up? expr. öyle mi, hemen katılıyorum (kinayeli)
where do I sign up? expr. tam aradığım etkinlik (kinayeli)
Idioms
do up brown f. özenle yapmak
do up brown f. her detayına dikkat ederek çalışmak
do something up brown f. ayarını tutturmak
muster up enough courage to do the job f. işi yapmak için gerekli cesareti toplamak
muster enough courage up to do the job f. işi yapmak için gerekli cesareti toplamak
get the pluck up (to do something) f. (birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get the courage up (to do something) f. (birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get the nerve up (to do something) f. (birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get the spunk up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) cesaretini toplamak
get enough guts up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) cesaretini toplamak
get the nerve up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
get enough guts up (to do something) f. (birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get enough nerve up (to do something) f. (birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get the courage up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
get enough pluck up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
get the guts up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
get the pluck up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) cesaretini toplamak
get enough nerve up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) cesaretini toplamak
get enough courage up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
get the guts up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) cesaretini toplamak
get the guts up (to do something) f. (birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get the spunk up (to do something) f. (birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get the courage up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) cesaretini toplamak
get enough spunk up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) cesaretini toplamak
get enough spunk up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
get the nerve up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) cesaretini toplamak
get enough spunk up (to do something) f. (birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get the pluck up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
get enough courage up (to do something) f. (birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get enough pluck up (to do something) f. (birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get enough pluck up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) cesaretini toplamak
get enough nerve up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
get enough guts up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
get enough courage up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) cesaretini toplamak
get the spunk up (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
pluck/screw/summon up (your/the) courage (to do something) f. (bir şeyi yapmak için) yeterli cesareti toplamak
pluck/screw/summon up (your/the) courage (to do something) f. kendine yeterli cesareti bulmak
pluck/screw/summon up (your/the) courage (to do something) f. cesaretini toplamak
pluck/screw/summon up (your/the) courage (to do something) f. gözünü karartmak
pluck/screw/summon up (your/the) courage (to do something) f. (bir şeyi yapacak) yürekliliği göstermek
summon up the courage to (do something) f. (bir şey yapmak) için cesaretini toplamak
summon up the courage to (do something) f. (bir şeyi yapacak) cesareti bulmak
do it up brown f. bir şeyi çok iyi yapmak
do it up brown f. iyi iş çıkarmak
do it up brown f. işini çok iyi yapmak
do it up brown f. özenle yapmak
do it up brown f. her detayına dikkat ederek çalışmak
do it up brown f. özene bezene yapmak
do (something) up brown f. (bir şeyi) sonuna kadar yapmak
do (something) up brown f. (bir şeyi) özene bezene yapmak
do (something) up brown f. (bir şeyi) en iyi şekilde yapmak
get up (one's) nerve (to do something) f. (bir şey yapmak için) cesaretini toplamak
have some checking up to do f. yapacağı bazı kontroller olmak
have some checking up to do f. yapılacak bazı kontroller olmak
(you've) got to get up pretty early in the morning to (do something) expr. kırk fırın ekmek yemen lazım
gotta get up pretty early in the morning to (do something) expr. kırk fırın ekmek yemen lazım
(you've) got to get up pretty early in the morning to (do something) expr. canını dişine katman lazım
gotta get up pretty early in the morning to (do something) expr. canını dişine katman lazım
(you've) got to get up pretty early in the morning to (do something) expr. sen giderken ben dönüyordum
gotta get up pretty early in the morning to (do something) expr. sen giderken ben dönüyordum
(you've) got to get up pretty early in the morning to (do something) expr. gidilecek çok yolun var
gotta get up pretty early in the morning to (do something) expr. gidilecek çok yolun var
gotta get up pretty early in the morning to do something expr. kırk fırın ekmek yemen lazım
Speaking
how long do you keep it up? expr. buna daha ne kadar devam etmeyi düşünüyorsun?
do not wake me up expr. beni uyandırma
what do you want to be when you grow up? expr. büyüyünce ne olmak istiyorsun?
you gotta get up pretty early in the morning to do something expr. bir şeyler yapmak için erkenden hazırlanmalısın
do not screw this up expr. bunu sakın mahvetme
do you think I'm making this up? expr. bunları uydurduğumu mu sanıyorsun?
do they get up early? expr. onlar erken kalkar mı?
why do you dress up like a superhero? expr. neden süper kahraman gibi giyiniyorsun?
what time do you get up? expr. kaçta kalkarsın?
what time do you get up? expr. kaçta kalkarsınız?
what time do you get up? expr. saat kaçta uyanırsın?
do you want to end up like them? expr. sonunun onlar gibi olmasını mı istiyorsun?
do not screw this up expr. sakın bunun içine etme
what time do you get up? expr. saat kaçta kalkarsın?
do you want to end up like them? expr. sonunun onların ki gibi mi olmasını istiyorsun?
what time do you get up in the morning? expr. sabah kaçta kalkıyorsun?
when do you wake up in the mornings? expr. sabahları kaçta kalkıyorsun?
Computer
do not sign up expr. kayıt olma
Sport
do pull-up f. mekik çekmek