fırlatılan - Türkçe İngilizce Sözlük

fırlatılan

"fırlatılan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
fırlatılan flung s.
Colloquial
fırlatılan flung f.

"fırlatılan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç

Türkçe İngilizce
General
fırlatılan şey dingbat i.
sirklerde gülle ile havaya fırlatılan sihirbaz adam cannon man i.
fırlatılan şey eruption i.
atış poligonunda vurulmak üzere fırlatılan kil disk bird i.
çiviye asılıp kalması için fırlatılan at nalı ringer i.
çiviye asılıp kalması için fırlatılan oyun halkası ringer i.
eskiden düşman gemisini basmadan önce yanaşmak için kullanılan, iple fırlatılan demir pençeli bir alet grappling i.
uzay aracı veya roketten fırlatılan üçgen paraşüt paraglider i.
fırlatılan şey pick [dialect] [uk] i.
seksek oynarken fırlatılan nesne potsy i.
fırlatılan bakış darting i.
havaya fırlatılan nesnenin izlediği rota fly i.
dört kişilik takımlar halinde oynanan atış poligonunda havaya fırlatılan hedefleri vurma oyunu scoot i.
mızrak gibi fırlatılan şey shaft i.
mancınık ile fırlatılan taş slingstone i.
Aeronautic
acil durumlarda mürettebatla birlikte fırlatılan uçak kokpiti capsule i.
hava sürtünmesinin yüksek hızlı uçaktan fırlatılan bir pilot üzerindeki zarar verici etkisi windblast i.
Marine
denizden havaya fırlatılan füze underwater-to-air missle i.
fırlatılan nesne projectile i.
Astronomy
1961- 1965 arasında ayın fotoğraflarını çekmek üzere fırlatılan dokuz amerikan ay araştırma aracından herhangi biri ranger i.
avrupa uzay ajansı tarafından 1989'da uzaya fırlatılan bir uydu hipparchus satellite i.
çok yükseklerde meteorolojik ölçümler yapmak için roketle fırlatılan telemetre rocketsonde i.
aya fırlatılan bir uzay aracının aya en yakın olduğu nokta pericynthion i.
Military
gemiden fırlatılan bir hava füzesi standard missile i.
havadan fırlatılan önleme füzesi air launched interceptor missile i.
karadan fırlatılan güdüm füzesi ground launched cruise missile i.
römorka monte roketle fırlatılan infilaklı fitille mayın tarlasından geçit açma sistemi trailer mounted line charge system i.
satıhtan satıha gemiden fırlatılan füze standard missile i.
roketle fırlatılan infilaklı fitille mayın tarlasından geçit açma sistemi mine clearing line charge i.
abd'ye ait bir uzay aracından fırlatılan kıtalararası bir balistik füze atlas i.
denizden fırlatılan balistik füze slbm (sea-launched ballistic missile) i.
denizaltından fırlatılan balistik füze slbm (sea-launched ballistic missile) i.
denizaltından fırlatılan seyir füzesi slcm (submarine-launched cruise missile) i.
denizden fırlatılan seyir füzesi slcm (sea-launched cruise missile) i.
Hunting
atış poligonunda havaya fırlatılan hedefleri vurma trap shooting i.
atış poligonunda havaya fırlatılan hedefleri vuran kimse trapshooter i.
atış poligonunda havaya fırlatılan hedefleri vurma yarışması trap shoot i.
atış poligonunda havaya fırlatılan hedefleri vuran atıcı trap shot i.
Sport
atış poligonunda havaya fırlatılan hedefleri vurma trapshooting i.
(körlingde) fırlatılan taşın durmakta olan bir taşın tam önünde durduğu atış tekniği freeze i.
sert fırlatılan hot s.
Archaic
(çiçek) fırlatılan şey strewing i.
(çiçek) fırlatılan şey strewment i.