flaming - Türkçe İngilizce Sözlük

flaming

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"flaming" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 27 sonuç

İngilizce Türkçe
Genel
flaming s. parlak
The car was flaming yellow.
Araba parlak sarıydı.

More Sentences
flaming s. ateşli
It says we will be able to extinguish ALL the flaming arrows of the evil one.
Kötü olanın TÜM ateşli oklarını söndürebileceğimizi söylüyor.

More Sentences
flaming s. kızgın
The soldiers poured flaming oil onto the attackers.
Askerler saldırganların üzerine kızgın yağ döktü.

More Sentences
flaming s. kahrolası
That flaming idiot tried to steal my bag.
O kahrolası aptal benim çantamı çalmaya çalıştı.

More Sentences
flaming i. alevlenme
flaming i. parlama
flaming s. allah'ın belası
flaming s. yalazlı
flaming s. süslü püslü
flaming s. şiddetli
flaming s. alev almış
flaming s. alevlenen
flaming s. yanan
flaming s. alevli
flaming s. parlaklık, renk veya biçim yönünden alevi andıran
flaming s. yoğun
flaming s. gayretli
flaming s. coşkulu
flaming s. garip
flaming s. canavar gibi
flaming s. hevesle yanıp tutuşan
flaming s. çok azimli
Sanayi
flaming i. metalik bazın renk vermesi için camın redükleyici alevde tekrar ısıtılması
Bilişim
flaming i. kışkırtma
flaming i. öfkeli yanıt
Mutfak
flaming s. alev alev
Argo
flaming s. kahrolası

"flaming" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

İngilizce Türkçe
Genel
flaming up i. alevlenme
flaming fire i. alevli yangın
Teknik
flaming arc i. son derece parlak ışık veren ark lambası
short flaming coal i. kısa alevli kömür
Maden
flaming coal i. alevli kömür
flaming coal i. yalazlı kömür
Kimya
flaming point i. alev alma noktası
Botanik
flaming poppy i. kaliforniya'ya özgü parlak kırmızı renkli bir yabani gelincik
flaming sword i. güney amerika'nın güneyine özgü sarı çiçekli bir bitki
Sanat
flaming june i. haziran alevi
Argo
flaming idiot i. su katılmamış salak
flaming galah [australia] i. su katılmamış salak
flaming galah [australia] i. akılsız
flaming galah [australia] i. tam salak
İngiliz Argosu
flaming-nora! expr. yapma be!
flaming-nora! expr. hadi canım!
flaming-nora! expr. hadi be!
flaming-nora! expr. hadi ya!