in heart

"in heart" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 256 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Phrases
1	İfadeler	in my heart expr.	kalbimde
You will always be in my heart. Her zaman kalbimde olacaksın. More Sentences
General
2	Genel	have one's heart in one's mouth f.	yüreği ağzına gelmek
3	Genel	have a special place in one's heart f.	birinin kalbinde özel bir yere sahip olmak
4	Genel	have one's heart in one's mouth f.	canı ağzına gelmek
5	Genel	not to find it in one's heart f.	gönlü razı olmamak
6	Genel	feel a pang of sorrow in one's heart for someone else f.	cız etmek
7	Genel	put one's heart and soul in doing something f.	canla başla çalışmak
8	Genel	feel a pang of sorrow in one's heart for someone else f.	içi cız etmek
9	Genel	feel a pang of sorrow in one's heart for someone else f.	yüreği cız etmek
10	Genel	put fear in someone's heart f.	birinin yüreğine korku salmak
11	Genel	put fear in someone's heart f.	birinin kalbine korku salmak
12	Genel	shoot someone in the heart f.	(silahla) birini kalbinden vurmak
13	Genel	in one's heart of hearts zf.	kalbinin derinliklerinde
14	Genel	in the heart of africa zf.	afrika'nın göbeğinde
15	Genel	in a heart beat zf.	beklemeksizin
16	Genel	in the heart of ed.	bağrında
Phrasals
17	Öbek Fiiller	enshrine in heart f.	kalbinde taşımak
18	Öbek Fiiller	enshrine in heart f.	kalbine gömmek
Phrases
19	İfadeler	in the heart of somewhere expr.	bir yerin göbeğinde
Colloquial
20	Konuşma Dili	hurt so bad in one's heart f.	içi acımak
21	Konuşma Dili	hurt so bad in one's heart f.	yüreği yanmak
22	Konuşma Dili	have one's heart in it f.	hevesli olmak
23	Konuşma Dili	have one's heart in it f.	istekle yapmak
24	Konuşma Dili	have one's heart in it f.	dört elle sarılmak
25	Konuşma Dili	have one's heart in it f.	içten istemek
26	Konuşma Dili	have one's heart in it f.	gönülden yapmak
27	Konuşma Dili	young in heart s.	gönlü genç
28	Konuşma Dili	young in heart s.	ihtiyar delikanlı
29	Konuşma Dili	young in heart s.	kafası genç
30	Konuşma Dili	young in heart s.	kalbi genç
31	Konuşma Dili	in good heart expr.	hayat dolu
32	Konuşma Dili	in good heart expr.	mutlu
33	Konuşma Dili	in good heart expr.	sevinçli
34	Konuşma Dili	in good heart expr.	ümitli
35	Konuşma Dili	in good heart expr.	umutlu
36	Konuşma Dili	in good heart expr.	yaşam dolu
37	Konuşma Dili	(one's) heart isn't in it expr.	(biri) isteksiz
38	Konuşma Dili	(one's) heart isn't in it expr.	(biri) gönülsüz
39	Konuşma Dili	(one's) heart isn't in it expr.	(biri) kendini/dikkatini vermiyor
40	Konuşma Dili	(one's) heart isn't in it expr.	(biri) hevessiz
41	Konuşma Dili	heart not in it expr.	isteksiz
42	Konuşma Dili	heart not in it expr.	hevessiz
43	Konuşma Dili	heart not in it expr.	gönülsüz
44	Konuşma Dili	your heart isn't in something expr.	bir şeye karşı hevessizsin
45	Konuşma Dili	your heart isn't in something expr.	bir şeye karşı gönülsüzsün
46	Konuşma Dili	your heart isn't in something expr.	bir şeye karşı isteksizsin
47	Konuşma Dili	your heart isn't in something expr.	kendini/dikkatini bir şeye vermiyorsun
Idioms
48	Deyim	a song in (one's) heart i.	yüreğin pır pır olması
49	Deyim	a song in (one's) heart i.	sevinçten havalara uçma
50	Deyim	a song in (one's) heart i.	içi neşeyle dolma
51	Deyim	a song in (one's) heart i.	içi sevinçle kaplama
52	Deyim	a song in (one's) heart i.	çok mutlu olma
53	Deyim	a song in your heart i.	yüreği pır pır etme
54	Deyim	a song in your heart i.	içi kıpır kıpır olma
55	Deyim	a song in your heart i.	sevinçten havalara uçma
56	Deyim	a song in your heart i.	içi neşe dolma
57	Deyim	a song in your heart i.	içi sevinçle dolma
58	Deyim	a song in your heart i.	çok mutlu olma
59	Deyim	find in the heart f.	istekli olmak
60	Deyim	have in the heart f.	amaçlamak
61	Deyim	have the heart in the mouth f.	ödü kopmak
62	Deyim	find in the heart f.	hazır olmak
63	Deyim	have in the heart f.	niyet etmek
64	Deyim	have the heart in the mouth f.	yüreği ağzına gelmek
65	Deyim	have in the heart f.	tasarlamak
66	Deyim	have in the heart f.	planlamak
67	Deyim	one's heart is not in f.	aklı başka yerde olmak
68	Deyim	enshrine someone in one's heart f.	anısını daima kalbinde taşımak
69	Deyim	have one's heart in one's mouth f.	aşırı heyecan/coşku duymak
70	Deyim	have one's heart in one's mouth f.	aşırı heyecanlı bir mizaca sahip olmak
71	Deyim	have one's heart in one's boots f.	aşırı heyecanlı bir mizaca sahip olmak
72	Deyim	enshrine someone's memory in one's heart f.	birinin hatırasını kalbine gömmek
73	Deyim	one's heart is not in f.	dikkatini verememek
74	Deyim	have one's heart in f.	dört elle sarılmak
75	Deyim	have one's heart in one's boots f.	çok korkmak
76	Deyim	heart in your mouth f.	çok korkmak
77	Deyim	have a soft spot in one's heart for (someone) f.	düşkün olmak
78	Deyim	have one's heart in f.	çok hevesi olmak
79	Deyim	can find it in one's heart f.	doğası gereği hazır olmak
80	Deyim	have one's heart in one's mouth f.	çok endişeli olmak
81	Deyim	can find it in one's heart f.	doğası gereği istekli olmak
82	Deyim	somebody's heart isn't in something f.	çok istememek
83	Deyim	somebody's heart isn't in something f.	çok ilgi duymamak
84	Deyim	have one's heart in one's mouth f.	çok korkmak
85	Deyim	enshrine someone in one's heart f.	gönlünde taht kurmak
86	Deyim	not find it in one's heart (to do something) f.	gönlü razı olmamak
87	Deyim	heart is not in (something) f.	gönlü olmamak
88	Deyim	can find it in one's heart f.	gönlü olmak
89	Deyim	not find it in one's heart (to do something) f.	gönlü istememek
90	Deyim	enshrine someone in one's heart f.	gönlünde ayrı bir yeri olmak
91	Deyim	pure in heart f.	içinde hiç kötülük olmamak
92	Deyim	have one's heart in the right place f.	iyi niyetli olmak
93	Deyim	heart is not in (something) f.	istememek
94	Deyim	not find it in one's heart (to do something) f.	içine sinmemek
95	Deyim	have one's heart in f.	içten istemek
96	Deyim	have one's heart in the right place f.	iyi huylu olmak
97	Deyim	one's heart is not in f.	ilgisini verememek
98	Deyim	have one's heart in the right place f.	içten olmak
99	Deyim	can find it in one's heart f.	istemek
100	Deyim	have one's heart in the right place f.	iyi yürekli olmak
101	Deyim	have one's heart in one's boots f.	ödü kopmak
102	Deyim	one's heart is not in f.	kafası başka yere gitmek
103	Deyim	have one's heart in one's boots f.	ödü bokuna karışmak
104	Deyim	have one's heart in the right place f.	kalbi temiz olmak
105	Deyim	have one's heart in the right place f.	kibar/nazik olmak
106	Deyim	have one's heart in the right place f.	sevecen olmak
107	Deyim	have one's heart in one's mouth f.	yüreği ağzına gelmek
108	Deyim	somebody's heart is in their boots f.	yüreği ağzında olmak
109	Deyim	have one's heart in one's boots f.	yüreği ağzına gelmek
110	Deyim	have one's heart in one's boots f.	yüreği ağzında olmak
111	Deyim	have one's heart in one's mouth f.	yüreği ağzında olmak
112	Deyim	find it in one's heart (to do something f.	(bir şeyi yapma) isteğinde/cesaretinde olmak
113	Deyim	be engraved in one's heart f.	kalbine kazınmak
114	Deyim	be engraved in one's heart f.	yüreğine kazınmak
115	Deyim	be engraved on/in your heart/memory/mind f.	aklına kazınmak
116	Deyim	be engraved on/in your heart/memory/mind f.	zihnine kazınmış olmak
117	Deyim	be engraved on/in your heart/memory/mind f.	hep hatırlayacak olmak
118	Deyim	be engraved on/in your heart/memory/mind f.	hiç unutamamış olmak
119	Deyim	be engraved on/in your heart/memory/mind f.	kalbinde saklamak
120	Deyim	be engraved on/in your heart/memory/mind f.	yüreğinde yer etmek
121	Deyim	be engraved on/in your heart/memory/mind f.	anılarında silinmez bir yer edinmek
122	Deyim	(one's) heart is in (one's) boots f.	üzgün olmak
123	Deyim	(one's) heart is in (one's) boots f.	kalbi kırık olmak
124	Deyim	(one's) heart is in (one's) boots f.	kırgın olmak
125	Deyim	(one's) heart is in (one's) boots f.	endişeli olmak
126	Deyim	(one's) heart is in (one's) boots f.	huzursuz olmak
127	Deyim	(one's) heart is in (one's) boots f.	yüreği ağzında olmak
128	Deyim	enshrine (someone or something) in (one's) heart f.	(birini/bir şeyi) kalbinde taşımak
129	Deyim	enshrine (someone or something) in (one's) heart f.	(birini/bir şeyi) kalbine gömmek
130	Deyim	(not) find it in your heart to do something f.	bir şey yapmaya gönlü razı olmamak/gelmemek
131	Deyim	(not) find it in your heart to do something f.	bir şey yapmayı gönlü istememek
132	Deyim	(not) find it in your heart to do something f.	bir şey yapmak içine sinmemek
133	Deyim	(not) find it in your heart to do something f.	bir şey yapmaya gönlü olmamak
134	Deyim	(not) find it in your heart to do something f.	bir şey yapma isteğinde/cesaretinde olmamak
135	Deyim	find it in heart f.	doğası gereği hazır olmak
136	Deyim	find it in heart f.	doğası gereği istekli olmak
137	Deyim	find it in heart f.	gönlü olmak
138	Deyim	find it in heart f.	istemek
139	Deyim	find it in heart f.	gönlü razı gelmek
140	Deyim	find it in heart f.	içine sinmek
141	Deyim	find it in heart f.	isteğinde/cesaretinde olmak
142	Deyim	find it in one's heart f.	gönlü olmak
143	Deyim	find it in one's heart f.	istemek
144	Deyim	find it in one's heart f.	gönlü razı gelmek
145	Deyim	find it in one's heart f.	içine sinmek
146	Deyim	find it in one's heart f.	isteğinde/cesaretinde olmak
147	Deyim	find it in your heart to do something f.	bir şey yapmaya gönlü olmak
148	Deyim	find it in your heart to do something f.	bir şey yapmayı istemek
149	Deyim	find it in your heart to do something f.	bir şey yapmaya gönlü razı gelmek
150	Deyim	find it in your heart to do something f.	bir şey yapmak içine sinmek
151	Deyim	find it in your heart to do something f.	bir şey yapma isteğinde/cesaretinde olmak
152	Deyim	have (one's) heart in (something) f.	(bir şeye) hevesli olmak
153	Deyim	have (one's) heart in (something) f.	(bir şeyi) istekle yapmak
154	Deyim	have (one's) heart in (something) f.	(bir şeye) dört elle sarılmak
155	Deyim	have (one's) heart in (something) f.	(bir şeyi) canla başla yapmak
156	Deyim	have (one's) heart in (something) f.	(bir şeyi) içten istemek
157	Deyim	have (one's) heart in (something) f.	(bir şeyi) gönülden yapmak
158	Deyim	have your heart in f.	-e hevesli olmak
159	Deyim	have your heart in f.	'-i istekle yapmak
160	Deyim	have your heart in f.	'-e dört elle sarılmak
161	Deyim	have your heart in f.	'-i canla başla yapmak
162	Deyim	have your heart in f.	'-i içten istemek
163	Deyim	have your heart in f.	'-i gönülden yapmak
164	Deyim	put your heart in f.	-e hevesli olmak
165	Deyim	put your heart in f.	'-i istekle yapmak
166	Deyim	put your heart in f.	'-e dört elle sarılmak
167	Deyim	put your heart in f.	'-i canla başla yapmak
168	Deyim	put your heart in f.	'-i içten istemek
169	Deyim	put your heart in f.	'-i gönülden yapmak
170	Deyim	have a soft spot (in one's heart) for someone or an animal f.	birine/bir hayvana karşı zaafı olmak
171	Deyim	have a soft spot (in one's heart) for someone or an animal f.	birini/bir hayvanı sevmek
172	Deyim	have a soft spot (in one's heart) for someone or an animal f.	birine/bir hayvana düşkün olmak
173	Deyim	have a soft spot (in one's heart) for someone or an animal f.	birine/bir hayvana karşı sevgi dolu/şefkatli olmak
174	Deyim	have heart in mouth f.	canı ağzına gelmek
175	Deyim	have heart in mouth f.	yüreği ağzına gelmek
176	Deyim	have heart in mouth f.	ödü kopmak
177	Deyim	have heart in the right place f.	iyi niyetli olmak
178	Deyim	have heart in the right place f.	içten olmak
179	Deyim	have heart in the right place f.	iyi huylu olmak
180	Deyim	have heart in the right place f.	kalbi temiz olmak
181	Deyim	have heart in the right place f.	kibar/nazik olmak
182	Deyim	have heart in the right place f.	sevecen olmak
183	Deyim	have/put your heart in f.	çok hevesi olmak
184	Deyim	have/put your heart in f.	dört elle sarılmak
185	Deyim	have/put your heart in f.	içten istemek/yapmak
186	Deyim	have/put your heart in f.	gönülden yapmak
187	Deyim	have/put your heart in f.	canla başla yapmak
188	Deyim	have your heart in the right place f.	iyi niyetli olmak
189	Deyim	have your heart in the right place f.	içten olmak
190	Deyim	have your heart in the right place f.	kalbi temiz olmak
191	Deyim	have your heart in the right place f.	samimi olmak
192	Deyim	have your heart in the right place f.	sevecen olmak
193	Deyim	have your heart in your mouth f.	ödü kopmak
194	Deyim	have your heart in your mouth f.	yüreği ağzına gelmek
195	Deyim	have your heart in your mouth f.	yüreği ağzında olmak
196	Deyim	not have (one's) heart in (something) f.	(bir şeyde) gönülsüz olmak
197	Deyim	not have (one's) heart in (something) f.	(bir şeyde) isteksiz olmak
198	Deyim	not have (one's) heart in (something) f.	(bir şeye) hevesi olmamak
199	Deyim	not have (one's) heart in (something) f.	(bir şeyi) içten istememek
200	Deyim	not have one's heart in it f.	isteksiz olmak
201	Deyim	not have one's heart in it f.	gönülsüz olmak
202	Deyim	not have one's heart in it f.	hevesi olmamak
203	Deyim	not have one's heart in it f.	içten istememek
204	Deyim	not have one's heart in it f.	isteksizce yapmak
205	Deyim	not have one's heart in it f.	gönülsüzce yapmak
206	Deyim	not have one's heart in it f.	hevessiz olmak
207	Deyim	pure in heart s.	iyi yürekli
208	Deyim	pure in heart s.	kalbi temiz
209	Deyim	pure in heart s.	saf
210	Deyim	pure in heart s.	tertemiz
211	Deyim	pure in heart s.	temiz
212	Deyim	his heart is in the right place expr.	iyi niyetlidir
213	Deyim	somebody's heart is in the right place expr.	iyi niyetli
214	Deyim	somebody's heart is in the right place expr.	kalbi temiz
215	Deyim	in one's heart of hearts expr.	tüm kalbiyle
216	Deyim	in one's heart of hearts expr.	tamamen
217	Deyim	somebody's heart is in their mouth expr.	(heyecandan/meraktan) yüreği ağzına gelmiş
218	Deyim	(one's) heart is in (one's) mouth expr.	(birinin) yüreği ağzında
219	Deyim	(one's) heart is in (one's) mouth expr.	(biri) aşırı heyecanlı
220	Deyim	(one's) heart is in (one's) mouth expr.	(biri) çok korkmuş
221	Deyim	one's heart is in one's mouth expr.	(birinin) yüreği hop ediyor
222	Deyim	one's heart is in one's mouth expr.	(birinin) yüreği oynuyor
223	Deyim	one's heart is in one's mouth expr.	(birinin) yüreği hopluyor
224	Deyim	(one's) heart is in the right place expr.	(birinin) niyeti iyi
225	Deyim	(one's) heart is in the right place expr.	(birinin) kalbi temiz
226	Deyim	(one's) heart is in the right place expr.	(birinin) kalbinde kötülük yok
227	Deyim	(one's) heart is in the right place expr.	(birinin) özü iyi
228	Deyim	(one's) heart is in the right place expr.	(biri) özünde iyi
229	Deyim	your heart isn't in something expr.	bir şeye gönlün yok
230	Deyim	in heart of hearts expr.	kalbinin derinliklerinde
231	Deyim	in heart of hearts expr.	içten içe
232	Deyim	in your heart of hearts expr.	kalbinin derinliklerinde
233	Deyim	in your heart of hearts expr.	içten içe
234	Deyim	one's heart is in mouth expr.	yüreği hop ediyor
235	Deyim	one's heart is in mouth expr.	yüreği ağzında
236	Deyim	one's heart is in mouth expr.	çok korkmuş
237	Deyim	one's heart is in mouth expr.	aşırı heyecanlı
238	Deyim	one's heart is in mouth expr.	yüreği hopluyor
239	Deyim	one's heart is in the right place expr.	iyi niyetlidir
240	Deyim	one's heart is in the right place expr.	kalbi temizdir
241	Deyim	one's heart is in the right place expr.	iyi niyetli
242	Deyim	one's heart is in the right place expr.	kalbi temiz
243	Deyim	your heart is in your mouth expr.	(heyecandan/meraktan) yüreği ağzına gelmiş
244	Deyim	somebody's heart is not in it expr.	istemeyerek yapıyor
245	Deyim	somebody's heart is not in it expr.	gönülsüz yapıyor
246	Deyim	somebody's heart is not in it expr.	gönlü yok
Speaking
247	Konuşma	you are always in my heart expr.	her zaman kalbimdesin
248	Konuşma	you will be always in my heart expr.	sen her zaman benim kalbimde olacaksın
Politics
249	Siyasal	wane in the volume of heart i.	kalpte küçülme
Medical
250	Medikal	oxidative stress in chronic heart failure i.	kronik kalp yetmezliğinde oksidatif stres
251	Medikal	nitrosative stress in chronic heart failure i.	kronik kalp yetmezliğinde nitrosatif stres
252	Medikal	heart murmurs in the newborn i.	yenidoğanlarda kardiyak üfürümler
Pathology
253	Patoloji	hole in the heart i.	dört kalp odacığını ayıran duvarlardan birinde anormal bir deliğin olduğu bir kalp kusuru
254	Patoloji	hole in the heart i.	kalpte delik açma operasyonu
Agriculture
255	Tarım	in good heart expr.	durumu çok iyi olan (toprak)
Modern Slang
256	Modern Argo	aimh (always in my heart) expr.	daima kalbimde/kalbimdesin