involved - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

involved

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"involved" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 31 sonuç

İngilizce Türkçe
General
involved s. ilgili
involved s. karmaşık
involved s. girift
involved s. bulaşmış
involved s. karışmış
involved s. çatak
involved s. kapsayan
involved s. dalmış
involved s. alakalı
involved s. çapraşık
involved s. ilişkili
involved s. gereken
involved s. karışık
involved s. alakadar
involved s. içerilen
involved s. karmakarışık
involved s. anlaşılmaz
involved s. müdahil
involved s. etkilenmiş
involved s. yanmakta olan
involved s. duygusal olarak bağlı
involved s. cinsel ilişkiye giren
involved s. içeri doğru kıvrık
involved s. sarılı
involved s. (siyasi bir amaca) bağlı olan
involved s. (sanat hareketine) dahil olan
involved s. karışan
involved s. harcanan
involved s. duygusal ilişki yaşayan
involved s. ilişkiye giren
Architecture
involved s. burgaç

"involved" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 111 sonuç

İngilizce Türkçe
General
be involved in f. karışmak
be involved in f. ile uğraşmak
get involved f. dahil olmak
be involved f. bulaşmak
be involved in f. ile meşgul olmak
get involved in f. bulaşmak
be involved f. ilgisi olmak
not to be involved in f. seyirci kalmak
get involved f. karıştırılmak
become involved in harmful activities f. zararlı faaliyetlerde bulunmak
become involved in destructive activities f. zararlı faaliyetlerde bulunmak
be personally involved f. parmağı olmak
be personally involved to f. bizzat ilgilenmek
be closely involved with decisions f. kararda yakından söz sahibi olmak
get involved personally f. yakından ilgilenmek
get involved personally f. bizzat ilgilenmek
be involved in (a project, a job) f. yer almak
not to be involved f. dahil olmamak
not to be involved in f. olaya seyirci kalmak
be involved in activities f. etkinliklerde bulunmak
be deeply involved in f. aşırı şekilde ilgilenmek
be involved in an activity f. faaliyette bulunmak
get involved in f. katılmak
get involved in f. dahil olmak
be involved f. adı karışmak
be involved f. içinde yer almak
get involved in a bar-room brawl f. bir bar kavgasına karışmak
get involved in a fight f. bir kavgaya karışmak
get involved f. müdahil olmak
become involved in crime f. suça bulaşmak
be involved in harmful activities f. zararlı faaliyetlerde bulunmak
be involved in destructive activities f. zararlı faaliyetlerde bulunmak
be involved in an interaction f. etkileşim içinde olmak
get involved in crime f. suça karışmak
be involved in crime f. suça dahil olmak
be involved in crime f. suça karışmak
get involved in crime f. suça dahil olmak
be involved in corruption f. yolsuzluğa bulaşmak
be involved in corruption f. yolsuzluğa karışmak
be involved in the accident f. kazaya karışmak
be involved in the decision-making process f. karar alma sürecine katılmak
know the risks involved f. işin risklerinin farkında olmak
get involved in match-fixing activities f. şike faaliyetlerine adı karışmak
get involved in match-fixing activities f. şike faaliyetlerinde bulunmak
get involved in match-fixing activities f. şikeye adı karışmak
get involved in match-fixing activities f. şike faaliyetleri içerisinde bulunmak
be involved in match-fixing activities f. şike faaliyetlerinde bulunmak
be involved in match-fixing activities f. şike faaliyetleri içerisinde bulunmak
be involved in match-fixing activities f. şike faaliyetlerine adı karışmak
be involved in match-fixing activities f. şikeye adı karışmak
be involved in a bar fight f. bir bar kavgasına karışmak
get involved in a bar fight f. bir bar kavgasına karışmak
be involved in a fight f. kavgaya karışmak
be involved in the firefighting efforts f. söndürme çalışmalarında bulunmak
get involved in the project f. projede yer almak
become involved in f. işin içine girmek
be involved in f. işin içine girmek
get involved f. devreye girmek
become involved f. devreye girmek
media-involved s. medyanın dahil olduğu
supposedly being involved in match-fixing scandal s. şike skandalında adı geçen
emotionally involved s. -ile duygusal bağı olan
emotionally involved s. -ile duygusal bağ kurmuş
self-involved s. bencil
self-involved s. benmerkezci
self-involved s. egosantrik
involved [obsolete] s. gizli saklı
involved [obsolete] s. el altından yapılan
Colloquial
get involved f. duygusal bağ kurmak
get involved f. duygusal ilişki kurmak
get involved f. cinsel ilişki kurmak
Idioms
get involved with something f. birşeyle ilgilenmek
be involved with someone f. biriyle ilişki içinde/yaşıyor olmak
become involved with something f. bir şeye karışmak/bulaşmak
get involved with something f. bir şeye bulaşmak
get involved (in or with someone or something) f. (biriyle/bir kuruluşla) ortaklık ilişkisi kurmak
get involved (in or with someone or something) f. (biriyle/bir kuruluşla) birleşmek
get involved (in or with someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) bir bağlantı/ilişki kurmak
get involved (in or with someone or something) f. (birinin) planlarına, eylemlerine, gelişimine dahil olmak
get involved (in or with something) f. (bir şeye) karışmak
get involved (in or with something) f. (bir şeye) burnunu sokmak
get involved (in or with someone) f. (birine) duygusal, romantik, cinsel açıdan bağlanmak
be involved with (something) f. (bir şeyle/işle) ilgilenmek
be involved with (something) f. (bir işin) içerisinde olmak
be involved with (something) f. (bir işe) girişmek
involved with s. -e bulaşmış
involved with s. '-e karışmış
involved with s. '-e müdahil
involved with s. ile iş birliği içinde
involved with (something) s. (bir şeyde) çalışan
involved with (something) s. (bir şeyle) iş birliği yapan
Speaking
don't get me involved in this matter expr. beni bu işe karıştırmayın
don't get me involved in this matter expr. beni karıştırmayın bu işe
I am not going to get involved in this expr. ben buna dahil olmayacağım
do not get involved expr. bu işe sen karışma
the persons involved expr. olaya karışanlar
how many vehicles were involved in the crash? expr. kazaya kaç araç karıştı?
don't get involved expr. otur oturduğun yerde
I don't want you getting involved expr. senin karışmanı istemiyorum
I didn't mean to get you involved in all this expr. seni buna bulaştırmak istememiştim
I don't want you getting involved expr. sizin karışmanızı istemiyorum
if the cops find out I'm involved expr. polisler gelip de olaya karıştığımı öğrenirlerse
I shouldn't have involved you in this expr. seni bu işe bulaştırmamalıydım
Trade/Economic
be involved in a failure f. iflasa sürüklenmek
be involved in a bankruptcy f. iflas etmek
Law
arrestee involved i. tutuklu iş
be involved in a fraudulent bankruptcy f. hileli iflasa methaldar olmak
Technical
involved in f. karışmış bulunmak
Aeronautic
involved in f. alakası olmak
Medical
involved field i. tutulu alan
Dentistry
traumatically involved teeth i. travmatik olarak problemli dişler