kızarmış - Türkçe İngilizce Sözlük

kızarmış

"kızarmış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 14 sonuç

Türkçe İngilizce
Genel
kızarmış roast s.
Roast chicken is one of my favorite dishes.
Kızarmış tavuk en sevdiğim yemeklerden biridir.

More Sentences
kızarmış red s.
Your face is red.
Yüzün kızarmış.

More Sentences
kızarmış roasted s.
He roasted a chicken for dinner.
Akşam yemeği için kızarmış tavuk yaptı.

More Sentences
kızarmış fried s.
I made an omelet and fried rice for breakfast.
Kahvaltıda omlet ve kızarmış pilav yaptım.

More Sentences
Mutfak
kızarmış toasted s.
I love eating toasted cheese and tuna sandwiches.
Kızarmış peynirli ve ton balıklı sandviç yemeyi seviyorum.

More Sentences
Genel
kızarmış bloodshot s.
kızarmış grilled s.
kızarmış angry s.
kızarmış bleary s.
kızarmış blotchy s.
kızarmış reddened s.
kızarmış lobster s.
kızarmış rosier s.
kızarmış rosy s.

"kızarmış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 147 sonuç

Türkçe İngilizce
Yaygın Kullanım
kızarmış ekmek (dilim halinde) toast i.
Would you like to have a slice of toast for breakfast?
Kahvaltıda bir dilim kızarmış ekmek ister misin?

More Sentences
Genel
kızarmış yumurta fried egg i.
Two fried eggs and coffee, please.
İki tane kızarmış yumurta ve kahve, lütfen.

More Sentences
yüzü kızarmış flushed s.
She came with a flushed face after the workout.
Antrenmandan sonra yüzü kızarmış bir şekilde geldi.

More Sentences
Mutfak
kızarmış tavuk fried chicken i.
Tom likes fried chicken.
Tom kızarmış tavuk sever.

More Sentences
kızarmış pilav fried rice i.
Tom wants to eat fried rice.
Tom kızarmış pilav yemek istiyor.

More Sentences
Genel
kızarmış hamur tatlısı crumpet i.
kızarmış balık fish fry i.
kızarmış patates french fries i.
küp biçiminde doğranmış kızarmış ekmek (çorbaya konulan) crouton i.
kızarmış et parçası roast i.
yağda kızarmış şekerli çörek doughnut i.
kızarmış kömür gleed i.
kızarmış ekmek toast i.
kızarmış ekmek toasted bread i.
kızarmış ekmek üzerine kırılmış iki yumurta adam and eve on a raft i.
kırmızı/kızarmış gözler red eyes i.
kızarmış ekmek fried bread i.
yağda kızarmış şekerli çörek donut i.
kızarmış ekmek dilimi toss [scottish] i.
(yemek) kızarmış yüzey birsle i.
ödülün kızarmış piliç olduğu çekiliş chook raffle i.
kızarmış et rost [obsolete] i.
kızarmış ekmek dilimi rouse [obsolete] i.
yüzü kızarmış ablush s.
kızarmış göz bleary s.
soğuktan kızarmış şişmiş chilblained s.
(göz) kızarmış bleary s.
yüzü kızarmış red-faced s.
kızarmış göz blear-eyed s.
kızarmış göz bleary-eyed s.
nar gibi kızarmış golden roast/roasted s.
yüzü kızarmış abashed s.
yüzü kızarmış abawed s.
yüzü kızarmış reddened s.
çevresi kızarmış red-rimmed s.
soğuktan eli ayağı kızarmış kiby s.
soğuktan eli ayağı kızarmış kibed s.
gözü kızarmış blear-eyed s.
yüzü kızarmış blushful s.
yüzü kızarmış hectic s.
yüzü kızarmış hectic s.
yüzü kızarmış scarlet s.
kızarmış bir halde blearily zf.
Konuşma Dili
üzerine malt sirkesi dökülmüş kızarmış balık ve patates greasies [new zealand] i.
(bir şeyden) yüzü kızarmış flushed with (something) s.
(bir şeyden dolayı) yüzü kızarmış flushed with (something) s.
yüzüm kızarmış olmalı (boy,) is my face red! expr.
yüzüm kızarmış mı! is my face red! expr.
yüzüm kızarmış olmalı! is my face red! expr.
Deyim
utançtan kızarmış surat a red face i.
yüzü kızarmış red in the face s.
utançtan, sinirden, sıcaktan yanakları kızarmış (as) red as a beetroot s.
(utançtan, güneşten, fiziksel hareketten) kızarmış red as a beet s.
yüzü kızarmış red as a beet s.
(utançtan) yüzü kızarmış red as a beetroot s.
pancar gibi kızarmış red as a beet s.
pancar gibi kızarmış red as a beetroot s.
nar gibi kızarmış as brown as a berry expr.
yüzüm kızarmış mı! (boy,) is my face red! expr.
(biri) utancından kulaklarına kadar kızarmış (one's) ears are red expr.
Teknik
kızarmış biber fried green pepper i.
(metal) kızarmış red-hot s.
Medikal
kızarmış gözlü sore-eyed s.
Mutfak
ekmek kırıntılarıyla yapılan baharatlı bir yemek (kızarmış hindi ile yenilen) dressing i.
kızarmış ekmek dilimi toast i.
kızarmış patates fries i.
tereyağlı kızarmış ekmek buttered toast i.
çorba ile sunulan küçük kızarmış ekmek parçası crouton i.
kızarmış patates chips i.
fransız usulü kızarmış ekmek french toast i.
kızarmış piliç roasted chicken i.
üzerine malt sirkesi dökülmüş kızarmış balık ve patates fish and chips i.
kızarmış ekmek toasted bread i.
kızarmış küçük ekmek parçası crouton i.
kızarmış ekmek üzerine fırnda kızartılmış fasulye baked beans on toast i.
kızarmış ekmek üzerine fırnda kızartılmış fasulye beans on toast i.
kızarmış et roasted meat i.
kızarmış jambon kabuğu crackling i.
kızarmış dondurma fried ice cream i.
yumurtanın sarısına batırılıp pişirilmiş kızarmış ekmek eggs and soldiers i.
kızarmış piliç roast chicken i.
italyan usulü kızarmış ekmek crostini i.
bir tür kızarmış erişte yemeği chow mein i.
çifte kızarmış muz dilimleri tostones i.
çifte kızarmış muz dilimleri patacones i.
kızarmış domuz derisi pork rinds i.
kızarmış domuz derisi cracklings i.
kızarmış şerit bifteklerden oluşan acılı meksika yemeği carne asada i.
erimiş peynir ve birayla yapılan sosun kızarmış ekmeğe dökülmesiyle yapılan gal yemeği rarebit i.
kızarmış köfte cecils i.
kızarmış tortilla ekmeği arasına et, peynir, doğranmış sebze ve yeşillik koyularak hazırlanan yemek chalupa i.
malezya kızarmış pirinci nasi goreng i.
kızarmış pirincin yanında başka malzemelerle servis edildiği malezya menşeli bir yemek nasi goreng i.
kızarmış ekmek dilimi koyma aparatı toast rack i.
kızarmış tostu suya batırıp süzerek yapılan su toast water i.
yumurta, domuz pastırması, kızarmış ekmek ve çay veya kahve ile yapılan zengin kahvaltı english breakfast i.
kızarmış küçük ve yassı kek bake [caribbean] i.
kızarmış domuz kabukları chicharrones i.
üzerine malt sirkesi dökülmüş kızarmış balık ve patates machi chips [hinglish] i.
kızarmış etten çıkan su jus i.
kızarmış beyaz ekmek white toast [canada] i.
sütlü bir sos ile servis edilen kızarmış tavuk maryland chicken i.
sütlü kızarmış ekmek milk toast i.
kızarmış tam buğday ekmeği brown toast [canada] i.
sarımsak, zeytinyağı ve kızarmış domuz etiyle baharatlanıp kızartılan yeşil muz veya manyokun püre haline getirilmesiyle yapılan bir karayip yemeği mofongo i.
muz püresi, sarımsak ve kızarmış domuz etiyle yapılan bir porto riko yemeği mofongo i.
krepe sarılarak servis edilen ve wok tavada kızarmış sebze, yumurta, et veya balıktan oluşan bir çin yemeği moo-shu i.
krepe sarılarak servis edilen ve wok tavada kızarmış sebze, yumurta, et veya balıktan oluşan bir çin yemeği moo shu i.
yumurta ve kızarmış soğandan oluşan baharatlı bir yemek moonshine i.
kızarmış tereyağlı ekmek veya pilav üzerinde servis edilen newburg soslu ıstakoz lobster a la newburg i.
kızarmış tereyağlı ekmek veya pilav üzerinde servis edilen newburg soslu ıstakoz lobster newburg i.
kızarmış pilav chinese fried rice i.
kızarmış ekmek dilimi rusk i.
pastırma dilimlerine sarılıp kızarmış ekmek üzerinde servis edilen ekşi kuru erik devils-on-horseback i.
kızarmış domuz derisi pork rind i.
kızarmış domuz derisi cipsi pork rind i.
kızarmış domuz derisi cipsi pork scratchings i.
kızarmış mısır ekmeği hamuru corndodger [dialect] i.
kızarmış mısır ekmeği hamuru corn dab i.
kızarmış mısır ekmeği hamuru corn dodger i.
kızarmış mısır ekmeği hamuru dodger i.
ana malzemesi kızarmış balık olan yemek fish fry i.
şeker, portakal kabuğu rendesi ve az miktarda portakal suyu ile hazırlanan tereyağlı kızarmış ekmek orange toast i.
bir kızarmış piliç markası oven stuffer® i.
bir kızarmış piliç markası oven stuffer roaster® i.
kızarmış domuz cipsi scruncheon [canada] i.
kızarmış şey scrump [dialect] [uk] i.
kızarmış domuz cipsi scrunchion [canada] i.
kızarmış ekmek veya pilav üzerinde servis edilen newburg soslu deniz mahsulü seafood newburg i.
kızarmış fasulye ile doldurulmuş yassı tortilla bean tostada i.
kızarmış ve şekerli olarak servis edilen yassı oval bir çörek beaver tail® i.
çubukta kızarmış sosis pogo i.
kızarmış yemeklerde usta aşçı fry cook i.
bir porsiyon kızarmış et fry [us] i.
sütlü, kızarmış ekmek soft toast f.
peynirli kızarmış ekmek welsh rabbit f.
vog tavada kızarmış stir-fried s.
içi az pişmiş olan kızarmış et rare-roasted s.
kızarmış soğanlı patatese ilişkin lyonnaise s.
(asya mutfağında) vok tavada kızarmış baharatlı yemeklere uygulanan drunken s.
Argo
kızarmış kişi crispy critter i.
(büfede, restoranda) kızarmış ekmek siparişi down i.
utançtan kızarmış (as) red as a beetroot [uk] s.
pancar gibi kızarmış (as) red as a beetroot [uk] s.
yüzü pancar gibi kızarmış (as) red as a beetroot [uk] s.
kızarmış ekmek üzerinde down zf.
Star Wars
tan-tek'in kızarmış yağlı bantha kaburgaları tan-tek's roast-basted bantha ribs i.