kaybetme - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kaybetme



"kaybetme" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kaybetme losing i.
kaybetme bereavement i.
kaybetme loss i.
kaybetme vanish i.
Technical
kaybetme loss i.
Slang
kaybetme the L i.

"kaybetme" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 112 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ceza olarak kaybetme forfeit i.
hız kaybetme stall i.
vatandaşlığı kaybetme loss of citizenship i.
cesaretini kaybetme droop i.
kişiliğini kaybetme depersonalisation i.
vatandaşlık hakkını kaybetme attainder i.
dengeyi kaybetme lightheadedness i.
yolunu kaybetme straying i.
vatandaşlık hakkını kaybetme attaintment i.
mülkiyet haklarını kaybetme attaintment i.
kızlığını kaybetme deprive of virginity i.
bekaretini kaybetme deprive of virginity i.
gücünü kaybetme fading i.
itibarını kaybetme discredit i.
kişiliğini kaybetme depersonalization i.
dengeyi kaybetme light-headedness i.
kaybetme riski peril of losing i.
kaybetme riski risk of losing i.
kredisini kaybetme discredit i.
medeni haklarını kaybetme atimy i.
iktidarını ve erkekliğini kaybetme emasculation i.
esas özelliklerini kaybetme unessence i.
tazeliğini kaybetme wilt i.
bir uzvu kaybetme maim [obsolete] i.
yolunu kaybetme vagation i.
sağlığını kaybetme marcor i.
güç kaybetme bloodletting i.
kontrolünü kaybetme breakup i.
kendini kaybetme breakup i.
kaybetme hissi hollowness i.
işlevini kaybetme obsolescence i.
gözden kaybetme occultation i.
ceza olarak kaybetme déchéance i.
ümidini kaybetme heartsickness i.
enerji kaybetme dissolution [obsolete] i.
güç kaybetme distress i.
hemen güç kaybetme fatigability i.
ruhunu kaybetme disanimation i.
makamını kaybetme privation i.
kendini kaybetme self-annihilation i.
korkudan aklını kaybetme frenziedness i.
(sadomazoşist bir aktivite esnasında) acıdan kendini kaybetme subspace i.
(kumarda) kaybetme riskine karşı önlem almak hedge f.
hızla kan kaybetme haemorrhage f.
Phrasals
aşınarak değer kaybetme wear-out i.
(bir şeyi) kaybetme korkusu yaşamak sweat for (something) f.
Proverb
asla umudunu kaybetme never quit certainty for hope
kaybetme kaybetmedir a miss is as good as a mile
biri kilise hiyerarşisinde ne kadar yükselirse yozlaşma/saflığını kaybetme olasılığı o kadar yükselir the nearer the church, the farther from god
Colloquial
kazanma veya kaybetme olasılığı yüksek olmak stand a fair chance of f.
para kaybetme riskini azaltmak için kendini korumak hedge one's bets f.
ya iki katı ya hiç (var olan borcun kazanma durumunda silineceği, kaybetme durumunda iki katına çıkacağı bir bahis) double or nothing expr.
ya iki katı ya hiç (var olan borcun kazanma durumunda silineceği, kaybetme durumunda iki katına çıkacağı bir bahis) double or quits [uk] expr.
popülaritesini/popülerliğini kaybetme yolunda on the way out expr.
popülaritesini/popülerliğini kaybetme yolunda on one's way out expr.
popülaritesini/popülerliğini kaybetme yolunda on one's way out expr.
popülaritesini/popülerliğini kaybetme yolunda on the way out expr.
vakit kaybetme don't give (something) a second thought expr.
umudunu kaybetme/yitirme (bebeğim)! keep the faith (baby)! exclam.
inancını kaybetme (bebeğim)! keep the faith (baby)! exclam.
Idioms
kendini kaybetme pearl-clutching i.
itibarını kaybetme loss of face i.
saygınlığını kaybetme loss of face i.
yaşam amacını kaybetme the bottom drops out of (one's) world i.
yaşam amacını kaybetme the bottom drops/falls out of somebody’s world i.
işini kaybetme tehdidi/tehlikesi an axe hanging over (someone or something) i.
işini kaybetme tehdidi/tehlikesi an ax hanging over (someone or something) i.
işini kaybetme tehdidi/tehlikesi altında an axe hanging over someone i.
kaybetme olasılığı yüksek olmak stand to lose f.
kaybetme şansı düşük olmak be a slam dunk f.
para kaybetme riskini azaltmak için kendini korumak hedge bets f.
para kaybetme riskini azaltmak için kendini korumak hedge your bets f.
(bir şeyi) kaybetme olasılığı olmak stand to lose (something) f.
işini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya on the chopping block s.
kendini kaybetme keep your head expr.
Speaking
çocuğu kaybetme riskini göze alamam I can't risk losing the kid expr.
Trade/Economic
bankanın maksimum kar elde etmek için yatırımcıyı kaybetme riskini göze alma yaklaşımı casino banking i.
değerini kaybetme obsolescence i.
değerinden kaybetme depreciation i.
değer kaybetme depreciation i.
değerden kaybetme lost usefulness i.
hakkını kaybetme forfeiture i.
işini kaybetme loss of employment i.
işini kaybetme job loss i.
işini kaybetme korkusu job loss fear i.
önemini kaybetme obsolescence i.
(personel ve diğer kaynaklarda) kan kaybetme/kaybı/küçülmeye/azaltmaya gitme bloodletting i.
Law
hakkını kaybetme losing right of disclaimer i.
hakkını kaybetme forfeiture of right i.
hakkı kaybetme forfeiture i.
red hakkını kaybetme losing right of disclaimer i.
vatandaşlığı kaybetme losing citizenship i.
vatandaşlık hakkını kaybetme attainder i.
Politics
seçimi kaybetme poll defeat i.
vatandaşlık hakkını kaybetme durumu attaintment i.
vatandaşlık hakkını kaybetme attainting i.
Technical
özelliklerini kaybetme degradation i.
suyunu kaybetme dehydration i.
Marine
rüzgarın değişmesiyle rotayı kaybetme hang i.
Medical
gittikçe zayıflama, kilo kaybetme hali tabitude i.
Psychology
mutlu hayallere dalarak aklını kaybetme amenomania i.
ereksiyon kaybetme korkusu medomalacuphobia i.
telefon bağlantısını kaybetme korkusu nomophobia i.
Hunting
kokuyu kaybetme nedeniyle daha fazla iz süremeyen at fault s.
Sport
(spor takımı veya oyuncusu) belirli bir kazanma veya kaybetme kaydına sahip olmak go f.
Wagering
kaybetme şansı az olan bahis sure thing i.
önce kreps ve yedi dışında bir zar atıp sonrasında yedi atarak kaybetme miss i.
Latin
mülkiyeti kaybetme cessio i.
Archaic
sadakatini kaybetme debauchery i.
hayatını kaybetme departure i.
Modern Slang
hayatını kaybetme aliven't expr.
asla umudunu kaybetme aktf (always keep the faith) expr.