Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
miss
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"miss"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 85 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
miss
i.
ıska
2
Yaygın Kullanım
miss
i.
evli olmayan kadın
3
Yaygın Kullanım
miss
f.
ıska geçmek
4
Yaygın Kullanım
miss
f.
özlemek
5
Yaygın Kullanım
miss
f.
kaçırmak
General
6
Genel
miss
i.
isabet ettirememe
7
Genel
miss
i.
hedefi vuramama
8
Genel
miss
i.
hanım
9
Genel
miss
i.
kız
10
Genel
miss
i.
başarısızlık
11
Genel
miss
i.
matmazel
12
Genel
miss
i.
hanımefendi
13
Genel
miss
i.
ıskalama
14
Genel
miss
i.
vuramama
15
Genel
miss
i.
evli olmayan kadın
16
Genel
miss
i.
kadın (evlenmemiş)
17
Genel
miss
i.
(evlenmemiş) kadın
18
Genel
miss
i.
düşük
19
Genel
miss
i.
(ehli hayvan) gebe kalamama
20
Genel
miss
i.
bir şeyden kasıtlı olarak kaçınma
21
Genel
miss
i.
geçip gitme
22
Genel
miss
i.
baskı makinesinin içinde kağıt yokken bıraktığı iz
23
Genel
miss
i.
mahrum kalma
24
Genel
miss
i.
dalga amaçlı uydurulan soy isimlerin önünde kullanılan bir unvan
25
Genel
miss
i.
unutma
26
Genel
miss
i.
atlama
27
Genel
miss
i.
karavana
28
Genel
miss
i.
genç bayan
29
Genel
miss
i.
öğretmenim
30
Genel
miss
i.
küçük hanım
31
Genel
miss
f.
özlem duymak
32
Genel
miss
f.
gözden kaçırmak
33
Genel
miss
f.
isabet ettirememek
34
Genel
miss
f.
vurmamak
35
Genel
miss
f.
hasret kalmak
36
Genel
miss
f.
isabet etmemek
37
Genel
miss
f.
elinden kaçırmak
38
Genel
miss
f.
yanlışlıkla atlamak
39
Genel
miss
f.
eksik olmak
40
Genel
miss
f.
gözünden kaçırmak
41
Genel
miss
f.
vuramamak
42
Genel
miss
f.
tütmek
43
Genel
miss
f.
duymamak
44
Genel
miss
f.
hasretini çekmek
45
Genel
miss
f.
gözlemek
46
Genel
miss
f.
kaçırmak
47
Genel
miss
f.
özlemek
48
Genel
miss
f.
kavramamak
49
Genel
miss
f.
anlamamak
50
Genel
miss
f.
aramak
51
Genel
miss
f.
yetişememek
52
Genel
miss
f.
kaçırmak (fırsat/tren vb)
53
Genel
miss
f.
ıskalamak
54
Genel
miss
f.
kaçmak
55
Genel
miss
f.
paçayı kurtarmak
56
Genel
miss
f.
kurtulmak
57
Genel
miss
f.
savuşturmak
58
Genel
miss
f.
kaçınmak
59
Genel
miss
f.
(birinin) performansını yok saymak
60
Genel
miss
f.
(birinin) katılımını yok saymak
61
Genel
miss
f.
iyi çalışmamak (içten yanmalı motor)
62
Genel
miss
f.
zar atıp kaybetmek
63
Genel
miss
f.
başarısızlık olarak belirtmek
64
Genel
miss
f.
doğru cevaplayamamak
65
Genel
miss
f.
yokluğunu keşfetmek
66
Genel
miss
f.
yokluğunu ortaya çıkarmak
67
Genel
miss
f.
(top, atış) kaçırmak
68
Genel
miss
f.
(eskiyi) özlemek
69
Genel
miss
f.
(motor) teklemek
Technical
70
Teknik
miss
i.
motorun teklemesi
Textile
71
Tekstil
miss
i.
ortalama boy ve yapıya sahip kadınlar için kıyafet bedeni
Breeding
72
Hayvancılık
miss
f.
(ehli hayvan) gebe kalamamak
Military
73
Askeri
miss
f.
vuramamak
Sport
74
Spor
miss
f.
isabet ettirememek
75
Spor
miss
f.
skoru kaçırmak
76
Spor
miss
f.
golü kaçırmak
Card
77
İskambil
miss
i.
(eski bir iskambil oyununda) oyuncuya dağıtılan elin yerine geçebilen fazladan el
Wagering
78
Bahisçilik
miss
i.
önce kreps ve yedi dışında bir zar atıp sonrasında yedi atarak kaybetme
79
Bahisçilik
miss
i.
ilk atışta 2, 3 veya 12 gelmesi
80
Bahisçilik
miss
f.
önce kreps ve yedi dışında bir zar atıp sonrasında yedi atarak kaybetmek
Archaic
81
Eski Kullanım
miss
i.
fahişe
82
Eski Kullanım
miss
i.
kapatma
83
Eski Kullanım
miss
i.
metres
84
Eski Kullanım
miss
f.
yapamamak
85
Eski Kullanım
miss
f.
becerememek
"miss"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 350 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
miss world
i.
dünya güzeli
2
Genel
miss error
i.
ıskalama hatası
3
Genel
miss error
i.
ikinci tür hata
4
Genel
miss universe
i.
kainat güzeli
5
Genel
miss turkey
i.
türkiye birinci güzeli
6
Genel
miss turkey
i.
türkiye güzeli
7
Genel
miss calendar girl
i.
takvim güzeli
8
Genel
miss-use
i.
yanlış kullanım
9
Genel
miss-use
i.
hatalı kullanım
10
Genel
junior miss
i.
genç kız
11
Genel
miss [dialect]
i.
istek
12
Genel
miss [dialect]
i.
kayıp
13
Genel
miss [dialect]
i.
yokluk
14
Genel
miss [dialect]
i.
sakınca
15
Genel
miss [dialect]
i.
zarar
16
Genel
miss [dialect]
i.
kayıp veya mahrumiyetten kaynaklı üzüntü
17
Genel
miss the opportunity
f.
fırsat kaçırmak
18
Genel
miss the mark
f.
ıskalamak
19
Genel
miss the point
f.
anlayamamak
20
Genel
miss fire
f.
ıskalamak
21
Genel
miss someone bad
f.
birini aşırı özlemek
22
Genel
not to miss
f.
kaçırmamak
23
Genel
miss the news
f.
haber atlamak
24
Genel
miss an opportunity
f.
fırsatı kaçırmak
25
Genel
miss an opportunity
f.
fırsatı değerlendirememek
26
Genel
miss the mark
f.
hedefi tutturamamak
27
Genel
miss a target
f.
ıska geçmek
28
Genel
miss opportunity
f.
fırsatı kaçırmak
29
Genel
miss the train
f.
treni kaçırmak
30
Genel
miss out
f.
mahrum kalmak (bir fırsattan vb)
31
Genel
miss an opportunity
f.
fırsat tepmek
32
Genel
give a miss
f.
boş vermek
33
Genel
miss out
f.
gözden kaçırmak
34
Genel
miss out
f.
atlamak
35
Genel
miss the opportunity
f.
fırsatı kaçırmak
36
Genel
miss the mark
f.
tahmini yanlış çıkmak
37
Genel
miss the opportunity
f.
fırsatı tepmek
38
Genel
miss one's footing
f.
ayağı kaymak
39
Genel
miss an opportunity
f.
fırsat kaçırmak
40
Genel
miss the boat
f.
vapuru kaçırmak
41
Genel
miss (somebody/something) a lot
f.
hasret kalmak
42
Genel
miss (somebody/something) greatly
f.
hasret kalmak
43
Genel
miss someone very much
f.
çok özlemek
44
Genel
miss the target
f.
hedefi ıskalamak
45
Genel
make someone miss
f.
özletmek
46
Genel
miss the bus
f.
otobüsü kaçırmak
47
Genel
miss the bus
f.
fırsat tepmek
48
Genel
miss a news scoop
f.
haber atlamak
49
Genel
miss out on
f.
hakkını kaybetmek
50
Genel
miss the boat
f.
fırsatı kaçırmak
51
Genel
miss out
f.
kaçırmak
52
Genel
miss out
f.
dahil etmemek
53
Genel
miss out
f.
kapsamamak
54
Genel
miss out on
f.
fırsat kaçırmak
55
Genel
miss out on
f.
elde edememek
56
Genel
miss fire
f.
ateş almamak
57
Genel
miss the plane
f.
uçağı kaçırmak
58
Genel
miss a plane
f.
uçak kaçırmak
59
Genel
miss a chance
f.
fırsat kaçırmak
60
Genel
miss a chance
f.
fırsat tepmek
61
Genel
miss the birth
f.
doğumu kaçırmak
62
Genel
miss the smell of one’s hair
f.
saçının kokusunu özlemek
63
Genel
miss the flight
f.
uçağı kaçırmak
64
Genel
miss it by a minute
f.
bir dakikayla kaçırmak
65
Genel
miss a turn
f.
dönüşü kaçırmak
66
Genel
miss one’s last opportunity
f.
elindeki son fırsatı kaçırmak
67
Genel
miss the exam
f.
sınavı kaçırmak
68
Genel
miss the goal
f.
golü kaçırmak
69
Genel
miss a meal
f.
öğün kaçırmak
70
Genel
near miss
f.
ramak kalmak
71
Genel
not miss much
f.
fazla birşey kaçırmamak
72
Genel
(never/hardly) miss a trick
f.
(genelde olumsuz) fırsatı kaçırmamak
73
Genel
miss one tiny detail
f.
küçük bir ayrıntıyı kaçırmak
74
Genel
miss the past
f.
geçmişi özlemek
75
Genel
miss the school
f.
okulu özlemek
76
Genel
miss by a day
f.
bir gün ile kaçırmak
77
Genel
miss the class
f.
dersi kaçırmak
78
Genel
miss the movie
f.
filmi kaçırmak
79
Genel
miss small details
f.
küçük ayrıntıları kaçırmak
80
Genel
miss small details
f.
küçük detayları kaçırmak
81
Genel
miss summer
f.
yazı özlemek
82
Genel
miss the deadline
f.
teslim tarihini kaçırmak
83
Genel
miss the news
f.
haberleri kaçırmak
84
Genel
miss [uk] [dialect]
f.
filizlenememek
85
Genel
miss [uk] [dialect]
f.
çimlenememek
86
Genel
miss [uk] [dialect]
f.
büyüyememek
87
Genel
miss [uk] [dialect]
f.
serpilememek
88
Genel
hit or miss
s.
gelişigüzel
89
Genel
hit or miss
s.
rasgele
90
Genel
hit-or-miss
s.
tesadüfi
91
Genel
hit-or-miss
s.
gelişigüzel
92
Genel
hit-and-miss
s.
gelişigüzel
93
Genel
hit-and-miss
s.
bazen başarılı bazen başarısız olan
94
Genel
hit-or-miss
s.
tutarsız
95
Genel
hit-or-miss
s.
öngörülemeyen
96
Genel
hit-or-miss
s.
kararsız
97
Genel
hit-or-miss
s.
değişen
98
Genel
hit-or-miss
zf.
neticesini düşünmeden
99
Genel
hit-or-miss
zf.
dikkatsizce
100
Genel
hit-and-miss
zf.
rastgele
101
Genel
hit-or-miss
zf.
rastgele
102
Genel
miss. (mission)
kısalt.
özel görev
103
Genel
miss. (missionary)
kısalt.
misyoner
104
Genel
miss.
kısalt.
mississippi
Phrasals
105
Öbek Fiiller
miss out on
f.
hakkını kaybetmek
106
Öbek Fiiller
miss out on
f.
(bir etkinliği vb) kaçırmak (katılamamak)
107
Öbek Fiiller
miss out on (something)
f.
(bir şey) hakkını/şansını kaybetmek
108
Öbek Fiiller
miss out on (something)
f.
(bir şey) fırsatını kaçırmak
109
Öbek Fiiller
miss out on (something)
f.
(bir şeyi) kaçırmak
Phrases
110
İfadeler
little miss
expr.
küçük hanım
111
İfadeler
unless I miss my guess
expr.
yanılmıyorsam
Proverb
112
Atasözü
you never miss the water till the well runs dry
kuyu kurumadan suyun kıymeti bilinmez
113
Atasözü
you don‘t miss something until it's gone
kaybedinceye kadar eldekinin değeri bilinmez
114
Atasözü
a miss is as good as a mile
başarının kıl payıyla ya da büyük bir farkla kaçırılmasının önemi yoktur
115
Atasözü
a miss is as good as a mile
kaybetme kaybetmedir
116
Atasözü
a miss is as good as a mile
önemli olan hatice değil neticedir
117
Atasözü
a miss is as good as a mile
kaybetmenin az farkla veya çok farkla olması fark etmez
118
Atasözü
what you've never had you never miss
hiç sahip olmadığın bir şeye özlem duyamazsın
119
Atasözü
we never miss the water till the well runs dry
kuyu kurumadan suyun kıymeti bilinmez
120
Atasözü
we never miss the water until the well runs dry
kuyu kurumadan suyun kıymeti bilinmez
121
Atasözü
you never miss the water until the well runs dry
kuyu kurumadan suyun kıymeti bilinmez
Colloquial
122
Konuşma Dili
a near miss
i.
kılpayı
123
Konuşma Dili
near miss
i.
kıl payı atlatma
124
Konuşma Dili
hit-or-miss
i.
şansa bağlı durum
125
Konuşma Dili
a near miss
i.
ucu ucuna
126
Konuşma Dili
miss right
i.
bayan doğru
127
Konuşma Dili
miss right
i.
evlenilecek kadın
128
Konuşma Dili
miss right
i.
doğru kadın
129
Konuşma Dili
miss right
i.
ilişki yaşamak için doğru kadın
130
Konuşma Dili
miss right
i.
ilişki yaşamak/evlenmek için mükemmel kadın
131
Konuşma Dili
miss right
i.
ilişki yaşamak/evlenmek için ideal kadın
132
Konuşma Dili
miss right
i.
evlenmek/ilişki yaşamak için en uygun kadın
133
Konuşma Dili
miss right
i.
ilişki/evlilik için ideal partner
134
Konuşma Dili
miss too much
f.
burnunda tütmek
135
Konuşma Dili
miss someone like crazy
f.
birini deli gibi özlemek
136
Konuşma Dili
miss the bus
f.
otobüsü kaçırmak
137
Konuşma Dili
miss the joke
f.
şakayı anlamamak
138
Konuşma Dili
blink-and-you-miss-it
zf.
göz açıp kapayıncaya kadar
139
Konuşma Dili
blink-and-you-miss-it
zf.
bir anlık
140
Konuşma Dili
blink-and-you-miss-it
zf.
birdenbire
141
Konuşma Dili
blink-and-you-miss-it
zf.
ansızın
142
Konuşma Dili
blink-and-you-miss-it
zf.
apansızın
143
Konuşma Dili
good golly, miss molly!
expr.
aman tanrım!
144
Konuşma Dili
a near miss
expr.
kılı kılına
145
Konuşma Dili
near miss
expr.
ramak kala
146
Konuşma Dili
near miss
expr.
ucuz kurtulma
147
Konuşma Dili
he/she doesn't miss a trick
expr.
fırsatı kaçırmaz
148
Konuşma Dili
he/she doesn't miss a trick
expr.
fırsat buldu mu kaçırmaz
149
Konuşma Dili
he/she doesn't miss a trick
expr.
her fırsatı değerlendirir
150
Konuşma Dili
he/she doesn't miss a trick
expr.
gözünden bir şey kaçmaz
Idioms
151
Deyim
not miss a trick
f.
tetikte olmak
152
Deyim
not miss a trick
f.
gözünü kulağını dört açmak
153
Deyim
give something a miss
f.
atlamak (yapmamak anlamında)
154
Deyim
miss one's footing
f.
ayağı sürçmek
155
Deyim
miss a golden opportunity
f.
büyük bir fırsat kaçırmak
156
Deyim
miss a golden opportunity
f.
büyük bir fırsat tepmek
157
Deyim
miss something by a mile
f.
dağlara taşlara atmak
158
Deyim
miss one's footing
f.
dengesini kaybetmek
159
Deyim
miss one's footing
f.
düşer gibi olmak
160
Deyim
not miss a beat
f.
duraksamamak
161
Deyim
not miss a thing
f.
hiçbir şeyi kaçırmamak
162
Deyim
not miss much
f.
hiçbir şeyi kaçırmamak
163
Deyim
miss one's calling
f.
hayatta gerçekten uğraşması/yapması gereken kariyeri/işi yapmamak. yanlış meslek seçmek
164
Deyim
miss the boat
f.
fırsatı kaçırmak
165
Deyim
give something a miss
f.
es geçmek
166
Deyim
not miss a beat
f.
hiç durmamak
167
Deyim
miss the boat
f.
fırsatı tepmek
168
Deyim
miss the thread
f.
ipin ucunu kaçırmak
169
Deyim
have a near miss
f.
kılpayı kurtulmak
170
Deyim
have a near miss
f.
kıl payı atlatmak
171
Deyim
miss one's footing
f.
sendelemek
172
Deyim
not miss a beat
f.
sektirmemek
173
Deyim
not miss a beat
f.
tereddüt etmemek
174
Deyim
miss one's footing
f.
tökezlemek
175
Deyim
have a near miss
f.
ucuz atlatmak
176
Deyim
have a near miss
f.
ucuz kurtulmak
177
Deyim
miss something by a mile
f.
(hedefin) yanına bile yaklaşamamak
178
Deyim
miss the cushion
f.
ıskalamak
179
Deyim
miss the cushion
f.
bir şeyleri yanlış yapmak
180
Deyim
miss the cushion
f.
batırmak
181
Deyim
miss the cushion
f.
yanılmak
182
Deyim
miss the cushion
f.
hata etmek
183
Deyim
miss the cushion
f.
hedefi tutturamamak
184
Deyim
miss the cushion
f.
amacına ulaşamamak
185
Deyim
miss the cut
f.
gerekli ölçütleri karşılayamamak
186
Deyim
miss the cut
f.
istenen yeterlilikler tutturamamak
187
Deyim
miss one's guess
f.
yanılmak
188
Deyim
miss one's guess
f.
tahmininde yanılmak
189
Deyim
miss one's guess
f.
yanlış tahmin etmek
190
Deyim
miss the mark
f.
yanlış çıkmak
191
Deyim
miss the mark
f.
ıskalamak
192
Deyim
miss the mark
f.
hedefi tutturamamak
193
Deyim
miss a beat
f.
duraksamak
194
Deyim
miss a beat
f.
tereddüt etmek
195
Deyim
miss a beat
f.
anlık olarak durup düşünmek
196
Deyim
miss a trick
f.
fırsatı kaçırmak
197
Deyim
miss a trick
f.
fırsatı değerlendirmemek
198
Deyim
miss by a mile
f.
dağlara taşlara atmak
199
Deyim
miss by a mile
f.
(hedefin) yanına bile yaklaşamamak
200
Deyim
miss by a mile
f.
büyük farkla kaçırmak/ıskalamak
201
Deyim
miss by a mile
f.
(hedefin) yanından bile geçmemek
202
Deyim
miss much
f.
fırsatı kaçırmak
203
Deyim
miss much
f.
fırsatı değerlendirmemek
204
Deyim
not miss for the world
f.
dünyada kaçırmamak
205
Deyim
not miss for the world
f.
hayatta kaçırmamak
206
Deyim
not miss for the world
f.
dünyalara değişmemek
207
Deyim
not miss for the world
f.
iki eli kanda olsa bile kaçırmamak
208
Deyim
miss a beat
f.
devam etmekte zorlanmak
209
Deyim
miss a beat
f.
kısa bir süre durmak
210
Deyim
miss a beat
f.
tereddüt etmek
211
Deyim
too good to miss
expr.
kaçırılmayacak kadar güzel
212
Deyim
not miss something for the world
expr.
dünyalara değişmem
213
Deyim
not miss something for the world
expr.
dünyada kaçırmam
214
Deyim
not miss something for love nor money
expr.
dünyada kaçırmam
215
Deyim
not miss something for love nor money
expr.
dünyalara değişmem
216
Deyim
not miss something for love nor money
expr.
dünyada kaçırmam
217
Deyim
not miss something for the world
expr.
dünyada kaçırmam
218
Deyim
not miss something for love nor money
expr.
hayatta kaçırmam!
219
Deyim
hit or miss
expr.
gelişigüzel
220
Deyim
not miss something for love nor money
expr.
hiç birşey engel olamaz
221
Deyim
not miss something for the world
expr.
hiç birşey engel olamaz
222
Deyim
hit and miss
expr.
gelişigüzel
223
Deyim
not miss something for the world
expr.
hayatta kaçırmam!
224
Deyim
a miss is as good as a mile
expr.
fırsat kaçtıktan sonra iyi veya kötü olması bir şeyi değiştirmez
225
Deyim
not miss something for the world
expr.
iki elim kanda olsa bile
226
Deyim
not miss something for love nor money
expr.
iki elim kanda olsa bile
227
Deyim
hit and miss
expr.
kesin olmayan
228
Deyim
hit or miss
expr.
kesin olmayan
229
Deyim
hit and miss
expr.
rasgele
230
Deyim
not miss a beat
expr.
sektirmeden
231
Deyim
back in the knife drawer, miss sharp
expr.
lafına dikkat et
232
Deyim
back in the knife drawer, miss sharp
expr.
ağzından çıkanı kulağın duysun
233
Deyim
blink-and-you-miss-it
expr.
kaşla göz arasında
234
Deyim
(one) doesn't miss a trick
expr.
(biri) fırsatı kaçırmaz
235
Deyim
(one) doesn't miss a trick
expr.
(biri) fırsat buldu mu kaçırmaz
236
Deyim
(one) doesn't miss a trick
expr.
(biri) hiçbir fırsatı kaçırmaz
237
Deyim
(one) doesn't miss a trick
expr.
(biri) her fırsatı değerlendirir
238
Deyim
(one) doesn't miss a trick
expr.
(birinin) gözünden bir şey kaçmaz
Speaking
239
Konuşma
I miss my family very much
expr.
ailemi çok özledim
240
Konuşma
I miss my parents so/very much
expr.
ailemi çok özledim
241
Konuşma
I miss my family so much
expr.
ailemi çok özledim
242
Konuşma
I miss them too
expr.
ben de onları özledim
243
Konuşma
did I miss something?
expr.
bir şey mi kaçırdım?
244
Konuşma
do you miss me?
expr.
beni özledin mi?
245
Konuşma
I miss you too
expr.
ben de seni özledim
246
Konuşma
I miss you too
expr.
ben de seni özlüyorum
247
Konuşma
miss me
expr.
beni özle
248
Konuşma
I could not miss such a opportunity
expr.
böyle bir fırsatı kaçıramazdım
249
Konuşma
how did we miss this?
expr.
bu nasıl gözümüzden kaçtı?
250
Konuşma
I miss you so much
expr.
çok özledim seni
251
Konuşma
you didn't miss much
expr.
çok şey kaçırmış değilsin
252
Konuşma
I will miss everyone
expr.
herkesi özleyeceğim
253
Konuşma
I will miss you all
expr.
hepinizi özleyeceğim
254
Konuşma
you don't miss anything
expr.
gözünden hiç bir şey kaçmıyor
255
Konuşma
you can't miss it
expr.
görmemen imkansız
256
Konuşma
I wouldn't miss it for the world
expr.
hayatta kaçırmam bunu
257
Konuşma
I miss them too
expr.
onları da özledim
258
Konuşma
there are so many things i will miss
expr.
özleyeceğim çok fazla şey var
259
Konuşma
it's hit or miss
expr.
ne olursa olsun diye
260
Konuşma
I miss her already
expr.
onu şimdiden özledim
261
Konuşma
we will miss him forever
expr.
onu sonsuza kadar özleyeceğiz
262
Konuşma
you made me miss you
expr.
özlettin kendini
263
Konuşma
I miss her
expr.
onu özlüyorum
264
Konuşma
I miss him
expr.
onu özlüyorum
265
Konuşma
I miss him already
expr.
onu şimdiden özledim
266
Konuşma
I miss the school
expr.
okulu özledim
267
Konuşma
you make me miss you
expr.
kendini özletiyorsun
268
Konuşma
we will miss him forever
expr.
onu sonsuza dek özleyeceğiz
269
Konuşma
miss me
expr.
özle beni
270
Konuşma
you can't miss it
expr.
kör olsan görürsün/bulursun
271
Konuşma
I miss them already
expr.
onları şimdiden özledim
272
Konuşma
what did I miss?
expr.
ne kaçırdım?
273
Konuşma
did you miss it by mistake or intentionally?
expr.
kazara mı bilerek mi kaçırdın?
274
Konuşma
I miss you already
expr.
şimdiden seni özledim
275
Konuşma
I miss you very much
expr.
seni çok özledim
276
Konuşma
I miss you already
expr.
seni şimdiden özledim
277
Konuşma
we're going to miss you
expr.
seni özleyeceğiz
278
Konuşma
I never thought I'd miss you as much as I do
expr.
seni bu kadar özleyeceğim asla aklıma gelmezdi
279
Konuşma
I miss talking to you
expr.
seninle konuşmayı özledim
280
Konuşma
I will miss you so much
expr.
seni çok özleyeceğim
281
Konuşma
I'll miss you
expr.
seni özleyeceğim
282
Konuşma
I miss you already
expr.
sizi şimdiden özledim
283
Konuşma
don't miss this chance
expr.
sakın bu fırsatı kaçırma
284
Konuşma
we miss you so much
expr.
sizi çok özledik
285
Konuşma
I miss you already
expr.
şimdiden sizi özledim
286
Konuşma
we miss you
expr.
sizi özledik
287
Konuşma
I'll miss you
expr.
seni özleyeceğim
288
Konuşma
I will miss you
expr.
seni özleyeceğim
289
Konuşma
I miss you
expr.
sizi özledim
290
Konuşma
I miss you
expr.
seni özledim
291
Konuşma
you know how much I miss you
expr.
seni ne kadar özlediğimi biliyorsun
292
Konuşma
I miss you so much
expr.
seni çok özledim
293
Konuşma
I will miss you very much
expr.
seni çok özleyeceğim
294
Konuşma
I want to say how much I miss you
expr.
seni ne kadar çok özlediğimi söylemek istiyorum
295
Konuşma
I miss you
expr.
seni özlüyorum
296
Konuşma
come back we miss you
expr.
seni özledik geri dön
297
Konuşma
I miss you so much
expr.
seni çok özledim
298
Konuşma
I'm gonna miss you
expr.
seni özleyeceğim
299
Konuşma
I really miss you
expr.
seni gerçekten özledim
300
Konuşma
we will miss you
expr.
seni özleyeceğiz
301
Konuşma
we miss you
expr.
seni özledik
302
Konuşma
I miss talking with you
expr.
seninle konuşmayı özledim
303
Konuşma
did you intentionally miss the flight?
expr.
uçağı bilerek mi kaçırdın?
304
Konuşma
did you miss the flight intentionally ?
expr.
uçağı bilerek mi kaçırdın?
305
Konuşma
don't miss this chance
expr.
bu fırsatı kaçırma
306
Konuşma
don't miss this chance
expr.
bu fırsatı tepme
307
Konuşma
you can't miss it
expr.
mutlaka görürsün
308
Konuşma
you can't miss it
expr.
gözden kaçırmanın imkanı yok
Trade/Economic
309
Ticaret/Ekonomi
near-miss report
i.
ramak kala raporu
Technical
310
Teknik
miss error
i.
ikinci tür hata
311
Teknik
hit and miss transform
i.
ıskala yakala dönüşümü
312
Teknik
miss ratio
i.
kaçırma oranı
313
Teknik
miss distance scorer
i.
sapma mesafesi kayıtçısı
Computer
314
Bilgisayar
hit and miss transform
i.
ıskala yakala dönüşümü
315
Bilgisayar
miss error
i.
ıskalama hatası
316
Bilgisayar
miss ratio
i.
kaçırma oranı
Electric
317
Elektrik
miss.
ünl.
hocam
Textile
318
Tekstil
junior miss
i.
genç kızlar için kıyafet bedeni
Automotive
319
Otomotiv
near miss
i.
tehlikeli yaklaşma
Aeronautic
320
Havacılık
air miss
i.
iki veya daha fazla uçağın birbirine güvenlik kurallarının izin verdiğinden daha çok yaklaşması
321
Havacılık
air miss
i.
havadan çarpışma riski
322
Havacılık
near miss
i.
tehlikeli yaklaşma
323
Havacılık
near miss
i.
uçuşta yakın tehlikeli geçiş
Marine
324
Denizcilik
miss stays
f.
tiramola etmekte başarısız olmak
Military
325
Askeri
near miss
i.
tam olarak hedefi vurmayan bir bomba, mermi
326
Askeri
near miss
i.
iki uçak arasında olası çarpışma riskini içeren tehlikeli durum
Sport
327
Spor
miss the cut
f.
(golfte) dört turluk golf maçının son iki turuna kalabilmek için gereken sayıyı ya da daha fazlasını kazanamamak
Football
328
Futbol
miss an obvious goal-scoring chance
f.
bariz gol şansından yararlanamamak
329
Futbol
miss an obvious goal-scoring chance
f.
bariz gol şansını değerlendirememek
330
Futbol
miss a great/clear chance to score goal
f.
bariz gol şansından yararlanamamak
331
Futbol
miss a great/clear chance to score goal
f.
bariz gol şansını kaçırmak
332
Futbol
miss an obvious goal-scoring chance
f.
bariz gol şansını kaçırmak
333
Futbol
miss a great/clear chance to score goal
f.
bariz gol şansını değerlendirememek
334
Futbol
miss penalty
f.
penaltıyı kaçırmak
335
Futbol
miss penalty
f.
penaltı kaçırmak
Slang
336
Argo
swing and a miss
i.
güldürmeyen şaka, espri
337
Argo
miss the boat
f.
büyük şans kaçırmak
338
Argo
miss the bus
f.
büyük şans kaçırmak
339
Argo
miss the boat
f.
çok kazançlı bir işi kaçırmak
340
Argo
miss the bus
f.
çok kazançlı bir işi kaçırmak
341
Argo
miss the bus
f.
fırsat kaçırmak
342
Argo
miss the bus
f.
fırsat tepmek
343
Argo
miss the boat
f.
fırsat kaçırmak
344
Argo
miss the boat
f.
fırsat tepmek
345
Argo
miss van veck [dated]
expr.
koca memeli kadın
346
Argo
miss van veck [dated]
expr.
büyük göğüslü kadın
British Slang
347
İngiliz Argosu
hit and miss
i.
çiş
348
İngiliz Argosu
hit and miss
i.
sidik
349
İngiliz Argosu
on the hit and miss
expr.
sarhoş
Star Wars
350
Star Wars
miss mylla's saloon
i.
bayan mylla'nın salonu
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of miss
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy