Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
of a piece
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"of a piece"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
of a piece
s.
aynı
2
Genel
of a piece
zf.
tutarlı şekilde
3
Genel
of a piece
zf.
istikrarlı şekilde
"of a piece"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 215 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
a piece of advice
i.
tavsiye
2
Genel
a piece of advice
i.
öğüt
3
Genel
lock piece of a yoke
i.
zelve
4
Genel
a piece of cake
i.
baklava börek
5
Genel
a piece of land
i.
arazi parçası
6
Genel
a piece of cake
i.
çok kolay bir şey
7
Genel
a piece of money
i.
ufak süs eşyaları
8
Genel
a piece of money
i.
ıvır zıvır
9
Genel
a piece of money
i.
ilginç antika sanat eseri
10
Genel
a broken piece of glass
i.
cam kırığı
11
Genel
a piece of broken glass
i.
cam kırığı
12
Genel
a piece of metal
i.
bir metal parçası
13
Genel
a piece of advice
i.
öneri
14
Genel
a small piece of information
i.
bilgi kırıntısı
15
Genel
a piece of advice from me
i.
benden bir tavsiye
16
Genel
a piece of bric-a-brac
i.
antika eşya
17
Genel
a piece of money
i.
madeni para
18
Genel
a piece of bric-a-brac
i.
süs eşyası
19
Genel
cut down a piece of clothing into
f.
eski bir giysiden yeni bir şey yapmak
20
Genel
give somebody a piece of good news
f.
müjde vermek
21
Genel
give someone a piece of one's mind
f.
birine verip veriştirmek
22
Genel
give a piece of one's mind
f.
ağzına geleni söylemek
23
Genel
be a piece of
f.
parçası olmak
24
Genel
spoil (a piece of writing) by alteration
f.
üzerinde kalem oynatmak
25
Genel
clear a piece of land (in order to grow crops)
f.
tarla açmak
26
Genel
give someone a piece of one's mind
f.
ağzının payını vermek
27
Genel
pin a piece of jewellery to something
f.
takı takmak
28
Genel
pin a piece of jewellery on something
f.
takı takmak
29
Genel
pin a piece of jewellery on someone
f.
takı takmak
30
Genel
pin a piece of jewellery onto someone
f.
takı takmak
31
Genel
pin a piece of jewellery to someone
f.
takı takmak
32
Genel
pin a piece of jewellery onto something
f.
takı takmak
33
Genel
give a piece of one's mind to
f.
açıkça konuşmak
34
Genel
give a piece of one's mind to
f.
dobra dobra konuşmak
35
Genel
give a piece of one's mind to
f.
bir çift söz etmek
36
Genel
of a piece with
s.
benzer
37
Genel
a piece of
s.
bir parça
38
Genel
of a piece with
s.
tıpkısı
39
Genel
of a piece with
s.
aynı
40
Genel
all of a piece
s.
aynı
41
Genel
all of a piece
s.
aynı tür
42
Genel
consisting of a single piece
s.
tek parçadan oluşan
43
Genel
consisting of a single piece
s.
tek parçalı
Phrases
44
İfadeler
a piece of goods
i.
bir kadın (alaycı veya küçümseyerek)
Colloquial
45
Konuşma Dili
a nasty piece (or bit) of work
i.
sağlam ayakkabı olmayan kişi
46
Konuşma Dili
a piece of work [us]
i.
kayda değer biri
47
Konuşma Dili
a nasty piece (or bit) of work
i.
kaypak
48
Konuşma Dili
a piece of work [us]
i.
dikkate şayan biri
49
Konuşma Dili
a nasty piece (or bit) of work
i.
sevimsiz
50
Konuşma Dili
a piece of work [us]
i.
olağanüstü biri
51
Konuşma Dili
a nasty piece (or bit) of work
i.
güvenilmez
52
Konuşma Dili
a piece of work [us]
i.
inanılmaz biri
53
Konuşma Dili
a nasty piece (or bit) of work
i.
götü başı ayrı oynayan
54
Konuşma Dili
a piece of work [us]
i.
sıra dışı biri
55
Konuşma Dili
a piece of cake
i.
beleş iş
56
Konuşma Dili
a piece of me
i.
bir parçam
57
Konuşma Dili
a piece of piss
i.
çocuk oyuncağı
58
Konuşma Dili
a piece of cake
i.
çocuk oyuncağı
59
Konuşma Dili
a piece of cake
i.
kolay iş
60
Konuşma Dili
a piece of advice
i.
küçük bir tavsiye
61
Konuşma Dili
a piece of one's mind
i.
samimi fikir
62
Konuşma Dili
a piece of one's mind
i.
samimi düşünce
63
Konuşma Dili
a piece of cake
i.
tatlı iş
64
Konuşma Dili
treat someone like a piece of shit
f.
birisine bir pislik gibi davranmak
65
Konuşma Dili
(do) you want a piece of me?
expr.
kavga mı istiyorsun?
66
Konuşma Dili
(do) you want a piece of me?
expr.
kavga çıkarmak/etmek mi istiyorsun?
67
Konuşma Dili
(do) you want a piece of me?
expr.
dayak yemek mi istiyorsun?
68
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle aynı
69
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle tutarlı
70
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle bağıntılı
71
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle uyumlu
72
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle aynı
73
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle tutarlı
74
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle bağıntılı
75
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle uyumlu
76
Konuşma Dili
want a piece of me?
expr.
dayak yemek mi istiyorsun?
77
Konuşma Dili
want a piece of me?
expr.
kavga mı istiyorsun?
78
Konuşma Dili
want a piece of me?
expr.
kavga çıkarmak/etmek mi istiyorsun?
Idioms
79
Deyim
a cold piece of work
i.
çok zor biri
80
Deyim
a cold piece of work
i.
zor insan
81
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
azar
82
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
azar
83
Deyim
a piece of old tackie [south africa]
i.
çocuk oyuncağı
84
Deyim
a piece of the pie
i.
pastadan pay
85
Deyim
a piece of work
i.
çok zor biri
86
Deyim
a piece of work
i.
aşağılık kimse
87
Deyim
a cold piece of work
i.
art niyetli kimse
88
Deyim
a cold piece of work
i.
anlaşması zor kişi
89
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
paylama
90
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
paylama
91
Deyim
a piece of old tackie [south africa]
i.
çok kolay
92
Deyim
a piece of work
i.
art niyetli kişi
93
Deyim
a piece of work
i.
iğrenç kimse
94
Deyim
a cold piece of work
i.
sevimsiz tip
95
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
çıkışma
96
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
çıkışma
97
Deyim
a piece of old tackie [south africa]
i.
basit iş
98
Deyim
a piece of work
i.
sevimsiz tip
99
Deyim
a cold piece of work
i.
antipatik tip
100
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
fırça çekme
101
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
fırça çekme
102
Deyim
a piece of old tackie [south africa]
i.
çantada keklik
103
Deyim
a piece of work
i.
antipatik kişi
104
Deyim
a cold piece of work
i.
münasebetsiz tip
105
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
ağır eleştiri
106
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
tenkit
107
Deyim
a piece of work
i.
ciğeri beş para etmez
108
Deyim
a cold piece of work
i.
ciğeri beş para etmez
109
Deyim
a cold piece of work
i.
anlaşması zor insan
110
Deyim
a cold piece of work
i.
münasebetsiz kimse
111
Deyim
a cold piece of work
i.
çok zor biri
112
Deyim
a cold piece of work
i.
sevimsizini teki
113
Deyim
a cold piece of work
i.
sevimsiz tip
114
Deyim
a nasty piece of work
i.
beş para etmez
115
Deyim
a nasty piece of work
i.
ciğeri beş para etmez
116
Deyim
a piece of cake
i.
çantada keklik
117
Deyim
a nasty piece of work
i.
namussuz
118
Deyim
a piece of the pie
i.
pastadan pay
119
Deyim
a nasty piece of work
i.
zor kimse/şey
120
Deyim
a nasty piece of work
i.
ters biri
121
Deyim
a nasty piece of work
i.
geçimsiz biri
122
Deyim
a nasty piece of work
i.
huysuz kimse
123
Deyim
a nasty piece of work
i.
sert biri
124
Deyim
a nasty piece of work
i.
kötü biri/şey
125
Deyim
a nasty piece of work
i.
yaman biri/şey
126
Deyim
a nasty piece of work
i.
fena biri/şey
127
Deyim
a nasty piece of work
i.
terbiyesiz kimse
128
Deyim
a nasty piece of work
i.
tehlikeli biri
129
Deyim
a nasty piece of work
i.
sağlam pabuç olmayan kimse
130
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
(birinin) gerçek düşünceleri
131
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
(birinin) içinden/aklından geçen her şey
132
Deyim
a piece of mind
i.
gerçek düşünceleri
133
Deyim
a piece of mind
i.
içinden/aklından geçen her şey
134
Deyim
a piece of mind
i.
ağır eleştiri
135
Deyim
a piece of mind
i.
azar
136
Deyim
a piece of mind
i.
fırça
137
Deyim
a piece of mind
i.
çıkışma
138
Deyim
a piece of the action
i.
eylemde/faaliyette bir pay
139
Deyim
a piece of the action
i.
eylemin/faaliyetin bir parçası olma
140
Deyim
a piece of the action
i.
eyleme/faaliyete dahil olma
141
Deyim
a piece of the action
i.
karlı olacağı düşünülen bir şeyden pay
142
Deyim
a piece of the action
i.
karlı olacağı düşünülen bir şeye ortak olma
143
Deyim
a piece of the pie
i.
pastadan pay
144
Deyim
a piece of work [us]
i.
çok şaşırtıcı kimse
145
Deyim
a piece of work [us]
i.
şaşılası kimse
146
Deyim
a piece of work [us]
i.
acayip tip
147
Deyim
a piece of work [us]
i.
tuhaf tip
148
Deyim
a piece of work [us]
i.
sıra dışı tip
149
Deyim
a piece of work [us]
i.
etkileyici kimse
150
Deyim
a piece/slice of the action
i.
eylemde/faaliyette bir pay
151
Deyim
a piece/slice of the action
i.
eylemin/faaliyetin bir parçası olma
152
Deyim
a piece/slice of the action
i.
eyleme/faaliyete dahil olma
153
Deyim
a piece/slice of the action
i.
bir şeyin karından pay
154
Deyim
a piece/slice of the action
i.
karlı olacağı düşünülen bir şeyden pay
155
Deyim
a piece/slice of the action
i.
karlı olacağı düşünülen bir şeye ortak olma
156
Deyim
give a piece of one's mind
f.
ağzının payını vermek
157
Deyim
take a piece out of somebody
f.
ağzının payını vermek
158
Deyim
give a piece of mind
f.
azarlamak
159
Deyim
give somebody a piece of your mind
f.
azarlamak
160
Deyim
want a piece of the action
f.
bir eylemin bir parçası olmak istemek
161
Deyim
take a piece out of somebody
f.
birini azarlamak
162
Deyim
give someone a piece of one's mind
f.
birine ağzının payını vermek
163
Deyim
be a piece of cake
f.
çok kolay olmak
164
Deyim
be a piece of piss
f.
çocuk oyuncağı olmak
165
Deyim
be a piece of piss
f.
çok kolay olmak
166
Deyim
be a piece of cake
f.
çocuk oyuncağı olmak
167
Deyim
give one a piece of one's mind
f.
dobra dobra konuşmak
168
Deyim
be all of a piece with
f.
ile aynı/benzer özellikleri taşımak
169
Deyim
give a piece of mind
f.
kalayı basmak
170
Deyim
give one a piece of one's mind
f.
lafını esirgememek
171
Deyim
give somebody a piece of your mind
f.
kalayı basmak
172
Deyim
be (all) of a piece
f.
aynı/benzer özellikleri taşımak
173
Deyim
be (all) of a piece
f.
hepsi aynı olmak
174
Deyim
be a nasty piece of work
f.
zor biri/bir şey olmak
175
Deyim
be a nasty piece of work
f.
ters biri/bir şey olmak
176
Deyim
be a nasty piece of work
f.
geçimsiz olmak
177
Deyim
be a nasty piece of work
f.
huysuzluk etmek
178
Deyim
give someone a piece of your mind
f.
birini azarlamak
179
Deyim
give someone a piece of your mind
f.
birine kalayı basmak
180
Deyim
give someone a piece of your mind
f.
birine gününü göstermek
181
Deyim
give someone a piece of your mind
f.
birine ağzının payını vermek
182
Deyim
give someone a piece of your mind
f.
birine ağzına geleni söylemek
183
Deyim
be a piece of cake
f.
çantada keklik olmak
184
Deyim
(all) of a piece (with something)
s.
(bir şeyle) aynı özelliklere sahip
185
Deyim
(all) of a piece (with something)
s.
(bir şeyle) aynı özellikleri taşıyan
186
Deyim
(all) of a piece (with something)
s.
(bir şeyle) bağıntılı
187
Deyim
(all) of a piece (with something)
s.
(bir şeyle) aynı
188
Deyim
(all) of a piece (with something)
s.
(bir şeyle) tutarlı
189
Deyim
how long is a piece of string
expr.
ahiret sorusu
190
Deyim
how long is a piece of string
expr.
ahret sorusu
191
Deyim
a nasty piece of work
expr.
işe yaramaz
192
Deyim
how long is a piece of string
expr.
kesin yanıtı olmayan zihin zorlama amaçlı soru
193
Deyim
how long is a piece of string
expr.
kesin yanıtı olmayan zihin zorlama amaçlı sorulan soru
Speaking
194
Konuşma
it is a piece of cake for me
expr.
benim için çocuk oyuncağı
195
Konuşma
it's a piece of cake!
expr.
çok kolay!
Music
196
Müzik
perform (a piece of music)
f.
icra etmek
Slang
197
Argo
a nasty piece of work
i.
anasının gözü
198
Argo
a nasty piece of work
i.
beş para etmez biri
199
Argo
a piece of dog shit
i.
pisliğin teki
200
Argo
a piece of ass
i.
bir seks objesi olarak kadın
201
Argo
a piece of ass
i.
cinsel bir obje olarak kadın
202
Argo
a piece of ass
i.
et parçası olarak görülen kadın
203
Argo
a piece of tail
i.
bir seks objesi olarak kadın
204
Argo
a piece of tail
i.
cinsel bir obje olarak kadın
205
Argo
a piece of tail
i.
et parçası olarak görülen kadın
206
Argo
a piece of meat
i.
bir seks objesi olarak düşünülen kimse
207
Argo
a piece of meat
i.
cinsel obje olarak düşünülen kimse
208
Argo
a piece of meat
i.
et parçası
209
Argo
a piece of meat
i.
fıstık
210
Argo
a piece of meat
i.
seksi şey
211
Argo
a piece of crumpet
i.
çekici kadın
212
Argo
a piece of crumpet
i.
afet
213
Argo
a piece of crumpet
i.
fıstık gibi hatun
214
Argo
you want a piece of me?
expr.
kavga mı istiyorsun?
215
Argo
you're a lying piece of shit
expr.
yalancı pisliğin tekisin
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of of a piece
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy