Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
out work
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"out work"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 176 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
work out
f.
işe yaramak
General
2
Genel
person out of work
i.
işsiz
3
Genel
work something out
f.
bir şeyi bir yerden çıkarmak
4
Genel
work out
f.
hesaplamak
5
Genel
work out at to
f.
gelmek (belirli bir miktara)
6
Genel
be out of work
f.
işsiz olmak
7
Genel
work out
f.
başarılı olmak
8
Genel
work out
f.
anlamaya çalışmak
9
Genel
work out
f.
sonuçlanmak
10
Genel
be unable to work something out
f.
içinden çıkamamak
11
Genel
work something out of
f.
bir şeyi bir yerden çıkarmak
12
Genel
work out at
f.
gelmek (belirli bir miktara)
13
Genel
throw someone out of work
f.
birinin işsiz kalmasına sebep olmak
14
Genel
work out
f.
antrenman yapmak
15
Genel
put somebody out of work
f.
avare etmek
16
Genel
work out at
f.
denk gelmek
17
Genel
work out
f.
tasarlamak
18
Genel
be unable to work out
f.
içinden çıkamamak
19
Genel
work out
f.
başarılı olmak veya iyi bir şekilde sonuçlanmak (plan/proje vb)
20
Genel
be unable to work (something) out
f.
işin içinden çıkamamak
21
Genel
work out
f.
karar vermek
22
Genel
work out
f.
halletmek
23
Genel
work out
f.
gelişmek
24
Genel
work out
f.
düzenlemek (bir plan vb'ni)
25
Genel
work out
f.
vücut egzersizi yapmak
26
Genel
work out
f.
yerinden çıkmak (makine parçası)
27
Genel
work out
f.
hesap etmek
28
Genel
work out
f.
hazırlamak (bir plan vb'ni)
29
Genel
work out
f.
çözmek
30
Genel
work out
f.
idman yapmak
31
Genel
work something out
f.
hesaplamak
32
Genel
work out the kinks
f.
bir plan veya sistemdeki ufak tefek pürüzleri düzeltmek
33
Genel
work out
f.
çözmek (problemi/sorunu)
34
Genel
work out
f.
çözümlemek
35
Genel
carry out a work or a study
f.
çalışma yürütmek
36
Genel
carry out a work or a study
f.
çalışmada bulunmak
37
Genel
work out the cost
f.
maliyet çıkarmak
38
Genel
work out the cost
f.
maliyeti çıkarmak
39
Genel
work out
f.
çözüm üretmek
40
Genel
work out
f.
istenildiği gibi olmak
41
Genel
work out
f.
(makine parçası) yerinden çıkmak
42
Genel
work out
f.
(maden ocağı) işletmek
43
Genel
work out the meaning of something
f.
mana çıkarmak
44
Genel
fall out of work
f.
işsiz kalmak
45
Genel
work out
f.
vücut çalışmak
46
Genel
work out
f.
spor yapmak
47
Genel
work out
f.
vücut geliştirme yapmak
48
Genel
work out
f.
vücut geliştirmek
49
Genel
work out the bugs
f.
herhangi bir sürece ya da ürüne etki eden ufak problemleri çözmek
50
Genel
work out of somewhere
f.
bir yeri merkez alarak çalışmak
51
Genel
try to work a few things out
f.
birkaç şeyi halletmeye çalışmak
52
Genel
work out the problem
f.
problemi halletmek
53
Genel
work out
f.
yoluna girmek
54
Genel
out of work
s.
bozuk
55
Genel
out of work
s.
boşta
56
Genel
out of work
s.
işsiz
57
Genel
out-of-work
s.
işsiz
58
Genel
well-work-out
s.
işe yaramış
Phrasals
59
Öbek Fiiller
work out
f.
emekle başarmak
60
Öbek Fiiller
work out
f.
silmek
61
Öbek Fiiller
work out
f.
temizlemek
62
Öbek Fiiller
work out
f.
kazımak
63
Öbek Fiiller
work out
f.
ücretle çalışmak
64
Öbek Fiiller
work out
f.
(tazminat veya borcu) para yerine çalışarak ödemek
65
Öbek Fiiller
work out
f.
belirli bir sonuca ulaşmak
66
Öbek Fiiller
work out
f.
belirli bir sonuç elde etmek
67
Öbek Fiiller
work out
f.
başarılı olduğunu kanıtlamak
68
Öbek Fiiller
work out
f.
etkili olduğunu kanıtlamak
69
Öbek Fiiller
work out
f.
yeterli olduğunu kanıtlamak
70
Öbek Fiiller
work out
f.
yatıştırmak
71
Öbek Fiiller
work out
f.
sakinleştirmek
72
Öbek Fiiller
work (something) out of (something else)
f.
uğraşıp (bir şeyi bir şeyden) ayıklamak
73
Öbek Fiiller
work (something) out of (something else)
f.
gayret edip (bir şeyi bir şeyden) gidermek
74
Öbek Fiiller
work (something) out of (something else)
f.
(bir şeyi bir şeyden) uğraşıp çıkarmak
75
Öbek Fiiller
work (something) out of (something else)
f.
(bir şeydeki bir şeyi) uğraşarak/üzerinde çalışarak yok etmek
76
Öbek Fiiller
work out of
f.
-den çıkarmak
77
Öbek Fiiller
work out of
f.
'-den ayıklamak
78
Öbek Fiiller
work out of
f.
'-den gidermek
79
Öbek Fiiller
work out of
f.
'-den uğraşıp çıkarmak
80
Öbek Fiiller
work out of
f.
uğraşarak/üzerinde çalışarak yok etmek
Phrases
81
İfadeler
out of work
s.
işsiz güçsüz
82
İfadeler
out of work
s.
işsiz
Colloquial
83
Konuşma Dili
try to work a few things out
f.
birkaç şeyi çözmeye çalışmak
84
Konuşma Dili
work it out
f.
halletmek
85
Konuşma Dili
work it out
f.
üzerinde çalışmak
86
Konuşma Dili
work your guts out
f.
canla başla çalışmak
87
Konuşma Dili
work your guts out
f.
çok çalışmak
88
Konuşma Dili
work your guts out
f.
canını dişine takarak çalışmak
89
Konuşma Dili
work your guts out
f.
hayvan gibi çalışmak
90
Konuşma Dili
work your guts out
f.
eşek gibi çalışmak
91
Konuşma Dili
work your guts out
f.
canı çıkana kadar çalışmak
Idioms
92
Deyim
lazy and out of work
i.
boş gezenin boş kalfası
93
Deyim
work (one's) soul case out
f.
bedenen yoruluncaya kadar çalışmak
94
Deyim
work (one's) soul case out
f.
canı çıkıncaya kadar çalışmak
95
Deyim
work (one's) soul case out
f.
ayakta duramayıncaya kadar iş yapmak
96
Deyim
work the soul case out of
f.
(birini) strese sokmak
97
Deyim
work someone out
f.
birini çözmek
98
Deyim
go out to work
f.
çalışma hayatına başlamak
99
Deyim
work flat out
f.
canla başla çalışmak
100
Deyim
work one's guts out
f.
canla başla çalışmak
101
Deyim
work one's guts out
f.
çok çalışmak
102
Deyim
work one's guts out
f.
canını dişine takarak çalışmak
103
Deyim
work one's guts out
f.
eşek gibi çalışmak
104
Deyim
work one's guts out
f.
hayvan gibi çalışmak
105
Deyim
go out to work
f.
işe başlamak
106
Deyim
work out for one's own salvation
f.
kendini kurtarmak
107
Deyim
work itself out
f.
sorun/problem) kendiliğinden/kendi kendine çözülmek
108
Deyim
work things out
f.
problemleri çözerek durumu düzeltmek
109
Deyim
work itself out
f.
sorun/problem) kendiliğinden/kendi kendine çözüme ulaşmak
110
Deyim
work things out
f.
sorunları hallederek yoluna koymak
111
Deyim
have one's work cut out
f.
zor bir görevi olmak
112
Deyim
work out all right
f.
yolunda gitmek
113
Deyim
have one's work cut out
f.
yapacak zor bir işi olmak
114
Deyim
have your work cut out (to do something/doing something)
f.
(bir şeyi yapmak) zor olmak
115
Deyim
have your work cut out (to do something/doing something)
f.
(bir şeyi yapmak konusunda) işi zor olmak
116
Deyim
have one's work cut out for (one)
f.
yapacak zor bir işi olmak
117
Deyim
have one's work cut out for (one)
f.
zor bir iş/görev (birini) beklemek
118
Deyim
have one's work cut out for (one)
f.
zor bir görevi olmak
119
Deyim
have one's work cut out for (one)
f.
önünde zor bir iş/görev olmak
120
Deyim
have one's work cut out for one
f.
birinin önünde yapması gereken birçok iş olmak
121
Deyim
have one's work cut out for one
f.
birinin işi başından aşkın olmak
122
Deyim
have one's work cut out for one
f.
birinin işi/görevi zor olmak
123
Deyim
have work cut out for
f.
işi başından aşkın olmak
124
Deyim
have work cut out for
f.
önünde yapması gereken birçok iş olmak
125
Deyim
have work cut out for
f.
işi zor olmak
126
Deyim
have your work cut out
f.
işi zor olmak
127
Deyim
have your work cut out
f.
baş etmesi zor bir işi olmak
128
Deyim
have your work cut out
f.
işi başından aşkın olmak
129
Deyim
have your work cut out for you
f.
işi zor olmak
130
Deyim
have your work cut out for you
f.
baş etmesi zor bir işi olmak
131
Deyim
have your work cut out for you
f.
işi başından aşkın olmak
132
Deyim
have your work cut out (to do something/doing something)
f.
(bir şey yapmak konusunda) işi zor olmak
133
Deyim
have your work cut out (to do something/doing something)
f.
baş etmesi zor bir işi olmak
134
Deyim
have your work cut out (to do something/doing something)
f.
işi başından aşkın olmak
135
Deyim
work out for the best
f.
her şey düzelmek
136
Deyim
work out for the best
f.
sonuçta her şey güzel olmak
137
Deyim
work out for the best
f.
her şey iyi sonuçlanmak
138
Deyim
work out for the best
f.
her şey yoluna girmek
139
Deyim
work out for the best
f.
iyi şekilde sonuçlanmak
140
Deyim
work out for the best
f.
sonucu iyi olmak
141
Deyim
work out for the best
f.
hayırlısı olmak
142
Deyim
things work themselves out
expr.
her şey kendi kendine düzelir
143
Deyim
things work themselves out
expr.
işler kendiliğinden yoluna girer
144
Deyim
one's work is cut out for one
expr.
yapılması gerekenler belli
145
Deyim
one's work is cut out for one
expr.
birinin önünde yapması gereken birçok iş var
146
Deyim
one's work is cut out for one
expr.
birinin işi başından aşkın
Speaking
147
Konuşma
things didn't work out
expr.
bir şeyler yürümedi
148
Konuşma
we could work something out
expr.
bir yol bulabiliriz
149
Konuşma
we can work this out
expr.
bunu halledebiliriz
150
Konuşma
we could work something out
expr.
bir çıkış yolu bulabiliriz
151
Konuşma
everything will work out
expr.
her şey yoluna girecek
152
Konuşma
everything will work out all right
expr.
her şey yoluna girecek
153
Konuşma
I'm sure we can work this out
expr.
eminim bunu halledebiliriz
154
Konuşma
everything will work out for the best
expr.
her şey yoluna girecek
155
Konuşma
everything will work out
expr.
her şey düzelecek
156
Konuşma
everything will work out for the best
expr.
her şey düzelecek
157
Konuşma
things will work out
expr.
her şey yoluna girecek
158
Konuşma
things will work out for the best
expr.
her şey düzelecek
159
Konuşma
things will work out
expr.
her şey düzelecek
160
Konuşma
everything will work out all right
expr.
her şey düzelecek
161
Konuşma
things will work out all right
expr.
her şey düzelecek
162
Konuşma
things will work out all right
expr.
her şey yoluna girecek
163
Konuşma
things will work out for the best
expr.
her şey yoluna girecek
164
Konuşma
in the event that things don't work out
expr.
işlerin aksaması durumunda
165
Konuşma
you'll have your work cut out for you
expr.
işin zor
166
Konuşma
in the event that things don't work out
expr.
işlerin yolunda gitmemesi durumunda
167
Konuşma
I got out of work late
expr.
işten geç çıktım
168
Konuşma
you'll have your work cut out for you
expr.
umudu kessen iyi olur
169
Konuşma
you'll have your work cut out for you
expr.
ümidi kessen iyi olur
Trade/Economic
170
Ticaret/Ekonomi
out cycle work
i.
dış iş devrimi
171
Ticaret/Ekonomi
out cycle work
i.
dış iş hacmi
172
Ticaret/Ekonomi
work out compound interest
i.
faize faiz yürütülmesi
173
Ticaret/Ekonomi
work out
f.
hesap etmek
174
Ticaret/Ekonomi
out of work
s.
işsiz
175
Ticaret/Ekonomi
work-out
s.
kesin ihaleler ve teklifler içermeyen
Sport
176
Spor
coaches out of work
i.
boştaki teknik direktörler
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of out work
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy