Geçmiş

stuck

"stuck" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 10 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	stuck i.	takılmış
2	Genel	stuck s.	çıkmazda
3	Genel	stuck s.	mahsur
4	Genel	stuck s.	saplanmış
5	Genel	stuck s.	tutkun
6	Genel	stuck s.	şaşırıp kalmış
7	Genel	stuck s.	kımıldamaz
8	Genel	stuck s.	sıkışma
9	Genel	stuck s.	takılmış
Technical
10	Teknik	stuck s.	yuvasında sıkışmış (piston segmanı)

"stuck" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 168 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	be stuck in f.	mahsur kalmak
2	Yaygın Kullanım	be stuck f.	mahsur kalmak
3	Yaygın Kullanım	stuck-up s.	burnu havada
General
4	Genel	(the money) be stuck in atm machine i.	atm'ye para sıkışması
5	Genel	stuck-inside vehicle accident i.	sıkışmalı kaza
6	Genel	stuck-inside vehicle accident i.	sıkışmalı araç kazası
7	Genel	stuck-inside vehicle accident i.	sıkışmalı trafik kazası
8	Genel	being stuck i.	sıkışmışlık
9	Genel	be stuck on f.	vurulmak
10	Genel	be stuck f.	çıkamamak
11	Genel	be stuck f.	batmak
12	Genel	stare like a stuck pig f.	ağzı açık ayran delisi gibi bakmak
13	Genel	be stuck f.	saplanmak
14	Genel	be stuck with f.	üstlenmek
15	Genel	be stuck in f.	saplanmak
16	Genel	be stuck on f.	tutulmak
17	Genel	stuck on f.	vurulmak
18	Genel	be stuck in a difficult situation f.	zor durumda kalmak
19	Genel	be stuck in an elevator f.	asansörde kalmak
20	Genel	be stuck f.	tutulmak
21	Genel	be stuck with f.	yüklenmek
22	Genel	be stuck on f.	bağlanmak
23	Genel	be stuck f.	sıkışmak
24	Genel	get stuck with f.	başına kalmak
25	Genel	get stuck f.	içinden çıkamamak (problem vb)
26	Genel	get stuck f.	saplanmak
27	Genel	get stuck in f.	saplanıp kalmak
28	Genel	get stuck on f.	tutulmak
29	Genel	get stuck f.	çıkmaza girmek
30	Genel	get stuck on f.	aşık olmak
31	Genel	get stuck in f.	sıkışıp kalmak
32	Genel	be stuck in traffic f.	trafiğe takılmak
33	Genel	get stuck in f.	kıran kırana mücadele etmek
34	Genel	be stuck (in) f.	mahsur kalmak
35	Genel	be stuck-up f.	kurum kurum kurulmak
36	Genel	get stuck on f.	-e yapışıp kalmak
37	Genel	be stuck in the middle of nowhere f.	kuş uçmaz kervan geçmez (ücra) bir yere çakılıp/kısılıp kalmak
38	Genel	be stuck in the middle of nowhere f.	dağ başında mahsur kalmak
39	Genel	(the money) be stuck in atm machine f.	para atm'ye sıkışmak
40	Genel	be stuck on a teacher's salary f.	bir öğretmen maaşına talim etmek
41	Genel	get stuck on the question f.	soruda takılmak
42	Genel	be stuck in customs f.	gümrükte takılmak
43	Genel	stuck in s.	saplı
44	Genel	stuck up s.	azametli
45	Genel	stuck on s.	yapışık
46	Genel	stuck-up s.	kendini beğenmiş
47	Genel	stuck-up s.	kibirli
48	Genel	stuck-up s.	burnu havalarda
Colloquial
49	Konuşma Dili	get stuck in one’s head f.	kafasına kazınmak
50	Konuşma Dili	be stuck f.	sıkışıp kalmak
51	Konuşma Dili	get stuck in the traffic f.	trafiğe takılmak
52	Konuşma Dili	be stuck for (something) f.	(bir şey) bulmakta zorlanmak
53	Konuşma Dili	be stuck for (something) f.	(bir şeyde) zorlanmak/tıkanmak
54	Konuşma Dili	be stuck for (something) f.	(bir şey) bulamakta sıkıntı çekmek
55	Konuşma Dili	be stuck for (something) f.	(bir şey) aklına gelmemek
56	Konuşma Dili	be stuck for (something) f.	(bir şeye) sıkışmak
57	Konuşma Dili	be stuck for (something) f.	(bir şeyi) olmamak
58	Konuşma Dili	be stuck for (something) f.	(bir şeyden) yoksun olmak
59	Konuşma Dili	be stuck for (something) f.	(bir şeyi) kalmamak
60	Konuşma Dili	be stuck for f.	-i bulmakta zorlanmak
61	Konuşma Dili	be stuck for f.	'-de zorlanmak/tıkanmak
62	Konuşma Dili	be stuck for f.	'-i bulamakta sıkıntı çekmek
63	Konuşma Dili	be stuck for f.	aklına gelmemek
64	Konuşma Dili	be stuck for f.	'-e sıkışmak
65	Konuşma Dili	be stuck for f.	'-i olmamak
66	Konuşma Dili	be stuck for f.	'-den yoksun olmak
67	Konuşma Dili	be stuck for f.	'-i kalmamak
68	Konuşma Dili	get stuck in [uk] f.	canla başla yapmak/mücadele etmek
69	Konuşma Dili	get stuck in [uk] f.	(yemeğe) gömülmek
70	Konuşma Dili	get stuck in [uk] f.	(yemeğe) yumulmak
71	Konuşma Dili	get stuck into (something) [uk] f.	(bir şeye) saplanıp/takılıp kalmak
72	Konuşma Dili	get stuck into (something) [uk] f.	(bir şeye) gömülmek
73	Konuşma Dili	get stuck into (something) [uk] f.	(bir şeye/şeyde) sıkışıp kalmak
74	Konuşma Dili	stuck in traffic s.	trafiğe takılmış
75	Konuşma Dili	stuck in traffic s.	trafikte kalmış
76	Konuşma Dili	stuck in traffic s.	trafiğe yakalanmış
77	Konuşma Dili	stuck in traffic s.	trafikte sıkışıp kalmış
Idioms
78	Deyim	stuck-up i.	burnu büyük
79	Deyim	be stuck on f.	birine aşık/sevdalı olmak
80	Deyim	be stuck on f.	birine vurgun/yanık olmak
81	Deyim	be stuck on f.	birini çılgınlar/deliler gibi sevmek
82	Deyim	be stuck on f.	birine çıldırasıya aşık olmak
83	Deyim	be stuck on f.	birine vurulmak/tutulmak
84	Deyim	be stuck on f.	birine abayı yakmak/gönlünü kaptırmak
85	Deyim	be stuck on f.	bir düşünceye/fikre saplanıp kalmak
86	Deyim	be stuck on f.	bir duyguya/hisse takılıp/saplanıp kalmak
87	Deyim	be stuck on f.	(bir şeyi) aklına/kafaya takmak
88	Deyim	be stuck on f.	(bir noktada) takılmak/takılıp kalmak
89	Deyim	be stuck on f.	(bir noktayı) anlayamadığı için sonrasına ilerleyememek
90	Deyim	stuck in the muddle f.	belaya batmak
91	Deyim	get stuck in/into (uk) f.	bir şeyin müptelası olmak
92	Deyim	be stuck behind a desk all day f.	bütün gün ofiste tıkılı kalmak
93	Deyim	get stuck in the middle f.	bir yerde saplanıp kalmak
94	Deyim	be stuck behind a desk all day f.	bütün gün ofiste çakılı kalmak
95	Deyim	get stuck in the middle f.	bir sorunun ortasında kalakalmak
96	Deyim	be stuck in a rut f.	çakılı kalmak
97	Deyim	stuck in the muddle f.	çamura saplanmak
98	Deyim	squeal like a stuck pig f.	köşeye sıkışmış domuz gibi ciyaklamak
99	Deyim	be stuck on a treadmill f.	monoton ve kendini tekrar eden bir hayat yaşamak
100	Deyim	be stuck in a rut f.	rutine bağlamak
101	Deyim	be stuck for words f.	söyleyecek söz bulamamak
102	Deyim	get stuck in/into (uk) f.	yemeğe oturmak
103	Deyim	be stuck in a groove f.	(kendi) köşesine tıkılıp kalmak
104	Deyim	be stuck in a time warp f.	taş devrinde/geçmişte takılıp kalmak
105	Deyim	be stuck in a time warp f.	zamanın gerisinde kalmak
106	Deyim	be stuck in a time warp f.	zaman durmuş olmak
107	Deyim	be stuck in a time warp f.	demode kalmak
108	Deyim	be stuck in a time warp f.	geçmiş bir zamanda takılıp kalmak
109	Deyim	be stuck on f.	-e düşkün olmak
110	Deyim	be stuck on f.	'-e tutkun olmak
111	Deyim	be stuck on f.	'-e bayılmak
112	Deyim	be stuck on (someone) f.	(birine) tutkun olmak
113	Deyim	be stuck on (someone) f.	(birine) vurulmuş olmak
114	Deyim	be stuck on (someone) f.	(birine) aşık olmak
115	Deyim	be stuck on (someone) f.	(birine) gönlünü kaptırmak
116	Deyim	be stuck on (someone) f.	(birine) kapılmak
117	Deyim	be stuck on (something) f.	(bir şeye) saplanıp kalmak
118	Deyim	be stuck on (something) f.	(bir şeye) takılıp kalmak
119	Deyim	be stuck on (something) f.	(bir şeyde) takılmak
120	Deyim	have (one's) head (stuck) up (one's) arse f.	kendinden başka kimseyi önemsememek
121	Deyim	have (one's) head (stuck) up (one's) arse f.	salaklık yapmak
122	Deyim	stuck with someone or something s.	biri/bir şey üstüne kalmış
123	Deyim	stuck with someone or something s.	biri/bir şey üstüne yıkılmış
124	Deyim	stuck with someone or something s.	biri/bir şey sırtına yüklenmiş
125	Deyim	stuck with someone or something s.	biri/bir şey başına kalmış
126	Deyim	stuck with someone or something s.	istemediği biriyle/bir şeyle baş başa bırakılmış
127	Deyim	stuck with someone or something s.	birine/bir şeye esir olmuş
128	Deyim	stuck with s.	üstüne kalmış
129	Deyim	stuck with s.	üstüne yıkılmış
130	Deyim	stuck with s.	sırtına yüklenmiş
131	Deyim	stuck with s.	başına kalmış
132	Deyim	stuck with s.	istemediği halde bir şeyle baş başa bırakılmış
133	Deyim	stuck with s.	esir olmuş
134	Deyim	(stuck) in a rut s.	kısır döngüye girmiş
135	Deyim	(stuck) in a rut s.	monotonlaşmış
136	Deyim	(stuck) in a rut s.	rutine bağlamış
137	Deyim	stuck in a groove [uk] s.	(kendi) köşesine tıkılıp kalmış
138	Deyim	stuck on someone or something s.	birine/bir şeye yapışmış
139	Deyim	stuck on someone or something s.	birine/bir şeye yapışıp kalmış
140	Deyim	stuck on someone or something s.	birine/bir şeye tutulmuş
141	Deyim	stuck on someone or something s.	birine/bir şeye bağlanmış
142	Deyim	stuck on someone or something s.	birine/bir şeye aşık
143	Deyim	the name stuck expr.	lakabı öyle kaldı
144	Deyim	the name stuck expr.	takılan lakap yapıştı kaldı
145	Deyim	(caught/stuck) between a rock and a hard place expr.	aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık
146	Deyim	(caught/stuck) between a rock and a hard place expr.	iki ucu boklu değnek
147	Deyim	(caught/stuck) between a rock and a hard place expr.	iki arada bir derede kalmış
Speaking
148	Konuşma	I was stuck in the elevator expr.	asansörde kaldım
149	Konuşma	i am stuck with this name expr.	bu isim üstüme yapıştı kaldı
150	Konuşma	we're stuck in traffic expr.	trafiğe takıldık
Trade/Economic
151	Ticaret/Ekonomi	be stuck in customs f.	gümrüğe takılmak
152	Ticaret/Ekonomi	be stuck in customs f.	mallar gümrüğe takılmak
Technical
153	Teknik	stuck shank i.	yapıştırma ayak
154	Teknik	stuck rings i.	yuvasında sıkışmış piston segmanları
Traffic
155	Trafik	be stuck in traffic f.	trafiğe takılmak
156	Trafik	be stuck in traffic jam f.	trafiğe yakalanmak
Military
157	Askeri	stuck microphone i.	telsiz mandalının basılı kalması sonucunda sürekli harici yayın yapılması
Football
158	Futbol	get stuck in f.	kıran kırana mücadele etmek
159	Futbol	be stuck on the bench f.	yedek kulübesine mahkum olmak
Slang
160	Argo	bleed like a stuck pig f.	çok kanaması olmak
161	Argo	have your head stuck up your arse f.	kendinden başka kimseyi önemsememek
162	Argo	stuck on stupid s.	aptallık üstüne yapışmış
163	Argo	stuck on stupid s.	salaklaşmış
164	Argo	stuck on stupid s.	aptallaşmış
165	Argo	stuck on stupid s.	aptalca/salakça davranıp duran
166	Argo	stuck on stupid s.	aptala/salağa bağlamış
British Slang
167	İngiliz Argosu	bleed like a stuck pig f.	çok kanamak
168	İngiliz Argosu	bleed like a stuck pig f.	oluk gibi kanamak