tabanında - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

tabanında



"tabanında" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tabanında beneath ed.

"tabanında" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 96 sonuç

Türkçe İngilizce
General
parti tabanında/halk tabakasında oluşan fikri hareket/akım ground swell i.
(gotik tarzı ağ tonoz) kenet tabanında yer alan oyma süs pendant i.
korkuluk tabanında yer alan ince taş çıkıntısı cordon i.
deniz tabanında bulunan hidrotermal menfezler seep i.
(kayak tabanında kullanılan) fok derisi skin i.
(teneke bira veya içkiyi) tabanında yer alan delikten içmek shotgun f.
deniz tabanında demersal s.
toplumun tabanında geçerli olan grassroot s.
toplumun tabanında geçerli olan grassroots s.
tabanında anlamı veren ön ek basi- ök.
tabanında anlamı veren ön ek baso- ök.
Technical
deniz tabanında işleme subsea processing i.
baca fırını ocak tabanında metal çentiğin bulunduğu taraf breast i.
(ayakkabı tabanında) tırtık lug i.
vadi tabanında birikim oluşumunu engellemek için kullanılan, vadiden daha geniş düz bir metal parça gusset i.
kömür damarının çatısında veya tabanında dalgalanma roll i.
büyük metal klişe gövdesi veya stereotip/elektrikli klişe tabanında boşluk ya da oyuk bölüm core i.
Computer
veri tabanında kayıtları oluşturan veri grupları tuple i.
bilgisayar veri tabanında yer alan ayrık alan microworld i.
veri tabanında yer alan veri birimi segment i.
(veri tabanında) takma isim synonym i.
(ilişkili veri tabanında) iki dosyayı eşleştirerek her ikisinde ortak olan kayıtlarla üçüncü bir dosya oluşturmak intersect f.
Informatics
veri tabanında veya başka bilgisayar dosyalarında yer alan kayıtları tanımlayan karakter grubu key i.
Mechanic
menteşenin tabanında bulunan ve menteşe milinin etrafında dönen halka gudgeon i.
Architecture
binanın tabanında veya sütunun etrafında oturmaya yetecek alan sağlayan çıkıntı yüzeyi bench table i.
(gotik tarzı ağ tonozda) kenet tabanında yer alan oyma süs pendent i.
(kolon tabanında) pençeye benzer kabartmalı süsleme spur i.
Construction
(betonarme kazık tabanında) çimento fazlalığı pedestal i.
Aeronautic
hava yastıklı teknenin tabanında bulunan dairesel kuşak apron i.
Marine
deniz tabanında yaşayan organizmalar benthos i.
uzak kıyı tabanında akıntı ile oluşan oluklar runnel i.
tekne veya gemi gövdesinin tabanında bulunan çıkıntılı kısım keel i.
(denizaltını) okyanus tabanında beklemeye almak bottom f.
okyanus tabanında yer alan subocean s.
okyanus tabanında gerçekleşen subocean s.
okyanus tabanında oluşan subocean s.
okyanus tabanında yer alan suboceanic s.
okyanus tabanında gerçekleşen suboceanic s.
okyanus tabanında oluşan suboceanic s.
Mining
maden ocağının tabanında yer alan geçit slum i.
Medical
ağız tabanında bulunan kas grubu geniohyoid muscles i.
el ve ayak tabanında oluşan siğil plantar wart i.
Anatomy
beynin tabanında yer alan kemerli beyaz lif demeti trigonum cerebrale i.
beynin tabanında yer alan kemerli beyaz lif demeti fornix i.
kafatasının tabanında bulunan sfenoid kemiğin kenarı alisphenoid i.
tırnak tabanında yer alan beyaz bölüm lunule i.
(eski adıyla) beynin tabanında yer alan kemerli beyaz lif demetinin ön yüzeyinin orta kısmı lyra i.
beynin tabanında bitişik olarak bulunan yumurta biçimli iki gri madde kitlesinden her biri optic thalamus i.
beynin tabanında bitişik olarak bulunan yumurta biçimli iki gri madde kitlesinin oluşturduğu fonksiyonel birim optic thalamus i.
beyin tabanında burun boşluklarının hemen üzerinde bulunan koku alma sinirinin ucundaki iki genişlikten her biri olfactory bulb i.
yumurtalık tabanında bir veya birkaç yumurta hücresinin gelişmesi basal placentation i.
kafatasının tabanında bulunup yetişkinlerde oksipital kemiğin bir parçası olan (kemik) basioccipital i.
kafatasının tabanında yer alan ve yetişkinlerde sfenoid kemiğin bir parçası haline gelen kemik basisphenoid i.
kafatasının tabanında bulunan sfenoid kemiğin kenarıyla ilgili alisphenoid s.
kafatasının tabanında bulunup yetişkinlerde oksipital kemiğin bir parçası olan (kemik) basioccipital s.
Dentistry
diş etleriyle birleşme yerindeki taraklı görünümü vermek için takma diş tabanında yapılan tasarım festoon i.
Parasitology
özellikle avuç içi ve ayak tabanında görülen bir egzama pompholyx i.
Veterinary
(atın ön toynak tabanında görülen) kırmızımsı ağrılı bir renk bozukluğu corn i.
Gastronomy
özellikle fırın tabanında pişirildikten sonra üstüne un serpilen ortası yarık, büyük ve beyaz bir danimarka ekmeği danish loaf [uk] i.
Math
dokuz tabanında nonary s.
dokuz tabanında novenary s.
üç tabanında ternary s.
20 tabanında gösterim sistemine ait vicenary s.
20 tabanında gösterim sistemi ile ilgili vicenary s.
20 tabanında vicenary s.
Biology
okyanusun tabanında ve yüzeyinde görülüp kalsiyum karbonat, kalsiyum veya kireçtaşından oluşan çubuk şeklindeki yapılardan meydana gelen çok küçük bir küre rhabdosphere i.
(böcek antenlerinin tabanında olduğu gibi) küçük oluk scrobe i.
(kabuklunun göğüs tabanında) bir tür solungaç podobranch i.
(kabuklunun göğüs tabanında) bir tür solungaç podobranchia i.
Marine Biology
akvaryum tabanında biriken atıklar sediment i.
akvaryum tabanında kullanılan çakıl, kum gibi doğal maddeler substrate i.
okyanus, deniz veya göllerin tabanında yaşayan hayvan topluluğu epifauna i.
atlantik denizi tabanında keşfedilen jelatinimsi bir madde bathybius i.
Botanic
tohum tomurcuğu tabanında oluşan odunsu doku diski hypostasis i.
bitkinin tabanında bulunan basal s.
(çiçek) taç tabanında kısa uzantıları olan short-spurred s.
Environment
ağaç köklerinin nemlenmesi için ağacın tabanında açılan çukur basin i.
Geography
atlantik okyanusu'nun tabanında, haiti ve porto riko'nun kuzey kısmındaki bir çöküntü nares deep i.
okyanus tabanında çöküntü basin i.
bazı bataklıkların tabanında bulunan killi katman moorband i.
bazı bataklıkların tabanında bulunan killi katman moorpan i.
mevsimlik derenin kanyon tabanında akan kuru yatağı dry wash i.
Geology
özellikle okyanus tabanında yer alan, sıcak su ve çözünmüş mineraller püskürten açıklık thermal vent i.
okyanus tabanında bulunan, alüminyum yönünden zengin, bazalt benzeri magmatik veya volkanik bir kaya türü tholeiite i.
kömür madeni tabanında belirgin yükselti hog's-back i.
okyanusun tabanında ve yüzeyinde görülüp kalsiyum karbonat, kalsiyum veya kireçtaşından oluşan çubuk şeklindeki çok küçük yapılara verilen ad rhabdolith i.
okyanus tabanında bulunup magmanın yükselmesiyle oluşan sualtı dağları oceanic ridge i.
(okyanus tabanında) derin çukur oceanic trench i.
(okyanus tabanında) derin çöküntü oceanic trench i.
okyanus tabanında bulunan, alüminyum yönünden zengin, bazalt benzeri magmatik veya volkanik kaya türüyle ilgili tholeiitic s.
okyanus tabanında bulunan, alüminyum yönünden zengin, bazalt benzeri magmatik veya volkanik kaya türüne benzeyen tholeiitic s.
Military
askeri veri tabanında belirli bir birliği ifade eden yedi rakamlı alfasayısal kod unit line number i.
müşterek operasyon planlama ve uygulama veri tabanında beş basamaklı bir tanımlama numarası plan identification number i.
Sport
tabanında yuvarlak plaka bulunan tek kişilik bir kayak teleferiği türü button lift [uk] i.
tabanında yuvarlak plaka bulunan tek kişilik bir kayak teleferiği türü button tow i.
Ornithology
gaga tabanında yer alan dikensi tüy seta i.