Geçmiş

beneath

"beneath" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 23 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	beneath ed.	altında
General
2	Genel	beneath zf.	aşağıdan
3	Genel	beneath zf.	aşağıda
4	Genel	beneath zf.	aşağıya
5	Genel	beneath zf.	altta
6	Genel	beneath zf.	altına
7	Genel	beneath zf.	alta
8	Genel	beneath zf.	yer altında
9	Genel	beneath zf.	yakışmaz
10	Genel	beneath zf.	layık değil
11	Genel	beneath ed.	ile örtülü
12	Genel	beneath ed.	ile kaplı
13	Genel	beneath ed.	kontrolü altında
14	Genel	beneath ed.	gücü altında
15	Genel	beneath ed.	etkisi altında
16	Genel	beneath ed.	daha düşük rütbeli
17	Genel	beneath ed.	yakışık almayan
18	Genel	beneath ed.	tabanında
19	Genel	beneath ed.	yamaçta daha alçak konumda
Technical
20	Teknik	beneath zf.	altına
21	Teknik	beneath zf.	altında
Aeronautic
22	Havacılık	beneath zf.	aşağısına
23	Havacılık	beneath zf.	aşağısında

"beneath" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 178 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	a lot of water has flowed beneath the bridge i.	o zamandan bu zamana çok şey değişti
2	Genel	be beneath someone f.	birine yakışmamak
3	Genel	be beneath someone f.	birinin tenezzül etmeyeceği bir şey olmak
4	Genel	beneath contempt s.	aşağılık
5	Genel	beneath contempt s.	rezil
6	Genel	trapped beneath s.	Altında kalmış
7	Genel	trapped beneath s.	altında hapsolmuş
8	Genel	beneath that veneer of politeness zf.	kibar görünüm altında
9	Genel	from beneath zf.	altından
10	Genel	beneath the surface zf.	yüzeyin altında
Phrasals
11	Öbek Fiiller	pin someone or something beneath something f.	altında mahsur bırakmak
12	Öbek Fiiller	fall beneath something f.	bir şeyin altına düşmek/inmek
13	Öbek Fiiller	lie down beneath something f.	bir şeyin altına/altında uzanmak/yatmak
14	Öbek Fiiller	fall beneath f.	altına düşmek/inmek
15	Öbek Fiiller	pin (someone or something) beneath (someone or something) f.	(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında mahsur bırakmak
16	Öbek Fiiller	pin (someone or something) beneath (someone or something) f.	(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına sıkıştırmak
17	Öbek Fiiller	pin (someone or something) beneath (someone or something) f.	(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına hapsetmek
18	Öbek Fiiller	pin (someone or something) beneath (someone or something) f.	(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında hareketsiz bırakmak
19	Öbek Fiiller	pin (someone or something) beneath (someone or something) f.	(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında kapana kıstırmak
20	Öbek Fiiller	pin (someone or something) beneath (someone or something) f.	(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında bırakmak
21	Öbek Fiiller	pin beneath f.	altında mahsur bırakmak
22	Öbek Fiiller	pin beneath f.	altına sıkıştırmak
23	Öbek Fiiller	pin beneath f.	altına hapsetmek
24	Öbek Fiiller	pin beneath f.	altında hareketsiz bırakmak
25	Öbek Fiiller	pin beneath f.	altında kapana kıstırmak
26	Öbek Fiiller	pin beneath f.	altında bırakmak
27	Öbek Fiiller	work beneath (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) altında çalışmak (fiziksel olarak)
28	Öbek Fiiller	work beneath (something) f.	(bir şeyin) altında/alt kısmında çalışmak
29	Öbek Fiiller	work beneath (someone) f.	(birinin) altında çalışmak (rütbe olarak)
30	Öbek Fiiller	work beneath (someone) f.	(birinin) astı olmak
Colloquial
31	Konuşma Dili	beneath contempt i.	aşağılık
32	Konuşma Dili	marry beneath f.	kendi düzeyinden aşağıda birisiyle evlenmek
33	Konuşma Dili	beneath contempt s.	rezil
34	Konuşma Dili	beneath (someone or something) s.	(birinden/bir şeyden) aşağı bir düzeyde
35	Konuşma Dili	beneath (someone or something) s.	(birinden/bir şeyden) düşük
36	Konuşma Dili	beneath (someone or something) s.	(birinin/bir şeyin) gerisinde
37	Konuşma Dili	beneath (someone or something) s.	(birinin/bir şeyin) düzeyine uymayan
38	Konuşma Dili	beneath (someone or something) s.	(birinin/bir şeyin) düzeyinden düşük
39	Konuşma Dili	beneath (someone or something) s.	(birinin/bir şeyin) düzeyinin altında
40	Konuşma Dili	beneath (someone or something) s.	(birine/bir şeye) yakışmayan
41	Konuşma Dili	beneath (someone or something) zf.	(birinin/bir şeyin) altında
42	Konuşma Dili	beneath notice expr.	dikkate değmez
43	Konuşma Dili	beneath notice expr.	dikkate almaya değmez
44	Konuşma Dili	beneath contempt expr.	değersiz
45	Konuşma Dili	beneath contempt expr.	hor görmeye bile değmez
46	Konuşma Dili	beneath notice expr.	üzerinde durulmaya değmez
47	Konuşma Dili	beneath notice expr.	üzerinde durmaya değmez
48	Konuşma Dili	beneath something expr.	bir şeyin altında
49	Konuşma Dili	beneath someone expr.	birine yakışmayan
50	Konuşma Dili	beneath (the/someone's) radar expr.	gözden/(birinin) gözünden kaçmış
51	Konuşma Dili	beneath (the/someone's) radar expr.	dikkatten/(birinin) dikkatinden kaçmış
52	Konuşma Dili	beneath (the/someone's) radar expr.	farkına varılmamış/(biri) farkına varmamış
53	Konuşma Dili	beneath (the/someone's) radar expr.	atlanmış/(biri) atlamış
54	Konuşma Dili	beneath (the/someone's) radar expr.	unutulmuş/(biri) unutmuş
55	Konuşma Dili	beneath (the/someone's) radar expr.	gözden/(birinin) gözünden uzak kalmış
Idioms
56	Deyim	marry beneath oneself f.	kendinden daha aşağıda/daha aşağı statüde biriyle evlenmek
57	Deyim	marry beneath oneself f.	dengi olmayan/uygunsuz biriyle evlenmek
58	Deyim	fly beneath the radar f.	gözden/dikkatten kaçmak
59	Deyim	fly beneath the radar f.	farkına varılamamak
60	Deyim	fly beneath the radar f.	fark edilememek
61	Deyim	fly beneath the radar f.	atlanmak
62	Deyim	fly beneath the radar f.	atlamak
63	Deyim	fly beneath the radar f.	unutulmak
64	Deyim	fly beneath the radar f.	unutmak
65	Deyim	fly beneath someone's radar f.	gözünden/dikkatinden kaçmak
66	Deyim	fly beneath someone's radar f.	farkına varamamak
67	Deyim	fly beneath someone's radar f.	fark edememek
68	Deyim	fly beneath someone's radar f.	atlanmak
69	Deyim	fly beneath someone's radar f.	atlamak
70	Deyim	fly beneath someone's radar f.	unutulmak
71	Deyim	fly beneath someone's radar f.	unutmak
72	Deyim	let the grass grow beneath (one's) feet f.	hiçbir şey yapmadan vakit geçirmek
73	Deyim	let the grass grow beneath (one's) feet f.	boşuna zaman harcamak
74	Deyim	let the grass grow beneath (one's) feet f.	oyalanmak
75	Deyim	let the grass grow beneath (one's) feet f.	eğlenmek
76	Deyim	let the grass grow beneath (one's) feet f.	atıl kalmak/davranmak
77	Deyim	let the grass grow beneath (one's) feet f.	pasif kalmak
78	Deyim	let the grass grow beneath (one's) feet f.	bir türlü harekete geçmemek
79	Deyim	let the grass grow beneath (one's) feet f.	tembel/üşengeç olmak/davranmak
80	Deyim	let the grass grow beneath (one's) feet f.	tembellik yapmak
81	Deyim	let the grass grow beneath (one's) feet f.	minder çürütmek
82	Deyim	look beneath the surface f.	(meselenin/konunun) derinine/özüne inmek/bakmak
83	Deyim	look beneath the surface f.	(meselenin/konunun) derinine/özüne odaklanmak/yoğunlaşmak
84	Deyim	look beneath the surface f.	derinlemesine incelemek
85	Deyim	look beneath the surface f.	görüneni değil altında yatan/içini/özünü görmeye/anlamaya çalışmak
86	Deyim	not let the grass grow beneath (one's) feet f.	boş/yerinde duramamak/oturamamak
87	Deyim	not let the grass grow beneath (one's) feet f.	dur durak bilmemek
88	Deyim	not let the grass grow beneath (one's) feet f.	her yere/işe yetişmek
89	Deyim	not let the grass grow beneath (one's) feet f.	kıçı yer/minder görmemek
90	Deyim	not let the grass grow beneath (one's) feet f.	bir dakika durmamak/oturmamak
91	Deyim	not let the grass grow beneath (one's) feet f.	çok/sürekli aktif olmak
92	Deyim	sit beneath the salt f.	mevki/rütbe/itibar açısından aşağı/alt seviyede olmak
93	Deyim	sit beneath the salt f.	(şaka yollu) biz fanilerin arasına karışmak
94	Deyim	slip beneath the radar f.	gözden/dikkatten kaçmak
95	Deyim	slip beneath the radar f.	farkına varılamamak
96	Deyim	slip beneath the radar f.	fark edilememek
97	Deyim	slip beneath one's radar f.	gözünden/dikkatinden kaçmak
98	Deyim	slip beneath one's radar f.	farkına varamamak
99	Deyim	slip beneath one's radar f.	fark edememek
100	Deyim	drop beneath somebody's radar f.	dikkat edilmemek
101	Deyim	drop beneath the/somebody's radar f.	dikkatinden kaçmak
102	Deyim	drop beneath the radar f.	dikkat edilmemek
103	Deyim	drop beneath somebody's radar f.	dikkatlerden kaçmak
104	Deyim	drop beneath the radar f.	dikkatlerden kaçmak
105	Deyim	drop beneath the/somebody's radar f.	gündeminde olmamak
106	Deyim	feel it beneath (one) (to do something) f.	gururuna yedirememek
107	Deyim	drop beneath the radar f.	gözünden kaçmak
108	Deyim	drop beneath somebody's radar f.	gözden kaçmak
109	Deyim	drop beneath somebody's radar f.	gözünden kaçmak
110	Deyim	drop beneath the radar f.	gözden kaçmak
111	Deyim	drop beneath somebody's radar f.	ihmal edilmek
112	Deyim	drop beneath the radar f.	ihmal edilmek
113	Deyim	feel it beneath one f.	onuruna yedirememek
114	Deyim	marry beneath one's station f.	kendisinden aşağı sınıftan birisiyle evlenmek
115	Deyim	marry beneath oneself f.	kendisinden aşağı sınıfta birisiyle evlenmek
116	Deyim	feel it beneath one (to do something) f.	onuruna yedirememek
117	Deyim	drop beneath the radar f.	unutulmak
118	Deyim	drop beneath somebody's radar f.	unutulmak
119	Deyim	let the grass grow beneath (one's) feet f.	aktif olmamak
120	Deyim	let the grass grow beneath (one's) feet f.	hareketsiz olmak
121	Deyim	let the grass grow beneath (one's) feet f.	durgun olmak
122	Deyim	let the grass grow beneath (one's) feet f.	boş boş durmak/dikilmek
123	Deyim	drop beneath the radar f.	dikkatten kaçmak
124	Deyim	drop beneath the radar f.	gündemde olmamak
125	Deyim	drop beneath one's radar f.	dikkatinden kaçmak
126	Deyim	drop beneath one's radar f.	gündeminde olmamak
127	Deyim	feel it beneath f.	onuruna yedirememek
128	Deyim	fly beneath someone's radar f.	dikkatinden kaçmak
129	Deyim	beneath contempt s.	berbat
130	Deyim	beneath contempt s.	felaket
131	Deyim	beneath contempt s.	menfur
132	Deyim	beneath contempt s.	iğrenç
133	Deyim	beneath contempt s.	çok kötü
134	Deyim	beneath contempt s.	beş para etmez
135	Deyim	beneath the surface zf.	(meselenin/konunun) derinine/özüne
136	Deyim	beneath the surface zf.	içinde/derinlerde bir yerde
137	Deyim	beneath the surface zf.	görüntüsünün/görünüşünün altında
138	Deyim	beneath the salt zf.	mevki/rütbe/itibar açısından aşağı/alt seviyede
139	Deyim	beneath contempt expr.	adice
140	Deyim	beneath contempt expr.	ahlaksızca
141	Deyim	beneath one's dignity expr.	asaletini zedeleyici
142	Deyim	beneath one's dignity expr.	gurur kırıcı
143	Deyim	beneath one's dignity expr.	itibarını zedeleyici
144	Deyim	a lot of water has flowed beneath the bridge expr.	köprünün altından çok sular aktı
145	Deyim	beneath one's dignity expr.	onur kırıcı
146	Deyim	beneath one's dignity expr.	saygınlığını zedeleyici
147	Deyim	beneath contempt expr.	utanmazca
148	Deyim	beneath the surface expr.	görünenin arkasında/altında
149	Deyim	beneath the surface expr.	içinde
150	Deyim	beneath the surface expr.	derinlerde bir yerde
151	Deyim	beneath the surface expr.	yüzeyin altında
152	Deyim	beneath (one's) dignity expr.	(birinin) asaletine yakışmayan/uymayan
153	Deyim	beneath (one's) dignity expr.	(birinin) haysiyetine/ağırbaşlılığına uymayan
154	Deyim	beneath one's dignity expr.	birine yakışmayan
155	Deyim	beneath dignity expr.	asaletine yakışmayan/uymayan
156	Deyim	beneath dignity expr.	haysiyetine/ağırbaşlılığına uymayan
157	Deyim	beneath dignity expr.	yakışmayan
158	Deyim	beneath dignity expr.	gurur kırıcı
159	Deyim	beneath dignity expr.	itibar zedeleyici
160	Deyim	beneath dignity expr.	onur kırıcı
161	Deyim	beneath dignity expr.	saygınlığını zedeleyici
162	Deyim	beneath somebody's dignity expr.	birinin asaletine yakışmayan/uymayan
163	Deyim	beneath somebody's dignity expr.	birinin haysiyetine/ağırbaşlılığına uymayan
164	Deyim	beneath somebody's dignity expr.	birine yakışmayan
165	Deyim	beneath somebody's dignity expr.	gurur kırıcı
166	Deyim	beneath somebody's dignity expr.	itibar zedeleyici
167	Deyim	beneath somebody's dignity expr.	onur kırıcı
168	Deyim	beneath somebody's dignity expr.	birinin saygınlığını zedeleyici
169	Deyim	beneath your dignity expr.	birinin asaletine yakışmayan/uymayan
170	Deyim	beneath your dignity expr.	birinin haysiyetine/ağırbaşlılığına uymayan
171	Deyim	beneath your dignity expr.	birine yakışmayan
172	Deyim	beneath your dignity expr.	gurur kırıcı
173	Deyim	beneath your dignity expr.	itibar zedeleyici
174	Deyim	beneath your dignity expr.	onur kırıcı
175	Deyim	beneath your dignity expr.	birinin saygınlığını zedeleyici
Technical
176	Teknik	seepage beneath a dam i.	baraj altından sızıntı
Computer
177	Bilgisayar	beneath text i.	metin sonu
Medical
178	Medikal	beneath the tongue expr.	dil altında