Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
the horizon
the horizon
Geçmiş
Cümleler
"the horizon"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 41 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
horizon
i.
ufuk
There was a moment of silence when we saw the enemy ships on the
horizon.
Ufukta
düşman gemilerini gördüğümüzde bir an sessizlik oldu.
More Sentences
General
2
Genel
horizon
i.
ufuk
The sun was rising on the
horizon
while I was sailing along.
Ben yelken açarken güneş
ufukta
yükseliyordu.
More Sentences
Technical
3
Teknik
horizon
ufuk
That seminar broadened my
horizon.
O seminer
ufkumu
genişletti.
More Sentences
Meteorology
4
Meteoroloji
horizon
ufuk
This opens
horizons
for the future which will extend our project even beyond the geographical confines of our continent.
Bu, projemizi kıtamızın coğrafi sınırlarının da ötesine taşıyacak gelecek için
ufuklar
açacaktır.
More Sentences
General
5
Genel
horizon
i.
görüş
6
Genel
horizon
i.
yeryüzüyle gökyüzünün birleşmiş gibi göründüğü yer
7
Genel
horizon
i.
çevren
8
Genel
horizon
i.
anlayış
9
Genel
horizon
i.
gözerimi
10
Genel
horizon
i.
katman
11
Genel
horizon
i.
tabaka
12
Genel
horizon
i.
bireyin ufku
13
Genel
horizon
i.
bakış açısı
14
Genel
horizon
i.
bilgi ve deneyim aralığı
15
Genel
horizon
i.
beklenti
16
Genel
horizon
i.
ulaşılabilir hedef
17
Genel
horizon
i.
amaç
18
Genel
horizon
i.
hedef
19
Genel
horizon
f.
ufuk ile sınırlandırmak
20
Genel
horizon
f.
ufuk sınırında tutmak
Technical
21
Teknik
horizon
i.
çevren
22
Teknik
horizon
tabaka
23
Teknik
horizon
gözerimi
Dyeing
24
Boyacılık
horizon
i.
ufuk mavisi
25
Boyacılık
horizon
i.
yeşilimsi beyaz
Astronomy
26
Gökbilim
horizon
i.
görülen ufuk
27
Gökbilim
horizon
i.
yatay ufuk
28
Gökbilim
horizon
i.
gözlemcinin pozisyonu ile kesişip gözlemcinin zenit nadir hattına dik düşen çizgi
29
Gökbilim
horizon
i.
gök ufku
30
Gökbilim
horizon
i.
gök küresi ufuk hattı
31
Gökbilim
horizon
i.
yeryüzünün merkezinden geçen düzleme sahip gökküresi çemberi
Social Sciences
32
Sosyal Bilimler
horizon
i.
belirli bir kültürün bir alana hızlıca yayıldığı zaman dilimi
33
Sosyal Bilimler
horizon
i.
kültürel benzerlik gösteren farklı eserlere dayalı gelişim düzeyi
34
Sosyal Bilimler
horizon
i.
kültürel benzerlik gösteren farklı eserlere dayanan kültürel bölge
Geography
35
Coğrafya
horizon
i.
irtifa gözleminde kullanılan seviye göstergesi
36
Coğrafya
horizon
i.
göz hizasında yansıtılan ve manzaranın doğal ufuk çizgisine yerleştirildiği görselde yer alan hayali çizgi
Geology
37
Jeoloji
horizon
i.
o horizonları
38
Jeoloji
horizon
i.
fosillerin yer aldığı kaya tabakasına ait spesifik pozisyon
39
Jeoloji
horizon
i.
horizonlaşmış toprak
40
Jeoloji
horizon
i.
yanındaki toprak tabakalarından ayrıştırılabilen belirli özelliklere sahip toprak katmanı
41
Jeoloji
horizon
kat
"the horizon"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 53 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Idioms
1
Deyim
on the horizon
expr.
ufukta
And I say this because dark clouds are appearing
on the horizon.
Bunu söylüyorum çünkü
ufukta
kara bulutlar beliriyor.
More Sentences
General
2
Genel
descent of the sun below the western horizon
i.
güneş batması
3
Genel
descent of the sun below the western horizon
i.
güneşin batması
4
Genel
over the horizon
s.
ufuk ötesi
Idioms
5
Deyim
dark clouds on the horizon
i.
muhtemel tehlike
6
Deyim
a cloud on the horizon
i.
muhtemel tehlike
7
Deyim
a cloud on the horizon
i.
ufuktaki kara bulut
8
Deyim
dark clouds on the horizon
i.
ufuktaki kara bulutlar
9
Deyim
a (small) cloud on the horizon
i.
ufuktaki kara bulut
10
Deyim
a (small) cloud on the horizon
i.
tehlike çanı
11
Deyim
a (small) cloud on the horizon
i.
muhtemel zorluk/sıkıntı
12
Deyim
cloud on the horizon
i.
muhtemel tehlike
13
Deyim
cloud on the horizon
i.
ufuktaki kara bulut
14
Deyim
cloud on the horizon
i.
tehlike çanı
15
Deyim
cloud on the horizon
i.
muhtemel zorluk/sıkıntı
16
Deyim
dark cloud on the horizon
i.
muhtemel tehlike
17
Deyim
dark cloud on the horizon
i.
ufuktaki kara bulutlar
18
Deyim
dark cloud on the horizon
i.
tehlike çanları
19
Deyim
dark cloud on the horizon
i.
kötü günlerin geleceğinin göstergesi
20
Deyim
dark cloud on the horizon
i.
kötüye gideceğinin göstergesi
21
Deyim
loom large on the horizon
f.
gelecekte büyük önem arz edecek şekilde belirmek
22
Deyim
loom on the horizon
f.
ufukta görünmek
23
Deyim
burst into sight at the horizon
f.
ufukta görünmek
24
Deyim
loom large on the horizon
f.
(ufukta) ciddi bir olasılık olarak belirmek
25
Deyim
looming on the horizon
expr.
eli kulağında
26
Deyim
on the horizon
expr.
olacak gibi görünen
27
Deyim
on the horizon
expr.
ufukta belirmiş
28
Deyim
clouds on the horizon
expr.
ufukta kara bulutlar belirmek (olumsuz bazı durumların yaşanacığını gösterir)
29
Deyim
dark clouds on the horizon
expr.
ufukta kara bulutlar belirmek (olumsuz bazı durumların yaşanacığını gösterir)
30
Deyim
beyond the horizon
expr.
görüş mesafesinin dışında
31
Deyim
beyond the horizon
expr.
ufkun ardında/ötesinde
32
Deyim
beyond the horizon
expr.
şu an tahmin edebileceğinin/öngörebileceğinin ötesinde
33
Deyim
beyond the horizon
expr.
şu an bilebileceğinin ötesinde
34
Deyim
there are clouds on the horizon
expr.
ufukta kara bulutlar var/görünüyor
35
Deyim
there are clouds on the horizon
expr.
muhtemel tehlikeler var/görünüyor
36
Deyim
there are clouds on the horizon
expr.
kötü şeyler olacağına dair işaretler/belirtiler var
Technical
37
Teknik
beyond-the-horizon
s.
ufuk ötesi
38
Teknik
over the planning horizon
expr.
planlama ufku üzerinde
Computer
39
Bilgisayar
beyond-the-horizon propagation
i.
ufuk ötesine yayılım
Telecom
40
Telekom
customs over-the-horizon enforcement network
i.
abd gümrük hizmeti uzun menzilli ses haberleşme sistemi
41
Telekom
cothen (customs over-the-horizon enforcement network)
kısalt.
abd gümrük hizmeti uzun menzilli ses haberleşme sistemi
Astronomy
42
Gökbilim
horizon of the universe
i.
evren gözerimi
43
Gökbilim
horizon of the universe
i.
evren ufku
44
Gökbilim
depression of the visible horizon
i.
(gerçek veya doğal ufkun altında kalan) gözle görülür açısal ufuk çöküntüsü
45
Gökbilim
depression of the visible horizon
i.
ufuk depresyonu
46
Gökbilim
dip of the horizon
i.
gerçek ufkun altında yer alan görünen ufkun açısal çöküntüsü
47
Gökbilim
dip of the horizon
i.
ufki hat ile gözlemcinin gözünden okyanusun yüzeyine çizilen teğet arasındaki açı
48
Gökbilim
dip of the horizon
i.
yatay ufuk ile daha aşağıdaki görünen ufuk çizgisi arasındaki düşey açı
Military
49
Askeri
over-the-horizon amphibious operations
i.
ufuk ötesi amfibi harekat
50
Askeri
over-the-horizon amphibious operations
i.
kıyı ötesinden başlatılan operasyon girişimi
51
Askeri
over-the-horizon radar
i.
ufuk ötesi radar
52
Askeri
over-the-horizon radar
i.
görüş alanı dışında tespit yapmak için atmosferik yansımayı kullanan radar sistemi
Slang
53
Argo
smoke on the horizon
f.
gerilimi artırmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of the horizon
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy