bakış açısı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bakış açısı



"bakış açısı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
bakış açısı perspective i.
bakış açısı point of view i.
bakış açısı viewpoint i.
General
bakış açısı feeling i.
bakış açısı line of vision i.
bakış açısı eye i.
bakış açısı slant i.
bakış açısı stance i.
bakış açısı outlook i.
bakış açısı angle i.
bakış açısı aspect i.
bakış açısı line of sight i.
bakış açısı standpoint i.
bakış açısı contention i.
bakış açısı attitude i.
bakış açısı vista i.
bakış açısı vantage point i.
bakış açısı visto i.
bakış açısı horizon i.
bakış açısı complexion i.
bakış açısı piece i.
bakış açısı pov (point of view) i.
bakış açısı corner i.
bakış açısı point i.
bakış açısı prospective i.
bakış açısı system i.
bakış açısı view i.
Idioms
bakış açısı a point of view i.
Technical
bakış açısı viewpoint i.
Computer
bakış açısı elevation i.
bakış açısı pov i.
bakış açısı point of view i.
Informatics
bakış açısı viewpoint i.
Telecom
bakış açısı look angle i.

"bakış açısı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 99 sonuç

Türkçe İngilizce
General
hayata bakış (açısı) an outlook on life i.
hayata bakış (açısı) attitude to life i.
hayata bakış (açısı) view of life i.
dar bakış açısı narrow point of view i.
bütüncül bakış açısı holistic view i.
bütünleştirici bakış açısı holistic view i.
tarafsız bakış açısı objective perspective i.
sinirbilimsel bakış açısı neuroscience perspective i.
hayata bakış açısı perspective on life i.
ahlaki ve etik bakış açısı alignment i.
probleme/soruna bakış açısı line of reasoning i.
teorik bakış açısı theoretical point of view i.
geniş bakış açısı capaciousness i.
bütünsel bakış açısı holistic view i.
kapsamlı zihinsel bakış açısı vista i.
bakış açısı genişliği bigness i.
akıllıca bakış açısı wisdom i.
yetkililerin bakış açısı officialdom i.
düzenlemelere sıkı sıkıya bağlı kalanların bakış açısı officialdom i.
(geleceğe dair) kötümser bakış açısı doomwatch i.
kültsel eğilim veya bakış açısı cultism i.
meseleye yeni bakış açısı initiative i.
(birinin) belirli bir olaya bakış açısı shoes i.
kadın bakış açısı female gaze i.
anaerkil bakış açısı female gaze i.
bakış açısı veya muamele bakımından tümüyle ciddi olma sobersidedness i.
bakış açısı geliştirmek develop a point of view f.
farklı bir bakış açısı kazanmak gain a different point of view f.
farklı bir bakış açısı kazanmak gain a different viewpoint f.
yeni bir bakış açısı getirmek bring a new perspective f.
bireysel bakış açısı benimsemek adopt an individual perspective f.
bakış açısı kazandırmak give point of view f.
eseri farklı bakış açısı ve yorumla değerlendirmek recontextualise f.
eseri farklı bakış açısı ve yorumla değerlendirmek recontextualize f.
kişisel bakış açısı ile ilgili subjective s.
bakış açısı ile ilgili vistal s.
tek taraflı (argüman, bakış açısı) one-legged s.
taraflı (argüman, bakış açısı) one-legged s.
incelikli ve dikkatli (davranış, bakış açısı) go-slow s.
bakış açısı kısıtlı olan parish-pump [uk] s.
erkek egemen bakış açısı ile ilgili phallocentric s.
bakış açısı dar olan small-bore s.
bakış açısı veya muamele bakımından tümüyle ciddi olan sobersided s.
bütüncül bakış açısı ile öne çıkan synoptic s.
bütüncül bakış açısı ile öne çıkan synoptical s.
farklı bir bakış açısı ile from a different viewpoint zf.
sosyokültürel bakış açısı ile socioculturally zf.
uzay bakış açısı ile spaceward zf.
Phrasals
bakış açısı/yaklaşımı (birinden/bir şeyden) gelmek come from (someone or something) f.
bakış açısı/yaklaşımı (birinden/bir şeyden) kaynaklanmak come from (someone or something) f.
bakış açısı/yaklaşımı (birine/bir şeye) dayanmak come from (someone or something) f.
Phrases
birinin bakış açısı where one is coming from expr.
birinin bakış açısı where someone is coming from expr.
Proverb
herkesin bakış açısı farklıdır different persons have different attitudes
olayın içerisinde olmayan biri daha geniş/objektif bir bakış açısı geliştirebilir onlookers see most of the game
Colloquial
pratik bakış açısı a practical turn of mind i.
birinin bakış açısı one's say i.
-e bakış açısı perspective on i.
(bir şeye) bakış açısı perspective on (something) i.
Idioms
belirli bir bakış açısı a (kind of) turn of mind i.
belirli bir bakış açısı a (kind of) turn of mind i.
birinin bir konudaki bakış açısı (someone's) take on (something) i.
dar bakış açısı tunnel vision i.
sınırlı bakış açısı tunnel vision i.
erkek bakış açısı male gaze i.
ataerkil bakış açısı male gaze i.
karamsar bir bakış açısı/bakış a jaundiced eye i.
önyargılı bir bakış açısı/bakış a jaundiced eye i.
negatif/olumsuz bir bakış açısı/bakış a jaundiced eye i.
yeni/benzersiz bir bakış açısı a new slant i.
bilimsel bir bakış açısı a scientific turn of mind i.
(bir tartışmada) bakış açısı side of the fence i.
(bir şeye) yepyeni bir bakış açısı kazandırmak put a new complexion on (something) f.
(bir şeye) yepyeni bir bakış açısı kazandırmak put a different complexion on (something) f.
yeni bir bakış açısı kazandırmak add a new wrinkle f.
(bir şeye) yepyeni/farklı bir bakış açısı kazandırmak put a new/different complexion on something f.
dürüst/gerçekçi bir bakış açısı olmak not be whistling dixie [us] f.
başka bir bakış açısı another pair of eyes expr.
Trade/Economic
geniş bakış açısı broad scanning i.
parasal bakış açısı monetary point of view i.
Politics
gerici ve muhafazakar bakış açısı ile liberal ve radikal bakış açısı arasında kalan politik görüş middle i.
Technical
(gözlemcinin bakış açısı spiral dışında iken) saat yönüne dönen sinistrorsal s.
(gözlemcinin bakış açısı spiral dışında iken) saat yönüne dönen sinistrorse s.
Computer
bakış açısı yüksekliği height of pov i.
bakış açısı yakala capture pov expr.
Psychology
entelektüel bakış açısı, duyarlılık, içe dönüklük ve çekingenlik ile tanımlanan mizaç modeli cerebrotonia i.
bakış açısı alma perspective-taking i.
ortodoks bakış açısı dışındaki (fenomen) metapsychical s.
Logic
yaratıcı sorun çözme bakış açısı ile synectically zf.
Biology
belirli bir taksonomik bakış açısı veya sisteme göre taksona uyan elemanların tanımı circumscription i.
Social Sciences
feminist bakış açısı teorisi feminist standpoint theory i.
fransızlara özgü düşünce ve bakış açısı gallicism i.
her şeyi insanın deneyim ve değerleri açısından yorumlayan (bakış açısı) anthropocentric s.
Literature
ilahi bakış açısı omniscient i.
(dickens'ın david copperfield romanında) wilkins micawber adlı karakterin aşırı iyimser bakış açısı micawberism i.
anlatıcı bakış açısı point of view i.
Religious
tanrısal doğaya sezgisel bilgi ile ulaşılabileceğini ileri süren bakış açısı theosophism i.
Philosophy
tanrısal doğaya sezgisel bilgi ile ulaştığını ileri süren bakış açısı theosophy i.
Slang
dürüst/gerçekçi bir bakış açısı olmak be not whistling dixie f.