Geçmiş

ufacık

"ufacık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 40 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	ufacık	tiny s.
General
2	Genel	ufacık	lilliput i.
3	Genel	ufacık	small s.
4	Genel	ufacık	poky s.
5	Genel	ufacık	wee s.
6	Genel	ufacık	minuscule s.
7	Genel	ufacık	minute s.
8	Genel	ufacık	diminutive s.
9	Genel	ufacık	dinky s.
10	Genel	ufacık	inappreciable s.
11	Genel	ufacık	very small s.
12	Genel	ufacık	teentsy s.
13	Genel	ufacık	teenyweeny s.
14	Genel	ufacık	skimpy s.
15	Genel	ufacık	wispy s.
16	Genel	ufacık	weeny s.
17	Genel	ufacık	bitsy s.
18	Genel	ufacık	teeny-tiny s.
19	Genel	ufacık	toy s.
20	Genel	ufacık	vest-pocket s.
21	Genel	ufacık	minikin s.
22	Genel	ufacık	minim s.
23	Genel	ufacık	young s.
24	Genel	ufacık	dwarf s.
25	Genel	ufacık	incommodious s.
26	Genel	ufacık	flyspeck s.
27	Genel	ufacık	snippety s.
28	Genel	ufacık	measly s.
29	Genel	ufacık	pigmy s.
30	Genel	ufacık	pusil [obsolete] s.
31	Genel	ufacık	slight [obsolete] zf.
Colloquial
32	Konuşma Dili	ufacık	knobby [uk] s.
33	Konuşma Dili	ufacık	piccaninny s.
Idioms
34	Deyim	ufacık	a mite s.
35	Deyim	ufacık	knee-high to a duck s.
36	Deyim	ufacık	incy-wincy s.
37	Deyim	ufacık	little bitty expr.
Technical
38	Teknik	ufacık	microlitic s.
39	Teknik	ufacık	tiny s.
Slang
40	Argo	ufacık	two-by-four s.

"ufacık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	ufacık şey	mite i.
2	Genel	ufacık nokta	pinpoint i.
3	Genel	ufacık dal parçası	sprig i.
4	Genel	ufacık bir miktar	trace i.
5	Genel	ufacık bir belirti	flicker i.
6	Genel	ufacık şey	minikin i.
7	Genel	ufacık tefecik	petite i.
8	Genel	ufacık şey	wisp i.
9	Genel	ufacık olma	minuteness i.
10	Genel	ufacık leke	spot i.
11	Genel	ufacık çocuk	tiny [brit] i.
12	Genel	ufacık şey	dot i.
13	Genel	kümes gibi ufacık yer	pigeonhole i.
14	Genel	ufacık şey	farthing i.
15	Genel	ufacık miktar	fingerfull i.
16	Genel	ufacık nesne	fingerling i.
17	Genel	ufacık şey	skiff i.
18	Genel	ufacık şey	skift i.
19	Genel	ufacık şey	snicket [dialect] [uk] i.
20	Genel	ufacık olma	pygmyism i.
21	Genel	ufacık tefecik	tiny s.
22	Genel	daha ufacık olanı	dinkier s.
23	Genel	(kıyafet) ufacık ve dar	skimpy s.
24	Genel	ufacık bir biçimde	diminutively zf.
25	Genel	ufacık bir halde	wispily zf.
26	Genel	ufacık bir biçimde	diminutely zf.
Colloquial
27	Konuşma Dili	ufacık miktar	rap i.
28	Konuşma Dili	ufacık/minicik/zerre kadar bir şey	blip i.
29	Konuşma Dili	ufacık/küçücük (bir şey)	a touch of (something) i.
30	Konuşma Dili	ufacık bir önemi bile olmamak	not matter tuppence [uk/australia] f.
31	Konuşma Dili	ufacık bile	not a jot expr.
32	Konuşma Dili	ufacık bile değil	not a jot expr.
33	Konuşma Dili	ufacık bile	not one/a jot (or tittle) expr.
34	Konuşma Dili	ufacık bile değil	not one/a jot (or tittle) expr.
Idioms
35	Deyim	ufacık bir iş	a lick of work i.
36	Deyim	ufacık bir iş	lick of work i.
37	Deyim	ufacık/küçücük bir şey	touch of something i.
38	Deyim	ufacık (bir şey)	mere trifle i.
39	Deyim	ufacık şeylere sinirlenmek	feel out of humour [uk] f.
40	Deyim	ufacık bir iş yapmamak	not do a hand's turn f.
41	Deyim	ufacık tefecik	slip of a (something) s.
42	Deyim	ufacık bir iş yapmama	haven't done a hand's turn expr.
Archaic
43	Eski Kullanım	ufacık parça	plack i.