Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
elbow
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"elbow"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 32 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
elbow
i.
dirsek
General
2
Genel
elbow
i.
dönemeç
3
Genel
elbow
i.
boru dirseği
4
Genel
elbow
i.
eklem
5
Genel
elbow
i.
dirsek
6
Genel
elbow
i.
dirsek şeklinde büküntü
7
Genel
elbow
f.
dirsekle vurmak
8
Genel
elbow
f.
itelemek
9
Genel
elbow
f.
dirsek atmak
10
Genel
elbow
f.
dirseklemek
11
Genel
elbow
f.
ite kaka yol açmak
12
Genel
elbow
f.
dirsekle dürtmek
13
Genel
elbow
f.
dirsekle itmek
14
Genel
elbow
f.
yol açmak
15
Genel
elbow
f.
bükülmek
16
Genel
elbow
f.
kenarından kıvrılmak
17
Genel
elbow
s.
kılıksız
18
Genel
elbow
s.
pejmürde
Technical
19
Teknik
elbow
i.
dalga kılavuzu
20
Teknik
elbow
i.
dirsek (boru için)
21
Teknik
elbow
i.
dirsek bağlantı parçası
Textile
22
Tekstil
elbow
i.
dirsek kol
23
Tekstil
elbow
i.
fakir kol
24
Tekstil
elbow
i.
elbisenin dirseği örten kısmı
Architecture
25
Mimarlık
elbow
i.
(kapı veya pencerelerde) köşe kulağı
Furniture
26
Mobilya
elbow
i.
kolçak
Medical
27
Medikal
elbow
i.
dirsek
28
Medikal
elbow
i.
elbov
Anatomy
29
Anatomi
elbow
i.
dirsek
Zoology
30
Zooloji
elbow
i.
kuşlarda veya memelilerde dirsek
Geography
31
Coğrafya
elbow
i.
nehir ya da sahil kıvrımı
Sport
32
Spor
elbow
i.
(okçulukta) yay kolu
"elbow"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 379 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
drain elbow
i.
tahliye dirseği
2
Genel
elbow grease
i.
ince iş
3
Genel
exhaust elbow
i.
egzoz dirseği
4
Genel
elbow grease
i.
emek
5
Genel
gored elbow
i.
açık dirsek
6
Genel
elbow-shaped pipe
i.
boru dirseği
7
Genel
elbow room
i.
hareket alanı
8
Genel
elbow room
i.
hareket edecek alan
9
Genel
plastic elbow
i.
plastik dirsek
10
Genel
elbow pad
i.
dirseklik
11
Genel
elbow interpreting
i.
refakat tercümanlığı
12
Genel
elbow interpreting
i.
eşlik çevirmenliği
13
Genel
elbow interpreting
i.
refakat çevirmenliği
14
Genel
elbow interpreting
i.
eşlik tercümanlığı
15
Genel
elbow [us]
i.
dirsek makarna
16
Genel
elbow out
f.
atmak
17
Genel
be at someone's elbow
f.
yanında olmak
18
Genel
be at someone's elbow
f.
yanı başında olmak
19
Genel
elbow out
f.
kovmak
20
Genel
elbow somebody out
f.
atmak
21
Genel
elbow somebody out
f.
kovmak
22
Genel
elbow someone aside
f.
birisini koluyla/eliyle yana itmek
23
Genel
elbow the opponent
f.
rakibine dirsek atmak
24
Genel
having an elbow
s.
dirsekli
25
Genel
at one's elbow
zf.
yanıbaşında
26
Genel
at his elbow
zf.
elinin altında
27
Genel
at his elbow
zf.
yanıbaşında
28
Genel
at one's elbow
zf.
yakın
29
Genel
at one's elbow
zf.
elinin altında
30
Genel
at one's elbow
zf.
yanı başında
31
Genel
at one's elbow
zf.
yardıma hazır
32
Genel
at the elbow
zf.
eli kulağında
Phrasals
33
Öbek Fiiller
elbow (one) out
f.
(birini) istifaya zorlamak
34
Öbek Fiiller
elbow (one) out
f.
(birine) el çektirmek
35
Öbek Fiiller
elbow someone out of something and elbow someone out
f.
birini bir şeyden istifa etmeye zorlamak
36
Öbek Fiiller
elbow someone out of something and elbow someone out
f.
birine bir şeyden el çektirmek
37
Öbek Fiiller
elbow (one) out of (something)
f.
(birini bir şeyden) istifa etmeye zorlamak
38
Öbek Fiiller
elbow (one) out of (something)
f.
(birine bir şeyden) el çektirmek
39
Öbek Fiiller
elbow aside
f.
koluyla/eliyle yana itmek
40
Öbek Fiiller
elbow aside
f.
kenara itmek
41
Öbek Fiiller
elbow out of
f.
'den istifaya zorlamak
42
Öbek Fiiller
elbow out of
f.
''den el çektirmek
43
Öbek Fiiller
elbow out
f.
'den istifaya zorlamak
44
Öbek Fiiller
elbow out
f.
''den el çektirmek
Phrases
45
İfadeler
more power to your elbow
expr.
başarılar
46
İfadeler
more power to your elbow
expr.
başarılar dilerim
47
İfadeler
more power to your elbow
expr.
başarılarının devamını dilerim
48
İfadeler
more power to your elbow
expr.
haydi kolay gelsin
49
İfadeler
more power to your elbow
expr.
allah/tanrı kolaylık versin
50
İfadeler
more power to your elbow
expr.
allah/tanrı güç versin
51
İfadeler
more power to your elbow
expr.
allah/tanrı gücünü artırsın
52
İfadeler
more power to your elbow
expr.
şansın bol/açık olsun
53
İfadeler
more power to your elbow
expr.
umarım
54
İfadeler
more power to your elbow
expr.
inşallah
55
İfadeler
more power to your elbow
expr.
yolun açık olsun
Colloquial
56
Konuşma Dili
elbow grease
i.
güçlü bir şekilde ovma/fırçalama
57
Konuşma Dili
elbow grease
i.
kuvvetlice ovma/fırçalama
58
Konuşma Dili
elbow grease
i.
sertçe çitileme
59
Konuşma Dili
elbow grease
i.
ağır/yorucu iş
60
Konuşma Dili
elbow grease
i.
fiziksel güç harcamayı gerektiren iş
61
Konuşma Dili
elbow grease
i.
gayret gerektiren iş
62
Konuşma Dili
elbow grease
i.
kol gücüyle yapılan iş
63
Konuşma Dili
elbow grease
i.
kol gücü
64
Konuşma Dili
elbow grease
i.
fiziksel güç
65
Konuşma Dili
elbow-bending
i.
çok içme
66
Konuşma Dili
elbow-bending
i.
aşırı içme
67
Konuşma Dili
elbow-bending
i.
içkiyi kaçırma
68
Konuşma Dili
elbow-bending
i.
içkiyi abartma
69
Konuşma Dili
elbow-bending
i.
içkinin ölçüsünü kaçırma
70
Konuşma Dili
elbow-bending
i.
içkiyi fazla kaçırma
71
Konuşma Dili
crook one's elbow
f.
alkol tüketmek
72
Konuşma Dili
crook one's elbow
f.
aşırı alkol tüketmek
73
Konuşma Dili
crook one's elbow
f.
alkole boğulmak
74
Konuşma Dili
crook one's elbow
f.
bira fıçısına düşmek
75
Konuşma Dili
crook the elbow
f.
alkol tüketmek
76
Konuşma Dili
crook the elbow
f.
aşırı alkol tüketmek
77
Konuşma Dili
crook the elbow
f.
alkole boğulmak
78
Konuşma Dili
crook the elbow
f.
bira fıçısına düşmek
79
Konuşma Dili
crook one's elbow
f.
kafayı bulmak
80
Konuşma Dili
crook the elbow
f.
kafayı bulmak
81
Konuşma Dili
crook one's elbow
f.
çok içmek
82
Konuşma Dili
crook one's elbow
f.
içki yuvarlamak
83
Konuşma Dili
crook one's elbow
f.
kafayı çekmek
84
Konuşma Dili
bend one's elbow
f.
çok içmek
85
Konuşma Dili
bend one's elbow
f.
içki yuvarlamak
86
Konuşma Dili
bend one's elbow
f.
kafayı çekmek
87
Konuşma Dili
elbow (one's) way
f.
kalabalıkta dirsekleriyle yol açarak ilerlemek
88
Konuşma Dili
elbow (one's) way
f.
itip kakarak yol açmak
89
Konuşma Dili
elbow (one's) way
f.
kalabalıkta dirsek ata ata ilerlemek
90
Konuşma Dili
elbow (one's) way to the top
f.
birilerinin üstüne basarak ilerlemek
91
Konuşma Dili
elbow (one's) way to the top
f.
birilerinin sırtından/üstünden ilerlemek
92
Konuşma Dili
elbow (one's) way to the top
f.
başarmak için her şeyi yapmak
93
Konuşma Dili
elbow (one's) way to the top
f.
ne pahasına olursa olsun başarmaya çalışmak
94
Konuşma Dili
doesn't know his ass from his elbow
expr.
bir bok bilmez
95
Konuşma Dili
doesn't know his ass from his elbow
expr.
hiçbir şey bilmez
Idioms
96
Deyim
elbow-bending
i.
kafa/kafayı çekme
97
Deyim
elbow-bending
i.
kafayı dumanlama
98
Deyim
elbow-bending
i.
içki içip sarhoş olma
99
Deyim
elbow-bending
i.
içki atma/yuvarlama
100
Deyim
elbow-bending
i.
içkiyi kaçırma
101
Deyim
elbow grease
i.
alın teri
102
Deyim
elbow grease
i.
el emeği
103
Deyim
elbow-grease
i.
emek
104
Deyim
elbow-grease
i.
çaba
105
Deyim
elbow-grease
i.
gayret
106
Deyim
elbow-grease
i.
uğraşma
107
Deyim
some elbow room
i.
hareket serbestisi
108
Deyim
some elbow room
i.
hareket/manevra alanı
109
Deyim
some elbow room
i.
kıpırdayacak alan
110
Deyim
crook (one's) elbow
f.
kafa/kafayı çekmek
111
Deyim
crook (one's) elbow
f.
kafayı dumanlamak
112
Deyim
crook (one's) elbow
f.
içki içip sarhoş olmak
113
Deyim
crook (one's) elbow
f.
içki atmak/yuvarlamak
114
Deyim
crook (one's) elbow
f.
içkiyi kaçırmak
115
Deyim
crook the elbow
f.
kafa/kafayı çekmek
116
Deyim
crook the elbow
f.
kafayı dumanlamak
117
Deyim
crook the elbow
f.
içki içip sarhoş olmak
118
Deyim
crook the elbow
f.
içki atmak/yuvarlamak
119
Deyim
crook the elbow
f.
içkiyi kaçırmak
120
Deyim
bend one's elbow
f.
kafa/kafayı çekmek
121
Deyim
bend one's elbow
f.
kafayı dumanlamak
122
Deyim
bend one's elbow
f.
içki içip sarhoş olmak
123
Deyim
bend one's elbow
f.
içki atmak/yuvarlamak
124
Deyim
bend one's elbow
f.
içkiyi kaçırmak
125
Deyim
bend one's elbow
f.
aşırı içmek
126
Deyim
bend the elbow
f.
aşırı içmek
127
Deyim
lift one's elbow
f.
aşırı içmek
128
Deyim
give the elbow
f.
aşk ilişkisine son vermek
129
Deyim
get the elbow
f.
baştan atılmak
130
Deyim
use some elbow grease
f.
biraz gayret etmek
131
Deyim
give the elbow
f.
birisiyle olan ilişkisini sonlandırmak
132
Deyim
give the elbow
f.
birisini terk etmek
133
Deyim
give somebody the elbow
f.
birisiyle ilişkisini sonlandırmak (aşk)
134
Deyim
give someone some elbow room
f.
birine hareket/manevra alanı tanımak/vermek
135
Deyim
give someone some elbow room
f.
birine yer açmak
136
Deyim
give the elbow
f.
başından atmak
137
Deyim
bend one's elbow
f.
çok içmek
138
Deyim
lift one's elbow
f.
çok içmek
139
Deyim
bend the elbow
f.
çok içmek
140
Deyim
give the elbow
f.
dışarı atmak
141
Deyim
can't tell your arse from your elbow
f.
en basit işi bile becerememek
142
Deyim
give someone some elbow room
f.
hareket serbestisi vermek
143
Deyim
elbow someone out of something
f.
el çektirmek
144
Deyim
not know your arse from your elbow
f.
en basit işi bile becerememek
145
Deyim
elbow someone out of something
f.
istifaya zorlamak
146
Deyim
bend one's elbow
f.
içmek
147
Deyim
elbow someone out
f.
istifaya zorlamak
148
Deyim
bend one's elbow
f.
içmeye gitmek
149
Deyim
give the elbow
f.
kapıyı göstermek
150
Deyim
lift one's elbow
f.
kafayı çekmek
151
Deyim
elbow one's way across
f.
kalabalığı yara yara ilerlemek
152
Deyim
elbow one's way across
f.
kalabalığı yararak ilerlemek
153
Deyim
bend one's elbow
f.
kafa çekmek ya da kafa çekmeye gitmek
154
Deyim
bend one's elbow
f.
kafaları çekmek
155
Deyim
bend one's elbow
f.
kafayı çekmek
156
Deyim
lift one's elbow
f.
kafaları çekmek
157
Deyim
get the elbow
f.
kovulmak
158
Deyim
bend the elbow
f.
kafaları çekmek
159
Deyim
bend the elbow
f.
kafayı çekmek
160
Deyim
give the elbow
f.
pasaportunu vermek
161
Deyim
give the elbow
f.
(ilişkiden) kurtulmak
162
Deyim
use (a little) (bit of) elbow grease
f.
güçlü bir şekilde ovmak/fırçalamak
163
Deyim
use (a little) (bit of) elbow grease
f.
kuvvetlice ovmak/fırçalamak
164
Deyim
use (a little) (bit of) elbow grease
f.
sertçe çitilemek
165
Deyim
use (a little) (bit of) elbow grease
f.
kol gücüyle temizlemek
166
Deyim
use (a little) (bit of) elbow grease
f.
biraz kol gücü kullanmak
167
Deyim
use (a little) (bit of) elbow grease
f.
biraz fiziksel güç uygulamak
168
Deyim
bend one's the elbow
f.
çok içmek
169
Deyim
bend one's the elbow
f.
içki yuvarlamak
170
Deyim
bend one's the elbow
f.
kafayı çekmek
171
Deyim
bend one's the elbow
f.
içip içip sarhoş olmak
172
Deyim
bend one's the elbow
f.
içkiyi kaçırmak
173
Deyim
bend the elbow
f.
çok içmek
174
Deyim
bend the elbow
f.
içki yuvarlamak
175
Deyim
bend the elbow
f.
kafayı çekmek
176
Deyim
bend the elbow
f.
içip içip sarhoş olmak
177
Deyim
bend the elbow
f.
içkiyi kaçırmak
178
Deyim
bend elbow
f.
çok içmek
179
Deyim
bend elbow
f.
içki yuvarlamak
180
Deyim
bend elbow
f.
kafayı çekmek
181
Deyim
bend elbow
f.
içip içip sarhoş olmak
182
Deyim
bend elbow
f.
içkiyi kaçırmak
183
Deyim
bend your elbow [us]
f.
içmek
184
Deyim
bend your elbow [us]
f.
kafayı çekmek
185
Deyim
bend your elbow [us]
f.
içki yuvarlamak
186
Deyim
elbow (one's way) through
f.
kalabalığı yara yara ilerlemek
187
Deyim
elbow (one's way) through
f.
kalabalığı yararak ilerlemek
188
Deyim
elbow (one's way) through
f.
kalabalığın içerisinden/insanların arasından itiş kakış geçmek
189
Deyim
use elbow grease
f.
fiziksel güç uygulamak
190
Deyim
use elbow grease
f.
kol gücü kullanmak
191
Deyim
elbow room
f.
istediği gibi hareket etme özgürlüğü
192
Deyim
elbow room
f.
istediğini yapma özgürlüğü
193
Deyim
elbow room
f.
kafasına göre hareket etme özgürlüğü
194
Deyim
give (one) the big elbow
f.
(birini) reddetmek
195
Deyim
give (one) the big elbow
f.
(birini) kovmak
196
Deyim
give (one) the big elbow
f.
(birini) kapı dışarı etmek
197
Deyim
give (one) the big elbow
f.
(birine) tekmeyi vurmak
198
Deyim
give (someone) the elbow
f.
(birini) reddetmek
199
Deyim
give (someone) the elbow
f.
(birini) terk etmek
200
Deyim
give (someone) the elbow
f.
(birini) bırakmak
201
Deyim
give (someone) the elbow
f.
(birini) geri çevirmek
202
Deyim
give (someone) the elbow
f.
(biriyle) ilişkiyi bitirmek (aşk)
203
Deyim
give (someone) the elbow
f.
(birini) kovmak
204
Deyim
give (someone) the elbow
f.
(birini) işten atmak/çıkarmak
205
Deyim
give (someone) the elbow
f.
(birinin) işine son vermek
206
Deyim
lift the elbow
f.
aşırı içmek
207
Deyim
lift the elbow
f.
çok içmek
208
Deyim
lift the elbow
f.
kafayı çekmek
209
Deyim
lift the elbow
f.
ölçüsüz içki içmek
210
Deyim
lift your elbow
f.
aşırı içmek
211
Deyim
lift your elbow
f.
çok içmek
212
Deyim
lift your elbow
f.
kafayı çekmek
213
Deyim
lift your elbow
f.
ölçüsüz içki içmek
214
Deyim
more power to your elbow!
expr.
beline kuvvet
215
Deyim
like tryin' to scratch your ear with your elbow
expr.
deveye hendek atlatmak kadar zor
216
Deyim
at one's elbow
expr.
elinin altında
217
Deyim
at one's elbow
expr.
el altında
218
Deyim
more power to your elbow!
expr.
eline kuvvet!
219
Deyim
like tryin' to scratch your ear with your elbow
expr.
imkansız
220
Deyim
give somebody the elbow
expr.
ilişkiyi bitirmek (aşk)
221
Deyim
more power to your elbow!
expr.
kolay gelsin!
222
Deyim
at one's elbow
expr.
kullanılmaya hazır
223
Deyim
more power to someone's elbow
expr.
şansın bol olsun
224
Deyim
all power to someone's elbow
expr.
şansın bol olsun
225
Deyim
all power to someone's elbow
expr.
tanrı sana güç versin
226
Deyim
more power to someone's elbow
expr.
tanrı sana güç versin
227
Deyim
at one's elbow
expr.
yanıbaşında
228
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
kolay gelsin
229
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
eline kuvvet
230
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
tanrı sana güç versin
231
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
allah/tanrı gücünü artırsın
232
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
beline kuvvet
233
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
başarılar
234
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
şansın bol/açık olsun
235
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
allah/tanrı kolaylık versin
236
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
yolun açık olsun
237
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
kolay gelsin
238
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
eline kuvvet
239
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
tanrı sana güç versin
240
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
allah/tanrı gücünü artırsın
241
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
beline kuvvet
242
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
başarılar
243
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
şansın bol/açık olsun
244
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
allah/tanrı kolaylık versin
245
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
yolun açık olsun
246
Deyim
at elbow
expr.
yanında
247
Deyim
at elbow
expr.
yanı başında
248
Deyim
at elbow
expr.
el altında
249
Deyim
at elbow
expr.
yakınında
250
Deyim
at someone's elbow
expr.
birinin hemen yanında
251
Deyim
at someone's elbow
expr.
birinin yanı başında
252
Deyim
at someone's elbow
expr.
birinin elinin altında
253
Deyim
at someone's elbow
expr.
birinin yakınında
254
Deyim
at your elbow
expr.
yanı başında
255
Deyim
at your elbow
expr.
yakınında
256
Deyim
at your elbow
expr.
elinin altında
257
Deyim
at your elbow
expr.
uzanma mesafesinde
258
Deyim
at your elbow
expr.
hemen yanında
259
Deyim
like trying to scratch your ear with your elbow
expr.
deveye hendek atlatmak kadar zor
260
Deyim
like trying to scratch your ear with your elbow
expr.
deveyi iğne deliğinden geçirmek gibi
261
Deyim
like trying to scratch your ear with your elbow
expr.
havanda su dövmek gibi
262
Deyim
like trying to scratch your ear with your elbow
expr.
yapılması çok zor
263
Deyim
like trying to scratch your ear with your elbow
expr.
imkansız
Speaking
264
Konuşma
use some elbow grease!
expr.
ha gayret!
Technical
265
Teknik
pipe elbow
i.
boru dirseği
266
Teknik
outlet elbow
i.
çıkış bağlantı dirseği
267
Teknik
waveguide elbow
i.
dalga kılavuzu dirseği
268
Teknik
long-radius elbow
i.
deveboynu
269
Teknik
reducing elbow
i.
daraltıcı dirsek
270
Teknik
elbow fitting
i.
dirsek şeklindeki bağlantı elemanı
271
Teknik
elbow pipe
i.
dirsekli boru
272
Teknik
elbow crutch
i.
dirsek koltuk değneği
273
Teknik
swivelling elbow
i.
döner dirsek
274
Teknik
elbow hose
i.
dirsek borusu
275
Teknik
elbow joint
i.
dirsek bağlantısı
276
Teknik
elbow nipple
i.
dirsek nipeli
277
Teknik
elbow nipple
i.
dirsekli nipel
278
Teknik
elbow union
i.
dirsekli rakor
279
Teknik
elbow-tee
i.
dirsekli te
280
Teknik
elbow joint
i.
dirsekli ek
281
Teknik
threaded elbow
i.
dişli dirsek
282
Teknik
elbow pipe
i.
dirsek boru
283
Teknik
corrugated elbow
i.
dirsek şeklinde spiral boru
284
Teknik
exhaust pipe elbow
i.
egzoz borusu dirseği
285
Teknik
long-radius elbow
i.
geniş dirsek
286
Teknik
duct elbow
i.
kanal dirseği
287
Teknik
welding elbow
i.
kaynaklı dirsek
288
Teknik
street elbow
i.
kuyruklu dirsek
289
Teknik
miter elbow
i.
köşeli dirsek
290
Teknik
elbow-rest frame
i.
kolluk tabanı
291
Teknik
drop elbow
i.
kulaklı dirsek
292
Teknik
elbow joint
i.
küresel sürgü burcu contası
293
Teknik
pump elbow
i.
pompa dirseği
294
Teknik
reducing elbow
i.
redüksiyon dirsek
295
Teknik
union elbow
i.
rakorlu dirsek
296
Teknik
reducing elbow
i.
redüksiyonlu dirsek
297
Teknik
removable elbow-rest
i.
seyyar kolluk
298
Teknik
hot-air pipe elbow
i.
sıcak hava dirseği
299
Teknik
t-elbow
i.
t dirsek
300
Teknik
valve elbow
i.
vanalı dirsek
301
Teknik
side outlet elbow
i.
yan çıkış bağlantı dirseği
Computer
302
Bilgisayar
elbow connector
i.
dirsek bağlayıcısı
303
Bilgisayar
elbow connector
i.
dirsekli bağlayıcı
Electric
304
Elektrik
waveguide elbow
i.
dalga kılavuzu dirseği
Textile
305
Tekstil
elbow patch
i.
dirsek yaması
Construction
306
İnşaat
pipe elbow
i.
boru dirseği
307
İnşaat
elbow filling
i.
deve boynu
308
İnşaat
street elbow
i.
kuyruklu dirsek
Furniture
309
Mobilya
elbow-rest
i.
kolluk
Automotive
310
Otomotiv
mechanic's elbow
i.
dirsek izi
311
Otomotiv
elbow room
i.
dirsek mesafesi
312
Otomotiv
exhaust elbow
i.
egzoz dirseği
Marine
313
Denizcilik
elbow in the hawse
i.
çaparız
314
Denizcilik
elbow in the hawse
i.
çapariz
Medical
315
Medikal
lower elbow
i.
alt dirsek
316
Medikal
babysitter's elbow
i.
bakıcı (dirsek) çıkığı
317
Medikal
pulled elbow
i.
bakıcı (dirsek) çıkığı
318
Medikal
nursemaid's elbow
i.
bakıcı (dirsek) çıkığı
319
Medikal
elbow arthroplasty
i.
dirsek artroplastisi
320
Medikal
elbow injuries
i.
dirsek yaralanmaları
321
Medikal
hooter's elbow
i.
dirsek dış kısmındaki çıkıntı çevresinin ağrılı bir hastalığı
322
Medikal
elbow pain
i.
dirsek ağrıması
323
Medikal
archer's elbow
i.
dirsek dış kısmındaki çıkıntı çevresinin ağrılı bir hastalığı
324
Medikal
elbow pain
i.
dirsek ağrısı
325
Medikal
tennis elbow
i.
dirsek dış kısmındaki çıkıntı çevresinin ağrılı bir hastalığı
326
Medikal
elbow joint
i.
dirsek eklemi
327
Medikal
elbow dislocations
i.
dirsek çıkıkları
328
Medikal
golfer’s elbow
i.
genelde golf oyuncularında görülen humerusun içyan epikondil periostu ve ön kol fleksör kaslarının iltihabı ile belirgin ağrılı durum
329
Medikal
golfer's elbow
i.
golfçü dirseği
330
Medikal
shoulder and elbow dislocation
i.
omuz ve dirsek çıkığı
331
Medikal
stiff elbow
i.
sert dirsek
332
Medikal
tennis elbow
i.
tenisçi dirseği
333
Medikal
nontraumatic elbow ankylosis
i.
travmatik olmayan dirsek ankilozu
334
Medikal
elbow scissors
i.
bandaj makası
Anatomy
335
Anatomi
elbow bone
i.
dirsek kemiği
336
Anatomi
human elbow
i.
dirsek eklemi
337
Anatomi
human elbow
i.
ön kol ve üst kol arasındaki eklem bağlantısı
338
Anatomi
tennis elbow
i.
lateral epikondilit
339
Anatomi
tennis elbow
i.
burkma gibi sebeplerle alt kol kaslarının zorlanması sonucu dirseğin dış kısmındaki tendonda meydana gelen ağrılı inflamasyon
Pathology
340
Patoloji
miner's elbow
i.
iltihaplanma sonucu dirseğin koyu renkli bölümünün şişmesi
Geography
341
Coğrafya
elbow lake
i.
minnesota eyaletinde şehir
Military
342
Askeri
elbow telescope
i.
dirsekli dürbün
Sport
343
Spor
elbow strike
i.
dirsek vuruşu
344
Spor
elbow touch
i.
dirsek teması
345
Spor
elbow pad
i.
dirsek koruyucu
346
Spor
elbow protector
i.
dirseklik
Slang
347
Argo
Elbow bender
i.
ağır içici
348
Argo
elbow (l-bow)
i.
ömür boyu hapis cezası
349
Argo
not know one's arse from one's elbow
f.
en basit işi bile yapamamak
350
Argo
not know one's arse from one's elbow
f.
elinden bir bok gelmemek
351
Argo
lift one's elbow
f.
ölçüsüz içki içmek
352
Argo
can't tell (one's) arse from (one's) elbow
expr.
kendine hayrı yok
353
Argo
can't tell (one's) arse from (one's) elbow
expr.
en basit işi bile beceremez
354
Argo
can't tell (one's) arse from (one's) elbow
expr.
kendine bile hayrı yok
355
Argo
can't tell (one's) arse from (one's) elbow
expr.
aptal
356
Argo
can't tell (one's) arse from (one's) elbow
expr.
beyinsiz
357
Argo
can't tell (one's) arse from (one's) elbow
expr.
alık
358
Argo
doesn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk]
expr.
elinden bir bok gelmez
359
Argo
doesn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk]
expr.
kafası basmaz
360
Argo
doesn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk]
expr.
bir şeyden/boktan anlamaz
361
Argo
doesn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk]
expr.
bir bok bilmez
362
Argo
doesn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk]
expr.
hiçbir şey bilmez
363
Argo
wouldn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk]
expr.
elinden bir bok gelmez
364
Argo
wouldn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk]
expr.
kafası basmaz
365
Argo
wouldn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk]
expr.
bir şeyden/boktan anlamaz
366
Argo
wouldn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk]
expr.
bir bok bilmez
367
Argo
wouldn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk]
expr.
hiçbir şey bilmez
368
Argo
doesn't know (one's) ass from (one's) elbow
expr.
elinden bir bok gelmez
369
Argo
doesn't know (one's) ass from (one's) elbow
expr.
kafası basmaz
370
Argo
doesn't know (one's) ass from (one's) elbow
expr.
bir şeyden/boktan anlamaz
371
Argo
doesn't know (one's) ass from (one's) elbow
expr.
bir bok bilmez
372
Argo
doesn't know (one's) ass from (one's) elbow
expr.
hiçbir şey bilmez
373
Argo
wouldn't know (one's) ass from (one's) elbow
expr.
elinden bir bok gelmez
374
Argo
wouldn't know (one's) ass from (one's) elbow
expr.
kafası basmaz
375
Argo
wouldn't know (one's) ass from (one's) elbow
expr.
bir şeyden/boktan anlamaz
376
Argo
wouldn't know (one's) ass from (one's) elbow
expr.
bir bok bilmez
377
Argo
wouldn't know (one's) ass from (one's) elbow
expr.
hiçbir şey bilmez
British Slang
378
İngiliz Argosu
give someone the elbow
f.
birini reddetmek
379
İngiliz Argosu
bend one's elbow
f.
içki içmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of elbow
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy