french - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

french

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"french" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 44 sonuç

İngilizce Türkçe
General
french i. fransız
french i. fransızca
french i. fransa halkı
french i. fransız toplumu
french i. fransızlar
french i. fransız kökenli kimseler
french f. sebzeleri veya eti pişirmek için ince ince dilimlemek
french f. etten kemiği ayırmak
french f. şeklen fransızlaştırmak
french f. fransız usulü ile hazırlamak
french f. fransızlaşmak
french s. fransa ile ilgili
french s. fransızca ile ilgili
french s. fransa'ya ait
french s. fransa'ya özgü
french s. fransızlara ait veya ilişkin
french s. fransızlara özgü
french s. fransız kültürüne ait veya ilişkin
french s. fransız kültürüne özgü
french s. fransızlara yakışan
french s. fransız kökenli
french s. fransızları andıran
french s. fransız kültürüne yakışan
french s. kökenini fransız kültüründen alan
french s. fransız kültürünü andıran
french s. fransa'da üretilmiş
french s. fransa'da tasarlanmış
french s. fransız eşyalardan kopyalanmış
french s. fransızlarca yerleşilmiş
french s. fransızlardan oluşan
french s. fransa dışındaki fransızlara ait veya ilişkin
Colloquial
french i. kaba dil
french i. sokak ağzı
french i. küfürlü ve argo dil
Gastronomy
french i. sek vermut
french i. fransız vermutu
french i. aromatik sek beyaz şarap
french f. (taze fasulyeleri) pişirmeden önce ince dilimler halinde kesmek
french f. (pirzoladan) yağı veya kemiği almak
french f. (bonfileyi) pişirmeden önce dilimleyip iyice dövmek
Linguistics
french s. fransızcaya ait
Slang
french f. bir kişiye oral seks yapmak
french f. fransız öpücüğü vermek
french f. (yatağı) girilemez hale getirmek için çarşafını ayak ucundan kendi üzerine katlamak

"french" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
french fries i. patates kızartması
french-fried potatoes i. patates kızartması
french wine i. fransız şarabı
General
french press i. kahve demleme aparatı
french people i. fransız insanı
french fried potatoes i. cips
french fried potatoes i. patates kızartması
french bean i. taze fasulye
french art i. fransız sanatı
french leave i. sıvışma
french person i. fransız kişi
french bread i. francala
french historical fiction i. fransız tarihi roman
french fries i. patates tava
french capital i. fransa'nın başkenti
french fries i. cips
french fries i. kızarmış patates
french horn i. korno
french fries i. patates kızartması
french bed i. çift kişilik yatak
french cookery i. fransız mutfağı
french windows i. teras veya bahçeye açılan camlı ve çift kanatlı kapının kanatları
french pancake i. fransız keki
french lavender i. karabaş
french literature i. fransız edebiyatı
french window i. balkon kapısı
french horn i. daire şeklinde çalgı borusu
french doors i. camlı ve çift kanatlı kapının kanatları
french omelet i. fransız omleti
french bed i. büyük yatak
french fiction i. fransız romanı
french teacher i. fransızca öğretmeni
french toast i. yumurtaya batırılıp tavada kızartılmış ekmek
french guiana i. fransız guyanası
french patina i. fransız patina
french francs i. fransız frangı
french form i. fransızca formu
swiss french i. isviçre fransızcası
french antilles i. fransız antilleri
french canadian i. kanada fransızcası
french language i. fransızca
french guiana i. fransız ginesi
french franc i. fransız frankı
belgian french i. belçika fransızcası
canadian french i. kanada fransızcası
french polynesia i. fransız polinezyası
the french i. fransızlar
french cultural center i. fransız kültür merkezi
french barley i. frenkarpası
french leave i. izinsiz ayrılma
french and indian war i. fransız-kızılderili savaşı
french-speaking west i. fransızca konuşulan batı
french pleat i. muz topuz
french twist i. muz topuz
french southern and antarctic lands i. fransız güney ve antarktik bölgesi
the french southern and antarctic lands i. fransız güney ve antarktik bölgesi
french polynesian i. fransız polinezyalı
french kiss i. fransız öpücüğü
french braid hair i. örgülü saç
french braid hair i. balıksırtı saç
french dictionary i. fransızca sözlük
french beans i. taze fasulye
french cuisine i. fransız mutfağı
french people i. fransız halkı
french translator i. fransızca çevirmen
french translator i. fransızca tercüman
élixir de jeunesse (french) i. gençlik iksiri
cacolet [french dialect] i. hasta ya da yaralı taşımak için katıra yerleştirilmiş oturma alanı ya da yatak
cadeau [french] i. hediye
café au lait [french] i. sütlü kahve
café au lait [french] i. sıcak süt ile kahve karışımı
caféfiltre [french] i. filtre kahve
café au lait [french] i. açık kahverengi
cadeau [french] i. armağan
calembour [french] i. cinas
calembour [french] i. sözcük oyunu
cameroun [french] i. kamerun'un fransız sömürgesi (eski)
cameroun [french] i. kamerun
actualité [french] i. hakikat
afars and issas french territory of i. cibuti
actualité [french] i. gerçek
actualité [french] i. doğruluk
actualité [french] i. 1
actualité [french] i. aktüalite
cantine [french] i. büfe
cantine [french] i. kantin
cauchemar [french] i. kabus
cauchemar [french] i. korkulu rüya
cauchemar [french] i. karabasan
laissez aller [french] i. kural tanımazlık
laissez aller [french] i. özgürlük
laissez aller [french] i. sınırsızlık
laisser aller [french] i. kural tanımazlık
laisser aller [french] i. özgürlük
laisser aller [french] i. sınırsızlık
tout le monde [french] i. tüm dünya
tout le monde [french] i. herkes
traiteur [french] i. lokantacı
traineau [french] i. kızak
traineau [french] i. atlı kızak
âme damnée [french] i. kendi arzusuyla köle olan kimse
c. g. t. (confédération générale du travai) [french] i. fransız işçi sendikası konfederasyonu
à bientôt [french] i. görüşürüz
ami [french] i. erkek arkadaş
amie [french] i. kız arkadaş
french goodbye i. (toplantıdan veda etmeden ayrılma
french blue i. yapay ultramarin rengi
french blue i. azurit mavisi
french blue i. fransız mavisi
french blue i. parlak mavi yapay bir pigment
french braid i. fransız örgüsü
french canada i. fransız kökenli kanadalılar
french canadian i. fransız kökenli kanadalı
french canadian i. anadili fransızca olan kanadalı
french canadian i. new france kolonisindeki fransızların soyundan gelen kimse
french canadian i. kanada'ya yerleşen fransız
french guianese i. fransız guyanası'nda yaşayan kimse
french leave i. mekandan borcunu ödemeden ayrılma
french morocco i. koyun derisinden üretilen maroken
french red i. ruj
french red i. allık
french roll i. fransız topuzu
french roll i. muz topuz
french-canadian i. fransız kökenli kanadalı
french-canadian i. anadili fransızca olan kanadalı
make french in appearance f. görünüşte fransızlaştırmak
take french leave f. sıvışmak
take french leave f. veda etmeden gitmek
take french leave f. izinsiz ayrılmak
take french leave f. izinsiz gitmek
french-fry f. bol yağda kızartmak
french-fry f. fritözde pişirmek
french-fry f. yağda kızartmak
remue [french] f. kaldırmak
remue [french] f. sökmek
remue [french] f. gidermek
remue [french] f. çıkarmak
remue [french] f. yerinden etmek
remue [french] f. ortadan kaldırmak
french fried s. yağda kızartılmış
french-speaking s. fransızca konuşulan
french-speaking s. fransızca konuşan
à la française [french] s. fransız tarzında
à pied [french] s. yaya
à langlaise [french] s. ingiliz tarzında
à pied [french] s. ayakta
cabré [french] s. şahlanan at imgesi
raisonné [french] s. dikkatlice düşünülmüş
raisonné [french] s. mantıklı
recherche [french] s. yapmacık
recherche [french] s. abartılı
recherche [french] s. zoraki
tudesque [french] s. alman
au courant [french] s. güncel olaylar hakkında bilgi sahibi
au courant [french] s. gündeme hakim
au courant [french] s. aşina
au courant [french] s. alışık
au courant [french] s. bilgili
au fait [french] s. tam yetkili
au fait [french] s. istenen nitelikte
au fait [french] s. yetenekli
au fait [french] s. uzman
au fait [french] s. tecrübeli
au fait [french] s. alışkın
au fait [french] s. sosyal açıdan uygun
au fait [french] s. eli yüzü düzgün
au fait [french] s. derli toplu
au naturel [french] s. doğal tarzda
au naturel [french] s. natürel tarzda
au pair [french] s. ev işi yapma karşılığında aile yanında kalan
french [canada] s. fransız kökenli kanadalılara ait
french [canada] s. fransız kökenli kanadalılar ile ilişkili
french canadian s. fransız kökenli kanadalılara ait veya ilişkin
french canadian s. fransız kökenli kanadalılara özgü
french guianese s. fransız guyanası'na ait veya ilişkin
french guianese s. fransız guyanası'na özgü
french-canadian s. fransız kökenli kanadalılara ait veya ilişkin
french-canadian s. fransız kökenli kanadalılara özgü
long before the french revolution zf. fransız devriminden çok önce
tout de suite (french) zf. ard arda
tout de suite (french) zf. aynı anda
tout de suite (french) zf. derhal
tout de suite (french) zf. acilen
tout de suite (french) zf. hemen
à pied [french] zf. yayan
n'importe [french] zf. ... olursa olsun
tout ensemble [french] zf. her şey düşünüldüğünde
au pied de la lettre [french] zf. kelimenin tam anlamıyla
à bientôt [french] ünl. görüşmek üzere
qui vive [french] expr. oraya kim gidiyor?
Phrases
tour d'horizon [french] i. kısa fakat kapsamlı özet
tour d'horizon [french] i. genel inceleme
trahison des clercs [french] i. aydınların ihaneti
en arriere (french) i. anarya
ami de cour [french] i. sahte dost
amour courtois [french] i. saray aşkı
amour fou [french] i. çılgın aşk
ancienne noblesse [french] i. fransız devrimi öncesi rejime ait fransız soyluları
tout au contraire [french] zf. tam tersine
tout au contraire [french] zf. bilakis
tout de même [french] zf. buna karşın
tout de même [french] zf. yine de
tout est perdu fors l'honneur [french] zf. buna karşın
tout est perdu fors l'honneur [french] zf. yine de
à merveille [french] zf. hayret verici biçimde
c'est la guerre [french] ünl. kazanmak da var kaybetmek de
c'est la guerre [french] ünl. mücadelede hayal kırıklığı ya da başarısızlık gibi pek çok şeyle karşılaşma olasılığını anlatan deyiş
toujours perdrix [french] expr. iyi hoş ama yeter artık
toujours perdrix [french] expr. her gün bal yiyen baldan usanır
tous frais faits [french] expr. tüm masraflar ödenmiştir
tout à vous [french] expr. saygılarımla
toute à vous [french] expr. saygılarımla
tout bien ou rien [french] expr. ya iyi yap ya da hiç yapma
tout comprendre c'est tout pardonner [french] expr. herkesi anlamak istiyorsan herkesi affetmeyi bilmelisin
tout est perdu hors l'honneur [french] expr. elde şereften başka ne kaldı
à bon marché [french] expr. ucuza
Proverb
chacun à son goût [french] i. zevkler ve renkler tartışılmaz
cherchez la femme [french] bu olayda kadın parmağı var anlamına gelen atasözü
Colloquial
french kissing i. fransız öpücüğü verme
french kissing i. fransız öpücüğü
take french f. fransızca dersi almak
french kiss f. fransız öpücüğü vermek
bokoo (a phonetic spelling of the french word beaucoup) zf. çok
bokoo (a phonetic spelling of the french word beaucoup) zf. çok sayıda
bokoo (a phonetic spelling of the french word beaucoup) zf. sürüsüne bereket
bokoo (a phonetic spelling of the french word beaucoup) zf. bir dünya
bokoo (a phonetic spelling of the french word beaucoup) zf. bir sürü
bokoo (a phonetic spelling of the french word beaucoup) zf. bir yığın
boku (a phonetic spelling of the french word beaucoup) zf. çok
boku (a phonetic spelling of the french word beaucoup) zf. çok sayıda
boku (a phonetic spelling of the french word beaucoup) zf. sürüsüne bereket
boku (a phonetic spelling of the french word beaucoup) zf. bir dünya
boku (a phonetic spelling of the french word beaucoup) zf. bir sürü
boku (a phonetic spelling of the french word beaucoup) zf. bir yığın
tant mieux [french] expr. çok daha iyi
à bientôt [french] expr. hoşçakal
à bas! [french] expr. kahrolsun!
à bas! [french] expr. kahretsin!
à bientôt [french] expr. sonra görüşürüz
rien ne va plus! [french] expr. bahis kapanmıştır
c'est la vie [french] expr. hayat bu
c'est la vie [french] expr. hayat işte
c'est la vie [french] expr. işte hayat
Idioms
excuse my french i. ağzımı bozacağım ama
pardon my french i. ağzımı bozacağım ama
pardon my french i. ayıptır söylemesi
excuse my french i. ayıptır söylemesi
a fait accompli [french] i. oldu bitti
a fait accompli [french] i. olmuş bitmiş
a fait accompli [french] i. emrivaki
(be) a femme fatale [french] i. baştan çıkaran bir kadın (olmak)
(be) a femme fatale [french] i. fettan bir kadın (olmak)
(be) a femme fatale [french] i. gönül ayartıcı/cilveli bir kadın (olmak)
a ˌtête-à-ˈtête [french] i. sadece iki kişi arasında geçen konuşma
a ˌtête-à-ˈtête [french] i. iki kişi arasında geçen özel bir konuşma
a ˌtête-à-ˈtête [french] i. baş başa konuşma
her, his, bête noire [french] i. nefret ettiği kimse
her, his, bête noire [french] i. hoşlanmadığı kimse
the pièce de résistance [french] i. görülmeye değer parçası
the pièce de résistance [french] i. öne çıkan yemeği
the pièce de résistance [french] i. ana yemeği
the pièce de résistance [french] i. esas yemeği
the pièce de résistance [french] i. spesiyali
take french leave f. çekip gitmek
take french leave f. haber vermeden işten ayrılmak
take french leave f. haber vermeden çekip gitmek
take french leave f. izinsiz gitmek
take french leave f. işi izinsiz bırakmak
take french leave f. izinsiz ayrılmak
take french leave f. kaçmak
take french leave f. sıvışmak
take french leave f. zengin kalkışı yapmak
take french leave f. veda etmeden gitmek
excuse my french expr. ağzımı bozduğum için özür dilerim
pardon my french expr. ağzımı bozduğum için özür dilerim
excuse my french expr. bayramlık ağzımı açtıracaklar bana
pardon my french expr. bayramlık ağzımı açtıracaklar bana
silver plates [from french phrase s'il vous plaît meaning "please"] expr. lütfen
silver plate [from french phrase s'il vous plaît meaning "please"] expr. lütfen
cherchez la femme [french] expr. kadın eli değmiş olmalı
cherchez la femme [french] expr. bir kadının işi gibi duruyor
excuse/pardon my french expr. ağzımı bozacağım ama
excuse/pardon my french expr. ayıptır söylemesi
excuse/pardon my french expr. ağzımı bozduğum için özür dilerim
excuse/pardon my french expr. bayramlık ağzımı açtıracaklar bana
Speaking
tranche de vie [french] i. hayattan bir kesit
tout à fait [french] zf. kesinlikle
tout à fait [french] zf. tamamen
tout à fait [french] zf. elbette
do you know french? expr. fransızca biliyor musun?
do you speak french? expr. fransızca biliyor musun?
does anyone speak french? expr. fransızca bilen var mı?
I am interested in french expr. fransızcaya ilgim var
Trade/Economic
french company i. fransız şirketi
Law
law french i. ingiltere'de kullanılan eski fransızca yasal terimler
cestui [french] zm. bahsi geçen şahıs
cestui [french] zm. sözü geçen şahıs
cestui [french] zm. mevzubahis kişi
cestui [french] zm. şüpheli
cestui [french] zm. hak sahibi
cestui [french] zm. varis
cestui [french] zm. faydalanan taraf
Politics
afars and issas french territory of i. cibuti cumhuriyeti
french revolution i. fransız ihtilali
french guianese i. fransız gineli
french colony i. fransız sömürgesi
french colony i. fransız kolonisi
french guianan i. fransız guyanalı
french consulate general i. fransa başkonsolosluğu
french republic i. fransa cumhuriyeti
french consulate i. fransız konsolosluğu
french guianese i. fransız guyanalı
french elections i. fransız seçimleri
french revolution i. fransız devrimi
french elections i. fransa seçimleri
french guianan i. fransız gineli
french consulate i. fransa konsolosluğu
attentat [french] i. suikast girişimi
attentat [french] i. cinayete teşebbüs
french foreign office i. fransa dışişleri bakanlığı
french community i. fransız uluslar topluluğu
french fact [canada] i. fransız kökenli kanadalıların konfederasyondaki ayrı bir kültürel güç olarak varlığı
french union i. fransız birliği
french union i. 1946'da kurulan ve 1958'de yerini fransız uluslar topluluğu'na bırakan siyasi bir birlik
Institutes
french development agency i. fransız kalkınma ajansı
Technical
french roof i. bir kısmı yassı ve bir kısmı dik çatı
french curve i. eğri çizme aleti
french embossing i. fransız dekorlaması
french drain i. fransız dreni
french polish i. gomalak cilası
french polish i. ispirtolu cila
french curve i. pistole
french chalk i. talk tozu
french chalk i. terzi tebeşiri
french polish i. yağ ve gomalak kullanarak mobilyalara verilen pürüzsüz ve cilalı görünüm
french polish i. mobilyalarda yağ ve gomalak ile elde edilen parlak yüzey
french polish shellac i. alkolde çözünmüş gomalaktan oluşan bir ahşap verniği
Telecom
french telephone i. telefonun ağız ve kulak kısımlarının tek sapa monte edildiği telefon seti
Textile
french cuff i. duble manşet
french seam i. fransız dikişi
french curve i. fransız eğrisi
french cuff i. fransız manşet
french tack i. fransız teyeli
french cuff i. geniş manşet
complex french curve i. kompleks fransız eğrisi
french bearer i. pantolon iç kapaması
mock french seam i. taklit fransız dikişi
french knot i. tohum işi
french heel i. kadın ayakkabılarında görülen yüksek ve öne eğimli bir topuk modeli
french heel i. çoraplara eklenen dar bir çeşit topuk takviyesi
french knickers i. geniş paçalı bir kadın külotu
french purple i. likenlerden elde edilip kumaşlarda kullanılan bir boyarmadde
french-cut i. kalçanın üst bölümlerini göstermesi için yanlarında oyuntu bulunan iç çamaşırı kesimi
Architecture
french door i. fransız kapı
french doors [us] [canada] i. dış mekana açılan kapı görevi gören kanatlı pencere çifti
french provincial i. 17. ve 18. yüzyıl fransası'nın eyaletlerindeki mimaride veya mobilyalarda görülen tarz
french sash i. mafsallı pencere kanadı
french window i. kanatlı pencere
french provincial s. 17. ve 18. yüzyıl fransası'nın eyaletlerinde ortaya çıkan mobilya ve süsleme tarzına ait veya ilişkin
french provincial s. 17. ve 18. yüzyıl fransası'nın eyaletlerinde ortaya çıkan mobilya ve süsleme tarzına benzer
Construction
french balcony i. fransız balkon
french tile i. alafranga kiremit
french doors i. çift kanatlı camlı kapı
french door i. camlı kapı
french door i. çift kanatlı camlı kapı
french window i. fransız balkonu
french window i. fransızpenceresi
french casement i. fransız penceresi
french window i. kapı gibi açılan uzun pencere
french tile i. makine kiremidi
french tile i. marsilya kiremidi
Dyeing
french nude i. açık kahverengi
french ocher i. sarımsı turuncu bir renk tonu
french yellow i. kahverenginin turuncuya dönük bir tonu
french navy i. mat bir lacivert tonu
french tub i. boya yapımında kullanılan bakkam ağacı ve kalay tuzu karışımı
french ultramarine i. yapay üretilen ultramarin pigmenti
french ultramarine blue i. yapay olarak üretilen ultramarin pigmenti
french navy s. mat lacivert tonunda olan
Furniture
chambranle [french] i. pencere ya da kapı etrafına geçirilen üç kenarlı dekoratif çerçeve
french-polish i. yağ ve gomalak kullanarak mobilyalara verilen pürüzsüz ve cilalı görünüm
french-polish i. mobilyalarda yağ ve gomalak ile elde edilen parlak yüzey
french-polish f. gomalak cilası ile cilalamak
french-polish f. gomalak cilası yapmak
Automotive
french seam i. fransız dikişi
Aeronautic
french-fell seam i. fransız dikişi
french landing i. fransız inişi
french landing i. tekerlek inişi
Marine
french knot i. fransız düğümü
french fake i. halatın rahatça hareket etmesini sağlayan bir dolama yöntemi
french fake i. düz spiral bobin şeklinde sarılmış bir halatın farklı bir çeşidi
Medical
french paradox i. fransız paradoksu
french paradox i. kırmızı şarabın yağlı beslenenlerde kalp hastalığını önlediği hipotezi
Food Engineering
french rice i. nişasta üretiminde kullanılan bir buğday çeşidi
french fries i. patates kızartması
Gastronomy
french bread i. baston francala
french fried potatoes i. cipslik patates
french bean i. çalı fasulye
french fries i. cipslik patates
french beans i. çalı fasulyesi
french toast i. ekmek balığı
french bread i. fransız ekmeği
french roll i. francala
french toast i. fransız usulü yumurtalı ekmek
french toast i. fransız usulü kızarmış ekmek
french sauce i. fransız usulü salata sosu
french dressing i. fransız usulü salata sosu
french roast i. fazla kavrulmuş, içimi sert kahve
french toast i. fransız usulü tost
french fried onions i. fransız usulü kızartılmış soğan
french onion soup i. fransız usulü soğan çorbası
french onion soup au gratin i. gratine soğan çorbası
french brandy i. konyak
french roll i. küçük francala
french fries i. patates cipsi
french fried potatoes i. patates cipsi
french fried potatoes i. pomfrit patates
fresh french beans i. zeytinyağlı çalı fasulyesi
au gratin [french] i. ograten yemeklerin pişirilip servis edilebileceği kap
french vermouth i. sek vermut
french vermouth i. fransız vermutu
french chop i. kemik ucundaki eti sıyrılmış kaburga pirzolası
french dressing i. genellikle tatlı olan, turuncu renkli ve kıvamlı bir salata sosu
french dressing i. sirkeye veya limona yağ konulup genellikle kıyılmış soğan, ot ve baharatlarla tatlandırılan soğuk bir sos
french fritter i. bol yağda kızartılmış mayalı hamurdan yapılan pudra şekerli çörek
french fry i. bol yağda kızartılmış ince patates dilimi
french loaf i. baget ekmek
french loaf i. fransız ekmeği
french mustard i. su yerine sirke ile yapılan bir hardal ezmesi
french pancake i. krep
french pancake i. küçük ve ince bir pankek türü
french pastry i. özellikle milföy hamurundan yapılan ve krema, meyve gibi dolgular içeren hamur işi
french stick i. baget ekmek
french stick i. fransız ekmeği
french stick i. uzun ince ekmek somunu
french vermouth i. aromatik sek beyaz şarap
french-fry i. bol yağda kızartılmış ince patates dilimi
chambré [french] f. (şarabı) oda sıcaklığına getirmek
assaisonner [french] f. terbiyelemek
french fry f. (patates şeritlerini) kahverengileşene kadar bol yağda kızartmak
french fry f. kahverengileşene kadar kızartarak pişirmek
french-fry f. (patates dilimlerini) kahverengileşene kadar bol yağda kızartmak
chambré [french] s. oda sıcaklığında (şarap)
au bleu [french] s. kur bulyon içinde canlıyken pişirilen (balık)
au jus [french] s. doğal meyve suları veya et suyu ile servis edilen
au lait [french] s. sütle hazırlanan
au lait [french] s. sütle servis edilen
au naturel [french] s. az veya basitçe pişirilen
french-cut s. ince uzun dilimler halinde uzunlamasına kesilmiş (çalı fasulyesi)
au bleu [french] zf. au bleu usulü
au naturel [french] zf. pişmeden
au naturel [french] zf. az pişirilerek
Marine Biology
french angelfish (pomacanthus paru) i. fransız melekbalığı
french mullet i. elopidae familyasına mensup av balığı
Botanic
french marigold i. fransız kadife çiçeği
french spinach i. amerika'da da yetiştirilen bir tür avrasya otu
french spinach (chenopodium rubrum) i. amerika'da da yetiştirilen bir avrasya otu
french weed i. tarla akça çiçeği
french weed i. daha önce kuzey amerika'da yetişmeyen fakat sonradan getirilen, yuvarlak ve düz tohum kabukları olan kötü kokulu bir avrasya otu
french turban i. türk fesi kabağı
french turban i. fes şeklini andıran sert kabuklu meyveleri olan bir kabak bitkisi
french walnut i. avrasya'da yetişen, büyük yenilebilir cevizi olan ve sert ahşap veren bir ceviz ağacı
french mulberry i. güney abd ve batı hint adaları'na özgü küçük ve pembe çiçekleri, mor meyveleri olan bir çalı
french rye i. alaca saz
french lavender i. fransız lavantası
french lavender i. karabaş otu
french honeysuckle i. kırmızı mahmuzçiçeği
french lilac i. keçisakalı
french bracken i. kral eğreltisi
french horn mushroom i. kral mantarı
french parsley i. kıvırcık ve ince ayrık yaprakları için yetiştirilen aromatik ve tek yıllık bir eski dünya bitkisi
french spinach i. hayat süpürgesi
french spinach i. kaz ayağı familyasından olan, ıspanak gibi tüketilmek üzere yetiştirilen bir bitki
french rye i. yüksek çayır yulafı
french rye i. avrasya'da yol kenarlarında, otlaklarda ve çayırlarda yetişen yulafa benzer kaba çok yıllık bir ot
french tarragon i. rusya'nın güneydoğusunda yetişen kokulu çok yıllık bir bitki
french artichoke i. enginar
french artichoke i. birçok etli yaprağı olan büyük ve yenilebilir çiçekliği için yetiştirilen bir bitki
french spinach i. hayat süpürgesi
french spinach i. ıspanağa benzeyen bir asya bitkisi
french berry i. fransa'da yetişen çeşitli topalak meyvelerine verilen ad
french endive i. geniş yapraklı bir hindiba bitkisi
french walnut (juglans regia) i. adi ceviz
french walnut (juglans regia) i. ingiliz cevizi
french walnut (juglans regia) i. avrasya'da yetişen, büyük yenilebilir cevizi olan ve sert ahşap veren bir ceviz ağacı
french endive i. geniş yapraklı ve beyaz başlı bir hindiba
french marigold i. keskin kokulu, kırmızı lekeli sarı veya turuncu çiçekleri olan çalımsı tek yıllık bir ot
french sorrel i. avrupa kuzukulağı
french sorrel i. küçük gümüşi yeşil yaprakları olan çok yıllık bodur bir bitki
french sorrel i. ekşikulak
french bean [uk] i. barbunya fasulyesi
french bean [uk] i. meksika fasulyesi
french bean i. fasulye
french bean i. beyaz veya eflatun çiçekli tırmanıcı bir fasulye bitkisi
french cowslip i. ayıkulağı
french honeysuckle i. güney avrupa'da yetişen pembe çiçekli çok yıllık bir bitki
french sorrel i. bir ekşi yonca türü
french weed i. amerika'nın tropik bölgelerine özgü olup kuzey amerika ve avrupa'da da yetişen galinsoga cinsi bir bitki
french mulberry i. güney abd ve batı hint adaları'na özgü küçük ve pembe çiçekleri, mor meyveleri olan bir çalı
Agriculture
french drain i. fransız dreni