her biri - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

her biri



"her biri" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 28 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
her biri each zm.
General
her biri each of s.
her biri apiece zf.
her biri to each one zf.
her biri all zf.
her biri up zf.
her biri each one zm.
her biri every one zm.
her biri one and all zm.
her biri each zm.
her biri each one of all zm.
her biri everich zm.
her biri everichon zm.
her biri every each zm.
her biri ither [dialect] [uk] bağ.
Phrases
her biri a copy zf.
her biri by the (unit) expr.
Colloquial
her biri every man jack/mother's son i.
her biri every last one expr.
her biri every man jack of them expr.
her biri every mother's son of them expr.
her biri every single one expr.
Idioms
her biri every mother's son i.
her biri all and some [obsolete] expr.
her biri every last man of them [dated] expr.
her biri every man jack of them [dated] expr.
Linguistics
her biri echon zm.
Slang
her biri a pop expr.

"her biri" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ikişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda ortak oynayan iki kişiden her biri spouse i.
ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilen bölümlerden her biri degree i.
büyük bir baca içindeki birkaç ayrı duman yolunun her biri flue i.
birbiriyle ilgisi olan şeylerin her biri correlate i.
oluşturan parçalardan her biri constituent i.
kafatasının en geniş transvers kutrunun uçlarından her biri euryon i.
birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri spouse i.
üzerine rayların yerleştirildiği, enine konulmuş metal, ağaç ya da beton parçalarından her biri sleeper i.
çiçeği oluşturan minik çiçeklerden her biri floret i.
fransız büyükşehirlerinin ayrıldığı idari bölgelerden her biri arrondisement i.
bir ülkenin başlıca idari bölümlerinden her biri province i.
pervaz altındaki dişlerin her biri dentil i.
sıfırdan dokuza kadar tamsayıların her biri digit i.
karı kocadan her biri spouse i.
bir süreç içindeki durumlardan her biri degree i.
birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri spouse i.
istekleri, düşünceleri farklı olan kişi veya topluluklardan her biri party i.
truva savaşında yunan başkanlarından her biri nestor i.
ingiltere'de milli eğitim programının dört basamağından her biri key stage i.
her üç kişiden biri one out of every three i.
her iki taraftan biri either party i.
her iki taraftan biri either side i.
(bunlardan/bunların) her biri each of which i.
üçüz (her biri) trilling i.
birbirini tamamlayan ya da birbirine uyan bir çift şeyden her biri companion i.
nefes borusu, trake, bronşlar veya ciğerlere hava taşıyan kollardan her biri air tube i.
meleklere verilmiş dokuz rütbeden her biri order i.
tavlanın kanatlarından her biri table i.
ön kol korumalarından her biri cannon i.
bir yere tek araba gidenlerin her biri carpooler i.
bir yere tek araba gidenlerin her biri carshare i.
aynı odayı/bölmeyi kullananların her biri chamber fellow i.
mengene aletinin çenelerinden her biri chap i.
saat kadranındaki rakamlardan her biri chapter i.
mengene çenelerinden her biri cheek i.
at yularındaki yanak kayışlarının her biri cheekpiece i.
istilacı nassella tussock bitkisini yok etmek için yeni zelanda'nın farklı bölgelerinde kurulan çeşitli yerel yasal kuruluşlardan her biri nassella tussock board i.
kuzey amerika kıtasında yer alan ülkelerden her biri north american country i.
kuzey amerika kıtasında yer alan ülkelerden her biri north american nation i.
çift olan şeyin her biri neighbor i.
çift olan şeyin her biri neighbour i.
ikiz kız kardeşlerden her biri twin sister i.
sekiz kişilik kürek takımındaki üyelerden her biri eightsman i.
doğru parçasının iki ucundan her biri endpoint i.
zıt iki şeyden her biri extreme i.
zikzak biçimli bir parkurun kısa düz bölümlerinden her biri zag i.
karı kocadan her biri make [dialect] [uk] i.
tek bir arazi üzerine sıkışık inşa edilmiş bir dizi tek katlı evden her biri villa home [australia] i.
iki parçalı bir pulun parçalarından her biri bisect i.
domino oyununun matador çeşidinde istenilen zamanda oynanabilen dört domino taşından her biri matador i.
antiklinal birikintinin iki eğimli kenarından her biri leg i.
on beşli gruptan her biri quindecaplet i.
beşizlerden her biri quint i.
üst çenenin yüksek omurgalılarda ve insanlarda dişleri barındıran iki kemiğinden her biri maxillae i.
makine ile çoğaltılmış bir şeyin kopyalarından her biri mechanograph i.
üç cadı kadından her biri weird i.
üç cadı kadından her biri wyrd i.
sepeti oluşturan ahşap çemberlerden her biri bool [dialect] [uk] i.
koşum kayışına bağlı iki eğri çubuktan her biri haulm i.
koşum kayışına bağlı iki eğri çubuktan her biri hem [dialect] [uk] i.
at nalının iki yanından her biri branch i.
yunancada soluklu okumanın olup olmadığını gösteren iki işaretten her biri breathing i.
kapıyı bağlayıp destekleyen iki direkten her biri hinging post i.
araba çeken atı tutmak için dizginlere bağlanan iki halkadan her biri holder i.
at arabasında bulunan iki sırım köselesinden veya kayıştan her biri girth i.
müzik aletindeki basmalı düğmelerden her biri button i.
fotoğraf emülsiyonundaki çok sayıda partikülden her biri grain i.
kristal katıyı oluşturan çok sayıdaki kristalden her biri grain i.
(futbolda) merkezin her iki yanında bulunan iki oyuncudan biri guard i.
tek doğumda doğan sekiz yavrudan her biri octuplet i.
bütünün eşit iki parçasından her biri one-half i.
dokuz eş parçadan her biri one-ninth i.
on altı eş parçadan her biri one-sixteenth i.
on eş parçadan her biri one-tenth i.
on bin eş parçadan her biri one-ten-thousandth i.
otuz iki eş parçadan her biri one-thirty-second i.
avustralya'ya ilk göç edenlerden her biri old hand [australia] i.
evli olmayıp çift gibi yaşayan iki kişiden her biri companion i.
eşcinsel çiftin her biri companion i.
vücudu yapışık doğan ikiz kardeşlerden her biri conjoined twin i.
çift kanatlı kapının kanatlarından her biri batwing i.
takımın ortak kaptanlarından her biri co-captain i.
belirli bir desenin kumaş, duvar kağıdı gibi üzerine basıldığı birkaç farklı renk kombinasyonundan her biri colorway i.
on iki parçadan her biri duodecimal i.
böceğe ait eşlenik yapılardan her biri paramere i.
yayınlarda birbirinin devamı olan parçaların her biri continuation i.
zırhlı levha oluşturan ince parçalardan her biri plate i.
bir keşif yapmış olan birden fazla kişiden her biri co-discoverer i.
aynı unvan, hak veya mülkiyete eş zamanlı sahip olanların her biri coholder i.
aynı vakayı gösteren birkaç semptomdan her biri coindication i.
birbirine zıt olan bir çift şeyden her biri contrary i.
disk iteleme oyununda kullanılan ahşap disklerden her biri disc [uk] i.
disk iteleme oyununda kullanılan ahşap disklerden her biri disk [us] i.
birbirine açılan iki oda arasındaki sürme kapı çiftinden her biri folding door i.
serviksin iç (uterus) veya dış ucundan (vajina) her biri os i.
benzer birimlerden her biri part i.
britanya hindistan'ının üç büyük bölümünden her biri presidency i.
makastaki bıçaklardan her biri scissor [rare] i.
çin dominosunda kullanımı opsiyonel olan sekiz taştan her biri season i.
iktidarın izni üzerine parlamento kamaralarına katılan ve kuralları uygulayan iki memurdan her biri sergeant i.
makasın tutma halkaları ile sapların birleşme noktası arasındaki bölümlerden her biri shank i.
ayrılmaz eşlerden her biri siamese twin i.
yakından ilişkili unsurların her biri siamese twin i.
on altı eşit parçadan her biri sixteenth i.
kanada'nın 10 ana siyasi biriminden her biri province i.
aristoteles'in deniz kestanesi fenerinin beş büyük dikey bölümünden her biri pyramid i.
erkek geyiğin başındaki dalcıklardan her biri spilter i.
kurmaylık makamını temsil eden beş çizgiden her biri staff line i.
altı parçadan her biri sixth i.
her biri iki yaprak veya dört sayfa şeklinde katlanmış kağıtlardan oluşan folio s.
her biri için for each zf.
her biri ayrı olarak respectively zf.
her iki ...dan biri every second zf.
her biri ayrı halde distributively zf.
her biri için cum ed.
her biri için per ed.
bunlardan her biri each of these zm.
her iki kişiden biri every other person zm.
her yedi kişiden biri one out of every seven zm.
her üç hastadan biri one in every three patients zm.
Phrases
her biri sesi ayrı ayrı olacak şekilde on sound-by-sound basis expr.
(onlardan) her biri each of them expr.
Proverb
(biri) her şeyini/özel hayatını herkesin içinde anlatmaz (one) does not wash (one's) dirty linen in public
her ailede/grupta diğerlerinden farklı biri vardır there is a black sheep in every flock
Colloquial
bisepslerin her biri bi i.
ikişerli gruplardaki kişilerden her biri good buddy i.
zarlardan her biri cube i.
bütünün zilyon eşit parçasından her biri zillionth i.
kötü biri olduğu her halinden belli olmak have evil written all over one f.
(biri) her şeye uyar (one) ain't particular expr.
(biri) ne yaparsa yapsın her şey ters gidiyor/başaramıyor (one) can't win for losing expr.
(biri) ne yaparsa yapsın her şey ters gidiyor/başaramıyor (one) can't win for trying expr.
tek tek her biri every single one expr.
istisnasız her biri every single one expr.
(biri) için her şeyin sonu it's all over for (one) expr.
(biri) için her şey bitti it's all over for (one) expr.
(biri) için her şeyin sonu it's all over with (someone) expr.
(biri) için her şey bitti it's all over with (someone) expr.
(biri/bir şey) için her şey bitti that's all for (someone or something) expr.
Idioms
(biri/bir şey için) her şeyini vermek give one's right arm (for someone or something) f.
(biri/bir şey için) her şeyini vermek give one's eyeteeth (for someone or something) f.
(inançları/düşünceleri/biri uğruna) her şeyi yapmak go to the stake for f.
biri/bir şey her yerinden okunmak have somebody/something written all over it f.
her yönüyle biri/bir şey özelliklerini/etkisini göstermek have somebody/something written all over it f.
(biri/bir şey) hakkında her şeyi/neredeyse her şeyi bilmek know (someone or something) inside out f.
(biri/bir şey) hakkında her şeyi/neredeyse her şeyi sular seller gibi bilmek know (someone or something) inside out f.
(biri için) her şeyi olduğundan iyi görmek all his geese are swans expr.
(biri) ne yaparsa yapsın her şey ters gidiyor/başaramıyor (one) can't do right for doing wrong [uk] expr.
(biri) her fırsatı değerlendirir (one) doesn't miss a trick expr.
(biri) her zaman yardıma, desteğe, yol göstermeye hazır (one's) door is always open expr.
(biri) karşısındakine her şeyi söyler, fakat kendine gelince kaldıramaz (one) can dish it out, but (one) can't take it expr.
(biri) karşısındakine her türlü hakareti/eleştiriyi yapar, fakat kendisine yapılınca hoşuna gitmez (one) can dish it out, but (one) can't take it expr.
(biri) her şeyini verirdi would give (one's) eyeteeth expr.
Trade/Economic
para arzını kontrol etmek üzere amerikan hükümeti'nden yetkili on iki bankadan her biri federal reserve bank i.
taraflardan her hangi biri tarafından iptal edilebilen sözleşme voidable contract i.
kendi bölgelerindeki tasarruf kuruluşlarını denetleyip kısa vadeli kredi avansları veren 11 bölgesel bankadan her biri home loan bank i.
Politics
iskoçya anakarasının bölündüğü dokuz yerel yönetim bölgesinden her biri region i.
yunan idari eyaletlerinin her biri nomarchy i.
her biri kendi hükümdarı tarafından yönetilen üç bölge triarchy i.
her biri kendi hükümdarı tarafından yönetilen üç bölgenin birleşimi triarchy i.
lordlar kamarası'nın lordlar hakkında hüküm veren üyelerinden her biri trier i.
lordlar kamarası'nın lordlar hakkında hüküm veren üyelerinden her biri lord trier i.
bir ülkenin idari bölümlerinden her biri county i.
seçimlerde bir kimsenin aday gösterilebilmesi için onayı gereken sekiz seçmenden her biri assentor [brit] i.
(ingiltere'nin yorkshire iline ait) üç eski idari bölgeden her biri riding i.
belirli bir başpiskoposluk vilayetindeki piskoposlardan her biri comprovincial i.
man adası'nın altı alt biriminden her biri sheading i.
Industry
endüstriyel bir manuel işlemin zaman ve hareket etüdünde analiz edilebildiği unsurlardan her biri therblig i.
Tourism
iki kişilik bir odadaki tek kişilik iki yataktan her biri twin bed i.
ortak ev kiralayıp aralarında bağlantı olmayan insanlardan her biri grouper i.
Technical
yapım aşamasında geminin yanına dikine sabitlenmiş kısa traverslerden her biri thwart i.
ölçüm hattındaki iki noktadan konum düzeltici ayrıntı noktasına uzanan iki ölçümden her biri tie i.
ipin elyafından her biri strand i.
jet motorunda kademeleri oluşturan döner parçalardan her biri blade i.
yılın on iki bölümünden her biri month i.
sadece atomlarındaki elektronların dağılımı farklılık gösteren iki veya daha fazla maddeden her biri electromer i.
bir dökümün eşit iki yarısının bağlı olduğu metal levhalardan her biri match plate i.
her biri farklı bir yöne bakacak şekilde yerleştirilmiş birden fazla megafon tarafından aynı anda üretilen sesi yükseltilmiş sis işareti megafog i.
ip yapım tezgahında içinden tahta pim geçen kollardan her biri woolder i.
ip yapım tezgahında içinden tahta pim geçen kollardan her biri woolder stick i.
spiraldeki dönüşlerden her biri wreath i.
halkalı bir yapıdaki dönüşlerden her biri wreath i.
bir çalışma bandının sıfır çizgisinden zıt yönlerde ilerleyen iki kısmi seriden her biri branch i.
kare şeklindeki bir kulenin köşelerindeki geçişi gösteren dört yarı piramidal eğimden her biri broach i.
sonsuz bant tipi konveyörün kaplarından her biri bucket i.
balon zarfının bazen iç donanım gerilimi nedeniyle bölündüğü bölümlerden her biri lobe i.
uçaksavar balonunda yer alan şişik torbalardan her biri lobe i.
yük vagonunun kenarında tampon işlevi gören iki bloktan her biri dead block i.
antrenman sırasında atları pistteki çamurdan uzak tutmak için tırabzanlara yerleştirilen tahta engellerden her biri dog i.
salınımlı değişkenin periyodik varyasyonlarından her biri oscillation i.
kesici aletin kabzasının dış yüzünü meydana getiren birbirine tutturulmuş parçaların her biri scale i.
(altıgen sisteminde) altı köşeli bipiramide benzer 12 yüzden her biri scalenohedron i.
(tetragonal sistemde) disfenoidi andıran 8 yüzden her biri scalenohedron i.
kristalin eksensel düzlemlerle bölünmüş parçalarından her biri sectant i.
sahnede belirli ışıkları kontrol etmek için kullanılan bir dizi devreden her biri section i.
yapının iskeletini oluşturan çubukların her biri sheth i.
Computer
bir portalın çogu web sitesi üzerinde görülen bileşenlerinin her biri portlet i.
çok kullanıcılı bilgisayar oyununun yöneticilerinden her biri wizard i.
cobol programlama dilinin dört ana bölümünden her biri division i.
Telecom
(eski tuşlu telefonlarda) telefonunun tuş takımında aynı sayı kombinasyonuna basarak üretilebilecek iki veya daha fazla sözcüğün her biri textonym i.
her biri belirli bir veri seti taşıyan birden çok kanala ayrılmış (video sinyali) component s.
Electric
elektrik transformatörünün çekirdeğini oluşturan demir plakalardan her biri lamination i.
cihazın normal performansıyla ilgili (şebeke voltajı, direnç, güç değeri vb.) değişkenlerin her biri characteristic i.
çok sayıda alternatif gerilimli sisteme ait devrelerden her biri phase i.
Mechanic
eşit boyuttaki iki dişli çarktan her biri match wheel i.
Textile
örgü makineleri ve jakar dokuma tezgahlarındaki paralel tellerin her biri needle i.
dokuma tezgahındaki teçhizatın asıldığı kollardan her biri tumbler i.
eteğin uzunlamasına parçalarından her biri gare i.
dokuma tezgahındaki dikey tel çerçevelerden her biri heddle i.
dokuma hazırlığı sırasında çözgü ipliklerinin bölündüğü parçalardan her biri section i.
Architecture
kapı pervazının yan direklerinin her biri cheek i.
çapraz kemerde köşelerden çıkan çapraz kirişlerden her biri diagonal rib i.
çatının kalkan duvarı boyunca bulunan çift sayıdaki dış kirişlerden her biri barge couple i.
bir blokta dört daire olacak şekilde yerleşmiş yazlık dairelerden her biri cottage flat [uk] i.
yapı etrafını çeviren kemerlerin her biri foil i.
Construction
ingiltere'nin kent kontluğunda yer alan, her birinde birkaç semt bulunan idari bölümlerden biri lathe i.
çarmıkları direklere tutturmak için kullanılan kısa iplerden ya da demir kıskaçlardan her biri harping i.
kapıyı bağlayıp destekleyen iki direkten her biri swinging post i.
bir iskele döşemesini destekleyen kısa kereste parçalarından her biri putlock i.
Woodworking
fıçıyı ve tabanını oluşturan açılı ahşap çıtaların her biri laggen i.
fıçıyı ve tabanını oluşturan açılı ahşap çıtaların her biri laggin i.
Furniture
mafsallı kanat masayı öne doğru gelip destekleyen iki kirişlemeden her biri loper i.
yükseltmek için koltuğun altına yerleştirilen iki parçadan her biri riser i.
Automotive
(gemi, uçak) birbirine ters yönde dönen iki pervaneden her biri contrapropeller i.
Transportation
at arabasının önünden arkasına uzanan ve arabayı destekleyip yay görevi gören deri bantlardan her biri thorough brace i.
at arabasının önünden arkasına uzanan ve arabayı destekleyip yay görevi gören deri bantlardan her biri thoroughbrace i.
at arabasının önünden arkasına uzanan ve arabayı destekleyip yay görevi gören deri bantlardan her biri thorough-brace i.
Traffic
karayolunda farklı hızlar için ayrılmış şeritlerin her biri centerline i.
bir dizi işaretleme aracından her biri button i.
Railway
vagon direğindeki şaftlardan her biri nib [dialect] i.
ana hatları chicago'dan new york'a uzanan demiryolu sistemlerinin her biri trunk line i.
ingiltere'de demiryolu seferi düzenleyen şirketlerin her biri train operating company i.
Aeronautic
uçağın kalkış gücüne destek olmak üzere tasarlanmış eğimli yüzeylerden her biri aerofoil i.
uçağın kalkış gücüne destek olmak üzere tasarlanmış eğimli yüzeylerden her biri airfoil i.
paraşütçünün kayış takımını paraşüte bağlayan dört kayıştan her biri riser i.
Marine
gemi güvertesinde bocurgatı destekleyen sütunların her biri carrick bitt i.
çarmıkları direklere tutturmak için kullanılan kısa iplerden ya da demir kıskaçlardan her biri cat-harpin i.
çarmıkları direklere tutturmak için kullanılan kısa iplerden ya da demir kıskaçlardan her biri cat-harping i.
yelkenli gemide yelken direklerini dik tutmak için baştan kıça kadar olan desteklerden her biri cheek i.
yelken direklerini dik tutan, baştan kıça kadar olan desteklerden her biri cheeks of a mast i.
flok yelkeni ve kontra flok halatlarını açmak için cıvadranın her iki yanından çıkan iki direk veya serenden biri whisker i.
bileşik iskelenin şaftlarından her biri boltel i.
bileşik iskelenin şaftlarından her biri bowtel i.
bileşik iskelenin şaftlarından her biri bowtell i.
bileşik iskelenin şaftlarından her biri boutell i.
gurcatanın dış uçlarından her biri horn i.
gemi gizi veya sereninin uçlarından her biri horn i.
birlikte çekilen üç işaret flamasından her biri repeater i.
birlikte çekilen üç işaret flamasından her biri substitute i.
baş bodoslama astarı üzerine döşenen kereste parçalarından her biri dousing-chock i.
üst güvertenin üzerindeki iç kaplamadaki kereste parçalarından her biri dousing-chock i.
bumbayı sabit tutan palanga sistemine ait iplerden her biri fang [obsolete] i.
bumbayı sabit tutan palanga sistemine ait iplerden her biri vang i.
teknenin kıç bölümüne şekil veren kaburgalardan her biri fashion piece i.
kıç aynaları omuzluğa bağlayan praçollardan her biri sleeper i.
gemi inşası hesaplamalarında baz alınan gemi bölümlerinden her biri station i.
(gemi postalarında) omurga boyunca yer alan işaret noktalarından her biri station i.
Mining
kesilmiş değerli taş üzerindeki baklava biçimli yüzeylerin her biri coign i.
kesilmiş değerli taş üzerindeki baklava biçimli yüzeylerin her biri quoin i.
platformdan platforma atılarak yükseğe taşınan cevheri bir arada tutması için üst üste yerleştirilmiş bir dizi platform veya nişten her biri shamble i.
Medical
kafatasının iç ve dış yüzeylerindeki düz kemik tabakalarının her biri table i.
aynı anda doğan dokuz bebekten her biri nonuplet i.
kalp kapakçığını oluşturan, yaprak şeklindeki iki veya üç parçadan her biri cusp i.
larenksin arka yüzünde krikoid kıkırdak üzerinde yer alan iki kıkırdaktan her biri arytenoid cartilage i.
tek yumurta ikizlerinden her biri monozygotic twin i.
tek yumurta ikizlerinden her biri monozygous twin i.
derisi soyulmuş yüzeyi oluşturan kılcal damarları meydana getiren ve fibroblastlarla beraber deriyi iyileştiren çok küçük kırmızı granüllerden her biri granulation i.
ortabeynin ön kısmından başlayıp retinanın ön yüzeyine ulaşan ve retinadan beyne görsel uyarım iletimini sağlayan, kafatası sinirlerinin ikinci çiftinden her biri optic i.
inflamatuar yanıtı uyarmak için makrofaj gibi hücrelerin saldığı sitokin gruplarından her biri interleukin-1 i.
kirpik ve kamçılarda bulunan dokuz mikrotübül çiftinden her biri doublet i.
Anatomy
primatların bileklerindeki sekiz küçük kemiğin her biri carpal bone i.
metakarpal kemiklere eklemlenen kıkırdaksı dokulardan her biri carpale i.
anal kanal ve rektum duvarında bulunan damarların her biri rectal vein i.
insanın kuyruk sokumundaki dört omurdan her biri caudal vertebra i.
beynin loblarını birbirinden ayıran orta girintilerin iki tarafında yer alan kıvrımların her biri central gyrus i.
beyincik loplarının her biri cerebellar hemisphere i.
beyin zarına kan gönderen arterlerin her biri cerebral artery i.
omuriliğin boyundaki kısmından çıkan sekiz çift spinal sinirin her biri cervical nerve i.
iç kulaktan çıkan toplardamarların her biri labyrinthine vein i.
meme bezlerinden meme ucuna süt taşıyan kanalların her biri lactiferous duct i.
rahim ağzı kanalının mukus salgılayan küçük salgı bezlerinden her biri nabothian gland i.
geniz boşluğunda bulunan burun kemiklerinden her biri nasal concha i.
yüz kemiğindeki geniz boşluğuna bitişik ve mukoza zarı ile kaplı sinüs çiftlerinden her biri nasal sinus i.
lomber sinirlerden meydana gelen ve uyluğun ön kısmındaki kasları ve deriyi besleyen bir çift sinirden her biri nervus femoralis i.
boyundaki omurilik köklerinden meydana gelen, diyaframı sinir sistemine bağlamak ve nefes alıp vermeyi kontrol etmek için göğüs kafesinden geçen bir çift sinirden her biri nervus phrenicus i.
omuriliğin her iki tarafında ortaya çıkan 31 çift sinirden biri nervus spinalis i.
sinirsel yayı oluşturan iki yanal çıkıntı veya unsurdan her biri neurapophysis i.
beynin her iki tarafındaki üç atardamardan her biri temporal artery i.
omuz bölgesinde yer alan, omuz ve kolları hareket ettiren iki kastan her biri teres i.
omuz bölgesinde yer alan, omuz ve kolları hareket ettiren iki kastan her biri teres muscle i.
talamus ve çevresindeki yapılardan kan alan ve beyin damarına boşaltan iki damarın her biri terminal i.
kalp duvarındaki doğrudan kalp boşluğuna akan küçük damarların her biri thebesian vessel i.
kalp duvarındaki doğrudan kalp boşluğuna akan küçük damarların her biri thebesian vein i.
kalp duvarındaki doğrudan kalp boşluğuna akan küçük damarların her biri thebesian channel i.
gırtlağı oluşturan iki alt ses telinden her biri true vocal cord i.
gırtlağı oluşturan iki alt ses telinden her biri true vocal fold i.
gırtlağı oluşturan iki alt ses telinden her biri inferior vocal fold i.
gırtlağı oluşturan iki alt ses telinden her biri inferior vocal cord i.
ayak bileği kemiklerinden veya kıkırdaklarından her biri tarsale i.
lomber sinirlerden meydana gelen ve uyluğun ön kısmındaki kasları ve deriyi besleyen bir çift sinirden her biri anterior crural nerve i.
lomber sinirlerden meydana gelen ve uyluğun ön kısmındaki kasları ve deriyi besleyen bir çift sinirden her biri femoral nerve i.
gözün koroid tabakasını besleyen birkaç atardamardan her biri arteria ciliaris i.
beyindeki willis çemberini oluşturan üç arterin her biri arteria communicans i.
gırtlağa kan götüren iki arterden her biri arteria laryngea i.
abdominal aorttan çıkarak lomber omurları, sırt kaslarını ve karın duvarını besleyen 4-5 çift arterden her biri arteria lumbalis i.
dış karotis arterden dallanarak yüzü besleyen iki arterden her biri arteria maxillaris i.
beyin ve komşu yapıların meninkslerini besleyen üç atardamardan her biri arteria meningea i.
aortun mezenterin iki tabakası arasından bağırsaklara geçen iki kolundan her biri arteria mesenterica i.
yüzü besleyen birkaç atardamardan her biri arteria palatina i.
rektal bölgeyi besleyen atardamarlardan her biri arteria rectalis i.
boyun ve kollara kan getiren iki atardamardan her biri arteria subclavia i.
larenksin arka yüzünde krikoid kıkırdak üzerinde yer alan iki kıkırdaktan her biri arytaenoid i.
larenksin arka yüzünde krikoid kıkırdak üzerinde yer alan iki kıkırdaktan her biri arytenoid cartilage i.
kanın kulakçıktan karıncıklara aktığı iki kalp kapakçığından her biri atrioventricular valve i.
ayak bileği kemiklerinden her biri entocuneiform i.
omuriliğin sakral bölgesinden çıkan beş çift spinal sinirden her biri sacral nerve i.
sakrumu oluşturmak için kaynaşmış beş omurdan her biri sacral vertebra i.
testisten epididime sperm taşıyan kısa kanallardan her biri vas efferens i.
iki serebral toplardamardan her biri vena cerebri media i.
iki serebral toplardamardan her biri middle cerebral vein i.
gözün damar tabakasına kan taşıyan iki damardan her biri vena choroidea i.
gözün damar tabakasına kan taşıyan iki damardan her biri choroid vein i.
kalça ve uyluğa kan taşıyan aynı isimdeki arterlere eşlik eden iki damardan her biri vena circumflexus femoris i.
kalça ve uyluğa kan taşıyan aynı isimdeki arterlere eşlik eden iki damardan her biri circumflex femoral vein i.
yüzdeki kanı drene eden toplardamarlardan her biri vena facialis i.
yüzdeki kanı drene eden toplardamarlardan her biri facial vein i.
omurilik sinirlerine eşlik eden toplardamarlardan her biri vena intervertebralis i.
omurilik sinirlerine eşlik eden toplardamarlardan her biri intervertebral vein i.
akciğerlerinin alt loblarındaki kanı döndüren iki pulmoner damardan her biri vena pulmanalis inferior i.
akciğerlerinin alt loblarındaki kanı döndüren iki pulmoner damardan her biri inferior pulmonary vein i.
akciğerlerinin alt loblarındaki kanı döndüren iki pulmoner damardan her biri vena pulmonalis superior i.
akciğerlerinin alt loblarındaki kanı döndüren iki pulmoner damardan her biri superior pulmonary vein i.
bacaktaki iki ana yüzeysel damardan her biri vena saphena i.
bacaktaki iki ana yüzeysel damardan her biri saphenous vein i.
forniksin ön kemerlerinin uçlarını meydana getiren, beynin altı kısmındaki iki yuvarlak yapıdan her biri mamillary body i.
forniksin ön kemerlerinin uçlarını meydana getiren, beynin altı kısmındaki iki yuvarlak yapıdan her biri mammillary body i.
forniksin ön kemerlerinin uçlarını meydana getiren, beynin altı kısmındaki iki yuvarlak yapıdan her biri corpus albicans i.
üst çenenin yüksek omurgalılarda ve insanlarda dişleri barındıran iki kemiğinden her biri maxillary i.
mesiyal düzlemin böldüğü parçalardan her biri hemisection i.
beyinciğin lateral loplarından her biri hemisphere i.
boyundaki iki büyük toplardamardan her biri brachiocephalic vein i.
omurları kürek kemiklerine bağlayan iki kastan her biri rhomboid i.
omurları kürek kemiklerine bağlayan iki kastan her biri rhomboideus i.
talamusun arkasındaki iki küçük çıkıntıdan her biri geniculate body i.
omurganın her iki ucunda bulunup kolları ve bacakları destekleyen kemiğimsi halkalardan her biri girdle i.
sağ akciğerin üç lobundan her biri lobe of the lung i.
sol akciğerin iki lobundan her biri lobe of the lung i.
göğüs büyük kaslarından her biri musculus pectoralis i.
pektoral kaslardan her biri musculus pectoralis i.
beynin tabanında bitişik olarak bulunan yumurta biçimli iki gri madde kitlesinden her biri optic thalamus i.
embriyonik önbeynin çift halinde bulunan ve optik sinir ile retinayı meydana getiren evajinasyonlarından her biri optic vesicle i.
beyin tabanında burun boşluklarının hemen üzerinde bulunan koku alma sinirinin ucundaki iki genişlikten her biri olfactory bulb i.
omurgalı embriyolarında toplardamarlardan sinüs venozusa kan taşıyan bir çift büyük venöz sinüsten her biri duct of cuvier i.
beyindeki willis poligonunu oluşturan üç arterden her biri communicating artery i.
beyin zarının çeşitli bölgelerinden her biri cortical area i.
notokordun iki tarafında gelişen çubuk şekilli hücre çiftinden her biri parachordal i.
bademciklerin etrafındaki iki kıvrımdan her biri pillars of the fauces i.
ayak bileğinin distal bölümündeki üç kemikten her biri cuneiform bone i.
çiftli organlarda eşlerden her biri platetrope i.
bacaktaki iki ana yüzeysel damardan her biri saphena i.
bacağın yüzeye yakın kısmındaki kirli kanı derin toplardamarlara taşıyan iki venden her biri saphenous i.
beynin alt yüzeyinde yer alan iki yuvarlak yapıdan her biri corpus mamillare i.
her bir akciğerde yer alan iki adet otonom sinir ağından her biri plexus pulmonalis i.
(omurgalılarda) üst çenede maksiller kemiklerin önü ve arasında yer alan iki kemikten her biri premaxilla i.
corpora cavernosa doku bölgesinde ayrılan proksimal uçlardan her biri crus i.
Dentistry
pulpanın dış yüzeyini oluşturup dentin üreten hücrelerden her biri odontoblast i.
pulpanın dış yüzeyini oluşturup dentin üreten hücrelerden her biri odontoplast i.
Physiology
beyin, omurilik ve vücudun diğer bölümlerinde salgılanan ve ağrı kesici özelliği olan iki akraba pentapeptitten her biri encephalin i.
omurgalılarda hipofiz bezinin cildin koyulaşması için salgıladığı iki hormondan her biri melanophore-stimulating hormone i.
biri fizyolojik olarak aktif olup diğer olmayan iki kinin formundan her biri hypertensin i.
algıların (görme, duyma) ana yollarından her biri modality i.
Optics
göze aynı görünüp farklı spektral bileşimlere sahip iki renkten her biri metamer i.
Veterinary
bir batında doğan yavrulardan her biri littermate i.
Printing
klasik latincede çift ünlü olarak telaffuz edilen æ ve œ seslerinden her biri diphthong i.
Gastronomy
sığır, kuzu vücudunun iki arka kısmından her biri hindquarter i.
jelatin veya krem şantiden biri ya da her ikisi ile hafifletilmiş et veya balık püresi mousse i.
dakuazda kullanılan mereng katlarından her biri dacquoise i.
Math
kare matrisin karakteristik denklemini sıfır yapan değerlerin her biri characteristic root of a square matrix i.
kare matrisin özvektörlerinden her biri characteristic root of a square matrix i.
kesirde pay ve paydayı oluşturan ifadelerin her biri term i.
bir orantının ortanca iki teriminden her biri mean i.
bir orantının iki orta teriminden her biri mean proportional i.
matematiksel bir denklemde eşit elemanlardan her biri member i.
bileşenlerinden her biri değişken olan vektör multivariate i.
10 üzeri 27 sayısındaki eşit parçadan her biri octillionth i.
10 üzeri 48 sayısındaki eşit parçadan her biri octillionth i.
beş eşit parçadan her biri fifth part i.
bir sayının ölçüm cihazının hassasiyeti ölçüsünde önemli olan basamaklarından her biri significant figure i.
uzayda bir noktanın yerini belirlemek için kullanılan üç koordinattan her biri spherical coordinate i.
Geometry
bir sayının kartezyen koordinat düzleminde yerini gösteren koordinat bileşenlerinin her biri cartesian coordinate i.
tepe noktasından bölünmüş bir koninin iki eşit parçasından her biri nappe i.
çizgili yüzeydeki çizgilerden her biri generator i.
bir noktada birleşen ortogonal üç düzlemin etrafındaki tüm üç boyutlu alanı böldüğü sekiz bölgeden her biri octant i.
toplamı 90° olan iki açıdan her biri complement i.
birbirine bağlı iki sert cisim noktasından her biri conjugate point i.
küre yüzeyini oluşturan çemberlerden her biri circle of the sphere i.
Logic
aralarında ilişki olduğu söylenen nesnelerden her biri relatum i.
rakibin gözünde her biri eşit düzeyde şüphe uyandıracak seçenekleri olan argüman dilemma i.
aynı anda her ikisi de doğru olamayan iki önermeden her biri contrary i.
ortak terimle ifade edilen birkaç şeyden her biri significate i.
Statistics
bir frekans grubu yirmi eşit gruba bölündüğünde oluşan gruplardan her biri ventile i.
bir frekans grubu yirmi eşit gruba bölündüğünde grupları ayıran değerlerden her biri ventile i.
koordinatlarının her biri, bir frekans dağılımında karşılık gelen frekansa kadar olup buna karşılık gelen tüm frekansların toplamını gösteren bir grafik ogive i.
sıralı dağılımı yüzde yirmilik beş parçaya bölen dört noktadan her biri pentile i.
Physics
bir mıknatısı oluşturduğu varsayılan temel aksamlardan her biri magnetic element i.
bir dönü birimli bozon sınıflarından her biri vector boson i.
üç temel fermiyon grubundan her biri generation i.
yüksek enerjili parçacık çarpışması sonucu ortaya çıkan biri nötr biri pozitif yüklü iki mezondan her biri d meson i.
momentumun üç koordinatından her biri dimension i.
aynı kütle sayısına sahip farklı elemanların iki nüklitinden her biri isobar i.
Chemistry
yapısı doğal nükleozidlere benzeyen, antiviral ve antikanser ilaç olarak kullanılan, dna veya rna sentezine engel olan sentetik bileşik grubunun her biri nucleoside analog i.
üçlü benzen halkası içeren üç izomerik kristalin hidrokarbondan her biri terphenyl i.
bazı bitkilerin esansiyel yağlarında doğal olarak bulunan üç izomerik alkolden her biri terpineol i.
genellikle alfa ve gama izomerlerinin karışımlarında elde edilen üç sıvı izomerik monosiklik terpen hidrokarbondan her biri terpinene i.
bazı bitkilerin esansiyel yağlarında doğal olarak bulunan üç izomerik alkolden her biri terpinol i.
kloroformunkine benzer koku ve toksik buhar oluşturan simetrik iki izomerden her biri tetrachloroethane i.
azotun varsayımsal iki izomerik hidritinin her biri tetrazene i.
tiyofenden elde edilen iki izomerik kristalli asitten her biri thenoic acid i.
tenoik asitlerin iki radikalinden her biri thenoyl i.
halkada hem kükürt hem de azot içeren üç temel heterosiklik bileşikten her biri thiazoline i.
yapısal olarak aniline benzeyen iki aminden her biri thiophenine i.
toluenden türetilen üç izomerik asitten her biri toluic acid i.
oksidasyon sonucunda ilgili toluik asitleri veren dört aldehitten her biri tolualdehyde i.
tolüenden türetilen izomerik kristal bazlardan her biri tolylenediamine i.
izosiyanik asidin izomerik esterlerinden her biri tolylene diisocyanate i.
çürümüş hayvani ve nebati maddelerden çıkarılan zehirli veya zehirsiz kalevi maddelerden her biri neurin i.
asimetrik bir karbon atomunun etrafındaki atomların pozisyonuyla birbirinden ayrılan iki izomerden her biri epimer i.
iki garip kuark içeren ve nötr veya negatif yüklü iki baryondan her biri xi baryon i.
ksilenden türetilmiş üç metamerik radikalden her biri xylylene i.
dört değerli manganez içeren bir dizi tuzdan her biri manganite i.
mangan dioksit ve bir bazın tepkimesinden oluşan bir dizi kararsız tuzdan her biri manganite i.
alkan dizisindeki dokuz izomerik hidrokarbondan her biri heptane i.
üç düz zincirli heptilenden her biri heptene i.
fümerik asidin iki geometrik izomerinden her biri butenedioic acid i.
boyakökünde bulunan birkaç renk üreten glikozitten her biri rubian i.
zakkum yapraklarında bulunan çeşitli kalp glükozidlerinden her biri oleandrin i.
zakkum yapraklarında bulunan çeşitli alkaloidlerden her biri oleandrine i.
strikninle oluşup alfa-kolubrin ve beta-kolubrin olarak ayırılan iki renksiz ve kristalli alkaloitten her biri colubrine i.
sistemdeki her fazın bileşimini tam olarak tanımlamak için gereken minimum sayıda farklı kimyasal bileşenden her biri component i.
üç ana diazin türevini içeren madde sınıflarından her biri diazine i.
kompleks molekülü oluşturan altyapılardan her biri phane i.
kurutulmuş sinameki yapraklarında bulunan iki glikozitten her biri sennoside i.
alkan dizisindeki dokuz izomerik hidrokarbondan her biri septane [obsolete] i.
bileşiği oluşturan bileşenlerin her biri simple i.
hidrokarbon radikalleri ile birleşmiş sülfürden oluşan bir dizi temel bileşikten her biri sulphine i.
Biology
tek atadan üretilmiş klon grubundaki genetik olarak özdeş yeni bireylerden her biri ramet i.
virüsün protein kılıfını oluşturan alt ünitelerden her biri capsomere i.
virüsün protein kılıfını oluşturan alt ünitelerden her biri capsomer i.
m-rna nükleotid dizisinin protein zincirinde okunabileceği üç olası yoldan her biri reading frame i.
dokuz tane üçlü tüpten oluşan ve mitoz esnasında asterleri oluşturan iki silindirik hücresel organelden her biri centriole i.
protein sentezinin sonlandığını gösteren üç kodondan her biri chain termination codon i.
yumurtanın sarısını kabuğa bağlayan iki bağcıktan her biri chalaze i.
tohumu kabuğa bağlayan bağcıkların her biri chalaze i.
protein bağlanmasını kolaylaştıran stabilize edici protein sınıflarının her biri chaperone i.
protein bağlanmasını kolaylaştıran stabilize edici protein sınıflarının her biri chaperonin i.
hücre döngüsünün ilerlemesini kontrol eden proteinlerin her biri checkpoint protein i.
dna'nın kromozomda tekrarlayan yapı birimlerinden her biri nucleosome i.
dna ve rna moleküllerini oluşturan birimleri içeren, fosfat grubu ile nükleositin birleşiminden oluşan bileşik grubundan her biri nucleotide i.
nörofibrili oluşturan uzun, ince ipliklerden her biri neurofilament i.
sinirsel yayın iki yarısından her biri neuroid [obsolete] i.
ovülün çekirdeğini saran iki kılıftan her biri tegument i.
her biri iki kromatide bölünmüş olan eşli homolog kromozomlardan oluşan, mayozun pakiten aşaması sırasında meydana gelen dört sarmallı yapı tetrad i.
kırmızı alglerde mayotik olarak gelişen dört yarı kromozomlu eşeysiz spordan her biri tetraspore i.
pirozom cinsinin bir üyesinin kök benzeri bir organından meydana gelen ilk dört blastozooitin her biri tetrazooid i.
bulunduğu kolonide farklılaşmış olarak bulunan canlıların her biri zooid i.
periklinal kimerayı oluşturan katmanların her biri pericline i.
geleneksel sınıflandırmada canlıların ve nesnelerin hayvan, bitki ve maden şeklinde oluşturduğu kategorilerden her biri kingdom i.
bileşik organizmayı oluşturan tekil bireylerin her biri zoon i.
polen tanesindeki jeneratif hücrenin bölünmesiyle oluşan ve erkek hücre oluşturmak üzere bölünen iki hücreden her biri body cell i.
mayoz bölünme sonrasında kromozomunu eşleyerek haploit gamete dönüşen iki hücreden her biri maturation division i.
hidroitin gonofora veya medüze evrilecek olan tomurcuklarından her biri medusa bud i.
ortak atayı paylaşan bir grup benzer dna dizisinden her biri homolog i.
ortak atayı paylaşan bir grup benzer dna dizisinden her biri homologue i.
haeckel'in idorganını oluşturan plastidlerden her biri homoplast i.
kas lifini oluşturan aktin veya miyozin ipliklerinden her biri myofilament i.
yaşam döngüsünü tamamlayan fazlardan her biri generation i.
çeşitli bazidyomiset başlıklarının alt yüzeyini oluşturan solungaç şekilli plakalardan her biri gill i.
kuş, sürüngen veya memeli embriyolarında kulak ve boyun yapılarına dönüşen birkaç karşılıklı kemerden her biri gill arch i.
dimorfizm gösteren bir maddenin iki biçiminden her biri dimorph i.
sifonoforlarda dişi gonoforları taşıyan dallardan her biri gynophore i.
kılcal damarların iç duvarlarında yer alan, dallanan birçok hücreden her biri rouget cell i.
sinir sistemindeki oligodendrogliya hücrelerinden her biri oligodendrocyte i.
belirli bir karakteristiği ifade etmek için bir arada bulunmaları gereken gen çiftlerinden her biri complementary gene i.
bir arada bulunduklarında ayrıyken gösterdikleri etkiden bambaşka etki yaratan birkaç genden her biri complementary factor i.
birleşen gamet çiftinden her biri conjugant i.
birleşen organizma çiftinden her biri conjugant i.
ayrı coğrafi bölgelerde yer alan yakın akraba takson gruplarından her biri vicariant i.
her biri iki alel içeren iki özellik kullanılarak yapılan melezleme dihybrid cross i.
her biri dikaryona sahip hücrelerden oluşan miselyum dikaryon i.
her biri dikaryona sahip hücrelerden oluşan miselyum dicaryon i.
bazı sifonoforlarda adaptasyon geçirmiş zooitlerin oluşturduğu yaprak benzeri koruyucu organlardan her biri hydrophyllium i.
dna sentezinde kullanılan iki pürin nükleotidinden her biri datp i.
gül ağaçlarının parankimiyle beslenerek yapraklarını iskeletleştiren iki yeşil larvamsı yaprakarısından her biri rose slug i.
incir şeklinde dizilmiş sporlardan her biri seirospore i.
charales takımına mensup yeşil alglerin anteridyumlarını oluşturan sekiz hücrenin her biri shield i.
her biri farklı bir dokuyu boyayan birden fazla boyayı (numuneye) sırayla uygulamak counterstain f.
Biochemistry
ras proteinini kodlayan onkojenlerden her biri rasgene i.
beyin dokusunda bulunan, endorfin benzeri çeşitli kısa zincirli peptitlerden her biri neuropeptide i.
dna moleküllerinin sarılmasını kontrol eden iki izomer enzimden her biri topoisomerase i.
dna sentezinde kullanılan iki pirimidin nükleotidinden her biri dttp i.