Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Verlauf
öne doğru
Bedeutungen von dem Begriff
"öne doğru"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
öne doğru
toward the front
adv.
2
General
öne doğru
frontward
adv.
3
General
öne doğru
vanward
adv.
4
General
öne doğru
forwardly
adv.
Technical
5
Technical
öne doğru
forward
adv.
Bedeutungen, die der Begriff
"öne doğru"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 91 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
öne doğru çıkıntı yapma
outpocketing
n.
2
General
kadınlara özgü dizleri bükerek öne doğru eğilip selam verme hareketi
curtsey
n.
3
General
kadınlara özgü dizleri bükerek öne doğru eğilip selam verme hareketi
courtesy
n.
4
General
kadınlara özgü dizleri bükerek öne doğru eğilip selam verme hareketi
curtsy
n.
5
General
öne doğru hareket
head
n.
6
General
öne doğru çıkık diş
gagtooth [obsolete]
n.
7
General
kalçalarını hızla öne doğru itme
bump
n.
8
General
(koloni döneminde) üst katı alt katına göre öne doğru çıkık olan ev
garrison house
n.
9
General
amerika'nın erken koloni dönemine ait evlerde öne doğru çıkıntı yapan ikinci katın altındaki dikey kalasın ucu
drop
n.
10
General
yaprak bitinin öne doğru çıkık anteni
cornicle
n.
11
General
at yelesinin kulaklar arasından öne doğru uzayan tutamı
forelock
n.
12
General
tekerlerin çıkıp gitmemesi için dingil yataklarında öne doğru olan eğim
gather
n.
13
General
öne doğru adım atmak
step forward
v.
14
General
öne doğru eğilmek
stoop
v.
15
General
bir şeyi öne doğru eğmek
incline something forward
v.
16
General
omuzları öne doğru eğerek sırtı yuvarlamak
hunch forward
v.
17
General
öne doğru eğilmek
lout
v.
18
General
kalçalarını hızla öne doğru itmek
bump
v.
19
General
doğru olduğunu öne sürmek
insist
v.
20
General
öne doğru uzanmak
poke
v.
21
General
öne doğru çıkmak
stick
v.
22
General
öne doğru eğilen
nodding
adj.
23
General
alt dişleri öne doğru çıkıntılı
undershot
adj.
24
General
öne doğru eğilen
annuent
adj.
25
General
(diş) öne doğru çıkık
bucked
adj.
26
General
baskın elin ayasını öne doğru açarak yapılan
forehand
adj.
27
General
ucu öne doğru
endwise
adv.
28
General
ucu öne doğru
endways
adv.
Phrasals
29
Phrasals
öne doğru çağırmak
call forth
v.
30
Phrasals
öne doğru eğilmek
buckle up
v.
31
Phrasals
bir şeyi öne doğru eğmek/bükmek
lean something forward
v.
32
Phrasals
öne doğru sallanmak
lurch forward
v.
33
Phrasals
öne doğru eğilmek
lean forward
v.
34
Phrasals
öne doğru sıçramak
leap forward
v.
35
Phrasals
(öne doğru) hızla eğilmek
duck down
v.
36
Phrasals
öne doğru konumlandırmak
face forward
v.
37
Phrasals
öne doğru gitmek
go forward
v.
38
Phrasals
öne doğru ilerlemek
go forward
v.
39
Phrasals
öne doğru ilerlemek
nose in
v.
40
Phrasals
öne doğru ilerlemek
nose into
v.
41
Phrasals
öne doğru eğilmek
lean across (someone or something)
v.
42
Phrasals
öne doğru eğilmek
lean across someone or something
v.
43
Phrasals
öne doğru göndermek
pass up
v.
44
Phrasals
öne doğru iletmek
pass up
v.
45
Phrasals
vücudu öne doğru eğmek
bend over
v.
46
Phrasals
öne doğru eğilmek
incline forward
v.
47
Phrasals
öne doğru eğmek
incline forward
v.
48
Phrasals
öne doğru eğilmek
lean across
v.
49
Phrasals
öne doğru sıçramak
thrust forward
v.
50
Phrasals
öne doğru atlamak
thrust forward
v.
Law
51
Law
davacının iddiasının doğru olmakla birlikte sonradan geçersiz hale geldiğini öne süren savunma
plea in confession and avoidance
n.
Technical
52
Technical
eritme ocaklarında fırın ağzının altında bulunan öne doğru çıkıntı
forehearth
n.
Furniture
53
Furniture
mafsallı kanat masayı öne doğru gelip destekleyen iki kirişlemeden her biri
loper
n.
54
Furniture
arka kısmın yanlarından öne doğru çıkıntılar yapan parçaları olan (mobilya)
wingback
adj.
Automotive
55
Automotive
öne doğru kabin tasarımı
cab forward design
n.
Medical
56
Medical
omurganın öne doğru anormal eğriliği
lordosis
n.
57
Medical
öne doğru çıkıntı yapma
evagination
n.
58
Medical
öne doğru çıkıntı yapma
outpouching
n.
59
Medical
(organ) öne doğru eğilerek yer değiştirmek
antevert
v.
Anatomy
60
Anatomy
göğüs kemiğinin ön kısmında bulunup köprücük kemiklerinin arasından öne doğru çıkıntı yapan ve genellikle ucunda kıkırdak bulunan yapı
omosternum
n.
61
Anatomy
yatay düzlemde öne doğru hareket
protraction
n.
62
Anatomy
öne ve merkeze doğru
ventromedial
adj.
Dentistry
63
Dentistry
alt çene öne doğru hareket ettiğinde arka dişlerin ayrılması
disclusion
n.
Veterinary
64
Veterinary
fleksör tendonlarında kısalmadan kaynaklı dizi öne doğru eğilen (at, katır)
knee-sprung
adj.
Logic
65
Logic
doğru olduğu koşullarda öne sürülen bir ifade
truth-condition
n.
Biology
66
Biology
telensefalon çatısının öne doğru çıkıntısı
paraphysis
n.
Zoology
67
Zoology
tamamen öne doğru kıvrılarak iç kısmın görünmesini engelleyen köpek kulağı şekli
button ear
n.
Botanic
68
Botanic
büyümenin öne doğru gerçekleştiği bir vejetatif üreme şekli
phalanx
n.
Agriculture
69
Agriculture
her iki tarafı keskinleştirilmiş, öne itilebilen veya geriye doğru çekilebilen bahçe çapası
thrust hoe
n.
70
Agriculture
her iki tarafı keskinleştirilmiş, öne itilebilen veya geriye doğru çekilebilen bahçe çapası
scuffle hoe
n.
Philosophy
71
Philosophy
var olma ideasının doğuştan bulunduğunu ve doğru bilgiye bu yol ile ulaşılabileceğini öne süren rosmini felsefesi
rosminianism
n.
Geography
72
Geography
kırılan bir dalganın tepesi öne doğru döküldüğünde oluşan içi boş su kemeri
tube
n.
73
Geography
kırılan bir dalganın tepesi öne doğru döküldüğünde oluşan içi boş su kemeri
curl
n.
74
Geography
kırılan bir dalganın tepesi öne doğru döküldüğünde oluşan içi boş su kemeri
tunnel
n.
Military
75
Military
öne doğru oluşan eğim
plonge
n.
76
Military
öne doğru oluşan eğim
plongee
n.
Hunting
77
Hunting
gezin öne doğru yapraksı uzantısı
rear sight leaf
n.
Sport
78
Sport
bir bacak önde bir bacak arkada kalça squat pozisyonunda iken zıplayarak öndeki bacağın arkaya arkadaki bacağın da öne doğru çekilmesi
jumping lunge
n.
79
Sport
güreşte rakibin omuzlarına atlayarak öne doğru yuvarlanılan bir hamle
victory roll
n.
80
Sport
kayakçının öne doğru eğilirken topuklarının kayaklarla temas halinde kaldığı bir pozisyon
vorlage
n.
81
Sport
(dans veya cimnastikte) tek bacağın sabit tutulduğu esnada diğer bacağın öne doğru çıkarılarak dizin bükülmesi hareketi
lunge
n.
82
Sport
(kriket) vurucunun öne doğru gerçekleştirdiği atış
overspin
n.
83
Sport
(golf topunu) öne doğru fırlatmak
run
v.
84
Sport
yüzmede kolun sudan çıkarılıp omuz hizasının üzerinden öne doğru uzatılması şeklinde atılan (kulaç)
overarm
adj.
Music
85
Music
çalışan bacağın önce dize kadar çekilip ardından öne, yana veya arkaya doğru açılarak gerilmesi
développé
n.
86
Music
(öne veya ileri doğru) dört koşar adımdan oluşan halk dansı sekansı
double
n.
Archaic
87
Archaic
kadınlara özgü dizleri bükerek öne doğru eğilip selam verme hareketi
dip
n.
88
Archaic
(başı öne eğik) hızla öne doğru yürümek
nuddle
v.
89
Archaic
(başı öne eğik) hızla öne doğru yürümek
nuddle along
v.
Slang
90
Slang
arabalarda öne doğru açılan kapı
suicide door
n.
91
Slang
otururken öne arkaya ya da yana doğru kaymak
scooch
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of öne doğru
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy