-proof - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

-proof

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "-proof" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
-proof adj. geçirmez

Bedeutungen, die der Begriff "-proof" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
proof n. kanıt
proof n. ispat
General
fire proof district n. yangın geçirmez bölüm
proof theory n. kanıt teorisi
proof n. senet
proof n. alkol derecesi
galley proof n. ilk dizgi
proof positive n. kesin bir delil
revise proof n. tashih nüshası
proof n. düzelti
proof n. tecrübe
proof stress n. zorlama gerilimi
proof n. belgit
positive proof n. kesin delil
proof positive n. kesin deliller
proof n. ispat etme
proof n. deneme
bullet proof vest n. kurşun geçirmez yelek
proof and certification n. kanıt ve belgelendirme
proof n. imtihan
proof n. kanıtlama
proof n. delil
proof n. kanıt
burden of proof n. kanıtlama zorunluluğu
proof of drunkenness n. sarhoşluğun tespiti
fire-proof door n. yangına dayanır kapı
bullet-proof vest n. kurşun geçirmez yelek
proof-by-contradiction n. abese irca
proof-by-contradiction n. açma olana indirgeme
proof-by-contradiction n. olmayana ergi
identity proof n. kimlik belgesi
proof n. ispat
proof n. içkinin alkol derecesinin ölçüsü
proof n. sınama
proof of payment n. yolcu giriş kartı
proof of payment n. ödeme belgesi
proof of payment n. toplu taşıma araçlarında gösterilmesi zorunlu olan paso
spill-proof drinking cup n. damla akıtmayan/damlatmaz bardak
water-proof watch n. su geçirmez saat
stab proof vest n. (özellikle bıçaklı saldırılar için kullanılan) koruyucu yelek
page proof n. (son) prova baskı
galley proof n. (son) prova baskı
living proof n. canlı kanıt
proof of purchase n. satın alım kanıtı
proof of purchase n. satın alma kanıtı
clinching proof n. aksi iddia edilemeyen kanıt
proof of life n. yaşam kanıtı
proof of delivery n. teslim belgesi/kanıtı
proof of work n. talep edilen bir iş için gerekli eforun sarfedildiğini kanıtlayan gösterge
proof of work n. çalışma ispatı
uncorrected proof n. doğrulanmamış kanıt
solid proof n. sağlam kanıt
india proof paper n. hint prova kağıdı
proof of reserve n. rezerv kanıtı
right to proof n. ispat hakkı
foul proof n. taslak
foul proof n. düzeltilmemiş nüsha
skeleton proof n. (yalnızca fırça darbesi ile yazılmış) gravür veya baskı provası
proof v. dayanıklı hale getirmek
put to the proof v. sınamak
give proof v. kanıt göstermek
produce proof v. kanıt göstermek
give proof v. delil göstermek
age-proof v. bir şeyi eskimez kılmak
age-proof v. bir şeyi eskimez yapmak
proof adj. dirençli
proof adj. kuvvetli
proof adj. emin
bomb proof adj. bombaya dayanıklı
cold proof adj. soğuk geçirmeyen
cold proof adj. soğuk geçirmez
accident-proof adj. kaza güvenceli
accident-proof adj. kazaya yol açmayan
bomb-proof adj. bomba geçmez
bomb-proof adj. bombaya dayanıklı
conscience-proof adj. duygusuz
fool-proof adj. hatasız
explosion-proof adj. antigrizu
bullet-proof adj. kurşun geçirmez
fail-proof adj. tedbirli
escape-proof adj. sızdırmaz
crease-proof adj. buruşmaz
frost-proof adj. donma yapmaz
light-proof adj. ışık geçirmez
frost-proof adj. donmaz
fool-proof adj. insan hatalarını önleyecek şekilde tasarlanmış
fail-proof adj. hazırlıklı
damp-proof adj. rutubet geçirmez
drip-proof adj. sızdırmaz
conscience-proof adj. yüzsüz
corrosion-proof adj. aşınmaya dayanıklı
explosion-proof adj. patlamaönler
dust-proof adj. toz geçirmez
storm-proof adj. fırtınaya dayanıklı
storm-proof adj. fırtınadan etkilenmez
shatter-proof adj. kırılmaz
vandal-proof adj. vandalizme dayanıklı
mildew-proof adj. küflenmez
weather proof adj. her çeşit havaya dayanıklı
proof adj. dayanıklı
proof adj. (içki) belli bir ayarda olan
proof adj. -e karşı dayanıklı
proof adj. işlemez
proof adj. geçirmez
ex-proof adj. alev sızdırmaz
storm-proof adj. fırtınaya karşı dayanıklı
future-proof adj. gelecekte olabilecek değişikliklerden etkilenmeyen
smoke-proof adj. duman geçirmez
food-proof adj. gıda maddelerine dayanıklı
vermin-proof adj. haşaratı önleyen
shot-proof adj. kurşun geçirmez
acid proof adj. aside dayanıklı
scratch-proof adj. çizilmez
idiot proof adj. insan hatalarını önleyecek şekilde tasarlanmış
drug-proof adj. ilaç etki etmez
drug-proof adj. ilaca dayanıklı
age-proof adj. eskimez
age-proof adj. eskimeyen
age-proof adj. yaşlanmayan
child-proof adj. çocukların zarar görmeyeceği şekilde tasarlanmış
child-proof adj. çocuğa zarar vermeyen
child-proof adj. çocuklar için tehlikeli olmayan
fly-proof adj. sinek geçirmez
high-proof adj. çok damıtılmış
high-proof adj. çok güçlü alkollü
high-proof adj. herhangi bir teste dayanan
burglar-proof adj. soyguna karşı korumalı
pilfer-proof adj. araklanamaz
pilfer-proof adj. aşırılamaz
plot-proof adj. komplolara karşı korunan
shame-proof adj. hayasız
shame-proof adj. utanmaz
shame-proof adj. arlanmaz
prf. (proof) abrev. kanıt
prf. (proof) abrev. ispat
Phrases
the proof of the pudding is in the eating expr. bir şeyin değeri kullanıldığında anlaşılır
Proverb
the proof of the pudding is in the eating bir düşüncenin doğru olup olmadığı denemeden anlaşılmaz
proof is in the pudding bir şeyi yapmadan/denemeden bilemezsin
the proof will be in the pudding yaşamadan bilemezsin
the proof of the pudding (is in the eating) yaşamadan bilemezsin
the proof of the pudding is in the eating yaşamadan bilemezsin
the proof of the pudding (is in the eating) denemeden bilemezsin
the proof of the pudding is in the eating denemeden bilemezsin
the proof will be in the pudding denemeden bilemezsin
The proof of the pudding is in the eating bir şeyin kalitesini/içeriğini denemeden bilemezsin
Colloquial
rabbit-proof fence n. bazı avustralya eyaletleri arasında tel örgüyle belirlenmiş sınır
proof positive n. son deneme
proof positive n. son test
goof-proof v. bozulması/mahvedilmesi zor hale getirmek
goof-proof v. güvenli hale getirmek
goof-proof v. çok sağlamlaştırmak
goof-proof v. sağlam ve kullanılması kolay hale getirmek
goof-proof v. hatasız hale getirmek
goof-proof v. kusursuz hale getirmek
goof-proof v. dört dörtlük hale getirmek
goof-proof v. mükemmel hale getirmek
goof-proof v. güvenli hale getirmek
goof-proof v. çok sağlamlaştırmak
goof-proof v. sağlam ve kullanılması kolay hale getirmek
goof-proof v. hatasız hale getirmek
goof-proof v. kusursuz hale getirmek
goof-proof v. çok kolaylaştırmak
goof-proof v. çok basitleştirmek
goof-proof v. hata yapılması/hatalı kullanılması zor hale getirmek
proof (one) v. kimliği sorulmak
proof (one) v. kimliği istenmek
proof (one) v. kimliği kontrol edilmek
proof (one) v. kimliğine bakılmak
proof (one) v. kimlikten yaşı kontrol edilmek
drool-proof adj. çok basit
drool-proof adj. aptalın bile yapabileceği
goof-proof adj. bozulması/mahvedilmesi zor
goof-proof adj. güvenli
goof-proof adj. çok sağlam
goof-proof adj. sağlam ve kullanılması kolay
goof-proof adj. hatasız, kusursuz
goof-proof adj. bozulma korumalı
goof-proof adj. hatalı kullanılması zor
goof-proof adj. hata yapılması zor
goof-proof adj. güvenli
goof-proof adj. çok sağlam
goof-proof adj. sağlam ve kullanılması kolay
goof-proof adj. hatasız
goof-proof adj. kusursuz
goof-proof adj. dört dörtlük
goof-proof adj. mükemmel
goof-proof adj. güvenli
goof-proof adj. çok sağlam
goof-proof adj. sağlam ve kullanılması kolay
goof-proof adj. hatasız
goof-proof adj. kusursuz
goof-proof adj. çok kolay
goof-proof adj. çok basit
goof-proof adj. hata yapılması/hatalı kullanılması zor
idiot-proof adj. korumalı
idiot-proof adj. korunan
idiot-proof adj. hatalı kullanıma karşı korumalı
Idioms
110 proof n. aşırı tesirli
110 proof n. ötesi yok
110 proof n. çok güçlü
110 proof n. çok etkili
living proof that n. -in canlı kanıtı
living proof that n. '-in canlı örneği
(the) living proof that n. -in canlı kanıtı
(the) living proof that n. '-in canlı örneği
(the) living proof of n. -in canlı kanıtı
(the) living proof of n. '-in canlı örneği
put to the proof v. denemek
bring to the proof v. denemek
be living proof of (something) v. (bir şeyin) canlı kanıtı olmak
be living proof of something v. bir şeyin canlı kanıtı/örneği olmak
Speaking
I am living proof expr. canlı kanıtıyım
do you have a proof? expr. kanıtın var mı?
do you have a proof? expr. delilin var mı?
Trade/Economic
proof of receipt n. alındı belgesi
proof of insolvency n. aciz belgesi
ledger proof card n. büyük defter mutabakat kartı
proof of indebtedness n. borç beyyinesi
proof of indebtedness n. borç senedi
proof of employment n. çalışma belgesi
proof of employment letter n. çalıştığını gösterir yazı
proof of employment n. çalıştığını gösterir belge
proof of employment letter n. çalışma belgesi
proof of employment n. çalıştığını gösterir yazı
proof of employment letter n. çalıştığını gösterir belge
proof sheet n. düzeltilmiş metin
recession-proof jobs n. ekonomik gerilemeden etkilenmeyecek meslekler
proof of work n. emek ispatı
recession-proof industries n. ekonomik gerilemeden etkilenmeyecek endüstriler
teller proof n. günlük vezne sayımı
daily cash proof n. günlük kasa muvazenesi
proof of loss n. hasar belgesi
proof n. ispat aracı
proof of work n. iş bitirme belgesi
proof n. işletmede kullanılan her türlü defter ve belgeler
burden of proof n. ispat külfeti
burden of proof n. kanıtlama zorunluluğu
burden of proof n. kanıtlama yükü
proof positive n. kesin kanıt
positive proof n. kesin kanıt
proof of ownership n. mülkiyet belgesi
recession-proof jobs n. resesyonun etkilemeyeceği meslekler
recession-proof industries n. resesyonun etkilemeyeceği endüstriler
testimonial proof n. şahsi beyyine
proof of conformity n. uygunluk kanıtı
proof of loss n. zararın ispatı
proof of loss n. zarar tevsiki
proof of loss n. zararın tevsiki
proof of loss n. zararın belgelenmesi
proof of loss n. zararın kanıtlanması
inflation-proof adj. enflasyondan etkilenmez
Law
proof n. belgeleme
burden of proof n. beyyine külfeti
proof n. beyyine
loss of proof n. delilin kaybı
standard of proof n. delilin niteliği
proof n. delil
loss of proof n. delilin ziyaı
means of proof n. esbabı subutiye
delivery of means of proof n. esbabı sübutiyenin teslimi
delivery of means of proof n. esbabı sübutlyenin teslimi
documents of proof n. evrakı müsbiteler
proof trial balance n. geçici mizanla ıskat
document in proof n. evrakı müsbite
counter proof n. hasmı delil
proof of loss n. hasarın ispatı
fabricated proof n. hakikat hilafı şahitlik
convincing proof n. ikna edici kanıt
standard of proof n. ispat standardı
law of proof n. ispat hukuku
burden of proof n. ispat külfeti
burden of proof n. ispat yükü
proof n. ispat
the party with the burden of proof n. ispat yükünü taşıyan taraf
the onus of proof n. ispat yükümlülüğü
reverse the burden of proof n. ispat külfetinin tersine çevrilmesi
the burden of proof n. ispat yükümlülüğü
responsibility to present proof n. ispat külfeti
burden of proof n. ispat mecburiyeti
burden of proof n. ispat yükü
convincing proof n. ikna edici delil
burden of proof n. ispat zorunluluğu
onus of proof n. ispat külfeti
counter proof n. karşı delil
standard of proof n. kanıtın niteliği
proof n. kanıt
burden of proof n. kanıtlama zorunluğu
proof beyond reasonable doubt n. kesin surette kanıt
proof positive n. kesin kanıt
proof beyond reasonable doubt n. kati delil
proof positive n. kati delil
proof positive n. kesin delil
literal proof n. lafzi ispat
proof beyond reasonable doubt n. makul şüphenin ötesinde kanıt
certificate of proof n. onay belgesi
proof of drunkenness n. sarhoşluğun tespiti
proof of drunkenness n. sarhoşluk belirtisi
proof of contract n. sözleşmenin delil teşkil etmesi
tangible proof n. somut kanıt
proof beyond reasonable doubt n. şüpheye yer bırakmayacak delil
proof n. tespit
proof of service n. tebliğ şerhi
commencement of written proof n. tahriri mukaddimei beyyine
proof of inheritance n. verasetin ispatı
proof by oath n. yemin delili
fabricated proof n. yalancı tanıklık
proof by oath n. yeminle ispat
commencement of written proof n. yazılı delil başlangıcı
plausible proof n. yaklaşık ispat
proof of loss n. zararın belgelenmesi
insufficient proof n. yetersiz delil
proof of loss n. zararın kanıtlanması
proof of intoxication n. zehirlenme kanıtı
the burden of proof n. kanıtlama zorunluluğu
the burden of proof n. ispat külfeti
the burden of proof n. kanıtlama yükü
the burden of proof n. ispat mecburiyeti
the burden of proof n. ispat yükümlülüğü
offer a proof v. delil sunmak
furnish proof v. delil göstermek
bring proof v. kanıt göstermek
produce proof v. kanıt göstermek
furnish proof v. kanıt göstermek
Politics
proof of preferential origin of goods n. tercihli menşe kanıtı
Insurance
policy proof of interest expr. poliçe menfaatin delilidir
Technical
cannon proof n. top mermisine/güllesine dayanıklı
acid proof enamel n. asite dirençli emaye
abrasion-proof n. aşınma mukavemeti
flame-proof glass n. aleve dayanıklı cam
abrasion-proof n. aşınma dayanımı
proof-bend test n. boru bükme deneyi
vapour-proof envelope n. buhar tutucu örtü
loose-proof connector n. boşalmayan/açılmayan konnektör
proof stress n. deneme gerilmesi
proof n. delil
nuts with specified proof load values n. deney yükü değerleri belirlenmiş somunlar
proof n. deneme baskısı
drip-proof machine n. damla sızdırmaz makine
earthquake-proof building n. depreme mukavim yapı
frost-proof rendering n. dondan koruyan tabaka
frost-proof course n. dondan koruyan tabaka
fibre proof test n. fiber sağlamlık deneyi
voltage proof test n. gerilim dayanım deneyi
vandal-proof equipment n. hasar yapmaz ekipman
air proof n. hava sızmazı
proof list n. kanıt listesi
proof list n. kanıt dizelgesi
proof figure n. kanıtlama sayısı
proof n. kanıt
proof (rod proof) n. numune cam
yield or proof stress of carbon and low alloy steel products n. karbonlu ve düşük alaşımlı çelik mamüllerin akma veya kalıcı uzama gerilmesi
ladder proof finish n. kaçmazlık apresi
proof total n. kanıtlayıcı toplam
proof figure n. kanıt rakamı
proof testing n. kanıtlama denemesi
die proof n. kılavuz kalıp
spoon proof n. kepçeyle alınan numune
pilfer proof n. koparma kafa
bullet-proof glass n. kurşun geçirmez cam
bullet-proof safety glass n. kurşun geçirmez emniyet camı
moisture-proof luminaire n. neme dayanıklı lamba
damp-proof membrane n. nemgeçirmez membran
rod proof n. numune cam
proof stress n. öteleme gerilimi
proof stress of austenitic steel products n. ostenitik çelik malzemelerin kalıcı gerilmesi
scour proof stratum n. oyulmaya mukavim tabaka
explosion proof installation n. patlama güvenceli elektrik tesisatı
ratios of proof and burst pressure to design working pressure n. patlama ve deneme basınçlarının tasarım çalışma basıncına oranları
bar explosion proof ventilation structure n. patlama dirençli havalandırma yapısı
blast-proof n. patlamazlık güvenceli
explosion proof equipment n. patlamaya dayanıklı teçhizat
moisture proof n. rutubete karşı emniyetli
proof n. prova baskı
proof test n. prova testi
splash-proof n. sıçrama korumalı
sound-proof camera n. sessizlenmiş alıcı
splash-proof machine n. sıçramaya korunmalı makine
proof bar n. şahit numune
water proof cable n. su geçirmez kablo
pilfer proof n. şişe kapağı
proof by induction n. tümevarımla tanıt
ladder proof finish n. tel kaçmasını önleyici bitim işlemi
proof bar n. tanık örnek
fire-proof partition n. yangın duvarı
burn-proof gloves n. yanmaz eldiven
voltage proof test n. voltaj doğrulama deneyi
proof stress n. zorlama gerilimi
weldable fine grain steel with high proof strength n. yüksek akma dayanımlı kaynak edilebilir ince taneli çelik
bead proof n. alkollü likörlerin cam yüzeyinde oluşturduğu baloncuklarla ölçülen sertlik derecesi
counter proof n. (oymacılıkta) başka bir baskı örneğinden alınan ters baskı
acid proof adj. asite dirençli
flame-proof adj. alev geçirmez
flame proof adj. aleve dayanıklı
flame-proof adj. aleve dayanır
acid-proof adj. asite dayanıklı
corrosion proof adj. aşınmaya dayanıklı
burn-proof adj. ateş geçirmez
vapour-proof adj. buhar geçirmez
crease proof adj. buruşmaz
vapor proof adj. buhar geçirmez
vapour-proof adj. buhar sızdırmaz
proof adj. dayanıklı
crash-proof adj. darbe ve çarpmaya dayanıklı
shrink proof adj. çekmez
frost-proof adj. dona mukavim
diffusion-proof adj. difüzyon kesici
storm-proof adj. fırtınadan etkilenmez
gas proof adj. gaz sızdırmaz
air proof adj. hava kaçırmaz
proof adj. geçirmez
weather-proof adj. hava şartlarına dayanıklı
light-proof adj. ışık geçirmez
burn-proof adj. ısıya dayanıklı
heat proof adj. ısıya dayanıklı
moisture proof adj. neme karşı emniyetli
moisture-proof adj. nem geçirmeyen
shrink proof adj. küçülmez
moisture-proof adj. nemgeçirmez
damp-proof adj. neme karşı dayanıklı
down-proof adj. kuştüyü geçmez
ladder-proof adj. kaçmaz
moisture-proof adj. neme karşı dayanıklı
corrosion-proof adj. korozyona uğramaz
damp-proof adj. nemgeçirmez
moisture-proof adj. nem güvenceli
dirt-proof adj. kir tutmaz
lime-proof adj. kireçten etkilenmez
tamper-proof adj. kurcalamaya dayanıklı
lime-proof adj. kirece dayanır
blast-proof adj. patlamaz
explosion proof adj. patlamaya dayanıklı
immersion proof adj. su almaz
stress-proof adj. stressiz
stress-proof adj. strese dayanıklı
ex-proof adj. patlamaya dayanaklı
leak-proof adj. sızdırmaz
water proof adj. su geçirmez
immersion proof adj. su geçirmez
water proof adj. su sızdırmaz
drip-proof adj. su sıçramasına karşı korumalı
ex-proof adj. patlamaz
immersion proof adj. su içinde sugeçirmez
down-proof adj. tüy geçmez
dust-proof adj. toz geçirmez
dust-proof adj. toza dayanıklı
flame-proof adj. tutuşmaz
tropics-proof adj. tropik iklim koşullarına dayanıklı
oil-proof adj. yağa dayanıklı
burn-proof adj. yanmaz
tear-proof adj. yırtılmaz
fire-proof adj. yangına karşı güvenli
fire-proof adj. yangına karşı emniyetli
ex-proof adj. patlamaya karşı korumalı
Computer
proof reading n. düzeltme okuması
proof print n. düzeltme yazdırma
proof obligation n. ispat yükümlülüğü
proof list n. kanıt listesi
proof figure n. kanıtlama sayısı
proof list n. kanıt dizelgesi
proof figure n. kanıt rakamı
proof total n. kanıtlayıcı toplam
identity proof n. kimlik belgesi
proof text n. metin sağlaması
proof n. sağlama
proof by induction n. tümevarımla tanıt
virus-proof computer n. virüsten bağışık bilgisayar
proof adj. tamamlanmaya yakın
proof and hold expr. düzelt ve beklet
proof hold expr. düzelt ve tut
proof hold expr. dene ve tut
proof expr. tanıt
Informatics
analytic proof n. analitik tanıt
analytic proof n. çözümsel kanıt
zero knowledge proof n. sır vermeyen tanıt
virus-proof computer n. virüsten bağışık bilgisayar
tamper-proof adj. kurcalamaya dayanıklı
Telecom
proof of concept n. kavram kanıtlama
Mechanic
throw-proof adj. zincir atma önleyici
Textile
ladder-proof finish n. kaçmazlık apresi
being run-proof n. kaçmazlık
down proof properties of fabric n. kumaşın tüy geçirgenlik özellikleri
ladder-proof finish n. tel kaçmasını önleyici bitim işlemi
re-proof v. (mont, ceket) dokusu ile su geçirmezlik, dayanıklılık özelliklerini yenilemek
ladder-proof adj. kaçmaz (çorap)
ladder-proof adj. kaçmaya dayanıklı (çorap)
ladder-proof adj. dikişleri sökülmeye dayanıklı (çorap)
acid proof adj. asit geçirmez
rot-proof adj. çürümeye karşı dayanıklı
weather proof adj. havaya dayanıklı
heat-proof adj. ısı geçirmez
run-proof adj. kaçmaz
wash-proof adj. su geçirmez
wash-proof adj. su geçirmez
tropics-proof adj. tropikal iklim koşullarına dayanıklı
rain-proof adj. yağmur geçirmez
Construction
damp-proof course n. buhar tutucu
clay masonry damp proof course units n. kil kagir su yalıtım tabakası birimleri
damp-proof course n. rutubet geçirmez tabaka
fire-proof wall n. yangın duvarı
damp-proof v. nem geçirmez hale getirmek