dike - Türkisch Englisch Wörterbuch

dike

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "dike" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 39 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
dike n. set
Fast aid because the dikes which have been inundated will not hold up forever.
Hızlı yardım çünkü sular altında kalan setler sonsuza kadar dayanmayacaktır.

More Sentences
dike n. bent
dike n. hendek
dike n. öbür
dike n. siper
dike n. duvar
dike n. sevici
dike n. suyolu
dike n. ark
dike n. kanal
dike n. su yolu
dike n. şedde
dike n. toprak duvar
dike n. dayk
dike n. mecra
dike n. sevici kadın
dike n. su birikintisi
dike n. gölcük
dike n. göl
dike v. set yaparak korumak
dike v. süslemek
dike v. set çekmek
dike v. hendek açmak
dike v. etrafına set çekmek
dike v. kazmak
dike v. hendek açmak
dike v. kazmak
dike v. hendek kazmak
Technical
dike n. hendek
dike n. su yolu
Traffic
dike n. mahmuz
Marine
dike n. toprak duvar hendek
Geography
dike n. dayk
dike n. iowa eyaletinde şehir
dike n. teksas eyaletinde şehir
Geology
dike n. damar kayacı
Mythology
dike n. (yunan mitolojisinde) adalet, düzen ve yargı tanrıçası
dike n. (yunan mitolojisinde) zeus ve themis'in kızı
Slang
dike n. lezbiyen

Bedeutungen, die der Begriff "dike" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 49 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
dike reeve n. kanal memuru
dike (up) [dialect] v. iyi giyinmek
dike (out) [dialect] v. iyi giyinmek
dike (up) [dialect] v. güzey giysiler giymek
dike (out) [dialect] v. güzey giysiler giymek
Technical
slope of a dike n. dolgu şevi
secondary dike n. tali sedde
secondary dike n. tali şedde
slope of a dike n. şedde şevi
wing dike n. yan şedde
transverse dike n. enine şedde
summer dike n. yaz şeddesi
closing dike n. kapama seddesi
pile dike n. kazık perde
Construction
dike lock n. bent kapağı
dike lock n. şedde kapağı
Marine
upright dike n. dikey dayk
sloping dike n. eğimli hendek
coastal dike covered with concrete n. beton kaplı kıyı hendeği
length of dike n. hendeğin  uzunluğu
upright coastal dike n. dikey  kıyı daykı
coastal dike n. kıyı hendeği
tsunami coastal dike n. tsunami kıyı daykı
oil stopping dike n. petrolü engelleyici set
stone piled dike n. taş kazıklı hendek
tsunami coastal dike n. hendeği
tsunami protection coastal dike n. hendeği
tsunami protection coastal dike n. tsunami koruma kıyı daykı
coastal dike covered with concrete blocks n. beton blok kaplı kıyı hendeği
spur dike n. ırmak akışını kontrol etmekte kullanılan mahmuz
stone pitched dike n. yüzeyi taşlarla kaplı hendek
alignment of dike n. hendek-sedde istikameti
gravity-type coastal dike n. ağırlığa dayalı kıyı hendeği
buttress wall-type dike n. payandalı su yolu
buttress wall-type dike n. payandalı hendek
gentle slope-type coastal dike n. tatlı eğimli tipte kıyı hendeği
caisson-type dike n. keson tip hendek
gentle slope-type dike n. tatlı eğimli tipte hendek
buttress-type coastal dike n. payandalı kıyı hendeği
step-type dike n. kademeli hendek
slope-type coastal dike n. eğimli tip kıyı hendeği
rock-fill dike n. kaya dolgu su seddi
step-type coastal dike n. kademeli  tip kıyı hendeği
Geography
avalanche dike n. döküntü seddesi
avalanche dike n. çığ seddesi
Geology
aplitic dike n. aplitik dayk
Slang
dike [australia] n. pisuvar
dike [australia] n. klozet
dike [australia] n. ördek