evin - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

evin



Bedeutungen von dem Begriff "evin" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
evin grain n.
evin kernel n.
Technical
evin nucellus n.

Bedeutungen, die der Begriff "evin" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 170 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
evin bahçesinde yapılan istenmeyen eşya satışı yard sale n.
bir evin günlük işleri chores n.
evin direği breadwinner n.
evin bir yanında bulunan ve üç yanı camla çevrili çok güneşli oda solarium n.
taraça (evin bitişiğindeki/yakınındaki tabanı döşeli) terrace n.
ufak süslerin oluşturduğu aşırılık (evin iç dekorasyonunda) froufrou n.
evin garajını sokağa bağlayan yol driveway n.
evin arkasındaki bahçe backyard n.
evin önündeki çatılı platform verandah n.
evin bahçesi yard n.
üstü kapalı, üç yanı açık ve evin bir cephesinde boydan boya uzanan balkon veranda n.
evin yanındaki özel araba park yeri driveway n.
evin bulunduğu yer homestall n.
evin değerini arttırmak için yapılan dekorasyon çalışması home improvement n.
evin yolu way home n.
evin hanımı mistress n.
bir evin saçaklarından yere dökülen yağmur suları eaves-drip n.
evin hanımı the lady of the house n.
evin direği breadwinning n.
evin en küçüğü benjamin n.
evin dışındaki tuvalet outhouse n.
evin dışında olan tuvalet outside toilet n.
evin dışında olan tuvalet outhouse n.
evin dışındaki tuvalet backhouse n.
evin dışında olan tuvalet backhouse n.
evin dışındaki tuvalet outside toilet n.
evin temeli the foundation of the house n.
eski zamanlarda evin dışına inşa edilen tuvalet outhouse n.
eski zamanlarda evin dışına inşa edilen tuvalet earth-closet n.
eski zamanlarda evin dışına inşa edilen tuvalet jakes n.
eski zamanlarda evin dışına inşa edilen tuvalet privy n.
evin ana binasının arkasına yapılan bina (dış tuvalet/müştemilat vb) backhouse n.
evin direği head of household n.
evin hanımının hizmetçisi lady's maid n.
musevilikte evin efendisi veya mal sahibi baalebos n.
bir evin arkasında bulunan yeşillik veya bahçe back green [scotland] n.
evin arka bahçesi backside [dialect] n.
evin baş kadını lady [obsolete] n.
(evin hanımının) oda hizmetçisi ladys maid n.
(evin hanımına hizmet eden) özel hizmetçi ladys maid n.
evin dışına inşa edilmiş tuvalet netty [dialect] n.
evin hanımının hizmetçisi tire-woman [obsolete] n.
evin saçaklarından yağmur sularının dökülmesi eavesdrip n.
evin önünde veya arkasında yer alan boş alan yard [us/canada] n.
güney asya'da evin kadınlara ayrılmış bölümü zanana n.
güney asya'da evin kadınlara ayrılmış bölümü zenana n.
evin yüksek kasttan kadınlar için ayrılmış bölümü zanana n.
evin yüksek kasttan kadınlar için ayrılmış bölümü zenana n.
tüm evin işini yapan temizlikçi maid-of-all-work n.
oturulmayan bir evin veya mülkün mülkiyeti vacant possession n.
evin reisi master n.
evin dışındaki tuvalet biff [dialect] n.
bir evin vb. kaynaklarını ve giderlerini kontrol eden kimse manager n.
kayalıklara oyulmuş tarihöncesinden kalma çok sayıda evin bulunduğu, güneybatı kolorado'da yer alan bir ulusal park mesa verde national park n.
evin reisi mester n.
evin bulunduğu bölge homeland n.
evin konumu homesite n.
evin hanımı missus n.
evin alt katına açılan üst kat gallery n.
evin dış odası but [scotland] n.
evin hanımı goodwife n.
iki seyyar evin birbirine cıvatalanmış ve yerleşik halde kullanımı doublewide n.
evin hizmetçileri downstairs n.
evin baş hizmetkarı butler n.
evin çatı sırtı fastigium n.
yaşadığı evin dışında bir eve daha sahip olan kimse second-homer n.
evin yolunu tutmak make for home v.
evin içinde kalmak stay in v.
satış aşamasında evin fiyatını artırmak gazump v.
evin üzerinde üç tane ipotek olmak get three mortgages on the house v.
evin içinde şemsiye açmak open an umbrella in the house v.
evin içinde şemsiye açmak open an umbrella indoors v.
(binanın, evin) çatısını ortadan kaldırmak deroof v.
evin tozunu almak dust the house v.
(evin bölümlerini) uygun ölçülerde belirlemek precut v.
(evin bölümlerini) uygun büyüklükte ayırmak precut v.
prefabrikasyon montajı için (evin) parçalarını kesmek precut v.
evin içinde bulunan ben [scotland] adj.
(evin) çok yakınında olan inby [scotland] adj.
(evin) çok yakınında olan inbye [scotland] adj.
evin içinde withindoors adv.
evin dışında withoutdoors adv.
evin içine doğru inby [scotland] adv.
evin içine doğru inbye [scotland] adv.
evin erkeği himself [ireland] [scotland] pron.
Phrasals
çalıştığı evin dışında yaşamak live out v.
hizmetçi/temizlikçi olarak çalıştığı evin dışında ikamet etmek live out v.
Phrases
evin önünde out front expr.
Proverb
evin, yüreğinin olduğu yerdir home is where your heart is
Colloquial
evin dışındaki tuvalet biffy n.
evin satışı sale of the house n.
evin erkeği man of the house n.
evin yaşlı anne babası için ayrılmış olan bölümü granny pad n.
evin yaşlı anne babası için ayrılmış olan bölümü granny pod n.
evin hanımı the madam [south africa] n.
evin dışındaki tuvalet the necessary n.
evin küçük tuvaleti powder room n.
genelde evin girişinde bulunan küçük tuvalet powder room n.
evin yolu drive home n.
fiyatta anlaşıp satış yapılmadan önce evin fiyatını artırmak gazumph v.
satış tam gerçekleşmeden önce evin üzerinde anlaşılan fiyatını artırmak gazumph v.
satışta anlaşılıp işlemler tamamlanmadan evin fiyatını artırmak gazumph v.
satış işlemleri sırasında evin fiyatını artırmak gazumph v.
fiyatında anlaştığı evin tam satış işlemlerinden önce fiyatını artırmak gazumph v.
evin çok güzelmiş nice place you have here expr.
Idioms
evin giriş kapısına koyulan paspas welcoming mat n.
evin bir parçası olan eşyalar lares and penates n.
evin önemli eşyaları lares and penates n.
evin neşesi (yeni doğmuş bebek) a bundle of joy n.
evin neşesi (yeni doğmuş bebek) bundle of joy n.
evin yaşlanan ebeveynlere ayrılmış alanı/bölümü granny flat n.
evin büyük ebeveynler için ayrılmış bölümü granny flat n.
evin yaşlı anne babası için ayrılmış olan bölümü granny flat n.
evin geçimini sağlamak bring home the bacon v.
evde/evin içinde durmak keep inside of the house v.
evin yolunu tutmak head home v.
evin reisi olmak rule the roost v.
evin ekmeğini kazanmak take home the bacon v.
evin geçimini sağlamak take home the bacon v.
(evin) sorumluluğunu üstlenmek wear the pants (in the house) v.
(evin) reisi olmak wear the pants (in the house) v.
evin arkasında out back adv.
işte, evin patronu da geldi! who died and left you in charge exclam.
Speaking
evin dışındaki çöplük the garbage outside the house n.
benim evim senin evin my house is your house expr.
evin içinde in the house expr.
evin/dairen kaçıncı katta? on which floor is your apartment? expr.
evin büyük mü? is your house big? expr.
evin çok güzel your home is very nice expr.
evin/dairen kaçıncı katta? on which floor is your flat? expr.
evin kaçıncı katta? which/what floor do you live on? expr.
evin kaç odalı? how many rooms are there in your house? expr.
evin çok güzelmiş your home is very nice expr.
Trade/Economic
evin satın alınmasından sonra aylık ödemeleri ilk yıllarda düşük daha sonra sonra giderek artan ipotek graduated payment mortgage n.
evin reisi head of household n.
satış aşamasında evin fiyatını artırma gazump n.
satış aşamasında evin fiyatını artırma gazumping n.
Law
bir eve zorla girme amacıyla evin kapısının açılması breaking doors n.
Insurance
evin onarımını üstüne alan acil hizmet sigortası homecare n.
Advertising
satılık bir evin yoldan bakıldığında alıcıya cazip gelmesi kerb appeal [uk] n.
Technical
(evin dış kaplamasında kullanılan) yalı baskı levhası strake n.
Computer
evin içindekiler interiors n.
Telecom
doğrudan evin çatısındaki çanak antene yayın yapan uydu televizyonu dth (direct-to-home) abrev.
Architecture
ispanyol veya doğu stilinde inşa edilmiş evin düz çatısı terrace n.
bir evin özellikle kalıcı ve sabit olan iç donanımları standing finish n.
kuzey çin ve mançurya'da evin bir kenarına yapılmış uyumak için kullanılan tuğla platform kang n.
evin üçgen çatısının en üst taşı crowstone n.
(yakın doğu'da) evin bodrum katında yer alan ve yazın serin olan oturma odası serdab n.
(evin) arkasında retrospective adj.
Construction
evin ön bahçesi front deck n.
evin önündeki giriş front deck n.
evin yapısal özellikleri structural features of the house n.
evin yapısal özellikleri structural characteristics of the house n.
evin temelini ve belirli alanları kuru tutmayı sağlayan delikli boru sistemi draining tile n.
(evin, binanın vb.) ön cephesini yenilemek refront v.
Psychology
evin çevresindeki şeylerden korkma oikophobia n.
evin çevresindeki şeylerden korkma domatophobia n.
evin çevresindeki şeylerden korkma eicophobia n.
Biology
daimi evin perisperm n.
Astrology
doğum haritasında evin başlangıç noktası cusp n.
evin bir diğer gezegene geçtiği nokta ingress n.
gezegendeki evin etki alanı orb n.
Agriculture
büyük bir evin ihtiyacını karşılayan çiftlik home-farm n.
Social Sciences
annenin evin veya ailenin reisi konumunda olması matrifocality n.
History
antik yunanistan ve roma'da evin kadınlarca kullanılan kısmı gyneceum n.
Religious
çinlilerin evin kapısına temsilini boyayarak aileyi kötü ruhlardan korudukları tanrı menshen n.
müslümanlara ait evin veya sarayın haremi serail n.
Archaic
evin hanımı dame n.
Slang
evin dışındaki tuvalet craphouse n.
evin dışındaki tuvalet shit-house n.