Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
fazlasıyla
Bedeutungen von dem Begriff
"fazlasıyla"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 77 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Common Usage
1
Common Usage
fazlasıyla
exceedingly
adv.
General
2
General
fazlasıyla
far better
adj.
3
General
fazlasıyla
disproportionate
adj.
4
General
fazlasıyla
darned
adj.
5
General
fazlasıyla
precious
adj.
6
General
fazlasıyla
damned
adj.
7
General
fazlasıyla
parlous
adj.
8
General
fazlasıyla
damn
adj.
9
General
fazlasıyla
amply
adv.
10
General
fazlasıyla
exceedingly
adv.
11
General
fazlasıyla
extremely
adv.
12
General
fazlasıyla
passingly
adv.
13
General
fazlasıyla
largely
adv.
14
General
fazlasıyla
in spades
adv.
15
General
fazlasıyla
eminently
adv.
16
General
fazlasıyla
jolly
adv.
17
General
fazlasıyla
above and beyond
adv.
18
General
fazlasıyla
greatly
adv.
19
General
fazlasıyla
strongly
adv.
20
General
fazlasıyla
abundantly
adv.
21
General
fazlasıyla
dreadfully
adv.
22
General
fazlasıyla
way too
adv.
23
General
fazlasıyla
all
adv.
24
General
fazlasıyla
extreme
adv.
25
General
fazlasıyla
main [obsolete]
adv.
26
General
fazlasıyla
mainly [uk]
adv.
27
General
fazlasıyla
big
adv.
28
General
fazlasıyla
blamed [dialect]
adv.
29
General
fazlasıyla
blame [dialect]
adv.
30
General
fazlasıyla
master [dialect]
adv.
31
General
fazlasıyla
whaling
adv.
32
General
fazlasıyla
wightly
adv.
33
General
fazlasıyla
wonderfully
adv.
34
General
fazlasıyla
mighty
adv.
35
General
fazlasıyla
woundedly
adv.
36
General
fazlasıyla
woundily
adv.
37
General
fazlasıyla
woundy
adv.
38
General
fazlasıyla
monstrous [dialect]
adv.
39
General
fazlasıyla
mortal
adv.
40
General
fazlasıyla
muchly
adv.
41
General
fazlasıyla
muckle
adv.
42
General
fazlasıyla
richly
adv.
43
General
fazlasıyla
infernally
adv.
44
General
fazlasıyla
done [dialect]
adv.
45
General
fazlasıyla
piping
adv.
46
General
fazlasıyla
fatly
adv.
47
General
fazlasıyla
fele [dialect]
adv.
48
General
fazlasıyla
deadly
adv.
49
General
fazlasıyla
doggone
adv.
50
General
fazlasıyla
doggoned
adv.
51
General
fazlasıyla
screamingly
adv.
52
General
fazlasıyla
something
adv.
53
General
fazlasıyla
sot [scotland]
adv.
54
General
fazlasıyla
streets
adv.
55
General
fazlasıyla
superabundantly
adv.
56
General
fazlasıyla
out of all cry
expr.
57
General
fazlasıyla
ext (extremely)
abrev.
Phrases
58
Phrases
fazlasıyla
too (something) by half [uk]
adv.
59
Phrases
fazlasıyla
more than enough
expr.
60
Phrases
fazlasıyla
beyond measure
expr.
61
Phrases
fazlasıyla
(by) far and away
expr.
Colloquial
62
Colloquial
fazlasıyla
majorly
adv.
63
Colloquial
fazlasıyla
one too many
expr.
64
Colloquial
fazlasıyla
something fierce
expr.
65
Colloquial
fazlasıyla
as sin
expr.
Idioms
66
Idioms
fazlasıyla
good and
expr.
67
Idioms
fazlasıyla
to a fault
expr.
68
Idioms
fazlasıyla
far and away
expr.
69
Idioms
fazlasıyla
ever so much
expr.
70
Idioms
fazlasıyla
to (one's) heart's desire
expr.
71
Idioms
fazlasıyla
by half
expr.
72
Idioms
fazlasıyla
with interest
expr.
Archaic
73
Archaic
fazlasıyla
exceeding
adv.
74
Archaic
fazlasıyla
wonder
adv.
75
Archaic
fazlasıyla
crashingly
adv.
Slang
76
Slang
fazlasıyla
massively
adv.
77
Slang
fazlasıyla
bare
adv.
Bedeutungen, die der Begriff
"fazlasıyla"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 183 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
tensel zevklere fazlasıyla düşkün kimse
sensualist
n.
2
General
fazlasıyla karşılama
oversupply
n.
3
General
fazlasıyla (yemek)
surfeit
n.
4
General
fazlasıyla uzun (konuşma/yazma)
verbosity
n.
5
General
tensel zevklere fazlasıyla düşkün olma
sensualism
n.
6
General
artık eskisi gibi etki uyandırmayan bir sanat eseri (sık sık/fazlasıyla icra edildiği için)
war-horse
n.
7
General
dışarı doğru fazlasıyla çıkıntılı göz
bulging eye
n.
8
General
fazlasıyla yeterlik
overqualification
n.
9
General
yorucu, monoton ve fazlasıyla uzun iş
trauchle [scottish]
n.
10
General
yorucu, monoton ve fazlasıyla uzun görev
trauchle [scottish]
n.
11
General
fazlasıyla dikkat çekme
obtrusiveness
n.
12
General
fazlasıyla göze çarpma
obtrusiveness
n.
13
General
fazlasıyla konuşmak (hakkında)
go on about
v.
14
General
fazlasıyla önemsemek
make much of
v.
15
General
fazlasıyla içirmek
surfeit
v.
16
General
fazlasıyla vurgulamak
put too much stress on
v.
17
General
fazlasıyla yüklemek
surcharge
v.
18
General
tutarsızca fazlasıyla para harcamak
spend money like water
v.
19
General
fazlasıyla üstünde durmak
make much of
v.
20
General
fazlasıyla telafi etmek (zayıf bir tarafını)
overcompensate for
v.
21
General
fazlasıyla doldurmak
surfeit
v.
22
General
fazlasıyla yedirmek
surfeit
v.
23
General
kendini fazlasıyla önemsemek
get above oneself
v.
24
General
karşılığını fazlasıyla vermek
pay back with interest
v.
25
General
fazlasıyla olumsuz düşünmek
awfulize
v.
26
General
fazlasıyla etkilemek
strike
v.
27
General
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak
quibble
v.
28
General
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak
bicker
v.
29
General
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak
brabble
v.
30
General
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak
pettifog
v.
31
General
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak
squabble
v.
32
General
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak
niggle
v.
33
General
fazlasıyla uzun konuşmak
multiply words
v.
34
General
(bir şeye) fazlasıyla tesir etmek
overaffect
v.
35
General
fazlasıyla karşılamak
overbalance
v.
36
General
fazlasıyla telafi etmek
overbalance
v.
37
General
fazlasıyla usanmak
overcloy
v.
38
General
fazlasıyla renklendirmek
overcolor
v.
39
General
fazlasıyla renklendirmek
overcolour
v.
40
General
fazlasıyla yüklemek
overcome
v.
41
General
fazlasıyla güçleştirmek
overcomplicate
v.
42
General
fazlasıyla ilgilendirmek
overconcern
v.
43
General
fazlasıyla donatmak
overdecorate
v.
44
General
fazlasıyla belgelemek
overdocument
v.
45
General
fazlasıyla dramatize etmek
overdramatise
v.
46
General
fazlasıyla donatmak
overequip
v.
47
General
fazlasıyla tedarik etmek
overequip
v.
48
General
fazlasıyla onurlandırmak
overgrace
v.
49
General
fazlasıyla şeref vermek
overhonour
v.
50
General
fazlasıyla şeref vermek
overhonor
v.
51
General
fazlasıyla canlandırmak
overinform
v.
52
General
fazlasıyla hoşnut kılmak
overplease
v.
53
General
(atmosferi, konuşmayı) fazlasıyla germek
supercharge
v.
54
General
fazlasıyla doldurmak
surcloy [obsolete]
v.
55
General
fazlasıyla istekli
gung ho
adj.
56
General
fazlasıyla itaatli
subservient
adj.
57
General
fazlasıyla ince
thin
adj.
58
General
fazlasıyla komplike
tortuous
adj.
59
General
fazlasıyla büyük ve görkemli
grandiose
adj.
60
General
fazlasıyla yüklenmiş
overladen
adj.
61
General
kendini fazlasıyla belli eden
obtrusive
adj.
62
General
fazlasıyla çabuk yapılan
summary
adj.
63
General
fazlasıyla parlak (renk)
lurid
adj.
64
General
fazlasıyla uzun
lengthy
adj.
65
General
kendini fazlasıyla hissettiren
obtrusive
adj.
66
General
fazlasıyla frapan
outrageous
adj.
67
General
fazlasıyla uzun konuşan
verbose
adj.
68
General
fazlasıyla uzun konuşan (kimse)
wordy
adj.
69
General
fazlasıyla yapmacık
smarmy
adj.
70
General
fazlasıyla yapmacık
oleaginous
adj.
71
General
fazlasıyla yapmacık
oily
adj.
72
General
fazlasıyla yapmacık
buttery
adj.
73
General
fazlasıyla yapmacık
fulsome
adj.
74
General
fazlasıyla zeki
too clever
adj.
75
General
fazlasıyla kusur bulan
overcritical
adj.
76
General
fazlasıyla nazik
ceremonious
adj.
77
General
fazlasıyla temin edilen
overendowed
adj.
78
General
fazlasıyla sağlanan
overendowed
adj.
79
General
fazlasıyla görünür
hypervisible
adj.
80
General
fazlasıyla ince ve düz
wafer-thin
adj.
81
General
fazlasıyla bencil
masturbatory
adj.
82
General
fazlasıyla stoklanmış
locuplete
adj.
83
General
fazlasıyla süslü
rich
adj.
84
General
fazlasıyla keskin
overacute
adj.
85
General
fazlasıyla açık (ifade)
over-articulate
adj.
86
General
fazlasıyla eli açık
overbounteous
adj.
87
General
fazlasıyla ağır
overburdensome
adj.
88
General
fazlasıyla muktedir
overcapable
adj.
89
General
birbirine fazlasıyla yakın
overclose
adj.
90
General
fazlasıyla hoşnut
overdelighted
adj.
91
General
fazlasıyla çok şey isteyen
overdemanding
adj.
92
General
fazlasıyla açık
overdirect
adj.
93
General
fazlasıyla hazır
overdue
adj.
94
General
fazlasıyla olgun
overdue
adj.
95
General
fazlasıyla uzun süredir beklenen
overdue
adj.
96
General
fazlasıyla ciddi
overearnest
adj.
97
General
fazlasıyla basit
overeasy
adj.
98
General
fazlasıyla zarif
overelegant
adj.
99
General
fazlasıyla eğlendirilmiş
overentertained
adj.
100
General
fazlasıyla açık
overexplicit
adj.
101
General
fazlasıyla ölçüsüz
overextravagant
adj.
102
General
fazlasıyla bitkin
overfatigued
adj.
103
General
fazlasıyla sık görülen
overfrequent
adj.
104
General
fazlasıyla mutlu
overglad
adj.
105
General
fazlasıyla çetin
overhard
adj.
106
General
fazlasıyla ateşli
overhot
adj.
107
General
fazlasıyla aylak
overidle
adj.
108
General
fazlasıyla hayal ürünü
overimaginative
adj.
109
General
fazlasıyla geç
overlate
adj.
110
General
fazlasıyla motamot
overliteral
adj.
111
General
fazlasıyla aydın
overliterary
adj.
112
General
fazlasıyla neşeli
overmerry
adj.
113
General
fazlasıyla meşgul
overofficious
adj.
114
General
fazlasıyla parlak
flaring
adj.
115
General
fazlasıyla dolu
flown
adj.
116
General
çok daha fazlasıyla
and a lot more
adv.
117
General
fazlasıyla memnun bir şekilde
over-joyedly
adv.
118
General
fazlasıyla anlamına gelen ön ek
pre-
pref.
Phrases
119
Phrases
bir şey fazlasıyla yetti
and something to spare
expr.
120
Phrases
bir şey fazlasıyla yetti
with something to spare
expr.
Colloquial
121
Colloquial
fazlasıyla düşkün olmak
be hooked on
v.
122
Colloquial
fazlasıyla iyi
quite good
adj.
123
Colloquial
fazlasıyla istekli
gung
adj.
124
Colloquial
fazlasıyla istekli
gung-ho
adj.
125
Colloquial
fazlasıyla kolay
too easy
expr.
126
Colloquial
fazlasıyla kolay
quite easy
expr.
127
Colloquial
fazlasıyla yetti
and to spare
expr.
128
Colloquial
fazlasıyla (bir şey)
good and (something)
expr.
Idioms
129
Idioms
başkalarının sorunlarına fazlasıyla sempatiyle yaklaşan kimse
a bleeding heart
n.
130
Idioms
başkalarının sorunlarına fazlasıyla sempatiyle yaklaşan kimse
bleeding heart
n.
131
Idioms
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durma
splitting hairs
n.
132
Idioms
(birinin) harcadığı/verdiği paranın fazlasıyla karşılığı
a bigger bang for (one's) buck
n.
133
Idioms
verilen/harcanan paranın fazlasıyla karşılığı
a bigger bang for the buck
n.
134
Idioms
bir şeyden fazlasıyla yarar sağlamak
get a lot of mileage out of something
v.
135
Idioms
bir şeyi/şeyden yeterince (hatta fazlasıyla) yapmış olmak
have your share of something
v.
136
Idioms
fazlasıyla önemsemek
give a lot of importance to something
v.
137
Idioms
fazlasıyla belirtmek/belirgin kılmak
speak volumes
v.
138
Idioms
fazlasıyla önemsemek
make much of something
v.
139
Idioms
fazlasıyla karşılık vermek
give back with interest
v.
140
Idioms
karşılığını fazlasıyla ödemek
give back with interest
v.
141
Idioms
parasının karşılığını fazlasıyla vermek
more bang for your buck
v.
142
Idioms
parasının karşılığını fazlasıyla vermek
a bigger bang for your buck
v.
143
Idioms
verdiği paranın karşılığını fazlasıyla almak
more bang for your buck
v.
144
Idioms
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak
split hairs
v.
145
Idioms
umduğundan fazlasıyla karşılaşmak
get more than (one) bargained for
v.
146
Idioms
tahmininden fazlasıyla karşılaşmak
get more than (one) bargained for
v.
147
Idioms
fazlasıyla geri ödetmek
return it with interest
v.
148
Idioms
intikamını fazlasıyla almak
return it with interest
v.
149
Idioms
cezasını fazlasıyla vermek
return it with interest
v.
150
Idioms
bir şeyi fazlasıyla geri ödetmek
pay something back with interest
v.
151
Idioms
bir şeyin intikamını fazlasıyla almak
pay something back with interest
v.
152
Idioms
bir şeyin cezasını fazlasıyla vermek
pay something back with interest
v.
153
Idioms
bir şeyi fazlasıyla geri ödetmek
return something with interest
v.
154
Idioms
bir şeyin intikamını fazlasıyla almak
return something with interest
v.
155
Idioms
bir şeyin cezasını fazlasıyla vermek
return something with interest
v.
156
Idioms
verdiği paranın hakkını/karşılığını fazlasıyla almak
bang for one's the buck
v.
157
Idioms
verilen paranın hakkını/karşılığını fazlasıyla almak
bang for the buck
v.
158
Idioms
(biri/bir şey için) fazlasıyla uğraşmak/çabalamak
go the extra mile (for somebody/something)
v.
159
Idioms
-den fazlasıyla yarar sağlamak
get a lot of mileage out of
v.
160
Idioms
bir şeyi fazlasıyla geri vermek
give something back
v.
161
Idioms
bir şeyi/şeyden yeterince (hatta fazlasıyla) yapmış olmak
have (one's) share of (something)
v.
162
Idioms
(birine) karşılığını fazlasıyla vermek
pay (one) back with interest
v.
163
Idioms
(birinden) intikamını fazlasıyla almak
pay (one) back with interest
v.
164
Idioms
(birine) cezasını fazlasıyla vermek
pay (one) back with interest
v.
165
Idioms
fazlasıyla yüksek
higher than gilderoy's kite
adj.
166
Idioms
verilen/harcanan paranın fazlasıyla karşılığı
bigger bang for the buck
adj.
167
Idioms
fazlasıyla/son derece ucuz
cheap at half the price
adj.
168
Idioms
fazlasıyla dürüst
honest to a fault
adj.
169
Idioms
çok (fazlasıyla) ayrıntılı olarak
in graphic detail
expr.
170
Idioms
fazlasıyla iyi
too good to be true
expr.
171
Idioms
fazlasıyla cömert
generous to a fault
expr.
172
Idioms
verdiği paranın karşılığını fazlasıyla almak
a bigger bang for your buck
expr.
Speaking
173
Speaking
fazlasıyla teşekkür ederim
thanks a lot
expr.
174
Speaking
fazlasıyla kolay
far too easy
expr.
Trade/Economic
175
Trade/Economic
fazlasıyla karşılamak
overcompensate
v.
Media
176
Media
(gazetede, televizyonda) bir konuya fazlasıyla yer veya zaman ayırmak
overcover
n.
Advertising
177
Advertising
reklamını fazlasıyla yapmak
over-advertise
v.
Textile
178
Textile
fazlasıyla bütünleşmiş
tightly knit
adj.
179
Textile
fazlasıyla bütünleşmiş
tight-knit
adj.
Medical
180
Medical
önerilen günlük miktarı fazlasıyla aşan vitamin dozu
megavitamin
n.
Literature
181
Literature
fazlasıyla seçkin
alembicated
adj.
Geography
182
Geography
güney dakota'nın güneybatısı ve nebraska'nın kuzeybatısında yer alan, fazlasıyla erozyona uğramış çorak bir bölge
bad lands
n.
Card
183
Card
(briçte) bahis artırmak için fazlasıyla yeterli teklif
double jump
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of fazlasıyla
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy