Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
kesintisiz
Bedeutungen von dem Begriff
"kesintisiz"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 32 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Common Usage
1
Common Usage
kesintisiz
uninterrupted
adj.
2
Common Usage
kesintisiz
continuous
adj.
General
3
General
kesintisiz
through
adj.
4
General
kesintisiz
without interruption
adj.
5
General
kesintisiz
net
adj.
6
General
kesintisiz
thro
adj.
7
General
kesintisiz
gross
adj.
8
General
kesintisiz
without deduction
adj.
9
General
kesintisiz
solid
adj.
10
General
kesintisiz
non-stop
adj.
11
General
kesintisiz
nonstop
adj.
12
General
kesintisiz
sustained
adj.
13
General
kesintisiz
entire
adj.
14
General
kesintisiz
unfalcated
adj.
15
General
kesintisiz
unresisted
adj.
16
General
kesintisiz
eternal
adj.
17
General
kesintisiz
seamless
adj.
18
General
kesintisiz
contiguous
adj.
19
General
kesintisiz
continent [obsolete]
adj.
20
General
kesintisiz
continuate [obsolete]
adj.
21
General
kesintisiz
in-service
adj.
22
General
kesintisiz
smooth
adj.
23
General
kesintisiz
fluidly
adv.
Trade/Economic
24
Trade/Economic
kesintisiz
gross
adj.
Technical
25
Technical
kesintisiz
incessant
adj.
26
Technical
kesintisiz
continuous
adj.
27
Technical
kesintisiz
alday
adv.
28
Technical
kesintisiz
continually
adv.
Computer
29
Computer
kesintisiz
non-intrusive
adj.
30
Computer
kesintisiz
no break
expr.
Archaic
31
Archaic
kesintisiz
uncessant [obsolete]
adj.
Modern Slang
32
Modern Slang
kesintisiz
all day every day
expr.
Bedeutungen, die der Begriff
"kesintisiz"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 187 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
çevrenin kesintisiz manzarası
panorama
n.
2
General
kesintisiz haberleşme kanalı
uninterrupted correspondence channel
n.
3
General
bağlı adaları hariç olmak üzere kesintisiz büyük kara parçası
mainland
n.
4
General
kesintisiz ateş eden silah
repeater
n.
5
General
kesintisiz hizmet
uninterrupted service
n.
6
General
kesintisiz enerji
uninterruptible energy
n.
7
General
kesintisiz enerji
continuous energy
n.
8
General
kesintisiz eğitim
continuous education
n.
9
General
kesintisiz yöntem
continuous process
n.
10
General
kesintisiz ortam
stream media
n.
11
General
kesintisiz iletişim
uninterrupted communication
n.
12
General
kesintisiz eğlence
uninterrupted fun
n.
13
General
kolay ve kesintisiz ilerleme
easy going
n.
14
General
kesintisiz manzara
eyeful
n.
15
General
kesintisiz görünüm
eyeful
n.
16
General
hacim, yoğunluk veya katılık barındırmayan bir şeyin kesintisiz yayılımı
mass
n.
17
General
tekerleklerin toprak yolda bıraktıkları izlerinin arasında yer alan kesintisiz tümsek
middelmannetjie [south africa]
n.
18
General
20 veya daha fazla yıl boyunca kesintisiz kullanıldığından yasalarla korunan pencere
light
n.
19
General
kesintisiz ve tek eylem
oner
n.
20
General
hızlı ve kesintisiz konuşma
onslaught
n.
21
General
kesintisiz devriye
round-the-clock patrol
n.
22
General
kesintisiz vurma sesi
drumming
n.
23
General
kesintisiz sıra
contiguity [obsolete]
n.
24
General
sıvıya daldırılarak üretilen kesintisiz yapay lif
filament
n.
25
General
kesintisiz hareket düzeni
flow
n.
26
General
kesintisiz akış
rope [dated]
n.
27
General
tekrar içermeyen kesintisiz tek sahneyi tasvir eden duvar kağıdı
scenic
n.
28
General
elbisenin boyun hattını kesintisiz şekilde ve daralarak gövdeye doğru takip eden takma yaka
shawl collar
n.
29
General
kesintisiz düz alan
sight [dialect]
n.
30
General
kesintisiz devam etmek
ride
v.
31
General
kesintisiz sürdürmek
continue
v.
32
General
kesintisiz görülmek
shut
v.
33
General
kesintisiz kullanım hakkına sahip olmak
enjoy
v.
34
General
tek ve kesintisiz bir parça halinde saran
wrapround
adj.
35
General
kesintisiz süren
ongoing
adj.
36
General
kesintisiz devam
run-on
adj.
37
General
kesintisiz meydana gelen
sequential
adj.
38
General
kesintisiz olarak
uninterruptedly
adv.
39
General
kesintisiz bir şekilde
unremittedly
adv.
40
General
kesintisiz ilerleyerek
flowingly
adv.
41
General
kesintisiz olarak
solid
adv.
Phrasals
42
Phrasals
kesintisiz takip etmek
run into
v.
43
Phrasals
birini/bir şeyi kesintisiz bir uğraşla bir seviyeye getirmek
work to
v.
44
Phrasals
kesintisiz bir uğraşla bir seviyeye gelmek
work to
v.
45
Phrasals
kesintisiz bir paragraf olarak devam ettirmek
rule in
v.
46
Phrasals
kesintisiz bir paragraf yapmak
run in
v.
47
Phrasals
kesintisiz bir paragraf
run in
v.
48
Phrasals
kesintisiz bir paragraf yapmak
run on
v.
49
Phrasals
kesintisiz bir paragraf
run on
v.
Colloquial
50
Colloquial
kesintisiz olarak
all day and every day
expr.
51
Colloquial
kesintisiz olarak
all day and every day
expr.
Idioms
52
Idioms
trafiğin kesintisiz aktığı yol şeridi
queen's highway
n.
53
Idioms
kesintisiz yoluna devam etmek
never look back
v.
Trade/Economic
54
Trade/Economic
kesintisiz işlem
straight through processing
n.
55
Trade/Economic
kesintisiz pazarlama
non-interrupted marketing
n.
56
Trade/Economic
kesintisiz pazarlama
non-interruptive marketing
n.
57
Trade/Economic
kesintisiz hizmet
non-stop service
n.
58
Trade/Economic
kesintisiz gelir
gross income
n.
59
Trade/Economic
sabit fiyatlı kesintisiz alım sözleşmesi
streaming agreement
n.
Law
60
Law
açık denizlerde kesintisiz takip
hot pursuit at the high seas
n.
61
Law
20 veya daha fazla yıl boyunca kesintisiz kullanıldığından yasalarla korunan pencere
ancient light
n.
Advertising
62
Advertising
kesintisiz ses ve görüntü yayını
streaming
n.
Technical
63
Technical
döner kesintisiz güç sistemleri
rotary uninterruptible power systems
n.
64
Technical
hiç kesintisiz döküm
conti-conti casting
n.
65
Technical
hiç kesintisiz döküm
continuous casting
n.
66
Technical
kesintisiz çalışma
uninterrupted duty
n.
67
Technical
kesintisiz boyama makinesi
continuous dyeing machines
n.
68
Technical
kesintisiz süreç
continuous process
n.
69
Technical
kesintisiz elyaf
continuous fibre
n.
70
Technical
kesintisiz dönüşüm
morphing
n.
71
Technical
kesintisiz döküm
continuous casting
n.
72
Technical
kesintisiz katı çözünürlük çizgesi
continuous solid solubility diagram
n.
73
Technical
kesintisiz dökümlü haddeleme
endless casting rolling
n.
74
Technical
kesintisiz katı çözletili çizge
continuous solid solubility diagram
n.
75
Technical
kesintisiz ağartma
continuous bleaching
n.
76
Technical
kesintisiz işletme
continuous operation
n.
77
Technical
kesintisiz boyama
continuous dyeing
n.
78
Technical
kesintisiz güç kaynağı
uninterruptable power supply
n.
79
Technical
kesintisiz haddeleme
endless rolling
n.
80
Technical
kesintisiz tane sınırı zarı
continuous grain bounday film
n.
81
Technical
kesintisiz güç kaynağı
uninterruptible power supply
n.
82
Technical
kesintisiz bitim işlemi
continuous finishing
n.
83
Technical
kesintisiz lif
continuous fibre
n.
84
Technical
kesintisiz tane sınırı çökeltisi
continuous grain bounday precipitate
n.
85
Technical
kesintisiz güç kaynağı
uninterrupted power supply
n.
86
Technical
kesintisiz çözünürlük
continuous solubility
n.
87
Technical
kesintisiz elyaf güçlendirme
continuous fibre reinforcement
n.
88
Technical
kesintisiz cam elyaf
continuous filament
n.
89
Technical
kesintisiz taşıma sistemi
continuous conveying system
n.
90
Technical
kesintisiz besleme
feedthrough
n.
91
Technical
kesintisiz karıştırıcı
continuous mixer
n.
92
Technical
kesintisiz görünge
continuous spectrum
n.
93
Technical
kesintisiz katı çözünürlüğü
continuous solid solubility
n.
94
Technical
kesintisiz akım
uninterrupted flow
n.
95
Technical
kesintisiz dönüşüm
morfen
n.
96
Technical
kesintisiz büzülme deneyi
non-interrupted creep test
n.
97
Technical
kesintisiz tayf
continuous spectrum
n.
98
Technical
kesintisiz tane sınırı ağı
continuous grain bounday network
n.
99
Technical
kesintisiz sinyal
absolute signal
n.
100
Technical
kesintisiz kaynaklı haddeleme
endless welding rolling
n.
101
Technical
kesintisiz yöntem
continuous process
n.
102
Technical
kesintisiz evre
continuous phase
n.
103
Technical
kesintisiz beygirgücü
continuous horsepower
n.
104
Technical
kesintisiz görev
continuous duty
n.
105
Technical
kesintisiz çözünürlük türü evre çizgesi
continuous solubility type binary phase diagramme
n.
106
Technical
kesintisiz elyaf destekli reçineler
continuous-fibre-reinforced resins
n.
107
Technical
kesintisiz buharlayıcı
continuous ager
n.
108
Technical
kesintisiz güç sistemleri
uninterruptible power systems
n.
109
Technical
kesintisiz götürücü sistemi
continuous conveying system
n.
110
Technical
kesintisiz çalışan karıştırıcı
continuous mixer
n.
111
Technical
işleme sırasında silindirlerin taşıdığı kesintisiz bir malzeme şeridi
web
n.
112
Technical
(kaplama) kesintisiz tabaka oluşturabilme
build
n.
113
Technical
göndericiden alıcıya doğru kesintisiz yol
open pipe
n.
114
Technical
kesintisiz çizgi halinde uygulanan sünebilir malzeme
bead
n.
115
Technical
kesintisiz tayf
continous spectrum
n.
116
Technical
spektrumun kesintisiz bölümü
continuum
n.
117
Technical
kesintisiz hareket
positive motion
n.
118
Technical
(veri) kesintisiz aktarmak
stream
v.
119
Technical
kesintisiz işletilen
continuous
adj.
Computer
120
Computer
kesintisiz güç kaynağı
uninterruptible power supply
n.
121
Computer
kesintisiz veri koruma
continuous data protection
n.
122
Computer
kesintisiz güç kaynağı
ups
n.
123
Computer
kesintisiz veri akışı
stream
n.
Informatics
124
Informatics
kesintisiz şifreleme
stream cipher
n.
125
Informatics
kolorado'da kullanılan kesintisiz veri koruma tekniği
meridian
n.
126
Informatics
pensilvanya'da kullanılan kesintisiz veri koruma tekniği
meridian
n.
127
Informatics
kaliforniya'da kullanılan kesintisiz veri koruma tekniği
mesa
n.
128
Informatics
sosyal ağlara ve bilgi sistemlerine kesintisiz bağlantı sağlamak için çoklu sistem ve cihazların kullanılması
hyperconnectivity
n.
Electric
129
Electric
elektronik kesintisiz güç sistemi
electronic uninterruptible power system
n.
Textile
130
Textile
kesintisiz buharlayıcı
continuous ager
n.
131
Textile
kesintisiz işlem
continuous process
n.
132
Textile
kesintisiz boyama makinesi
continuous dyeing machine
n.
133
Textile
kesintisiz boyama
continuous dyeing
n.
134
Textile
kesintisiz bitim işlemi
continuous finishing
n.
135
Textile
kesintisiz ağartma
continuous bleaching
n.
Architecture
136
Architecture
ışık ve gölge oyunları yaratarak dekoratif görüntü elde etmek için kullanılan dar ve kesintisiz yüzey
moulding
n.
137
Architecture
(gotik mimaride) tepe kısmını belli edecek ize sahip olmayıp baştan aşağı kesintisiz sütunla taşınan kemer silmeleri
continuous impost
n.
Construction
138
Construction
kesintisiz çalışan betoniyer
continuous concrete mixer
n.
Automotive
139
Automotive
kesintisiz güç kaynağı
battery backup
n.
140
Automotive
kesintisiz tek beyaz çizgi
single solid white line
n.
141
Automotive
kesintisiz çift beyaz çizgi
solid double white line
n.
142
Automotive
merkez hattındaki kesintisiz diş
center running rib
n.
143
Automotive
arka kısmı kesintisiz eğimlenerek arka tampona doğru alçalan aerodinamik otomobil formu
fastback
n.
Transportation
144
Transportation
(uçak, otobüs) arasında kesintisiz hizmet sağlayacak şekilde tarifelendirilmek
connect
v.
Traffic
145
Traffic
devamlı (kesintisiz/fasılasız) sarı yol çizgisi
solid yellow line
n.
146
Traffic
kesintisiz trafik
through traffic
n.
147
Traffic
kesintisiz çift sarı çizgi
solid double yellow line
n.
148
Traffic
kesintisiz tek sarı çizgi
single solid yellow line
n.
Aeronautic
149
Aeronautic
frekans modüllü kesintisiz dalga
frequency modulated continuous wave
n.
Marine
150
Marine
pruvadan kıça kadar kesintisiz devam eden ve üzerinde hiç yapı bulunmayan tekne güvertesi
flush deck
n.
Medical
151
Medical
bebeğin kesintisiz bir şekilde ağlaması
cri du chat
n.
Psychology
152
Psychology
kesintisiz gelişim teorisi
continuous theory of development
n.
153
Psychology
kesintisiz pekiştirme
continuous reinforcement
n.
154
Psychology
kesintisiz epilepsi
status epilepticus
n.
155
Psychology
kesintisiz değişken
continuous variable
n.
Pathology
156
Pathology
anormal düzeyde kesintisiz süt akışı
galactorrhea
n.
Chemistry
157
Chemistry
tek bir parçada homojen bir sütun halinde bulunan kesintisiz durgun faz
monolith
n.
158
Chemistry
(elektrik veya ısı) kesintisiz enerji aktarımı
flow
n.
159
Chemistry
(elektrik veya ısı) kesintisiz enerji akışı
flow
n.
Botanic
160
Botanic
uç duvarlarını kaybetmiş bir dizi uzun hücrenin oluşturduğu kesintisiz boru şekilli yapı
duct
n.
Education
161
Education
8 yıllık kesintisiz eğitim
8-year compulsory primary education
n.
Literature
162
Literature
kesintisiz olarak ezberden okunabilecek antik yunan epik şiiri bölümü
rhapsody
n.
History
163
History
olaylarda gerici güçlere karşı kesintisiz bir ilerleyiş örüntüsü bulan ve bugünü geçmişin kaçınılmaz bir sonucu olarak gören tarihi yoruma ait veya ilgili
whig
adj.
Philosophy
164
Philosophy
evrendeki her şeyin kesintisiz bir olaylar silsilesinin bir parçası olduğunu savunan bir bilim felsefesi
universology
n.
Military
165
Military
kesintisiz gönderme yapan hat
pulse link repeater
n.
166
Military
teleskop yerine sinekamera bulunduran ve hareketli hedefin koordinatlarını belirleyip kesintisiz filmini çeken bir tür teodolit
kinetheodolite
n.
167
Military
hedefe veya belirlenen alana kesintisiz şekilde aydınlatma sağlamak için belirli zaman aralıklarında aydınlatma atışlarının yapıldığı ateş türü
continuous illumination fire
n.
Sport
168
Sport
(poloda) genellikle yedi dakika süren kesintisiz oyun süresi
chukka
n.
Basketball
169
Basketball
faulden önce başlayıp tek ve kesintisiz bir hareketle yapıldığı için bazı kurallara göre başarılı sayılan atış
continuation
n.
Art
170
Art
balede kesintisiz bir seriyi oluşturan adım sırası
enchainement
n.
Music
171
Music
klarnette neredeyse kesintisiz perde değişikliği yapan bir dizi nota
glissando
n.
172
Music
bir tondan diğerine geçerken insan veya enstrüman sesiyle yapılan kesintisiz kayma
glissando
n.
173
Music
kesintisiz tek bir ses çıkaracak şekilde ayarlanmış gayda üfleme borusu
drone pipe
n.
174
Music
birbirini kesintisiz olarak takip eden aynı türden akorlar
consecutive chords
n.
175
Music
kesintisiz tonlar üretip klavye aracılığıyla çalınan çeşitli büyük müzik aletlerine verilen ad
organ
n.
176
Music
kesintisiz olarak
legato
adv.
177
Music
iki parça arasında kesintisiz geçiş yap komutu
segue
expr.
Printery
178
Printery
kesintisiz kağıt tomarı üzerine baskı yapan bir rotatif baskı makinesi
web press
n.
179
Printery
matbaanın belirli bir iş için kesintisiz olarak çalışması
press run
n.
180
Printery
kesintisiz çalıştırılan matbaadan alınan nüsha sayısı
press run
n.
181
Printery
matbaanın belirli bir iş için kesintisiz çalışması
pressrun
n.
182
Printery
iş için kesintisiz çalıştırılan matbaadan alınan nüsha sayısı
pressrun
n.
183
Printery
beyaz alanla çevrili olup kesintisiz ince çizgi ile sınırlandırılmış (harf)
rimmed
adj.
Archaic
184
Archaic
kesintisiz bir şekilde
still
adv.
Engineering
185
Engineering
rulman için bir makineyi kesintisiz olarak yağlayan bardak şeklinde bir yağ deposu
oilcup
n.
186
Engineering
rahatça ve kesintisiz hareket eden
free-running
adj.
Slang
187
Slang
odaları arka arkaya kesintisiz bir geçitle birbirine bağlı, koridorsuz ev
shotgun hut [us]
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kesintisiz
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy