muhteşem

Bedeutungen von dem Begriff "muhteşem" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 155 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	muhteşem	magnificent adj.
You can see the magnificent cathedral on the hill from the town. Kasabadan tepedeki muhteşem katedrali görmeniz mümkün. More Sentences
2	Common Usage	muhteşem	splendid adj.
Turkish city Istanbul has some splendid mosques to visit. Türk şehri İstanbul'da ziyaret edilecek muhteşem camiler var. More Sentences
3	Common Usage	muhteşem	spectacular adj.
There was a spectacular display of fireworks on the 4th of July. 4 Temmuz'da muhteşem bir havai fişek gösterisi yapıldı. More Sentences
4	Common Usage	muhteşem	gorgeous adj.
Emilia is a gorgeous woman, but she is too shy to admit that. Emilia muhteşem bir kadın ama bunu itiraf edemeyecek kadar da utangaç. More Sentences
5	Common Usage	muhteşem	brilliant adj.
That book is brilliant! O kitap muhteşem! More Sentences
General
6	General	muhteşem	wow n.
The new product launch was an absolute wow. Yeni ürün lansmanı muhteşem geçti. More Sentences
7	General	muhteşem	glorious adj.
The tourists were amazed at the glorious South African locations. Turistler Güney Afrika'daki muhteşem yerelere hayran kaldılar. More Sentences
8	General	muhteşem	great adj.
So let us moderate our great speeches on dictatorships, and murders, and dying children. O halde, diktatörlükler, cinayetler ve ölen çocuklar hakkındaki muhteşem konuşmalarımızı ölçülü hale getirelim. More Sentences
9	General	muhteşem	superb adj.
Kevin Spacey and Robin Wright are superb! Kevin Spacey ve Robin Wright muhteşemler! More Sentences
10	General	muhteşem	stupendous adj.
It is a stupendous project. Bu, muhteşem bir proje. More Sentences
11	General	muhteşem	grand adj.
The performance was grand. Performans muhteşemdi. More Sentences
12	General	muhteşem	amazing adj.
Want to study abroad in this amazing country? Bu muhteşem ülkede yurt dışında eğitim almak ister misiniz? More Sentences
13	General	muhteşem	excellent adj.
This is an excellent picture. Bu muhteşem bir resim. More Sentences
14	General	muhteşem	brilliant adj.
Because it was scary and brilliant all at the same time. Çünkü aynı anda hem korkutucu hem de muhteşemdi. More Sentences
15	General	muhteşem	bodacious adj.
The chef prepared a bodacious feast for the guests. Şef, konuklar için muhteşem bir ziyafet hazırladı. More Sentences
16	General	muhteşem	luxuriant adj.
The orchestra played a luxuriant piece of music. Orkestra, muhteşem bir müzik parçası çaldı. More Sentences
17	General	muhteşem	mega adj.
The concert was a mega event. Konser, muhteşem bir organizasyondu. More Sentences
18	General	muhteşem	awesome adj.
Did you catch the game last night? It was awesome! Dün geceki maçı izledin mi? Muhteşemdi! More Sentences
19	General	muhteşem	boss adj.
I must say her house is the boss. Evinin muhteşem olduğunu belirtmeliyim. More Sentences
20	General	muhteşem	fantastic adj.
Although her mom is about 45, she looks fantastic. Annesi neredeyse 45 yaşında olmasına rağmen, muhteşem görünüyor. More Sentences
21	General	muhteşem	polished adj.
The actress performed polished acting in the film. Aktris, filmde muhteşem bir oyunculuk sergiledi. More Sentences
22	General	muhteşem	superbly adv.
Tom explained the situation superbly. Tom durumu muhteşem şekilde açıkladı. More Sentences
Colloquial
23	Colloquial	muhteşem	cracking adj.
I want to watch a cracking NBA game tonight. Bu gece muhteşem bir NBA maçı izlemek istiyorum. More Sentences
Slang
24	Slang	muhteşem	killer adj.
She was wearing a killer dress at the party. Partide muhteşem bir elbise giymişti. More Sentences
25	Slang	muhteşem	lit adj.
This computer is lit, man! Bu bilgisayar muhteşem, dostum! More Sentences
General
26	General	muhteşem	stately adj.
27	General	muhteşem	august adj.
28	General	muhteşem	solemn adj.
29	General	muhteşem	proud adj.
30	General	muhteşem	grandiose adj.
31	General	muhteşem	palatial adj.
32	General	muhteşem	regal adj.
33	General	muhteşem	refulgent adj.
34	General	muhteşem	imposing adj.
35	General	muhteşem	resplendent adj.
36	General	muhteşem	royal adj.
37	General	muhteşem	sumptuous adj.
38	General	muhteşem	magnific adj.
39	General	muhteşem	imperial adj.
40	General	muhteşem	palmy adj.
41	General	muhteşem	spellbinding adj.
42	General	muhteşem	majestic adj.
43	General	muhteşem	corking adj.
44	General	muhteşem	magnifical adj.
45	General	muhteşem	bright adj.
46	General	muhteşem	lordly adj.
47	General	muhteşem	slashing adj.
48	General	muhteşem	powerful adj.
49	General	muhteşem	olympian adj.
50	General	muhteşem	high adj.
51	General	muhteşem	kingly adj.
52	General	muhteşem	noble adj.
53	General	muhteşem	terrifical adj.
54	General	muhteşem	regious adj.
55	General	muhteşem	pompous adj.
56	General	muhteşem	smashing adj.
57	General	muhteşem	exquisite adj.
58	General	muhteşem	glamorous adj.
59	General	muhteşem	triumphant [obsolete] adj.
60	General	muhteşem	awing adj.
61	General	muhteşem	awsome adj.
62	General	muhteşem	bakgat adj.
63	General	muhteşem	larger-than-life adj.
64	General	muhteşem	larger than life adj.
65	General	muhteşem	estatlich adj.
66	General	muhteşem	excelsior adj.
67	General	muhteşem	majestatic [obsolete] adj.
68	General	muhteşem	valiant adj.
69	General	muhteşem	quare adj.
70	General	muhteşem	lustrous adj.
71	General	muhteşem	highborn adj.
72	General	muhteşem	gangbuster adj.
73	General	muhteşem	dad adj.
74	General	muhteşem	illustrate [obsolete] adj.
75	General	muhteşem	crashing adj.
76	General	muhteşem	dreadful adj.
77	General	muhteşem	dazzling adj.
78	General	muhteşem	fine adj.
79	General	muhteşem	phantastic adj.
80	General	muhteşem	phantastical adj.
81	General	muhteşem	solempne adj.
82	General	muhteşem	marvelous adj.
83	General	muhteşem	resplendishant adj.
84	General	muhteşem	resplendishing adj.
85	General	muhteşem	palacious [obsolete] adj.
86	General	muhteşem	splendidous adj.
87	General	muhteşem	staving adj.
Phrases
88	Phrases	muhteşem	the berries expr.
89	Phrases	muhteşem	it's the berries expr.
Colloquial
90	Colloquial	muhteşem	living end n.
91	Colloquial	muhteşem	crack n.
92	Colloquial	muhteşem	bonnie adj.
93	Colloquial	muhteşem	bonny adj.
94	Colloquial	muhteşem	slamming adj.
95	Colloquial	muhteşem	cosmic adj.
96	Colloquial	muhteşem	killer-diller adj.
97	Colloquial	muhteşem	whale on adj.
98	Colloquial	muhteşem	narly adj.
99	Colloquial	muhteşem	kickin’ adj.
100	Colloquial	muhteşem	kicken adj.
101	Colloquial	muhteşem	brutal adj.
102	Colloquial	muhteşem	chillin' adj.
103	Colloquial	muhteşem	hard-core adj.
104	Colloquial	muhteşem	kickin adj.
105	Colloquial	muhteşem	stokin' adj.
106	Colloquial	muhteşem	wicky adj.
107	Colloquial	muhteşem	pearler [australia] adj.
108	Colloquial	muhteşem	perfecto adj.
109	Colloquial	muhteşem	superterrific adj.
110	Colloquial	muhteşem	outasite [us] adj.
111	Colloquial	muhteşem	cool beans interj.
112	Colloquial	muhteşem	cool beans! interj.
113	Colloquial	muhteşem	cool bananas! interj.
114	Colloquial	muhteşem	god tier expr.
115	Colloquial	muhteşem	deathly expr.
116	Colloquial	muhteşem	the glassy [australia] expr.
Idioms
117	Idioms	muhteşem	a mean (something) adj.
118	Idioms	muhteşem	mean adj.
119	Idioms	muhteşem	right royal adj.
120	Idioms	muhteşem	a mean something adv.
121	Idioms	muhteşem	it's to die expr.
122	Idioms	muhteşem	bowl of cherries expr.
123	Idioms	muhteşem	it's to die for expr.
124	Idioms	muhteşem	it's boss expr.
125	Idioms	muhteşem	that's boss expr.
Social Sciences
126	Social Sciences	muhteşem	gangbusting adj.
Literature
127	Literature	muhteşem	cymophanous adj.
Mythology
128	Mythology	muhteşem	junoesque adj.
Archaic
129	Archaic	muhteşem	rial [scotland] adj.
Slang
130	Slang	muhteşem	a lulu n.
131	Slang	muhteşem	the bomb n.
132	Slang	muhteşem	rad adj.
133	Slang	muhteşem	hoot adj.
134	Slang	muhteşem	slick adj.
135	Slang	muhteşem	radical adj.
136	Slang	muhteşem	fire adj.
137	Slang	muhteşem	froody adj.
138	Slang	muhteşem	bangin' adj.
139	Slang	muhteşem	gnarly [us] adj.
140	Slang	muhteşem	hotsy-totsy adj.
141	Slang	muhteşem	jammed adj.
142	Slang	muhteşem	pure fucking magic adj.
143	Slang	muhteşem	pfm (pure fucking magic) adj.
144	Slang	muhteşem	ripping adj.
145	Slang	muhteşem	heavy adj.
146	Slang	muhteşem	gorge [uk] adj.
147	Slang	muhteşem	smokin' adj.
148	Slang	muhteşem	swellegant adj.
149	Slang	muhteşem	swellelegant [dated] adj.
150	Slang	muhteşem	dope adj.
151	Slang	muhteşem	to die for expr.
152	Slang	muhteşem	off the hizzy expr.
153	Slang	muhteşem	a lulu expr.
154	Slang	muhteşem	far out expr.
Modern Slang
155	Modern Slang	muhteşem	acellent adj.

Bedeutungen, die der Begriff "muhteşem" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 98 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	muhteşem gösteri	spectacular n.
The whole city gathered to watch the surfing spectacular. Tüm şehir muhteşem sörf gösterisini izlemek için toplanmıştı. More Sentences
Phrases
2	Phrases	kesinlikle muhteşem	absolutely amazing expr.
His technique was unique and absolutely amazing. Tekniği eşsiz ve kesinlikle muhteşemdi. More Sentences
Colloquial
3	Colloquial	muhteşem!	bonus! exclam.
Usually, the bonus rounds offer the player fabulous wins but the stakes may be large, and the round may be tough. Genellikle, bonus turları oyuncuya muhteşem kazançlar sunar, ancak bahisler büyük olabilir ve tur zor olabilir. More Sentences
General
4	General	muhteşem şey	imperial n.
5	General	muhteşem yıldız	giant star n.
6	General	büyük ve muhteşem yapı	pile n.
7	General	muhteşem ikili	the great duo n.
8	General	muhteşem zafer	splendid victory n.
9	General	muhteşem resimler	fantastic pictures n.
10	General	muhteşem/göz alıcı estetik	spectacular aesthetic n.
11	General	muhteşem fiyasko	epic fail n.
12	General	muhteşem yer	wonderful place n.
13	General	muhteşem yüzyıl	the magnificent century n.
14	General	muhteşem güzellik	magnificent beauty n.
15	General	(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol	scenic route n.
16	General	(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol	tourist road n.
17	General	(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol	tourist route n.
18	General	(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol	tourist drive n.
19	General	(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol	holiday route n.
20	General	(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol	theme route n.
21	General	(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol	scenic byway n.
22	General	(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol	scenic drive n.
23	General	dünya harikaları arasına girebilecek kadar muhteşem olduğu düşünülen şey	the eighth wonder of the world n.
24	General	muhteşem özellik	excellency n.
25	General	muhteşem olma	majesticness n.
26	General	muhteşem olma	majesticalness n.
27	General	muhteşem veya olağandışı manzara	wonderland n.
28	General	muhteşem veya olağandışı bir güzelliğin bulunduğu yer	wonderland n.
29	General	muhteşem başarı	wow n.
30	General	muhteşem çocuk	boy wonder n.
31	General	muhteşem şey	ferly n.
32	General	muhteşem dizilim	panoply n.
33	General	muhteşem dedektif	supersleuth n.
34	General	muhteşem şey	superspectacle n.
35	General	muhteşem olay	wow n.
36	General	hayatının en iyi/güzel/muhteşem vs. gösterisini yapmak	put on a performance of a lifetime v.
37	General	muhteşem bir şekilde ilerlemek	splendour [uk] v.
38	General	muhteşem bir şekilde ilerlemek	splendor v.
39	General	muhteşem olmayan	nonspectacular adj.
40	General	aşırı muhteşem	ultraglamorous adj.
41	General	muhteşem olmayan	unbrilliant adj.
42	General	tasarım, işlev veya uygulama açısından şaşırtıcı derecede muhteşem olan	wizardly adj.
43	General	(şiirde) muhteşem	gay [obsolete] adj.
44	General	muhteşem bir şekilde	spellbindingly adv.
45	General	muhteşem bir fiyata	at a fabulous price adv.
46	General	muhteşem bir şekilde	magnificently adv.
47	General	muhteşem bir şekilde	splendidly adv.
48	General	muhteşem bir şekilde	resplendently adv.
49	General	muhteşem bir şekilde	gorgeously adv.
50	General	muhteşem bir şekilde	nobly adv.
51	General	muhteşem bir şekilde	royally adv.
52	General	muhteşem bir şekilde	fine adv.
Colloquial
53	Colloquial	muhteşem şov	kick-ass show n.
54	Colloquial	muhteşem ikili	dynamic duo n.
55	Colloquial	muhteşem biri/şey	killer-diller n.
56	Colloquial	harika/muhteşem bir biçimde sonlandırmak	go out with a bang v.
57	Colloquial	kendini muhteşem hissetmek	feel high v.
58	Colloquial	muhteşem olmak	be the bomb v.
59	Colloquial	muhteşem ötesi	spectacular adj.
60	Colloquial	muhteşem ötesi	awesome adj.
61	Colloquial	muhteşem/çok iyi	ducky adj.
62	Colloquial	muhteşem ötesi/süper ötesi (bir şey veya kişi)	a helluva someone or something adv.
63	Colloquial	muhteşem ötesi/süper ötesi (bir şey veya kişi)	a hell of a someone or something adv.
64	Colloquial	muhteşem görünüyorsun	you look like a million expr.
65	Colloquial	muhteşem ötesi/süper ötesi (bir kişi/bir şey)	hell of a (person or thing) expr.
Idioms
66	Idioms	muhteşem olmak	be larger than life v.
67	Idioms	muhteşem olmak	be the cat's whiskers v.
68	Idioms	muhteşem olmak	be the bee's knees v.
69	Idioms	muhteşem bir	a peach of a (something) adj.
70	Idioms	en muhteşem düzeyde	to a fare-thee-well expr.
71	Idioms	muhteşem bir …	a peach of a … expr.
72	Idioms	muhteşem bir gün olacak	that'll be the day! expr.
Speaking
73	Speaking	muhteşem bir örnek önümüzde duruyor	a great example stands in front of us expr.
74	Speaking	muhteşem olacak	it will be great expr.
75	Speaking	muhteşem görünüyorsun	you look stunning expr.
76	Speaking	muhteşem emeğine sağlık	thank you for your amazing work expr.
Computer
77	Computer	ne muhteşem bir gece	oh, holy night expr.
History
78	History	muhteşem süleyman	suleyman the magnificent n.
79	History	muhteşem süleyman	suleiman the magnificent n.
80	History	muhteşem devrim sonrasında william ile mary’ye ve haleflerine sadakat yemini etmeyi reddeden anglikan din adamları	nonjurors n.
81	History	muhteşem devrim sonrasında william ile mary’ye ve haleflerine sadakat yemini etmeyi reddeden anglikan din adamı	nonjuror n.
82	History	muhteşem devrim	english revolution n.
Religious
83	Religious	muhteşem devrim sonrasında sadakat yeminini reddeden anglikan din adamlarının bir kısmı	usager n.
Art
84	Art	latin edebiyatında muhteşem klasik dönem	golden age n.
Music
85	Music	handel'in muhteşem orkestra süiti	water music n.
86	Music	(popüler müzik) muhteşem	solid adj.
Slang
87	Slang	muhteşem gösteri	a kick-ass show n.
88	Slang	muhteşem olacak	it will be a blast n.
89	Slang	muhteşem şey	butt-kicker n.
90	Slang	muhteşem, müthiş şey	butt-kicker n.
91	Slang	muhteşem, müthiş şey	ass-kicker n.
92	Slang	yıkılmak (muhteşem olmak anlamında)	kick v.
93	Slang	muhteşem olmak	rock v.
94	Slang	(bir şey) harika/muhteşem	(something) is wicked expr.
95	Slang	(gerçekten) muhteşem	(totally) tubular [cliché] expr.
Modern Slang
96	Modern Slang	muhteşem ötesi	acemazing adj.
97	Modern Slang	muhteşem ötesi	amazingly great adj.
98	Modern Slang	muhteşem ötesi	amazingly gorgeous adj.