pull out - Türkisch Englisch Wörterbuch

pull out

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "pull out" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 24 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
pull out v. çıkarmak
I pulled out my phone and looked at the clock.
Telefonumu çıkarıp saate baktım.

More Sentences
pull out v. ayrılmak
Tom doesn't know exactly what time Mary's train pulled out of the station.
Tom, Mary'nin treninin istasyondan tam olarak ne zaman ayrıldığını bilmiyor.

More Sentences
pull out v. silah çekmek
Sami pulled out his gun.
Sami silahını çekti.

More Sentences
pull out v. hareket etmek
As Tom and Mary approached the station, they saw their train pull out.
Tom ve Mary istasyona yaklaştıklarında trenin hareket ettiğini gördüler.

More Sentences
pull out v. çıkmak
Europe should therefore pull out all the stops to combat this phenomenon, wherever it appears.
Bu nedenle Avrupa, nerede ortaya çıkarsa çıksın bu olguyla mücadele etmek için elinden geleni yapmalıdır.

More Sentences
pull out v. çekilmek
Both the US and Japan are pulling out of this research completely.
Hem ABD hem de Japonya bu araştırmadan tamamen çekiliyor.

More Sentences
pull out v. istasyondan ayrılmak
As soon as she got on the train, it pulled out of the station.
O trene biner binmez, tren istasyondan ayrıldı.

More Sentences
pull out v. tüymek
pull out v. kaçmak
pull out v. uzamak
pull out v. yola çıkmak
pull out v. sökmek
pull out v. uzatmak
pull out v. diş çekmek
pull out v. çekip çıkarmak
pull out v. arabayı sürmek
pull out v. çıkmak (motorlu taşıt bir yere)
pull out v. yerinden sökmek
Phrasals
pull out v. geri çekilme yöntemi ile korunmak
Idioms
pull out v. bir şeyi kutudan çıkarmak
pull out v. çekip almak
Military
pull out n. dalıştan çıkış
pull out v. geri çekilmek
pull out v. geri adım atmak

Bedeutungen, die der Begriff "pull out" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 180 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
pull out of v. çıkmak (bir işten)
Tom started the car and pulled out of the parking lot.
Tom arabayı çalıştırdı ve park yerinden çıktı.

More Sentences
pull (out) a knife v. bıçak çekmek
Fadil pulled a knife on Layla.
Fadıl Leyla'ya bıçak çekti.

More Sentences
pull-out n. çekilme
pull-out n. çekme
pull-out n. çıkma
pull out all the stops v. var gücüyle çalışmak
pull out of v. bırakmak (bir işi)
pull out a tooth v. diş çekmek
pull out all the stops v. elinden geleni yapmak
pull out of the market v. piyasadan çekilmek
pull out the nail(s) v. çivi sökmek
pull out the plug v. fişi çıkarmak
pull out the plug v. fiş çekmek
pull out a chair v. sandalye çekmek
pull the pin out of the grenade v. el bombasının pimini çekmek
pull the plug out v. fişi prizden çıkarmak
pull out the shrapnel v. şarapneli çıkarmak
pull a body out of the water v. sudan ceset çıkarmak
pull one’s gun out v. silahını çıkarmak
pull the plug out v. fişi çekmek
pull the plug out v. fişi çıkarmak
pull the plug out v. fişi prizden çekmek
Phrasals
pull out of v. (bir şeyden/yerden) (güç vb kullanarak) çıkarmak
Idioms
pull something out of the fire v. aslanın ağzından kapmak
pull something out of the fire v. bir şeyi kurtarmak
pull the rug out from under someone v. desteğini çekmek
pull the rug out from under someone v. birinin ayağını kaydırmak
pull out all the stops v. tüm şartları zorlamak
pull out all the stops v. tüm olanakları kullanmak
pull out all the stops v. elinden geleni yapmak
pull out all the stops v. göbeği çatlamak
pull one's finger out v. şevkle çalışmaya başlamak
pull one's finger out v. boşa zaman geçirmeyi bırakıp işe sarılmak
pull one's finger out v. işe girişmek
pull the chestnuts out of the fire v. başkasının adına belaya girmek
pull the chestnuts out of the fire v. başkası için başını belaya sokmak
pull the chestnuts out of the fire v. kendini tehlikeye atarak başkasını kurtarmak
pull something out of a hat v. hiç yoktan yaratmak
pull something out of thin air v. hiç yoktan yaratmak
pull something out of thin air v. şapkadan tavşan çıkarmak
pull something out of a hat v. şapkadan tavşan çıkarmak
pull out all the stops v. tüm olanaklarını seferber etmek
pull out all the stops v. elinden gelen her şeyi yapmak
pull something out of the bag v. (son dakikada) sorunun/problemin çözümünü bulmak
pull out in front of someone v. (aracı) önüne kırmak
pull one's hair out v. (endişeden/meraktan) saçını başını yolmak
pull one's hair out v. endişeli olmak
pull something out of someone's hands v. bir şeyi birinin ellerinden çekip almak
pull out the big guns v. elindeki en büyük kozu masaya sürmek/oynamak
pull out the big guns v. elindeki kozları oynamak
pull a rabbit out of one's hat v. şapkadan tavşan çıkarmak
pull a rabbit out of a hat v. şapkadan tavşan çıkarmak
pull one's hair out v. bir şey hakkında çok endişeli/heyecan içinde olmak
pull one's hair out v. (üzüntüden/kederden) saçını başını yolmak
pull a rabbit out of the hat v. şapkadan tavşan çıkarmak
pull the rug out from under somebody’s feet v. elini çekmek
pull the rug out from under somebody’s feet v. desteğini çekmek
pull the rug out from under somebody’s feet v. zor duruma düşürmek
pull the carpet (out) from under (one's) feet v. desteğini kesmek
pull the rug out from under somebody’s feet v. desteğini kesmek
pull the carpet out from under somebody’s feet v. desteğini çekmek
pull the carpet (out) from under (one's) feet v. zor duruma düşürmek
pull the carpet out from under somebody’s feet v. desteğini kesmek
pull the carpet out from under somebody’s feet v. elini çekmek
pull the carpet (out) from under (one's) feet v. elini çekmek
pull the carpet out from under somebody’s feet v. zor duruma düşürmek
pull the carpet (out) from under (one's) feet v. desteğini çekmek
pull the carpet (out) from under (one's) feet v. zor durumda bırakmak
pull the carpet/rug out from under somebody’s feet v. zor durumda bırakmak
pull the carpet/rug out from under somebody’s feet v. yardımını kesmek
pull the carpet/rug out from under somebody’s feet v. desteğini çekmek
pull the carpet (out) from under (one's) feet v. yolda bırakmak
pull the carpet/rug out from under somebody’s feet v. desteğini kesmek
pull the carpet/rug out from under somebody’s feet v. elini çekmek
pull the carpet (out) from under (one's) feet v. yardımını kesmek
pull the carpet (out) from under (one's) feet v. yarı yolda bırakmak
pull the carpet/rug out from under somebody’s feet v. zor duruma düşürmek
pull the carpet/rug out from under somebody’s feet v. yarı yolda bırakmak
pull the carpet/rug out from under somebody’s feet v. yolda bırakmak
pull (someone's) bacon out of the fire v. (birini) yaklaşan bir zorluktan kurtarmak
pull (someone's) bacon out of the fire v. (birini) yaklaşan bir tehlikeden kurtarmak
pull (someone's) bacon out of the fire v. (birini) kurtarmak
pull (someone's) bacon out of the fire v. (birini) yaklaşan bir beladan kurtarmak
pull out the stops v. tüm kaynaklarını seferber etmek
pull (someone or something) out of a hat v. (birini ya da bir şeyi) tamamen rastgele seçmek
get/pull your finger out [uk] v. boşa zaman geçirmeyi bırakıp işe sarılmak/başlamak
get/pull your finger out [uk] v. kıpırdamak
get/pull your finger out [uk] v. işe girişmek
get/pull your finger out [uk] v. işe başlamak
pull one out of the hat v. şapkadan çıkarmak
pull (something) out of the/thin air v. şapkadan tavşan çıkarmak
pull it out of the hat v. yoktan var etmek
pull (someone or something) out of the fire v. (birini/bir şeyi) ipten almak
pull (one's) chestnuts out of the fire v. (biri) için kendini ateşe atmak
pull out of the fire v. aslanın ağzından kapmak
pull (one's) chestnuts out of the fire v. (birinin) zor bir durumdan çıkmasını sağlamak
pull the rug out v. desteğini çekmek
pull the rug (out) from under (someone's) feet v. (birinden) desteğini çekmek
pull something out of the hat v. şapkadan bir şey çıkarmak
pull all the stops out v. elinden geleni yapmak
pull the rug out v. yarı yolda bırakmak
pull (something) out of the/thin air v. (bir şeyi) yoktan var etmek
pull out of a hat v. sürpriz şekilde ortaya çıkarmak
pull the rug (out) from under (someone's) feet v. (birini) yarı yolda bırakmak
pull (one's) chestnuts out of the fire v. (birini) zor bir durumdan çekip çıkartmak
pull it out of the hat v. şapkadan çıkarmak
pull (something) out of the/thin air v. (bir şeyi) rastgele söylemek/üretmek
pull all the stops out v. elinden geleni yapmak
pull it out of the hat v. bir anda ortaya çıkarmak
pull the rug out (from (under) one) v. (birine) yardımını kesmek
pull all the stops out v. elinden gelen her şeyi yapmak
pull all the stops out v. var gücüyle çalışmak
pull out of the fire v. kurtarmak
pull all the stops out v. tüm olanaklarını seferber etmek
pull the rug out (from (under) one) v. (birini) dımdızlak ortada bırakmak
pull the rug (out) from under (someone's) feet v. (birini) dımdızlak ortada bırakmak
pull all the stops out v. tüm olanakları kullanmak
pull out of a hat v. şapkadan çıkarmak
pull (one's) chestnuts out of the fire v. birinin yapmak istemediği zor/hoş olmayan/tehlikeli bir görevi üstlenmek
pull (someone or something) out of the fire v. (birini/bir şeyi) aslanın ağzından kapmak
pull the rug out (from (under) one) v. (birini) yarı yolda bırakmak
pull (one's) chestnuts out of the fire v. (birini) zor bir durumdan kurtarmak
pull the rug out v. dımdızlak ortada bırakmak
pull it out of the hat v. sürpriz şekilde ortaya çıkarmak
pull (something) out of the/thin air v. (bir şeyi) uydurmak
pull (someone or something) out of the fire v. (birini/bir şeyi) zor bir durumdan/tehlikeden/beladan kurtarmak
pull one out of the hat v. sürpriz şekilde ortaya çıkarmak
pull the rug out (from (under) one) v. (birinden) desteğini çekmek
pull (something) out of the/thin air v. (bir şeyi) gökten zembille indirmek
pull (one's) chestnuts out of the fire v. birinin yapmak istemediği zor/hoş olmayan/tehlikeli bir işi yapmak
pull (something) out of the/thin air v. (bir şeyi) hiç yoktan yaratmak
pull the rug out from under v. desteğini çekmek
pull out of a hat v. bir anda ortaya çıkarmak
pull a rabbit out of the hat v. birden bir çözüm üretmek
pull the rug out (from (under) one) v. (birinden) elini çekmek
pull the rug out v. elini çekmek
pull out of the fire v. yaklaşan bir beladan kurtarmak
pull (something) out of the/thin air v. (bir şeyi) tesadüfen ortaya çıkarmak
pull one out of the hat v. bir anda ortaya çıkarmak
pull out of the fire v. zor bir durumdan/tehlikeden/beladan kurtarmak
pull a rabbit out of the hat v. şapkadan bir şey çıkarmak
pull (someone or something) out of the fire v. (birini/bir şeyi) yaklaşan bir beladan kurtarmak
pull one out of the hat v. hiç hesapta yokken ortaya çıkarmak
pull the rug out from under v. dımdızlak ortada bırakmak
pull the rug out v. yardımını kesmek
pull the rug out from under v. yarı yolda bırakmak
pull out of a hat v. hiç hesapta yokken ortaya çıkarmak
pull the rug (out) from under (someone's) feet v. (birinden) elini çekmek
pull the rug out from under v. elini çekmek
pull it out of the hat v. hiç hesapta yokken ortaya çıkarmak
pull all the stops out v. tüm şartları zorlamak
pull all the stops out v. göbeği çatlamak
pull out of the fire v. ipten almak
pull something out of the hat v. birden bir çözüm üretmek
pull the rug out from under v. yardımını kesmek
pull the rug (out) from under (someone's) feet v. (birine) yardımını kesmek
pull (one's) chestnuts out of the fire v. (biri) için başını belaya sokmak
pull out all the stops v. tüm tuşlara basmak
pull something out of a hat yoktan var etmek
pull something out of thin air yoktan var etmek
Speaking
the harder you try to pull yourself out the deeper you sink expr. çıkmaya çalıştıkça daha derine batarsın
Technical
pull-out plug n. çekme tıkaç
pull-out table slide n. çekme masa kızağı
pull-out resistance n. çekme direnci
pull-out table n. açılır-kapanır masa
pull-out table hinge n. açılır-kapanır masa menteşesi
grain pull out n. tane çıkarma
grain pull out n. tane dökme
Automotive
pull-out door handle n. çekmeli kapı kolu
Aeronautic
pull out (of) v. (pike yaparken) dengelemek
pull out (of) v. (pike yaparken) sabitlemek
pull out (of) v. (pike yaparken) sabit ilerlemek
pull out (of) v. (pike yaparken) dengelenmek
Medical
withdrawal or pull-out method n. boşalmak üzereyken penisin vajinadan çıkarılması
withdrawal or pull-out method n. boşalmadan önce penisin geri çekilmesi
Slang
pull (something) out of (one's) ass v. kıçından/götünden uydurmak
pull out of one's ass v. götünden atmak
pull out of one's ass v. kıçından sallamak
pull out of one's ass v. götünden sallamak
pull out of one's ass v. kıçından atmak