|
Kategorie |
Englisch |
Türkisch |
|
| Common Usage |
|
| 1 |
Common Usage |
on purpose adv.
|
bile bile |
|
You did that on purpose.
Onu bile bile yaptın.
More Sentences
|
| 2 |
Common Usage |
on purpose adv.
|
kasıtlı olarak |
|
It is obvious that this system has been implemented on purpose.
Bu sistemin kasıtlı olarak uygulandığı açıktır.
More Sentences
|
| 3 |
Common Usage |
on purpose adv.
|
mahsus |
|
You're doing it on purpose!
Bunu mahsus yapıyorsun!
More Sentences
|
| 4 |
Common Usage |
on purpose adv.
|
kasten |
|
| 5 |
Common Usage |
on purpose adv.
|
bilerek |
|
| General |
|
| 6 |
General |
life purpose n.
|
yaşam amacı |
|
Please do your best to resist pressures that could hurt your body or delay your Life Purpose.
Lütfen vücudunuza zarar verebilecek veya Yaşam Amacınızı geciktirebilecek baskılara direnmek için elinizden geleni yapın.
More Sentences
|
| 7 |
General |
main purpose n.
|
temel amaç |
|
Its main purpose is to revise the four existing directives on motor insurance.
Temel amacı, motor sigortasına ilişkin mevcut dört direktifin gözden geçirilmesidir.
More Sentences
|
| 8 |
General |
main purpose n.
|
ana amaç |
|
One of the main purposes was to share valuable sports betting info with others.
Ana amaçlardan biri değerli spor bahis bilgilerini başkalarıyla paylaşmaktı.
More Sentences
|
| 9 |
General |
primary purpose n.
|
temel amaç |
|
That’s the primary purpose of this Privacy Policy.
Bu Gizlilik Politikasının temel amacı budur.
More Sentences
|
| 10 |
General |
common purpose n.
|
ortak amaç |
|
We think that everything performed in the world serves a single common purpose.
Dünyada yapılan her şeyin tek bir ortak amaca hizmet ettiğini düşünüyoruz.
More Sentences
|
|
|
| 11 |
General |
social purpose n.
|
sosyal amaç |
|
We European Socialists are in favour of a market economy with a social purpose.
Biz Avrupalı Sosyalistler, sosyal amaçlı bir piyasa ekonomisinden yanayız.
More Sentences
|
| 12 |
General |
original purpose n.
|
asıl amaç |
|
The original purpose of the Directive was to avoid distortions in trade.
Direktifin asıl amacı ticarette çarpıklıkları önlemekti.
More Sentences
|
| 13 |
General |
sole purpose n.
|
tek amaç |
|
That is the sole purpose of this proposal.
Bu teklifin tek amacı da budur.
More Sentences
|
| 14 |
General |
practical purpose n.
|
pratik amaç |
|
The Commission proposes that by 2011 both petrol and diesel fuel should, for all practical purposes, be sulphur-free.
Komisyon, 2011 yılı itibariyle hem benzin hem de dizel yakıtın tüm pratik amaçlar için kükürtsüz olmasını önermektedir.
More Sentences
|
| 15 |
General |
unity of purpose n.
|
amaç birliği |
|
In the United Kingdom we have unity of purpose at this tragic time.
Birleşik Krallık'ta bu trajik zamanda amaç birliğimiz var.
More Sentences
|
| 16 |
General |
main purpose n.
|
asıl amaç |
|
In this case, the main purpose is to make your eyes look more open.
Bu durumda asıl amaç gözlerinizin daha açık görünmesini sağlamaktır.
More Sentences
|
| 17 |
General |
serve a purpose v.
|
amaca hizmet etmek |
|
The bad guys serve a purpose for the children, Logue said.
Logue, kötü adamların çocuklar için bir amaca hizmet ettiğini söyledi.
More Sentences
|
| 18 |
General |
therapeutic purpose adj.
|
tedavi amaçlı |
|
Amendment No 37 would restrict the use of antibiotics to therapeutic purposes only.
37 No'lu değişiklik antibiyotiklerin kullanımını sadece tedavi amaçlı olarak kısıtlayacaktır.
More Sentences
|
| 19 |
General |
general-purpose adj.
|
genel amaçlı |
|
Python is designed as a general-purpose programming language and lacks built-in web development features.
Python genel amaçlı bir programlama dili olarak tasarlanmıştır ve yerleşik web geliştirme özelliklerinden yoksundur.
More Sentences
|
| 20 |
General |
dual-purpose adj.
|
çift amaçlı |
|
The glazed version of this van was a dual-purpose vehicle.
Bu minibüsün camlı versiyonu çift amaçlı bir araçtı.
More Sentences
|
| 21 |
General |
for business purpose adj.
|
iş amacıyla |
|
Windows is normally used for business purposes.
Windows normalde iş amaçlı kullanılır.
More Sentences
|
| 22 |
General |
general purpose adj.
|
genel amaçlı |
|
These fees are used for the general purposes of AARP.
Bu ücretler AARP'nin genel amaçları için kullanılır.
More Sentences
|
| 23 |
General |
multi-purpose adj.
|
çok amaçlı |
|
Mobilmet 420 Series products are high-performance multi-purpose cutting oils.
Mobilmet 420 Serisi ürünler yüksek performanslı çok amaçlı kesme yağlarıdır.
More Sentences
|
| 24 |
General |
all-purpose adj.
|
çok amaçlı |
|
This makes the app an all-purpose and helpful option.
Bu, uygulamayı çok amaçlı ve yararlı bir seçenek haline getirir.
More Sentences
|
| 25 |
General |
for that purpose adv.
|
bu amaçla |
|
The Convention did not need the mandate of the people for that purpose.
Sözleşme'nin bu amaçla halkın yetkisine ihtiyacı yoktu.
More Sentences
|
| 26 |
General |
for therapeutic purpose adv.
|
tedavi amaçlı |
|
The first of these is cloning for reproductive purposes and the second is cloning for therapeutic purposes.
Bunlardan ilki üreme amaçlı klonlama, ikincisi ise tedavi amaçlı klonlamadır.
More Sentences
|
| 27 |
General |
for this purpose adv.
|
bu amaçla |
|
For this purpose, total allowed catches and quotas are introduced.
Bu amaçla, izin verilen toplam av miktarları ve kotalar getirilmiştir.
More Sentences
|
| Phrases |
|
| 28 |
Phrases |
for what purpose? expr.
|
hangi amaçla? |
|
For what purpose?
Hangi amaçla?
More Sentences
|
| 29 |
Phrases |
for any purpose expr.
|
herhangi bir amaçla |
|
Any anabolic steroid can be utilized for any purpose.
Herhangi bir anabolik steroid herhangi bir amaç için kullanılabilir.
More Sentences
|
| 30 |
Phrases |
to no purpose expr.
|
boşuna |
|
We spoke to no purpose.
Biz boşuna konuştuk.
More Sentences
|
| Colloquial |
|
| 31 |
Colloquial |
to no purpose expr.
|
nafile |
|
We spoke to no purpose.
Nafile konuşmuşuz biz.
More Sentences
|
| 32 |
Colloquial |
for what purpose expr.
|
ne amaçla |
|
Under what conditions and for what purpose are they being carried out?
Bunlar hangi koşullar altında ve ne amaçla gerçekleştiriliyor?
More Sentences
|
| Trade/Economic |
|
| 33 |
Trade/Economic |
all-purpose adj.
|
çok amaçlı |
|
Think of Google Trips as an all-purpose tool for trip planning.
Google Trips'i gezi planlaması için çok amaçlı bir araç olarak düşünün.
More Sentences
|
| Law |
|
| 34 |
Law |
intent and purpose n.
|
niyet ve amaç |
|
This fund is, to all intents and purposes, virtual, for it is still empty.
Bu fon, tüm niyet ve amaçlar açısından sanaldır, çünkü hala içi boştur.
More Sentences
|
| Technical |
|
| 35 |
Technical |
general-purpose computer n.
|
genel amaçlı bilgisayar |
|
It is the first general-purpose computer concept.
İlk genel amaçlı bilgisayar konseptidir.
More Sentences
|
| Computer |
|
| 36 |
Computer |
general-purpose adj.
|
genel amaçlı |
|
It is used as a medical and general-purpose disinfectant.
Tıbbi ve genel amaçlı dezenfektan olarak kullanılır.
More Sentences
|
| Automotive |
|
| 37 |
Automotive |
general-purpose adj.
|
genel amaçlı |
|
It is a modern, general-purpose programming language.
Modern, genel amaçlı bir programlama dilidir.
More Sentences
|
| General |
|
| 38 |
General |
lack of purpose n.
|
amaçsızlık |
|
| 39 |
General |
evil purpose n.
|
kasıt |
|
| 40 |
General |
singleness of purpose n.
|
kendini tek bir amaca verme |
|
| 41 |
General |
strength of purpose n.
|
azim |
|
| 42 |
General |
strength of purpose n.
|
sebat |
|
| 43 |
General |
requirements for regulatory purpose n.
|
mevzuat amaçlı gereksinimler düzenleme amaçlı gereksinimler |
|
| 44 |
General |
all purpose flour n.
|
çok amaçlı un |
|
| 45 |
General |
air defense purpose n.
|
hava savunma maksatlı |
|
| 46 |
General |
primary purpose n.
|
ana amaç |
|
| 47 |
General |
prime purpose n.
|
ana amaç |
|
| 48 |
General |
chief purpose n.
|
öncelikli amaç |
|
| 49 |
General |
principal purpose n.
|
öncelikli amaç |
|
| 50 |
General |
prime purpose n.
|
öncelikli amaç |
|
|
|
| 51 |
General |
primary purpose n.
|
öncelikli amaç |
|
| 52 |
General |
main purpose n.
|
öncelikli amaç |
|
| 53 |
General |
sense of purpose n.
|
belirgin bir amaca sahip olma |
|
| 54 |
General |
sense of purpose n.
|
amaçlarının bilincinde olma |
|
| 55 |
General |
sense of purpose n.
|
amaç sahibi olma |
|
| 56 |
General |
general purpose control n.
|
genel amaçlı denetim |
|
| 57 |
General |
all-purpose glue n.
|
çok maksatlı yapıştırıcı |
|
| 58 |
General |
special-purpose electrical goods n.
|
özel amaçlı elektrikli ürünler |
|
| 59 |
General |
purpose built vehicle n.
|
özel bir amaç için üretilmiş araç |
|
| 60 |
General |
purpose built vehicle n.
|
özel üretim araç |
|
| 61 |
General |
proper purpose n.
|
üyelik sistemi |
|
| 62 |
General |
sense of purpose n.
|
belirli bir amacı olma |
|
| 63 |
General |
sense of purpose n.
|
belli bir hedefi olma |
|
| 64 |
General |
special purpose n.
|
özel maksat |
|
| 65 |
General |
used for military purpose n.
|
askeri amaçla kullanılan |
|
| 66 |
General |
general purpose hose n.
|
genel amaçlı hortum |
|
| 67 |
General |
purpose of this section n.
|
bu bölümün amacı |
|
| 68 |
General |
intended purpose n.
|
kullanım amacı |
|
| 69 |
General |
fitness of the design to the purpose n.
|
tasarımın amaca uygunluğu |
|
| 70 |
General |
purpose and subject n.
|
amaç ve konu |
|
| 71 |
General |
purpose of selection n.
|
seçimin amacı |
|
| 72 |
General |
sole purpose n.
|
yegane amaç |
|
| 73 |
General |
purpose of the document n.
|
belgenin amacı |
|
| 74 |
General |
purpose of the experiment n.
|
deneyin amacı |
|
| 75 |
General |
purpose of your visit n.
|
ziyaret nedeniniz |
|
| 76 |
General |
practical purpose n.
|
işe yarar/temel amaç |
|
| 77 |
General |
general purpose barn n.
|
genel amaçlı ahır |
|
| 78 |
General |
core purpose n.
|
temel amaç |
|
| 79 |
General |
founding purpose n.
|
kuruluş amacı |
|
| 80 |
General |
purpose of sending n.
|
gönderim amacı |
|
| 81 |
General |
the purpose of the game n.
|
oyunun amacı |
|
| 82 |
General |
main purpose n.
|
esas amaç |
|
| 83 |
General |
cross purpose n.
|
gülünç fikir kombinasyonlarının oluşturulduğu bir soru cevap oyunu |
|
| 84 |
General |
cross-purpose n.
|
karşı amaç |
|
| 85 |
General |
cross-purpose n.
|
amaçlanan konudan farklı ve saçma mevzu |
|
| 86 |
General |
cross-purpose n.
|
diğer bir amaca aykırı amaç |
|
| 87 |
General |
cross-purpose n.
|
soru ve cevapların gülünç fikir kombinasyonları içerdiği bir oyun |
|
| 88 |
General |
purpose of history n.
|
tarihin amacı |
|
| 89 |
General |
firmness of purpose n.
|
niyetlilik |
|
| 90 |
General |
firmness of purpose n.
|
azimlilik |
|
| 91 |
General |
firmness of purpose n.
|
mertlik |
|
| 92 |
General |
firmness of purpose n.
|
kararlılık |
|
| 93 |
General |
deflect someone from her purpose v.
|
birini amacından çevirmek |
|
| 94 |
General |
serve the purpose v.
|
işe yaramak |
|
| 95 |
General |
serve someone's purpose v.
|
birinin ihtiyacını görmek |
|
| 96 |
General |
have as a purpose v.
|
amaç olarak almak |
|
| 97 |
General |
fit for purpose v.
|
amaçla örtüşmek |
|
| 98 |
General |
answer the purpose v.
|
ihtiyacı karşılamak |
|
| 99 |
General |
answer the purpose v.
|
işe yaramak |
|
| 100 |
General |
serve the purpose v.
|
ihtiyacı karşılamak |
|
| 101 |
General |
serve a purpose v.
|
bir amaca hizmet etmek |
|
| 102 |
General |
get on somebody's nerves on purpose v.
|
zıt gitmek |
|
| 103 |
General |
turn to good purpose v.
|
yararı dokunmak |
|
| 104 |
General |
deflect someone from his purpose v.
|
birini amacından çevirmek |
|
| 105 |
General |
start work on with purpose and vigor v.
|
atağa geçmek |
|
| 106 |
General |
turn something to one's purpose v.
|
bir şeyden yararlanmak |
|
| 107 |
General |
serve the same purpose v.
|
aynı işleve sahip olmak |
|
| 108 |
General |
serve the same purpose v.
|
aynı görevi görmek |
|
| 109 |
General |
serve the same purpose v.
|
aynı işi görmek |
|
| 110 |
General |
go beyond one's purpose v.
|
amacını aşmak |
|
| 111 |
General |
be suitable for the purpose of v.
|
amacına uygun olmak |
|
| 112 |
General |
accomplish one's purpose v.
|
amacını gerçekleştirmek |
|
| 113 |
General |
set time aside for someone (for some purpose). v.
|
(birisine) zaman vermek |
|
| 114 |
General |
roam with no purpose v.
|
amaçsızca dolanmak |
|
| 115 |
General |
achieve one's primary purpose v.
|
asıl amacına ulaşmak |
|
| 116 |
General |
serve no purpose v.
|
hiçbir amaca hizmet etmemek |
|
| 117 |
General |
achieve one's purpose v.
|
amacına ulaşmak |
|
| 118 |
General |
serve the purpose of v.
|
amacına hizmet etmek |
|
| 119 |
General |
serve a purpose v.
|
fayda etmek |
|
| 120 |
General |
serve a purpose v.
|
bir işe yaramak |
|
| 121 |
General |
serve the purpose v.
|
işine gelmek |
|
| 122 |
General |
be used for military purpose v.
|
askeri amaçla kullanılmak |
|
| 123 |
General |
roam with no purpose v.
|
amaçsızca dolaşmak |
|
| 124 |
General |
get pregnant on purpose v.
|
kasten hamile kalmak |
|
| 125 |
General |
get pregnant on purpose v.
|
bilerek hamile kalmak |
|
| 126 |
General |
fit the purpose of v.
|
amacına uygun olmak |
|
| 127 |
General |
do something on purpose v.
|
bir şeyi bilerek yapmak |
|
| 128 |
General |
serve a useful purpose v.
|
bir işe yaramak |
|
| 129 |
General |
serve a useful purpose v.
|
faydalı bir amaca hizmet etmek |
|
| 130 |
General |
make someone angry on purpose v.
|
birini bilerek sinirlendirmek |
|
| 131 |
General |
have for purpose to v.
|
...amacına sahip olmak |
|
| 132 |
General |
serve a very important purpose v.
|
çok önemli bir amaca hizmet etmek |
|
| 133 |
General |
infirm of purpose adj.
|
kararsız |
|
| 134 |
General |
general purpose adj.
|
her amaca uygun |
|
| 135 |
General |
having a purpose adj.
|
amaçlı |
|
| 136 |
General |
fit for purpose adj.
|
amaca uygun |
|
| 137 |
General |
dual purpose adj.
|
iki işlevli |
|
| 138 |
General |
all purpose adj.
|
her amaca uygun |
|
| 139 |
General |
for medicinal purpose adj.
|
tedavi amaçlı |
|
| 140 |
General |
for medical purpose adj.
|
tedavi amaçlı |
|
| 141 |
General |
touristic purpose adj.
|
turistik amaçlı |
|
| 142 |
General |
all-purpose adj.
|
çok kullanışlı |
|
| 143 |
General |
all-purpose adj.
|
kullanışlı |
|
| 144 |
General |
all-purpose adj.
|
universal |
|
| 145 |
General |
all-purpose adj.
|
çok yönlü |
|
| 146 |
General |
all-purpose adj.
|
pek çok işe yarayan |
|
| 147 |
General |
all-purpose adj.
|
çok maksatlı |
|
| 148 |
General |
general-purpose adj.
|
kullanışlı |
|
| 149 |
General |
general-purpose adj.
|
çok maksatlı |
|
| 150 |
General |
treatment-purpose adj.
|
tedavi amaçlı |
|
| 151 |
General |
multi-purpose adj.
|
çok maksatlı |
|
| 152 |
General |
test-purpose adj.
|
test amaçlı |
|
| 153 |
General |
general purpose adj.
|
genel maksat |
|
| 154 |
General |
out of purpose adj.
|
amaç dışı |
|
| 155 |
General |
created for one purpose adj.
|
tek bir amaç için yaratılmış |
|
| 156 |
General |
created for a single purpose adj.
|
tek bir amaç için yaratılmış |
|
| 157 |
General |
purpose-made adj.
|
özel amaçlı |
|
| 158 |
General |
purpose-made adj.
|
özel bir amaçla yapılmış |
|
| 159 |
General |
purpose-driven adj.
|
amaç odaklı |
|
| 160 |
General |
to the purpose adv.
|
münasebetiyle |
|
| 161 |
General |
to the purpose adv.
|
isabetli |
|
| 162 |
General |
to good purpose adv.
|
faydalı surette |
|
| 163 |
General |
to the purpose adv.
|
yerinde |
|
| 164 |
General |
of set purpose adv.
|
düşünülerek |
|
| 165 |
General |
to the purpose adv.
|
faydalı olarak |
|
| 166 |
General |
to good purpose adv.
|
yararlı biçimde |
|
| 167 |
General |
to good purpose adv.
|
iyi netice vererek |
|
| 168 |
General |
to good purpose adv.
|
iyi sonuç vererek |
|
| 169 |
General |
without profit making purpose adv.
|
kar amacı gütmeden |
|
| 170 |
General |
without profit making purpose adv.
|
kar amacı gütmeksizin |
|
| 171 |
General |
in accordance with this purpose adv.
|
bu amaç doğrultusunda |
|
| 172 |
General |
in parallel with this purpose adv.
|
bu amaç doğrultusunda |
|
| 173 |
General |
in line with this purpose adv.
|
bu amaç doğrultusunda |
|
| 174 |
General |
on purpose adv.
|
tasarlayarak |
|
| 175 |
General |
in good purpose adv.
|
iyi niyetle |
|
| 176 |
General |
in line with this purpose adv.
|
bu hedef doğrultusunda |
|
| 177 |
General |
for confirmation purpose adv.
|
teyit amacıyla |
|
| 178 |
General |
for the purpose of confirmation adv.
|
teyit amacıyla |
|
| 179 |
General |
on purpose adv.
|
bilerek olduğu halde kazara yapmış gibi göstererek |
|
| 180 |
General |
on purpose adv.
|
amacıyla |
|
| 181 |
General |
in purpose adv.
|
kasıtlı olarak |
|
| 182 |
General |
in purpose adv.
|
zihindeki amaç olarak |
|
| 183 |
General |
for the purpose of prep.
|
gayesiyle |
|
| 184 |
General |
on the purpose of prep.
|
amacıyla |
|
| 185 |
General |
for the purpose of prep.
|
niyetine |
|
| 186 |
General |
for the purpose of prep.
|
amacıyla |
|
| 187 |
General |
with the purpose of prep.
|
niyetiyle |
|
| 188 |
General |
for the purpose of prep.
|
üzere |
|
| 189 |
General |
with the purpose of prep.
|
maksadıyla |
|
| 190 |
General |
with the purpose of prep.
|
amacıyla |
|
| 191 |
General |
for the purpose of prep.
|
-mek amacıyla |
|
| 192 |
General |
for the purpose of informing the public expr.
|
kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla |
|
| Phrases |
|
| 193 |
Phrases |
purpose-developed adj.
|
geliştirme amaçlı |
|
| 194 |
Phrases |
for the purpose of medical therapy expr.
|
tedavi amaçlı |
|
| 195 |
Phrases |
without any commercial purpose expr.
|
ticari amaç olmaksızın |
|
| 196 |
Phrases |
with this purpose in mind expr.
|
bu amaç doğrultusunda |
|
| 197 |
Phrases |
this document is for information purpose only expr.
|
bu belge yalnızca bilgi amaçlıdır |
|
| 198 |
Phrases |
for this purpose expr.
|
bu amaç için |
|
| 199 |
Phrases |
for reference purpose only expr.
|
sadece kaynak göstermek için |
|
| 200 |
Phrases |
for reference purpose only expr.
|
sadece kaynak göstermek amacıyla |
|
| 201 |
Phrases |
for whatever purpose expr.
|
herhangi bir amaçla |
|
| 202 |
Phrases |
to little purpose expr.
|
boşuna |
|
| 203 |
Phrases |
to no purpose expr.
|
pek işe yaramayan |
|
| 204 |
Phrases |
to little purpose expr.
|
işe yaramayan |
|
| 205 |
Phrases |
to no purpose expr.
|
pek faydası olmayan |
|
| 206 |
Phrases |
to no purpose expr.
|
işe yaramayan |
|
| 207 |
Phrases |
to little purpose expr.
|
pek kullanılmayan |
|
| 208 |
Phrases |
to no purpose expr.
|
gereksiz |
|
| 209 |
Phrases |
to no purpose expr.
|
pek kullanılmayan |
|
| 210 |
Phrases |
to some purpose expr.
|
belirli/önemli bir faydaya |
|
| 211 |
Phrases |
to little purpose expr.
|
yok yere |
|
| 212 |
Phrases |
to little purpose expr.
|
yararsız |
|
| 213 |
Phrases |
to little purpose expr.
|
pek işe yaramayan |
|
| 214 |
Phrases |
to little purpose expr.
|
gereksiz |
|
| 215 |
Phrases |
to little purpose expr.
|
boş yere |
|
| 216 |
Phrases |
to little purpose expr.
|
pek yararı olmayan |
|
| 217 |
Phrases |
to no purpose expr.
|
faydasız |
|
| 218 |
Phrases |
to no purpose expr.
|
pek yararı olmayan |
|
| 219 |
Phrases |
to little purpose expr.
|
faydasız |
|
| 220 |
Phrases |
to little purpose expr.
|
pek faydası olmayan |
|
| 221 |
Phrases |
to no purpose expr.
|
boş yere |
|
| 222 |
Phrases |
to no purpose expr.
|
yok yere |
|
| 223 |
Phrases |
to some purpose expr.
|
belli bir amaca |
|
| 224 |
Phrases |
to no purpose expr.
|
yararsız |
|
| 225 |
Phrases |
for the purpose that expr.
|
... amacıyla. |
|
| 226 |
Phrases |
for the purpose that expr.
|
... gayesiyle |
|
| 227 |
Phrases |
for the purpose that expr.
|
... maksadı ile |
|
| Proverb |
|
| 228 |
Proverb |
devil can quote scripture for his own purpose
|
şeytan ayeti kendi hayrına okur |
|
| 229 |
Proverb |
devil can cite scripture for his own purpose
|
şeytan ayeti kendi hayrına okur |
|
| Colloquial |
|
| 230 |
Colloquial |
to the purpose n.
|
amaca yönelik |
|
| 231 |
Colloquial |
accidentally on purpose v.
|
bilerek olduğu halde kazara yapmış gibi göstermek |
|
| 232 |
Colloquial |
to the purpose expr.
|
yerinde |
|
| 233 |
Colloquial |
to no purpose expr.
|
faydasız |
|
| 234 |
Colloquial |
to the purpose expr.
|
isabetli |
|
| 235 |
Colloquial |
to no purpose expr.
|
boşuna |
|
| 236 |
Colloquial |
on purpose expr.
|
bilerek |
|
| Idioms |
|
| 237 |
Idioms |
cross purpose n.
|
zıtlık |
|
| 238 |
Idioms |
cross purpose n.
|
farklı amaç |
|
| 239 |
Idioms |
cross purpose n.
|
aykırılık |
|
| 240 |
Idioms |
cross purpose n.
|
çelişen amaç |
|
| 241 |
Idioms |
cross purpose n.
|
ayrı maksat |
|
| 242 |
Idioms |
answer someone's purpose v.
|
amacıyla örtüşmek |
|
| 243 |
Idioms |
answer someone's purpose v.
|
amacına hizmet etmek |
|
| 244 |
Idioms |
serve someone's purpose v.
|
amacına yönelik olmak |
|
| 245 |
Idioms |
answer someone's purpose v.
|
amacına yönelik olmak |
|
| 246 |
Idioms |
serve someone's purpose v.
|
amacına hizmet etmek |
|
| 247 |
Idioms |
serve someone's purpose v.
|
amacıyla örtüşmek |
|
| 248 |
Idioms |
answer purpose v.
|
işini görmek |
|
| 249 |
Idioms |
answer (one's) purpose v.
|
(birinin) işini görmek |
|
| 250 |
Idioms |
answer (one's) purpose v.
|
(birinin) işine yaramak |
|
| 251 |
Idioms |
answer (one's) purpose v.
|
(birinin) amacına hizmet etmek |
|
| 252 |
Idioms |
answer purpose v.
|
amacına hizmet etmek |
|
| 253 |
Idioms |
answer purpose v.
|
işine yaramak |
|
| 254 |
Idioms |
to no good purpose adv.
|
kötü niyetle |
|
| 255 |
Idioms |
to no good purpose adv.
|
iyi bir amaca hizmet etmeden |
|
| 256 |
Idioms |
to no purpose expr.
|
boşu boşuna |
|
| 257 |
Idioms |
to no purpose expr.
|
nafile |
|
| 258 |
Idioms |
to no purpose expr.
|
sonuç getirmeksizin |
|
| 259 |
Idioms |
to no purpose expr.
|
sonuçsuz olarak |
|
| Speaking |
|
| 260 |
Speaking |
it serves the purpose expr.
|
işe yarar |
|
| 261 |
Speaking |
on purpose expr.
|
kasten |
|
| 262 |
Speaking |
what is the purpose of your visit expr.
|
ziyaretinizin amacı nedir? |
|
| 263 |
Speaking |
did you drop this on purpose? expr.
|
bunu bilerek mi düşürdün? |
|
| 264 |
Speaking |
why would I do it on purpose? expr.
|
bunu neden bilerek yapayım ki? |
|
| 265 |
Speaking |
you did this on purpose expr.
|
bunu bilerek yaptın |
|
| 266 |
Speaking |
you did that on purpose expr.
|
bunu bilerek yaptın |
|
| 267 |
Speaking |
what's your purpose in life? expr.
|
hayattaki amacın ne? |
|
| 268 |
Speaking |
he is making all that noise on purpose expr.
|
bu kadar çok sesi bilerek çıkarıyor |
|
| 269 |
Speaking |
what is the purpose of this experiment? expr.
|
bu deneyin amacı nedir? |
|
| 270 |
Speaking |
we didn't go there on purpose expr.
|
bilerek gitmedik |
|
| Trade/Economic |
|
| 271 |
Trade/Economic |
special purpose entity n.
|
özel amaçlı işletme |
|
| 272 |
Trade/Economic |
all purpose financial statement n.
|
her ihtiyaca uygun bilanço |
|
| 273 |
Trade/Economic |
special purpose entities n.
|
özel amaçlı işletmeler |
|
| 274 |
Trade/Economic |
fit for purpose guarantee n.
|
amaca uygunluk garantisi |
|
| 275 |
Trade/Economic |
fitness for purpose n.
|
amaca uygunluk |
|
| 276 |
Trade/Economic |
intended purpose n.
|
beyan edilen amaç |
|
| 277 |
Trade/Economic |
no purpose loan n.
|
belirli bir amacı olmayan kredi |
|
| 278 |
Trade/Economic |
municipal purpose n.
|
kamu maksadı |
|
| 279 |
Trade/Economic |
all-purpose financial statement n.
|
her amaca yarayacak biçimde hazırlanan bilanço |
|
| 280 |
Trade/Economic |
corporate purpose n.
|
firmanın amacı |
|
| 281 |
Trade/Economic |
corporate purpose n.
|
kurumsal amaç |
|
| 282 |
Trade/Economic |
corporate purpose n.
|
şirketin amacı |
|
| 283 |
Trade/Economic |
all purpose financial statement n.
|
her amaca uygun bilanço |
|
| 284 |
Trade/Economic |
business purpose n.
|
iş amacı |
|
| 285 |
Trade/Economic |
business purpose n.
|
ticaret amacı |
|
| 286 |
Trade/Economic |
business purpose n.
|
iş hedefi |
|
| 287 |
Trade/Economic |
nonfiscal purpose n.
|
mali olmayan amaç |
|
| 288 |
Trade/Economic |
special purpose financial statement n.
|
özel maksatla düzenlenen bilanço |
|
| 289 |
Trade/Economic |
special purpose entity n.
|
özel amaçlı kurum |
|
| 290 |
Trade/Economic |
special purpose vehicle n.
|
özel amaçlı kurum |
|
| 291 |
Trade/Economic |
special purpose entity n.
|
özel maksatlı kurum |
|
| 292 |
Trade/Economic |
special purpose vehicle n.
|
özel maksatlı kurum |
|
| 293 |
Trade/Economic |
limited purpose company n.
|
amaçları sınırlı şirket |
|
| 294 |
Trade/Economic |
limited purpose company n.
|
sınırlı amaçlı şirket |
|
| 295 |
Trade/Economic |
investment purpose n.
|
yatırım gayesi |
|
| 296 |
Trade/Economic |
investment purpose n.
|
yatırım amacı |
|
| 297 |
Trade/Economic |
special-purpose entity (spe) n.
|
özel-amaçlı şirket (öaş) |
|
| 298 |
Trade/Economic |
moral purpose n.
|
ahlaki amaç |
|
| 299 |
Trade/Economic |
moral purpose n.
|
manevi amaç |
|
| 300 |
Trade/Economic |
spv (special purpose vehicle) n.
|
özel maksatlı şirket |
|
| 301 |
Trade/Economic |
establishment purpose n.
|
kuruluş amacı |
|
| 302 |
Trade/Economic |
special purpose acquisition company (spac) n.
|
özel amaçlı satın alma şirketi |
|
| 303 |
Trade/Economic |
dual purpose adj.
|
çift amaçlı |
|
| 304 |
Trade/Economic |
all-purpose adj.
|
her şeye yarayan |
|
| Law |
|
| 305 |
Law |
forming societies with the purpose of committing felonies n.
|
cürüm işlemek için cemiyet teşkil edenler |
|
| 306 |
Law |
forming society for the purpose of committing crime n.
|
suç işlemek için cemiyet teşkil etme |
|
| 307 |
Law |
intent and purpose n.
|
niyet ve gaye |
|
| 308 |
Law |
organize a crime syndicate for the purpose of generating monetary profit v.
|
çıkar amaçlı suç örgütü kurmak |
|
| 309 |
Law |
create a criminal organization for the purpose of engaging in criminal activity v.
|
cürüm işlemek için suç örgütü kurmak |
|
| 310 |
Law |
create a criminal organization for the purpose of engaging in criminal activity v.
|
cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak |
|
| Politics |
|
| 311 |
Politics |
purpose of association n.
|
ortaklığın gayesi |
|
| 312 |
Politics |
project purpose n.
|
proje amacı |
|
| 313 |
Politics |
charitable purpose n.
|
yardım maksadı |
|
| 314 |
Politics |
purpose-based marriage n.
|
maksatlı evlilik |
|
| 315 |
Politics |
public purpose n.
|
kamu çıkarı |
|
| 316 |
Politics |
public purpose n.
|
kamu yararı |
|
| 317 |
Politics |
eleemosynary purpose n.
|
hayır maksadı |
|
| 318 |
Politics |
religious purpose n.
|
dini maksat |
|
| 319 |
Politics |
special purpose districts n.
|
özel amaçlı bölgeler |
|
| 320 |
Politics |
political purpose n.
|
dava |
|
| 321 |
Politics |
political purpose/target/secret agenda n.
|
dava |
|
| Institutes |
|
| 322 |
Institutes |
multi-purpose community center n.
|
çok amaçlı toplum merkezi (çatom) |
|
| Tourism |
|
| 323 |
Tourism |
tourism on cultural purpose n.
|
kültür amaçlı turizm |
|
| Technical |
|
| 324 |
Technical |
all purpose tyre n.
|
çok maksatlı lastik |
|
| 325 |
Technical |
general purpose product n.
|
genel amaçlı ürün |
|
| 326 |
Technical |
all purpose oil n.
|
çok amaçlı yağ |
|
| 327 |
Technical |
purpose of the dam n.
|
barajın gayesi |
|
| 328 |
Technical |
all purpose nozzle n.
|
çok amaçlı nozul |
|
| 329 |
Technical |
all purpose glue n.
|
çok maksatlı yapıştırıcı |
|
| 330 |
Technical |
special purpose computer n.
|
özel amaçlı bilgisayar |
|
| 331 |
Technical |
all-purpose road n.
|
çok amaçlı yol |
|
| 332 |
Technical |
all-purpose road n.
|
çok gayeli yol |
|
| 333 |
Technical |
general-purpose register n.
|
genel amaçlı yazmaç |
|
| 334 |
Technical |
general-purpose language n.
|
genel amaçlı dil |
|
| 335 |
Technical |
general-purpose diode n.
|
çok maksatlı diyot |
|
| 336 |
Technical |
general-purpose transistor n.
|
çok maksatlı transistör |
|
| 337 |
Technical |
general-purpose program n.
|
genel amaçlı program |
|
| 338 |
Technical |
multi-purpose tube n.
|
çok maksatlı elektron tüpü |
|
| 339 |
Technical |
single-purpose project n.
|
tek gayeli proje |
|
| 340 |
Technical |
special-purpose storage location n.
|
özel amaçlı depolama yeri |
|
| 341 |
Technical |
single-purpose road n.
|
tek gayeli yol |
|
| 342 |
Technical |
special-purpose language n.
|
özel amaçlı dil |
|
| 343 |
Technical |
special-purpose computer n.
|
özel amaçlı bilgisayar |
|
| 344 |
Technical |
single-purpose reservoir operation n.
|
tek gayeli rezervuar işletmesi |
|
| 345 |
Technical |
special-purpose register n.
|
özel amaçlı yazmaç |
|
| 346 |
Technical |
special purpose n.
|
özel amaç |
|
| 347 |
Technical |
general purpose bucket n.
|
genel amaçlı kova |
|
| 348 |
Technical |
bucket for general purpose n.
|
genel hizmet kepçesi |
|
| 349 |
Technical |
special purpose transportation tool n.
|
taşıma ve özel amaçlı makine |
|
| 350 |
Technical |
special purpose grinding n.
|
özel maksat taşlama |
|
| 351 |
Technical |
special purpose application n.
|
özel amaçlı uygulama |
|
| 352 |
Technical |
general purpose pipe n.
|
genel amaçlı boru |
|
| 353 |
Technical |
general purpose bolts n.
|
genel maksatlı civatalar |
|
| 354 |
Technical |
low-alloy special purpose tool steels n.
|
düşük alaşımlı özel amaçlı takım çelikleri |
|
| 355 |
Technical |
low-alloy special purpose steels n.
|
düşük alaşımlı özel amaçlı çelikler |
|
| 356 |
Technical |
special purpose tool steel n.
|
özel amaçlı takım çeliği |
|
| 357 |
Technical |
low alloy special-purpose tool steels n.
|
özel amaçlı düşük alaşımlı takım çelikleri |
|
| 358 |
Technical |
general-purpose model-wire-wound application n.
|
genel amaçlı tel sarımlı model uygulaması |
|
| 359 |
Technical |
special purpose applications n.
|
özel amaçlı uygulamalar |
|
| 360 |
Technical |
general-purpose industrial applications n.
|
genel amaçlı endüstriyel uygulamalar |
|
| 361 |
Technical |
evaluation of system properties for the purpose of system assessment n.
|
sistem değerlendirme amacı bakımından sistem özelliklerinin değerlendirilmesi |
|
| 362 |
Technical |
general purpose board n.
|
genel amaçlı levha |
|
| 363 |
Technical |
general purpose sack n.
|
genel amaçlı torba |
|
| 364 |
Technical |
general-purpose water applications n.
|
genel amaçlı su uygulamarı |
|
| 365 |
Technical |
dual purpose circular sawing machine n.
|
iki amaçlı dairesel kesme makinesi |
|
| 366 |
Technical |
steel for general engineering purpose n.
|
genel mühendislik amaçlı çelik |
|
| 367 |
Technical |
fitness for purpose of the system n.
|
sistemin amacına uygunluğu |
|
| 368 |
Technical |
all purpose adj.
|
çok maksatlı |
|
| 369 |
Technical |
all-purpose adj.
|
üniversal |
|
| 370 |
Technical |
multi-purpose adj.
|
çok gayeli |
|
| 371 |
Technical |
multiple-purpose adj.
|
çok maksatlı |
|
| 372 |
Technical |
all purpose adj.
|
çok amaçlı |
|
| 373 |
Technical |
dual purpose adj.
|
çift amaçlı |
|
| Computer |
|
| 374 |
Computer |
beginner's all purpose symbolic instruction code n.
|
basic programlama dili |
|
| 375 |
Computer |
business purpose n.
|
iş amacı |
|
| 376 |
Computer |
any purpose n.
|
herhangi bir amaç |
|
| 377 |
Computer |
general purpose computer n.
|
genel amaçlı bilgisayar |
|
| 378 |
Computer |
general purpose n.
|
genel amaç |
|
| 379 |
Computer |
general purpose control n.
|
genel amaçlı denetim |
|
| 380 |
Computer |
new purpose n.
|
yeni amaç |
|
| 381 |
Computer |
beginner's all-purpose symbolic instruction code n.
|
temel programlama dili |
|
| 382 |
Computer |
general-purpose library n.
|
genel amaçlı kitaplık |
|
| 383 |
Computer |
add purpose expr.
|
amaç ekle |
|
| Informatics |
|
| 384 |
Informatics |
general-purpose programming language n.
|
genel amaçlı programlama dili |
|
| 385 |
Informatics |
general purpose computer n.
|
genel amaçlı bilgisayar |
|
| 386 |
Informatics |
special-purpose computer n.
|
özel amaçlı bilgisayar |
|
| 387 |
Informatics |
special-purpose language n.
|
özel amaçlı dil |
|
| Telecom |
|
| 388 |
Telecom |
general purpose licence n.
|
genel amaçlı lisans |
|
| 389 |
Telecom |
general purpose interface n.
|
genel amaçlı arayüz |
|
| 390 |
Telecom |
special purpose computer n.
|
özel amaçlı bilgisayar |
|
| Electric |
|
| 391 |
Electric |
dual purpose generator n.
|
çift maksatlı jeneratör |
|
| 392 |
Electric |
general-purpose transistor n.
|
çok maksatlı transistor |
|
| 393 |
Electric |
general purpose electrical cable n.
|
genel amaçlı elektrik kablosu |
|
| Radio |
|
| 394 |
Radio |
double purpose valve n.
|
iki ayrı işte kullanılan radyo lambası |
|
| Construction |
|
| 395 |
Construction |
multi-purpose scaffold tower n.
|
çok amaçlı iskele kule |
|
| Automotive |
|
| 396 |
Automotive |
multi purpose grease n.
|
çok amaçlı gres |
|
| 397 |
Automotive |
multi purpose truck n.
|
çok amaçlı kamyon |
|
| 398 |
Automotive |
all-purpose tyre n.
|
çok maksatlı lastik |
|
| 399 |
Automotive |
multi-purpose vehicle n.
|
çok amaçlı araç |
|
| 400 |
Automotive |
multi-purpose grease n.
|
çok amaçlı gres yağı |
|
| 401 |
Automotive |
dual purpose battery n.
|
iki amaçlı akü |
|
| 402 |
Automotive |
special purpose vehicle n.
|
özel amaçlı araç |
|
| 403 |
Automotive |
all-purpose scriber n.
|
üniversal işaretleme kalemi |
|
| 404 |
Automotive |
multi-purpose file n.
|
çok amaçlı eğe |
|
| 405 |
Automotive |
multi-purpose vehicle n.
|
çok amaçlı araç |
|
| 406 |
Automotive |
special purpose motor vehicle n.
|
özel amaçlı motorlu taşıt |
|
| Traffic |
|
| 407 |
Traffic |
special purpose lane n.
|
emniyet şeridi |
|
| 408 |
Traffic |
special-purpose vehicle n.
|
özel amaçlı taşıt |
|
| Aeronautic |
|
| 409 |
Aeronautic |
dual purpose refueller n.
|
çift maksatlı doldurma tertibatı |
|
| 410 |
Aeronautic |
general-purpose airplane n.
|
genel maksatlı uçak |
|
| 411 |
Aeronautic |
general purpose push-pull n.
|
genel maksatlı puş-pul |
|
| 412 |
Aeronautic |
all-purpose structured eurocontrol surveillance information exchange n.
|
tüm amaçlar için yapılmış eurocontrol gözetim veri değişimi |
|
| Marine |
|
| 413 |
Marine |
particular purpose quay n.
|
özel amaçlı rıhtım |
|
| 414 |
Marine |
particular purpose anchorage n.
|
özel amaçlı demirleme |
|
| 415 |
Marine |
multi purpose ships n.
|
çok amaçlı gemiler |
|
| Petrol |
|
| 416 |
Petrol |
special purpose oil systems n.
|
özel amaçlı yağ sistemleri |
|
| 417 |
Petrol |
general purpose oil systems n.
|
genel amaçlı yağ sistemleri |
|
| Medical |
|
| 418 |
Medical |
multi-purpose district nursing n.
|
çok yönlü bölge hemşireliği |
|
| Food Engineering |
|
| 419 |
Food Engineering |
dietary foods for special medical purpose n.
|
özel tıbbi amaçlı gıda |
|
| Gastronomy |
|
| 420 |
Gastronomy |
all purpose flour n.
|
un |
|
| 421 |
Gastronomy |
all purpose flour n.
|
hem yemek hem de ekmek yapımında kullanılan buğday unu |
|
| 422 |
Gastronomy |
multi-purpose cooking pan n.
|
çok amaçlı pişirme tavası |
|
| Marine Biology |
|
| 423 |
Marine Biology |
dual purpose trawl n.
|
çift amaçlı trol |
|
| 424 |
Marine Biology |
dual purpose vessel n.
|
çift amaçlı tekne |
|
| Agriculture |
|
| 425 |
Agriculture |
dual purpose cattle n.
|
çift verim yönlü sığır |
|
| Breeding |
|
| 426 |
Breeding |
dual-purpose adj.
|
iki ayrı ürünü için yetiştirilen (hayvan) |
|
| Education |
|
| 427 |
Education |
statement of purpose n.
|
niyet ve hedefler açıklaması |
|
| 428 |
Education |
statement of purpose n.
|
mastır başvurularında öğrencilerin ilgili bölümü tercih etme nedenlerini açıkladıkları bir tür niyet yazısı |
|
| 429 |
Education |
statement of purpose n.
|
niyet mektubu |
|
| 430 |
Education |
multi-purpose hall n.
|
çok amaçlı salon |
|
| 431 |
Education |
multi-purpose lounge n.
|
çok amaçlı salon |
|
| 432 |
Education |
special-purpose programme n.
|
özel maksatlı/amaçlı program |
|
| 433 |
Education |
the purpose of this study n.
|
bu araştırmanın amacı |
|
| 434 |
Education |
the purpose of this study n.
|
bu araştırmanın hedefi |
|
| Linguistics |
|
| 435 |
Linguistics |
adverbs of purpose n.
|
amaç belirten zarflar |
|
| 436 |
Linguistics |
general purpose english n.
|
genel amaçlı ingilizce |
|
| 437 |
Linguistics |
special purpose testing n.
|
özel amaçlı sınav |
|
| History |
|
| 438 |
History |
christians conscripted with the purpose of joining the janissaries and other ottoman corps n.
|
acemioğlan |
|
| 439 |
History |
general-purpose tractor n.
|
çok maksatlı traktör |
|
| 440 |
History |
christians conscripted with the purpose of joining the janissaries and other ottoman corps n.
|
devşirme |
|
| Environment |
|
| 441 |
Environment |
multiple-purpose dam n.
|
çok amaçlı baraj |
|
| 442 |
Environment |
multi-purpose integrated chemical agent detector n.
|
çok amaçlı entegre kimyasal madde algılayıcı |
|
| 443 |
Environment |
multi-purpose canister n.
|
çok amaçlı metal muhafaza kabı |
|
| 444 |
Environment |
multi-purpose overboot n.
|
çok amaçlı postal üstü galoşu |
|
| Military |
|
| 445 |
Military |
special purpose canister n.
|
özel maksat maske süzgeci |
|
| 446 |
Military |
special purpose table of allowance n.
|
özel maksat istihkak çizelgesi |
|
| 447 |
Military |
special purpose system n.
|
özel maksatlı kripto sistemi |
|
| 448 |
Military |
special-purpose vehicle n.
|
özel maksat aracı |
|
| 449 |
Military |
special purpose ration n.
|
özel durum istihkakı |
|
| 450 |
Military |
special purpose ration n.
|
özel maksat istihkakı |
|
| 451 |
Military |
special purpose aviation n.
|
özel maksat havacılığı |
|
| 452 |
Military |
dual-purpose weapon n.
|
çift maksatlı silah |
|
| 453 |
Military |
dual purpose gun n.
|
çift maksatlı silah |
|
| 454 |
Military |
dual purpose weapon n.
|
çift maksatlı silah |
|
| 455 |
Military |
dual-purpose weapon n.
|
çifte amaçlı silah |
|
| 456 |
Military |
all purpose hand held weapon n.
|
elde taşınan genel maksat silahı |
|
| 457 |
Military |
all purpose canister n.
|
genel maksat süzgeci |
|
| 458 |
Military |
general purpose helicopter n.
|
genel maksat helikopteri |
|
| 459 |
Military |
general purpose n.
|
genel maksatlı |
|
| 460 |
Military |
general purpose bomb n.
|
genel maksat bombası |
|
| 461 |
Military |
general purpose demolition n.
|
genel maksatlı tahrip |
|
| 462 |
Military |
general purpose bag n.
|
genel maksat torbası |
|
| 463 |
Military |
general purpose vehicle n.
|
genel maksat aracı |
|
| 464 |
Military |
amphibious assault ship (general purpose) n.
|
(genel amaçlı) amfibi hücum gemisi |
|
| 465 |
Military |
maritime special purpose force n.
|
deniz piyadesi seferi birliği ve deniz özel harp kuvvetleri unsurlarından meydana gelmiş, verilen göreve göre hemen organize olabilen bir kuvvet |
|
| 466 |
Military |
general-purpose bomb n.
|
genel amaçlı bomba |
|
| 467 |
Military |
dual (multi)-purpose weapons n.
|
farklı birden fazla görev veya çatışma düzeyinde etkili kullanılabilen silahlar |
|
| 468 |
Military |
special purpose marine air-ground task force n.
|
özel maksatlı deniz-hava-kara görev birliği |
|
| 469 |
Military |
attached for administrative purpose only adj.
|
yalnız idari maksatla emre verilmiş |
|
| 470 |
Military |
attached for administrative purpose only adj.
|
yalnız idari maksatla emre verilen |
|
| 471 |
Military |
spmagtf (special purpose marine air-ground task force) abrev.
|
özel maksatlı deniz-hava-kara görev birliği |
|
| Abbreviation |
|
| 472 |
Abbreviation |
basic (beginners’ all purpose symbolic instruction code) n.
|
bir programlama dili |
|
| Slang |
|
| 473 |
Slang |
fuck shit up on purpose v.
|
bilerek boka sarmak |
|
| British Slang |
|
| 474 |
British Slang |
accidentally-on-purpose expr.
|
bilerek olduğu halde kazara gibi gösterilen |
|
| Star Wars |
|
| 475 |
Star Wars |
frommon longhaul all-purpose transport n.
|
frommon uzun mesafeli çok amaçlı nakliye |
|
| 476 |
Star Wars |
general purpose attack fighter n.
|
genel amaçlı saldırı savaşçısı |
|
