Verlauf

steven

Bedeutungen von dem Begriff "steven" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 20 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	steven n.	emir
2	General	steven n.	kumanda
3	General	steven n.	buyruk
4	General	steven n.	komut
5	General	steven n.	yönerge
6	General	steven n.	söz
7	General	steven n.	taahhüt
8	General	steven n.	korna sesi
9	General	steven n.	melodi
10	General	steven n.	şarkı
11	General	steven n.	tını
12	General	steven n.	hayvan sesi
13	General	steven n.	kuş sesi
Archaic
14	Archaic	steven v.	beyan etmek
15	Archaic	steven v.	tanıklık etmek
16	Archaic	steven v.	doğrulamak
17	Archaic	steven v.	onaylamak
18	Archaic	steven v.	konuşmak
19	Archaic	steven v.	sesini yükseltmek
20	Archaic	steven v.	açıkça konuşmak

Bedeutungen, die der Begriff "steven" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 57 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	steven [dialect] n.	ses
2	General	steven [dialect] n.	gürültü
3	General	steven [dialect] n.	şamata
4	General	steven [dialect] n.	gürültü patırtı
5	General	steven [dialect] n.	merasim
6	General	steven [dialect] n.	tören
7	General	steven [dialect] n.	ayin
8	General	steven [dialect] n.	devir
9	General	steven [dialect] n.	dönem
10	General	steven [dialect] n.	çağ
11	General	steven [dialect] n.	devran
12	General	steven [dialect] n.	belirli bir zaman
13	General	steven [dialect] n.	tarih
14	General	steven [dialect] n.	randevu
15	General	steven [dialect] n.	plan
16	General	steven [dialect] v.	söylemek
17	General	steven [dialect] v.	ifade etmek
18	General	steven [dialect] v.	rica etmek
19	General	steven [dialect] v.	bağırmak
20	General	steven [dialect] v.	gürültü yapmak
21	General	steven [dialect] v.	ses çıkarmak
22	General	steven [dialect] v.	seslenmek
23	General	steven [dialect] v.	çağrıda bulunmak
24	General	steven [obsolete] v.	çağırmak
25	General	steven [obsolete] v.	seslenmek
26	General	steven [obsolete] v.	talimat vermek
27	General	steven [obsolete] v.	tayin etmek
28	General	steven [obsolete] v.	atamak
29	General	steven [obsolete] v.	görevlendirmek
30	General	steven [obsolete] v.	nöbetleşmek
31	General	steven [obsolete] v.	bir şeyi değişimli olarak yapmak
32	General	steven [obsolete] v.	bir şeyi sıra ile yapmak
33	General	steven [obsolete] v.	değişmek
34	General	even-steven adv.	eşit
35	General	even-steven adv.	berabere
Idioms
36	Idioms	even-steven n.	denklik
37	Idioms	even-steven n.	eşitlik
38	Idioms	even-steven n.	uyum
39	Idioms	even-steven n.	denge
40	Idioms	even-steven n.	benzerlik
41	Idioms	set steven v.	randevu almak
42	Idioms	be even-steven v.	başa baş gelmek
43	Idioms	be even steven v.	ödeşmek
44	Idioms	be even steven v.	eşitlenmek
45	Idioms	be even steven v.	alacağı vereceği kalmamak
46	Idioms	be even steven v.	tamamen eşit/denk olmak
47	Idioms	be even steven v.	tam olarak eşit/denk olmak
48	Idioms	be even steven v.	tam anlamıyla eşit/denk olmak
49	Idioms	even-steven adj.	ödeşmiş
50	Idioms	even-steven adj.	birbirine borcu olmayan
51	Idioms	even-steven adj.	eşit
52	Idioms	even-steven adj.	adil
53	Idioms	even-steven adv.	adil bir şekilde
54	Idioms	even-steven adv.	eşit olarak
55	Idioms	even steven expr.	berabere
56	Idioms	even steven expr.	eşit
Modern Slang
57	Modern Slang	a steven crowder n.	açılmamış olan ve kendi eşcinselliğinden korktuğu için diğer eşcinsellere sert şekilde saldıran eşcinsel kimse