trick - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

trick

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "trick" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 109 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
trick n. numara
trick n. aldatmaca
trick n. dalavere
trick n. hile
trick v. oyuna getirmek
trick v. oyun etmek
trick v. kandırmak
General
trick n. kurnazlık
trick n. hile
trick n. ığrıp
trick n. bityeniği
trick n. üçkağıtçılık
trick n. sır
trick n. kötü şaka
trick n. cinsel ilişki
trick n. hokkabazlık
trick n. fırıldak
trick n. dalga
trick n. dümen
trick n. muziplik
trick n. desise
trick n. huy
trick n. mandepsi
trick n. al
trick n. oyunda yerde toplanan kağıtlar
trick n. kazık
trick n. üçkağıt
trick n. tezgah
trick n. çalım
trick n. güzel kadın
trick n. işin sırrı
trick n. adet
trick n. kumpas
trick n. püf noktası
trick n. ustalık
trick n. katakulli
trick n. azizlik
trick n. külah
trick n. hüner
trick n. hususiyet
trick n. düzen
trick n. şeytanlık
trick n. el çabukluğu
trick n. marifet
trick n. tonga
trick n. dümen nöbeti
trick n. şaka
trick n. hilekarlık
trick n. tertip
trick n. fahişenin müşterisi
trick n. madik
trick n. dolap
trick n. ayak oyunu
trick n. oyun
trick n. (iskambil) el
trick n. sihirbazlık numarası
trick n. akılsızca iş
trick n. çocukça hareket
trick n. saçma prosedür
trick n. alışkanlık
trick n. eşek şakası
trick n. karakteristik özellik
trick n. üslup
trick n. (hanedan armasında) kabataslak çizim
trick n. vardiya
trick n. muzip şaka
trick n. (iskambilde) el
trick v. faka bastırmak
trick v. dümen çevirmek
trick v. keleğe getirmek
trick v. hile yapmak
trick v. birine oyun oynamak
trick v. üçkağıda getirmek
trick v. birine azizlik etmek
trick v. madik atmak
trick v. aldatmak
trick v. çapraza getirmek
trick v. çeki düzen vermek
trick v. düzgün şekle sokmak
trick v. kabataslak çizmek
trick v. eşek şakası yapmak
trick v. süslemek
trick adj. hilelerle ilgili
trick adj. hilelerden oluşan
trick adj. hilelerden kaynaklı
trick adj. hileli
trick adj. hafif kusurlu
trick adj. ara sıra bozulabilen
trick adj. gösteri (atı)
trick adj. hünerli
trick adj. şık
Trade/Economic
trick n. iş gezisi
Technical
trick n. aldatma
Textile
trick n. örgü makinesinin iğne milinde içine iğne yerleştirilen kesik
Marine
trick n. dümendeki iki saatlik vardiya
Medical
trick adj. sertleşmeye meyilli (eklem)
Agriculture
trick n. nöbetleşe ekimde birbirini takip eden mahsullerden her biri
Sport
trick n. çalım
Card
trick n. puan kazandırması muhtemel kart
Archaic
trick n. ıvır zıvır eşya
trick n. incik boncuk
Slang
trick n. fuhuş
trick n. hırsızlık
trick n. hapis cezası
trick n. ufak tefek canlı
trick n. minyon çocuk/kadın
trick n. mahkuma para veya başka türlü yardımlarda bulunan kimse
British Slang
trick n. fahişelerin müşterilerine taktığı lakap
trick n. fahişenin müşterisi

Bedeutungen, die der Begriff "trick" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 319 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
hat trick n. el çabukluğu
dirty trick n. pislik
dirty trick n. alicengiz oyunu
dirty trick n. kalleşlik
dirty trick n. alavere dalavere
confidence trick n. üçkağıtçılık
dirty trick n. kancıklık
confidence trick n. üçkağıt
dirty trick n. kahpelik
trick of the trade n. meslek sırrı
confidence trick n. dolandırıcılık
dirty trick n. hınzırlık
confidence trick n. sahtekarlık
confidence trick n. dolandırma
trick cinematography n. sinema hilesi
confidence trick n. alavere dalavere
dirty trick n. üçkağıt
genetic trick n. genetik hile
magic trick n. sihirli numara
engineering trick n. mühendislik hilesi
trick-or-treating n. cadılar bayramında çocukların kapı kapı dolaşıp şeker veya para istemeleri
three-card trick n. bul karayı al parayı oyunu
taking a trick n. briçte el alma
conjuring trick n. sihirbazlık numarası
magic trick n. sihirbazlık numarası
card trick n. kart sihirbazlığı
card trick n. kart numarası
conjuring trick n. hokkabazlık
parlor trick n. basit/ucuz hile/numara
magician trick n. sihirbaz numarası
trick rider n. at üstünde akrobasi yapan kişi
trick [dialect] n. nazarlık
trick [dialect] n. muska
trick-o-the-loop [irish] n. kemerle oynanan bir tür oyun
trick work n. sadece teknik beceri ile yapılabilen işler
trick work n. ustalık gerektiren iş
hat trick n. şapka numarası
hat trick n. arka arkaya elde edilen üç başarı
hat-trick n. şapka numarası
hat-trick n. üst üste elde edilen üç başarı
monkey trick n. sinsi şaka
monkey trick n. muzip şaka
trick shot n. zor atış
trick shot n. hünerli atış
trick shot n. hünerli numara
trick out v. süslemek
serve a trick v. kandırmak
play smb a trick v. oyuna getirmek
trick into v. kandırmak
play a trick on somebody v. oyun oynamak
pull a trick v. dolap çevirmek
use a trick v. düzen kurmak
play a trick v. açmaz yapmak
play a trick on somebody v. muziplik etmek
fall for a trick v. oltayı yutmak
play somebody a trick v. oyun etmek
play somebody a trick v. oyuna getirmek
play a trick v. azizlik etmek
play a trick v. hile yapmak
play a dirty trick on v. külah giydirmek
trick out v. allayıp pullamak
play a dirty trick on v. kalleşlik etmek
play a trick v. oyun etmek
play a trick on somebody v. oyun etmek
trick out of v. tokatlamak
trick up v. süslemek
play a dirty trick on v. kancıklık etmek
play a dirty trick v. alavere dalavere yapmak
play a trick on v. azizlik etmek
trick out v. bezemek
turn the trick v. işi halletmek
play a dirty trick on somebody v. kalleşlik etmek
fall for a trick v. zokaya gelmek
fall for a trick v. zokayı yutmak
trick out v. giyinip kuşanmak
trick up v. giyinip kuşanmak
(never/hardly) miss a trick v. (genelde olumsuz) fırsatı kaçırmamak
trick-or-treat v. cadılar bayramında şeker toplamaya çıkmak
Phrasals
trick out of v. (birinin) elinden hileyle (bir şey) almak
trick up v. aşırı şık giyinmek
trick out v. aşırı şık giyinmek
trick up v. çok şık giyinmek
trick out v. çok şık giyinmek
trick up v. giyinip kuşanmak
trick out v. giyinip kuşanmak
trick up v. süslenip püslenmek
trick out v. süslenip püslenmek
trick (one) into (doing something) v. (birini) kandırarak (bir şey) yaptırmak
trick (one) into (doing something) v. (birini bir şey yapması) için kandırmak
trick (one) into (doing something) v. (birini bir şey yapması) için oyuna getirmek
trick (one) into (doing something) v. (birine) üçkağıtla (bir şey) yaptırmak
trick (one) out of (something) v. (birinin bir şeyini) dolandırmak
trick (one) out of (something) v. (birinin bir şeyini) tokatlamak
trick (one) out of (something) v. (birinin) elinden hileyle (bir şey) almak
trick (one) out of (something) v. (birinin bir şeyini) çarpmak
trick (one) out of (something) v. (birini) kandırıp (bir şeyini) çalmak
trick (oneself or something) up v. (birini) süslemek/süslenmek
trick (oneself or something) up v. (birini) süsleyip püslemek/süslenip püslenmek
trick (oneself or something) up v. (birini) çok şık giydirmek/çok şık giyinmek
trick (something) out of (one) v. (birinin bir şeyini) dolandırmak
trick (something) out of (one) v. (birinin bir şeyini) tokatlamak
trick (something) out of (one) v. (birinin) elinden hileyle (bir şey) almak
trick (something) out of (one) v. (birinin bir şeyini) çarpmak
trick (something) out of (one) v. (birini) kandırıp (bir şeyini) çalmak
trick on (one) v. (birini) işletmek
trick on (one) v. (birine) şaka yapmak
trick on (one) v. (birini) oyuna getirmek
trick on (one) v. (birine) muziplik yapmak
trick on (one) v. (biriyle) kafa bulmak
trick on (one) v. (birini) kafaya almak
trick on (one) v. (birini) makaraya sarmak
trick on (one) v. (birini) matrağa almak
trick on (one) v. (biriyle) taşak geçmek
trick on (one) v. (birini) yanıltmak
trick on (one) v. (birine) oyun oynamak
trick on (one) v. (biriyle) dalga geçmek
trick on (one) v. (birini) aldatmak
trick on someone v. birini kandırmak
trick on someone v. birini aldatmak
trick on someone v. birini üçkağıda getirmek
trick on someone v. birini oyuna getirmek
trick on someone v. birini keklemek
trick on someone v. birine kazık atmak
trick on someone v. birini dolandırmak
Phrases
trick of the light n. ışıktan dolayı olduğundan farklı görünen şey
trick of the light n. ışık oyunu
trick or treat expr. şeker mi şaka mı
Proverb
you can not teach an old dog a new trick can çıkar huy çıkmaz
you can not teach an old dog a new trick huylu huyundan vazgeçmez
you can not teach an old dog a new trick kırk yıllık kani olur mu yani
Colloquial
confidence trick n. bir kimseyi güveninden yararlanarak dolandırma
confidence trick n. dolandırıcılık
confidence trick n. güveni suistimal suçu
dog trick n. hainlik
one trick pony n. sadece tek bir işi becerebilen insan
dog trick n. sırtından vurma
a trick question n. tuzak soru
trick-or-treater n. cadılar bayramında kostümle kapı kapı dolaşıp şeker toplayan kimse/çocuk
a trick question n. hileli soru
pull a trick v. düzenbazlık etmek
pull a trick v. dolap çevirmek
pull a trick v. hile yapmak
pull a trick v. kazık atmak
pull a trick v. oyun oynamak
pull a trick v. numara çekmek
pull a trick v. kazıklamak
that does the trick expr. o iş görür
that does the trick expr. o işimizi görür
he/she doesn't miss a trick expr. fırsatı kaçırmaz
he/she doesn't miss a trick expr. fırsat buldu mu kaçırmaz
he/she doesn't miss a trick expr. her fırsatı değerlendirir
he/she doesn't miss a trick expr. gözünden bir şey kaçmaz
Idioms
a nasty trick n. alçakça hile
one-trick pony [us] n. tek bir marifeti olan
one-trick horse [us] n. tek bir marifeti olan
one-trick pony [us] n. tek bir alanda uzman
one-trick horse [us] n. tek bir alanda uzman
trick of one's trade n. meslek sırrı
a trick worth two of (something) [obsolete] n. bir diğerine göre daha üstün plan, fikir veya öneri
a trick worth two of that n. çok daha iyi bir plan veya önlem
the oldest trick in the book n. çok eski bir numara
the oldest trick in the book n. dünyanın en eski numarası
the oldest trick in the book n. kitaptaki en eski numara
a hat trick n. üst üste üç başarı kaydetmek/kazanmak
a hat trick n. üst üste üç gol atmak
a hat trick n. üst üste üç sayı yapmak/kazanmak
a hat trick n. üst üste üç skor yapmak (seks)
a one-trick pony [us] n. tek bir marifeti/becerisi olan kimse, grup, şey
a one-trick pony [us] n. tek yönlü kimse, grup, şey
a one-trick pony [us] n. tek bir alanda uzman/başarılı olan kimse, grup, şey
a one-trick pony [us] n. sadece tek bir işi becerebilen kimse, grup, şey
a one-trick pony [us] n. yetenekleri sınırlı olan kimse, grup, şey
one-trick horse [us] n. tek bir marifeti/becerisi olan kimse, grup, şey
one-trick horse [us] n. tek yönlü kimse, grup, şey
one-trick horse [us] n. tek bir alanda uzman/başarılı olan kimse, grup, şey
one-trick horse [us] n. sadece tek bir işi becerebilen kimse, grup, şey
one-trick horse [us] n. yetenekleri sınırlı olan kimse, grup, şey
every trick in the book n. her yol
every trick in the book n. her numara
every trick in the book n. her yöntem
every trick in the book n. her dümen
every trick in the book n. her türlü hinlik
every trick in the book n. her türlü hile
every trick in the book n. her türlü şeytanlık
every trick in the book n. her türlü dalavere
every trick in the book n. her türlü kurnazlık
know every trick in the book v. her yolu/yöntemi bilmek
know every trick in the book v. her numarayı/dümeni bilmek
know every trick in the book v. kitabını yazmak
do the trick v. işi halletmek
not miss a trick v. tetikte olmak
not miss a trick v. gözünü kulağını dört açmak
try every trick in the book v. her yola başvurmak
play a trick on v. aldatmak
play a trick on someone v. biri ile dalga geçmek
pull a trick on someone v. birinin arkasından iş çevirmek
pull a trick on someone v. birini aldatmak
play a trick on someone v. birine şaka yapmak
play a trick on someone v. biriyle dalga geçmek
pull a trick on someone v. birini oyuna getirmek
play a trick on someone v. birini aldatmak
know a trick or two v. bir şeyin püf noktasını bilmek
play a trick on someone v. birini oyuna getirmek
use every trick in the book v. her yola başvurmak
use every trick in the book v. her yolu/yöntemi denemek
play a trick on v. hile yapmak
know a trick or two v. (sorunun) çözümünü bilmek
pull off the trick v. yeteneğini göstermek
know every trick in the book v. her türlü kurnazlığı bilmek
know every trick in the book v. her türlü dalavereyi bilmek
know every trick in the book v. her türlü hileyi/üçkağıdı bilmek
know every trick in the book v. her türlü dümeni bilmek
know every trick in the book v. her türlü cinliği/şeytanlığı bilmek
know every trick in the book v. her türlü dalavereden/üçkağıttan haberi olmak
know every trick in the book v. her türlü şeytanlıktan haberi olmak
trick up (one's) sleeve v. (birinin) elinde kozu olmak
trick up (one's) sleeve v. (birinin) gizli bir kozu olmak
trick up (one's) sleeve v. (birinin) gerekirsek kullanabileceği gizli bir planı olmak
trick up (one's) sleeve v. (birinin) cebinde bir planı olmak
trick up (one's) sleeve v. (birinin) gerekirse devreye sokabileceği bir fikri olmak
try every trick in the book v. her yolu denemek
try every trick in the book v. her şeyi denemek
try every trick in the book v. her türlü dalavereyi/üçkağıdı denemek
try every trick in the book v. her türlü kurnazlığa başvurmak
try every trick in the book v. bildiği tüm yolları denemek
try every trick in the book v. her yöntemi denemek
use every trick in the book v. bildiği tüm yolları denemek
use every trick in the book v. her yöntemi denemek
have a trick up (one's) sleeve v. gizli silahı olmak
have a trick up (one's) sleeve v. elinde bir kozu olmak
have an trick up your sleeve [uk] v. gizli silahı olmak
have an trick up your sleeve [uk] v. elinde bir kozu olmak
have a trick up your sleeve v. elinde kozu olmak
have a trick up your sleeve v. gizli bir kozu olmak
have a trick up your sleeve v. elinde avantaj olarak kullanılacak bir şey olmak
have a trick up your sleeve v. gizli silahı olmak
do the job/trick v. işi halletmek
do the job/trick v. işi/işini görmek
do the job/trick v. işe/işine yaramak
have a trick up your sleeve v. gizli bir silahı olmak
have a trick up your sleeve v. elinde bir kozu olmak
have a trick up your sleeve v. elinde kozu olmak
have a trick up your sleeve v. gizli bir kozu olmak
have a trick up your sleeve v. elinde avantaj olarak kullanılacak bir şey olmak
miss a trick v. fırsatı kaçırmak
miss a trick v. fırsatı değerlendirmemek
play a trick (on one) v. (birini) işletmek
play a trick (on one) v. (biriyle) dalga geçmek
play a trick (on one) v. (birine) şaka yapmak
play a trick (on one) v. (birini) oyuna getirmek
play a trick (on one) v. (birine) muzip bir şaka yapmak
play a trick (on one) v. (birine) muziplik yapmak
play a trick (on one) v. (biriyle) kafa bulmak
play a trick (on one) v. (birini) kafaya almak
play a trick (on one) v. (birini) makaraya sarmak
play a trick (on one) v. (birini) matrağa almak
play a trick (on one) v. (biriyle) taşak geçmek
play a trick (on one) v. (birini) aldatmak
play a trick (on one) v. (birine) oyun oynamak
play a trick (on one) v. (birini) yanıltmak
trick-or-treat expr. cadılar bayramında çocukların kapı kapı dolaşıp söyledikleri söz
trick or treat expr. hediye ver yoksa karışmam
(one) doesn't miss a trick expr. (biri) fırsatı kaçırmaz
(one) doesn't miss a trick expr. (biri) fırsat buldu mu kaçırmaz
(one) doesn't miss a trick expr. (biri) hiçbir fırsatı kaçırmaz
(one) doesn't miss a trick expr. (biri) her fırsatı değerlendirir
(one) doesn't miss a trick expr. (birinin) gözünden bir şey kaçmaz
like showing a card trick to a dog expr. deveye hendek atlatmak gibi
like showing a card trick to a dog expr. anlaması mümkün olmayan birine bir şey anlatma
like showing a card trick to a dog expr. boşuna konuşma/nefes tüketme
like showing a dog a card trick expr. deveye hendek atlatmak gibi
like showing a dog a card trick expr. anlaması mümkün olmayan birine bir şey anlatmak
like showing a dog a card trick expr. boşuna konuşmak/nefes tüketmek
Speaking
you have to teach me that trick sometime expr. bu numarayı bir ara bana da öğretmelisin
I can do this trick in reverse expr. bu numarayı tersten yapabiliyorum
it's an old trick expr. bu eski bir numaradır
that'll do the trick expr. o işimizi görür
Politics
dirty trick n. gizli politik faaliyet ve entrikalar
Technical
trick steering wheel n. trik dümen dolabı
Mechanic
trick valve n. (buhar makinesindeki) sürgülü vana
Automotive
hat trick n. hat trik
Social Sciences
trick or treat v. cadılar bayramında şeker toplamaya çıkmak
Literature
mirror trick n. ayna hilesi
Sport
natural hat trick n. bir maçta aynı oyuncunun art arda üç gol atması
hat trick n. maçta aynı oyuncunun arka arkaya attığı üç sayı
hat trick n. futbolcunun arka arkaya attığı üç gol
hat-trick n. krikette arka arkaya üç sayı yapma
hat-trick n. arka arkaya üç kez at yarışı kazanma
hat-trick n. hokeyde arka arkaya üç gol atma
hat-trick n. beyzbolda arka arkaya üç kez sayı yapma
Football
hat-trick n. bir maçta üç gol atma
score a hat trick v. hettrik yapmak
score a hat trick v. üç gol atmak
Volleyball
line up trick n. diziliş aldatmacası
Baseball
hat trick n. aynı oyuncunun arka arkaya üç kez sayı yapması
Card
trick points n. briçte tek sayıdaki ellerde kazanılan puan
trick score n. briçte tek sayıdaki ellerde kazanılan puan
quick trick n. (briçte) can evi lövesi
Cinema
stop trick n. olay akışı sırasında kameranın durdurulup bir süre beklenip yeniden çalıştırılması ile uygulanan bir film hilesi
optical trick n. optik hile
Photography
trick photography n. göz yanılsamasına dayanan fotoğrafçılık
trick photography n. gerçeküstü fotoğrafçılık
Slang
turn a trick [us] n. fahişelik yapmak
neat trick n. acayip gelişme
con-trick n. aldatma
neat trick n. büyük başarı
con-trick n. dolandırıcılık
dirty trick n. orospuluk
con-trick n. üçkağıtçılık
can't take a trick [australia] v. hiçbir işi becerememek
can't take a trick [australia] v. şansı hiç yaver gitmemek
turn a trick v. biriyle para karşılığı birlikte olmak
turn a trick v. biriyle para karşılığı seks yapmak
trick someone v. birini dolandırmak
turn a trick v. fahişelik yapmak
turn a trick v. (fahişelik için) işe çıkmak
British Slang
trick cyclist n. psikiyatrist
trick (mainly gay use) n. tesadüfen bir partner bulma
Star Wars
mind trick n. zihin oyunu