Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Verlauf
yığını
Bedeutungen von dem Begriff
"yığını"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
yığını
stack of
adj.
Bedeutungen, die der Begriff
"yığını"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 310 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
rüzgarla oluşan kar yığını
snowdrift
n.
2
General
çöp yığını
garbage dump
n.
3
General
toprak yığını
bank
n.
4
General
çöp yığını
garbage heap
n.
5
General
ot yığını
haycock
n.
6
General
tırpanla biçilmiş ekin yığını
swath
n.
7
General
kum yığını
sandpile
n.
8
General
çöp yığını
pile of dung
n.
9
General
çöp yığını
dunghill
n.
10
General
çöp yığını
dump
n.
11
General
beton yığını
concrete jungle
n.
12
General
ekin yığını
stack
n.
13
General
ölü yakılan odun yığını
pyre
n.
14
General
saman yığını
rick
n.
15
General
odun yığını
cordwood
n.
16
General
kuru ot yığını
hayrick
n.
17
General
çöp yığını
trash dump
n.
18
General
ot yığını
hayrick
n.
19
General
taş yığını halinde anıt
cairn
n.
20
General
toz yığını
dustheap
n.
21
General
çöp yığını
dumping
n.
22
General
kırpıntı yığını
scrap heap
n.
23
General
taş yığını halinde mezar
cairn
n.
24
General
süprüntü yığını
dustheap
n.
25
General
deniz veya akarsu içinde sığlık oluşturan kum yığını
sandbank
n.
26
General
çöp yığını
muckhill
n.
27
General
çöp yığını
trash heap
n.
28
General
odun yığını
woodpile
n.
29
General
toprak yığını
mound
n.
30
General
kuru ot yığını
haystack
n.
31
General
çöp yığını
midden
n.
32
General
hurda yığını
heap
n.
33
General
ölü yakılan odun yığını
funeral pyre
n.
34
General
biçilmiş ekin yığını
swathe
n.
35
General
taş yığını
cairn
n.
36
General
ot yığını
mow
n.
37
General
sis yığını
fog bank
n.
38
General
kuru ot yığını
rick
n.
39
General
hurda yığını
scrap heap
n.
40
General
karmakarışık hurufat yığını
pie
n.
41
General
ölüyü yakmaya özgü odun yığını
pyre
n.
42
General
ekin yığını
mow
n.
43
General
ot yığını
cock
n.
44
General
çöp yığını
trash pile
n.
45
General
halk yığını
multitude
n.
46
General
kum yığını
bank
n.
47
General
denizde bulunan buz yığını
ice pack
n.
48
General
taş yığını
rubble
n.
49
General
odun yığını
pyre
n.
50
General
kar yığını
snow pile
n.
51
General
bok yığını
pile of shit
n.
52
General
toprak yığını
mound of dirt
n.
53
General
hurda yığını
heap of junk
n.
54
General
kitap yığını
pile of books
n.
55
General
gübre yığını
dung heap
n.
56
General
mezarın üstündeki toprak yığını
burial mound
n.
57
General
çöp yığını
junk pile
n.
58
General
kül yığını
ash heap
n.
59
General
büyük kömür yığını
raker [midland english]
n.
60
General
taş yığını halinde mezar
carn
n.
61
General
taş yığını
carn
n.
62
General
saman yığını
reck [dialect]
n.
63
General
dosya yığını
file stack
n.
64
General
ordu (birini takip eden insan yığını)
trail
n.
65
General
çöp yığını
junk heap
n.
66
General
toprak yığını
windrow
n.
67
General
kum yığını
windrow
n.
68
General
deniz veya akarsu içinde sığlık oluşturan kum yığını
meal [uk]
n.
69
General
çöp yığını
middenstead [uk]
n.
70
General
çöp yığını
midding [dialect]
n.
71
General
kar yığını
wreath
n.
72
General
ölü yakılan odun yığını
bonfire [obsolete]
n.
73
General
taş yığını
bourock [scotland]
n.
74
General
dal yığını
branchage
n.
75
General
dal yığını
branchery
n.
76
General
çöp yığını
hill
n.
77
General
ekinler ve köklerinin etrafında yükselen toprak yığını
hill
n.
78
General
kas yığını kimse
hulk
n.
79
General
gübre yığını
mixen [uk] [dialect]
n.
80
General
çöp yığını
mixen [uk] [dialect]
n.
81
General
ot yığını
moe [obsolete]
n.
82
General
gübre yığını
muckheap
n.
83
General
çamur yığını
clatch [scotland]
n.
84
General
pislik yığını
clatch [scotland]
n.
85
General
öğütme için değirmene getirilen tahıl yığını
grist
n.
86
General
çöp yığını
rubbish heap
n.
87
General
halk yığını
ruck
n.
88
General
ekin yığını
ruck [dialect]
n.
89
General
küçük tahıl yığını
cob
n.
90
General
küçük saman yığını
cob
n.
91
General
çim yığını
dollop [obsolete]
n.
92
General
çim yığını
dallop [obsolete]
n.
93
General
atık yığını
dumpage
n.
94
General
üstü samanla kaplı şekilde kuyuda saklanan patates yığını
pie [dialect] [uk]
n.
95
General
gübre yığını
pie [dialect] [uk]
n.
96
General
tepesi sivrilmiş saman veya tahıl yığını
pike
n.
97
General
ölü yakmak için kullanılan odun yığını
pile
n.
98
General
silah yığını
pile
n.
99
General
yorucu iş yığını
pileup
n.
100
General
para yığını
packet
n.
101
General
yığını oluşturan miktar
count
n.
102
General
mektup yığını
packet [obsolete]
n.
103
General
kum yığını
sandheap
n.
104
General
küçük, yuvarlak ve konimsi saman yığını
coil [dialect]
n.
105
General
insan yığını
scrum
n.
106
General
insan yığını
scrummage
n.
107
General
saman yığını
shock
n.
108
General
ot yığını
shock
n.
109
General
taş yığını
slither
n.
110
General
kar yığını
snow bank
n.
111
General
çim yığını
sunk [scotland]
n.
112
General
taş yığını halinde
cained
adj.
113
General
üzerinde ölü yakılan (odun yığını)
pyral
adj.
114
General
toprak yığını üzerine inşa edilen
superelevated
adj.
Phrasals
115
Phrasals
bir yığını birine/bir şeye dayamak
stack something against someone or something
v.
116
Phrasals
gemiyi tüm yelkenlerini açarak sığ bir yerden/kum yığını üzerinden geçirmeye çalışmak
forge over [obsolete]
v.
Colloquial
117
Colloquial
teneke yığını
bolt bucket
n.
118
Colloquial
teneke yığını
bucket of bolts
n.
119
Colloquial
teneke yığını
bucket of bolts
n.
120
Colloquial
hurda yığını
bucket
n.
121
Colloquial
hurda yığını
bolt bucket
n.
122
Colloquial
dolap yerine sandalye üzerinde biriken büyük giysi yığını
chairdrobe
n.
123
Colloquial
pas yığını
rust bucket
n.
124
Colloquial
eşyaların altında toplanan küçük toz yığını
dust mouse
n.
125
Colloquial
hurda yığını
load
n.
126
Colloquial
çöp yığını
midgie [scotland]
n.
127
Colloquial
yerde bırakılan kıyafet yığını
floordrobe
n.
128
Colloquial
kas yığını
beefed out
adj.
129
Colloquial
(bir şey) yığını
heap of
expr.
130
Colloquial
(bir şey) yığını
mess of
expr.
131
Colloquial
(bir şey) yığını
mess of (something)
expr.
Idioms
132
Idioms
bina yığını
asphalt jungle
n.
133
Idioms
beton yığını
a concrete jungle
n.
134
Idioms
kas yığını
ball of muscle [australia]
n.
135
Idioms
beton yığını
asphalt jungle
n.
136
Idioms
bir şey yığını olmak
be a mass of something
v.
Trade/Economic
137
Trade/Economic
mal yığını
stockpile
n.
138
Trade/Economic
para yığını
pile of money
n.
139
Trade/Economic
toprak yığını
soil bank
n.
Industry
140
Industry
(fırında işlem görmeye hazır) tuğla yığını
clamp
n.
Technical
141
Technical
atık yığını
dump
n.
142
Technical
buz yığını
ice chunk
n.
143
Technical
cüruf yığını
spoil bank
n.
144
Technical
denetim yığını
control stack
n.
145
Technical
çubuk yığını
bar stock
n.
146
Technical
elektrolitik olarak yapılan metal yığını
electrodeposit
n.
147
Technical
gereç yığını
windrow
n.
148
Technical
hadde yığını
mill spack
n.
149
Technical
hurda yığını
scrap pile
n.
150
Technical
harman yığını
batch pile
n.
151
Technical
iletişim kuralı yığını
protocol stack
n.
152
Technical
küçük, yuvarlak kömür, cevher yığını
cob
n.
153
Technical
kar yığını
snow pack
n.
154
Technical
kırpıntı yığını
scrap head
n.
155
Technical
kesme işlemi sırasında metalden dökülen cevher kalıntısı yığını
slag heap
n.
156
Technical
kayma yığını
sliding mass
n.
157
Technical
kazık yığını
spiling
n.
158
Technical
kömür yığını
coal pile
n.
159
Technical
kömür yığını sıcaklığı
coal-pile temperature
n.
160
Technical
kömür madenciliğinde atık yığını
slag heap
n.
161
Technical
levha yığını
plate stack
n.
162
Technical
malzeme yığını
stocks of material
n.
163
Technical
saman yığını
haycock
n.
164
Technical
taş yığını
levee
n.
165
Technical
topak yığını
pellet pile-up
n.
166
Technical
toprak yığını
earth mass
n.
167
Technical
yakacak odun yığını
wood pile
n.
168
Technical
yer yığını
earth mass
n.
169
Technical
kütük yığını
deck
n.
170
Technical
ayrılmış posta yığını
separation
n.
171
Technical
tahıl yığını
shook
n.
172
Technical
cevher yığını
stock
n.
173
Technical
kömür yığını
stock
n.
174
Technical
(yol yapımında kullanılan) kırma taş yığını
stockpile
n.
175
Technical
ince elektrolitik metal yığını
strike
n.
176
Technical
(metal yığını oluşumunda kullanılan) bir elektrolit türü
strike
n.
Computer
177
Computer
denetim yığını
control stack
n.
178
Computer
form yığını
stack of forms
n.
179
Computer
yürütme yığını
execution stack
n.
180
Computer
veri yığını
build
n.
181
Computer
çağrı yığını
call stack
n.
182
Computer
çağrı yığını penceresi
call stack window
n.
183
Computer
çağrı yığını
callstack
n.
184
Computer
yığını kaldır
unload hive
expr.
185
Computer
yığını yükle
load hive
expr.
Informatics
186
Informatics
bellek yığını
heap
n.
187
Informatics
veri yığını
data stack
n.
Telecom
188
Telecom
ethernet hat yığını
ethernet line aggregation
n.
Textile
189
Textile
boyama kazanından çıkan ham lif yığını
cheese
n.
190
Textile
kumaşı veya halıyı kaplayan kabarık püskül yığını
pile
n.
Construction
191
Construction
moloz yığını
pile of debris
n.
192
Construction
moloz yığını
pile of rubble
n.
193
Construction
kurutulmak üzere istiflenmiş tuğla yığını
hack
n.
194
Construction
köprü ucundaki kalın kemerleri destekleyen taş yığını
butment
n.
195
Construction
kemersiz bir köprünün ucunu destekleyen taş yığını
butment
n.
Railway
196
Railway
demiryolunun yükseltilmiş bölümünü ucuza inşa etmek için kullanılan dikdörtgen toprak yığını
beam
n.
Mining
197
Mining
pürüzsüz ve yapışkan bir elektrikli metal yığını
reguline
n.
198
Mining
kömür yığını
coal pile
n.
199
Mining
su seviyesi üstündeki cevher yığını
bank
n.
200
Mining
taş yığını
karn [obsolete]
n.
201
Mining
özellikle altın arama faaliyetlerinden arta kalan büyük artık yığını
mine dump [south africa]
n.
202
Mining
cevher yığını
monton
n.
203
Mining
(kavrulan) maden yığını
clamp
n.
204
Mining
(kömür madenciliğinde) atık yığını
slagheap
n.
Medical
205
Medical
konjestus hücre yığını
cumulus congestus
n.
Printing
206
Printing
plakalarla ayrılmış bir nesne yığını üzerinde çalışan baskı
gang press
n.
Gastronomy
207
Gastronomy
koni şeklinde şeker yığını
loaf
n.
208
Gastronomy
huni şeklinde şeker yığını
loaf
n.
209
Gastronomy
(maltlama işleminde) çimlendirme için yayılan tahıl yığını
piece
n.
Statistics
210
Statistics
çalışma alt yığını
domain of study
n.
Biology
211
Biology
(belirli bir amaç için muhafaza edilen) canlı organizma yığını
stabilate
n.
Marine Biology
212
Marine Biology
türler yığını
species aggregate
n.
Botanic
213
Botanic
çalı yığını
brier
n.
214
Botanic
çalı yığını
brierpatch
n.
215
Botanic
çalı yığını
brier patch
n.
216
Botanic
karamuk spor yığını
smut ball
n.
217
Botanic
eriyen kar yığını yakınlarında bulunan gri bir mantar türü
hygrophorus marzuolus
n.
218
Botanic
bitkilerle oluşturulmuş kök ve toprak yığını
rootery
n.
Agriculture
219
Agriculture
küçük saman yığını
tumble [dialect]
n.
220
Agriculture
buğday yığını
wheat-sheaf
n.
221
Agriculture
ekin demetleri yığını
stook
n.
222
Agriculture
ot yığını
haycock
n.
223
Agriculture
ot yığını
rick
n.
224
Agriculture
ot yığını
haystack
n.
225
Agriculture
ot yığını
hayrick
n.
226
Agriculture
saman yığını
rick
n.
227
Agriculture
ürün yığını üzerindeki toprak ve saman kaplaması
hood [uk]
n.
228
Agriculture
ürün yığını
bury
n.
229
Agriculture
saman yığını
lock
n.
230
Agriculture
(patatesleri kapatmak için kullanılan) toprak yığını
clamp
n.
231
Agriculture
koni şeklindeki saman yığını
cock
n.
232
Agriculture
gübreye dönüşmek için çürüyen organik kalıntı yığını
compost heap
n.
233
Agriculture
gübreye dönüşmek için çürüyen organik kalıntı yığını
compost pile
n.
234
Agriculture
ot yığını
doodle [dialect]
n.
235
Agriculture
saman yığını
doodle [dialect]
n.
236
Agriculture
alaf yığını
corn shock
n.
237
Agriculture
buğday yığını
corn shock
n.
238
Agriculture
(yaklaşık on iki adet) ekin demeti yığını
stitch [dialect] [uk]
n.
239
Agriculture
(yaklaşık on iki demetlik) hasat yığını
stitch [dialect] [uk]
n.
240
Agriculture
(hasat edilen kök ürünü) toprak yığını ile çevrelemek
clamp
v.
Breeding
241
Breeding
düz serilmiş ve tuzlanmış ham deri yığını
bed
n.
Tobacco
242
Tobacco
yaprak yığını
book
n.
243
Tobacco
fermantasyon için serilmiş büyük tütün yığını
bulk
n.
Forestry
244
Forestry
(yüksekliği bir ila üç metre arasında değişen) odun yığını
strand [dialect]
n.
Literature
245
Literature
insan yığını
rhapsody
n.
History
246
History
(orta çağ'da) üzerine ahşap veya taş tahkimat yapılan, insan eli ile inşa edilmiş ve tepesi düzlenmiş toprak yığını
mott
n.
247
History
(orta çağ'da) üzerine ahşap veya taş tahkimat yapılan, insan eli ile inşa edilmiş ve tepesi düzlenmiş toprak yığını
motte
n.
248
History
üzerinde ahşap veya taştan dış kaleye sahip kazıklı çit ile çevrili tepesi düzlenmiş toprak yığını
motte-and-bailey
n.
Archaeology
249
Archaeology
tarih öncesi mezarların üzerindeki toprak yığını
barrow
n.
250
Archaeology
tarih öncesi dönemlere ait gömütlerin üzerinde bulunan toprak yığını
grave mound
n.
Environment
251
Environment
çöp yığını
refuse heap
n.
252
Environment
hurda yığını
refuse heap
n.
253
Environment
atık yığını
waste stream
n.
254
Environment
çöp yığını
barrow
n.
255
Environment
kar yığını
berm
n.
256
Environment
pislik yığını
berm
n.
257
Environment
kar yığını hava geçirgenliği
air permeability of deposited snow
n.
258
Environment
gübre yığını
miskin [uk]
n.
259
Environment
atık yığını
miskin [uk]
n.
260
Environment
çöp yığını
muckmidden [scotland]
n.
261
Environment
küreme sonucu yükselmiş kar yığını
snow berm
n.
Geography
262
Geography
tepe üstündeki taş yığını
tor
n.
263
Geography
kum yığını
sandbar
n.
264
Geography
kum yığını
sand-bar
n.
265
Geography
dağ başında koni şeklinde yükselen taş yığını
man [uk]
n.
266
Geography
buz yığını
hommock
n.
267
Geography
buzlada yer alan buz sırtı veya yığını
hummock
n.
268
Geography
(sussex'te) tümülüs varlığını gösteren küçük toprak yığını
burgh
n.
269
Geography
tepe şeklindeki taş yığını
barp
n.
270
Geography
sis yığını içerisinde görülebilen bulut yayı veya ışık çemberi
fogdog
n.
Geology
271
Geology
kaya yığını
talus
n.
272
Geology
organik maddeler yığını
hiostronıc
n.
273
Geology
organik maddeler yığını
biostrome
n.
274
Geology
kömür damarındaki cevhersiz kaya yığını
horseback
n.
275
Geology
taş yığını
horseback
n.
276
Geology
kum yığını
lunette
n.
277
Geology
bir heyelanın oluşturduğu kaya yığını
rockfall
n.
Military
278
Military
güvenlik yığını
buffer stock
n.
279
Military
mayın yığını
mine dump
n.
280
Military
sarılmış tel yığını
wire mesh
n.
281
Military
muyluyu muylu bandına bağlayan metal yığını
rimbase
n.
282
Military
muyluyu top gövdesine bağlayan metal yığını
rimbase
n.
283
Military
(çarpı işareti şeklinde yerleştirilen) tüfek yığını
stack of arms
n.
Hunting
284
Hunting
mermileri yakalamak için kullanılan tümsek veya kum yığını
butt
n.
Card
285
Card
her oyuncu payına düşeni aldıktan sonra geriye kalan kart yığını
monty
n.
286
Card
(poker) oyun dışı kalan kart yığını
muck
n.
287
Card
(poker) atılan kart yığını
muck
n.
Archaic
288
Archaic
deniz veya akarsu içinde sığlık oluşturan kum yığını
shelve
n.
Slang
289
Slang
kas yığını
beef
n.
290
Slang
hurda yığını
struggle buggy [old-fashioned] [us]
n.
291
Slang
hurda yığını
beat-up
n.
292
Slang
bok yığını
pile of crap
n.
293
Slang
bok yığını
pile of shit
n.
294
Slang
taze gübre yığını
meadow muffin
n.
295
Slang
taze hayvan boku yığını
meadow muffin
n.
296
Slang
taze inek boku yığını
meadow muffin
n.
297
Slang
inek boku yığını
meadow muffin
n.
298
Slang
mayıs yığını
meadow muffin
n.
299
Slang
et yığını
meat puppet
n.
300
Slang
alakasız şeyler yığını
kludge
n.
301
Slang
alakasız şeyler yığını
kluge
n.
302
Slang
saçmalıklar yığını
a load of (old) cobblers [uk]
expr.
British Slang
303
British Slang
bok yığını
grogan
n.
304
British Slang
bok yığını
thora (hird)
n.
305
British Slang
bok yığını
jobby
n.
306
British Slang
bok yığını
toley
n.
307
British Slang
bok yığını
thames trout (mainly london use)
n.
308
British Slang
kas yığını erkek
beef
v.
Star Wars
309
Star Wars
ebedi odun yığını
eternal pyre
n.
310
Star Wars
jedi tapınağı odun yığını odası
jedi temple pyre room
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yığını
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy