yukarıda - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yukarıda



Bedeutungen von dem Begriff "yukarıda" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 18 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
yukarıda above adv.
General
yukarıda overhead adj.
yukarıda afore adv.
yukarıda aloft adv.
yukarıda supra adv.
yukarıda upstairs adv.
yukarıda on high adv.
yukarıda hereinabove adv.
yukarıda up adv.
yukarıda above adv.
yukarıda aboon adv.
yukarıda high adv.
yukarıda on loft adv.
yukarıda onloft adv.
yukarıda cockhorse adv.
yukarıda over prep.
Trade/Economic
yukarıda above adv.
Marine
yukarıda aloft adv.

Bedeutungen, die der Begriff "yukarıda" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 165 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
en yukarıda olma archness n.
yukarıda zikredilen firma the above mentioned firm n.
yukarıda zikredilen firma the above-named firm n.
yukarıda bahsedilen bilgiler information mentioned above n.
başı yukarıda ve vücudu dik balık figürü hauriant n.
yukarıda bulunan raf overhead n.
yukarıda belirtmek point out above v.
yukarıda belirtmek indicate above v.
yukarıda tutmak keep up v.
yukarıda aramak upseek v.
yukarıda tutmak lift v.
yukarıda yer almak superlie v.
yukarıda adı geçen abovementioned adj.
yukarıda geçen aforenamed adj.
yukarıda adı geçenler abovementioned adj.
yukarıda geçen aforementioned adj.
özellikle kuzeyde veya yukarıda olan bir yeri gösteren söz öbeği up adj.
yukarıda geçen aforesaid adj.
baştan yukarıda olan overhead adj.
yukarıda bahsedilen abovementioned adj.
yukarıda sözü edilen above-mentioned adj.
yukarıda geçen above adj.
yukarıda gösterilen the preceding adj.
yeryüzünden yukarıda above ground level adj.
yukarıda anılan before mentioned adj.
yukarıda sözü edilen above-named adj.
yukarıda yazılı olan above written adj.
yukarıda yazılmış olan above written adj.
yukarıda belirtilen abovementioned adj.
yukarıda belirtilen above-stated adj.
yukarıda sözü edilen above-stated adj.
yukarıda sözü edilen afore-mentioned adj.
yukarıda bahsedilen above-stated adj.
yukarıda bahsedilen above-referred adj.
yukarıda anılan foregoing adj.
yukarıda olan overhead adj.
yukarıda bahis konusu edilen above-cited adj.
yukarıda zikredilen before cited adj.
yukarıda zikredilen before mentioned adj.
yukarıda sözü geçen before mentioned adj.
yukarıda mezkur before cited adj.
yukarıda sözü geçen before cited adj.
yukarıda mezkur before mentioned adj.
yukarıda adı geçen aforenamed adj.
yukarıda bahis konusu edilen aforesaid adj.
yukarıda bahsi geçen aforesaid adj.
daha önce/yukarıda bahsedilen/verilen/sözü edilen aforecited adj.
daha önce/yukarıda bahsedilen/verilen/sözü edilen beforementioned adj.
yukarıda adı geçen above-mentioned adj.
yukarıda adı geçen aforecited adj.
yukarıda adı geçen above-mentioned adj.
yukarıda bahsi geçen abovesaid adj.
yukarıda anılan aforegoing adj.
yukarıda geçen aforementioned adj.
yukarıda bulunan overplaced adj.
yukarıda bulunduran overshot adj.
yukarıda adı geçen forecited adj.
yukarıda alıntılanmış forecited adj.
yukarıda adı geçen forerecited adj.
fazla yukarıda olan superelevated adj.
en yukarıda olan superhigh adj.
(üst gövdede bulunan bir bölüm) daha yukarıda bulunan superior adj.
yukarıda olan şey above adv.
yukarıda zikredilen supra adv.
yukarıda geçen supra adv.
daha çok yukarıda above adv.
çok yukarıda way above adv.
yukarıda (bir sayfada) above adv.
yukarıda denildiği gibi ditto adv.
yukarıda açıklanan nedenlerle with the abovementioned reasons adv.
en yukarıda topmost adv.
en yukarıda upmost adv.
en yukarıda uppermost adv.
daha yukarıda to a higher place adv.
yukarıda anlamı veren ön ek hypso- pref.
yukarıda anlamı veren ön ek hyper- pref.
yukarıda anlamına gelen ön ek over- pref.
yukarıda anlamına gelen bir ön ek supra- pref.
Phrasals
yukarıda/ayakta tutmak buttress up v.
yukarıda/ayakta tutmak buttress something up v.
yukarıda bırakmak leave up v.
yukarıda bırakıp gitmek leave up v.
yukarıda bırakıp aşağı gitmek leave up v.
birini veya bir şeyi birinden veya bir şeyden daha üstün/yukarıda tutmak set someone or something above someone or something v.
yukarıda tutmak stick up v.
yukarıda tutmak buoy up v.
birini/bir şeyi yukarıda tutmak buoy someone or something up v.
yukarıda kalmak remain up v.
'-den daha üstün/yukarıda tutmak set above v.
Phrases
yukarıda yazılanlar (bir sayfada) the above n.
yukarıda yazılı olan the above-stated n.
yukarıda ticaret unvanı yazılı trade name of which is written above (entity) n.
yukarıda adı geçen the abovementioned adj.
yukarıda söz edilen the abovementioned adj.
yukarıda söz edilen the above-mentioned adj.
üst tarafı yukarıda right side up adv.
yukarıda değindiğimiz gibi as we have noted before expr.
yukarıda tarif edilen şartlar dışında aside from the circumstances described above expr.
yukarıda belirtildiği gibi as per above expr.
yukarıda belirtilen as per above expr.
yukarıda dendiği gibi as said above expr.
yukarıda adı geçen kişi/kişiler (bir sayfada) the abovementioned persons expr.
yukarıda belirtildiği üzere as said above expr.
yukarıda belirtildiği gibi as noted above expr.
yukarıda belirtilene ek olarak in addition to what is mentioned above expr.
yukarıda işaret edildiği gibi as stated above expr.
yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı due to the abovementioned reasons expr.
yukarıda bahsedilen tüm bu gerçeklerin ışığında in the light of all the facts mentioned above expr.
yukarıda belirtildiği gibi as stated above expr.
yukarıda tarif edilen şartlar dışında hariç aside from the circumstances described above expr.
yukarıda belirtilen durumlar haricinde except as provided above expr.
yukarıda bahsedildiği gibi as mentioned above expr.
aşağıda ne olursa yukarıya, yukarıda ne olursa aşağıya yansır as above, so below expr.
Colloquial
yukarıda allah var, elimden gelenin en iyisini yaptım god knows (that) I've tried expr.
orada/yukarıda havalar nasıl? how's the weather up there? [cliché] expr.
gözlerim yukarıda my eyes are up here [cliché] expr.
yukarıda/yukarıya up there expr.
şu yukarıda/şu yukarıya up there expr.
Idioms
diğerlerinden bir boy/adım önde/yukarıda a breed apart n.
diğerlerinden bir gömlek yukarıda olma a breed apart n.
diğerlerinden bir boy/adım önde/yukarıda olmak be a breed apart v.
çok yukarıda higher than gilderoy's kite adj.
en yukarıda top of the heap expr.
başı yukarıda with (one's) head held high expr.
Speaking
sanırım yukarıda bir şey var I think there's something up there expr.
yukarıda mısın? are you up there? expr.
Trade/Economic
yukarıda ticaret unvanı yazılı whose trade name is written above (person) n.
yukarıda anılan the above n.
Law
yukarıda geçen aforegoing adj.
yukarıda zikredilen before cited adj.
yukarıda geçen above-cited adj.
yukarıda geçen foregoing adj.
yukarıda zikredilen before mentioned adj.
Technical
yukarıda verilen so-called n.
yukarıda bahsedilen above-mentioned adj.
Computer
önceden/yukarıda kaynak gösterilen aforereferenced adj.
önceden/yukarıda kaynak gösterilmiş olan aforereferenced adj.
yukarıda linki verilmiş olan aforelinked adj.
önceden/yukarıda alıntı yapılmış olan aforereferenced adj.
önceden/yukarıda referans alınmış olan aforereferenced adj.
yukarıda- super- pref.
Textile
düğmeleri yukarıda button up adj.
(kadın şortu) uçları yukarıda toplanmış bloomer adj.
Architecture
ayaklarının biri aşağıda diğeri yukarıda olan kemer rampant arch n.
ayaklarının birisi aşağıda diğeri yukarıda olan kemer rampant vault n.
Aeronautic
flaplar yukarıda flaps up expr.
Marine
geminin su hattından yukarıda olan kısmı topside n.
başı yukarıda olan haurient adj.
Anatomy
yukarıda bulunarak superiorly adv.
Food Engineering
yukarıda belirtilen ürün hayvan hastalığından aridir above mentioned product does not contain any animal diseases n.
Biology
hücre seviyesinden yukarıda bulunan supracellular adj.
Zoology
(sürüngenlerde) göz hizasından yukarıda yer alan supraocular adj.
Sport
kolların ön ve yukarıda tutulması arms held forward-upward n.
Card
(oyun kartını) gösterip yüzü yukarıda olacak şekilde kağıt destesinin altına koymak burn v.
Music
üsttekinin en ağır sesi diğerinin en ince sesinden bir nota yukarıda olacak şekilde dizilmiş dörtlüler disjunct tetrachords n.
üsttekinin en ağır sesi diğerinin en ince sesinden bir nota yukarıda olacak şekilde dizilmiş (dörtlüler) disjunctive adj.
Latin
yukarıda sözü geçen yerlerde ubi supra adj.
yukarıda anılan yerlerde ubi supra adj.
yukarıda zikredilen yerlerde ubi supra adj.
yukarıda mezkur yerlerde ubi supra adj.
yukarıda zikredilen loco citato adv.
yukarıda belirtildiği gibi ut supra adv.
yukarıda gösterildiği üzere ut supra adv.
Archaic
yukarıda bulunan overplast adj.
yukarıda bahsi geçen foresaid adj.