aralıklı - Turkish English Dictionary
History

aralıklı



Meanings of "aralıklı" in English Turkish Dictionary : 40 result(s)

Turkish English
Common Usage
aralıklı intermittent adj.
aralıklı discontinuous adj.
General
aralıklı fitful adj.
aralıklı distent adj.
aralıklı scattered adj.
aralıklı episodic adj.
aralıklı spasmodic adj.
aralıklı spaced adj.
aralıklı sporadic adj.
aralıklı sparse adj.
aralıklı spaced-out adj.
aralıklı discret adj.
aralıklı discrete adj.
aralıklı unstreamed adj.
aralıklı bursty adj.
aralıklı rare adj.
aralıklı apertured adj.
aralıklı episodial adj.
aralıklı unsolid adj.
aralıklı open adj.
aralıklı disjunct adj.
aralıklı popping adj.
aralıklı fenestrate adj.
aralıklı fenestrated adj.
aralıklı interluded adj.
aralıklı intermissive adj.
aralıklı interspersed adj.
aralıklı intersticed adj.
aralıklı sporadial adj.
aralıklı sputtery adj.
aralıklı at intervals adv.
aralıklı apart adv.
Trade/Economic
aralıklı intermittent adj.
Technical
aralıklı intermittent adj.
aralıklı spaced adj.
aralıklı interleaved adj.
Telecom
aralıklı interlaced adj.
Pathology
aralıklı sporadical adj.
Biology
aralıklı lacunate adj.
aralıklı lacunose adj.

Meanings of "aralıklı" with other terms in English Turkish Dictionary : 231 result(s)

Turkish English
General
aralıklı ölçek interval scale n.
eş aralıklı yazıtipi monospaced font n.
eşit aralıklı dalgalar wave train n.
aralıklı yağış intermittent rain n.
aralıklı oruç intermittent fasting n.
aralıklı oruç intermittent fasting n.
aralıklı çaba episodic effort n.
bir dizi aralıklı çizgiden oluşan süs tirle-wirlie [scottish] n.
bir dizi aralıklı çizgiden oluşan süs tirly-whirly [scottish] n.
(uzunlamasına aralıklı) tahta çit split-rail fence n.
(boylamasına aralıklı) tahta çit split-rail fence n.
(uzunlamasına aralıklı) tahta çit log fence n.
(boylamasına aralıklı) tahta çit log fence n.
(uzunlamasına aralıklı) tahta çit zigzag fence n.
(boylamasına aralıklı) tahta çit zigzag fence n.
(uzunlamasına aralıklı) tahta çit worm fence n.
(boylamasına aralıklı) tahta çit worm fence n.
(uzunlamasına aralıklı) tahta çit snake fence n.
(boylamasına aralıklı) tahta çit snake fence n.
aralıklı olma unsolidity n.
aynı şekle sahip eşit aralıklı desen diapering n.
aralıklı uyku dogsleep n.
dişleri uzun ve geniş aralıklı tarak pick n.
aralıklı olarak tekrarlama intermittence n.
başka şeylerin arasında aralıklı olarak birden fazla şeyi birleştirme interspersal n.
aralıklı bir şekilde ışık vermek blink v.
aralıklı olarak akmak head v.
ışığın aralıklı olarak hızla parlamasına sebep olacak ani hareketler yapmak glance v.
aralıklı şekilde yapmak peck v.
(kablolu matkap aleti) tabana aralıklı vuruş yapmak peg leg v.
parlak şekilde veya aralıklı olarak ışık yansıtmak flash v.
(bir şeyi) eşit aralıklı büzgüleri bitiştirmede kullanmak gauge v.
aralıklı olarak yerleştirmek spot v.
çift aralıklı (yazı) double-spaced adj.
dişleri aralıklı olan gap-toothed adj.
dişleri aralıklı gap-toothed adj.
aralıklı olarak yerleşmiş intersticed adj.
kısa aralıklı frequent adj.
düzensiz aralıklı staggered adj.
aralıklı olarak intermittently adv.
aralıklı olarak discontinuously adv.
aralıklı biçimde interruptedly adv.
aralıklı bir şekilde unsolidly adv.
aralıklı bir şekilde by fits adv.
aralıklı bir şekilde intermittingly adv.
yüksek yoğunluklu aralıklı antrenman hit abrev.
Phrasals
aralıklı olarak birbiriyle yer değiştirmek trade off v.
Phrases
aralıklı olarak at (...) intervals expr.
Colloquial
apandisin aralıklı ağrıya sebep olduğu fakat henüz iltihaplanmadığı durum grumbling appendix n.
aralıklı olarak organize etmek space out v.
aralıklı olarak at intervals expr.
Trade/Economic
aralıklı envanter periodic inventory n.
aralıklı süreç intermittent process n.
Law
aralıklı irtifak hakkı intermittent easement n.
Technical
at arabasına bağlanan üç atı eşit aralıklı hale getiren araç triple-tree n.
at arabasına bağlanan üç atı eşit aralıklı hale getiren araç evener n.
aralıklı çekme makinesi intermittent-pull machine n.
aralıklı sulama intermittent-flow irrigation n.
aralıklı elektrik kaynağı intermittent weld n.
aralıklı dikiş kaynağı stitch weld n.
aralıklı tarama interlaced scanning n.
aralıklı artezyen hali intermittent artesian condition n.
aralıklı kaplama open-boarded end n.
aralıklı delgileme interstage punching n.
aralıklı akım interrupted current n.
aralıklı artezyen akımı intermittent artesian flow n.
aralıklı artezyen kuyusu intermittent artesian well n.
aralıklı çalışan fırın intermittent kiln n.
aralıklı çalışan kanal intermittent channel n.
aralıklı çalışma intermittent operation n.
aralıklı drenaj open-joint drainage n.
aralıklı elektrot intermediate electrode n.
aralıklı harman verme strip filling n.
aralıklı hizmet intermittent duty n.
aralıklı iksa open sheathing n.
aralıklı iksa half timbering n.
aralıklı kaynak intermittent welding n.
aralıklı kaynak intermittent welding n.
aralıklı kaynak intermittent weld n.
aralıklı olarak durma ve tekrar çalışma intermittent n.
aralıklı olarak tuz çözeltisi püskürtme intermittent spraying of a salt solution n.
aralıklı olma durumu veya niteliği intermittence n.
aralıklı plastik kalıbı positive flash mould n.
aralıklı süreç intermittent process n.
aralıklı tanıma interlaced scanning n.
bir dizel motorunun iyi işletme koşullarında aralıklı olarak geliştirdiği güç intermittent horsepower n.
dar aralıklı cam short glass n.
değişken aralıklı menfez differential grille n.
dar dalga boyu aralıklı süzgeç (ışık) notch filter n.
hava aralıklı kondansatör air gap condenser n.
ince aralıklı ızgara fine-mesh grid n.
kısa aralıklı bölme deneyi short span bend test n.
tek aralıklı yazıyüzü monospaced font n.
tek aralıklı font monospaced font n.
2.54 mm kontak aralıklı uç soketli bağlayıcı edge-socket connector with 2.54 mm contact spacing n.
(film kamerası, yazıcı veya projektörde bulunan) aralıklı mekanizma bölümü claw n.
farklı aralıklı delik sıraları olan dairesel plaka index plate n.
primer ve sekonder bobin arasındaki aralıklı yüksek voltajı almak için kullanılan bir alet coil n.
sinyal vermek veya bir şeyi aydınlatmak için kullanılan net, ani veya aralıklı ışık flashlight n.
geniş aralıklı dişli merdane slitting roller n.
eşit aralıklı bir tür hidrometre ölçeği beck's scale n.
120'şer derecelik aralıklı simetrisi olan (kristal) triad adj.
değişken zaman aralıklı anisochronous adj.
değişken dirençli tip atlama aralıklı non-linear resistor type gapped adj.
çift aralıklı double spaced adj.
eşit aralıklı equally spaced adj.
üç aralıklı three-bay adj.
(vida) geniş aralıklı dişli coarse adj.
Computer
aralıklı delgileme interstage punching n.
aralıklı kareler spaced squares n.
çift aralıklı çizgiler double spacing lines n.
değişmez aralıklı yazıtipi fixed spaced font n.
değişmez aralıklı yazıyüzü fixed spaced font n.
orantısız aralıklı yazıtipi nonproportional space font n.
orantılı aralıklı yazıtipi proportional space font n.
orantılı aralıklı yazıtipi proportionally spaced font n.
sabit aralıklı font fixed spaced font n.
değişken aralıklı eşzamanlı anisochronous adj.
değişken zaman aralıklı anisochronous adj.
tek aralıklı monospace adj.
Informatics
aralıklı çalışma intermittent duty n.
birörnek aralıklı font uniformly spaced font n.
değişmez aralıklı yazıyüzü fixed spaced font n.
eşit aralıklı nicemleme uniform quantization n.
orantılı aralıklı font proportionally spaced font n.
sabit aralıklı font fixed pitch font n.
sabit aralıklı font monospaced font n.
sabit aralıklı monospacing n.
çift aralıklı double-space adj.
değişken zaman aralıklı anisochronous adj.
Telecom
aralıklı tekrar arama timed break recall n.
ayarlanabilir hava aralıklı ışık zayıflatıcı air gap variable attenuator n.
tek seferde yalnızca bir mesajın iletimine imkan tanıyan dar frekans aralıklı bir iletim tekniği baseband n.
Television
aralıklı tarama interlaced scanning n.
Textile
aralıklı dikim skipstitch sewing n.
kenarlarında eşit aralıklı konik figürler bulunan altın/gümüş dantelli desen orris n.
kumaşın içinden iplik geçirerek eşit aralıklı büzgüler yapmak gauge v.
aralıklı olarak daha kalın kısımları olan (iplik) thick-and-thin adj.
Architecture
16. yüzyıla ait ingiliz konutlarında yaygın olarak görülüp ağır aralıklı iksa içeren bir mimari tarz old english n.
Construction
aralıklı kaplama open-boarded end n.
aralıklı ahşap kaplama open boarding n.
aralıklı drenaj open-joint drainage n.
aralıklı iksa open sheathing n.
(aralıklı) tırmık space rake n.
Lighting
aralıklı olarak yanıp sönen (ışık) winking adj.
Furniture
sırt kısmı merdiveni andıran aralıklı yatay çıtalardan yapılmış sandalye ladder back n.
sırt kısmı merdiveni andıran aralıklı yatay çıtalardan yapılmış sandalye modeli ladder-back n.
sırt kısmı merdiveni andıran aralıklı yatay çıtalardan yapılmış sandalye modeli ladder-back chair n.
arkası merdiveni andıran aralıklı yatay çıtalardan yapılmış (sandalye) ladder-back adj.
Automotive
aralıklı kaynak intermittent weld n.
ek elektrot aralıklı buji spark plug with supplementary spark gap n.
aralıklı çalışmak work intermittently v.
Aeronautic
aralıklı buzlanma koruyucusu gapped type ice guard n.
aralıklı patlamalarla çalışan jet motoru pulse jet engine n.
Medical
aralıklı aortik kros klempleme intermittent aortic cross-clamping n.
aralıklı aminoasidüri intermittent aminoaciduria n.
aralıklı hipobarik maruziyet intermittent hypobaric exposure n.
aralıklı katekolamin salınımı intermittent catecholamine secretion n.
aralıklı nodal ritim intermittent nodal rhythm n.
aralıklı pozitif basınçlı ventilasyon intermittent positive-pressure ventilation n.
aralıklı salım sağlayan rumen içi cihaz pulsatile-release intraruminal device n.
aralıklı tam kapanma intermittent complete obstruction n.
aralıklı zorunlu ventilasyon imv (intermittant mandatory ventilation) n.
senkronize aralıklı zorunlu ventilasyon simv (synchronized intermittant mandatory ventilation) n.
temiz ve aralıklı kateterizasyon cic (clean intermittent catheterization) n.
kalbin elektriksel aktivitesini uzun bir süre ölçerek aralıklı aritmileri ve diğer elektriksel bozuklukları saptayan taşınabilir bir cihaz holter monitor n.
aralıklı oruç şeklinde vejetaryen ve çiğ beslenmeyi savunan bir alternatif tıp felsefesi orthopathy n.
Anatomy
geniş aralıklı erektil doku kütlesi corpus cavernosum n.
Psychology
aralıklı pekiştirme düzenleri interval schedules of reinforcement n.
aralıklı çalışma distributed practice n.
aralıklı denge punctuated equilibrium n.
aralıklı pekiştirme intermittent reinforcement n.
aralıklı taşkınlık rahatsızlığı intermittent explosive disorder n.
değişken aralıklı pekiştirme düzeni variable interval reinforcement schedule n.
sabit aralıklı pekiştirme düzeni fixed interval reinforcement schedule n.
Physiology
kasların istemsiz ve aralıklı olarak kasılması entasis n.
Pathology
aralıklı ateş intermittent [dated] n.
Math
aralıklı dizi sparse array n.
aralıklı sayı dizisi sparse array n.
Statistics
eş aralıklı regresyon işlevi isotonic regression function n.
sürekli verileri aralıklı gruplara ayırmak bin v.
Physics
(ses) geniş frekans aralıklı impulsive adj.
Biology
kümelenmiş düzenli aralıklı kısa palindromik yinelemeler clustered regularly interspaced short palindromic repeats n.
Marine Biology
aralıklı yumurtalama fractional spawning n.
aralıklı yumurtalama batch spawning n.
aralıklı yumurtalama intermittent spawning n.
Astronomy
aralıklı kütle kaybı episodic mass loss n.
Botanic
aralıklı olarak tanelerde kümelenmiş grumose adj.
(bitki organları) orta çizgi boyunca eşit aralıklı olarak konumlanmamış interrupted adj.
Agriculture
aralıklı halkalı merdane spaced rung roller n.
Apiculture
geniş aralıklı petekler wide spared combs n.
Linguistics
dudaklar geniş aralıklı şekilde söylenen (ünlü harf) open adj.
Environment
aralıklı püskürme intermittent eruptions n.
tozun düşük aralıklı kütle konsantrasyonu low range mass concentration of dust n.
Geology
aralıklı ve aşamalı yapı en echelon structure n.
aralıklı derecelenmiş zemin gap-graded soil n.
aralıklı dilinim spaced cleavage n.
aralıklı klivaj spaced cleavage n.
aralıklı ve aşamalı kıvrımlar en echelon folds n.
bir dizi yakın aralıklı fay compound fault n.
su veya hava akımlarının parçacıkları kısa aralıklı sıçramalarla taşıması saltation n.
Military
aralıklı istifleme honeycomb n.
aralıklı zırh spaced armour n.
aralıklı zırh space armour n.
aralıklı zırk spaced armor n.
istihbaratın aktarımı için bir taşıyıcı veya sinyal özelliğinin periyodik veya aralıklı olarak değişmesi modulation n.
Sport
aralıklı hedef belirleme interval goal setting (igs) n.
aralıklı antrenman interval training n.
güvenlik için aralıklı bir şekilde tek bir ipe bağlanan birkaç dağcı rope n.
eş aralıklı olacak şekilde isosmotically adv.
Music
birinci ve sonuncu arasında mükemmel bir dördüncü enterval oluşturan, dört aralıklı diyatonik seri tetrachord n.
eşit aralıklı olmayan akort düzeni unequal temperament n.
geniş ses aralıklı ksilofon biçiminde bir vurmalı çalgı xylorimba n.
birlikte çalınan sekiz diyatonik derece aralıklı iki nota octave n.
sekiz diyatonik derece aralıklı iki nota çalındığında ortaya çıkan ahenk octave n.
bir oktav aralıklı tuş veya pedalların aynı anda çalınmasını sağlayan mekanizma octave coupler n.
iki dört aralıklı diyatonik serinin bir sesle ayrılması diazeuxis n.
pes aralıklı bir tür viyola base viol n.
aralıklı akort ile ilgili chromatic adj.
aralıklı harmoni ile ilgili chromatic adj.
aralıklı ton kullanan chromatic adj.
aralıklı melodik hareket ile ilgili conjunct adj.
iki dört aralıklı diyatonik seriyi ayıran (ses) diazeuctic adj.
dörtlü aralıklı quartal adj.
Cinema
kesikli veya aralıklı bir hareket görüntüsü malta haçı şeklinde bir kamera düzeneği maltese cross n.
Photography
yüksek dinamik aralıklı görüntüleme high-dynamic-range imaging (hdr - hdri) n.
aralıklı çekim cihazı intervalometer n.
Printery
eş aralıklı yazı tipi fixed-width font n.
eş aralıklı yazı tipi constant-width font n.
geniş aralıklı open adj.
Archaic
düğümlü kordon gibi aralıklı şişkinlikleri olan tortulous adj.