gelgit - Turkish English Dictionary
History

gelgit



Meanings of "gelgit" in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

Turkish English
Common Usage
gelgit tide n.
General
gelgit ebb and flow n.
gelgit tides n.
gelgit flux and reflux n.
Marine Biology
gelgit high tide–low tide n.
Geography
gelgit tide n.
gelgit flux and reflux n.
gelgit ebb and tide n.
gelgit euripus n.

Meanings of "gelgit" with other terms in English Turkish Dictionary : 215 result(s)

Turkish English
Common Usage
gelgit ile ilgili tidal adj.
General
gelgit suyu tidewater n.
gelgit çizelgesi tidetable n.
gelgit yolu tideway n.
on beş günde bir olan hafif gelgit neap n.
alçalma ile yükselmenin en az olduğu gelgit neap tide n.
gelgit suyu tidal water n.
gelgit havzası tidal basin n.
onbeş günde bir olan hafif gelgit neap tide n.
onbeş günde bir olan hafif gelgit neap n.
güney pasifik okyanusundaki gelgit süresi age of a tide n.
gelgit düzlüklerinde seyahat eden tekne veya mavna mudscow n.
karşı gelgit counter tide n.
en yüksek gelgit noktası flood n.
geri çekilen gelgit akıntısı outset n.
yüksek gelgit spring n.
alçak gelgit spring n.
yüksek gelgit springtide n.
gelgit hızı strength n.
(akış veya gelgit suyu) hızla akmak flash v.
(akış veya gelgit suyu) şakırdamak flash v.
(gelgit) yükselmek flood v.
kısa gelgit yaşamak prime v.
(gelgit) suların akışı flow v.
on beş günde bir oluşan (gelgit) neap adj.
gelgit üreten tide-producing adj.
Phrases
gelgit sırasında during the tide expr.
gelgit esnasında during the tide expr.
Idioms
gelgit akıllı a sandwich shy of a picnic n.
Trade/Economic
gelgit limanı tidal harbour n.
Technical
gelgit akıntıları ile çalışan değirmen tide mill n.
gelgit sularını topraktan temizleyen değirmen tide mill n.
gelgit havuzu tide pool n.
gelgit kuvveti tarafından hareket ettirilen su değirmeni tidemill n.
gelgit sularını topraktan temizleyen değirmen tidemill n.
nehir veya gelgit akışını sınırlamak ve yönlendirmek üzere inşa edilmiş duvar, set veya dalgakıran training wall n.
nehir veya gelgit akışını sınırlamak ve yönlendirmek üzere inşa edilmiş duvar, set veya dalgakıran training bank n.
atmosferik gelgit atmospheric tide n.
gelgit santralı tidal power plant n.
gelgit ile taşıma tide n.
gelgit işareti tidemark n.
gelgit dalgası tidal wave n.
gelgit sırasında suların çekilmesi ebb tide n.
gelgit teorisi theory of tides n.
gelgit hareketli plakalı elek reciprocating screen n.
gelgit devinimi reciprocating motion n.
gelgit enerjisi tidal energy n.
gelgit akımı tidal flow n.
gelgit gücü tidal power n.
yükselen gelgit flood tide n.
su basmış arazilere tortularını bırakan gelgit nehri suyunun çıkış savağı clow n.
kabaca hesaplamanın temeli kabul edilen ortalama düşük gelgit seviyeleri datums n.
gelgit sırasında limana girmek tide v.
gelgit hareketli recourseful [obsolete] adj.
Construction
gemi havuzunun giriş kısmında bulunan gelgit kanalı guard lock n.
Marine
gelgit sırasında rüzgara karşı seyreden sandal tide boat n.
gelgit sırasında bir yere bağlanmış tekneleri çekerek yürüten ingiliz işçi tidewaiter n.
deniz bitkisinde kırmızı gelgit red tide by diatom n.
dört ana gelgit bileşeni major four tidal components n.
ekinoksal gelgit equinoctial tide n.
en düşük astronomik gelgit seviyesi lowest astronomical tide n.
gelgit etkisindeki limanlar tidal ports n.
gelgit akıntılarının yön değiştirmesi turn of tidal current n.
iki günlük gelgit double day tide n.
ıslah edilmiş gelgit düzlüğü reclaimed tidal flat n.
karışık gelgit mixedtide n.
limanlarda gelgit hareketlerinden dolayı değişen su seviyelerine göre ayarlanabilen yükleme köprüsü link span n.
meteorolojik gelgit aralığı meteorological tidal range n.
meteorolojik gelgit meteorological tide n.
ortalama gelgit aralığı mean tidal range n.
yarı-günlük gelgit semi-diurnall tide n.
yüzer tip gelgit ölçer floating-type tide gage n.
yüksek gelgit spring tide n.
yükselen gelgit floodtide n.
(gemi) demirliyken gelgit veya rüzgar ile sallanmak tend v.
gelgit ile taşımak tide v.
gelgit sırasında demir atmış bir gemiyi yönetmek tend a vessel v.
demir atmışken gelgit ile sallanan tide-rode adj.
gelgit sonucu savrulan (demirlenmiş tekne) tide-rode adj.
Physics
gelgit parçalanması tidal fragmentation n.
Marine Biology
kızıl gelgit redwater n.
gelgit ölçer tide gage n.
gelgit akıntısı tidal current n.
gelgit kuşağı tidal zone n.
gelgit düzeyi tide level n.
bir canlının çok sayıda bulunduğu su altı veya gelgit alanı bed n.
gelgit düzlüklerinde ve tropikal bataklıklarda bulunan bir amfibi balık mudhopper n.
tipik olarak sığ sularda veya gelgit havuzlarında bulunan ince bir deniz balığı rock cook n.
alaska'dan güney kaliforniya'ya kadar gelgit bölgesinde yaygın olarak görülen siyahımsı yeşil bir deniz balığı rock eel (xiphister mucosus) n.
su altında veya gelgit bölgesinde belirli bir organizmanın çok sayıda bulunduğu zemin bed n.
Astronomy
karadelik veya nötron yıldızı gibi devasa ve kompakt astronomik bir cisme doğru düşen cismin gelgit kuvvetleri sebebiyle aşırı uzaması veya genişlemesi noodle effect n.
yerçekimi alanındaki büyük bir gelgit dalgasının neden olduğu dikey ve yatay nesnelerin kuvvetli bir şekilde gerilmesi noodle effect n.
karadelik veya nötron yıldızı gibi devasa ve kompakt astronomik bir cisme doğru düşen cismin gelgit kuvvetleri sebebiyle aşırı uzaması veya genişlemesi spaghettification n.
yerçekimi alanındaki büyük bir gelgit dalgasının neden olduğu dikey ve yatay nesnelerin kuvvetli bir şekilde gerilmesi spaghettification n.
gelgit dağılımı tidal dissipation n.
gelgit yayılımı tidal dissipation n.
kısmi gelgit bozulması olayı partial tidal disruption event n.
kısmi gelgit bozulması olayı partial tidal disruption event (ptde) n.
gelgit bozulması olayı tidal disruption event n.
gelgit kuvveti tidal force n.
gelgit kuyruğu tidal tail n.
galaktik gelgit galactic tide n.
gelgit ısınması tidal heating n.
gelgit gücü tidal force n.
gelgit şoku tidal shock n.
Botanic
orta ve güney amerika'ya özgü, gelgit bataklıklarında yetişen dikdörtgen yapraklı bodur bir palmiye troolie (manicaria saccifera) n.
orta ve güney amerika'ya özgü, gelgit bataklıklarında yetişen dikdörtgen yapraklı bodur bir palmiye troolie palm n.
orta ve güney amerika'ya özgü, gelgit bataklıklarında yetişen dikdörtgen yapraklı bodur bir palmiye bussu n.
orta ve güney amerika'ya özgü, gelgit bataklıklarında yetişen dikdörtgen yapraklı bodur bir palmiye ubussu n.
Environment
siyah gelgit black tide n.
gelgit sonucu taşan bataklık salt [dialect] n.
gelgit olmayan (nehir, dere, sulak alanlar, vb.) nontidal adj.
gelgit nedeniyle ortaya çıkmayan nontidal adj.
Geography
gelgit hareketinin dışa doğru olan kısmı reflux n.
ayın birinci ve üçüncü çeyreğinde gelgit miktarının ortalama altına düştüğü aralık lag of the tide n.
gelgit izi tide n.
gelgit sularının geçtiği arazi tidewater n.
gelgit nehri tidewater river n.
gelgit ırmağı tidewater river n.
gelgit nehri tidewater stream n.
gelgit ırmağı tidewater stream n.
gelgit nehri tidal stream n.
gelgit ırmağı tidal stream n.
gelgit sürtünmesi tidal friction n.
gelgit yükü tidal load n.
gelgit bataklığı tidal marsh n.
gelgit teorisi tidal theory n.
gelgit kuvvetlerinin etkisine dayanan gök cisimlerinin evrimi teorisi tidal theory n.
günümüzdeki okyanuslarda yaşanan gelgit üzerine ortaya atılmış teori tidal theory n.
gelgit saati tidal watch n.
gelgit düzlüğü tideflat n.
gelgit işareti tide line n.
alçalma (gelgit) ebb n.
ayın ilk dördün ve son dördün konumlarında gözlenen gelgit neap tide n.
gelgit düzlüğü tidal flat n.
gelgit genliği tidal amplitude n.
gelgit genliği tide range n.
gelgit elektrik gücü tesisi tidal plant n.
gelgit arazisi tidal flat n.
gelgit ölçeği tide gauge n.
gelgit nişanı tidemark n.
gelgit limanı tidal harbour n.
gelgit saati tidal clock n.
gelgit havuz kapağı tide gate n.
gelgit ölçeği tide-gauge n.
gelgit suyu tidewater n.
gelgit kanalı tide lock n.
gelgit sonucu oluşan orman tidal forest n.
gelgit çekilmesi falling tide n.
gelgit enerjisi tidal energy n.
gelgit havuzu tide lock n.
gelgit ölçeği tide pole n.
gelgit havzası tidal basin n.
gelgit ölçeği tide staff n.
gelgit nehri tidayl river n.
gelgit dalgası tide wave n.
gelgit havuzu tidal dock n.
gelgit adası tidal island n.
gelgit yatağı tideway n.
gelgit akıntısı tidal current n.
gelgit genliği tidal range n.
gelgit havuzu tide pool n.
gelgit izi tidemark n.
gelgit kanalı tideway n.
küçük gelgit neap tide n.
üst gelgit bölgesi supratidal n.
gelgit düzlükleri mudflats n.
gelgit daireler mudflats n.
gelgit düzlükleri mud flats n.
gelgit daireler mud flats n.
gelgit düzlükleri tidal flats n.
gelgit daireler tidal flats n.
gelgit düzlüğü mudflat n.
gelgit dairesi mudflat n.
gelgit düzlüğü mud flat n.
gelgit dairesi mud flat n.
gelgit düzlüğü tidal flat n.
gelgit dairesi tidal flat n.
gelgit sırasında suyun çekilmesi falling tide n.
gelgit sırasında suyun çekilmesi ebbtide n.
gelgit oyuğu egre n.
norveç'in kuzeybatı kıyılarının açıklarında yer alan lofoten adaları'ndaki bir kanalda meydana gelen güçlü bir gelgit akıntısı maelstrom n.
gelgit akımından kaynaklanan yüksek (genellikle tehlikeli) dalga higre [obsolete] n.
gelgit havuzu pool n.
kıyının gelgit sınırları arasında kalan bölümü foreshore n.
sherland ve orkney adaları çevresindeki zıt gelgit dalgalarından kaynaklanan güçlü bir akıntı roost n.
yüksek gelgit king tide n.
akarsuyun veya kıyılarının tuzlu gelgit akıntısı üstünde kalan kısmı fresh n.
küçük ölçekli gelgit evresine girmek neap v.
küçük ölçekli gelgit oluşturmak neap v.
gelgit sonucunda sular altında kalan tideful adj.
gelgit ile ilgili tidal adj.
gelgit altı subtidal adj.
gelgit arası intertidal adj.
Meteorology
gelgit grafiği tide chart n.
gelgit çizelgesi tide chart n.
gelgit takvimi tide dial n.
hızla akan gelgit akımı tide race n.
gelgit akışından etkilenen su tide water n.
gelgit dalgası tidewave n.
gelgit akıntısı tiding n.
gelgit ile taşıma tiding n.
gelgit ile taşınma tiding n.
gelgit bilimi tidology n.
gelgit teorisi tidology n.
gelgit günü tidal day n.
gelgit günü tide day n.
gelgit dönemi tidal epoch n.
dalgasız bir gelgit ile ilgili amphidromic adj.
Geology
gelgit kanalı tidal channel n.
gelgit düzlüğü tidal flat n.
sığ gelgit noktası sublittoral n.
nehir, gelgit ve akımların aşındırıcı etkisiyle oluşan (okyanus dibi) terrigenous adj.
sığ gelgit noktasında yer alan sublittoral adj.
Star Wars
hayalet gelgit nebulası ghost tide nebula n.