uzanan - Turkish English Dictionary
History

uzanan



Meanings of "uzanan" in English Turkish Dictionary : 5 result(s)

Turkish English
General
uzanan recumbent adj.
uzanan reclined adj.
uzanan cumbent adj.
uzanan cubatory adj.
Marine Biology
uzanan protractile adj.

Meanings of "uzanan" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
General
kayalık uçurum dizisi (ırmak boyunca uzanan) palisades n.
güneş kıyısı, güney ispanya'nın akdeniz kıyısında uzanan tatil yöresi costa del sol n.
gümüş kıyı, kuzeyde oporto'dan güneyde costa de lisboa'ya kadar uzanan portekiz sahil şeridi costa de prata n.
yere yatay olarak uzanan bitki trailer n.
meksika körfezi'nden kuzey atlantiğe uzanan sıcak su akıntısı gulf stream n.
bir su kütlesine uzanan sivri kara parçası cape n.
ileri doğru uzanan dar kara parçası panhandle n.
alan (şerit halinde uzanan) swath n.
virginia'dan güney kaliforniya'ya kadar uzanan abd'nin güney bölgesi sunbelt n.
dağ sırtı boyunca uzanan yol veya patika ridgeway n.
fransa'nın güneybatı kıyısında, gironde halicinden ispanya sınırına kadar uzanan kıyı şeridi cote d'argent n.
denize uzanan kara parçası spit n.
kaliforniya'nın santa clara vadisi'nde kuzeyde palo alto'dan güneyde san jose'ye uzanan alana yayılm silicon valley n.
üstü kapalı, üç yanı açık ve evin bir cephesinde boydan boya uzanan balkon veranda n.
batı mısır'dan atlantik okyanusu'na kadar uzanan bölge barbary n.
1950 ve 60'larda popüler olmuş genelde küt saç olarak kullanılan kulak altına kadar uzanan, perçemli bir saç modeli pageboy haircut n.
manhattan'ın doğu-batı yönünde uzanan caddelerine yılda iki kez batan güneşin vurması manhattan solstice n.
manhattan'ın doğu-batı yönünde uzanan caddelerine yılda iki kez batan güneşin vurması manhattanhenge n.
tiyatro sahnesinin bir tarafından diğer tarafına uzanan küçük podyum passerelle n.
uzanan kimse recliner n.
eskiden abd'deki catawba nehri boyunca uzanan topraklarda yaşayan kızılderili halkının üyesi catawba n.
eskiden abd'deki catawba nehri boyunca uzanan topraklarda yaşayan kızılderili halkı catawbas n.
hudson nehri boyunca uzanan asma köprü tappan zee bridge n.
bir kalkan boyunca uzanan yatay şerit trangle n.
her iki taraftan çekilerek açılan enlemesine uzanan perde traveler n.
her iki taraftan çekilerek açılan enlemesine uzanan perde traveler curtain n.
sınır boyunca uzanan toprak parçası march n.
bir tabağın tabanına paralel bir şekilde uzanan, süslü ve kabartılı kenarı marie n.
bir tabağın tabanına paralel bir şekilde uzanan, süslü ve kabartılı kenarı marli n.
ayakkabı üzerindeki burundan başlayıp yanlardan arkaya doğru uzanan delikli kısımlar wing tip n.
ayakkabı üzerindeki burundan başlayıp yanlardan arkaya doğru uzanan delikli kısımlar wingtip n.
avuç içinde akıl çizgisine paralel olarak uzanan ve kişinin duygu dünyasını ifade ettiğine inanılan çizgi mensal line n.
avuç içinde akıl çizgisine paralel olarak uzanan ve kişinin duygu dünyasını ifade ettiğine inanılan çizgi line of heart n.
dize kadar uzanan bir tür deri ayakkabı brogan shoe n.
kadınların abiye kıyafetlerle giydiği, parmakları açıkta bırakan ve genellikle dirsek ve üstüne kadar uzanan eldiven mit n.
alın borusunun tepesinden başlayıp arka aksa doğru uzanan bir çift küçük yan borudan oluşan bir bisiklet kasası mixte n.
uzanan kimse reposer n.
ayak bileğinin üstüne kadar uzanan şoson gaiter n.
pusu sırasında yere uzanan kimse lier n.
pusu sırasında uzanan şey lier n.
at sırtının orta çizgisi boyunca uzanan koyu renkli şerit list n.
fıçı çıtalarının çerçeveye doğru uzanan bölümü chimb n.
fıçı çıtalarının çerçeveye doğru uzanan bölümü chime n.
fıçı çıtalarının çerçeveye doğru uzanan bölümü chine n.
bir şeyin üzerinde uzanan kısım overlier n.
uzanan kimse overreacher n.
nehir boyunca uzanan tahta kaldırım riverwalk n.
(özellikle tokası olmayıp bileğe kadar uzanan) kauçuk şoson india rubber n.
(kilise) dua sandalyeleri arasında uzanan yol pace n.
sdizgin yularları boyunca uzanan sıkıp gevşetme halkası button n.
koloni dönemi amerikan evlerinin ikinci katından uzanan dikey ahşap kenar pendant n.
taşınabilir sunağın ön yüzü boyunca uzanan resim veya heykel predella n.
(iki saban sırası arasında uzanan) toprak sırtı selion n.
(hipodromda) bir dizi ahırın önünde uzanan üst kapalı yürüme yolu shedrow n.
uyluklara veya daha da aşağıya kadar uzanan bol giysi shirt n.
ağaçlı yamaçlar arasında uzanan açık alan slade n.
uçak kanadının bir ucundan diğerine uzanan geçit slot n.
eli her yer uzanan kimse spider n.
kitap kapağına ait dışarı uzanan bölüm square n.
eyerin önünden yukarı doğru uzanan tutamak saddlebow v.
dik uzanan upright adj.
karaya doğru uzanan landward adj.
arasında uzanan stretching between adj.
sonuna kadar uzanan throughgoing adj.
(hanedan armasının) kenarlarına uzanan throughout adj.
birbirine dik uzanan quartering adj.
bedenin orta aksında uzanan mesal adj.
görüş alanının yanal olarak en dış sınırlarına kadar uzanan wraparound adj.
yukarı doğru uzanan high adj.
yukarı uzanan high-reaching adj.
ayak bileğinin üstüne kadar uzanan hightop adj.
ayak bileğine kadar uzanan high-top adj.
ayak bileğinin üstüne uzanan high-top adj.
bilek üstüne uzanan high-top adj.
yüzeye dik olarak uzanan direct [obsolete] adj.
tam görüşte uzanan open [obsolete] adj.
alt çenenin üzerine uzanan overshot adj.
dudağın altında uzanan infralabial adj.
dünyanın altında uzanan inframundane adj.
(armada başı ön pati üzerinde yer alarak) uzanan dormant adj.
kutba doğru uzanan poleward adj.
(hanedan armalarındaki hayvanlar) kafaları zıt yönde duracak şekilde uzanan counter-couchant adj.
(hanedan armalarında) kafaları zıt yönde uzanan countercouchant adj.
tahılları veya lifleri çapraz şekilde uzanan crossgrained adj.
lifleri çapraz şekilde uzanan cross-grained adj.
geriye doğru uzanan postic adj.
bir şeyin dışında uzanan outlying adj.
önünde uzanan preliminary adj.
kıyı boyunca uzanan shory adj.
kolları ve bacakları açık şekilde uzanan spreadeagled adj.
kartal şeklinde uzanan spreadeagled adj.
kare şeklinde uzanan squarewise adj.
-den -e uzanan ranging from prep.
belirli bir alan veya bölge boyunca uzanan wide suf.
Colloquial
kol ve bacaklarını ayırarak uzanan starfished adj.
Idioms
(bir şeye) doğru giden/uzanan zor dönem rocky road (to something) n.
(bir şeye) doğru giden/uzanan zorlu süreç rocky road (to something) n.
-e doğru giden/uzanan zor dönem the rocky road to n.
-e doğru giden/uzanan zorlu süreç the rocky road to n.
Trade/Economic
şimdiki zamana kadar uzanan up-to-date adj.
Politics
(abd'de) 6 mil aralıklarla doğu ve batı yönünde uzanan hayali çizgiler township line n.
Tourism
abd'nin batısına doğru uzanan çeşitli göç yollarına verilen ad overland trail n.
Technical
fırınlı ve kazan boyunca uçtan uca uzanan iki bacaya sahip bir buhar kazanı lancashire boiler n.
ayak parmaklarının etrafındaki kısımdan arka dikişe uzanan kundura yüzü three–quarter vamp n.
ölçüm hattındaki iki noktadan konum düzeltici ayrıntı noktasına uzanan iki ölçümden her biri tie n.
bir siperin dibinde yanlamasına uzanan koruyucu çamur paleti trenchboard n.
matbaa harfinin yazıyüzünden aşağı doğru uzanan bölümü bevel n.
diğer kütüklerin oturması için çukurluk bırakılmış enine uzanan bir kütük saddle n.
uçak gövdesinde bir uçtan diğer uca uzanan yapı longitudinal n.
pruvadan kıç bölümüne kadar uzanan, gemi yelken direği ile yürütülürken üzerinde yürünen bir bölüm running boards n.
teknenin alçak güvertesinin kenarları boyunca uzanan çıkıntılı çerçeve combing n.
üzerindeki türbinden çıkış kanalına uzanan hava geçirmez su akış borusu draught tube n.
çapraz olarak uzanan transcurrent adj.
enine uzanan transverse adj.
Telecom
dışa doğru düz çizgi halinde uzanan iki eşit çubuktan oluşan anten dipolar n.
giriş teline bağlanma noktasından zıt yönlere doğru uzanan iki eş çubuktan oluşan verici anteni dipole n.
giriş teline bağlanma noktasından zıt yönlere doğru uzanan iki eş çubuktan oluşan alıcı anteni dipole n.
Radio
yüksek ve dik uzanan anten mast n.
Textile
(eski) bileğe kadar uzanan bir tür kıyafet talar n.
1500'lü ve 1600'lü yıllarda avrupa'da erkekler tarafından giyilen, belden uyluk kemiğinin ortalarına kadar uzanan kısa balon biçimli pantolon trunk hose n.
kasıktan omuzlara kadar v şeklinde uzanan ince bir parçadan meydana gelen erkek mayosu mankini n.
belden ayağa kadar uzanan ve vücudu saran tek parça erkek giysisi mantyhose n.
genellikle kolsuz olup ayak bileklerine kadar uzanan günlük kıyafet maxi dress n.
ayak bileğine kadar uzanan uzun ceket maxicoat n.
genellikle kolsuz olup ayak bileklerin kadar uzanan günlük kıyafet maxidress n.
ayak bileklerine kadar uzanan uzun etek maxiskirt n.
orta çağ'da özellikle yahudi erkeklerinin giydiği ayak bileğine kadar uzanan bir ceket gabardine n.
omuz başlarına kadar uzanan yaka tipi bateau neck n.
omuz başlarına kadar uzanan yaka tipi bateau neckline n.
(etek) giysinin boyuna uzanan kloş kısmı gore n.
(16. yüzyılda erkeklerin giydiği) bel bölgesine uzanan dolgulu bir tür karın yastığı peascod n.
(16. yüzyılda erkeklerin giydiği) bel bölgesine uzanan dolgulu bir tür karın yastığı peasecod n.
dokuma tezgahında boyuna uzanan ipleri kesen enine ipler filling n.
yere kadar uzanan (elbise) floor-length adj.
kalçaya kadar uzanan thigh-high adj.
kalçaya kadar uzanan longline adj.
Architecture
bina girişindeki araba yoluna uzanan, araçlardan gelenler için sığınak olması amaçlanan üstü kapalı cephe çıkıntısı carriage porch n.
şöminenin üzerinden uzanan kiriş trimmer n.
nil boyunca uzanan, asuan şehrine yakın bir baraj aswan n.
nil boyunca uzanan, asuan şehrine yakın bir baraj aswan high dam n.
nil boyunca uzanan, asuan şehrine yakın bir baraj high dam n.
nil boyunca uzanan, asuan şehrine yakın bir baraj aswan dam n.
duvar boyunca uzanan çıkıntılı süslü şerit veya silme belt n.
duvar boyunca uzanan çıkıntılı süslü şerit veya silme beltcourse n.
duvar boyunca uzanan çıkıntılı süslü şerit veya silme belt course n.
duvar boyunca uzanan çıkıntılı süslü şerit veya silme cordon n.
koloni dönemi amerikan evinin ikinci katından uzanan dikey ahşap kenar pendent n.
kalkan duvarının önündeki beşikçatının çıkıntılı kenarı boyunca uzanan süslü ahşap pargeboard n.
ön cephede birden fazla kata uzanan (sütun ve duvar ayakları) colossal adj.
ön cephede birden fazla kata uzanan (sütun ve duvar ayakları) giant adj.
iki veya daha fazla panel boyunca uzanan (kiriş, ayak açıklığı veya çatı bağlaması) continuous adj.
Construction
(buharlı gemilerde) genellikle güverte üzerinde baş ve kıç boyunca uzanan kafes kiriş çerçeve hogback n.
düz veya v tabanlı teknelerin tabanı ile yanlarının birleşme yerinde sintine boyunca uzanan bir boylamsal bir eleman chine n.
baş bodoslamadan aynalığa veya kıç bodoslamaya kadar uzanan çerçeve içerisinden geçen gemi yapı elemanı clamp strake n.
ahşap gemilerde omurga üzerinde uzanan tahtalar ground timbers n.
duvarın bir tarafından diğerine uzanan büyük taş parpane n.
duvarın bir tarafından diğerine uzanan büyük taş parpent n.
duvarın bir tarafından diğerine uzanan büyük taş parpoint n.
duvarın bir tarafından diğerine uzanan büyük taş parpend n.
ahşap geminin tüm uzunluğu boyunca uzanan bir tür yapı elemanı shelf n.
Furniture
masanın üç tarafına uzanan kanepe triclinium n.
masa, sandalye gibi mobilyaların bacakları arasında uzanan raylı veya oymalı panel apron n.
Automotive
aracın yan pencerelerinin hemen altında uzanan yatay çizgi beltline n.
Transportation
at arabasının önünden arkasına uzanan ve arabayı destekleyip yay görevi gören deri bantlardan her biri thorough brace n.
at arabasının önünden arkasına uzanan ve arabayı destekleyip yay görevi gören deri bantlardan her biri thoroughbrace n.
at arabasının önünden arkasına uzanan ve arabayı destekleyip yay görevi gören deri bantlardan her biri thorough-brace n.
Railway
ana hatları chicago'dan new york'a uzanan demiryolu sistemlerinin her biri trunk line n.
vagon tekeri merkezi yüksekliğindeki kiriş boyunca uzanan yatay kalas hub plank n.
Aeronautic
havaalanı terminal binasından uçak durağına doğru uzanan çıkıntı yapı pier n.
hava aracının balans kontrolü yüzeyinin menteşe noktasının önüne uzanan bölümü overhang n.
zeplinin enine uzanan bitişik iki elemanı arasındaki uzunlamasına kısım bay n.
Marine
abd'nin kuzeyinden brezilya'ya kadar uzanan kıyı sularında bulunan bir balık florida pompano (trachinotus carolinus) n.
yelkenlinin kıç tarafında yer alan enine uzanan bir parça üzerinde hareket eden kayar platform traveler n.
yelkenlinin kıç tarafında yer alan enine uzanan bir parça üzerinde hareket eden kayar platform traveler iron n.
yelkenlinin kıç tarafında yer alan enine uzanan bir parça üzerinde hareket eden kayar platform horse n.
teknede pruvadan kıça kadar uzanan dışbükey güverte turtleback n.
teknede pruvadan kıça kadar uzanan dışbükey güverte turtle deck n.
gemide tabandan kenarlara uzanan kısım turn of the bilge n.
geminin kıç tarafından uzanan yanaşma halatı after line n.
geminin baş tarafına uzanan sabit seren jib boom n.
gemi pruvasını çekmek için her pruvadan uzanan bumba bumpkin n.
ana destek blokları için kıç omuzluğundan uzanan bumba bumpkin n.
mizana direğini uzatmak için geminin kıç tarafından uzanan küçük payanda bumpkin n.
gemi pruvasını çekmek için her pruvadan uzanan bumba bumkin n.
ana destek blokları için kıç omuzluğundan uzanan bumba bumkin n.
mizana direğini uzatmak için geminin kıç tarafından uzanan küçük payanda bumkin n.
gemi pruvasını çekmek için her pruvadan uzanan bumba tack bumpkin n.
ana destek blokları için kıç omuzluğundan uzanan bumba brace bumpkin n.
(buharlı gemilerde) genellikle güverte üzerinde baş ve kıç boyunca uzanan kafes kiriş çerçeve hogframe n.
(buharlı gemilerde) genellikle güverte üzerinde baş ve kıç boyunca uzanan kafes kiriş çerçeve hogging frame n.
(buharlı gemilerde) genellikle güverte üzerinde baş ve kıç boyunca uzanan kafes kiriş çerçeve hog's-back n.
(cıvadra boyu uzanan) can halatı çifti ridge rope n.
geminin baş tarafına uzanan sabit serenin uzantısı flying-jib boom n.
üzerinde su üzerine uzanan boru takılmış su altı aracı snorter n.
gövdenin ortasından kıça doğru uzanan hafif kavisli yüzeylere sahip (karina) slack adj.
Mining
neredeyse yatay olarak uzanan veya çok hafif bir eğimi olan cevher katmanı manto n.
neredeyse yatay olarak uzanan veya çok hafif bir eğimi olan cevher katmanı blanket deposit n.
kömürün yarılma yüzeyine paralel olarak uzanan yüzü bord n.
Medical
enine uzanan düz karın kasının miyokütanöz flepleri tram flap (transverse rectus abdominis myocutaneous flap) n.
dudaklarımızdan burnumuza doğru uzanan kıvrım philtrum n.
posterior fossaya uzanan kolesteatom cholesteatoma extending to the posterior fossa n.
sacrum ve coccyx arasında uzanan öndeki veya arkadaki kastan herbiri sacrococcygeus n.
yılanvari kıvrımlarla bir taraftan diğer tarafa uzanan oluşum serpiginous n.
her iki yarım kürenin yan yüzeyinde yukarı doğru uzanan beyin fisürü rolando's fissure n.
her iki yarım kürenin yan yüzeyinde yukarı doğru uzanan beyin fisürü central sulcus n.
her iki yarım kürenin yan yüzeyinde yukarı doğru uzanan beyin fisürü fissure of rolando n.
her iki yarım kürenin yan yüzeyinde yukarı doğru uzanan beyin fisürü sulcus centralis n.
nazal orifisden vokal kordlara kadar uzanan extending from nasal orifice to the vocal cords adj.
pulmoner artere doğru uzanan going towards the main pulmonary artery adj.
portal venden vena kavaya uzanan portacaval adj.
portal venden vena kavaya uzanan portocaval adj.
Anatomy
uterustan vajinaya uzanan iğbiçimli kanal canalis cervicis uteri n.
uterustan vajinaya uzanan iğbiçimli kanal cervical canal n.
rahimden vajinaya uzanan kanal cervical canal n.
üst kol kemiğinden lateral epikondile doğru uzanan, elin arkasındaki deriye ve kol-bacak kaslarına giden sinir nervus radialis n.
temporal fossadan çene kemiğinin koronoid çıkıntısına uzanan kas temporal muscle n.
temporal fossadan çene kemiğinin koronoid çıkıntısına uzanan kas temporalis n.
temporal fossadan çene kemiğinin koronoid çıkıntısına uzanan kas temporalis muscle n.
topuktan baldıra uzanan uzun tendon tendon of achilles n.
omurun iki yanından uzanan çıkıntı transverse process n.
diyaframın sol tarafına uzanan bir düz kas bandı treitz's muscle n.
kuyruk sokumundan rektumun arka duvarına uzanan düz kas bandı treitz's muscle n.
diyaframın sol tarafına uzanan bir düz kas bandı treitz's ligament n.
kuyruk sokumundan rektumun arka duvarına uzanan düz kas bandı rectococcygeus n.
mandibula tabanından ağız ve üst dudağa uzanan üçgen biçimli düz kas triangularis n.
farinksin yumuşak damağın üzerinde uzanan bölümü nasopharynx n.
önkoldan bileğe kadar uzanan bir kas anconeous muscle n.
önkoldan bileğe kadar uzanan bir kas musculus anconeus n.
dış dudaklardan pudendal vene kadar uzanan toplardamar anterior labial veins n.
dış dudaklardan pudendal vene kadar uzanan toplardamar venae labiales anteriores n.
kol ana atardamarının koltuk altına uzanan kısmı arteria axillaris n.
brakiyal arterin dirsek altından başlayıp bilek çevresine ve avuç içine doğru uzanan kolu arteria radialis n.
kalbin sol ventrikülünden uzanan aort ascending aorta n.
ön alt iliyak omurgadan küçük trokanter ve intertrokanterik hatta uzanan bir fibröz doku bandı y ligament n.
ön alt iliyak omurgadan küçük trokanter ve intertrokanterik hatta uzanan bir fibröz doku bandı iliofemoral ligament n.
rahimde vajinaya uzanan kanal ile fallop tüpleri arasındaki boşluk uterine cavity n.
beynin üçüncü ventrikülünde yer alan, büyük ve enine uzanan komissür medicommissure n.
femur gövdesinin arka kısmında yukarıdan aşağıya doğru uzanan çizgi linea aspera n.
boyun omurgalarından ikinci kaburgaya kadar uzanan dört çift kasa verilen ad musculus scalenus n.
temporal fossadan mandibulanın koronoid çıkıntısına kadar uzanan kas musculus temporalis n.
ayaktan kasıklara kadar uzanan, vücuttaki en uzun damar great saphenous vein n.
koku soğancığından çıkıp lifleri beyin tabanına girecek şekilde arkaya doğru uzanan uzun, dar ve üçgen formlu, beyaz renkli bir doku bandı olfactory tract n.
kasık bölgesinde uzanan kanal inguinal canal n.
sfenoid kemik kenarından aşağı doğru uzanan bir çıkıntı pterygoid process n.
dudağın iç kısmından damağa doğru uzanan zar kıvrımı frenulum n.
uzuvları ön kısma uzanan haemapodous adj.
kürek kemiğinin üst kısmında başlayıp dil kemiğine uzanan kasa dair omohyoid adj.
omurganın altında uzanan infraspinal adj.
omurganın altında uzanan infraspinate adj.
fibula yönünde uzanan fibular adj.
alt çeneye uzanan supramaxillary adj.
kulak kolumellasının üzengiye uzanan bölümüne ait veya ilgili suprastapedial adj.
kulak kolumellasının üzengiye uzanan bölümünü gösteren suprastapedial adj.
Pharmaceutics
yatıştırıcılardan antipsikotik ilaçlara kadar uzanan geniş bir ilaç sınıfı tranquilizers n.
Math
(belirli bir noktaya uzanan küme) doğrudan alan içinde kalan starlike adj.
Physics
(kutuplar arasında uzanan) manyetik alan olan poloidal adj.
Chemistry
uzun yatay eksene paralel uzanan kristalli pinakoid macropinacoid n.
uzun yatay eksene paralel uzanan kristalli bir pinakoid macropinakoid n.
ana eksene paralel uzanan axial adj.
Biology
bazı mantarlarda şapkanın ortasından dışarı uzanan tümsek oluşumu umbonation n.
bakterilerde bulunan, hücre zarından iç kısma doğru uzanan ve solunum enzimleri içeren helezonik bir yapı mesosome n.
gövdelerinden dışarı uzanan uzun çıkıntıları bulunan ve antijenleri içeri alıp t hücrelerine tanıtarak bağışıklık sisteminde önemli rol oynayan akyuvar dendritic cell n.
(ıstakoz benzeri) kabukluların gözlerinin arasından ileri doğru uzanan çıkıntı rostrum n.
(çift kabuklu yumuşakçalarda) arkaya doğru uzanan hortum syphon n.
dorsal yüzeyden ventral yüzeye uzanan dorsiventral adj.
tek düzlemde uzanan planate adj.
dışa uzanan porrect adj.
Marine Biology
nova scotia'dan batı hint adaları ve meksika körfezi'ne kadar uzanan bölgede bulunan bir balık new world opah (lampris guttatus) n.
güney amerika’dan abd'nin maine eyaletine kadar uzanan, atlantik kıyı sularında bulunan, tava balığı olarak da bilinen bir balık northern porgy (stenotomus chrysops) n.
güney amerika’dan abd'nin maine eyaletine kadar uzanan, atlantik kıyı sularında bulunan, tava balığı olarak da bilinen bir balık northern scup n.
güney amerika’dan abd'nin maine eyaletine kadar uzanan, atlantik kıyı sularında bulunan, tava balığı olarak da bilinen bir balık scup n.
asya, afrika ve güney amerika'ya kadar uzanan bölgede yaşayan bir tür tatlı su balığının genel adı cichlid n.
balığın her iki yanında ve deri içinde uzanan sudaki titreşimleri sinir sistemine ileten duyu organı lateral line n.
alaska'dan güney kaliforniya'ya uzanan pasifik sahillerinde yaşayan uzun ve büyük bir sofralık balık black cod n.
alaska'dan güney kaliforniya'ya uzanan pasifik sahillerinde yaşayan uzun ve büyük bir sofralık balık blue cod n.
alaska'dan güney kaliforniya'ya uzanan pasifik sahillerinde yaşayan uzun ve büyük bir sofralık balık anoplopoma fimbria n.
florida'dan brezilya'ya kadar uzanan sularda yaşayan, kırmızı ağızlı hırıltı çıkaran inci grisi bir balık margate n.
florida'dan brezilya'ya kadar uzanan sularda yaşayan, kırmızı ağızlı hırıltı çıkaran inci grisi bir balık margate fish n.
florida'dan brezilya'ya kadar uzanan sularda yaşayan, kırmızı ağızlı hırıltı çıkaran inci grisi bir balık haemulon album n.
florida'dan brezilya'ya kadar uzanan sularda yaşayan, kırmızı ağızlı hırıltı çıkaran inci grisi bir balık margaret grunt n.
florida'dan brezilya'ya kadar uzanan sularda yaşayan, kırmızı ağızlı hırıltı çıkaran inci grisi bir balık margot fish n.
mercan familyası hayvanlarının sindirim boşluklarının duvarından içeri doğru uzanan kaslı radyal bölümlerden her biri mesentery n.
kaliforniya'dan aşağı kaliforniya'ya uzanan sahilde görülen, girella cinsi bir balık rudder fish n.
kaliforniya'dan aşağı kaliforniya'ya uzanan sahilde görülen, girella cinsi bir balık rudderfish n.
mercanın iç septal kenarı boyunca uzanan dikey katman palule n.
mercanın iç septal kenarı boyunca uzanan dikey katman palulus n.
anthozoa sınıfına mensup deniz selenterelerinin sindirim boşluklarının duvarından içeri uzanan kaslı radyal bölümlerden her biri sarcoseptum n.
gözleri sağda olup sırt yüzgeci kafasına kadar uzanan pisi balıklarını içeren bir familya pleuronectidae n.
üst ve alt bölümleri tıpatıp veya çok benzer olup omurgası uca kadar uzanan ve yukarı doğru kıvrılmayan (kuyruk yüzgeci) diphycercal adj.
kuyruk yüzgecinin üst ve alt bölümleri tıpatıp veya çok benzer olup omurgası uca kadar uzanan ve yukarı doğru kıvrılmayan diphycercal adj.
Astronomy
gök cisminde ufka paralel uzanan küçük çember almacantar n.
1800 yıl öncesinden bugüne uzanan mars jeolojik dönemi amazonian epoch n.
yörüngesi dünya'dan mars yörüngesine kadar uzanan asteroit amor n.
yörüngesi dünya'dan mars yörüngesine kadar uzanan asteroitler amors n.
Zoology
kanada'nın yeni iskoçya eyaletinden abd'nin florida eyaletine uzanan kıyı boyunca görülen bir balık northern sea robin (prionotus carolinus) n.
kordalıların embriyo evresinde sırt tarafında baştan kuyruğa kadar uzanan çubuk şeklinde yapı notochord n.
güney meksika'dan ve panama'ya uzanan coğrafyada yaşayan, halka kuyruklu kediden daha uzun kuyruğu ve daha büyük cüssesi olan rakun benzeri hepçil bir memeli cacomistle (bassariscus sumichrasti) n.
uzuvları ön kısma uzanan hayvan haemapod n.
kuzey karolina'dan florida'ya uzanan kıyı bölgesindeki bataklık arazilerde yaşayan bir tavşan marsh hare n.
kuzey karolina'dan florida'ya uzanan kıyı bölgesindeki bataklık arazilerde yaşayan bir tavşan swamp rabbit n.
kuzey karolina'dan florida'ya uzanan kıyı bölgesindeki bataklık arazilerde yaşayan bir tavşan sylvilagus palustris n.
güney meksika'dan ve panama'ya uzanan coğrafyada yaşayan rakun benzeri hepçil bir memeli cacomistle (bassariscus sumichrasti) n.
güney meksika'dan ve panama'ya uzanan coğrafyada yaşayan rakun benzeri hepçil bir memeli cacomixl (bassariscus sumichrasti) n.
güney meksika'dan ve panama'ya uzanan coğrafyada yaşayan rakun benzeri hepçil bir memeli cacomixl (jentinkia sumichrasti) n.
güney meksika'dan ve panama'ya uzanan coğrafyada yaşayan rakun benzeri hepçil bir memeli cacomixle (bassariscus sumichrasti) n.
güney meksika'dan ve panama'ya uzanan coğrafyada yaşayan rakun benzeri hepçil bir memeli cacomixle (jentinkia sumichrasti) n.
balıklarda karın duvarına kadar uzanan kaburga veya uzun kılçık pleural n.
çift kabuklu yumuşakçalarda geriye doğru uzanan sifon çifti siphon n.
baştan kuyruğa uzanan cephalocercal adj.
(bazı çift kabuklularda) ağız kısmının hem önünde hem arkasına doğru uzanan amphidetic adj.
burnundan alnına uzanan beyaz lekesi olan (hayvan) white-faced adj.
baştan kuyruğa kadar uzanan longitudinal adj.
önden arkaya doğru uzanan longitudinal adj.
gövdenin uzun ekseni boyunca uzanan longitudinal adj.
Botanic
çiçek rengi beyazdan pembeye uzanan, kuzey amerika'ya özgü bir yabani soğan lady's leek (allium cernuum) n.
çiçek rengi beyazdan pembeye uzanan, kuzey amerika'ya özgü bir yabani soğan nodding onion n.
çiçek rengi beyazdan pembeye uzanan, kuzey amerika'ya özgü bir yabani soğan nodding wild onion n.
liçi fıstığına benzeyen, tatlı yenebilir meyveleri için yetiştirilen, avustralya'dan güneydoğu asya'ya kadar uzanan bölgeye özgü bir ağaç longan (nephelium longana) n.
liçi fıstığına benzeyen, tatlı yenebilir meyveleri için yetiştirilen, avustralya'dan güneydoğu asya'ya kadar uzanan bölgeye özgü bir ağaç dimocarpus longan n.
liçi fıstığına benzeyen, tatlı yenebilir meyveleri için yetiştirilen, avustralya'dan güneydoğu asya'ya kadar uzanan bölgeye özgü bir ağaç euphorbia litchi n.
liçi fıstığına benzeyen, tatlı yenebilir meyveleri için yetiştirilen, avustralya'dan güneydoğu asya'ya kadar uzanan bölgeye özgü bir ağaç longanberry n.
liçi fıstığına benzeyen, tatlı yenebilir meyveleri için yetiştirilen, avustralya'dan güneydoğu asya'ya kadar uzanan bölgeye özgü bir ağaç lungen n.
damarlı yapısı olan ve sap boyunca uzanan bitki tomurcuğu trace bud n.
çenetlere dik uzanan tohum zarı transverse partition n.
abd'nin orta kesimlerinden güney amerika'ya kadar uzanan bölgede yetişen, gümüşi yaprakları ve mor-mavi-beyaz çiçekleri olan otsu bir itüzümü trompillo (solanum elaeagnifolium) n.
abd'nin orta kesimlerinden güney amerika'ya kadar uzanan bölgede yetişen, gümüşi yaprakları ve mor-mavi-beyaz çiçekleri olan otsu bir itüzümü white horse nettle n.
abd'nin orta kesimlerinden güney amerika'ya kadar uzanan bölgede yetişen, gümüşi yaprakları ve mor-mavi-beyaz çiçekleri olan otsu bir itüzümü silver-leaved nightshade n.
abd'nin orta kesimlerinden güney amerika'ya kadar uzanan bölgede yetişen, gümüşi yaprakları ve mor-mavi-beyaz çiçekleri olan otsu bir itüzümü silver-leaved nettle n.
abd'nin orta kesimlerinden güney amerika'ya kadar uzanan bölgede yetişen, gümüşi yaprakları ve mor-mavi-beyaz çiçekleri olan otsu bir itüzümü silverleaf nightshade n.
abd'nin orta kesimlerinden güney amerika'ya kadar uzanan bölgede yetişen, gümüşi yaprakları ve mor-mavi-beyaz çiçekleri olan otsu bir itüzümü purple nightshade n.
abd'nin orta kesimlerinden güney amerika'ya kadar uzanan bölgede yetişen, gümüşi yaprakları ve mor-mavi-beyaz çiçekleri olan otsu bir itüzümü prairie berry n.
bazı mantarlarda şapkanın ortasından dışarı uzanan tümsek umbo n.
tennessee'den kansas'a ve teksas'a uzanan bölgede yetişen çok yıllık bir bitki poison camas (zigadenus nuttalli) n.
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı oregon grape (mahonia aquifolium) n.
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı oregon grape (mahonia nervosa) n.
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı holly-leaved barberry (mahonia aquifolium) n.
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı holly-leaves barberry (mahonia aquifolium) n.
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı hollyleaf barberry (mahonia aquifolium) n.
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı mountain grape (mahonia aquifolium) n.
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı mahonia aquifolium n.
kuzeyde ingiliz kolumbiyası ve ontario, güneyde kaliforniya ve colorado'ya uzanan bir coğrafyada yetişen ufak mavi ve beyaz çiçekli küçük bir bitki maiden blue-eyed mary (collinsia parviflora) n.
kuzeyde ingiliz kolumbiyası ve ontario, güneyde kaliforniya ve colorado'ya uzanan bir coğrafyada yetişen ufak mavi ve beyaz çiçekli küçük bir bitki small-flowered blue-eyed mary (collinsia parviflora) n.
genellikle kıyı bölgelerinde yetişen, akdeniz'den afganistan'a kadar uzanan geniş bir coğrafyada görülen bir bitki cinsi malcolmia n.
genellikle kıyı bölgelerinde yetişen, akdeniz'den afganistan'a kadar uzanan geniş bir coğrafyada görülen bir bitki cinsi genus malcolmia n.
malezya'dan güney çin'e uzanan coğrafyada yetişen, manolyagiller familyasına mensup çiçekli bir ağaç cinsi manglietia n.
malezya'dan güney çin'e uzanan coğrafyada yetişen, manolyagiller familyasına mensup çiçekli bir ağaç cinsi genus manglietia n.
güney kaliforniya'dan güney kolorado ve meksika'ya kadar uzanan coğrafyada yetişen, akşamları açan boru şeklinde canlı ve koyu pembe çiçekleri olan yabani bir çiçek maravilla n.
güney kaliforniya'dan güney kolorado ve meksika'ya kadar uzanan coğrafyada yetişen, akşamları açan boru şeklinde canlı ve koyu pembe çiçekleri olan yabani bir çiçek colorado four o'clock n.
güney kaliforniya'dan güney kolorado ve meksika'ya kadar uzanan coğrafyada yetişen, akşamları açan boru şeklinde canlı ve koyu pembe çiçekleri olan yabani bir çiçek desert four o'clock n.
güney kaliforniya'dan güney kolorado ve meksika'ya kadar uzanan coğrafyada yetişen, akşamları açan boru şeklinde canlı ve koyu pembe çiçekleri olan yabani bir çiçek mirabilis multiflora n.
kuzey ve orta avrupa ile doğu sibirya'dan kore ve japonya'ya uzanan bölgede yetişen bir bataklık çalısı marsh tea (ledum palustre) n.
kuzey ve orta avrupa ile doğu sibirya'dan kore ve japonya'ya uzanan bölgede yetişen bir bataklık çalısı ledum palustre n.
kuzey ve orta avrupa ile doğu sibirya'dan kore ve japonya'ya uzanan bölgede yetişen bir bataklık çalısı wild rosemary (ledum palustre) n.
bazı damarlı bitkilerin vasküler dokusu boyunca radyal olarak uzanan herhangi iletim dokusu katmanı medullary ray n.
güney abd'den peru'ya uzanan bölgede yetişen gösterişli bir ponsetiye poinsettia heterophylla n.
kolorado'nun güneyindeki dağlardan arizona ve meksika'ya uzanan coğrafyada yetişen, eflatun-pembe çiçekleri akşamları açılan yapraklarla kaplı yabani bir çiçek mountain four o'clock (mirabilis oblongifolia) n.
kolorado'nun güney kesimindeki dağlardan arizona ve meksika'ya kadar uzanan coğrafyada yetişen, eflatun-pembe çiçekleri akşamları ve günün serin vakitlerinde açan bir bitki mountain four o'clock (mirabilis oblongifolia) n.
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı mountain grape n.
alaska'dan kuzey kaliforniya ve wyoming'e kadar uzanan coğrafyada yetişen, beyaz ve mor çiçekli bir bitki mountain lady's slipper (cypripedium montanum) n.
oregon'dan kaliforniya'ya uzanan bölgedeki dağlık arazilerde yetişen, pembe çiçekli ve yapraksı saplı yeri saran bir bitki mountain pride (penstemon newberryi) n.
himalayalar'ın batısından çin'e uzanan bölgede yetişen küçük çalıları içeren bir cins leycesteria n.
himalayalar'ın batısından çin'e uzanan bölgede yetişen küçük çalıları içeren bir cins genus leycesteria n.
abd'den antiller'e ve doğu asya'dan himalayalar'a kadar uzanan geniş bir coğrafyada yetişen çalı veya küçük ağaçları içeren bir cins lyonia n.
abd'den antiller'e ve doğu asya'dan himalayalar'a kadar uzanan geniş bir coğrafyada yetişen çalı veya küçük ağaçları içeren bir cins genus lyonia n.
güneydoğu kaliforniya'dan güneybatı utah'a ve batı arizona'dan kuzeybatı meksika'ya uzanan coğrafyadaki kumlu çöllerde yetişen, sarı çiçekli ve tüylü bir bitki desert sunflower n.
güneydoğu kaliforniya'dan güneybatı utah'a ve batı arizona'dan kuzeybatı meksika'ya uzanan coğrafyadaki kumlu çöllerde yetişen, sarı çiçekli ve tüylü bir bitki gerea canescens n.
güneydoğu avrupa'dan çin'e uzanan geniş bir coğrafyaya özgü yaprak döken dikenli bir çalı common matrimony vine n.
güneydoğu avrupa'dan çin'e uzanan geniş bir coğrafyaya özgü yaprak döken dikenli bir çalı duke of argyll's tea tree n.
florida ve batı hint adaları'ndan orta ve güney amerika'ya uzanan coğrafyaya özgü bir karasal eğreltiotu cinsi goniopteris n.
florida ve batı hint adaları'ndan orta ve güney amerika'ya uzanan coğrafyaya özgü bir karasal eğreltiotu cinsi genus goniopteris n.
madagaskar'dan tropik asya ve yeni gine'ye uzanan coğrafyaya özgü epifitik eğrelti otlarını içeren bir cins drymoglossum n.
madagaskar'dan tropik asya ve yeni gine'ye uzanan coğrafyaya özgü epifitik eğrelti otlarını içeren bir cins genus drymoglossum n.
sumatra ve filipinler'in yağmur ormanlarından kuzey queensland'e kadar uzanan herdem yeşil tropikal bir ağaç podocarpus amara n.
sumatra ve filipinler'in yağmur ormanlarından kuzey queensland'e kadar uzanan herdem yeşil tropikal bir ağaç prumnopitys amara n.
sumatra ve filipinler'in yağmur ormanlarından kuzey queensland'e kadar uzanan herdem yeşil tropikal bir ağaç sundacarpus amara n.
neredeyse bitki köküne veya yaprağın orta damarına uzanan üç tüysü daldan oluşan tripinnatisect adj.
yaprağın dışına uzanan (damarlar) excurrent adj.
tepeden uzanan excurrent adj.
(yaprak) boylamasına uzanan iki ana damarı olan bicostate adj.
bir yaprağın ucuna paralel ve yakın şekilde uzanan marginal adj.
(bazı yapraklar) girintileri merkezin yarısına kadar uzanan cleft adj.
öne uzanan porrect adj.
tabana veya orta damara uzanan kesilerle farklı parçalara ayrılmış (yaprak) divided adj.
dipten başlayıp merkezden çevreye doğru uzanan çok sayıda siniri olan (yaprak) flabellinerved adj.
Social Sciences
nil nehri ve doğu afrika bozkırlarına uzanan coğrafyadaki afrika kabilelerinden olan kimse nilot n.
Literature
at arabasında atların arasında yatay şekilde uzanan ahşap çubuk beam n.
Linguistics
afrika'nın iç kesimlerinde, nijerya'dan kenya'ya uzanan coğrafyada konuşulan, sahra altı afrika dil ailesine mensup dil ailesi nilo-saharan n.
afrika'nın iç kesimlerinde, nijerya'dan kenya'ya uzanan coğrafyada konuşulan, sahra altı afrika dil ailesine mensup dil ailesi nilo-saharan language n.
sonsuzluğa uzanan infinite adj.
History
slovenya'nın ortasından kuzey kısmına uzanan dağlık tarihi bölge carniola n.
(ingres, matisse'e ait) uzanan cariyeyi tasvir eden geleneksel resim odalisque n.
missouri'den new mexico'ya uzanan ilk tren yolu santa fe trail n.
kullanımı 13. yüzyıla kadar uzanan çeşitli altın ispanyol sikkelerine verilen ad dobla n.
(15. yüzyıldan günümüze uzanan) ispanyol ticaret gemisi filosu flota n.
az veya çok uzak geçmişten günümüze uzanan bir döneme ilişkin modern adj.
az veya çok uzak geçmişten günümüze uzanan bir döneme ait modern adj.
az veya çok uzak geçmişten günümüze uzanan bir dönemin özelliğini taşıyan modern adj.
Religious
yakup'un rüyasındaki yerden cennete uzanan merdiven jacobs ladder n.
sözlerin ötesine uzanan ilham verbal inspiration n.
reuben kabilesine ait lut gölü'nün kuzeydoğusuna uzanan bölge reuben n.
Environment
erozyona karşı koruma sağlaması için kıyı şeridi boyunca uzanan yapı apron n.
(ekolojide) çıplak toprak aşamasından klimaks toplum aşamasına uzanan birincil gelişim evresi prisere n.
Geography
güney doğu new york, batı massachusetts ve güney batı vermont boyunca uzanan ve apalaş dağlarının uzantısı olan dağ silsilesi taconic mountains n.
lake district'te dik ve sivri kayalık boyunca uzanan eğimli kaya tabakası rake n.
florida'nın doğu sahilinde atlantik okyanusuna uzanan birçok adadan oluşan çıkıntı cape kennedy n.
new mexico-colorado sınırında, sangre de cristo dağları'ndan doğuya doğru uzanan sırt raton n.
hindistan'ın kuzeyinde doğan ve batı pakistan'a uzanan bir nehir chenab n.
yeni zelanda'nın güney pasifik okyanusu'na uzanan en kuzey noktası north cape n.
atlantik ve pasifik okyanusları arasında yer alan, avrupa ve asya'nın arktik kıyıları boyunca uzanan gemicilik yolu northeast passage n.
apalaş dağları'nın vermont'un yeşil dağları'ndan başlayıp kanada'nın gaspé yarımadası'na kadar uzanan kısmı notre dame mountains n.
nil nehri'nin doğusunda kızıldeniz'e uzanan bir çöl bölgesi nubian desert n.
haritanın üzerinde uzanan paralel ve meridyen gibi çizgiler neatlines n.
güney afrika'da beş boylam boyunca uzanan geniş bir plato the great karroo n.
güney afrika'da beş boylam boyunca uzanan geniş bir plato the great karoo n.
orta asya'da tacikistan'dan kırgızistan, afganistan, pakistan ve batı çin'e kadar uzanan dağ silsilesi the pamirs n.
orta asya'da tacikistan'dan kırgızistan, afganistan, pakistan ve batı çin'e kadar uzanan dağ silsilesi pamir mountains n.
denize kadar uzanan ve genellikle buzdağlarına bölünen buzul tidewater glacier n.
ingiltere'nin kuzeybatısındaki plymouth kentinde denize doğru uzanan dağlık bir kara parçası tintagel head n.
içine gürcistan'ı, ermenistan'ı ve azerbaycan'ı alan, kafkas dağları'nın güneyinden türkiye'nin kuzeyine uzanan coğrafi bölge transcaucasia n.
surinam ve fransız guyanası arasında uzanan sıradağlar tumuc-humac mountains n.
surinam ve fransız guyanası arasında uzanan sıradağlar serra tumucumaque n.
türkmenistan'dan özbekistan'a uzanan geniş ve kurak bir ova turan lowland n.
türkmenistan'dan özbekistan'a uzanan geniş ve kurak bir ova turan plain n.
alaska'nın güneybatısında bulunup kuzey pasifiğe kadar uzanan takımadalar aleutian islands n.
alaska'nın güneybatısında bulunup kuzey pasifiğe kadar uzanan takımadalar aleutians n.
alaska yarımadası'nın doğu kıyısı boyunca uzanan sıradağlar aleutian range n.
orta asya'da kazakistan'dan çin'e kadar uzanan sıradağlar altai mountains n.
orta asya'da kazakistan'dan çin'e kadar uzanan sıradağlar altay mountains n.
orta asya'da bulunan, kazakistan'dan çin'e kadar uzanan sıradağlar altai n.
orta asya'da bulunan, kazakistan'dan çin'e kadar uzanan sıradağlar altay n.
batı romanya, kuzeydoğu sırbistan ve güney macaristan'a uzanan tarihi güneydoğu avrupa bölgesi banat n.
denize uzanan kara parçası bill n.
denize doğru uzanan dağlık kara parçası promontory n.
kutup daireleri ile kutuplar arasında uzanan soğuk kuşaklar temperate zone n.
pasifik okyanusu'nda alaska'nın uç kısmından asya'ya doğru uzanan denizin ve boğazın adı bering n.
suriye ve lübnan arasında kuzeyden güneye uzanan bir dağ silsilesi anti-lebanon n.
suriye ve lübnan arasında kuzeyden güneye uzanan bir dağ silsilesi anti-lebanon range n.
kuzey amerika'nın doğusunda bulunan, quebec'ten meksika körfezi'ne uzanan bir dağ silsilesi appalachian mountains n.
kuzey amerika'nın doğusunda bulunan, quebec'ten meksika körfezi'ne uzanan bir dağ silsilesi appalachians n.
appalaş dağları boyunca uzanan bir yürüyüş parkuru appalachian trail n.
abd'nin atlantik kıyılarında 2495 km boyunca uzanan bir su yolu atlantic intracoastal waterway n.
avustralya'nın doğu kıyısı boyunca uzanan sıradağlara verilen ad great dividing range n.
afrika'da kongo ve uganda arasındaki sınırda uzanan bir nehir uele n.
tibet'ten doğu çin denizine kadar uzanan çin'in ve asya'nın en uzun nehri yangtze n.
tibet'ten doğu çin denizine uzanan asya'nın en uzun nehri yangtze kiang n.
tibet'ten doğu çin denizine uzanan asya'nın en uzun nehri chang n.
tibet'ten doğu çin denizine uzanan asya'nın en uzun nehri chang jiang n.
tibet'ten doğu çin denizine uzanan asya'nın en uzun nehri changjian n.
tibet'ten doğu çin denizine uzanan asya'nın en uzun nehri yangtze n.
tibet'ten doğu çin denizine uzanan asya'nın en uzun nehri yangtze river n.
antarktika buzulunun deniz üzerinde uzanan bölümü barrier n.
norveç ve isveç arasında uzanan bir sıradağ kjölen n.
madagaskar'dan malay adaları'na uzanan bölge austronesia n.
düsseldorf’tan başlayarak ren nehri boyunca uzanan, almanya'nın batısında yer alan şehir neuss n.
atlantik okyanusu ve iç kesimlerdeki plato arasında yer alan ve namibya sahili boyunca uzanan, güneybatı afrika'nın kuru bir bölgesi namib desert n.
slovakya ile polonya sınırında uzanan bir sıradağ beskids n.
abd'den meksika'ya uzanan bir çöl chihuahuan desert n.
batı çin'de, hindistan sınırından doğuya doğru uzanan bir sıradağ kuenlun n.
batı çin'de, hindistan sınırından doğuya doğru uzanan bir sıradağ kuenlun mountains n.
batı çin'de, hindistan sınırından doğuya doğru uzanan bir sıradağ kunlan shan n.
batı çin'de, hindistan sınırından doğuya doğru uzanan bir sıradağ kunlun n.
batı çin'de, hindistan sınırından doğuya doğru uzanan bir sıradağ kunlun mountains n.
hindistan'ın batı kıyısında, deniz ile dağlar arasında uzanan bölge malabar n.
ana ırmaktan uzanan kör kanal billabong [australia] n.
ingiltere'nin doğusundaki humber nehri'nin iki kıyısı boyunca uzanan kireçtaşından oluşan tepeler wolds n.
abd'nin doğu kıyısına paralel uzanan apalaş dağları ile kıyı ovası arasında doğal bir kesişim noktası fall line n.
kuzey karolina'nın batı kısmında uzanan black sıradağları'nda yer alan bir dağ mount mitchell n.
orta alpler'in doğu isviçre'nin avusturya ve italya ile sınırı boyunca uzanan bölümü rhaetian alps n.
güneybatı bulgaristan'da yer alıp ülkenin yunanistan ile sınırı boyunca uzanan bir sıradağ rhodope n.
güneybatı bulgaristan'da yer alıp ülkenin yunanistan ile sınırı boyunca uzanan bir sıradağ rhodope mountains n.
nehir boyunca uzanan orman şeridi gallery forest n.
kuzey carolina'nın kıyısı boyunca uzanan uzun bir bariyer ada ocracoke island n.
afrika'nın batı sahilinde yer alıp cape palmas'tan cape lopez'e kadar uzanan büyük bir körfez guinea gulf of n.
oder ve neisse nehirleri boyunca uzanan almanya ve polonya sınırı oder-neisse line n.
kıta avrupa'sının en batı noktası olan portekiz'de atlantik'e uzanan bir burun roca cape n.
kıyıya paralel uzanan ve kıyıdan genellikle lagünle ayrılan alçak kum tepesi barrier n.
antarktika buzulunun deniz üzerinde uzanan bölümü barrier n.
kıyıya paralel uzanan dar ve uzun ada barrier bar n.
çayır veya bataklığın ormana uzanan kolu bay n.
(özellikle nehir boyunca uzanan) deniz seviyesi altındaki arazi intervale [dialect] n.
abd'nin atlantik ve körfez kıyıları boyunca uzanan bir kanal ve körfez sistemi intracoastal waterway n.
atlantik'ten pasifik'e uzanan bir kanal panama canal n.
daha geniş bir alandan uzanan dar arazi parçası panhandle n.
meksika'nın batısından pasifik okyanusuna uzanan bir burun san lucas cape n.
deniz boyunca uzanan kara foreside n.
güney iskoçya'da ingiltere sınırına uzanan idari bölge scottish borders n.
bir kıta veya adanın suyun altında yer alan ve kıyıdan başlayıp deniz tabanının dik şekilde okyanus tabanına doğru alçaldığı yere kadar uzanan bölümünün sınırı shelf n.
güney wyoming'den başlayarak kuzey kolorado'ya uzanan bir sıradağ sierra madre n.
meksika'nın kuzeybatısında paralel uzanan bir sıradağ sierra madre occidental n.
meksika'nın doğusunda paralel uzanan bir sıradağ sierra madre oriental n.
denize doğru uzanan dağlık kara parçası snout n.
sahil şeridi boyunca uzanan alan surfside n.
abd'nin kuzeyindeki geçiş bölgesi boyunca uzanan nemli coğrafyaya ait veya ilgili alleghenian adj.
kuzey amerika'da labrador'dan alaska'ya kadar uzanan ve güneyde yüksek dağlarla sınırlanmış olan biyocoğrafi bir alt bölgeye ait veya ilişkin hudsonian adj.
kıyı boyunca uzanan longshore adj.
deniz dibinde uzanan bölgeye ait inframedian adj.
deniz dibinde uzanan bölge ile ilgili inframedian adj.
Meteorology
atmosferdeki buz kristallerinin sebep olduğu ufka paralel uzanan ışık halkası parhelic ring n.
Geology
vadiden aşağıya uzanan uzun ve dar jeolojik birikim train n.
vadiden aşağıya uzanan uzun ve dar jeolojik birikim valley train n.