anında - Turco Inglés Diccionario
Historia

anında



Significados de "anında" en diccionario inglés turco : 38 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
anında instantly adv.
General
anında immediate adj.
anında simultaneous adj.
anında instant adj.
anında prompt adj.
anında right away adv.
anında spontaneously adv.
anında on the spur of the moment adv.
anında outright adv.
anında off hand adv.
anında so readily adv.
anında almost immediately adv.
anında live adv.
anında in an instant adv.
anında right off adv.
anında first off adv.
anında soonest adv.
Phrases
anında upon the place [obsolete] adv.
anında on the instant expr.
Colloquial
anında ftasb (faster than a speeding bullet) expr.
Idioms
anında a new york minute n.
anında at a steady clip [us] adv.
anında at a good clip [us] adv.
anında at a fast clip [us] adv.
anında on the fly expr.
anında in a heartbeat expr.
anında at the high port expr.
anında on the jump expr.
anında on a sixpence [uk] expr.
anında on a tickey [south africa] expr.
anında (right) from the off expr.
anında at a fast clip [us] expr.
anında at a good clip [us] expr.
anında brace of shakes expr.
Informatics
anında instantaneous adj.
Archaic
anında momentarily adv.
anında incessantly adv.
anında but conj.

Significados de "anında" con otros términos en diccionario inglés turco: 276 resultado(s)

Turco Inglés
General
anında yapılma spontaneity n.
anında verilen haber running account n.
suç anında başka yerde olduğu iddiası alibi n.
anında çeviri simultaneous translation n.
anında yapılabilirlik extemporaneousness n.
olay anında time of incident n.
anında erişim instant access n.
anında oturma immediate settlement n.
umulan yaşam süresi (doğum anında) life expectancy at birth n.
teslim anında ödeme pay for on delivery n.
teslim anında ödeme pay on delivery n.
ölüm anında kişinin hayatının gözünün önünden geçmesi life review n.
anında uydurulan teknoloji improvised technology n.
herhangi bir korku anında ani zıplama jumpscare n.
deprem anında yapılması gerekenler things to do during an earthquake n.
deprem anında yapılacaklar things to do during an earthquake n.
deprem anında yapılması gereken şeyler things to do during an earthquake n.
(askeri hapishanede) ötesine geçen mahkumların anında kurşuna dizildiği çizgi deadline n.
denize atmak (tehlike anında gemiyi hafifletmek için yükü) jettison v.
anında uydurmak improvise v.
birine anında bağlanmak become instantly attached to someone v.
anında uydurmak improvisatise [obsolete] v.
anında uydurmak improvisatize [obsolete] v.
anında yapılan spontaneous adj.
anında yapılan extempore adj.
anında yapılan improviso adj.
ölüm anında olan in articulo mortis (at the point of death) adj.
ihtiyaç anında kullanıma hazır shadow adj.
hiddet anında in a fit of anger adv.
hemen anında readily adv.
anında bir şekilde outrightly adv.
olay anında at the time of incident adv.
ihtiyaç anında in the time of need adv.
ölüm anında at the point of death adv.
ölüm anında in extremis adv.
ihtiyaç anında in times of need adv.
hemen anında glib adv.
hemen anında glibly adv.
eylem anında on the fly adv.
anında karar vermek durumunda on the spot adv.
ölüm anında in articulo mortis adv.
anında tanınabilen instantly recognisable as prep.
anında üretilme anlamı veren ön ek insta- pref.
ölüm anında in the article of death expr.
Phrasals
anında ödemek pay down v.
(tehlike anında vb) eğilmek keep down v.
(tehlike anında vb) eğilmek remain down v.
(tehlike anında vb) eğilmek stay down v.
anında yolundan dönmek veer away from (someone or something) v.
(birini) zayıf anında yakalamak jump on (someone) v.
anında (bir moda) girmek snap into (something) v.
anında (bir vaziyet) almak snap into (something) v.
anında (bir moda) girmesini sağlamak snap into (something) v.
anında (bir vaziyet) aldırmak snap into (something) v.
anında/o anda uydurmak vamp up v.
(birini) boş bir anında yakalamak catch one off v.
(bir şeyden) hızla/anında kalkmak/ayrılmak tear off of (something) v.
Phrases
bir pişmanlık anında in a fit of remorse expr.
tehlike anında in case of danger expr.
zayıf bir anında in one's weak moment expr.
zayıf bir anında in a weak moment expr.
hemen/anında kullanılabilir close to hand expr.
olumsuzluk anında in the face of adversity expr.
Colloquial
garsonun çalışma anında aynı anda birden fazla kişiye servis yapması in the weeds n.
düşünmeden anında piyasaya sürülen görüş veya analiz hot take n.
anında tekrar oynatma instant replay n.
anında yapıştırılan cevap static n.
bir şeyi anında bilmek get something in one v.
anında öldürmek kill outright v.
anında reddetmek poopoo v.
ihtiyaç anında başkasının yerine geçmek pinch-hit v.
(hemen) oracıkta (anında) ölmüş/can vermiş killed outright adj.
her yere her an anında teslim instant delivery anywhere anytime expr.
zayıf bir anında in a moment of weakness expr.
bir zayıflık anında in a moment of weakness expr.
bir şuursuzluk anında in a moment of weakness expr.
şuursuz bir anında in a moment of weakness expr.
güçsüz bir anında in a moment of weakness expr.
güçsüzlük anında in a moment of weakness expr.
Idioms
anında uygulamaya geçen kişi a man/woman/person of action n.
her zamanki gibi anında tepki verme knee-jerk reaction n.
olay anında düşünememiş/aklına gelmemiş olma l'esprit de l'escalier (the wit of staircase) n.
yarışın son anında arkadan gelip birinciyi geçme garrison finish n.
anında nakit olarak ödeme cash on the barrel n.
anında uygulamaya geçen adam man of action n.
anında ödeme cash on the nail n.
(bir şeye karşı) düşünmeden/anında verilen tepki/cevap gut reaction (to something) n.
anında can ciğer kuzu sarması olmak get on like a house afire v.
birbirine anında kanı kaynamak get on like a house afire v.
anında (bir şeye) adapte olmak/olabilmek adjust on the fly v.
boş bir anında yakalamak catch one off one's guard v.
boş anında yakalamak catch on the hop v.
boş bir anında yakalamak catch someone on the hop v.
boş bir anında yakalamak catch someone off guard v.
bir karara (değerlendirmeden) anında onay vermek rubber-stamp a decision v.
ihtiyaç anında yardım etmeye ve harekete geçmeye hazır olmak be standing by v.
(olumlu anlamda) hızlı düşünüp anında tepki vermek think on one's feet v.
zorluklarla ertelemeden anında mücadele etmek take the bull by the horns v.
yanlış anında yakalamak catch on the wrong foot v.
(hemen) oracıkta (anında) ölmek /can vermek be killed outright v.
anında terk etmek hop the twig [obsolete] v.
anında terk etmek hop the stick v.
(birini/bir şeyi) anında reddetmek dismiss (someone or something) out of hand v.
(birini) anında kovmak dismiss (someone) out of hand v.
anında dönmek/değişmek turn on a sixpence [uk] v.
dikkatsiz/savunmasız bir anında yakalanmak be caught off (one's) guard v.
bir işin en civcivli kısmında/anında olmak be in the thick of it v.
bir işin en civcivli kısmında/anında olmak be in the thick of things v.
anında abayı yakmak be swept off (one's) feet v.
anında vurulmak be swept off (one's) feet v.
(birini) boş bir anında yakalamak catch (one) napping v.
(birini) boş bir anında yakalamak catch (one) off balance v.
(birini) boş bir anında yakalamak catch (one) off guard v.
(birini) boş bir anında yakalamak catch somebody off (their) guard v.
birini boş bir anında yakalamak take someone off guard v.
birini boş bir anında yakalamak catch/take somebody unawares v.
(birini) anında kapının önüne koymak give (one) the bum's rush v.
anında ödemek pay as (one) goes v.
(birini/bir şeyi) anında reddetmek/geri çevirmek reject (someone or something) out of hand v.
düşünmeden/anında reddetmek reject out of hand v.
(olumlu anlamda) hızlı düşünüp anında tepki vermek think on your feet v.
boş bir anında yakalanmış caught flat-footed adj.
boş bir anında yakalanmış caught unawares adj.
çarpma anında upon impact adv.
bir şeyin en civcivli anında in the heat of the moment expr.
bir işin en civcivli anında in the thick of it expr.
bir işin en civcivli anında in the thick of doing something expr.
hemen/anında in next to no time expr.
hemen/anında in no time at all expr.
anında (ödeme) on the knocker expr.
çok mutlu/sevinçli bir anında in (one's) glory expr.
bir şeyin çöküş anında orada olan in at the death expr.
birinin çöküş anında orada olan in at the death expr.
birinin çöküş anında orada olan in at the finish expr.
bir şeyin çöküş anında orada olan in at the kill expr.
bir şeyin çöküş anında orada olan in on the kill expr.
çok mutlu/sevinçli bir anında in one's glory expr.
fırtına öncesi sessizlikte/sessizlik anında in the calm before the storm expr.
fırtınadan önceki sessizlikte/sessizlik anında in the calm before the storm expr.
-in en yoğun anında in the heat of expr.
'-in en civcivli anında in the heat of expr.
'-in en sıcak zamanında/anında in the heat of expr.
(bir işin) en civcivli anında in the thick of (something) expr.
çok mutlu/sevinçli bir anında in your glory expr.
Speaking
ben stres anında voleybol oynarım I play volleyball when I am in stress expr.
ihtiyaç anında if necessary expr.
Trade/Economic
anında öde yöntemi pay as you go system n.
anında teslim ve peşin para ile alınıp satılan mallar piyasası spot market n.
anında teslim döviz kurları spot rates n.
anında teslim döviz alım satım işlemi spot exchange transaction n.
anında kazan kampanyası instant win campaign n.
anında teslim döviz piyasası spot exchange market n.
anında teslim piyasası spot delivery market n.
anında teslim işlemi spot transaction n.
anında işleme yöntemi on-line processing n.
anında teslim sözleşmesi spot contract n.
anında teslim döviz piyasası spot foreign exchange market n.
anında indirim immediate discount n.
anında satınalma immediate purchase n.
anında teslim spot delivery n.
anında teslim immediate delivery n.
anında teslim döviz kuru spot exchange rate n.
anında teslim fiyatı o günkü fiyat spot rate n.
anında teslim kuru spot exchange rate n.
anında üretim just-in-time production n.
bir yabancı paranın vadeli piyasa kurunun anında teslim kurundan daha yüksek olması forward premium n.
gelirin tahakkuku anında vergi kesme pay-as-you-go system n.
kabul anında nakit cash with acceptance n.
menkul kıymet fiyatları hakkında anında bilgi alınabilecek pazarlar efficient market n.
sipariş anında elde bulunması kararlaştırılan stok safety stock n.
sevkiyat anında peşin cash on shipment n.
sevk anında ödeme cash on shipment n.
temerrüt anında riske maruz kredi tutarı exposure at default n.
teslimat anında ödeme cash on delivery n.
ücretin tahakkuku anında vergi kesilmesi pay as you earn n.
vadeli döviz kurlarının anında teslim kurundan prim ya da ıskonto biçiminde ifade edilmesi swap rate n.
yükümlülerden gelirin tahakkuku anında vergi kesmeye dayanan yöntem pay-as-you-go plan n.
taksitle alınan ürün ücretinin satın veya teslim alma anında ödenen kısmına ait down adj.
kriz anında in time of crisis expr.
kriz anında during a time of crisis expr.
kriz anında in a time of crisis expr.
Law
anında sabıka sorgulama ulusal sistemi national instant criminal background check system n.
anında sabıka sicil sorgulama ulusal sistemi national instant criminal background check system n.
failin suç işleme anında var olması gereken zihni durumu mens rea n.
failin suç işleme anında var olması gereken zihni durumu guilty mind n.
ölen kimsenin ölüm anında yaptığı beyanlar dying declaration n.
suçun işlenmesi anında başka yerde olma alibi n.
Politics
anında seçim anketi exit poll n.
Tourism
hizmetin karşılanması anında verilen değişim kuponları coupon n.
Advertising
çekim anında ürünün görünür bir noktaya yerleştirilmesi ile izleyicilerin o markaya aşina olmalarının sağlandığı reklam türü product placement n.
Technical
anında erişim belleği immediate-access store n.
anında adresleme immediate addressing n.
anında döküm snapshot dump n.
anında erişim immediate access n.
anında işlem immediate processing n.
anında su ısıtıcısı instantaneous water heater n.
anında yardım hattı hotline n.
anında yazıcı aygıt imprinter device n.
panik fren anında tekerleklerin kilitlenmesini önleyen elektronik sistem anti blocker system n.
Computer
anında yardım online help n.
anında adresleme immediate addressing n.
anında bildirim push notification n.
anında durdurma hard stop n.
anında erişim immediate access n.
anında görüntüleyici online viewer n.
anında işlem immediate processing n.
anında kayıt online registration n.
anında yazıcı aygıt imprinter device n.
üzerinden anında ulaşılabilen kaynaklar online resources n.
tek başına veya windows ile birlikte çalışabilen anında açılır bir işletim sistemi hyperspace® n.
anında durdurmak hard stop v.
anında kullanıcı etkileşimi gerektiren modal adj.
(anında mesajlaşma programı) i seek you icq ("i seek you") abrev.
Informatics
anında bilgilendirilme immediate notification n.
anında erişim instantaneous access n.
anında yararlanırlık instantaneous availability n.
anında yardım hattı hotline n.
anında durdurmak hard stop v.
Telecom
görüşme anında ani kesilme hot-cut n.
Electric
sadece ilk aktivasyon anında çıktı üreten devre sampling gate n.
Construction
infilak anında enkazı kuşatmak için kullanılan ağır zincir örgü, kablo veya halat mat n.
Automotive
hava yastığının kaza anında şişmesi, patlaması airbag deploying n.
önden çarpma anında motorlu taşıtlardaki kişilerin korunması protection of occupants of motor vehicles in the event of a frontal impact n.
kaza anında hareketi en aza indiren bir emniyet kemeri türü inertia-reel seat belt n.
Transportation
tehlike anında gemiyi kurtarmak için denize atılan yük jetsom n.
Railway
yolcuların çekerek acil durum anında treni durdurabilmesi için bulunan ip veya zincir communication cord [uk] n.
Aeronautic
anında okuma instantaneous readout n.
tehlike anında uçağı terk etme abandoning the aircraft n.
Marine
gözlem anında rüzgar etkisiyle oluşan dalgalar seas n.
tehlike anında denize atılan şey jetsom n.
(tehlike anında eşyayı) gemiden atmak jettison v.
Medical
hastaların acil durum anında tıbbi tedavi tesisine taşınmasında görev alan eğitimli personel medivac n.
doğum anında intranatal adj.
ölüm anında perimortem adj.
ölüm anında peri-mortem adj.
nöbet anında ictal adj.
Psychology
anında memnuniyet instant gratification n.
Printing
anında fotoğraf baskı makinelerinde kullanılan mürekkepsiz bir basım teknolojisi zink n.
Physics
(nükleer santralde) nükleer reaktörü çevresine kaza anında radyoaktif madde salınımını önleyen muhafaza containment n.
Biology
döllenme anında at the instant of conception expr.
gebe kalma anında at the instant of conception expr.
Zoology
tehlike anında ölü taklidi yapmasıyla bilinen, doğu abd'ye özgü hepçil bir keseli sıçan common opossum (didelphis marsupialis) n.
tehlike anında ölü taklidi yapmasıyla bilinen, doğu abd'ye özgü hepçil bir keseli sıçan common opossum (didelphis virginiana) n.
(hayvanlarda) tehlike anında vücudunun bir parçasını kopararak bırakmak autotomize v.
Botanic
gelişimine çimlenme anında başlayan embriyo plantule n.
Linguistics
konuşma anında bitmiş (eylem, durum) perfect adj.
Philosophy
deneyimle anında doğrulanabilen önerme protocol statement n.
Environment
anında temizlenme basic skills decontamination n.
Military
hareketli uçaktan atılan bombanın düştüğü noktanın, bomba atış anında uçağın bulunduğu hizaya olan yatay mesafesi trail n.
savaş anında siperde kullanılan küçük tekerlekli dar el arabası trench cart n.
anında bildirme instantaneous readout n.
anında okuma instantaneous readout n.
infilak anında görülen parlak flaş incendiary effect n.
uçuş anında meydana gelen kaza-kırım olayı accident incident in-flight n.
savaş anında gemide alarm durumu general quarters n.
savaş anında gemide alarm durumu battle stations n.
savaş anında gemide alarm durumu action stations n.
nükleer silahın ani infilak anında ortaya çıkan merkezi parçalanma noktası zero point n.
(askeri hapishanede) ötesine geçen mahkumların anında kurşuna dizildiği çizgi dead line n.
hava ile reaksiyona girdiğinde anında patlayan thermobaric adj.
bombardıman anında during the bombardment expr.
Hunting
patlama anında ortaya çıkan gazın belirli yönlere yöneltilmesini sağlayan çerçeve yapısı gas ring n.
Sport
maçın en önemli anında strese yenik düşüp bekleneni veremeyen oyuncu choker n.
okçunun atış anında kirişin çarpmaması için göğüs bölgesini koruyan ekipman chest guard n.
vurma anında sopayı geri çekerek ve atıcıya doğru dönmeden yavaşça vurmak drag v.
Wagering
golf maçında mevcut bir bahsin iki katı olarak verilen ve bahis anında geçerli olmaya başlayan ek bahis press n.
Photography
pozlama anında filmin veya fotoğraf camının üzerinde bulunduğu düzlem negative photo plate n.
Printery
baskı anında kağıdın kayması sonucu bulanık veya çift basılmış kısım slur n.
Engineering
anında mühendislik immediate engineering n.
Reptiles
tehlike anında top halini alan küçük bir orta afrika yılanı ball python (calabaria reinhardti) n.
Slang
orgazm anında yüz ifadesi o face n.
anında ret poo-poo n.
çekim anında kayıt yaparak anında tekrar oynatmayı sağlayan tv kamerası iso n.
anında reddetmek poo-poo v.
kızgınlık anında karşıdakine çıkışma ifadesi eat (someone or something) expr.
Modern Slang
anında müdahil olma all over it like a monkey on a cupcake expr.