back! - Turco Inglés Diccionario
Historia

back!

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "back!" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
back n. arkalık
back n. art
back of the neck n. ense
back n. sırt
back n. arka
back n. geri
back n. ters
come back v. dönmek
draw back v. geri çekmek
turn back v. dönmek
take back v. geri almak
back adj. arkadaki
General
back chat n. terbiyesizlik
back n. arka taraf
dye back n. boya teknesi
back pocket n. arka cep
coming back n. geri gelme
dye back n. boya kabı
the small of the back n. sırtın en dar kısmı
pacing back and forth n. volta
middle of the back n. bel
turning back n. geri çevirme
back flow n. tersine akış
back side n. arka taraf
back influence n. gizli etki
back number n. bir derginin eski sayılarından biri
back n. kitap sırtı
back n. elin tersi
giving back n. iade
way back n. dönüş
back talk n. küstahça karşılık verme
pull back n. geri çekilme
back lighting n. kontrjur
back friendly n. sırta dost
taking back n. geri alma
back seat n. ikinci mevki
back biter n. iftiracı
back n. ters taraf
back n. defans oyuncusu
back seat n. arka yer
adjustable back n. ayarlanabilir sırt (koltuk vb)
back to africa movement n. afrika geri dönüş hareketleri
back scratcher n. kaşağı
back up electricity n. yedek elektrik
turning back n. geri dönme
back seat n. arka koltuk
the back n. peş
back biter n. dedikoducu
team fall back n. tim geri çekilin
back door n. arka kapı
back n. tekne
back door n. antin
back country n. taşra
back drop n. temel
seat with an adjustable back n. pulman koltuk
back fire n. ard yakma
sending back n. irca
back seat n. ikinci rol
back of the head n. ense
blank back n. arkası boş
going back n. geriye gitme
right back n. sağbek
back pain n. sırt ağrısı
back number n. eski kafalı kimse
back gray n. astar
back country n. memleketin uzak köşeleri
kick back n. geri tepme
back n. geri
back n. arka
back tooth n. azı dişi
ring back n. geri arama
back view n. arkadan görünüş
back flow n. ters akış
back wall n. sırt perdesi
back number n. bir önceki sayı
back surge n. geri kabarma
back street n. arka sokak
back window n. arka pencere
back cutting n. ek kazı
back cutting n. eğreti
back board n. arkalık
back door n. gizli kapı
back cloth n. baskı astarı
back door n. servis kapısı
back cloth n. astar
back tracking n. geri iz sürme
back board n. arka
back view n. arka görünüş
back surface n. arka yüzey
back-goal n. kale arkası
back-scratcher n. kaşağı
back-friendly n. sırta dost
back-alley n. arka sokak
back-pack n. sırt çantası
back-seat driver n. arka koltuk sürücüsü
back-up n. rezerv
back-up n. arka
back-type parachute n. sırt paraşütü
back-up n. yedekli
back-flushing n. geri yıkama
cut-back n. eksiltme
pay-back n. geri ödeme
back pack n. sırt çantası
back then n. o zamanlar
twin back-to-back seats n. ikili duvar oturma yeri
back n. müdafi
back seat n. arka oturma yeri
back-biting n. çekiştirme
back-biting n. kötüleme
back-biting n. yerme
back issue newspaper n. geçmiş tarihli gazete
back issue n. geçmiş tarihli dergi/gazete/yayın
draw back n. bilardoda geri çektirme
draw back n. bilardoda çektirme
back-marker n. yarışta geride kalan yarışmacı
lower back n. (bir şeyin) alt arka (kısmı)
lower back n. (vücutta) bel
laid-back lifestyle n. rahat yaşam tarzı
back to basics n. köklere dönüş
back to basics n. özüne dönme
back translation n. tercüme edilmiş bir belgeyi tekrardan orijinal dile tercüme etme
back yard n. arka bahçe
back number n. eski nüsha
back number n. eski sayı
front and back page n. ön ve arka sayfa
returning back to school n. okula dönme
the back of the building n. binanın arka tarafı
back room n. arka oda
back slang n. ters argo
back slang n. sözcüklerin tersine söylendiği argo
back manipulation n. sırt masajı
back story n. art öykü
back-of-the-house n. restoranlarda müşterilerin girmesine izin verilmeyen mutfak gibi kısımlar
back aisle n. arka koridor
come-back plan n. geri dönüş planı
back up plan n. yedek plan
back up plan n. b planı
back dimples n. bel gamzesi
relaxation back to the ground state n. elektronun temel enerji düzeyine geri dönmesi
back chat n. karşılık verme
back-burner n. sobada arka yakıcı
back seat n. önemsiz konum
back seat n. ikincil önemde
back-chaining n. geri zincirleme
answering back n. karşılık verme
back chat n. küstahlık
back chat n. küstahça karşılık
back country n. geri kalmış yöreler
back alley n. arka sokak
bad back n. sırt ağrısı
bad back n. bel sorunu
back-story n. özgeçmiş
call-back n. ikinci tur seçmeler
back vent skirt n. arkadan yırtmaçlı etek
back scrubber n. sırt kaşıyıcısı
scratch-back n. sırt kaşıyıcısı
hair slicked back n. arkaya taranmış saç
back massage n. sırt masajı
upper back n. sırtın üst kısmı
upper back n. üst sırt
back face n. arka yüz
back-seat driver n. sürücüye ne yapması gerektiğini söyleyip duran kişi
back parking n. geri geri park etme
smile back through gritted teeth n. zorla/istemeden gülümsemek
low-cut back dress n. sırt dekolteli elbise
low-cut back dress n. sırt dekoltesi olan elbise
back vocal n. geri vokalist
back vocal n. geri vokal
back vocal n. arka vokal
talking back n. küstah ve terbiyesizce cevap verme
call-back n. geri çağırma
call-back n. geri alma
call-back n. bir kusurun düzeltilmesi için bir ürünün geri çağrılması
back n. bek (savunma, müdafaa)
back n. gıyap (konuşma/dedikodu)
back n. arka (konuşma/dedikodu)
back n. geniş su kabı
back n. mavna
back n. kitabın sırtı
back n. sırt (kitap)
back matter n. arka bölüm
back matter n. arka kısım
back matter n. kitabın ana bölümünden sonra gelen kısım
back catalogue n. bir müzisyenin mevcut kayıtlarından farklı olan eski kayıtları
back charges n. hesap yapıldıktan sonra ortaya çıkan masraflar
back green [scotland] n. bir evin arkasında bulunan yeşillik veya bahçe
back street n. ara sokak
back-to-back n. terasları ve bahçeleri birbirine bitişik olan evler
back road n. arka yol
back row n. arka sıra
back-kitchen n. mutfak yanındaki bulaşık yıkanan ve kap kacak konulan oda
back road n. az kullanılan, genelde kaldırımı olmayan yol
back row n. rugby'de iki takımın sekiz oyuncusunun birbirine kenetlenmesi sırasında arka bölümdeki uç oyuncuları
ceding back n. geri verme
back-checking n. gözden geçirme
back-stabbing n. arkadan vurma
back stool n. arkalı tabure
back-stabbing n. kalleşlik etme
back-checking n. kontrol etme
back-stabbing n. iftirayla küçük düşürme
back-stabbing n. hainlik etme
back comb n. başın arkasına süs amaçlı takılan uzun dişli geniş tarak
turtle-back shooting n. uzun mesafeli ok atışı
window back n. pencere pervazı ile zemin arasındaki alçak ve ince duvarın içe bakan yüzü
bob (back of the book) n. (pul) kitap arkası
bob (back of the book) n. posta ücretinin ödenmesi için kullanılmayan pul
hark back n. geçmişe dönme
hark back n. eskiyi yad etme
bounce back n. (yenilgi sonrası) toparlanma
bounce back n. yankı
bounce back n. yansıma
bounce back n. geri dönme
hog's-back n. kamburu andıran kemerli sırt
roll back n. topuz milinde kilidin cıvatasını hareket ettiren kam
roll back n. bir önceki seviyeye veya konuma geri dönme
back step n. geriye, arkaya adım
fight back n. direnme
fight back n. karşı koyma
fight back n. karşı saldırı
set-back n. engel
set-back n. köstek
set-back n. mani
sling-back n. arkası bantlı ayakkabı
strike back v. geri vurmak
force back v. kanırtmak
set a clock back v. saati geriye almak
fall back upon a thing v. sığınmak
be at one's back v. bir kimseye arka çıkmak
go back to square one v. sıfırdan başlamak
hold back v. kendini tutmak
look back v. geriye bakmak
send back v. iade etmek
back down from v. vazgeçmek
slip back v. geriye doğru kaymak
talk back to v. sert karşılık vermek
get one's own back on somebody v. intikamını almak
go back and forth v. ileri geri gitmek
back fire v. geri tepmek
talk back to v. karşı gelmek
hold back v. durdurmak
fallen back on v. başvurmak
pay somebody back v. hesabını sormak
put back v. reddetmek
set back v. geciktirmek
keep back v. geciktirmek
do something behind one's back v. birinden gizli yapmak
cut something back v. kesinti yapmak
come back v. geri gelmek
look back v. geçmişe bakmak
cede back v. geri vermek
keep back v. tutmak
knock back v. mal olmak
look back on v. yeniden gözden geçirmek
back up v. arka çıkmak
hand back v. geri vermek
shrink back v. geri çekilmek
back fire v. ters gitmek
give someone the shirt off one's back v. çok cömert olmak
knock back a drink v. tek atmak
lean back v. kaykılmak
want back v. geri istemek
hold back v. çekinmek
go back v. gerisin geriye gitmek
hark back to v. geçmişten söz etmek
back down v. bir iddiadan vazgeçmek
pay back v. öç almak
knock back v. şaşırtmak
answer back v. karşılık vermek
take back to v. geçmişe götürmek
push back v. geriye itmek
cut back v. kesinti yapmak
put something back to v. saatini öne almak (toplantı/randevu vb)
drop back v. gerilemek
think back on v. hatırlamak
throttle back v. bastırmak
fall back upon a thing v. güvenmek
cut back v. geri dönmek
kick back v. geri tepmek
hold back v. saklamak
back up v. desteklemek (kanıtla)
call back v. caymak
back v. takviye etmek
stand back v. gerilemek
look back on v. anımsamak
answer back v. küstahça cevap vermek
fall back on v. son çare olarak başvurmak
put back v. eski yerine koymak
back v. geri geri gitmek
turn one's back on v. dirsek çevirmek
pay back in one's own coin v. misilleme yapmak
fight back v. direnmek
pay back v. ödemek
get one's own back v. hıncını almak
put something back v. yerine koymak
bring back v. geri getirmek
back and fill v. kararsız olmak
put back v. engel olmak
travel back and forth   v. mekik dokumak  
back up v. destek olmak
not to give back v. üstüne yatmak
put somebody back up v. gıcık etmek
hit back v. misilleme yapmak
back off v. vazgeçmek
hark back v. sadede dönmek
sit back v. yan gelip yatmak
call someone back v. kendisini telefonla arayıp bulamayan birine telefon etmek
give back v. karşılık vermek
come back to one's memory v. aklına gelmek
straggle back v. ayrı ayrı gelmek
fall back on v. müracaat etmek
set a watch back v. saati geriye almak
come back v. geri dönmek
knock back v. içmek
get back on the rails v. yoluna girmek
fall back on v. başvurmak
hark back to v. eski olaylardan söz etmek
make a rod for one's own back v. kaşınmak
lie on one's back v. sırtüstü yatmak
back v. kaplamak (kitap)
talk back v. karşılık vermek
choke back one's tears v. gözyaşlarını tutmak
get one's own back v. intikamını almak
back down v. caymak
back out v. vazgeçmek
turn one's back on v. sırt çevirmek
lie back v. sırt üstü yatmak
put something back v. geri almak
back off v. gevşetmek
take on one's back v. sırtlamak
hold a child back a year v. çocuğa okulda aynı sınıfı tekrarlatmak
stand back v. çekilmek
put back v. geri almak (saati)
bring back to life v. hayata döndürmek
get back v. dönmek
go back to work v. işbaşı yapmak
back up v. geri gitmek
back v. geri yürütmek
back down from v. sözünden dönmek
get one round one's back v. başına belayı satın almak
give back v. geri vermek
hang back v. gönülsüz olmak
keep something on the back burner v. sonra çalışmak üzere şimdilik ertelemek
turn back v. kıvırmak
drive back v. arabayla geri götürmek
set back v. mal olmak
cut back v. kesmek
hang back v. sakınmak
keep back v. saklamak
get back at v. öç almak
set something back v. bir şeyi aksatmak
send back v. geri göndermek
bounce back v. kendini toparlamak
choke back v. tutmak
hunch one's back v. sırtını kamburlaştırmak
fall back up v. son çare olarak başvurmak
go back on one's word v. sözünden dönmek
keep back v. gizlemek
hang back v. tereddüt etmek
throw back v. çekmek
force back v. kanırmak
play back v. tekrarlamak
set something back v. bir şeyi engellemek
double back v. aynı yoldan geri dönmek
rein back v. dizginlemek
back out of v. sözünden dönmek
get one's own back v. acısını çıkarmak
lie on one's back v. arka üstü yatmak
go back v. gerilemek
back v. yardım etmek
rein back v. gem vurmak
back v. sırtına binmek
pay back v. geri vermek
put back v. ilerlemesine engel olmak
stand back to back v. sırt sırta vermek
get back on the rails v. yoluna koymak
choke back v. kontrol etmek
die back v. tepeden köke doğru kurumak
call back to mind v. aklına getirmek
be thrown back on one's own resources v. yalnızca kendi yetenekleriyle idare etmek zorunda kalmak
come back to somebody v. aklına gelmek
look back v. geçmişi düşünmek
sit back v. boş oturmak
call someone back v. birine tekrar telefon etmek
pace back and forth v. volta atmak
walk back and forth v. dönüp dolaşmak
turn back v. kovmak
answer back v. çemkirmek
back down from v. caymak
cause to go back v. geriletmek
hang back v. geri kalmak
fall back upon v. başvurmak
lean back v. arkaya yaslanmak
rein back v. frenlemek
come back to his memory v. aklına gelmek
do something behind someone's back v. arkadan iş çevirmek
pay somebody back v. ödetmek
hold back v. zaptetmek
put back v. yerine koymak
hold oneself back v. kendini tutmak
pat on the back v. tebrik etmek
shuttle back and forth between two countries   v. iki ülke arasında mekik dokumak  
keep back v. biriktirmek
know something like the back of one's hand v. adı gibi bilmek
drive back v. püskürtmek
draw back v. geri kalmak
claw back v. geri almak
come back v. akla gelmek
set back v. geri bırakmak
back up v. bilgisayar yedeklemek
cut back v. kesip kısaltmak
pay someone back v. birine karşılıkta bulunmak (güzel bir şeye karşı)
give back v. iade etmek
back out v. caymak
go back to v. kadar uzanmak
keep something on the back burner v. daha sonra bakmak üzere bir kenara koymak
step back v. geri çekilmek
lie back v. dinlenmek
draw back v. geri almak
go back on v. dönmek
sit back v. dinlenmek
lie on one's back v. sırt üstü yatmak
pay back v. geri ödemek
draw back v. geri çekilmek
back track v. vazgeçmek
back v. ciro etmek
take back v. geri götürmek
cut back v. azaltmak
write back v. cevap yazmak
set someone back v. bir oyuncuya puan kaybettirmek
kick back v. geri tepmek (tüfek)
take on one's back v. arkalamak
back v. geriye doğru sürmek
kick back v. çalınmış eşya veya parayı sahibine geri vermek
shoot back at someone v. birinin ateşine karşılık vermek
ring back v. gelen çağrıyı görüp aramak
back v. vazgeçmek
think back on v. aklına getirmek
step back v. azaltmak
start back v. geri dönmek
get back v. geri gelmek
get back at somebody v. öç almak
turn one's back v. arkasını dönmek
put something back v. bir şeyi eski yerine koymak
back v. kayırmak
drive back v. arabayla geri dönmek
turn back v. geri döndürmek
put back v. geri koymak
back down v. dönmek
start back v. dönmek
start back v. ürküp gayriihtiyari bir hareket yapmak
back v. geri sürmek
get one's own back v. cezalandırmak
have one's own back v. intikamını almak
hang back v. çekinmek
set somebody back something v. mal olmak
do something behind someone's back v. arkasından iş çevirmek
check back v. yeniden soruşturmak
put something back v. bir şeyi geciktirmek
have one's own back on somebody v. intikamını almak
back bite v. iftira etmek
call back v. dönmek
look back v. arkaya bakmak
call back v. yalanlamak
back down v. savunulan iddadan vazgeçmek
answer back v. cevabı yapıştırmak
back v. oynamak
get one's own back v. öcünü almak
put back v. geciktirmek
hold something back v. zapt etmek
hit back v. karşılık vermek
stand back v. kenara çekilmek
ring back v. geri aramak
hang back v. duraksamak
back out of v. vazgeçmek
fall back v. geri çekilmek
bounce back v. kendini toplamak
back down v. vazgeçmek
hunch one's back v. kambur durmak
get back v. geri almak
go back on v. caymak
back away v. geriye çekilmek
back v. astarlamak
back down v. sözünden dönmek
back on one's word v. su koyvermek
be back on amicable terms v. yeniden dostane ilişkiler kurmak
cut back on something v. kesinti yapmak
buy back v. geri satın almak
talk behind one's back v. birinin arkasından konuşmak
flash back v. canlandırmak
call back to mind v. hatırına getirmek
brought back v. geri getirmek
come back v. karşılık vermek
draw back v. gerilemek
hold back v. tutmak
set back v. patlamak
back up v. geri sürmek
go back v. geri gitmek
pay someone back v. hakkından gelmek (kötülük yapan birinin)
straggle back v. ayrı ayrı dönmek
send back v. geri çevirmek

Significados de "back!" con otros términos en diccionario inglés turco: 7 resultado(s)

Turco Inglés
Technical
push-back serbest cleared for push-back expr.
Automotive
back-up saklama back-up storage n.
Aeronautic
push-back aracı tug n.
push back serbest cleared for push back n.
Medical
feed back feedback n.
Cinema
uçan kaykay (back to the future filmi) hover board n.
uçan kaykay (back to the future filmi) hoverboard n.