bu - Turco Inglés Diccionario
Historia

bu



Significados de "bu" en diccionario turco inglés : 4 resultado(s)

Inglés Turco
Trade/Economic
bu n. eski bir dikdörtgen japon madeni parası
bu n. eski bir dikdörtgen japon madeni parasına karşılık geren değer birimi
Technical
bu n. bir japon ölçü birimi
bu n. japon ölçü birimi tsubo

Significados de "bu" en diccionario inglés turco : 9 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
bu this pron.
General
bu present adj.
bu thilk [obsolete] adj.
bu this adj.
bu here adj.
bu this one pron.
bu thik [dialect] pron.
bu thilk [obsolete] pron.
Colloquial
bu this here expr.

Significados de "bu" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
bu yüzden for this reason adv.
bu sefer this time adv.
bu arada by the way adv.
bu defa this time adv.
bu sebepten for this reason adv.
bu sebeple therefore adv.
bu yüzden therefore adv.
bu nedenle for this reason adv.
bu nedenle therefore adv.
bu yüzden so adv.
bu günlerde nowadays adv.
bu sebepten dolayı for this reason adv.
bu sebepten therefore adv.
bu kez this time adv.
General
bu sosisle yapılan sandviç hot dog n.
bu gibiler people such as these n.
kaşe (alet veya bu aletle basılan işaret) stamp n.
bu hamur işiyle yapılan meyveli ve tatlı bir yiyecek shortcake n.
bu alaşımdan yapılan kap pewter n.
boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar strait n.
bir çeşit sağlam ve esnek kereste ve bu kerestenin elde edildiği ağacın adı lancewood n.
iki nokta arasında bu amaçla özel olarak kurulmuş olan bir şirket tarafından yapılan taşıma işi carriage n.
bu akşam this evening n.
insanların seçim yapma ve bu seçimleri yaşam içerisinde uygulama kapasitesi human agency n.
bu ağaçtan alınan kereste kauri n.
içine bu tür biber katılmış çok yumuşak bir peynir pimento cheese n.
bu vakada in that case n.
hem avrupalı hem de siyahi kökenden gelen kimse veya bu kimselerin konuştuğu dil creole n.
artık bu kadarı fazla the last straw n.
ilmin bu dalı this branch of knowledge n.
etin bu şekilde kızartıldığı açıkhava toplantısı barbecue n.
dini görüşlerin güçlenmesi amacıyla toplantı yapan veya bu tür toplantılara katılan kimse revivalist n.
bu sıralar nowadays n.
bu büyüklükte katlanmış kitap eightvo n.
bilimsel olarak özel öneme sahip görülen ve bu nedenli girişin kısıtlandığı alan site of special scientific interest n.
bu ağırlıktaki çin gümüş parası tael n.
bu bitkiden çıkarılan içki ve narkoz kava n.
bu alaşım ile maden levhalar üzerinde süslemeler yapma sanatı niello n.
bu haber this news n.
bu da mukafatı cherry on top n.
bu da cabası cherry on top n.
bu miktar this quantity n.
tüm bu olanlar all the happenings n.
tabiattaki modelleri inceleyip bu tasarımları taklit ederek veya bunlardan ilham alarak insanların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan bilim dalı biomimicry n.
bir adın anlamını sınırlayan ve bu adı tanımlayan sözcük determiner n.
o zamandan bu zamana çok şey değişti a lot of water has flowed beneath the bridge n.
tüm bu gelişmeler all these developments n.
bu ülke vatandaşı citizen of this country n.
bu yaz this summer n.
bu konuşmanın konusu the subject of this talk n.
bu dönem this period n.
(bu) şehirlerin hikayesi a tale of the cities n.
(bu) kentlerin öyküsü a tale of the cities n.
(aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme pub crawl n.
(aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme bar-hopping n.
(aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme bar tour n.
(aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme bar crawl n.
bu belgeler/dokümanlar these documents n.
bu hafta vizyona girecek filmler movies opening this week n.
bu bölümün amacı purpose of this section n.
bu soruları cevaplayın answer these questions n.
bu hafta vizyona giren filmler films out this week n.
bu hafta vizyona giren filmler movies released this week n.
bu mektubu yazmamın amacı the reason why i'm writing this letter is n.
bu mektubu yazmaktaki amacım the reason why i'm writing this letter is n.
bu ürün this product n.
bu kitaplardan bazıları some of these books n.
bu satırların yazarı author of these lines n.
bu satırların yazarı the writer of these lines n.
bu ürün soya lesitini içerir this product contains soya lecithin n.
(bu konudaki) büyüklerden/büyük oyunculardan biri major n.
bu hastalıklar these diseases n.
bu insanlardan biri one of these people n.
bu husus this matter n.
bu çalışma present study n.
bu olaydan çıkarılacak ders take home message n.
bu bölümde in this section n.
görevi siyasi doktrinin uygulanmasını sağlamak olan ve bu amaçla doktrinden ayrılanları belirleyip ilgili makamlara bildiren görevli commissar n.
bir dersin sonunda öğrendiğin ve seninle birlikte bu ders devam etmese bile gelecek şeyler take-home lessons n.
yayınevi için orijinal çalışmalara erişimde, bu çalışmaların incelenmesinden ve değerlendirilmesinden basıma kadar süreçten sorumlu görevli acquisitions editor n.
bu tür bir grup tarafından yapılan gürültü racquette n.
ortaçağa ait kale veya hisar duvarının dışı veya bu duvarla çevrelenen boş alan ballium n.
ortaçağa ait kale veya hisar duvarının dışı veya bu duvarla çevrelenen boş alan bailey n.
şimdilik bu kadar (kısaltma) that's all for now (tafn) n.
meksika'nın yerli bir halkı ve bu halkın dili tarahumara n.
bu sistemle gönderilen mektup airgraph n.
bu oda these four walls n.
bu dünya this world n.
bu dünyanın işlerine dalma this-worldliness n.
bu yüzden olma thusness n.
bu gezegenin sakinleri earth n.
bir tür üzüm ve bu üzümden yapılan kırmızı şarap zinfandel n.
güney büyük ovalar'da yaşayıp kiowa kabilesinin önemli bir kısmını oluşturan ve bu kabileden farklı olarak bir atabask dili konuşan amerikan yerlilerine mensup kimse kiowa apache n.
sulawesi adası'nın güneybatısında yer alan makassar liman kentinde ve bu kentin çevresinde yaşayan endonezyalı bir halka mensup kimse makassarese n.
batı guatemala'da ve meksika'nın bu bölgeye bitişik kısımlarında yaşayan amerikan yerlilerine mensup kimse mam n.
afrika ve güney asya ile bu kültürlerin etkisi altındaki bölgelerde yaygın oynanan mangala türevi çeşitli oyunlara verilen ad wari n.
entelektüel veya kültürlü çevrelerde yüksek statüye sahip veya bu çevrelerde nüfuz sahibi olan, seçkin bir gruba mensup kimse mandarin n.
işitme engellilerin eğitiminde el işaretleri yöntemini kullanan veya bu yöntemin savunucusu kimse manualist n.
ayrı ve kişisel bir bireyselliğe sahip olan veya bu bireyselliğin farkında olan kimse me n.
hareket ve tepki gibi doğa olaylarında görülen veya bu olayların oluşmasından sorumlu temel fiziksel veya kimyasal süreçler mechanism n.
mikroskopları ve bu cihazların tasarımları ile üretimlerini inceleyen bilim microscopy n.
bu dünya here n.
bu hayat here n.
bu yaşam here n.
bu zaman here n.
1793'den bu yana stoke-on-trent' de üretilen yüksek kalite bir porselen minton n.
bu yer hir n.
bu zaman hir n.
bu durum hir n.
(insanları tazminat davası açmaları konusunda teşvik edip bu talepleri avukata yönlendiren) komisyoncu claims farmer n.
bu figürü takan kimse hobby-horse n.
bir şeyin ters gitme ihtimali varsa, bu ihtimalin gerçekleşeceğini ifade eden esprili bir önerme murphys law n.
harekat emniyetiyle ilgili bilgiler içeren dostça hareketlerin düşman tarafından değerlendirilip bu bilgilerin gelecek hamlelerde etkin biçimde kullanılması operations security vulnerability n.
bir tartışma sırasında ortaya birçok argüman atıp, karşı tarafı bu argümanlara cevap vermeye zorlayarak tartışmadan galip ayrılma yöntemi gish gallop n.
o bar senin bu bar benim dolaşmak clubbing n.
o bar bu bar gezinme crawl [uk] n.
saklanan biriyle başlayıp saklananı bulanların da bu kişiyle beraber saklandığı bir oyun sardine n.
saçma ve saygınlığı olmayan bir teoriye inanan veya bu teoriyi savunan kimse flat-earther n.
plymouth kolonisi'nin kurucularının bu yerleşime gelişinin yıl dönümü forefathers' day n.
dinin dogmatik inançtan ziyade insan ahlakına dayandığı ve bu nedenle geliştirilebilir olduğu düşüncesi perfectibility n.
(eski ingiliz derebeylik hukukunda) denizden gelen düşmanlara karşı koruma veya bu düşmanları gözetleme hizmeti seaward n.
bu dünyadan olmayan güzellik ethereal beauty n.
bu çağrıyı yapmak rally v.
yatakta bir o yana bir bu yana dönmek toss and turn v.
bir o yana bir bu yana dönmek toss and turn v.
bu dünyadan göçmek depart this life v.
bu kategoriye girmek fall into this category v.
kanıt için bu cesedi incelemek examine the body for evidence v.
tüm bu çılgınlığa bir son vermek put an end to all the madness v.
o bar senin bu bar benim dolaşmak crawl v.
o bar senin bu bar benim gezmek bar hop v.
bir o yana bir bu yana dönmek euripize v.
o bar senin bu bar benim dolaşmak club v.
o bar senin bu bar benim dolaşmak pub-crawl v.
bir o yana bir bu yana gitmek squib v.
bu taraftaki hither adj.
tam bu anda this very moment adj.
ataları çok eski çağlardan bu yana belirli bir yerde yaşamış olan aboriginal adj.
bu tip this kind of adj.
bu gibi such adj.
bu dünya ile ilgili olmayan unworldly adj.
bu defaya mahsus for this time only adj.
bu tür such adj.
bu tarafa en yakın hithermost adj.
bu seferlik for this one time only adj.
bu denli such a adj.
bu konuyla ilgili regarding this issue adj.
bu konu ile alakalı regarding this issue adj.
bu konuyla alakalı concerning this issue adj.
bu konuyla alakalı regarding this issue adj.
bu konu ile ilgili concerning this issue adj.
bu konu ile ilgili regarding this issue adj.
bu kategoriye giren falling into this category adj.
bu sınıfa giren falling into this class adj.
doğru olmayan bilgi veya kusurlu muhakemeye dayanan, bu nedenle güvenilir olmayan spurious adj.
bu derece this adj.
bu kadar these [obsolete] adj.
bu dünyadan this-worldly adj.
bu dünya ile karakterize edilmiş this-worldly adj.
kuzeybatı afrika'da yer alan mağrip bölgesine veya bu bölgede yaşayan insanlara ait maghrebi adj.
kuzeybatı afrika'da yer alan mağrip bölgesi veya bu bölgede yaşayan insanlar ile ilişkili maghrebi adj.
kuzeybatı afrika'da yer alan mağrip bölgesine veya bu bölgede yaşayan insanlara ait maghribi adj.
kuzeybatı afrika'da yer alan mağrip bölgesi veya bu bölgede yaşayan insanlar ile ilişkili maghribi adj.
kuzeydoğu polonya'da yer alan bir bölge olan masuria'ya veya bu bölgenin sakinlerine ait masurian adj.
kuzeydoğu polonya'da yer alan bir bölge olan masuria veya bu bölgenin sakinleri ile ilişkili masurian adj.
mars gezegenine ve bu gezegenin varsayımsal sakinlerine ait martian adj.
mars gezegeni ve bu gezegenin varsayımsal sakinleri ile ilişkili martian adj.
bu kişiye ilişkin quodlibetarian adj.
bu kişiye ait quodlibetarian adj.
süslü veya egzotik yiyecekler yerine et ve patatesten meydana gelen basit yemekler veren veya bu yemekleri tercih eden meat-and-potatoes adj.
el işi ile bu iş için gerekli alet ve becerilere ait mechanical adj.
el işi ile bu iş için gerekli alet ve beceriler ile ilişkili mechanical adj.
melbourne'e veya bu kentin sakinlerine ait melburnian adj.
telepati yapma, zihin okuma gibi doğaüstü güçlere sahip olmakla veya bu güçleri sergilemekle ilgili mental adj.
telepati yapma, zihin okuma gibi doğaüstü güçlere sahip olan veya bu güçleri sergileyen mental adj.
orta doğu'ya veya bu bölgede yaşayanlara ait veya ilişkin middle eastern adj.
(hanedan armaları) çapraz bölünmüş dörtte birlik alanın alt kısmından oluşan işaretle kaplı veya bu işarete bölünmüş gyronny adj.
(eskiden londra'da) tekil şarkıların eklendiği sahne oyunlarına ait veya bu tür oyunlarla ilgili illegitimate [obsolete] adj.
(eskiden londra'da) tekil şarkıların eklendiği sahne oyunlarında oynayan veya bu tür oyunlar yapan illegitimate [obsolete] adj.
bu gibi slik adj.
bu durumda then adv.
bu şartlar altında under these circumstances adv.
bu sıfatla as such adv.
bu itibarla in this respect adv.
bu dünyada in the flesh adv.
bu günden itibaren from this day forth adv.
bu sırada in the meantime adv.
bu münasebetle in this connection adv.
bu hususta dies adv.
bu durumda, aynı zamanda at that adv.
bu surette thusly adv.
bu koşullar altında in the circumstances adv.
bu vesile ile herewith adv.
bu suretle by this means adv.
bu sebepten for that reason adv.
o gün bu gündür from that day to this adv.
bu münasebetle by the way adv.
bu gidişle as times go adv.
bu aralar recently adv.
bu şartlar altında under such circumstances adv.
bu yazıyla birlikte herewith adv.
bu arada at this time adv.
bu arada in the meanwhile adv.
bu aralar nowadays adv.
bu kadar that adv.
bu sırada at the same time adv.
bu olmasa but for that adv.
bu kez this once adv.
bu yüzden thus adv.
bu safhada at this juncture adv.
bu gidişle at this rate adv.
bu civarda hereabout adv.
bu aşamada at this stage adv.
bu kadar this adv.
bu zamana kadar until this time adv.
bu buhranlı anda at this juncture adv.
bu nedenle in consequence adv.
ve bu yüzden and thus adv.
bu sebepten hence forth adv.
bu anda at present adv.
bu noktada herein adv.
bu ay this month adv.
bu yüzden hence adv.
bu zamana kadar up to now adv.
bu nedenle and consequently adv.
bu şekilde thus adv.
bu vakada in this case adv.
bu manada in this sense adv.
bu bağlamda in this context adv.
bu süreçte within this period adv.
bu nedenle as a consequence adv.
bu sefer in this instance adv.
bu hafta this week adv.
o zamandan bu yana since that time adv.
bu nedenle hence adv.
bir o yana bir bu yana backward and forward adv.
bu duruma göre in these premises adv.
bu meselede in the present case adv.
bu konuda in this particular adv.
bu sene this year adv.
şu veya bu şekilde by some means or other adv.
bu günlerde in our time(s) adv.
bu fırsattan yararlanarak availing oneself of this opportunity adv.
bu durumda at that adv.
bu minval üzere in this way adv.
bu kapsamda within this scope adv.
bu bağlamda concordantly adv.
bu civarda near here adv.
bu konuya hereunto adv.
bu durumda at this stage adv.
bu gün this day adv.
bu arada among other things adv.
bu amaçla for that purpose adv.
bu arada meantime adv.
bu vaziyette in the circumstances adv.
bu durum karşısında under these circumstances adv.
bu sebepten for as much as adv.
bu civarda around adv.
bu durum karşısında with this adv.
bu konuda in this regard adv.
o günden bu güne from that day to this adv.
bu anda at this instant adv.
bu yasa uyarınca thereunder adv.
bu tarzda vesaire and so forth adv.
bu andan itibaren henceforth adv.
bu sayede by this means adv.
bu sefer for once adv.
bu nedenle herewith adv.
bu durumda as it is adv.
bu kadar so adv.
bu suretle thus adv.
bu şekilde in this way adv.
bu konuda hereof adv.
bu maksatla to that end adv.
bu süre içinde bununla birlikte in the meantime adv.
bu süreçte within that period adv.
bu sırada meanwhile adv.
bu yüzden accordingly adv.
bu hususta in this connection adv.
bu civarda around here adv.
bu amaçla to that end adv.
bu bakımdan in this respect adv.
bu devirde in these hard times adv.
bu zamanlarda in our times adv.
bu hususta in this respect adv.
bu suretle in this way adv.
bu niyetle to that end adv.
bu şartlar altında in these premises adv.
bu civarda hereabouts adv.
ilk halinben bu yana since new adv.
bu nedenle thusly adv.
bu zamanda in this day and age adv.
bu şekilde thus and so adv.
bu durumda in the circumstances adv.
bu sayede thus adv.
bu bağlamda in this sense adv.
bu hususta to that effect adv.
bu konuya hereto adv.
bu yolla in this way adv.
bu gece this night adv.
bu yüzden thence adv.
bu nedenle and therefore adv.
bu arada incidentally adv.
bu kadar so much adv.
bu alanda in this field adv.
bu konuda in this respect adv.
bu takdirde so adv.
bu tebligatı almasını müteakip following his receipt of this notification adv.
bu nedenle thus adv.
bu günlerde today adv.
bu günlerde in our time adv.
bu itibarla as such adv.
bu defaya mahsus for this time adv.
bu kez in the present instance adv.
bu mealde to that effect adv.
bu durumda in the present case adv.
bu süre içinde in the meantime adv.
bu nedenle so adv.
bu anda this very moment adv.
bu vesile ile hereby adv.
bu kadar this much adv.
bu andan itibaren henceforward adv.
bu yıl this year adv.
bu noktada at this juncture adv.
bu doğrultuda accordingly adv.
bu/o yüzden consequently adv.
bu takdirde in this case adv.
bu anlamda in this sense adv.
bu zamana kadar thus far adv.
bu arada in the meantime adv.
bu bir tarafa not only that adv.
bu gidişle at that rate adv.
tam bu arada in the midst of all this adv.
bu yana until now adv.
bu bakımdan in this regard adv.
bu nedenle consequently adv.
bu arada in the mean adv.
bu vesile ile on this opportunity adv.
bu günlerde nowadays adv.
bu gece tonight adv.
bu arada meanwhile adv.
bu akşam tonight adv.
bu kadar such adv.
bu yıl içinde later this year adv.
bu hafta içinde later this week adv.
bu yolda thataway adv.
yalnız bu değil nay adv.
bu nedenle hereat adv.
bu çatı altında under this roof adv.
bu yolla by this way adv.
bu durum üzerine as a consequence of that adv.
bu durum üzerine therefore adv.
bu bilgilerin ışığında in the view of such information adv.
bu bilgilerin ışığında in the light of such information adv.
bu sabah this morning adv.
bu sefer this once adv.
bu oranda that much adv.
bu miktarda that much adv.
bu kadar that much adv.
yarın bu zamanlar this time tomorrow adv.
bu bölgede in the vicinity adv.
bu semtte in the vicinity adv.
bu çevrede in the vicinity adv.
bu yörede in the vicinity adv.
bu muhitte in the vicinity adv.
bu mahallede in the vicinity adv.
bu civarda in the vicinity adv.
bu aralar at present adv.
kuruluşundan bu yana since its foundation adv.
bu aralar at this moment adv.
bu aralar at this time adv.
bu aralar now adv.
bu amaç doğrultusunda in line with this purpose adv.
bu amaç doğrultusunda in parallel with this purpose adv.
bu amaç doğrultusunda in accordance with this purpose adv.
bu dönemde in this period adv.
bu noktaya kadar (up) until this point adv.
bu arada for the time being adv.
kurulduğu tarihten bu yana since its inception adv.
kurulduğu tarihten bu yana since it was established adv.
kurulduğundan bu yana since its inception adv.
kurulduğundan bu yana since it was established adv.
kurulduğundan bu yana since it was founded adv.
kurulduğu tarihten bu yana since it was founded adv.
yıllardan bu yana for many years adv.
bu gelişmeler ışığında in the light of these developments adv.
bu durumlarda in such cases adv.
ilk çağlardan bu yana since the early ages adv.
bu yakınlarda latterly adv.
bu bilgiler ışığında in light of this information adv.
bu bilgiler ışığında in the light of this information adv.
bu vesileyle hereby adv.
bu zamandan sonra hence adv.
bu esnada meantime adv.
sadece bu seferlik on this occasion only adv.
sadece bu defalık on this occasion only adv.
bu zamana dek until now adv.
bu zamana dek until this time adv.
bu zamana dek till the present day adv.
bu zamana dek until recently adv.
bu zamana dek so far adv.
bu zamana dek up to now adv.
bu saatte at this hour adv.
gecenin bu saatinde at this time of (the night) adv.
sabahın bu saatinde at this time of the morning adv.
bu saatte at this time of (the evening) adv.
bu saatte at this time of (the noon) adv.
gecenin bu saati at this time of (the night) adv.
bu saatte at this time of (the morning) adv.
bu saatte at this time of (the night) adv.
bu ana kadar heretofore adv.
bu zamana kadar hereto adv.
bu sayede through adv.
bu ahvalde under these circumstances adv.
bu şartlar dahilinde under these conditions adv.
bu bağlamda in this connection adv.
bu konuda in this connection adv.
bu tarzda in this manner adv.
bu biçimde in this manner adv.
bu dahi ditto adv.
bu amaçla for this purpose adv.
bu açıdan in this respect adv.
bu sebeple for this reason adv.
bu sefer at once adv.
bu biçimde by this means adv.
bu şartlarda under these circumstances adv.
bu şartlarda under these conditions adv.
bu koşullarda under these conditions adv.
bu tarihten itibaren as of this date adv.
bu tarihten itibaren from this date forward adv.
bu gelişme üzerine following this development adv.
bu gibi bir durumda in such a case adv.
bu noktadan hareketle from this point forth adv.
bu çerçevede within this framework adv.
bu çerçevede in this context adv.
bu kapsamda within this framework adv.
bu kapsamda in this context adv.
bu çerçevede within this scope adv.
bu noktada at this point adv.
nesillerden bu yana for generations adv.
bu hedef doğrultusunda in line with this objective adv.
bu amaç doğrultusunda in line with this objective adv.
bu hedef doğrultusunda in line with this purpose adv.
bu müddet zarfında for the present adv.
bu şekilde in this manner adv.
bu minvalde in this manner adv.
bu sürede in this period adv.
bu sürede meanwhile adv.
bu arada incidently (incidentally) adv.
bu arada en passant adv.
bu arada by the by adv.
bu arada in passing adv.
bu arada speaking of which adv.
gece yarısından bu yana since midnight adv.
dünden bu yana since yesterday adv.
gençliğinden bu yana since one's youth adv.
bu yönde in this direction adv.
bu doğrultuda in this direction adv.
bu koşullarda under these circumstances adv.
bu ayın sonuna kadar until the end of this month adv.
bu yılın sonuna kadar until the end of this year adv.
bu haftanın sonuna kadar until the end of this week adv.
bu senenin sonuna kadar until the end of this year adv.
bu cuma this friday adv.
bu bakımdan in respect to this adv.
bu gelişmeler doğrultusunda in line with these developments adv.
ocaktan bu yana since january adv.
ocak ayından bu yana since january adv.
bu tarih aralığında between these dates adv.
bu toplam içinde within this total adv.
kuruluşundan bu güne kadar since its foundation adv.
bu makalede in this article adv.
bu derlemede in this review adv.
bu durumda in this case adv.
bu ortamda in this setting adv.
yukarıdaki tüm bu nedenlerden dolayı from all reasons above adv.
bu bağlamda in this regard adv.
bu amaçla/maksatla/düşünceyle to that end adv.
bu amaçla/maksatla/düşünceyle to this end adv.
bu minvalde within this direction adv.
bu hızla at that rate adv.
bu hızda at this speed adv.
bu hızla at this speed adv.
bu hızla at that speed adv.
bu hızda at that speed adv.
(bu da) dolayısıyla in turn adv.
bu cihetle thus adv.
bu cihetle therefore adv.
bu cihetle for this reason adv.
bu cihetle hence adv.
bu nedenle accordingly adv.
bu durumda at that rate adv.
bu şartlar altında at that rate adv.
bu güne kadar up until now adv.
bu günlerde currently adv.
bu konuda about this subject/topic adv.
bu konuda on this subject adv.
bu konuda on this point adv.
bu konuda on this topic adv.
bu tarihten itibaren from now on adv.