cila - Turco Inglés Diccionario
Historia

cila



Significados de "cila" en diccionario inglés turco : 41 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
cila polishing n.
cila varnish n.
cila polish n.
General
cila chaser n.
cila glazing n.
cila burnish n.
cila dope n.
cila wax n.
cila finish n.
cila veneer n.
cila rubbing varnish n.
cila glaze n.
cila veneering n.
cila polisher n.
cila shine n.
cila lustre n.
cila luster n.
cila finishing n.
cila megilp n.
cila polish n.
cila finisher n.
cila gloss n.
cila lacquer n.
cila lac n.
cila vernish [obsolete] n.
cila wex n.
cila gumption n.
cila politure n.
Technical
cila varnish n.
cila gloss n.
cila polish n.
cila megilp n.
cila polisher n.
cila lacquer n.
cila dope n.
Automotive
cila polish n.
cila glaze n.
cila wax n.
Aeronautic
cila coating n.
Art
cila burnish n.
Archaic
cila gloze n.

Significados de "cila" con otros términos en diccionario inglés turco: 109 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
cila sürmek varnish v.
General
cila yapan kişi waxer n.
cila tozu putty powder n.
mum cila heelball n.
ahşap cila wood polish n.
ahşap cila wood varnish n.
parlak cila brilliant polish n.
cila güderisi buffer n.
cila ve merhem yapımında kullanılan yağlı bir reçine balsam capivi n.
siyah cila blackwash n.
sakızağacındaki çatlaklardan sızan ve başlıca cila yapımında kullanılan, sarımsı-yeşilimsi renkte şeffaf ve aromatik bir reçine mastich n.
vernik veya cila filminde gözlenen bulutlu görünüm bloom n.
ayakkabı pençesini rötuşu için kullanılan cila ve kaplama karışımı fake n.
parlak cila glare n.
arabaların bakımını yapan kimse (cila, yeniden boyama, temizlik) detailer n.
koruyucu tabaka (boya, cila) overcoating n.
koruyucu kaplama (boya, cila) overcoating n.
cila bezi rubber n.
pirinç gibi metallere altın görüntüsü vermek için uygulanan bir cila ormolu varnish n.
ayakkabıya verilen cila ışıltısı shine n.
bira üzerine atılan cila snit [dialect] [us] n.
cila sürmek wax v.
cila vurmak polish v.
cila sürmek apply varnish v.
cila vurmak affile v.
siyah cila ile boyamak blackwash v.
yeniden cila sürmek rewax v.
parıldayan (cila) mother-of-pearl adj.
(cila veya boya) yarı parlak semigloss adj.
(cila veya boya) mat semigloss adj.
Idioms
(içki) cila niyetine içilen içki the hair of the dog (that bit you) n.
(içki) cila niyetine içilen içki hair of the dog that bit (one) n.
cila (içki) wash n.
cila çekme (içki) a hair of the dog n.
cila niyetine içilen içki hair of the dog that bit n.
cila çekme hair of the dog that bit n.
Industry
eşyalara siyah cila uygulayan işçi blacker n.
cila solüsyonuna batırarak çömlek, tuğla veya kiremitleri kaplayan kimse glazer n.
Technical
cila tabakası lacquering n.
cila tozu tin putty n.
(boya astar cila) kaplama coating n.
balmumlu cila (kaporta) auto wax n.
cila pastası polishing paste n.
cila makinesi glazer n.
cila makinesi polisher n.
cila fırçası burnishing brush n.
cila ispirtosu methylated spirit n.
cila makinesi polishing machine n.
cam cila glaze n.
cila tozu putty powder n.
cila maddesi lacquer vehicle n.
cila katmanı polish layer n.
cila tabakası polish layer n.
elektrikli cila makinesi electric polisher n.
fosfatlı cila phosphate finish n.
hafif kokulu cila low odour gloss n.
ispirtolu cila french polish n.
koruyucu cila protecting wax n.
parlak ve sert cila japan n.
pasta cila wax polish n.
seramik cila ceramic veneer n.
şeffaf cila clear enamel n.
yaldız cila veneer n.
yağlı cila oil varnish n.
yapışkan seramik renkli cila adhesion type ceramic veneer n.
cila katmanlarındaki üst üste binmeler sonucu oluşan pürüz lap n.
oymacıların tesviye ve cila için kullandıkları, milin üzerinde dönen bir perdah çarkından oluşan makine lapidary's lathe n.
siyah cila black wash n.
parlak boya veya cila yüzeyinde oluşan mat alan bloom n.
parlak boya veya cila yüzeyinde oluşan mat alan chill n.
rötuşlamadan önce negatif fotoğrafın yüzeyine veya arkasına sürülen cila medium n.
yağlı boya ile boyamadan önce baskının yüzeyine sürülen cila medium n.
cila ile parlatılmış metal parçalar brightwork n.
siyah bir tür cila brunswick black n.
döner cila fırçası brushwheel n.
cila veya öğütme işleminde kullanılan bir alet polissoir n.
elmas kesme ve cila işleminden arta kalan elmas tozu seasoning n.
cila taşı sleekstone n.
cila ile kaplamak overglaze v.
cila ile parlatılmış lacquered adj.
Construction
astar cila first polish n.
cila makinesi buffing machine n.
mat cila flat varnish n.
son kat cila finishing polish n.
cila malzemesi finish n.
Woodworking
cila makinesi polishing machine n.
cila makinesi polishing machine n.
cila makinesi finishing machine n.
cila makinesi finishing machine n.
cila ile parlatılmış ahşap yüzeyler brightwork n.
Dyeing
koruyucu tabaka (boya, cila) overcoat n.
koruyucu kaplama (boya, cila) overcoat n.
Automotive
dairesel oto cila makinesi orbital polisher n.
pasta cila rubbing compound n.
sert zemin temizleme ve cila makinesi floor scrubber and polisher n.
Gastronomy
cila (içki vb) chaser n.
ağır içkinin üzerine hafif içkiyle cila atmak chase v.
Chemistry
karnauba ağacının genç yapraklarından elde edilen, cila olarak kullanılan balmumu carnauba n.
elektrik yalıtımı ve cila yapımında kullanılan yeşil, sarı ya da siyah renkli hidrokarbon parafin mum ozocerite n.
mum ve cila malzemesi yapımında kullanılan beyaz veya sarımsı bir parafin white wax n.
mum ve cila malzemesi yapımında kullanılan beyaz veya sarımsı bir parafin chinese wax n.
mum ve cila malzemesi yapımında kullanılan beyaz veya sarımsı bir parafin chinese insect wax n.
mum ve cila malzemesi yapımında kullanılan beyaz veya sarımsı bir parafin insect wax n.
History
japon ailelerinde eski feodal soyluluğu ifade etmek için cila, çömlek ve kumaş üzerinde kullanılan daire biçimli bir arma mon n.
Art
ziftten elde edilen şeffaf kahverengi bir pigment veya cila bitumen n.
Archaic
cila taşı slickstone n.
Engineering
cila aleti buffer n.
Slang
(içki) cila hootch n.
(içki vb.) cila çekmek hair of the dog that bit one v.